Şimdi Ara

Kurbanlığı kafasından silahla vurarak öldürmek

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
2
Favori
1.759
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kurban işlerinden pek anlamam ama bir sorum var. Şimdi kurbanlığın gözlerini kapayıp tabanca veya av tüfeği ile başından vurarak öldürsek o hayvanın eti yenir mi? Bazı yerlerde sadece bıçak ile kesilmesi uygun görülmüştür yazıyor da ondan soruyorum. Ya da illa ki kafasın kesilecekse silahla öldürdükten sonra kesilse yine mi olmaz?



  • Elhamdulillah Müslümanım, cenaze namazı hariç bütün namazlarda da muezzinlik yaparım, 35 yaşındayım, Müslümanım diye hiç kimse tarafından zulme ugramadim.

    Yazdığım yazıda hakaret yoktur . Ülkenin kurucusuna meclis tarafından verilmiş bir soyadı söyleyememek, sevap point hanene artı katmaz.

    Birilerine hakaret ile gelirsen , gerekli cevabını alırsın.

    Kafana iyi yaz :

    1.Birinin Mustafa'sını aşağılamaya çalışırsan, o biri de senin Mustafa'nı aşağılamaya çalışır.

    2.Sen özgür değil kanun önünde herkesin EŞİT olduğu bir ülkede yaşıyorsun. Dolaysıyla yukarıda yazdığım ilk madde de ki gibi, sen ülke kurucusuna hakaret edemezsin, bir başkasıda senin inancına.
  • Genç sen bilmezsin ama gavurun memleketinde sığır eti bizdeki gibi kayış sertliğinde olmuyor, yumuşacık.
    Çünkü bu gavurlar hayvan ruhunu rahat ve strese girmeden teslim etsin diye beyninin özel bir bölgesine akupunktur iğnesine benzer bir iğne sokup bayıltıyor sonra kafasını uçuruyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kurban diyosan eğer





    Tabancayla Vurup Kesim Yapmak





    Hikmet.Net



    Son yıllarda Avrupa’dan helal et ithal eden firmaların gündeme getirdiği bir olay vardır: Hayvanları önce ucu milli tabancayla vurup, sonra kesmek. Almanya, Polonya gibi ülkelerde hayvan kesiminde uygulanan usul şöyledir: Önce kesimi yapılacak hayvanın başı, ucu milli tabancayla vurulur ve beyin ölümü gerçekleştirilir, sonra da bacağından asılarak kesim yapılır.



    İlk etapta bu uygulama şoklama çerçevesinde değerlendirilebilir fakat şoklamadan farklıdır. Şoklama, elektrikle yapılmaktadır ve hayvan kesimden önce ölmüyorsa, hemen bütün âlimler ve resmî dinî müesseseler tarafından caiz görülmekte ve denilmektedir ki, hayvan kesiminin kolaylaştırılması için bu bir zarurettir.

    Ucu milli olan tabancayla hayvanı vurmanın ve sonra kesmenin caiziyeti ise âlimler arasında tartışılmıştır/tartışılmaktadır. Tartışmanın merkezinde ise, tabancayla vurduktan sonra hayvanın beyninin ölmesi fakat kalbinin ölmemesi, kalbinin ne zaman öldüğünün bilinmemesi yatmaktadır. Eğer kesim kalbin ölümünden önce yapılırsa helal, sonra yapılırsa haramdır.

    Öncelikle, tabancayla vurma konusunu ele alalım: Suudi Arabistan’da toplanıp fıkhi meselelerde fikir birliği sağlamaya çalışan bir müessese olan Mecmaü’l Fıkhi’l İslami, yapmış olduğu araştırmalar neticesinde şu karara varmıştır: Eğer tabancanın ucuna takılan mil sivri ise, hayvanı bu tabancayla vurmak caiz olmaz. Çünkü bu vuruş, bir baltayla, bir çekiçle vuruş gibidir ki bunlar haramdır. Eğer bu mil yuvarlak uçlu ise bu şekildeki kesim caizdir. Muhtemelen bu müessese, milli tabancanın hayvanı öldüreceğini, yuvarlak uçlu tabancanın öldürmeyeceğini düşünerek böyle bir karara varmıştır. (Karar 95)

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da mesele benzer bir şekilde ele alınmakta ve şöyle denilmektedir: “Günümüzde dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılan elektrik şoku, tabanca, karbondioksit gazı verme, başına çekiç veya tokmakla vurma, omuriliğine şiş sokma gibi tekniklerle öldürülen -henüz canlı iken boğazlanmadan- hayvanlar, öldüren müslüman ise Mâide sûresinin 3. âyetinde yenmelerinin haram olduğu bildirilen gruba girer. Çünkü hayvanın kesim işlemi esnasında canlı olması, ölümünün de bu kesim işlemi sonucu meydana gelmesi gerekir. Ancak bu tür bir uygulama hayvanın ölümüne yol açmayacak, sadece onun sakinleşmesini veya bayılmasını temin edecek noktada bırakılır ve daha sonra hayvan canlı iken usulüne uygun kesilirse eti yenir.” (İlmihal-Diyanet Vakfı Yayınları)

    Evet, kesim esnasında hayvanın canlı olması şarttır. Ancak hayvanı yere yatırmak ve kesimi kolaylaştırmak için yapılacak işlerde hayvana işkence olmamalıdır. Kesimden önce hayvana işkence manasına gelecek uygulamalar caiz görülmemiştir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kesim yaptığınız zaman güzel yapınız. Kesecek olan kişi, bıçağını iyice bilesin ve hayvanını rahatlatsın” (Ebu Davud, Dahâyâ 12)  Tabancayla hayvanı bayıltma veya beyin ölümünü gerçekleştirmenin yetkili mercilerce caiz görüldüğünü belirttikten sonra esas meseleye gelelim ki o da beyin ölümü gerçekleştikten sonra hayvanın kalbinin ne zaman durduğu, kesimin kalbin ölümünden önce yapılıp yapılmadığıdır. Tabi bu arada, esas ölümün, kalbin ölümüyle gerçekleştiğini belirtmiş olalım.

    Burada teknik imkânlardan yararlanılması gerekir fakat Avrupa gibi bir yerde, her hayvanın kalbi durdu mu, yaşıyor mu gibi bir kontrol şu an için yapılamamaktadır. Elbette bu konuda resmi makamlara müracaat edilmeli ve Müslümanlar tarafından şartlar zorlanmalıdır. Ancak şu anda bu durumdaki bir uygulama için sorulan soru şudur: Tabancayla başına vurulan hayvanın kesim sırasında yaşayıp yaşamadığını (hayat-ı müstekırra) nereden anlayacağız?

     Şafiî ve Hanbelî ulemasıyla Hanefilerden İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed hazretlerine göre, yaşayıp yaşamadığı belli olmayan bir hayvanın yaşıyor olduğunun anlaşılması iki şeye bağlıdır. Birincisi, kesim sırasında şiddetli hareket etmesi, ikincisi yine kesim sırasında kanın fışkırması. İmam Muhammed ile İmam Ebu Yusuf, ayrıca, hayvanın kesilmeden önce en az yarım gün yaşama şartını da koşarlar. Malikilere ve İmam Azam’a göre ise, ölüp ölmediği bilinmeyen bir hayvanın yaşadığını anlamak için kesilirken hayvanın hareket etmesi veya kanının normal şekilde akması yeterlidir. Hareketin şiddetli, kan akışının da hızlı olması şart değildir. (Mevsuatü’l Fıkhiyyetü’l Küveytiyye, Zebh-Şeraitü’l Mezbuh)

    Bu açıklamalara göre, Avrupa’da yapılan tabancayla bayıltma, beyin ölümünü gerçekleştirme sonra da boğazdan kesme, Şafii, Hanbelî, İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre caiz görülmemektedir. Zira kamera çekimlerinden de müşahede ettiğimiz kadarıyla, hayvan beyin ölümünden sonra kesilirken kanı fışkırmamakta ve şiddetli hareket etmemektedir. Ayrıca, hayvanın kesilmeden önce yarım gün yaşaması da mümkün görülmemektedir. Malikilere ve İmam Azam’a göre ise bu kesimin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Zira onlara göre hayvanın en az yarım gün yaşayabilmesi, kesim sırasında kanının fışkırması, şiddetli hareket etmesi gibi şartlar yoktur. Kan akması veya normal hareket etmesi yeterlidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • sana burda söverdim ama değmez
  • kurbandaki esas kan akacak en az eziyet verilmeli.
  • Ne yapacaksınız hocam rambo kıyafetkerinizi giyip ormanda koyun mu avlayacaksınız?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Tüfekle gezen polisler
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Düşününce komik geldi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • yok mu kesin bilen?
  • Olmaz hocam yerçekimi yok çünkü, bizi kandırıyolar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Balık olta ile tutulur ve havasız kalıp ölür, eti helaldir.

    Kuş, tavşan, geyik gibi yabani hayvanlar tüfek yada ok ile öldürülür, ağır kan kaybından ölür, eti helaldir.

    Kimse de kalbi durdu mu dur bi dinleyek diye saçma sapan yorumda bulunmaz.

    Kuran da hangi etlerin yenmeyecegi açık bir şekilde dile getirilmişmiştir. Kurban konusunda da açık bir şekilde etin hayvan sahibi ve diger kişiler tarafından da yenilmesi tasvip edilmiştir.

    Dolaysıyla yabani hayvanların boğazlanarak öldürülmesi mümkün değilse, kurbanlık hayvanın da illa bogazlanmasi gerekmemektedir.

    Sünnet de uygulama bu şekilde olabilir. Dolaysıyla yapılırsa hoş ,zaruri durumda yapılmadığı takdirde Kuran a göre sıkıntı gözükmemektedir.

    Varsa yanlışım, Ayet ile beni lütfen bilgilendiriniz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    Atatürk diyemeyen bir TC Vatandaşı yeterince cirkinlesmistir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PuSaT28


    quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    Atatürk diyemeyen bir TC Vatandaşı yeterince cirkinlesmistir.

    Hakarete gerek yok.Özgür bir ülkede yaşıyoruz.Müslümanlara zulmettiğiniz dönemler çok geride kaldı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: PuSaT28


    quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    Atatürk diyemeyen bir TC Vatandaşı yeterince cirkinlesmistir.

    Hakarete gerek yok.Özgür bir ülkede yaşıyoruz.Müslümanlara zulmettiğiniz dönemler çok geride kaldı

    Elhamdulillah Müslümanım, cenaze namazı hariç bütün namazlarda da muezzinlik yaparım, 35 yaşındayım, Müslümanım diye hiç kimse tarafından zulme ugramadim.

    Yazdığım yazıda hakaret yoktur . Ülkenin kurucusuna meclis tarafından verilmiş bir soyadı söyleyememek, sevap point hanene artı katmaz.

    Birilerine hakaret ile gelirsen , gerekli cevabını alırsın.

    Kafana iyi yaz :

    1.Birinin Mustafa'sını aşağılamaya çalışırsan, o biri de senin Mustafa'nı aşağılamaya çalışır.

    2.Sen özgür değil kanun önünde herkesin EŞİT olduğu bir ülkede yaşıyorsun. Dolaysıyla yukarıda yazdığım ilk madde de ki gibi, sen ülke kurucusuna hakaret edemezsin, bir başkasıda senin inancına.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PuSaT28 -- 3 Eylül 2017; 0:26:12 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    "Bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin"

    M. K. Atatürk



    Ayrıca Atatürk'ün uygulamaları dediğin nedir din mi bu? Saldıracak yere şaşırdınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • celades kullanıcısına yanıt
    Sen merak etme ilim-BİLİM sahibi hiçbir insan bu kadar halktan yana olan Ilke ve Inkilapları kötülemez.200 yil sonra ülkeyi cehalet sararsa dediğin olabilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kurban kesmek zorundamisin?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    Mustafa kemal ortaya "10 emir" tarzı, ya da kuran gibi emirler zincirinden oluşan kitaplar yazmadı, ülkeye emirler yağdırmadı sadece önderlik etti, haliyle onun istediği hep ileri gidilmesi, 1000 yıl sonra da bunu sürdürecez, siz Arap bedevilerinin geride kalma, muhafzakarlıklarını yapmaya devam ederseniz o süre zarfında zten biteceksiniz, bkz; Dinin tarihsel yokoluşu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: PuSaT28


    quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: MoYk

    kardeşim 1000 yıl önceki arap bedevilerinin yaşayış biçimini benimseyen insanlarla nasıl tartışacaksın kurban kesimi hakkında.

    200 yıl sonra Mustafa Kemal'in uygulamaları için de aynı şeyleri söylerlerse çirkefleşmeyin sakın

    Atatürk diyemeyen bir TC Vatandaşı yeterince cirkinlesmistir.

    Hakarete gerek yok.Özgür bir ülkede yaşıyoruz.Müslümanlara zulmettiğiniz dönemler çok geride kaldı

    Git nenene dedene sor kim zulmetmiş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.