Şimdi Ara

Lermontov neden Türkiye'de diğer Rus yazarlar kadar popüler değil?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
2
Favori
528
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gerçekten anlamlandıramadım bu durumu. Rusya'da Çehov'dan sonra en sağlam 2.yazar olarak görülürmüş zamanında. Fakat buralarda hiç okuyan görmedim. 28 yaşında tıpkı Çehov gibi bir düelloda ölmüş, ancak arkasında çok dolu eserler bırakmış, özellikle 'Zamanımızın Bir Kahramanı' harika bir eser. Bu kitapta yarattığı Peçorin karakteri dünya edebiyatındaki efsane karakterler arasında yerini alır bence.

    Eğer siz de duymadıysanız kesinlikle Lermontov okuyun diyorum.



  • Hiç duymadığım bir yazar, listeme aldım kitaplarını inceleyip hoşuma giderse mutlaka edineceğim. Teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Usbehci kullanıcısına yanıt
    Eğer Rus nihilizmi hoşunuza gidiyorsa gerçekten seversiniz. Zamanımızın bir kahramanı ile başlamanızı öneririm. Çok hacimli bir eser de değil, 150-200 sayfa aralığında olması gerek.

    Lermontov'un yarattığı efsane karakter Peçorin'den alıntı:

    "Bütün dünyayı sevmeye hazırdım, değerlendiren çıkmadı; böylelikle de nefret etmeyi öğrendim. Renksiz gençliğimi, kendime ve dünyaya karşı giriştiğim savaşta tükettim. Alaya alınmaktan korktuğum için en iyi duygularımı yüreğimin derinlerine gömdüm, orada silinip gittiler."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-82BEAE867 -- 18 Ağustos 2018; 16:0:25 >
  • Şansa şuan okumakta olduğum kitap Zamanımızın Bir Kahramanı. Uzun süre Dostoyevski okuduğumdan olsa gerek yazarın tarzı bana çok farklı geldi. Şuan yarısındayım uzun zamandır da okumuyorum. Hatırlattığın iyi oldu tekrar başlamanın zamanı.
  • Lermontov Modern Rus Edebiyatının kurucularından kabul edilir. Zamanımızın Bir Kahramını'nı okuyacaktım. Yıllar önce listeme almıştım ama unutmuşum. Hatırlattığın iyi oldu hocam. Gelecek ay kitap alırken bir daha bakayım. Bana sorarsanız Gogol en büyüktür. Zira onun o köy ortamlarında geçen kısa hikayeleri, o komik olduğu kadar güzel ve fantastik öyküleri, yazılmamış olsa benim yazmayı isteyeceğim öykülerdir. Belki de o yüzden bu kadar beğenmişimdir, her kitabını okumuşumdur.
  • E-Nazmi E kullanıcısına yanıt
    Gogol, Puşkin, Çehov hepsi efsane gerçekten biri diğerinin üstüne konulmuyor. Sadece Tolstoy'un bazı eserlerini beğenmem. Beni en çok etkileyen Lermontov oldu. Lermontov zaten üslubu diğerlerinden farklı olduğundan dolayı epey eleştirilmiş zamanında. Zamanla benimsenmiş üslubu. Yakalamışken sorayım: Bir şiirinde Lermontov Kafkas halklarının (Kabardeyler, Ubıhlar, Abhazlar vs...) Çin, İran ve Mısır uygarlıkları kadar eski olduğunu söylüyordu. Dillerinin de yeryüzünün en eski dillerinden olduğunu. Bunun doğruluk payı var mı yoksa abartı mıdır?
  • Hocam sayenizde duydum alacağım,hangi kitapları türkçeye çevrilmiştir ve hangi yayınevini önerirsiniz?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-82BEAE867

    Gogol, Puşkin, Çehov hepsi efsane gerçekten biri diğerinin üstüne konulmuyor. Sadece Tolstoy'un bazı eserlerini beğenmem. Beni en çok etkileyen Lermontov oldu. Lermontov zaten üslubu diğerlerinden farklı olduğundan dolayı epey eleştirilmiş zamanında. Zamanla benimsenmiş üslubu. Yakalamışken sorayım: Bir şiirinde Lermontov Kafkas halklarının (Kabardeyler, Ubıhlar, Abhazlar vs...) Çin, İran ve Mısır uygarlıkları kadar eski olduğunu söylüyordu. Dillerinin de yeryüzünün en eski dillerinden olduğunu. Bunun doğruluk payı var mı yoksa abartı mıdır?
    Hocam Kafkasya bir cadı kazanı. Balkandan beter. Burada bir dilin neyin nesi olduğunu anlamaya imkan yok bence. Ama Lermontov Rusya'nın Kafkasya'yı istila ettiği bir dönemde gaza gelip heyecana kapılmış, bu şiirinde de bu yüzden böyle demiş olabilir. Eğer şiirin İngilizce çevirisi varsa adını yazarsan bir okuyayım. Ama şunu da hatırda tutmalı. Her büyük dilin ya da dil ailesinin prehistorik dönemlerde de olduğuna emin olabiliriz. Kafkas Dilleri dahil midir buna? Sanmıyorum. Çünkü 10.000 senelik de olsa ortada bir eseri yok.




  • Zamanımızın Bir Kahramanı için İletişim Yayınları çevirisini şiddetle öneririm. Ergin Altay yetkin isim. Hançer'i de İş Bankası çevirmiş (HAY Klasik dizisi)

    Bu iki kitap dışında okumadım. Zaten çok erken yaşta öldüğünden arkasında pek eser bırakamamış. Ancak birkaç tane daha romanı olması gerek. Bunlar Türkçeye çevrilmiş mi araştırmadım.
  • E-Nazmi E kullanıcısına yanıt
    Hocam o taraflarda yazılı eser çok yakın zamana dek yok dediğin doğru. Yüzyıllarca kendi törelerine göre yaşamışlar Kafkaslarda. İnsan bir yazılı taş falan bırakır demi biz burdaydık diye

    Yazılı eser yok ama çömlek var. Yunanlarla zamanında epey kültürel alışveriş yapmış bir bölge. Bilirsin Kafkasların çömleği meşhurdur. Yunanlarda üzerinde Abhazca yazı olan tarihi çömlekler var.

    Bu çömlek olayı Kafkas halklarının pek bir göç hareketi içerisinde olmadıklarını kanıtlar nitelikte. Çok uzun yıllar aynı coğrafyada takılı kalmışlar. Kafkas dağları da aralarında iletişimi büyük ölçüde engelleyince çorba gibi bir tablo çıkmış ortaya.
  • E-Nazmi E kullanıcısına yanıt
    Hatta yeni aklıma geldi, çömleğin birinde İskitli bir savaşçı figürünün yanında Abhazca bir yazı vardı. Tabii bu Yunan alfabesi ile yazılmış. Bu da şu soru işaretini akıllara getiriyor: Kafkaslar'daki izole halklar İskitler'in batı koluna mı mensuptu? Çok olası bence. Hatta olmaması düşük bir ihtimal.

    Yazan yazıya da şimdi baktım: Khukhospi (Savaş narası)
    http://johncolarusso.net/pdf/Making_Sense_of_Nonsense_Inscriptions.pdf

    Şuna bir göz at ilgini çektiyse. Sayfa 31'den itibaren. John Colarusso Kafkas dillerinde uzmanlaşmış bir dilbilimci. Gerçekten efsane işleri var ama daha ben de okumadım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-82BEAE867 -- 19 Ağustos 2018; 23:57:2 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-82BEAE867

    Hatta yeni aklıma geldi, çömleğin birinde İskitli bir savaşçı figürünün yanında Abhazca bir yazı vardı. Tabii bu Yunan alfabesi ile yazılmış. Bu da şu soru işaretini akıllara getiriyor: Kafkaslar'daki izole halklar İskitler'in batı koluna mı mensuptu? Çok olası bence. Hatta olmaması düşük bir ihtimal.

    Yazan yazıya da şimdi baktım: Khukhospi (Savaş narası)
    http://johncolarusso.net/pdf/Making_Sense_of_Nonsense_Inscriptions.pdf

    Şuna bir göz at ilgini çektiyse. Sayfa 31'den itibaren. John Colarusso Kafkas dillerinde uzmanlaşmış bir dilbilimci. Gerçekten efsane işleri var ama daha ben de okumadım.
    O çömlekleri biliyorum. Yüzyıllarca aynı formu koruyan çömlekler. Bir geliştirme zahmetine girmemişler. Açıkçası Kafkaslar dediğimiz yerde doğru düzgün bir Yunan Kolonisi bile yok. İki üç tane olması lazım. Bir İtalya'ya kıyasla hiç bir şey değil. Şu verdiğin linke İstanbul'a dönünce bakacağım şu an internetim can çekişiyor. Bu arada Şiirin adını hatırlarsan okumak İçin heyecanla bekliyorum .

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Hocam Can Yayınlarında da var çevirisi ama daha kısa görünüyor.Önsoz sonsöz ekli değil bu versiyonda sanırım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-0EFAD0126

    Hocam Can Yayınlarında da var çevirisi ama daha kısa görünüyor.Önsoz sonsöz ekli değil bu versiyonda sanırım.
    zamanımızın bir kahramanı nı iletişimden okumalısın.
  • Ekliyorum listeye.
  • Listeye ekledim ben de, konu sahibine teşekkürler...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zamanımızın bir kahramanı kitabını satın aldım bu konuyu gördükten sonra.

    Okuyacağım ilerleyen zamanlarda.

    Teşekkürler hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.