|
LGBT hakkında yanlış bilinenler ve gerçekler (2. sayfa)
-
-
Faydalı bir konu ama yanlış bilenenden ziyade bilinen bir şey olmadığı için böyle. Doğru bilgiyi bu insanların neresine sokarsan sok beyinlerine gitmiyor malesef. İlerde zaten seve seve öğrenecekler, şimdilik odasında oynayan 15 yaşındaki bir çocuğun beyninden bu gibi konuları idrak etmesini beklemek de saçma. Anlayan anlar umarım eline sağlık. -
LGBT tamamen doğal bir şey yani doğuştan gelen bir istek şevk XY kromozomu,hormonlarla alakalı ama bu demek değildir ki doğal olan her şey iyi olsun :) -
quote:
Orijinalden alıntı: The Son
LGBT tamamen doğal bir şey yani doğuştan gelen bir istek şevk XY kromozomu,hormonlarla alakalı ama bu demek değildir ki doğal olan her şey iyi olsun :)
Yani diyorsun ki kendileriyle hiç alakası olmayan, tamamen doğuştan gelen ve bize hiçbir zararı olmayan bir durum için insanları üzelim, dışlayalım, aşağılayalım, öyle mi? Eğer öyle değilse nedir demek istediğin? Ve son olarak iyiyi kötüyü neye göre belirliyorsun? -
Bir hastalık olarak görmek yanlış ama bir yerlerde sıkıntı var gibi.Biyolojik olarak erkek doğarak tercihlerin farklı yapılması bir garip geliyor.Tabi bu bireylerin sadece cinsel yönelimi farklı başka bir farkları yok(fiziki ve zihinsel olarak).Lakin geçen yapılan yürüyüşte gördüğüm ve izlediğim resim ve videolarda bazılarının da psikopat olduğuna tanık oldum.Değişik bir durum.Bence çok kurcalanmaması gereken durum lakin bazı noktalarda toplum tarafından kabul görmüş .Bülent ersoy örneği gibi -
bu mantık öldürür -
quote:
Orijinalden alıntı: Kazmapolitan
Bir hastalık olarak görmek yanlış ama bir yerlerde sıkıntı var gibi.Biyolojik olarak erkek doğarak tercihlerin farklı yapılması bir garip geliyor.Tabi bu bireylerin sadece cinsel yönelimi farklı başka bir farkları yok(fiziki ve zihinsel olarak).Lakin geçen yapılan yürüyüşte gördüğüm ve izlediğim resim ve videolarda bazılarının da psikopat olduğuna tanık oldum.Değişik bir durum.Bence çok kurcalanmaması gereken durum lakin bazı noktalarda toplum tarafından kabul görmüş .Bülent ersoy örneği gibi
Şimdi ona bakarsan büyük şehirlerde insanları jiletleyen, çete halinde gezen travestileri herkes duyuyor. Yani psikolojik olarak ele almaya hiç gerek yok bence, arap ülkelerinde eşcinsel insanlar idam ediliyor, diğer ülkelerde bile yine öldürülme riskleri varken şiddet,tecavüz,dışlanma gibi şeylerle karşılaşıyorlar. Yani böyle bir dünyada cinsel yöneliminin kendi cinsine yönelik olduğunu farkeden bir insan zaten paniğe kapılır, bu yüzden eşcinsel insanlar bilinmiyor çünkü gizli bir hayatları var bunu zaten herkes biliyor. Travestilere gelecek olursak transeksüel yönelimdeler yani kendi bedenini doğru bulmuyor yapı olarak ve karşı cinsin bedenine dönüşüyor. Bu insanlara iş,eğitim ve daha birçok şey zaten sağlanmıyor tek seçenekleri seks işçiliği yapmak, hayatta kalmak için yapıyorlar. E bu insanlar böyle olacağını zaten biliyordu, neden en başta vazgeçmediler dersek zaten yönelimin doğuştan geldiğini ve değiştirilemediğini anlıyoruz. Toplum onları bu yola sürükledi diye onlar da psikolojik olarak bu haldeler muhtemelen.
-
Ben de eşcinsel falan değilim ama LGBT haklarını sonuna kadar savunurum. Zaten niye dışlayalım ki, bize ne yani? Giyim tarzı vs. kendi kararı ve doğuştan gelen bir özellik bu. Doğuştan olmasa bile bize ne yani onun kararından? Ha dış görünüşünden, giyim tarzından, konuşma tarzından vs. rahatsız olursun o apayrı bir konu ama kimseyi kararları veya seçmediği özellikleri yüzünden dışlayamayız.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Konuyu kurtuluş savaşına da bağladık tam oldu
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Maalesef tek bir önermesine bile katılmadığım bir yazı.
Hastalık değildir, tercih de değildir doğuştan gelen bir "şeydir". Neydir? Anomalidir. İnsan vücudunun yaratılış/evrim (hangisine inanıyorsanız artık) sürecinde ulaştığı "hayatta kalma ve türün devamını sağlama" noktasında mevcudiyetiyle taban tabana "zıt" olan bu durum en basit tabiriyle Anomalidir.
Görmeyen göz, duymayan kulak, düşünemeyen beyin nasıl anormal bir durumsa üreyemeyen bir üreme sistemi veya üremek istemeyen bir beyin de o kadar anormaldir. En büyük yanlış bir anomaliyi "normal bi durum yea" diye servis etmeye çalışmaktır. Hayır normal değildir. Yaradılışa da terstir, evrime de terstir; mantardan türediğimize falan inanıyorsanız ancak o düşünce perspektifinde normaldir.
Tedavisinin veya daha doğru bir tabirle bu anomaliyi düzeltme şansımızın olmayışı bu durumun mental bir anomali olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu insanları oldukları haliyle kabul etmemiz gerektiğini ifade eder sadece.
Ayrıca topluma huzursuzluk verecek derecede LGBTcilik oynayan da azımsanamayacak seviyededir. Onur Haftası dedikleri dönemde yaptıkları şeyler öyle ; "Ufak bir kesimin hareketlerini oluşumun tamamına mal edemezsin" önermesiyle falan izah edilebilir seviyede de değildir.
Kadın hakları mevzusu nasıl Feminizm gibi bir olguyla sulandırıldıysa bu arkadaşlar da bu tarz yaklaşımlarla aynı yolda ilerlemektedir.
Haklarımızı arıyoruz noktasında aradıkları haklar nedir peki? Evlilik dışında benim yapıp da onların yapamadığı ne var? Peki yasal evliliğe neden ihtiyaç duyuyorlar?
Evlilik kurumu; kamu ve toplum nezdinde getirdiği düzenlemelerin tamamı kadın-erkek ve doğması muhtemel çocukları üzerine bina edilmiştir. Bu noktada eşcinsel bireylerin evlilikle elde edebileceği tek kazanım eş durumundan tayin yaptırmanın ötesine geçemeyecekken bu beklenti neden?
Tüm bunların ötesinde bizzat kendileri tarafından LGBT mevzusunu izah etmek için kullandıkları argümanların tamamı "Ensest, zoofili ve hatta pedofili" gibi durumlarda bile rahatça kullanılabildiği için bu noktada söyledikleri pek bir şey de ifade etmiyor.
Hak mevzusuna dönelim: Haklarını sonuna kadar savunurum diyen arkadaşlar hangi haklardan bahsediyor ben anlayabilmiş değilim. Oy mu kullanamıyorlar, memur mu olamıyorlar, belediye su mu bağlamıyor, elektriklerini mi kesmişler bu arkadaşların bu diline pelesenk ettiği "HAKLAR" neler.
Eğer o bahsedilen şey evlilikse kusura bakmasınlar da ben öyle bir hakkı savunmam, savunamam. Onun dışında varsa bir sıkıntıları buyurun dinliyorum.
Uzun lafın kısası; mevcudiyetlerini ve durumlarını anlayışla karşılıyorum. Lakin bu durumun "normal" olduğunu veya eşcinsel evliliği gibi zırvalıkları da kusura bakmayın ama kabul etmem mümkün değil.
-
quote:
Orijinalden alıntı: sambasumba
Maalesef tek bir önermesine bile katılmadığım bir yazı.
Hastalık değildir, tercih de değildir doğuştan gelen bir "şeydir". Neydir? Anomalidir. İnsan vücudunun yaratılış/evrim (hangisine inanıyorsanız artık) sürecinde ulaştığı "hayatta kalma ve türün devamını sağlama" noktasında mevcudiyetiyle taban tabana "zıt" olan bu durum en basit tabiriyle Anomalidir.
Görmeyen göz, duymayan kulak, düşünemeyen beyin nasıl anormal bir durumsa üreyemeyen bir üreme sistemi veya üremek istemeyen bir beyin de o kadar anormaldir. En büyük yanlış bir anomaliyi "normal bi durum yea" diye servis etmeye çalışmaktır. Hayır normal değildir. Yaradılışa da terstir, evrime de terstir; mantardan türediğimize falan inanıyorsanız ancak o düşünce perspektifinde normaldir.
Tedavisinin veya daha doğru bir tabirle bu anomaliyi düzeltme şansımızın olmayışı bu durumun mental bir anomali olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu insanları oldukları haliyle kabul etmemiz gerektiğini ifade eder sadece.
Ayrıca topluma huzursuzluk verecek derecede LGBTcilik oynayan da azımsanamayacak seviyededir. Onur Haftası dedikleri dönemde yaptıkları şeyler öyle ; "Ufak bir kesimin hareketlerini oluşumun tamamına mal edemezsin" önermesiyle falan izah edilebilir seviyede de değildir.
Kadın hakları mevzusu nasıl Feminizm gibi bir olguyla sulandırıldıysa bu arkadaşlar da bu tarz yaklaşımlarla aynı yolda ilerlemektedir.
Haklarımızı arıyoruz noktasında aradıkları haklar nedir peki? Evlilik dışında benim yapıp da onların yapamadığı ne var? Peki yasal evliliğe neden ihtiyaç duyuyorlar?
Evlilik kurumu; kamu ve toplum nezdinde getirdiği düzenlemelerin tamamı kadın-erkek ve doğması muhtemel çocukları üzerine bina edilmiştir. Bu noktada eşcinsel bireylerin evlilikle elde edebileceği tek kazanım eş durumundan tayin yaptırmanın ötesine geçemeyecekken bu beklenti neden?
Tüm bunların ötesinde bizzat kendileri tarafından LGBT mevzusunu izah etmek için kullandıkları argümanların tamamı "Ensest, zoofili ve hatta pedofili" gibi durumlarda bile rahatça kullanılabildiği için bu noktada söyledikleri pek bir şey de ifade etmiyor.
Hak mevzusuna dönelim: Haklarını sonuna kadar savunurum diyen arkadaşlar hangi haklardan bahsediyor ben anlayabilmiş değilim. Oy mu kullanamıyorlar, memur mu olamıyorlar, belediye su mu bağlamıyor, elektriklerini mi kesmişler bu arkadaşların bu diline pelesenk ettiği "HAKLAR" neler.
Eğer o bahsedilen şey evlilikse kusura bakmasınlar da ben öyle bir hakkı savunmam, savunamam. Onun dışında varsa bir sıkıntıları buyurun dinliyorum.
Uzun lafın kısası; mevcudiyetlerini ve durumlarını anlayışla karşılıyorum. Lakin bu durumun "normal" olduğunu veya eşcinsel evliliği gibi zırvalıkları da kusura bakmayın ama kabul etmem mümkün değil.
Dünyanın ileri gelen sağlık örgütleri/kurumları hastalık/anomali olmadığını açık açık söylerken kariyerinin tıp ya da psikoloji ile alakası bile olmayan insanların bu konu hakkında basit düşüncelerini belli etmeleri komik oluyor. Dünyada yok mu bu alanda çalıştığı halde bunun hastalık olduğunu düşünen insanlar? Elbette, hem de sürüsü ile ama bu işler fikir öne sürmekle yürümez. Sayısızca araştırma ve güvenilir sağlık kurumlarının düşünceleri benim için daha önemli. Bu cümlem sadece size değil genel idi.
Evrime terstir. :)
1-http://www.evrimagaci.org/article/tr/escinsellik-ve-evrim
2-http://www.evrimagaci.org/photo/tr/escinsellik-neden-bu-kadar-yaygin-muhtemelen-evrimsel-avantaji-nedeniyle
LGBT onur haftasında yapılan "ahlaksızlıklar" bu ülkede dinci ve siyasi takım tarafından misillemelerle beraber ve evrensel ahlak kurallarını yıkıp yok edilip yapılmasına rağmen bu kadar önem görmemiştir (Bkz: Çocuk tecavüzcüsü din adamları) (Bkz: Türkiye'de ki çocuk gelinler) (Bkz: Yolsuzluklar, makam arabaları vs.). Ha ayrıca "Ufak bir kesimin hareketlerini oluşumun tamamına mal edemezsin" önermesi deyince aklıma şu geldi -dünyamızda diğer tüm ülkelerin gözüne batan teröristcilik oynayan müslüman insan sayısı da hiç azımsanmayacak boyuttadır- Ama hepimiz biliyoruz ki müslüman olmak terörist olmak değildir...
LGBT Onur haftasında avrupanın farklı yerlerinde bulunduktan sonra anladım ki burada yaşatılan onur haftasında ancak yas tutabilirim...
Haklar mı? Aman Allah'ım o konuya girmeyelim istersen hiç... Çünkü benim lisedeki matematik öğretmenim Transeksüel bir kadın idi derste kimse sesinin kalın olmasıyla ilgilenmiyordu çünkü matematikte çok iyiydi. Okuldaki arkadaşım travesti olduğu için okuldan atılmadı. Rehber hocası psikolojik destek verip onun sex işçisi olmasındansa sevdiği bir meslek hayatına kazanılması gerektiğini anlattı çünkü o çocuk travesti olduğu için asla iş bulurken ayrımcılığa uğramayacaktı, uğrayacak olsa da devlet sahip çıkacaktı (gülme tuttu). O çocuğu sırf travesti olduğu için YAŞAMA HAKKINI!!!!! 1 kurşunla elinden almadılar.
Geçen eve çıkacaktım erkek arkadaşımla. Ev sahibim sordu kardeş misiniz, arkadaş mısınız? Dedim ki sevgiliyiz. Çok sevindi hemen evi bize kiraya verdi onun da çocuğu biseksüelmiş zaten. Bilirsiniz Türkiye'de temel haklarımıza sahip olamayacağımız korkusundan asla gizlemek zorunda değiliz LGBT olduğumuzu. Hadi hakkımızı alamadık. Dedim ya devlet yanımızda orada ayrımcılığa uğramaya imkan yok!
Tabiki de temel haklardan sonra evliliği de tartışabiliriz. Evlilik kurumu bizim uydurduğumuz bir kurum. Zihniyet değiştikten sonra uydurduğun kurumu değiştirmek bir imzaya bakar. Bir insanın başka bir insana aşık olması/sevmesi muhteşem birşey (cinsel yönelim ya da cinsel kimlik bu noktada önemsiz bir detay). Hayatlarını devlet altında bazı noktalarda güvenceye almaları, sosyal haklarının olması gibi imkanlardan yararlanmaları için evlilik kurumunun altına imza atılabilir. 2 Kadın evli çift için birisi hastalandığında doktor aileden birine izin veriyoruz derse evli oldukları için yoğun bakımda yanına gidebilir. Evli değillerse belki de sevgilisini son defa göremeden kaybedecek. Ölen kadın mirasını sadece sevgilisine bırakmak istese de mirası hiç sevmediği ailesine gidecek. (O kadar basit bir örnek ki alın çeşitlerini siz yaratın.)
Çocuk konusu o kadar farklı bir mesele ki :) şimdi bilemedim girsek mi? Türkiye'de aile yapısına bakarsak çocuklar çok sağlıklı yetişiyor diyemeyiz. Eminim ki 11 yaşında ailesi zoruyla 40 yaşındaki adamla evlendirilmiş kıza sorsan 2 tane erkek çiftin evladı olmayı yeğler. Türkiye'de çocukların ne kadar sağlıksız ortamlarda yetiştiğini hepimiz biliyoruz. Bilinçsiz anneler, cahil babalar ve 3-5 çocuklar fakirlikten okuyamayan.
Evliliğin ve çocuk sahiplenmenin yasal olduğu ülkelerdeki LGBT bireyler tarafından sahiplenilmiş çocuklar da baya mutlu nedense (sürülerce röportaj videoları var internette). O çocuklar kimsesiz büyüyeceğine normların dışında olsa da (normlar belirlendi toplum tarafından..) aldıkları sevgi sayesinde hayata tutunan mutlu bireyler olarak geri dönüyorlar. Mutsuzları yok mu? Tabiki de var. LGBT olan herkes mükemmel mi? Tabiki de hayır. Ama oranlara bakarsak bu işin cinsel yöneli/cinsel kimlikten bağımsız olduğunu anlamak zor değil.
Saygılarımla.
Türkiye'de yaşayan, avrupada da farklı ülkelerde(LGBT dostu ya da TR standartlarında) belli zaman aralıklarıyla yaşamış olan ülkelerin/insanların bizlere karşı olan duruşunu ve görüşünü farklı açılardan görebilmiş bir homoseksüel(ülkesinde gizli) bir ülke vatandaşı. En çok takıldığım nokta olan haklarımız konusunda da bize haksızlık yapılmadığını söyleyerek haksızlık yapma :) yeterince haksızlığa uğruyoruz zaten.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Klipsi Ca -- 14 Eylül 2017; 14:24:59 >
-
Eşcinsellik rezilliğin şekil bulmuş halidir. Savunulacak bir yanı yoktur. İnsanlar yıllar geçtikçe farklı zevkler arayarak sapıtmışlardır. Pompeinin hali belli zaten.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Heisenbergün asistanı
Eşcinsellik rezilliğin şekil bulmuş halidir. Savunulacak bir yanı yoktur. İnsanlar yıllar geçtikçe farklı zevkler arayarak sapıtmışlardır. Pompeinin hali belli zaten.
hll spr dvm
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Klipsi Caquote:
Orijinalden alıntı: sambasumba
Maalesef tek bir önermesine bile katılmadığım bir yazı.
Hastalık değildir, tercih de değildir doğuştan gelen bir "şeydir". Neydir? Anomalidir. İnsan vücudunun yaratılış/evrim (hangisine inanıyorsanız artık) sürecinde ulaştığı "hayatta kalma ve türün devamını sağlama" noktasında mevcudiyetiyle taban tabana "zıt" olan bu durum en basit tabiriyle Anomalidir.
Görmeyen göz, duymayan kulak, düşünemeyen beyin nasıl anormal bir durumsa üreyemeyen bir üreme sistemi veya üremek istemeyen bir beyin de o kadar anormaldir. En büyük yanlış bir anomaliyi "normal bi durum yea" diye servis etmeye çalışmaktır. Hayır normal değildir. Yaradılışa da terstir, evrime de terstir; mantardan türediğimize falan inanıyorsanız ancak o düşünce perspektifinde normaldir.
Tedavisinin veya daha doğru bir tabirle bu anomaliyi düzeltme şansımızın olmayışı bu durumun mental bir anomali olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu insanları oldukları haliyle kabul etmemiz gerektiğini ifade eder sadece.
Ayrıca topluma huzursuzluk verecek derecede LGBTcilik oynayan da azımsanamayacak seviyededir. Onur Haftası dedikleri dönemde yaptıkları şeyler öyle ; "Ufak bir kesimin hareketlerini oluşumun tamamına mal edemezsin" önermesiyle falan izah edilebilir seviyede de değildir.
Kadın hakları mevzusu nasıl Feminizm gibi bir olguyla sulandırıldıysa bu arkadaşlar da bu tarz yaklaşımlarla aynı yolda ilerlemektedir.
Haklarımızı arıyoruz noktasında aradıkları haklar nedir peki? Evlilik dışında benim yapıp da onların yapamadığı ne var? Peki yasal evliliğe neden ihtiyaç duyuyorlar?
Evlilik kurumu; kamu ve toplum nezdinde getirdiği düzenlemelerin tamamı kadın-erkek ve doğması muhtemel çocukları üzerine bina edilmiştir. Bu noktada eşcinsel bireylerin evlilikle elde edebileceği tek kazanım eş durumundan tayin yaptırmanın ötesine geçemeyecekken bu beklenti neden?
Tüm bunların ötesinde bizzat kendileri tarafından LGBT mevzusunu izah etmek için kullandıkları argümanların tamamı "Ensest, zoofili ve hatta pedofili" gibi durumlarda bile rahatça kullanılabildiği için bu noktada söyledikleri pek bir şey de ifade etmiyor.
Hak mevzusuna dönelim: Haklarını sonuna kadar savunurum diyen arkadaşlar hangi haklardan bahsediyor ben anlayabilmiş değilim. Oy mu kullanamıyorlar, memur mu olamıyorlar, belediye su mu bağlamıyor, elektriklerini mi kesmişler bu arkadaşların bu diline pelesenk ettiği "HAKLAR" neler.
Eğer o bahsedilen şey evlilikse kusura bakmasınlar da ben öyle bir hakkı savunmam, savunamam. Onun dışında varsa bir sıkıntıları buyurun dinliyorum.
Uzun lafın kısası; mevcudiyetlerini ve durumlarını anlayışla karşılıyorum. Lakin bu durumun "normal" olduğunu veya eşcinsel evliliği gibi zırvalıkları da kusura bakmayın ama kabul etmem mümkün değil.
Dünyanın ileri gelen sağlık örgütleri/kurumları hastalık/anomali olmadığını açık açık söylerken kariyerinin tıp ya da psikoloji ile alakası bile olmayan insanların bu konu hakkında basit düşüncelerini belli etmeleri komik oluyor. Dünyada yok mu bu alanda çalıştığı halde bunun hastalık olduğunu düşünen insanlar? Elbette, hem de sürüsü ile ama bu işler fikir öne sürmekle yürümez. Sayısızca araştırma ve güvenilir sağlık kurumlarının düşünceleri benim için daha önemli. Bu cümlem sadece size değil genel idi.
Evrime terstir. :)
1-http://www.evrimagaci.org/article/tr/escinsellik-ve-evrim
2-http://www.evrimagaci.org/photo/tr/escinsellik-neden-bu-kadar-yaygin-muhtemelen-evrimsel-avantaji-nedeniyle
LGBT onur haftasında yapılan "ahlaksızlıklar" bu ülkede dinci ve siyasi takım tarafından misillemelerle beraber ve evrensel ahlak kurallarını yıkıp yok edilip yapılmasına rağmen bu kadar önem görmemiştir (Bkz: Çocuk tecavüzcüsü din adamları) (Bkz: Türkiye'de ki çocuk gelinler) (Bkz: Yolsuzluklar, makam arabaları vs.). Ha ayrıca "Ufak bir kesimin hareketlerini oluşumun tamamına mal edemezsin" önermesi deyince aklıma şu geldi -dünyamızda diğer tüm ülkelerin gözüne batan teröristcilik oynayan müslüman insan sayısı da hiç azımsanmayacak boyuttadır- Ama hepimiz biliyoruz ki müslüman olmak terörist olmak değildir...
LGBT Onur haftasında avrupanın farklı yerlerinde bulunduktan sonra anladım ki burada yaşatılan onur haftasında ancak yas tutabilirim...
Haklar mı? Aman Allah'ım o konuya girmeyelim istersen hiç... Çünkü benim lisedeki matematik öğretmenim Transeksüel bir kadın idi derste kimse sesinin kalın olmasıyla ilgilenmiyordu çünkü matematikte çok iyiydi. Okuldaki arkadaşım travesti olduğu için okuldan atılmadı. Rehber hocası psikolojik destek verip onun sex işçisi olmasındansa sevdiği bir meslek hayatına kazanılması gerektiğini anlattı çünkü o çocuk travesti olduğu için asla iş bulurken ayrımcılığa uğramayacaktı, uğrayacak olsa da devlet sahip çıkacaktı (gülme tuttu). O çocuğu sırf travesti olduğu için YAŞAMA HAKKINI!!!!! 1 kurşunla elinden almadılar.
Geçen eve çıkacaktım erkek arkadaşımla. Ev sahibim sordu kardeş misiniz, arkadaş mısınız? Dedim ki sevgiliyiz. Çok sevindi hemen evi bize kiraya verdi onun da çocuğu biseksüelmiş zaten. Bilirsiniz Türkiye'de temel haklarımıza sahip olamayacağımız korkusundan asla gizlemek zorunda değiliz LGBT olduğumuzu. Hadi hakkımızı alamadık. Dedim ya devlet yanımızda orada ayrımcılığa uğramaya imkan yok!
Tabiki de temel haklardan sonra evliliği de tartışabiliriz. Evlilik kurumu bizim uydurduğumuz bir kurum. Zihniyet değiştikten sonra uydurduğun kurumu değiştirmek bir imzaya bakar. Bir insanın başka bir insana aşık olması/sevmesi muhteşem birşey (cinsel yönelim ya da cinsel kimlik bu noktada önemsiz bir detay). Hayatlarını devlet altında bazı noktalarda güvenceye almaları, sosyal haklarının olması gibi imkanlardan yararlanmaları için evlilik kurumunun altına imza atılabilir. 2 Kadın evli çift için birisi hastalandığında doktor aileden birine izin veriyoruz derse evli oldukları için yoğun bakımda yanına gidebilir. Evli değillerse belki de sevgilisini son defa göremeden kaybedecek. Ölen kadın mirasını sadece sevgilisine bırakmak istese de mirası hiç sevmediği ailesine gidecek. (O kadar basit bir örnek ki alın çeşitlerini siz yaratın.)
Çocuk konusu o kadar farklı bir mesele ki :) şimdi bilemedim girsek mi? Türkiye'de aile yapısına bakarsak çocuklar çok sağlıklı yetişiyor diyemeyiz. Eminim ki 11 yaşında ailesi zoruyla 40 yaşındaki adamla evlendirilmiş kıza sorsan 2 tane erkek çiftin evladı olmayı yeğler. Türkiye'de çocukların ne kadar sağlıksız ortamlarda yetiştiğini hepimiz biliyoruz. Bilinçsiz anneler, cahil babalar ve 3-5 çocuklar fakirlikten okuyamayan.
Evliliğin ve çocuk sahiplenmenin yasal olduğu ülkelerdeki LGBT bireyler tarafından sahiplenilmiş çocuklar da baya mutlu nedense (sürülerce röportaj videoları var internette). O çocuklar kimsesiz büyüyeceğine normların dışında olsa da (normlar belirlendi toplum tarafından..) aldıkları sevgi sayesinde hayata tutunan mutlu bireyler olarak geri dönüyorlar. Mutsuzları yok mu? Tabiki de var. LGBT olan herkes mükemmel mi? Tabiki de hayır. Ama oranlara bakarsak bu işin cinsel yöneli/cinsel kimlikten bağımsız olduğunu anlamak zor değil.
Saygılarımla.
Türkiye'de yaşayan, avrupada da farklı ülkelerde(LGBT dostu ya da TR standartlarında) belli zaman aralıklarıyla yaşamış olan ülkelerin/insanların bizlere karşı olan duruşunu ve görüşünü farklı açılardan görebilmiş bir homoseksüel(ülkesinde gizli) bir ülke vatandaşı. En çok takıldığım nokta olan haklarımız konusunda da bize haksızlık yapılmadığını söyleyerek haksızlık yapma :) yeterince haksızlığa uğruyoruz zaten.
Alıntıları GösterBu konuyu hortlatmış oldum biliyorum :|
LGBT+ ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için araştırma yapmaya başladım, ve bu konuyu buldum. @Klipsi Ca elinize sağlık gerçekten.
Başlarda bi oluşumun yaşadığım bir "şey"den kaynaklı olduğumu sanmıştım çünkü o "şey"in gerçekleştiği zamanlarda ilk kez bi' erkekten hoşlanmıştım, meğer doğuştan gelen bir şeymiş XD.
Türkiye'de doğarak zaten yönelimimizi anladıktan sonra heterolardan 1 adım(ya da daha fazla) geriden başlıyoruz bana kalırsa. Ben dahil gençler artık dine inanmıyor genelde bu yüzden İslam'ın lgbt'ye kötüdür demesinin bir önemi kalmıyor. Ve nasıl doğarken hiçbir şeyimizi seçemediğimiz gibi bunu da seçemediğimiz için saçmalık, rezillik gibi şeyler olduğunu düşünenler bana kalırsa hata yapıyor.
Geçmişte erkeklerden gözümü ayıramadığım olmuştu, bana bir nedenden ötürü o baka kaldıklarım çekici geliyordu ama neden bilmiyordum; o zamanlar sabit değil de etrafa bakınır gibi yapıp belli etmemeye çalışıyordum ki başardım mı fikrim yok ama ailemden kimse o şekilde davrandığımı fark etmedi (bu erkek dediklerim hiç tanımadıklarım bile olabiliyor).
Şimdiyse hoşlandığım erkekten fark ettim ki biseksüelim, bu sırada lgbt'nin ne olduğunu neredeyse öğrenmiştim. Neyse ki bunu söylediğim arkadaşlarım (kim anlayışlı davranır diye tahminde bulunup seçtiklerim) bana anlayışlı davrandılar. Biseksüel olduğumu gerçek hayatta bilen yok, bilenler sanal arkadaş hep...
Yakın zamanda yabancı bir homoseksüelle tanıştım, benden 10 yaş kadar büyük ve bana yardımcı oldu (yabancı).
Annemle yaşıyorum ve benden şüphe edene kadar ona bunu söylemeyi düşünmüyorum çünkü tepkisinden korkuyorum (Anneannem 7 kardeş ve bildiğim kadarıyla tek lgbt olan benim :/ )
İsmimden dolayı başka yerden tanıdıklarım bu mesajımı görüre sürpriz olur onlara da (pek istemesem de).
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X