Şimdi Ara

meteor yağmuru (48. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.450
Cevap
3
Favori
38.822
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 4647484950
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • YÜREK. .

    Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
    Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
    Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
    En boş geçen günün o gündür inan bana

    ÖMER HAYYAM
  • ESKİ ZAMAN AŞIĞI

    Ben, eski zaman aşığıyım.
    Sevda çeker, düşünürüm, ağlarım
    Bazen; tilki kadar kurnaz , bazen akılsız
    Bazen; çocuk gibiyim, bacak kadarım
    Herkes aşık olur, sevdalanır...
    Bir yolu var gönül çekmenin de.
    Benim ki; sevda değil ateşten gömlek.
    Bir kar düşmüş, ışıl ışıl yanar içimde
    Ama ben eski zaman aşığıyım.
    Sevmek kadar katlanmak da gelir elimden.
    Gece hayalimde gündüz fikrimde
    Ela gözlü o yar çıkmaz gönülden.

    OKTAY RIFAT
  • her aşkı dare çeken vefasız leylasıdır...
  • <blockquote id='quote'><font size='1' face='Verdana, Arial, Helvetica' id='quote'>quote:<hr height='1' noshade id='quote'><i>Originally posted by the_point</i>
    <br />her aşkı dare çeken vefasız leylasıdır...
    <hr height='1' noshade id='quote'></blockquote id='quote'></font id='quote'>

    gerisi yok mu?
  • bir su kıyısına gelir bir kurt,bir de kuzu
    dindirmek için susuzluğunu
    kurt üstte durur,çok aşşağıda da kuzu
    arar iştahını kabaran haydut,
    hır çıkarmak için bahane:"ben su içerken
    neden bulandırdın" der suyumu
    postlu,buna karşılık,korka korka:"nasıl" der
    "kurt kardeş,nasıl yapabilirim,
    senin yakındığın şeyi,çok rica ederim
    senden bana doğru akıyor su
    gerçeğin gücü önünde yenilir öteki:
    "küfrettindi" der "altı ay önce"
    yanıt verir kuzu:"daha ben doğmamıştım ki"
    "onu bunu bilmem" der hain kurt
    "baban bana küfretmişti zaten! ve yakalr
    kuzuyu,parçalar haksız yere....[bwlng][bwlng][bwlng]

    ezop masalları:)
  • Elmayra,
    Kuzuyu belki de imzanda senin önünde duran kaplan parçalamıştır[bwlng]
  • SÜNGÜ
    Kardeş payı
    yapmak için mi
    uzattın süngünü
    elimdeki
    elmaya

    Sunay AKIN
  • BİR YANLIŞLIK OLDU


    bir yanlışlık oldu, büyüdüm;
    hiç çizgi roman okumadan,
    futbol oynamadan. daha tekerlemesi bile
    bitmeden masalımın, korkulara sürüldüm.
    bu uyku tünelinde geçti çocukluğum.

    saatim yoktu. ölçemedim ömrümü,
    her doğum günüme bir müzik kutusu kurabildim.
    otuz yıl öncesine randevu verdim kadınlara.
    kimseler gelmedi. bir yanlışlık oldu, bekledim,
    bir parantez içi gibi kaldım geçmişte.
    son baskıya yetişmedi umudum.

    bir itiraz dilekçesi buldum kendime
    müzik, sinema ve edebiyattan; içime iğneledim.
    bir yığın "maddi hata" bulundu düşlerimde.
    aşk bir ağır ceza suçuymuş, bilemedim.
    bir yanlışlık oldu, öldürülmedim.

    param yoktu, yalnızca bir kap mide spazmı
    alabildim. en yoksul kafiyesi oldum çağımın.
    güncelleştirilmemiş bir yazıt gibi yaşadım.
    bir yanlışlık oldu, büyüdüm. ta başından
    yakalandım hayata; mağara resimleri çizerken
    rahim duvarlarına annemin.



    DEVRİM DİRLİKYAPAN




  • SENTEZ



    Şu taşbasması
    İşkence Usülleri kitabı
    Nerede basma iş
    Babil'de
    Babil'de bir çocuk demek
    Bizi kullanıp kullanıp duruyormuş
    Ama biz bu değiliz ki
    Daha ilk sayfalarda
    Karşımıza çıkıveriyor
    Başkasının gözleri
    Başkasının ağızları dudakları
    Babil'de basılmış
    Birer birer açılan
    Hayatımıza.





    Ece AYHAN
  • UNUTMA!


    Güneşten korurken kendini
    gölgeye çarpılma.

    Ağaç büyür büyür büyür
    tohum olur.

    Sevgi büyür büyür büyür
    gülümser.

    Sevgi kabarır kabarır kabarır.
    Perdeyi indir. Saati kur.
    Saati kur, unutma
    kendinle
    buluşacaksın.

    Eğleniyor musun?
    Yüreğin sıcak mı?






    EGEMEN BERKÖZ
  • YAŞAYABİLME İHTİMALİ


    soğuk ve şehirlerarası
    otobüslerde vazgeçtim
    çocuk olmaktan
    ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama
    yeme ihtimalini sevdim.

    İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    (Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o
    zaman) özlemeye başladım herkesi.. Ve bu hasret öyle
    uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım
    sonra..

    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...

    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
    kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor
    oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu,
    pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir
    Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, Ş harfinden
    orak çekiç figürleri türetmeyi..

    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu
    haber bültenleri..
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    (Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
    dikenleri saymazsak..)
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir
    saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber
    bültenleri.. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim..
    Ve hiçbir mahkeme tutanağında geçmedi adım..
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm
    sadece..


    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama
    sen yoktun.. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini
    seviyordum, suni teneffüs saatlerinde.. Okul servisi
    seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine
    götürüyordu.. Ben, senin benimle Tunalı Hilmi
    Caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum..

    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır
    gevrekliğini.. Sonra otobüs oluyordum,
    kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü..
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş
    ovasının yalancı maviliğini.. Otobüs oluyordum bir
    süre.. Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum,
    yanağım otobüs camının garantisinde..
    Otobüs oluyordum.. Bir ülkeden bir iç ülkeye..
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum...

    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın
    listesinin.. Korkuyordum..Sonra iniyordum otobüsten..
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün
    en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu
    koşuyordum.. Çünkü sonunda annem oluyordum babam
    kokuyordum sonunda...

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim,
    çocuk olmaktan..
    Ve beslenme çantamda
    otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle birgün Van'daki bir kahvaltı salonunda...
    Ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği)
    bir yol üstü lokantasında...
    Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay
    kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak
    damında..
    Ben seninle herhangi bir insan elinin terli
    coğrafyasında olma ihtimalini sevdim..




    Ben senin,
    beni sevebilme ihtimalini sevdim !

    YILMAZ ERDOĞAN




  • ReBeR,
    Döktürmüşşün yine. Hazırlamakta olduğun sayfa ne zaman bitecek?
  • <blockquote id='quote'><font size='1' face='Verdana, Arial, Helvetica' id='quote'>quote:<hr height='1' noshade id='quote'><i>Originally posted by the_point</i>
    <br />her aşkı dare çeken vefasız leylasıdır...
    <hr height='1' noshade id='quote'></blockquote id='quote'></font id='quote'>
    bu kadar yetmez mi aga.. kesin ve net..
  • Yetmez, onun için tamamını verelim:

    AŞK CEFA ÜLKESİNDE UMUDUN RÜYASIDIR

    Aşk ölümcül bir hülyadır
    anlayamadığım.
    Ey sarı gök bulutu, ey ızdırap gülşeni
    son bir karanfil gibi taşıyacağım seni
    kalbimin hüsnü Yusuf mahrem bahçelerinde
    derindesin rüya kadar derinde

    aşk ipek bir karanlıktır
    koklayamadığım
    gecenin bir vaktinde gelen çiçekler için
    tenhasında kuşlar uçan
    sulara karışıp akmak isterim
    kan çölünün ıssız vahalarından
    saadet burcuna çıkmak isterim
    gitmeyelim buralardan seninle,
    kalırsam suları yıkmak isterim

    aşk gizemli bir şarkıdır
    dinleyemediğim
    ayrılığın arkasından
    duyulan gün doğuyor neden gülemiyorum
    siyah bir tan yerinde
    beklemek yakışmaz bana geceyi
    eylül mü vurdu güllerimi bilemiyorum

    aşk isyankar bir korkudur
    sonlayamadığım
    gece yolculuğuna takılır ayakları
    özlem beyaz bir gül açar bağrında
    yar kokusu yayılsın diye kaldırımlara
    ölü ve gözü yaşlı bırakır çocukları
    arıbeyi konunca ruhun zümrür taşına
    mor gülüşlü harami çıkar dağlar başına
    diriltir sarı saçlı , kırılgan aynaları

    aşk veremli bir türküdür
    söyleyemediğim
    nağmeleri doruklardan yayılan
    anılar sehpasında
    takıyor boynumuza kırmızı urganları
    kötürüm bir vadide geziyor kurbanları
    her aşkı dare çeken vefasız leylasıdır
    alır avuçlarına, öper ısırganları
    aşk cefa ülkesinde umudun rüyasıdır

    NURULLAH GENÇ




  • [clps][clps][clps][clps] KELOLAN....
  • Valla össye hazırlanıyorum, biraz boşladım ama ene geç 1 ay içinde biter... Şimdi girdik bi Pablo Neruda daha yazalım

    İnsan döner kendine
    viran, kırık dökük bir eve dönercesine
    yorgundur
    eski püskü bir giysi gibi,
    yürümeye çalışır yağmurda, çırılçıplak,
    saf suda ıslanarak,
    yapamaz bunu yalın rüzgarda,
    ama benliğinin kuyusuna döner,
    kaygısız.
    Varolup olmadığı,
    usunu konuşturup konuşturmadığı
    ya da ödedikleri, borç verdikleri, bulduklarıyla ilgilenir.
    Beni kabul edip etmemesi
    çok önemliymiş gibi,
    toprağın yaprakla kaplı adıyla birlikte,
    kara duvarlı tiyatroda.
  • ASK ILE

    Baktim ki gokyuzu bastan basa bulut
    Unut diyor o guzel gunleri unut
    Baktim ki deniz her dalgasiyla dusman
    Kuslar av pesinde baliklar pusuda
    Cok gerilerde kalmis ciktigim liman
    Yok gorunurde siginacak bir ada

    Baktim ki o musibet gun gelip catmis
    Yolcusunda tayfasinda safak atmis
    Ne yelken kar eder ne kurek ne istim
    Dayandim ask ile yuruttum gemiyi
    Ask ile koskoca daglari duz ettim
    Avladim sonunda o civan kekligi

    Cahit Sitki Taranci
  • ARAYIS
    Bir tas zehir verin bana iceyim
    Tek unutmak icin acilarimi
    Baksana; kirdilar kapilarimi
    Yagmalandi kalbim, omrum, herseyim
    Kursuna dizdiler anilarimi
    Yenik dustum bu savasta neyleyim
    Bir mezar nasilsa iste oyleyim
    Unuttum en guzel sarkilarimi
    Gunduzu yok upuzun bir geceyim
    Yitirdim umut kirintilarimi
    Sevgimi, nesemi, butun varimi
    Caresiz bir yoklugun icindeyim
    Gomdum icime yikintilarimi
    Ariyor bir yarim obur yarimi

    UMIT YASAR
  • ASK MIYDI O?

    Ask miydi o, askimsi bir sey miydi
    Neydi cekip kendine, beni baglayan
    Kanatan dudagimi, tenimi daglayan
    Elleri ta icimde o dev miydi

    Etime bir alev degmiscesine
    Nasil da yakardi optugu zaman
    Bir su gibi akip gitti avuclarimdan
    Yorgunum simdi bin yil sevmiscesine

    Hani o yalniz benim olan gul, kirmizi
    Gozlerimin onunde acilan sonsuz bahce
    Hani, o var olmalarimiz opustukce
    O delice surdurmeler yasantimizi

    Hic doymamak oysa, tene, kokuya, aska
    Sarildikca guclenmek, butunlenmek
    Kudurmus arzularla zamani yenmek
    Ve en kuytularda bulusmak korka korka

    Kimi gun utanmak otlardan, cimenlerden
    Kimi gece mihlamak golgemizi duvara
    Varmak icin o sevgiyle acilmis kollara
    Apansiz dusmek yukseklerde bir yerden

    Oydu iste alistigim, ozledigim simdi de
    Sevgice bir tutku, askimsi bir yakinlik
    Avunmak... Kirik dokuk anilarla artik
    Kimbilir? o geceler yasanmadi belki de

    UMIT YASAR




  • ASKTI O

    Askti o! Degistiren tum gecelerimi
    Askti o! Beni durup durup yenileyen
    Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
    Oydu, doludizgin gidisime dur diyen

    Bir bicakin keskin yuzunde kan lekesiydim
    Askti yine beni yikayan, aritan su
    Boyle ak pak olacagimi bilir miydim?
    Icimde acmasaydi o sevmek duygusu

    Ben bir tutsagim simdi sevgiye, gonullu
    Cozmeyin ellerimi, zincirlerim kalsin
    Gorsun prangalarim o dogacak gunu

    Ve bu dunyaya ask dolu siirlerim kalsin
    Seninle her yerde guzel, her zaman yeni
    Istemem, sensiz hatirlamasinlar beni.

    UMIT YASAR
  • 
Sayfa: önceki 4647484950
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.