Göreceğin her boşluk senin adın olacaktır. ve sen aynı benim gibi hangisinin sen olduğunu seçemeyeceksin.
Sen sabır, sen sevgi, sen bekleyen, sen beklenen...
o hep benim küçük beyaz kanatlı meleğim olacak. ben onu öyle tanıdım çünkü..
Do not keep to yourself the secret of your heart, my friend!
Say it to me, only to me in secret. You who smile so gently,softly whisper, my heart will hear it, not my ears.
The night is deep, the house is silent, the birds’nests are shrouded with sleep.
Speak to me through hesitating tears, through faltering smiles and pain, the secret of your heart.
RABINDRANATH TAGORE' UN BAHÇIVAN'INDAN
Yüreğinin sırrını kendine saklama, dostum!
Onu bana, yalnızca bana gizlice söyle. Böylesine tatlı gülümseyen sen yavaşça fısılda, kulaklarım değil yüreğim duyacak onu.
Gece karanlık, ev sessiz, kuşların yuvaları sessizliğe bürünmüş.
Anlat çekingen gözyaşları, duraksayan gülümsemeler ve acı içinde yüreğinin sırrını bana.
Bazen nefesim kadar yakın, ve bazen evrendeki en uzak galaksi kadar uzaksın bana…
Yunusbalığı
ÇOCUK
Zamanın o kuytu köşesinden uzat elini bana, çocuk… Üşüdüm, korkuyorum, umutlarım tükenmiş… Gökyüzünü maviye, umuda boya, çocuk…
Yunusbalığı
ÖZLEM
Çocuk olsam, saklanbaç oynasak seninle… Uzansak sahilde, yıldızları saysak bir bir… Dilek tutsak kayan yıldızlarla birlikte… Şarkılar söylesek, dans etsek, dönsek, dönsek... Yorulsak, çimenlere atsak kendimizi… ‘Bir varmış bir yokmuş..’ ile değil Ama ‘Hep varmış…’ ile başlayan ‘Onlar ermiş muradına.’ ile biten Masallar anlatsak birbirimize…
Yunusbalığı
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
Söylesem ah söyleyebilsem derdimi, mehtaplı bir gecede açabilsem sana kalbimi göreceksin seninle dolu . Desem, diyebilsem ki seviyorum seni, çılgınca aşığım sana. Ama demem, diyemem çünkü aramızda dağlar, denizler ve benim o kahrolası gururum var. Bu böyle sürüp gidecek; sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin, ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim sana asla... çünkü aramızda dağlar denizler ve benim o kahrolası gururum var
Victor Hugo
SENİ SEVMEKTEN ÖTE BİR NEDENLE SEVMİYORUM SENİ.
Seni sevmekten öte bir nedenle sevmiyorum seni. Gidip geliyorum Sevmekle sevmemek, Beklemekle beklememek arasında Yanıyor aniden, üşüyen yüreğim.
Sevdiğim sen olduğun için seviyorum seni. Senden nefret ediyor ve nefret ederken Önünde eğiliyorum. Sana olan değişken aşkımın değeri Seni görmemem ama gözü kapalı sevmemde mi?
Ocak ayı tüketecek belki de Yüreğimi zalim ışığı ile, çalarak Gerçek huzura götürecek anahtarımı.
Benim, yalnız benim ölen öykünün bu bölümünde Ve aşktan öleceğim seni sevdiğim için, Seni sevdiğim için, ateş ve kan içinde .
Pablo Neruda
Çeviren: Yunusbalığı
DÜŞ İÇİNDE DÜŞ
Bırak alnından öpeyim ! Ve senden ayrılırken şimdi Şu kadarını söyleyeyim- Yanılmıyorsun düşünürken Bir düş olduğunu günlerimin; Ama uçup gittiyse umut Bir gecede ya da bir günde, Bir düşte ya da hiçbirinde Daha mı azdır yitip giden bu yüzden? Bütün gördüklerimiz ya da göründüklerimiz Düş içinde düş müdür yalnızca?
Edgar Allen Poe
Çeviren: Yunusbalığı
Eskidendi, Çok Eskiden
Hani erken inerdi karanlik, Hani yagmur yagardi inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işiklar yanardi evlerde, Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken, Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken, Eskidendi, çok eskiden.
Hani hepimiz arkadaşken, Hani oyunlar tükenmemişken, Henüz kimse bize ihanet etmemiş, Biz kimseyi aldatmamişken, Eskidendi, çok eskiden.
Hani şarkilar bizi bu kadar incitmezken, Hani körkütük sarhoşken gençligimizden, Daha biz kimseye küsmemiş, Daha kimse ölmemişken, Eskidendi, çok eskiden.
Şimdi ay usul, yildizlar eski Hatiralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden Geçen geçti, Geçen geçti, Geceyi söndür kalbim Geceler de gençlik gibi eskidendi Şimdi uykusuzluk vakti.
Murathan Mungan
YAZGI
Seni yaşamak ölene dek Senden uzakta, Anılarda soluk almak, Kahkahalarda hıçkırmak, Bugünde dünü özlemek, Yarında dünü düşlemek Benim yazgım bu işte.
Yunusbalığı
Siz hiç boğuldunuz mu sevgisizlikten? yüreğinizin sevgiye susadığını hissettiniz mi hiç? Nasıl bir duygudur bu bilir misiniz?
Sıradan bir sevgi değildir özlediğiniz;yüreğinizin hep özlemiyle yandığı, hep ihtiyaç duyduğu, o hiç unutulmamış ,yıllar…. uzaklıklar…. araya girmiş olsa bile hep yanınızda hissetmenize rağmen rüyalarınızda bile ulaşamadığınız sevgiliye duyulan bitmez, tükenmez bir hasretle yoğrulmuş, ruhunuzu bazen hüzün, bazen anlaşılmaz bir neşeyle dolduran bir sevgidir, sevgilidir özlediğiniz….
Yunusbalığı
VAZGEÇİLMEZİMDİN
Yakınlaştıkça kaybolan bir kente dönüşürdün Keşfedilmezim olurdun ... içinde yolculuk etsem de... Günahkar mevsimimdin.
Hiç umut yoktu sende o yüzden vazgeçilmezdin, vazgeçilmezimdin...
Cezmi Ersöz
Bazen susmak gerekiyormuş, Bazen bomboş bakmak gerekiyormuş hayatın yalanlarına. Anlamaya çalışmak saçmalık! Anlamadan yaşamak gerekiyormuş. Ama bazen unutmak gerekiyormuş, unutulma pahasına. ... Zaman değilmiş gideni getiren, Aslında zamanmış var olanı götüren.
S.AKIN
İNSANLAR GİDER
insanlar gider şarkıları kalır şarkılar var uzun yüzyıllar dolanır ... şarkılar var kısa söylendiği yerde kalır şarkılar var benim şarkılarım söyletmezler içimde kalır.
Aziz Nesin
27. Sone
Sonunda bitap halde atarım kendimi yatağıma, Yol yorgunu bedenim artık biraz dinlensin diye; Kafamda bir yolculuğun daha başladığı andır bu oysa; Aklın işlemeğe başladığı andır, bedenin işi bittiğinde. Düşüncelerim, senden uzak kal...dığım o yerden kalkar, Bir an önce sana ulaşmak için hac yoluna koyulur; Ağırlaşmış olsa da göz kapaklarım, açıktır ardına kadar, Körler gibi,derin karanlığa öyle bakar durur. Ama, işte tam o zaman, ruhumun hayalî gözleri, Düşüncelerimin ulaştığı görüntüyü getirir karşıma; O görüntü ki, korkunç geceye asılı bir mücevher gibi, Karanlık geceyi güzel, eski yüzünü yeni gösterir bana. Gün boyu bedenim, her gece aklım, işte böyle, Ne sana huzur verir bir türlü, ne kendime...
W. Shakespeare
Veda Orhan Seyfi Orhon
Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
Hani ey gözlerim bu son vedada, Yolunu kaybeden yolcunun dağda Birini çağırmak için imdada Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime Uçacak sanırdım birkaç kelime... Bir alev halinde düştün elime Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Sevgilerim vardı kucak kucak, Yüreğim dopdoluydu Sımsıcak duygularla… En güzel düşlerimdin, Çocukluğumdun, mutluluğumdun… Yaşamıma anlam katanımdın Ulaşılmazım olsan da… Uzatmadım ellerimi hiç sana Yitirmekten korkup Bir düşten uyanırcasına seni… Sustum yalnızlığımda Söylemek isterken Ne kadar çok sevdiğimi ...
Yunusbalığı
BİLİYORUM SANA GİDEN
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni.
Ne kadar yakındın ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi.
Uyandım uyandım hep seni düşündüm, Yalnız seni, yalnız senin gözlerini.
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalınım Ben artık adam olamam bu derde düşeli.
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum oradan oraya. Yoksa gururlu bir kişiyim inan ki.
Anımsıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği.
Kaç kez sana uzaktan baktım 5:45 vapurunda Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki.
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor, Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu. Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri.
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım Bu böyle pek de kolay değil gerçi.