Şimdi Ara

▓ MHP'nin (dolaylı olarak Türkiye'nin) Devlet Bahçeli açmazı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
73
Cevap
1
Favori
1.868
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
14 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bocekgrafik

    "MHP ve HDP'nin bir çok ortak noktası var" desem, çoğu kişi şaşırır eminim ki. Hatta "Daha neler?" gibisinden tepki göreceğimden de eminim bundan dolayı.

    Her 2 parti de:
    – 17/25 Aralık dosyasının açılmasını istiyor.
    – AKP'nin bu ülkeye çok zarar verdiğini ve artık iktidarda kalmaması gerektiğini savunuyor.
    – MİT yasasına, makul şüpheli yasasına, muhâlif olan herkesin sinidrilmeye çalışılmasına, gayr-i hukûkî olarak çıkartılan diğer tüm kanunlara karşı.
    Tamamı AKgençlerden oluşan sözde Osmanlı Ocakları çetesi, MİT elemanlarının desteğiyle HDP bürolarını, ülkücü kılığıyla bastılar ve yağmaladılar malum ki. Amaç, MHP ve HDP'lileri sokağa dökmek, onların birbirlerini yemelerini sağlamak ve bunun üzerinden de bu 2 partinin oylarını ütmekti AKP'nin amacı ama her 2 parti de bu oyuna gelmedi malum ki. Sadece birisi bile bu oyuna gelmiş olsa, neler olurdu, bunu tahmin etmek zor değil. İşte, bu konuda da MHP ve HDP aynı çizgide bulunmaktalar. Her 2 partiye de AKP tarafından operasyon yapıldı.
    .
    .
    .

    Bu maddeler çoğaltılabilir. Durum buyken, Sırf HDP ile aynı çizgide bulunmamak adına, şu ülke, millet, memleket ve hatta kendi yararınıza bile olan konularda, neden HDP ile asgarî müştereklerde bir araya gelipte AKP'nin karşısında durmadı Bahçeli'li MHP.

    Bahçeli'li MHP, "HDP ile aynı çizgide bulunmayız" derken, AKP'nin ekmeğine yağ çaldığınızın farkında değil mi? Bahçeli'li MHP'nin bu tutumu sebebiyle AKP'nin iktidarda kaldığının, meclis başkanının onlardan seçildiğinin farkında değil mi? Lütfen kendizine gelin. Dar değil, geniş düşünün. Beğeniriz, beğenmeyiz; HDP meclise TC yasalarına göre girmiştir. Bu kadar nettir. Onları yok sayamazsınız. Kendi kırmızı çizgilerinizi bahâne ederek HDP'ye karşı durmak adına, sözde muhâlif olarduğunuz AKP ile aynı çizgide bulunduğunuzu hatırlatmak isterim.

    Tayyip Erdoğan görev verirdi-vermezdi ayrı konu; CHP-MHP-HDP veya CHP-HDP+HDP (HDP içeriden veya dışarıdan yani) koalisyonu yapılmış olsa, her 3 partinin de asgarî müştereklerde bir araya gelmesi ile bir restorasyon süreci başlayabilirdi. Kılıçdaroğlu'nun Bahçeli'ye başbakanlığı bırakma sözünü ise samîmî bulmuştum mesela ben bu noktada. Bu sayede şu anda AKP tek başına hükümetmiş gibi hâlâ iktidar olmaya devam edemezdi. Hukuksuzlarına devam edemezdi. Onlar için yanlışlarının bedelini ödeme süreci başlardı. Ülke normale dönmeye başlardı vs… İçini siz doldurun artık.

    Bahçeli'li MHP, "HDP ile koalisyon yapmam" diyerek, meclis başkanı seçiminde olduğu gibi yine AKP'nin ekmeğine yağ sürüyor. CHP ile koalisyon yapacak kadar oyu olsa neyse bir de. Üstelik, HDP'nin dışarıdan destek vereceği bir CHP-MHP koalisyonuna da "Hayır" demesini anlamak mümkün değildi.

    Uzun vadeli değilse bile, AKP'nin yaptığı tahribatı onarmak adına, en azından kısa vadede bir restorasyon sürecine Türkiye'nin ihtiyacı vardı halbuki. Sağduyulu herkesin de çağrısı bu yöndeydi zaten.

    Beğen-beğenme, TC yasalarına göre meclise giren bir partiyi "Tanımıyorum" diyemez kimse. Derse ne olur? Normal şartlarda yetkisi kalmamış AKP, hala tek başına iktidarmış gibi ülkeyi tek başına yönetmeye devam eder işte.

    Bu durumda Bahçeli'li MHP'nin mızıkçılığı kime yarıyor? AKP'ye. Hani AKP haindi MHP'ye göre. Sen haine destek veriyorsun o zaman dolaylı olarak.

    Yıl olmuş 2015. Hala masada kaybediyoruz. Böyle basiretsizlik olur mu? Meseleye art niyetle baksam, Bahçeli'nin MHP'nin ilkelerini bahane ederek AKP'ye destek çıktığını düşüneceğim. Zira buna engel yok. Çünkü Türkiye'nin en büyük 3. partisinin başında duran adam bunu göremiyor ama ben görüyorsam, orda büyük bir sorun var demektir. İyi niyetle baksam ve "görmemesi mümkün değil" desem, o zaman da milliyetçilik adına vatana ihânet durumu var ortada.

    Velhâsıl: Bahçeli, nerden baksan elde kalıyor.

    Bahçeli'nin başında bulunduğu MHP'nin, tabanına rağmen yaptığı diğer büyük yanlışlar:

    - Önceki seçimde de, bu seçimde de BBP ile ittifak yapmalıydılar.
    - Meclis başkanı seçiminde AKP'li adayın seçilmesi sağlandı.
    - Sinan Ogan'ın partiden ihraç edilmesi.
    - Meral Akşener'in vekil adayı yapılmaması.



    sen ak sın heralde. bi de biraz akp nin hdp ile pkk ile aynı yönlerini incele. beraber neler yaptıklarını incele. ben bilmiyorum da




  • Ve sonunda PKK'nın belini kırıp, IŞİD'le 360° farklı çizgide kaldık. Çok şükür.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • esat_emin E kullanıcısına yanıt
    Eski AK, yeni KARAyım ben. Profilim açık. Açtığım konuları bulup okuyabilirsin. Biraz zaman ayırman gerek sadece.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bahçeli, "Saraya bozkurt olarak giderim" dedi :))

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yanlış düşündüğün şeyler var bence. Ne hdp ne de mhp akpye o kadar karşı değiller. Hdpnin özerlik planlarını hayata geçirebilecek tek parti akp. Sonuçta akp yine tek başına gelseydi çözüm süreci ve akp-pkk sevişmesi aynen devam edecekti. Mhpnin de akp ile çok ortak yönü var, muhtemel bir koalisyonda ikisi de birbirlerine yeşil ışık yakıyor. Ayrıca akp-hdp ve akp-mhp arasında sürekli seçmen transferi oluyor, yani seçmen profilleri siyah ile beyaz gibi değil.

    Akp ile taban tabana zıt bir oluşum varsa o da chpdir. Tamam chp de akp ile koalisyon istemişti ama o koalisyonu akp ile beraber ayakkabı kutusu stoklamak için değil, ülkedeki yıkımı bir nebze olsun durdurabilmek için istedi.
  • Hangi yazdığım yanlış, anlamadım. Yazdıkların bana farklı gelmedi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • İşte yukarıda yazmışsın. Hdp ve mhp ikisi de akpden rahatsız, bu yüzden beraber çalışmaları gerekirdi gibisinden. Ben de diyorum ki o kadar rahatsız değiller, ikisi de chp yerine akpyi tercih ederler. Ama hdp nin akpyi tercih etme sebebi ortak görüşlü olduklarından değil, akpnin siyasi gücüne ve zaaflarına muhtaç oldukları için. Bu ülkede kişisel menfaatleri için vatanı bile bölecek tek parti vardır o da akpdir, ve demirtaş bunu çok iyi biliyor. Hdp-pkk asla akpyi gözden çıkaramaz.
  • Ben onu, asgari müşterekleri için dedim.

    Dediğin gibi olsaydı, AKP-MHP veya AKP-HDP koalisyonu kurulmaz mıydı?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Akp-hdp koalisyonu olsaydı bir dahaki seçimde akp barajı zor geçerdi. Aslında hdp deyip te olaya meşruiyet kazandırmaya gerek yok. Akp nin öncelikli muhattabı direkt pkk idi, oslo gibi gizli anlaşmalardan hdpnin bile haberi yoktu. Hdp ile pkknın amacı aynı olsa bile yürüdükleri yol farklı. Akp kendisine siyasi ortak istemez, bu yüzden direkt kandil ile koalisyon yapmıştı zaten.

    Pkk 35 yıllık tarihinde akp gibi yağlı kapı görmedi. 2002de dünyada terör örgütü olarak kabul edilen pkk şu anda dünyada "ayrılıkçı kürtler" olarak biliniyor ve dış güçlerden açık destek alıyor. Hele kobani olaylarında prestiji iyice arttı. Şimdi bu pkk kendisini bu kadar besleyip güçlendiren bir siyasi iktidarı nasıl desteklemez? Pkk yöneticilerinin son açıklamalarına bakarsan göreceksin ki pkk hdpnin baraj altında kalması için uğraşıyor şu an. Tek anlamadığım nokta hdpnin bunları bildiği halde pkknın izinden gitmeye devam etmesi. Heralde amaçları aynı olduğu için ses çıkarmıyordur.

    Mhp ise sadece asgari şartlar ile geldi ki akp onları bile kabul etmedi, edemezdi zaten. Bu şartlar altında koalisyon yaparsan seçmenine bunu açıklamak zorunda kalırsın.




  • İşte bunlardan dolayı ben HDP=PKK diye düşünmüyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bahçeli'nin işi-gücü ona buna laf sokmak. Laf sokmak yerine "Ne yaparsam bu ülkeye faydam dokunur?" diye bir tasası yok adamın. MHP'lilerin bu adamdan bir an önce kurtulması gerek. Çünkü dolaylı olarak AKP'ye hizmet ediyor...
  • adam haklı ve önlerden ayrıca bir türk hdp ye oy verebilir mesela ben vericem
  • bursalıtimsah kullanıcısına yanıt
    Bahsettiğim ortak yön o değildi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bocekgrafik

    Bahsettiğim ortak yön o değildi.

    ayrıca dedim ya
  • bursalıtimsah kullanıcısına yanıt
    Pardon, yanlış anlamışım, kusura bakma.
  • Doktor Devlet Bahçeli Başarılıdır...!!!

    Verilen görevleri, büyük bir istikrar içinde, büyük bir başarı ile dört dörtlük yerine getiren hangi yöneticinin istifası istenebilir?..

    İster kamuda ister özelde olsun vazifelerini büyük başarı ile yapan bir yöneticiyi hangi akıllı görevden alır?..
    Efendim; şöyleymiş böyleymiş, falanca yerlerden çok tepki geliyormuş, pek de sevilmiyormuş, falan, filan... Geçin bunları beyler geçin!..
    Akıllı patron bakar; genel müdür kendisinin çıkarlarını tam manasıyla koruyor mu? Dediğinden bir milim dışarı çıkıyor mu çıkmıyor mu?.. Gerisini ne duyar ne de görür. Büyük ve profesyonel şirketlerin temel yönetim kuralları arasında genel müdürün sevilip sevilmemesi diye bir kıstas asla ve asla yoktur. Şirketin kapısının önüne sandık koysanız, genel müdüre sevdiklerine dair çalışanlarından hatta o şirketle ticari ilişkisi olanlardan tek oy çıkmayabilir. Fakat, patron öyle istediği için, genel müdür, verilen vazifeleri hatasız yaptığı sürece koltuğunda oturur.
    ADSIZ'ın sıkı takipçileri bilir. Söyleyeceklerini kenardan köşeden, oramı buramı sallamadan (başıma bu yüzden çok dertler açtım. Açmaya da devam edeceğimi biliyorum) ifade eden bir kardeşinizim. Lafın nereye geleceğini anladınız!..
    En sonda söylenmesi gerekeni yine en başta söyleyelim;
    Devlet Bahçeli çok başarılıdır. Evet efendim aynen öyle!..
    Beğenseniz de beğenmeseniz de öyle!..
    MHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtulduğu günden bugüne kendisine verilen görevleri tam layıkıyla yapmış bir isimdir. O yüzden kimsenin ondan istifasını istemeye, hatta görevden alınmasını beklemeye hakkı yoktur!..
    Tam manasıyla üstün bir vazife adamıdır Doktor Devlet Bahçeli!.. Kendisinin üstün görev anlayışı ve yerine getirebilme kabiliyetini anlatmak ve de hatırlatmak için öyle uzun bir kronolojiye gerek yok. Şöyle çok yakın zamana bir göz atalım;
    Yanılmıyorsam, 30 Mart mahalli seçimlerine 5-6 aylık bir zaman dilimi kalmıştı. Daha ortada 17/25 Aralık operasyonlarının emaresi bile yoktu. AKP içinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda büyük bir kavga yaşanıyordu. O günlerde Doktor Devlet Bahçeli'nin, AKP içinde dahi durumu çok kritik olan Melih Gökçek ile gizli bir görüşme yaptığını MHP içinde bir MKYK üyesinden dinlemiş ve bunun çapraz doğrulatmalarını yaptıktan sonra kaleme almıştım. Büyük yankı uyandırmıştı o yazı. MHP yönetimi bir hafta açıklama yapamamıştı. Tabandan gelen tepkilerin artması üzerine seviyesiz bazı yöneticiler ile kiralık kalemler beni linç etmeye kalkmıştı. Hatta bazı fiili saldırıların da hedefi olmuştum. Dikkatli gözler ve sağlıklı beyinler, olup bitenleri ve gerçekleri zaman içinde gördü. Ankara'nın Melih Gökçek'e nasıl teslim edildiğinin analizi somut verilerle çok iyi yapıldı ama iş işten geçmişti. 30 Mart'ta Melih Gökçek'e Ankara kazandırılarak AKP'nin omurgası sağlam tutuldu. O gün Ankara'da Melih Gökçek kaybetse belki bugün siyaset alanında çok farklı şeyler konuşuyor ve tartışıyor olacaktık. MHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayının -madem çok başarılı ise- hem 7 Haziran'da hem de 1 Kasım'da neden Ankara'dan değil de Adana'dan (seçilmesi en garanti yerden) mebus yapıldığı sorusu da kabak gibi ortada duruyor.
    Dedim ya; Doktor Devlet Bahçeli iyi bir görev adamıdır!.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu bile ters köşeye yatırarak, Ekmelledin İhsanoğlu ile herkesin aklını allak bullak etmedi mi?.. Cumhurbaşkanlığı seçimi, 17/25 Aralık operasyonun ortalığı toz duman ettiği süreçte R. Erdoğan siyasi yaşamının en rahat seçim kampanyasını yapıp, elini kolunu sallaya sallaya, boş kaleye gol atarcasına Cumhurbaşkanı seçilmedi mi?..
    7 Haziran sonrasına gelelim. Ortak kanı, algı, yaşananlar, adına ne derseniz deyin her şey gerçeğin tüm çıplaklığıyla sandığa yansıdı.
    Şimdi 1 Kasım'da Balgat'ta iç ve dış sıvası dökülen görkemli binada yaşananlara geçmeden önce sizlere aynı Melih Gökçek görüşmesinde olduğu gibi sağlam kaynaklardan teyit ettiğim şok bir haber vereceğim;
    Kurban Bayramı tatil rehavetindeydik. Uzun tatil bitti yine sıcak kulislere döndük. Ankara'da derin kulislere hâkim olan çok sağlam ve güvenilir bir kaynaktan şu haberi aldım; "Devlet Bahçeli, Bayramın ikinci günü özel bir evde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa bir görüşme yaptı." Çok az sayıda kişinin bildiği bu sır görüşme iddiasını, bu tip bilgilerinden emin olduğum başka bir kaynağa sordum. Teyit aldım. Hadi bir sır daha vereyim; Bu son kaynak bana, hiç kimsenin aklından dahi geçmediği günlerde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP üzerinden Cumhurbaşkanlığı için ortak aday gösterileceği, daha sonra da MHP'den mebus olacağını söyleyen isimdi.
    "Peki neden yazmadın" diye haklı olarak soracaksınız. Hatırlarsanız; YENİÇAĞ olarak "Seçmen Liderlere Soruyor" seçim araştırması yapmıştık. Doktor Devlet Bahçeli'den de soruları iletmek için randevu istemiştim. Diğer liderlere sorularınızı iletirken yaptığım gibi Devlet Bahçeli ile güncel söyleşi yapıp haberleştirmeyi planlıyordum. Eğer gerçekleşseydi o görüşmede kendisine duyduklarımı sorup haberleştirecektim. Ama olmadı. 1 Kasım'a 2-3 gün kalana kadar randevu talebimde ısrar ettim. Fakat özel kalemden gelen cevap hep, "Notunuz Devlet Bey'in önünde duruyor. Bir dönüş olursa sizi arayacağız" şeklinde oldu. Velhasıl, ne sizin sorulara ne de kendi sorularıma cevap aldım!..
    1 Kasım gecesinde Balgat Dükalığında yaşananlara gelince. Genel merkezde 2002 seçimlerindeki istifa tiyatrosuna benzer bir senaryo yaşatıldı. Yönetim katlarında bazı özel görevliler tarafından "Bahçeli istifa etti" söylentileri dışarıya sızdırıldı. Bu sefer bazılarına "genel merkezin önünde kendimi yakarım" dedirtilmedi ama koro halinde Doktor Devlet Bahçeli lehinde slogan attırıldı. Tepkisini dile getirmek için genel merkezin önüne gelmek isteyenlere korku salındı. Başkanlık divanında bazı isimlerin özellikle birinin "istifa etmeyin sayın genel başkanım" diye hüngür hüngür ağladığı MHP kulislerine fısıldandı. Sonra malum ,her zamanki gibi o kutsal(!) yazılı açıklama geldi; "Topyekûn görev başındayız..."
    Her sıkıştığı dönemde AKP'ye ve R. Erdoğan'a can kurtarma ipi atan Doktor Devlet Bahçeli görevini yine üstün başarı ile yerine getirdi.
    İster bana kızın ister kızmayın!.. Yine tekrar ediyorum;
    Doktor Devlet Bahçeli başarılı bir görev adamıdır.
    Patron ne istifa ettirir ne de görevinden alır...
    Başarının cezalandırıldığı nerede görülmüş!..

    Kaynak:
    http://www.yenicaggazetesi.com.tr/doktor-devlet-bahceli-basarilidir-36174yy.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lion_Army -- 3 Kasım 2015; 15:45:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sekizeşittirbüyükd

    Kılıçdaroğlu en mantıklı ve adam gibi adamdır benim gözümde şuan.

    Hatta şunu da söyleyebilirim ellerinde malzeme kalmadıklarından akpliler "Yürüyen merdivene ters bindi" gibi videolar yapmaya başladılar.

    İşin aslı adam hatasız ve çok güzel bir tavır takındı.

    Ve şuan kürt olup pkk'yı sevmeyenlerin CHP'ye oy verebilme ihtimalleri olduğuna inanıyorum.

    Kardeş kafanız mı iyi? hangi kürt %0.5belki hariç diyorum CHP oy verebilir nasıl bi siyaset kafanız var çözemıyorum.
  • saçma saçma konuşmayın mhp nin terör örgütü partisiyle koalisyon kurmasının imkanı yok bunu aklınıza sokun, kaldı ki öyle birşey olsa barajı bile geçemezdi bir dahaki seçimde mhp.
    akp yi mhp de sevmiyor ama gidipte hdp ile işbirliği yapacak kadar da düşmediler.
    devlet bahçeli iyi bir insan kişilik olarak sevdiğim bur insan ama siyasetçi değil malesef.
    siyasetçi olmak kurnazlık gerektiren birşey aynı akp nin yaptığı gibi , mhp yi hayırcı yaptı oyları götürdü zaten medyanın büyük kısmı akplilerin elinde adamlar istediklerini söylediler olansa mhp ye oldu.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lion_Army kullanıcısına yanıt
    sondaki özete gönül istemesede katılıyorum bilerek yada bilmeden baston oldular .

    @böcek devamlı bunu söyledi zaten "baston"deyip durdu adam
    ben ise bazı konularda haklı : hdp ve akp koalisyon şartları gibi konularında
    ve tabiki büyük hata ise chp nin teklifini kabul etmemesi birde meclis başkanı seçimi idi
    4 yıl sonra için ise iyice yaşlı olacak ve partiye daha zarar verir.
    daha genç ve dinamik birisi lazımki ocaklar gene alevlensin.
  • Devlet Bahçeli İstifaya Sıcak Bakmıyor: ''Hele şu başkanlık sistemini de bir getirtelim de...''

    Dünkü seçim sonuçlarının ardından eleştirilerin hedefi olan ve istifaya davet edilen Devlet Bahçeli, sonunda sessizliğini bozdu. Her zamanki inancı, şevki ve gayretiyle birlikte görevinin başında olduğunu vurgulayan deneyimli siyasetçi "Daha anayasa var, başkanlık var, yapılacak çok iş var arkadaşlar" dedi.

    MHP'nin Ankara Balgat'taki Genel Merkezi'nde kameraların karşısına geçen Devlet Bahçeli'nin seçim sonrası ortaya çıkan tablodan dolayı oldukça mutsuz olduğu gözlenirken, MHP lideri kurmaylarıyla dün geceden bu yana istişare halinde olduklarını ve neden AKP'nin 330 milletvekilini geçemediğini araştırdıklarını kaydetti.

    Gelecek planlarını anlattı

    ''Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 1 Kasım 2015'te aldığı %49,50'lik oy ne yazık ki ne bizleri, ne de tabanımızı memnun etmiştir ancak önümüzdeki günler daha kimbilir neler gösterecek bakalım... Anayasayı halledelim, başkanlık diyorlardı onu halledelim. Sonra Bilal'in durumu var onu da iyi kötü bir yerlere getirmek lazım. Politikada iş bitmez' 'diyerek, mola vermeden ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan deneyimli parti lideri, Erdoğan başkan olmadan görevinden istifa etmeyi ise asla düşünmediğini belirtti.

    ''Gözümün önünde büyüdü''

    Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 2002'den hapisten çıkıp buralara geldiği güne dek yakından izlediğini belirttiği konuşmasında oldukça duygulandığı da dikkatlerden kaçmadı. ''Nerden nereye. Her bir adımını izledim, her bir adımında yardımcı olmaya çalıştım. Vay be, şimdi başkan olacak ha?'' sözlerini sarfettiği sırada, sesinin titrediği farkedilen sert mizaçlı siyasetçi güçlükle de olsa gözyaşlarına hakim olmayı başardı.

    Son olarak, herşeye karşın 7 Haziran'da aldıkları emanet oyları en kısa sürede iade ettikleri için ufak da olsa bir mutluluk duyduklarını sözlerine ekleyen Bahçeli, ''Ha arada belki tek tük bizde kalan olmuştur. Onları da zamanla mutlaka sahiplerine vereceğime kimsenin şüphesi olmasın. Milliyetçi Hareket asla emanet oyla iş yapmaz. Bu da böyle bilinsin" diyerek, parti tabanını ve elde kalan 40 milletvekilini teselli etti.


    Kaynak:http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=292833




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.