Milli muharip uçak KAAN ilk uçuşunu yaptı (15. sayfa)

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158105724

O mesajımı gerçekçi olduğu kadar biraz daha hayalci ve idealist düşüncelerle yazmıştım. Yoksa malum lisans mevzuları büyük sıkıntı ve bilhassa ABD gibi savunma sanayii sektöründe baskın ve hegemonik olan tedarikçiler açısından güçlü bir jeopolitik kontrol/dizginleme aracı, kartı. ABD düpedüz zayıf bir Türkiye istemiyor ama kesinlikle çok güçlü bir Türkiye de istemiyor.

Burada gerçekten anlamlı teknik kaygılar dile getiren arkadaşlar mevcut. Benim de onların dediklerine paralel giden korkum yanlış stratejiler ve ABD gibi devletlerin lisans gibi araçlarla yapacağı frenleyici müdahalelerle bu uçağın kayda değer bir seri üretim, tedarik, ihracat vb aşamalarına ulaşamayıp numunelik bir çalışma, "çok yakıt tükettiği ve verimli olmadığı için garajda yatan hiper lüks bir otomobil" olarak kalması. Ondan bence TEI'nin Türkiye menşeili motor çalışması, ulusal savaş uçağı projesi süresince kaliteden mümkün mertebede ödün vermeden maliyetlerde düşüşler sağlayacak yaratıcı optimizasyonların sağlanması bence ciddi önem arz ediyor.

Ondan yukarıda sözünü ettiğim işlevsel sadeliğe dayanan "F-16 felsefesinin" benimsemenin tamamen müsrif ve elitist kurgudaki "F-22 veya F-35 felsefesini" benimsemekten daha doğru olacağına inanıyorum. KAAN F-35'ten "iyi olmalı" ama daha popüler biçimde anlaşıldığı şekilde iyi değil. Türkiye'nin elindeki en iyi, en rekabetçi, "1.sınıf" 5.nesillere belirli bir meydan okuma kapasitesi teşkil edecek bir uçak olmalı kesinlikle ama bu mevzu bahis F-22 ve F-35 ile temsil edilen "1.sınıf" 5.nesillerle birebir eşdeğer olacağım diye F-35'in veya F-22'nin çokça eleştirilen kronik sorunlarına sahip olmamalı. F-35 hakkındaki şikayetlerden, ABD'nin muazzam mali gücüne rağmen F-22 üretimini bir noktadan sonra durdurmasından kaynakları ve bütçesi çok daha mütevazi bir ülke olarak belirli dersler çıkarmalıyız. Özellikle Türkiye'nin NATO ve Amerikan askeri şablonlarına paralel bir milli savunma ve havacılık geleneği varken bu dersleri çıkarmak anlamlıdır. Modern Avrupalıların geleneklerinden ve uygulamalarından esinlendikleri antik Romalılardan dersler çıkarması ve kendi gelenekleri çerçevesinde aynı hatalara düşmemeleri gibidir.

Sizde kusura bakmayın Ben tek başına computer dir demişmiyim? en önemli unsurlarından biridir demişim. Uçak Computer u olmadan yeni nesil bir uçağı sadece uçurursunuz oda mekanik levyeler ile. Bu 5 veya 6 nesil için kriterlerden sadece biridir ama en önemlisidir yoksa daha çok kriter var. Yok kanat yok motor yok boya vs..

Uçakları, tabi ki, "gez-göz-arpacık" deyip kullanma dönemi çoktaaan geçti. Evet computeri olmadan artık bir modern uçağı uçuramazsınız ama 5. Nesil bir uçağı "görünmez" yapacaksanız o RAM kaplamasına (bakın "boya" demiyorum zira böyle fırçayla sürülen akışkan bir madde değildir...) pekala bağımlısınız. Zorda kalsanız (havadasınız ve uçuş computeri aniden bozuldu; ne yapacaksınız? Hemen atlayıp uçağı terk mi edeceksiniz yoksa hayatınızı minimum riske atıp son ana kadar uçağı kurtarmaya mı çalışacaksınız?) belki bu uçağı manuel olarak uçurabilirsiniz ama "görünmezlik" apayrı bir özellik (ve de gereksinim...) ki o uçak 5. Nesil kampına dahil olabilsin...

Lütfen buna "boya" tabirini kesinlikle kullanmayalım. RAM bir boya değil çok özel bir kaplamadır. Bunu her ortamda, her platformda kesinlikle savunurum.

Neden bu kadar iddialısın derseniz, ABD'deki önce B-2 bombardıman uçaklarının, daha sonrasında da çok daha yaygın üretimde olan F-35'lerin RAM kaplamasını yapan (bu ikisi farklı tasarımlardır) şirketin sahibi bir Türk'dür (polimer kimya mühendisi, sevgili Ergün Kırlıkovalı) ve benim de tee 1970'den bu yana kadim arkadaşımdır.

Ergün'ün tek bir müşterisi var: ABD Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri koordinasyonunda F-35'leri üreten Lockheed firması.

F-35'lerde RAM kaplaması bir şekilde kısmen fiziki hasar görürse ya da tamamen yenilenmesi gerekiyorsa benim bildiğim kadarıyla Coni Amerika'dan gelmiyor. Tam tersine siz uçağı Avrupa'daki F-35 Ortak Bakım Merkezine gönderiyorsunuz (bu merkez şimdilik tek ve İtalya'da kuruldu...). 2. bir bakım merkezi (ama herhalde "umuma açık da değil") İsrail'de. Asya tarafı için de "güvenilir" bir ülkede (ki bu da ya Avustralya ya daha düşük olasılıkla Japonya'dır) da bir 3. Bakım Merkezi planlanmıştır...

Ama sökülen RAM atıklarının bu Bakım Merkezlerinde çöpe atılmayıp sonunda ABD'ye nakledilmesi bir gerçek.

En azından niyet var. Ameller Niyetlere göredir. 

sen yemesende yunan yemiş gerçek adınız fatihmi yoksa. 

SİYASİ HAFIZA BANKASIyoutube

şimdi bu lafları söyleyenlere ne denir ?? Seçimler sırasında kamuoyunu asılsız bilgilerle yanıltmaya çalışan gazeteci Fatih Altaylı, bu kez Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN'ı hedef aldı. KAAN'ın pistte 'motor takılmış tekerlekle hareket ettiğini' ileri süren Altaylı, 'Motorla mı gidiyor, tekerleklerine motor mu koymuşlar onunla mı gidiyor. İnsanlara hayal satmayın. Büyük yalanlar söylemeyin.' ifadelerini kullandı. Altaylı, söylediklerine ilişkin kendisine karşı tepki gösterenleri ise 'aptal' olarak niteledi. https://video.haber7.com/video-galeri/241514-fatih-altaylinin-kaan-hazimsizligi-insanlara-hayal-satmayin

https://www.youtube.com/watch?v=1iKWch4t8MY

Altaylının burada tam olarak doğru söylemediği yada yalan söylediği kısım nedir? Adam 8 ay öncesinin koşullarına göre bir analiz yapıyor kendince ve yaptığı analiz o günkü durumu anlatıyor farklı bir şey söylemiyor ki. Projenin kolay olmadığını bu işin uzun yıllar alacağını anlatıyor. Zaten bu işin daha uzun yıllar alacağını ve savaşa hazır bir uçağın 2030 dan önce hazır olamayacağını herkes söylüyor. FA ya bu kadar yüklenmek bence çokta hakkaniyetli değil. Adam ne yapamazsınız diyor ne de niye yapıyorsunuz gereksiz diyor.

Bu 2 yıllık bir proje değil yanlız, orada yanlışın var. Sana seri üretime geçmiş savaş uçağımız hazır diyen yok, uçuş testi diyoruz zaten anlayamıyor musun? Bunu kavramak bu kadar zor mu?

Kaan'ın şu anki uçuşa hazırlık için montaj döneminde bazı nato ülkelerinin genel kurmayları da vardı sergide. Bizi devamlı yakından takip ediyorlar, en ufak bir uydurmalı dalavereli iş yapılsa senin söylediklerini donunu bayrak edercesine ilk önce yunan basını haber yapar.

Aynı şeyleri drone'lar içinde yazıyordunuz, şimdi elimizde doğuda teröristlere kök söktüren, azerbaycana kuvvet çarpanı olmuş ermenilere kök söktürmüş olan, doğu avrupada urkaynanın çatır çatır satın aldığı, batıya doğru polonyanın satın aldığı, afrika ülkelerinin satın aldığı ki hatta somalideki teröristleri süpürdüler bunlarla, ardından hava sahalarını 10 yıllığına bize tahsis ettiler geçtiğimiz günlerde yapılan bir anlaşmayla.

Balistik füzeyi ilk test ettiğimizde de aynı şeyleri yazdınız, şimdi seri üretim anlaşması yapıldı envantere giriyor yüzlercesi. Aynı örneği şu an seri üretime başlanmış onlarca proje için verebilirim, her seferinde senin gibiler maket bu dedi, biz her seferinde üretip envantere kattık. Sahada da kullanıyoruz suriye ve kuzey ırakta devamlı nokta atışı.

Sana bu gün tabanca mermisine bile ambargo koyuluyorken senin aserkerlerin nasıl yıllardır sınır dışında iki sorunlu ülkenin kırmızı bölgelerinde operasyon yapıyor? Basit bir tüfekle mi o adamlar orada çatışıyor amerikan desteği alan teröristlerle? Senin maket dediğin teknolojiler olmadan biz nasıl yıllardır sınır dışında operasyondayız? Veya nasıl onca ülkeye üretip üretip satmışız? Sen şimdi süper akıllısın geri kalan herkes beyinsiz yani öyle mi.

Yani oğudan batıya, batıdan afrikaya doğru herkes salaktı, bizi takip eden, sergilere katılan nato ülkelerinin genel kurmay başkanları da dahil hepsi beyinsiz zaten, öyle laylaylom olsun diye gelip inceliyorlar, satın alanalar da maket satın alıyorlar.

TCG anadolu zaten ispanya ortaklığı ile geliştirildi, ispanyollar da salak zaten öyle 404 UHU ile maket yapıştırıp bize tahsis ettiler. Yüzlerce mühendis ofiste hangarda sinek kovaladı hiç bişe yapmadılar hepsi salak çünkü.

Allah korusun bi iktiadara gelseniz var ya ordumuza kattığımız her şeyi siler süpürürsünüz hiç bişe bırakmazsınız.

Bu uçak, seri üretime geçip envantere girdiğinde de sen yine gelip burada aşağılamaya çalışacaksın. Ama söylemin değişecek: Bunun tekerinin vidası bilmem nereden geldi diye küçümsemeye çalışacaksın bu defa. Asla desteklemeyeceksin, her seferinde bir kılıf bulacaksın senin işin bu.  

Çok haksız bir itham ve yorumda bulunmuşsunuz. İster Amerika yapsın, ister bir başkası, isterse Türkiye. Her uçağın ilk uçuşu böyle olur/olacaktır. Bu daha iskelet hali, ete bürünebilmesi için zamana ihtiyaç var.

Mesaj sayınız bu kadar olmasa kesin troldür diyeceğim; AKP yandaşlarını ortaya dökmek için trollük yapan... 

Ancak TCG Anadolu hakkında maalesef doğruları dile getirmişsiniz. Bu gemiye "uçak gemisi" tanımlamasını yapan ya cahildir ya da popülizm peşindeki siyasetçidir. 

Eğer F-35B'ler alınabilseydi hepi topu 8 uçak taşıyabilecek bir gemiye uçak gemisi denemez. Amerikan Donanmasında helikopterler ya da Osprey VTOL'ler dışında 20-25 F-35B taşıyan, TCG Anadolu'nun neredeyse 2 katı tonajındaki gemilere dahi onlar uçak gemisi demiyorken bizimkilerin böyle tanımlama yapabilmesi neyin kafasının yaşandığının göstergesi. 

geç kalınmış güzel haber.

Ya düne kadar, yapamazlar, uçuramazlar diyorlardı.

Hatta tekerine motor takmışlar, yürüyor diyorlardı.

Kokpit emniyet çubuğuna, vileda sapı demişlerdi.

İlk üretilen parçaya kalorifer peteği demişlerdi.

Uçağımız şimdi uçtu. Bu defa da motorunu yapamazsınız demeye getiriyorlar. Motorunu yapsanız bile 5 nci nesil motor yapamazsınız diyorlar.

Yani meydanı buldukça ağızlarını doldurup bol bol karalıyorlar.

Aradan 2 - 3 yıl geçecek. Yapılamaz, edilemez denilenlerin sırası ile yapıldığını hep birlikte göreceğiz. Bu defa da, henüz yapılma sırası gelmemiş başka bir parça üzerinden olumsuz eleştiri çabası içine girecekler.

Bu işler irade meselesidir. Bu projelerin arkasında devlet iradesi varsa, yapılamayan denilenleri bir bir yaparsın. Hatta daha iyilerini yaparsın.

Aselflir-500'ü yaptık. Kanada'nın cihazından daha hassas bir cihaz oldu. Şimdi Kanada ve dünyanın yapamadığı ASELFLIR - 600'ü yapmaya başladık.

Yani özetle; daha iyisini yapınca, hemen nodullu birileri çıkıp, "dokunacağız" der. Bizde millet olarak dokundurtmayacağız !...

Benim bilebildiğim kadarıyla KAAN motoru için İngilizlerle (R-R) işbirliği/ortak üretim ya da her neyse konusu çok çok derin dondurucuda. Olmayacak gözüyle bakmak daha realist bir yaklaşım olacaktır!

Ama İngilizlerin kendi Tempest 6. Nesil savaş uçağı projeleri var; bunlarda hangi motor(ları) kullanacaklar bakalım? Keza Almanya-Fransa-İtalya (belki İspanya da işin içine girecektir de) ortaklığında ayrı bir 6. Nesil projesi söz konusu; tabi orada da uygun bir motor temini zorunlu.

Bugün yayınlanan iki yerli Havacılık Haber Sitesinde aşağıdaki haberler yapılmış. İki haber birbirini tamamlar mahiyette ve hesapta Temel Kotil başrolde! Bunlar hakkında bir yorumda (burada) bulunmayacağım. Bilgilerinize sunmakla yetiniyorum.

1) https://www.airlinehaber.com/milli-savas-ucagi-kaan-yerli-motorla-teslimat-surecine-geciyor//

2)

www.airporthaber.com

KAAN'a yerli motor geliyor

https://www.airporthaber.com/havacilik-haberleri/kaana-yerli-motor-geliyor.html

Şu mesajımda, Kaan için 5 nci nesil motor üretimine başlanıldığını yazmıştım zaten... ;

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158104994

Prototip ve Ar-Ge çalışmaları yapılmakta olan bir motorun seri üretime giremeyeceğini, bu çalışmaların da uzun soluklu çalışmalar olduğunu herhalde bir "mühendis" olarak benim kadar iyi biliyorsunuzdur @ Sn. Serkan Güzel (hani şu Wow Turkey'den tanışıklığımız olan Serkan Güzel olsa gerek!!!)

Türkçemizde güzel bir tabir vardır: "Dereyi görmeden paçaları sıvama!"

Bu durum gerek 5. Nesil olacağı söylenen KAAN için (ama ne gariptir ki şimdiden Temel Kotil'ce 5. Nesil olarak lanse ediliyor) ne de bu KAAN için geliştirilmekte olan turbofan motor için geçerli.

Bugün gelinen noktayı asla küçümsemiyor, emeği geçenleri de (bu konuda) alkışlıyorum. Ama popülizm ve hamaset yapmanın yeri burası değil, gereği de hiç yok!

Dün ilk uçuşunu yapan KAAN herşeyden önce bu haliyle 5. Nesil bir uçak değil. Teçhizatlı haliyle uçmuş olsa bile (ki o aşamaya daha epeyce süre var...) 4.5 Nesil. Yani bir bakıma "iskelet"; ete bürünmek için zamana ihtiyaç var. "Bu uçak 5. Nesil" demek başka, "bu uçak 5. Nesil olacak" demek başkadır. Her kim söylemişse "bu uçak bugünkü haliyle 5. nesildir" diye benim değerlendirmemde en hafif deyimle popülist, halk dilinde "yalancıdır!" 

Sevgili forum büyüğüm,

Mesajını alıntıladığınız üye ağır yazmış olabilir ama yıllardır hep aynı terane. Biz alıştık artık bunlara. Seçimden önce Gabar’dan fışkıran petrol gibi.

Ha bu uçak günün birinde tam kapasite ile uçacak, evet, ama bugün değil, yarın değil muhtemelen 30 yıl sonra. Bu haberler yerel seçim öncesi neden yapılıyor? Çünkü Türk halkına verebilecekleri başka bir şeyleri kalmadı. Vatandaşların yaşam standartları gelişmiyor, 10 küsür milyon yasadışı göçmen ve mültecinin yarattığı sosyal-ekonomik kabus bitmiyor. Eskiden verilen bütün sözler boş çıkmış, millete verecek neyimiz kaldı? Uçak kaldı, füze kaldı. Olay bu