Milli muharip uçak KAAN ilk uçuşunu yaptı (20. sayfa)

TRMotor, TEI'ye geçti artık.TEI,RR ve İvchenko Progress (Ukrayna) konsorsiyum motor için çalışıyor.

Ukrayna sadece teknolojik destek veriyor o kadar

Bunlar güzel gelişmeler de daha çok yolumuz var maalesef. Ne motoru var ne de daha F-35 seviyesinde falan değil.

Altay tankı da yapılacaktı, onun da motoru yapılamadı bir türlü.

Bu işler kolay değil tabii ama seçimlerden önce genelde Akp milletin gazını almak için bunları gösteriyor.

serkangüzel rumuzlu arkadaş ben Kanadanın SIHA lar için uyguladığı ambargoyu kaldırması dışında bir kaynak bulamadım. Eğer varsa böyle bir anlaşma burada Link atarsan sevinirim hemde hepimiz bundan böyle askeri bir ambargoya maruz kalmayacağımızın sevincini yaşayalım.

Saygılar.

Uçağın zaten büyük bir kısmı toplama bunu biliyoruz ve tartışılacak bir yanıda yok. TOGG da toplama büyük oranda Çin den temin edilen parçaların bir araya getirilmesi ile yapıldı. Burada hem fikiriz ama KAAN konusunda hepimizin sevinci bir uçak şasesinin yerden havalandırılmış olması. Bu bile milletin özleminin ne boyutta olduğunu gösteriyor. Bu uçak işinde Avionik yada diğer değişle uçak computeri yerli olarak yapılmazsa ne motorun ne uçağın bir önemi var. Şu an üzerindeki computer muhtemelen F16 ya ait eğer o da varsa bilmiyoruz. Motorun yanında elektronik kısmının yerli olması çok ama çok önemli yoksa sadece motorla uçması imkan dahilinde değil. İyi kötü bir Jet motoru üretilebilir sonuçta yapılmışları var baka baka bile bir şeyler yapılır ama elektronik kısmı baka baka yapılamaz bunu yapmak için önce chip üretebilme teknolojisine erişmek gerekir işte zurnanın zırt dediği yer burası.

Buradaki temel yanlış sırf propaganda için söylenen sözlerde. Yapılan herşeye %100 yerli ve milli dersen ortaya böyle saçma durumlar çıkıyor. Yoksa bu güne kadar yapılan hem Atak hem de Kaağanda ki ilerleme tamamen doğru bir yaklaşımdır. Daha önce hiç helikopter ve uçak yapmamış böyle ileri seviye teknolojik cihazları biranda herşeyini kendin yapman zaten imkansız. Zamanla dışarıdan aldığın parçaları da kendin yapmaya başlarsın bu önemli değil.

Zaten Çin de böyle yapmadımı. Rus ve Amerikan uçaklarının motorunu kopyalayarak yaptı ama onların büyük bir avantajı vardı gelişmiş elektronik sanayi. Bu onlara çok büyük bir avantaj tanıdı, motordan sonra hızlıca elektronik kısmını yapabildiler. Bizim bu alanda hala eksiğimiz çok, yerli yaptık dediğimiz her elektronik aksamın en az %70 i hala bir yerlerden tedarik. Kanadanın ambargosu ile gündeme gelen ASELSAN üretimi CATS kameraların yerlilik oranını bilmiyorum ama bizim ülke olarak optik sistem üretecek bir fabrikamız yada tesisimiz yok dolayısıyla kuvvetle muhtemeldir ki uzak doğudan temin edilen parçalar ile üretilmiş bir kamera. Bunun gibi örnekler uzayıp gider.

Yahu bu yerli ve milli üzerinden olumsuz eleştiri üretme ve mantık geliştirme çabaları, iyice "kafatasçı" bir yaklaşıma doğru sürüklenmeye başlandı.

Nato standartlarından yola çıkarak;

Konuya ara mamul boyutundan bakalım. Çeliği nereden alıyorsun ? İsveç'ten... Peki Abd çeliği nereden alıyor ? O da İsveç'ten... Yani görülüp anlaşılacağı üzere, teknolojisi en tepedeki abd'nin uçağı bile yerli ve milli değil.

Konuya bilerek ara mamul boyutundan baktım. Eğer hammade boyutundan baksaydık, dünyada üretilen bu tür teknolojik ürünlerin tamamının yerli ve millilik oranı %1'i bile bulmazdı.

Ama işte ara mamulü dışarıdan alıyorsun. Kendi milli tasarımınla, onu kendi bilgi birikimin ve teknolojinle işleyip şekillendiriyorsun. Sonra ortaya bir mamul parça çıkıyor. O mamul haline gelmiş parçaları birleştiriyorsun. Ortaya nihai bir ürün çıkıyor.

Hammadde boyutundan bakarsak; hiç bir devletin ürettiği teknolojik ürün, yerli ve milli değil.

Yarı mamul boyutundan bakarsak; hiç bir devletin ürettiği teknolojik ürün, yerli ve millilikte %80'i aşamaz.

Yanı bu kafatasçı yaklaşımla yerli ve millilikle dalga geçenler, neyin iddiasındalar anlamış değilim ?

Yazılımına varıncaya kadar, tasarım sana ait mi ? Evet.

Ara mamulü dışarıdan alıp, kendi tesislerinde işleyerek parça haline getirdin mi ? Evet.

O zaman bitti, gitti. Yerli ve millikte "kafatasçı" yaklaşım sergileyenler, körü körüne neyin iddiasındalar ?

Herşeyden önce bilinmesi gereken şu: RAM bir boya şeklinde mi olacak, yoksa bir kaplama şeklinde mi? (F-35'ler ve B-2'lerde RAM bir kaplama şeklindedir. Ama iki tür kaplama vardır, yani her iki uçağın kaplamaları aynı değildir! F-35'lerdeki durumu tam bilmiyorum ama B-2'lerde uçak yerdeyken bu kaplamanın olumsuz etkilenmemesi için uçaklar özel klimatize bir hangarda tutulmakta ve 7 yılda bir bu kaplama sökülüp yerine yeni kaplama uygulaması yapılmaktadır...)

Yukarıda verilen haberin, daha doğrusu verilen fotonun tamamen palavra olduğuna inanıyorum.

Tamam KAAN için bir RAM çalışması var (burası kesin zaten böyle bir çalışma şu veya bu şekilde olumlu sona getirilemezse KAAN'ın sair özellik ve donanımları ne olursa olsun yine de 5. Nesil sayılamayacaktır!...) ama bu fotodaki gibi bir uygulama olamaz!... 

olayın zaten içine bu kadar inersek dünyada çip üreten bir kaç yer var zaten onları üretemiyorsan en temel devre kartını yapmamış oluyorsun. amerika bile kendi ülkesine çip üretebilmek için 1milyar dolarlık yatırımı göze almış durumda. Bu %100 yerli muhabbetini zamanında japonya numune bir uçak için yapmıştı civatasından tutunda lastiklerine en gelişmiş sistemlerine kadar tamamen japon firmalarının ürettiği bir uçaktı. Yani demek istediğim bunu yapabilmek için japonya gibi ileri düzeyde teknoloji üreten bir ülke olman lazım.

KAAN 'ın RAM boyası hakkında çıkan haberler doğru ! Açıklama, bizzat Temel Kotil tarafından yapılmış ;

trhaber

KAAN'ın boyası F-35'ten iyi! Testlerde ortaya çıkan şok gerçeği Temel Kotil açıkladı - TRHaber

https://www.trhaber.com/savunma/kaanin-boyasi-f-35ten-iyi-testlerde-ortaya-cikan-sok-gercegi-temel-kotil-acikladi-h514000.html

Şimdi bu RAM boya konusunda birkaç sözüm ve sorum olacak (aslında Temel Kotil'e soruyorum; Serkan Forumdaş'a değil...)

Temel Kotil'in sivil havacılıktayken verdiği bazı röportajlardan fazlaca emim olamadığımdan bu sorular aklıma geliyor. (Not: Sivil Havacılıktayken yani THY'ında Genel Müdür -- Yönetim Kurulu Başkanı değil!!! - akçeli işlere hiç bulaşmadığını peşinen teyid edeyim...)

1) "RAM boya" deniyor, bu Türkiye'de geliştirilen nesne gerçekten (basit deyimle) fırçayla sürülen bir boya mı yoksa F-35'lerde olduğu gibi özel bir kaplama mı?

2) %97'lik başarı seviyesi nedir? Ben %97'lik görünmezlik diye anlıyorum. Örneğin RAM uygulanmamış bir uçağın Radar Kesit İzi (=RCS) ekranda 10 cm2 yer kaplamaktaysa bu RAM uygulamasıyla RCS yaklaşık 5.076 cm2'ye (10/1.97) mi düşüyor yoksa çok daha iyisi 0.3 cm2'ye mi (10-10*0,97)?

3) Türkiye'de halen RAM boyalı bir uçak olmadığından (herhangi bir uçak ddeğil: KAAN) bu oran her ne ise nasıl saptandı? Atıyorum 300 km. öteye yüksek bir dağ başına bu boyayla boyanmış maket bir uçak konuldu ve karşısına onu tam görecek bir radar mı yerleştirilerek denemeler yapıldı?

4) Bu denemelerde kullanılan radar Hava Kuvvetleri'nin, dolayısıyla Türkiye'de de bulunan standart bir radarı mıdır? Öyle ise (ya da yepyeni bir milli ve yerli radar ise...), bu radarın Amerikan Hava Kuvvetlerinin F-35 RAM kaplamasını denerken kullandıkları (herhalde birden fazla modeldeki) radarlardan daha üstün olma durumu var mıdır?

5) Bir şekilde karada yapılan deneme ve ölçümlerin havadan size saatte 1000-1200 km. hızla yaklaşan bir uçağın radarla tesbiti durumunda, aradaki enterpolasyon (fazlaca teknik terim oldu, herkers anlamayacaktır: "bağlantı" veya "çevrim faktörü" diyelim) nedir?

Şimdi küçük bir konuya temas edeyim: F-35 uçaklarının üreticisi olan Lockheed'in bu RAM boyası/kaplamasıyla uzaktan yakından hiçbir ilgisi, Ar-Ge ya da üretim faaliyeti yoktur. Daha önce de belirttiğim gibi bu uygulama tamamen Türk polimer mühendisi ama artık çifte vatandaşı (ABD/TC) pozisyonunda olan, benim 1970'den bu yana kadim arkadaşım olan Ergün Kırlıkovalı ve Şirketine aittir. Şirketin ismini boşuna vermiyorum; web sitesinde F-35'lere ilişkin tek bir kelime daha yoktur. Ergün'ün Şirketi Lockheed'e bu RAM ürününü sağlar ancak müşterisi Lockheed değil ABD Savunma Bakanlığı'dır (malum F-35'ler ABD'nin 3 ayrı kuvveti için üretilmekte). Bu nedenle "biz Lockheed ayarı ya da daha iyisi RAM boyası yaptık!" sözü gerçek dışı bir beyandır!... Ezcümle, yarın F-35 üretimi Lockheed'den alınıp Boeing'e verilse, Ergün ürününü artık Boeing'e sevkeder olacaktır.

Türkiye dışarı itilmeden önce F-35 programının hem bir çözüm ortağı hem de F-35A ve F-35B versiyonlarının alıcısıydı. Malum ABD'de el konulmuş 6 adet F-35A uçağımız var. Bu açıdan bakarsak bizimkilerin elinde Amerikalı'ların verdiği temel bilgiler ve bunlar arasında referans olarak da mutlaka F-35'lerin yapılmış radar denemelerinin verileri de vardır. Şimdi zamanı geldiğinde KAAN üzerinde, uçuş halinde, yerli ve milli RAM "boyasıyla" ve de Amerikalı'nın kullandıığı aynı (ve daha iyi bir radarla) tesbit yapıldığında elde edilecek veriler bizlerle karşılaştırmalı olarak paylaşılacak mıdır?

Temel Kotil'e son bir sorum daha olacak: Haziran 2023'dde Ergün kardeşim size ve Ankara'da TAI tesislerine misafir oldu... Bu ziyaret sırasında kendisine Türkiye'de geliştilmekte olan bu RAM boyasından şöyle 20-30 lt. verip bunları Lockheed'e ulaştırmasını ve deneme yapmalarını rica etmek aklınıza gelmemiş olabilir mi? 

Bnların üzerine RAM, daha doğrusu Görünmezlik (=Stealth) üzerine şunları da tekrarlamakta fayda var:

1) Şimdiye kadar hiçbir ülkenin ürettiği ve Görünmez denilen hiçbir savaş uçağı %100 Görünmez (=Stealth) değildir ve herhalde gelecekte de olamayacaktır. Küçük, çok küçük de olsa Radar Kesit İzi (=RCS) olacaktır.

2) Bu Görünmezlik (=Stealth) konusu çok geniş bir konudur. Yani uçağa sadece RAM Kaplaması yapılarak (ya da bir çeşit boya sürülerek) halledilebilecek bir konu da değildir. Belki abartı gelecek ama uçağın kanopisinin metal çerçeveleri (kanopi: kokpitin üzerini kapayan özel ve manyetik olmayan malzemeden yapılmış açılır kapanır kapak) ve hatta hatta kokpitte oturan pilotun metal olabilecek hava kaskı bile işin içine girmekte.  

Bilgilerinize.

Şahsen KAAN'ın basit, Şark kurnazlığıyla yapılanbir Yerel Seçim propagandası olduğunu düşünmüyorum. Yaklaşan, Yerel Seçimler değil de Genel Seçimler olsaydı...???

Ancak İktidar ve yanlıları tarafından KAAN'ın "yaparsa sadece AKP İktidarı ve Reis yapar!" düzeyine oturtulmak çabaları gayet belirgin. 

KAAN, bu ülkenin milli servetidir. Bir kişinin, partinin yarattığı bir nesne değildir. KAAN için harcanan (harcanmış ve harcancak) paralar hepimizin verdiği vergilerle finanse edilmekte. Ancak ortaya çıkıp da bunu delikanlıca söyleyebilecek bir siyasetçimiz, öyle bir etiğe sahip bir siyasetçimiz maalesef yooook!