Narin meselesi ile engin polatı unutturmaya çalışıyolar

Darbe falan olmaz.

İdamı getiriyoruz ayağına anayasa değişikliği koyacaklar masaya. Referandumda da çocuk cinayetine evet diyen yeni anayasaya hayır desin rüzgarı yapacaklar. Sonrası Yorum YOK!

Büyük resmi görmüşsün yoldaş...

arastırdım bu cıktı..yanlışsa düzeltiniz,arkadaşlar...

TBMM'de DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde 3 Ağustos 2002'de "Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç" idam cezası kaldırıldı

kaynak:bbc

İdam cezası gelmez. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf bir ülke olarak, idam cezasını yasaklayan 6. Protokol'ü ve ölüm cezasının barış zamanında tamamen kaldırılmasını içeren 13. Protokol'ü imzalamıştır. Bu taahhütler, Türkiye'nin uluslararası hukuka uyma zorunluluğunu doğurur. 

İstanbul Sözleşmesi'ne nasıl girildi ve yasalara aykırı olarak nasıl çıkıldı bir araştır da sonra geri gelip yazdığın mesajı kendin değerlendir. Çekilebilirsin.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, hukuki ve siyasi açıdan idam cezasının geri getirilmesine kıyasla daha farklı bir süreçti. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürütüldü. İstanbul Sözleşmesi, uluslararası bir anlaşma olmakla birlikte, Türkiye'nin iç hukuku bağlamında Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle feshedilebilecek bir anlaşma statüsündeydi. Türkiye Anayasası'na göre, Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin taraf olduğu bazı uluslararası anlaşmalarla ilgili kararlar alabilir ve Türkiye'yi bu anlaşmalardan çekebilir. İstanbul Sözleşmesi de bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedildi.

İdam cezasının geri getirilmesi, Türkiye'nin anayasasında ve uluslararası insan hakları taahhütlerinde ciddi değişiklikler yapmayı gerektirir. İdam cezası Türkiye Anayasası’ndan çıkarıldığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle yasaklandığı için geri getirilmesi, sadece iç hukuk düzenlemeleriyle değil, aynı zamanda uluslararası hukukun değiştirilmesi veya anlaşmalardan çekilmeyi gerektirir. Bunun da bedelini ağır bir şekilde ödersin.

Anayasa değişikliği gerektirdiği için yangın çıkarttılar zaten. Amaç belli. İdam geri getiriyoruz, çocuk cinayetlerini durduracağız ve bu anayasa değişikliğine hayır diyen katildir diyerek yapılacak değişilikler kılıfa sokulacak.

Arkadaşım, bunları çocuk oyuncağı mı sanıyorsun? Yazdıklarımı okumuyor musun? Ben ne yazmıştım: "sadece iç hukuk düzenlemeleriyle değil, aynı zamanda uluslararası hukukun değiştirilmesi veya anlaşmalardan çekilmeyi gerektirir. Bunun da bedelini ağır bir şekilde ödersin."

Eğer Türkiye idam cezasını geri getirmek için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden (AİHS) veya onun idam cezasını yasaklayan ek protokollerinden çekilirse, bu durum hem hukuki hem de diplomatik açıdan ciddi etkiler yaratır:

1.Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ve ona ek protokolleri kabul ederek, AİHM'nin yetki alanı altında bulunuyor. Eğer Türkiye idam cezasını geri getirirse ve AİHS'den çekilirse, AİHM'nin Türkiye aleyhine karar vermesi olasılığı doğar. AİHM, insan haklarına aykırı bulduğu kararlar için Türkiye'ye ceza yaptırımları ya da tazminatlar öngörebilir.

2.Türkiye'nin AİHS'den çekilmesi durumunda, AİHM’ye başvuru hakkı ortadan kalkabilir. Bu da Türkiye’de yaşayan vatandaşların insan hakları ihlalleriyle ilgili AİHM’ye başvurma yolunun kapanması anlamına gelir, ve bu durum özellikle zaten zedelenmiş olan hukuk devleti algısını daha da olumsuz etkiler.

3. AİHS'yi ihlal eden ülkeler Avrupa Konseyi'nde yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. En ağır yaptırım, konsey üyeliğinin askıya alınması ya da tamamen sonlandırılması olabilir. Avrupa Konseyi, üye ülkeler arasında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri teşvik etmeyi amaçlar. İdam cezasının geri getirilmesi bu değerlere aykırı görülecektir.

4. Avrupa Konseyi'nden çıkarılma, Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerini ciddi şekilde zedeler ve Türkiye'yi uluslararası arenada izole edebilir. Bu izolasyon, ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerde de sorunlara yol açabilir. AB, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağıdır ve idam cezasının geri getirilmesi, Türkiye'ye yönelik ticari yaptırımlar veya yatırımların durdurulması gibi ekonomik sonuçlar doğurabilir. 

5. Türkiye idam cezasını geri getirirse, AB ile olan üyelik müzakereleri kesin olarak sonlanabilir. 

6. Türkiye'ye karşı insan hakları ihlalleri nedeniyle ekonomik yaptırımlar uygulanabilir. Bu, hem ticaret hem de doğrudan yabancı sermaye açısından olumsuz bir etki yaratır. Ayrıca, Türkiye'ye yönelik uluslararası boykotlar da olasıdır.

Bu daha da uzatılabilir. Çocuk oyuncağı değil. Büyük resmi görüp, yaptığınız çocukça analizlerle işlemiyor hayat.

Sen ülke nasıl yönetiliyor ve neye bakılıyor farkında bile değilsin. Gereksiz uzatma konuyu. Ülkeyi çağdaş, barışçı ve uluslararası normlara uygun yönettikleri mi var da gereksiz edebiyat parçalıyorsun. Amaç anayasa değiştirmek dahasını yazmayacağım ne kadar tahrik edersen et. Yürü git başka yerde algı yap.

Git dikdörtgen nozul mu üretiyorsun etrafı mı süpürüyorsun ne iş yapıyorsan onu yap haydi.

Ulan oğlum bu yazılanlardan bunu mu anladın? Ben idam cezası gelirse Türkiye'ye ne olacaklarından bahsediyorum. Ulan senin ülkenden kan alırlar kan. Sen ne anlatıyorsun? AİHM'in yetki alanında bulunuyor senin ülken, AİHS ve ona ek protokolleri kabul etmişsin. Adamlar bu yaptırımları uyguladıklarında zaten acından ölen Türkiye, bu sefer kıtlıktan ölür oğlum. AK Parti kendi ayağına sıkacak kadar aptal değil.

Çoluk çocuklar, uluslararası ilişkiler uzmanı kesiliyor, hey Allah'ım ya.

1 Ceza olsa bile ödemeyiz. Nasıl tahsil edecekler?

2 Zaten hukuk devleti olarak görmüyorlar. Değişen birşey yok.

3 Konsey üyeliğinin askıya alınması veya konseyden çıkarılmak yine birşey değiştirmiyor. 1950'de üye olmuşuz aihm yargı yetkisini ta 1990'da kabul etmişiz.

4 Kimse insan hakları uğruna ticareti zedelemez. Karşılıklı çıkar yoksa zaten ticaret olmaz. Türkiyenin ağır insan hakları ihlalleriyle suçlandığı yıllarda ticaret aksamadı.

5 Ab müzakeresi olsa ne olmasa ne? Bu saatten sonra AB üyeliği falan olmaz. O iş biteli çok oldu.

6 Ekonomik yaptırım olmaz. Uluslararası boykotta olmaz. Kim takar türkiyedeki insan haklarını?

Büyük resim falan demişsin ama hepsi korkutma üzerine. İdam cezası gelse dediklerin olmaz.

1.Ne demek nasıl tahsil edecekler? Doğan, İçyer, Akdivar davalarını duymadın mı? Loizidu Davası'nı duymadın mı? 2003 yılında Türkiye, Loizidu'ya 1 milyon dolar üstünde tazminat ödemedi mi? Ha Türkiye'nin ödemediği tazminatlarda oldu. Sonucu İbrahim Kalın'ın Conflict Zone'da Avrupa'nın gazetecisi tarafından posta yemesi oldu. İşte seni böyle uluslararası diplomaside mantara çevirir adamlar. Türkiye'nin yıllara göre AİHM'e ödediği tazminat miktarları:

www.verikaynagi.com

Yıllara Göre Türkiye’nin AİHM’e Ödediği Tazminat Miktarı

https://www.verikaynagi.com/grafik/yillara-gore-turkiyenin-aihme-odedigi-tazminat-miktari/

2. Görmüyorlar ve görmeme dereceleri daha da artacak. İmzaladığı protokolleri ilga etmeye çalışan bir devlete de doğrudan yabancı sermaye yatırımları tıkanacak, uluslararası diplomaside ülke zora sokulacak.

3.Şu an idam cezası yasağı Avrupa Konseyi üyeliği için bir şarttır. Konseyden çıkarılmak bir şey değiştirilmiyor diyen birine söylenecek pek bir şey yoktur. Kayhan Karaca'nın da dediği gibi bizi Avrupa Konseyi'nden çıkarırlarsa UEFA'da bile tutmazlar...

4.Ekonomik bağımlılık ve ticari ilişkiler, çoğu zaman insan hakları ihlallerinin üzerini örtme eğiliminde olsa da neler olacağını tahmin edemezsiniz. Rahip Brunson ve S-400 nedeniyle CAATSA yaptırımları yapılmadı mı? AB, sondaj faaliyetlerine karşı AB üyesi ülkelerdeki Türk enerji şirketlerine yaptırım uygulamadı mı?

5.Kime göre bitti? Önemli olan bu. AB'ye tam üyelik müzakereleri dondurulmuşken 2023'te Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliğine karşılık AB üyeliği talep etmedi mi?

6.Dördüncü cevap zaten aynı soruya cevap veriyor.

İdam cezasının dönüşü teorik olarak mümkün olsa da, Türkiye Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkmak istememesi, 6. ve 13. ek protokollerin ilgası, Anayasa madde 90/5’e dokunmanın güçlüğü, olağan gerçeklikte cezanın kanunlaşmasını çok güç kılıyor. Bir de AB'nin terör suçlamasıyla karşılaşan sanıkları iade etmesi de bu durumda mümkün olmaz. Türkiye bu tür bir güçlükle uğraşmayı da istemeyecektir.

Aynı sorulara cevaplar verildi:

Ekonomik bağımlılık ve ticari ilişkiler, çoğu zaman insan hakları ihlallerinin üzerini örtme eğiliminde olsa da neler olacağını tahmin edemezsiniz. Rahip Brunson ve S-400 nedeniyle CAATSA yaptırımları yapılmadı mı? AB, sondaj faaliyetlerine karşı AB üyesi ülkelerdeki Türk enerji şirketlerine yaptırım uygulamadı mı?

İdam cezasının dönüşü teorik olarak mümkün olsa da, Türkiye Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkmak istememesi, 6. ve 13. ek protokollerin ilgası, Anayasa madde 90/5’e dokunmanın güçlüğü, olağan gerçeklikte cezanın kanunlaşmasını çok güç kılıyor. Bir de AB'nin terör suçlamasıyla karşılaşan sanıkları iade etmesi de bu durumda mümkün olmaz. Türkiye bu tür bir güçlükle uğraşmayı da istemeyecektir.

1 Şu an uymuyorlar. Sonuç ne? Birşey olmaz. Zaten 1 milyon dolar dediğin dava kıbrısla ilgili. Kuzey kıbrıstaki mülkle türkiyedeki insan hakları ihlalinin alakası yok. Zaten kuzey kıbrıs diye bir ülke tanınmıyor orası kıbrıs cumhuriyetinin işgal altındaki toprağı olarak görülüyor. Onu baştan kaybetmişin ve o zamanlar türkiye şimdiki gibi bir ülke değildi. Ab hedefi falan vardı şimdi yok lafta var.

2. Yabancı sermaye yatırımı doğudan ve araplardan geliyor zaten. O ülkelerde pek insan haklarını takmıyor. Sonra senin yatırım dediklerin zaten tesis falan değil ki. Para geliyor borsa, faiz falan sonra gidiyor.

3. Uefa ile bunun ne alakası var? Gözlemci statüsündeki israil bile bu turnuvalara katılıyor. Zaten konseyden falan çıkarmazlar. O konseyden anca siyasi meseleden atılırsın rusya gibi.

4. Amerikanın uyguladığı caatsa ile insan hakları ne alaka? Bir gelip aihm diyorsun bir amerika. Amerikanın umurunda değil sadece gidip rustan s-400 aldın sorun o. Türkiyedeki bir amerikalıya dokunsan amerika sana karışır ama devlet senin gibi türk vatandaşına dokunsa amerika takmaz bile. Ticari ilişkilere hiçbir şey olmaz. Ticaret iki tarafın çıkarınadır. Rusya bile hala petrol satıyor, doğalgaz satıyor. Almanya idam cezası var diye bizden mal almayacak sanki. Zaten avrupa ülkeleri dışında bunu takan bile olmaz.

5. AB üyeliği falan yok. Parasıyla mülteci tuttuğu bir ülkeyi salak mı birliğe alsın? Unut o işi. Kimse salak değil 85 milyonluk içi mülteci dolu bir ülkeyi almaz.

Anayasaya da dokunmak güç değil. Yapılır. Bu kadar yazıyorsun da bu kadar sene anayasa değişikliği, hangi kanunun nasıl değişeceğini bilen birine olmaz deme. Bu anayasa 1982'den beri defalarca değişti. İdam cezası kolayca gelir. Hele meclistekiler halka kulak verse referanduma gerek kalmayacak çoğunlukla bile geçer. Halk oyuna gitse yine idam cezası gelir. Biz avrupa konseyine girerken idam cezası vardı. 1950'de üye olduğun bir konseyde komple 2004'te kaldırdığın idam cezasıyla nasıl 54 sene üye olarak kalabildin derim. 1980'de 1982'de anayasanın ilk haliyle hiç demokratik bir anayasa değildi ama yine de avrupa konseyine üyeydik. Hele ki üyeyken 1984'te idam cezası uygulandı.

O kurallar senin düşündüğün gibi uygulanmıyor. Güçlü bir devlete hukuk falan sökmez. Gücün varsa kimse birşey diyemez. Gücün yoksa kanun, uluslararası sözleşmeler der durursun.