Şimdi Ara

Neden Bu Kadar Önyargılıyız.?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
861
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Etnik anlamda önyargıları geçtim bazı arkadaşlar Malatya-Elazığ tartışmasına bile giriyorlar ve bu arkadaşlar öyle çok ciddi bir şeymiş gibi tartışıyorlar, sadece biri Malatyalı,biri Elazığlı ve soruyorum neden böyle tartışıyorsunuz diye elle tutulur bir şeyleri de yok.Herkes bir şekilde diğerini çok çabuk ötekileştiriyor.Hemşericilik almış başını gidiyor.Neden böyle kolay kanıyoruz böyle şeylere.?Bir de olayı zorlayıp zorlayıp Türk-Kürt gibi etnik taraflara çekmeyin.Ben sadece bu ötekileştirme sorunumuzu tartışmak istiyorum.



  • Anadolu insanı için hemşerilik bağları birçok bağın ötesindedir. Sanılanın aksine etnik ve dini bağlardan çok daha güçlüdür. Kentlerdeki gettolaşma sadece bu hemşerilik bağlarına göre şekillenmekte. Bunun kökenleri oldukça eskilere dayanıyor. Osmanlı, Timur tarafından dümdüz edilince ne olmuştu hatırlayın. Merkezi otoriteye boyun eğdirilen beylikler, otorite boşluğundan doğan fırsatı değerlendirip birer birer bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. İşte o günlerin beylikler / aşiretler / aileler arası mücadelelerin etkileri hala daha hem kırsalda hem de büyük kentlerde sürmekte.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 4 Ocak 2010; 0:30:44 >
  • Neden olmasın?

    Sorusuna karşılık verilen cevaplar insanları tatmin etmiyor.

    Bu hususta insanları, olması gereken doğru tasviri ile değerlendirmek bir önyargı değil mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonOfPatriot



    Bu hususta insanları, olması gereken doğru tasviri ile değerlendirmek bir önyargı değil mi?



    insanların kötü olmaya hakları vardır mı demek istiyorsunuz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011


    quote:

    Orijinalden alıntı: SonOfPatriot



    Bu hususta insanları, olması gereken doğru tasviri ile değerlendirmek bir önyargı değil mi?



    insanların kötü olmaya hakları vardır mı demek istiyorsunuz


    Zaten yasa bu hakkı kullananlar için karar bile almış.
  • yasalar var evet
    suç işleyen cezasını çeker evet

    peki yasaların ve karşılığında cezanın olması, o kişinin kötü olmaya hakkı olduğunu yoksa kötü olmaya hakkı olmadığını gösterir
  • başlığı görür görmez "önyargılı olduğumuzun düşünülmesi de bir önyargı değil midir" dedim, ancak böyle diyerek de konuya önyargılı yaşlaşmış oldum.

    yani insan, ister istemez önyargılı oluyor, ne kadar uğraşsa da.
  • Bu Ülke üzeerinde oynanan oyunlar bir değil beş değil 10 değil bırakta ön yargılı olsunlar :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011

    yasalar var evet
    suç işleyen cezasını çeker evet

    peki yasaların ve karşılığında cezanın olması, o kişinin kötü olmaya hakkı olduğunu yoksa kötü olmaya hakkı olmadığını gösterir


    Kötü dediğiniz şey suç ise, özgürlük açısından hak vardır, yasal açıdan katlanılması gereken karar vardır. Bunu yasal açıdan hakkı yoktur olarak yorumlayabilirsiniz.
  • peki insani açıdan hakkı varmıdır
  • Arkadaşlar Anadolu ıcın ben fazla endıselenmıyorum dedıgınız konuda ; yanı ben bır Kayerılı olarak hemserılerıme tabı kı biraz daha farklı bakarım ama Türk olsun Kürt olsun ayrımcılık yapmaya karsıyım.Bence Anadolunun saf,yıgıt,cesur halkı da bu ayrımcılıga ozunde karsı ama gerek sıyaset gerekse dıger gucler tarafından bır onyargı olusuyor.Bana göre asıl sorun buyuksehırlerde.Ekonomik olara cok fazla duzensızlık gosteren buyuksehırlerımızde ıster ıstemez gettolasma,gruplasma ve farklı bır mıllıyetcılık duygusu goruluyor. Önyargılar ıse gıderek kuvvetlenıyor ...
  • Kötü olmaya ve olmamaya hakkı olmakla ve olmamakla kalmayıp kendi bulunduğu konumunun(örnek:ben iyiyim) haksız/haklı bir gerçeklik ile kararlandırılma(kutsal varlık, yasa, diğer insan) hakkı vardır/yoktur.

    Bana kalırsa tüm değerlere hak veririm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SonOfPatriot -- 4 Ocak 2010; 2:29:28 >
  • bianaleyh ege bir göl değildir
  • Onyargilarimizi sekillendiren etkenler tecrubelerimiz degil mi? Asil hata belki onlara cok sagdik kalmak olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fallen_angel17
    Onyargilarimizi sekillendiren etkenler tecrubelerimiz degil mi? Asil hata belki onlara cok sagdik kalmak olabilir.



    Önce toplumdan gelen önyargılarım vardı, hepsini zamanla birer birer yıktım! Şimdi tecrübelerimi kaynak alan önyargılarım Aziz Nesin'lik bu ülkede akıl sağlığımı korumakta en büyük yardımcılarım!
  • Niçin bu kadar önyargılıyz?

    Birilerinin ekmeğine sürecek yağı biz ürettiğimiz için.
  • Ön Yargılı Olmak

    Bedia Hanım yine her zamanki gibi öğrencilerine konuşma yapmaktadır.Hepinizi seviyorum der.Ama bunun öle olmadığını kendide bilmektedir.Hele ki arka sırada oturan Mustafa yı gördükçe bunun öle olmadığını daha iyi anlar.Mustafa,ödev yapmayan ders çalışmayan üstü başı perişan bir öğrencidir.Arkadaş çevreside yoktur Mustafa nın. Sınavlarından da hep kırık not alır Mustafa. Artık Mustafa nın ödevlerine bakmak sınav kağıtlarını okumak öyle bir hal almıştır ki Bedia Hanım için .Sanki otomatiğe bağlanmış gibi hep aldığı not F dir. F o zamanlar en düşük nottur.

    Bir gün Bedia Hanım öğrenci dosyalarını incelerken Mustafa nın dosyası eline gelir. İncelemeye başlar. Birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştır. Mustafa çok çalışkan bir öğrenci. Ödevlerini zamanında yapar. Arkadaşlarıyla çok iyi geçinir. İkinci sınıf öğretmeni de şöyle yazmıştır Mustafa için; Mustafa derslerinde çok başarılı ve hemen herkesle arkadaştır. Bedia Hanım şaşırır. Üçüncü sınıf öğretmeninin yazdıklarını okumaya başlar.O da şöyle yazmıştır.Mustafa bunalım içinde .Annesinin hastalığı Mustafayı çok etkiledi. Destek olunmazsa Mustafa yı zor günler bekliyor. Arkasından dördüncü sınıf öğretmeninin yazdıklarını okumaya başlar Bedia Hanım. O da şöyle yazmıştır .Mustafa derslere ilgisiz. Ödev yapmıyor. Arkadaş çevresinden uzaklaştı. Annesinin ölümü çok etkiledi Mustafa yı.

    Öğretmenler günüdür.Herkes hediye almıştır öğretmenine. Bedia hanım hediyeleri açmaya başlar. Mustafa da hediye vermiştir öğretmenine. Rastgele yapılmış bir pakettir. Bedia Hanım açar hediyesini. İçinden yarım kalmış bir parfüm ve taşlarının birazı dökülmüş bir bileklik çıkar. Bütün sınıf gülemeye başlar. Bedia Hanım, sınıfa döner ve en güzel hediye Mustafa nın ki der. Sınıfta sessizlik başlar. Bedia Hanım parfümü kullanır sınıfta. Mustafa nın gözleri parlıyordur artık. Son ders çıkışında Mustafa Bedia Hanımın yanına yaklaşır ve öğretmenim annem gibi kokuyorsunuz der .Bedia Hanım çok duygulanır ve sarılır Mustafa ya.

    Okullar kapanacaktır artık yıl sonu yaklaşmıştır ve Mustafa sınıfın en başarılı öğrencilerindendir. Okul biter Mustafa ortaokula başlar.

    Aradan zaman geçer Bedia Hanım a bir mektup gelir.Öğretmenim okuyorum der mektupta ve sınıfın en başarılı öğrencisiyim ama tanıdığım en iyi öğretmen sizsiniz.

    İkinci mektup gelir.Öğretmenim lisedeyim.Çok başarılıyım ve tanıdığım en iyi öğretmen sizsiniz der Mustafa.

    Uzun süre mektup gelmez artık Mustafa dan. Yıllar geçer. Ve bir gün o son mektup gelir. Şöyle yazar mektupta:

    Öğretmenim okudum. Başarılı oldum.Çok mutluyum ve tanıdığım en iyi öğretmen sizsiniz.

    Mektubun altındaki imza şöyledir.

    Prof. Dr. MUSTAFA YILMAZ

    ( Tıp Doktoru )

    ALINTIDIR!!..


    Mantığa ve bakış acısına bakın:"Eğer bir Rus kadın Türkçe konuşuyorsa"O kim bilir kaç Türk'le birlikte olmuştur zihniyeti..((




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.