Şimdi Ara

Okuduklarınıza İnanamıycaksınız !!!!! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
49
Cevap
0
Favori
4.535
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki

Okuduklarınıza İnanamıycaksınız !!!!!


(En Son Oy Tarihi: 14.12.2018)
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: holojen patates

    yalnız kimse bu noktaya dikkat çekmiyor; eğer Hz Muhammed'in böyle bir sözü varsa (benden sonra mucize olmayacaktır) o zaman başta Çanakkale olmak üzere bize anlatılan hemde resmi bişekilde devlet ağzıyla anlatılan birçok şey de yalan. He eğer o söz de bugün söylenen yüzlerce yalandan biriyse o zaman sorun yok.


    Çanakkale!de fizik ötesi ne olmuştur kardeşim, sana oldu diye anlatıldıysa evet bunların hepsi yalandır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: berdush


    quote:

    Orjinalden alıntı: holojen patates

    yalnız kimse bu noktaya dikkat çekmiyor; eğer Hz Muhammed'in böyle bir sözü varsa (benden sonra mucize olmayacaktır) o zaman başta Çanakkale olmak üzere bize anlatılan hemde resmi bişekilde devlet ağzıyla anlatılan birçok şey de yalan. He eğer o söz de bugün söylenen yüzlerce yalandan biriyse o zaman sorun yok.


    Çanakkale!de fizik ötesi ne olmuştur kardeşim, sana oldu diye anlatıldıysa evet bunların hepsi yalandır.


    mucizelerden bahsediyorum kardeş işte, bulutun gelmesi, bi anda koca düşman birliklerinin yok olması vs vs
  • Kedidir onlar, kedi...


    İnsanlar istedikleri zaman ne güzel saçmalıyorlar valla, adı üstünde; efsane. Hemen de vurulmuş DH bünyesinde her daim olduğu gibi din iman konularına. Bulutlar olmasa ..müzü kesceklermiş demek haberimiz yok

    Gelibolu yarımadasında evim var; bilen bilir son bir kaç yıldır bu tür hurafelerle insanların inancı ve kurtuluş savaşında vatanımız için canını feda eden şehitlerimiz üzerinde çok çirkin oyunlar oynanır oldu. Yöreye yakın olanlar duymuştur bu yazdıklarımı, yani yalan yanlış diye savmanıza hiç gerek yok.

    Bir kaç sene öncesine kadar oraları aklına bile gelmeyen bir kitle şu an bedava otobüsler ile gelip yerel halkı etkilemeye çalışıyorlar. En son duyduklarım; 7 kere şehitlikleri gezince hacca gitmekle eş görüldüğü, kurtuluş savaşında Atatürk ve askerleri değil evliyaların savaştığı vs vs vs.

    Yer ismi de vereyim, genelde Alçıtepe köyünde mola verilip basılmış yazılar dağıtılır oldu, yolu düşen olursa gözlemleyebilir eminim ki. Denk gelinmese bile köylüye sorabilirsiniz.




  • biz hiç savaşmayalım gul yabanicler 3 harfliler kurtarır bizi dimi

    1.5 milyon insan ırakta ölürken kurtarıldığı gibi yada gazzede
  • Beyler aydınlatılması gereken önemli nokta için açıklama sunmak gerek.

    İlk olarak mucize nedir :Mucize, peygamberliğini ispat inkar edenlerin inadını kırmak ve inanların imanını kuvvetlendirmek için peygamberin elinde Allah'ın yaratıp meydana getirdiği harikulâde hâllerdir.

    Peygamberimizin benden sonra mucize yoktur sözü doğrudur zira efendimiz s.a.v son peygamberdir.

    Ancak atlanan bir nokta var keramet gerçeği..

    Keramet nedir :Sözlükte değer, kıymet gibi anlamlara gelen kerâmet, dini bir kavram olarak Peygamberlik iddiasıyla bir ilgisi olmaksızın bir mü’minde harikulâde (olağan üstü) bir halin meydana gelmesi demektir Keramet, Allah’ın veli kuluna bir ikramıdır .

    Bu açıklamalardan yola çıkarak savaşlarda vukuu bulan harkulade olayları mucize değil keramet olarak vasıflandırmak daha uygun olur zira mucize peygamberlere hastır ama keramet açıklamada da anlatıldığı gibi Allah yolundaki salih kullara sunulan bir ikramdır.

    Şehitlerin savaşlarda yardımcı olmak kastı ile yaşayan diğer kullara yardım ettiği aktarıla gelen bir olaydır. Ayrıca meleklerinde savaşan kullara Allah tarafından yardım amaçlı gönderildiği gerçeği yadsınamaz

    Bedir gününde Allah'ın Resulü müşriklere baktı. Onlar bin, Peygamber aleyhisselâmın sahabîleri ise üç yüz on dokuz kişiden ibaretti.

    Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm, kıbleye döndü ve ellerini kaldırıp şöyle dua etmeye başladı:

    — Ey Allah'ım, bana olan vaadini yerine getir; ey Allah'ım, bana vaad ettiğini ver; ey Allah'ım, müslüman halkından bu küçük topluluk helak olursa, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmaz!

    Allah'ın Resulü ellerini uzatmış, Kıbleye dönmüş olarak Rabbine yalvarmaya devam ediyordu. Cübbesi omuzlarından düşmüştü. Hazreti Ebû Bekir geldi, cübbesini omuzlarına kaldırdıktan sonra, arkasından tutup kendi göğsüne dayadı ve:

    — Ey Allah'ın Peygamberi, yeter Rabbine yalvardın. O sana olan vaadini yerine getirecektir! dedi.

    Bunun üzerine Allahü Teâlâ: «Hani Rabbinizden yardım istiyordunuz da, (Muhakak size meleklerden birbiri ardınca binlercesi ile yardımda bulunacağız) diye duanızı kabul buyurmuştu.» (Enfâl Sûresi) mealindeki Âyet-i Kerîmeyi indirdi.

    Ayet ile sabit olan bu olay Allah tarafından gelen yardımın gerçekleştiğinin kanıtıdır. Yani Allah inan kullarını destekler ancak bu durum her zaman gerçekleşeceği anlamına gelmediği gibi gerçekleştiğinde haberimiz olacağı anlamınada gelmez .

    Aktardığım bu olay Allahın yardımının melekler vasıtası ile kullarına ulaştığına delildir. 319 veya 313 sahabi 3000 binden fazla müşrik ordusunu bedirde mağlup etti




    quote:

    En son duyduklarım; 7 kere şehitlikleri gezince hacca gitmekle eş görüldüğü


    Mesela bu örnek saçmalığın daniskasıdır şehitleri ziyaret etmek güzeldir ama onları ziyaret ile hacca gitmenin eş tutulması çok yanlıştır. Savaşı hayatta olan inançlı müslümanlar kazanır zaferin bağlanacağı nokta bu olmalıdır ve bu hakikat ışığında Allahın yardımın geldiğini de kabul etmek makul anlayış şeklidir.Ayrıca bazı arkadaşlar demişler ki neden ırakta vb yerlerde yardım olmadı ...Nereden biliyorlar olmadığını kendileri savaştamıydılar üstelik ilahi yardımı algılayış şekli de düzgün olmalı ille olağanüstü hallerin gerçekleşmesine luzum yok.

    Üstelik Allah kuranda şehitlerin ölmediğini haber vermekte :Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)

    İşte bir nevi hayat yaşayan şehitlerimizin ve meleklerin yardımı söz konusudur ancak savaşların neticelerini bunlara bağlamak ve hayatta olan ve savaşanların değerlerini emeklerini hiçe saymak doğru değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 12 Şubat 2009; 11:21:16 >




  • bunların hepsi efsane değil bazıları gerçek çanakkale o donemde goruşmemiş en buyuk savaşdı ve herşey yaşanabilirdi orda eğer gitip gorduysenız soylenenlerın bazılarının doğru oldgunu daha iyi anlarsnız


    ankete 1 şık daha eklersen iyi olur bunların bazıları efsane değil cunku



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SlimUltimate -- 12 Şubat 2009; 11:40:33 >
  • arkadaşım yardım vardıda melekler tarafından IRAKTA 1.5 MİLYON İNSAN ÖLÜRKEN BOMBALARIN ALTINDA GÜMRÜĞE Mİ TAKILDI MELEKLER
  • quote:

    Orjinalden alıntı: berdush


    quote:

    Orjinalden alıntı: holojen patates

    yalnız kimse bu noktaya dikkat çekmiyor; eğer Hz Muhammed'in böyle bir sözü varsa (benden sonra mucize olmayacaktır) o zaman başta Çanakkale olmak üzere bize anlatılan hemde resmi bişekilde devlet ağzıyla anlatılan birçok şey de yalan. He eğer o söz de bugün söylenen yüzlerce yalandan biriyse o zaman sorun yok.


    Çanakkale!de fizik ötesi ne olmuştur kardeşim, sana oldu diye anlatıldıysa evet bunların hepsi yalandır.

    Harabe içindeki tanyaya , 250 kglık mermiyi tek başına takıp , ateşleyip , geminin tam bacasından geçirip gemiyi batırması yeterince doğa üstü değil mi




  • iman gucu

    çunku ordakı herkesın ağzında tek bir ses vardı "la ilahe illallah"
  • quote:

    Orjinalden alıntı: DieselTRoniC


    quote:

    Orjinalden alıntı: berdush


    quote:

    Orjinalden alıntı: holojen patates

    yalnız kimse bu noktaya dikkat çekmiyor; eğer Hz Muhammed'in böyle bir sözü varsa (benden sonra mucize olmayacaktır) o zaman başta Çanakkale olmak üzere bize anlatılan hemde resmi bişekilde devlet ağzıyla anlatılan birçok şey de yalan. He eğer o söz de bugün söylenen yüzlerce yalandan biriyse o zaman sorun yok.


    Çanakkale!de fizik ötesi ne olmuştur kardeşim, sana oldu diye anlatıldıysa evet bunların hepsi yalandır.

    Harabe içindeki tanyaya , 250 kglık mermiyi tek başına takıp , ateşleyip , geminin tam bacasından geçirip gemiyi batırması yeterince doğa üstü değil mi





    ozamanlar 250 kiloluk top mermisi varmıymış bi araştır bence

    hangi dünya savaşında 250 kiloluk top mermisi kullanılmış

    albay vardı geçenlerde televizyonda ozamanlar 250 kiloluk top mermisi üretilmiyoduki dedi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PineHearst -- 12 Şubat 2009; 12:09:58 >




  • ya arkadaşlar hiçbir dayanağı olmayan iddialarla beyninizi dolduruyorsunuz.

    mucize arıyorsanız, ille de dini işin içine sokacaksanız bizi kenetleyen güç olmuştur o zamanlar.

    bulut gelmiş
  • Yalan ya bunlar iman gücüymüş yok bulut gelmiş orduyu götürmüş yokolmuş o zaman nie abd uçakları ırak semalarında gezinirken o uçakları bulut alıp götürmedi ya da durduk yere bozulup yere çakılmadılar bunlara ciddi ciddi inanıyomusunuz?Ayıca daha yeni al israil bombalıyodu millet Allah Allah diye bağırıyodu filistinde ne oldu bombalar havada mı patladı ya da israil askerlerine havadan kuşlar taş mı attı?
  • GAZZEYE BOMBA ATILIRKEN TEPELERE YAHUDİLER ÇIKMIŞ KAHKAHA ATIYODU

    NOLDU YARDIM YARDIM KIZILAYDAN GELDİ :)
  • bazı aklı evvellerin ilaveleri olabilir, ancak güneşi balçıkla sıvayamayız, müsbet ilimin ışığında görünenlere yorum getirmek ne kadar gerçekçi olur tartışılır,yaradan ALLAH CC hiç bir zaman helak,yok edici değildir,ama kurduğu düzende nurunu tamamlayacaktır.inananlar için onun izni olmadan bir sinek kanat oynatabilirmi , farkında olmadan alıp verdiğimiz nefeste bir aksama olunca yaşam denen sistemde alarm çalıyor,uzun söze gerek yok sanırım,ilahi gücün isteği ile gerçekleşenler bence yoruma kapalı olmalı kalın sağlıcakla.
  • ne geliyo sa insanın başına cahillikten geliyo
  • ne kadar cahil insan varya.bizde diyoruz bu %47 nasıl oluyor diye.demekki az bile alıyorlarmış.
  • EVET efsanelere inanıyorum 31% (22)

    İçler acısı bi durum.Oy verenlerin üçte biri bulutun gelip namaz kılan askerleri sakladığına inanıyo
  • Çanakkale savaşı önce ALLAHIN İZNİ İLE kazanılmıştır.
    Düşmanın üzerine ALLAH ALLAH nidaları ile gidilmiş,taaruza kalkmadan önce muzaffer olabilmek için dua edilmiştir.
    Irakta 1.5 milyon sivil ölmüş ise bu ırak halkının direnmeyişinden, yöneticilerinin abd köpeği oluşundan,halkın birlik olamayamamışındandır.
    2 ay bile direnmeden bağımsızlıklarını özgürlüklerini namuslarını abd işgaline teslim etmiştir.
    1.5 milyon ıraklının ölmesi dini yanlış anlayıp teknolojiyi ALLAHA şirk saymalarıdır.
    Peygamberimiz "İLİM ÇİNDE DE OLSA GİDİP ÖĞRENİN" hadisini buyurmuştur.Fakat ırakta veya diğer müslüman ülkelerde halkı kandıran emperyalistler halkın okumasına engel olmuştur.
  • çanakkale savaşı seyit onbaşı
    Seyit Ali 330 kg ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, üçüncü atışında İngiliz gemisi Ocean'a isabet sağladı. Atılan mermi geminin bacasından içeri girerek gemiye büyük hasarlar verdi, bu nedenle mürettebat gemiyi terk etmek zorunda kaldı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık görevini verdi. O atıştan sonra Seyit Ali Onbaşı'ndan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyid Ali Onbaşı ne kadar zorlansada top mermisini kaldıramadı.Sonra Seyit Ali onbaşı yine savaş çıksın yine kaldırırım dedi.bundan sonra ancak fotografı plastik bir mermiyle çekilebildi.

     Okuduklarınıza İnanamıycaksınız !!!!!


    kıbrıs harekatı

    Birliğin komutanı, tankın sürücüsü askere;
    - Evladım bu tankı buraya nasıl çıkardın? diye sorunca.
    Asker;
    - Komutanım, o anda gözlerimin önünde engelsiz dümdüz bir yol göründü. Rumlar kaçıyordu, ateş ede ede buraya öyle çıktım.
    Komutan mehmetçiğe emreder.
    - Tankı indir.
    Er cevap verir.
    - O yolu görmeden nasıl indireyim komutanım.

     Okuduklarınıza İnanamıycaksınız !!!!!

     Okuduklarınıza İnanamıycaksınız !!!!!




  • Çanakkale'de Kaybolan İngiliz Taburu..!
    Çanakkale Savaşı insanlık tarihinin kaydettiği en büyük savaşlardan biridir. 85 ay boyunca Boğazın iki yakası adeta bir yeryüzü cehennemine dönüşmüştü. Bu savaşta yarım milyondan fazla asker hayatını kaybetti. Sadece İngiliz ordusunun kaybı 34.000 askerdi. Bu gün bunların 27.000'inin mezarı vardır.
    Yani kaybolan İngiliz askerlerinin sayısı 7000 civarındadır. Fakat savaş bittikten sonra hepsi değil özellikle 267'si arandı durdu...

    Tarih: 10 Ağustos 1915
    Yer: Çanakkale
    Olaya Şahit Olanlar: Yeni Zelandalı Askerler
    Olayı Rapor Edenler: istihkam Eri Künye No: 4/165 F. Reichard istihkam Eri Künye No: l 3/416 R. Nevnes ve Künye Numarası verilmeyen istihkam Eri J.L. Newman
    Olayın Alındığı Yer: "Râtselhafte Phanomene" Dergisi Sayı: 64

    İngilizler askeri tarihlerinin en büyük yenilgilerinden birine adım adım yaklaşıyorlardı... İngiliz komutanı Sir Hamilton korkunç bir yenilgiye uğrayacağını sezmiş savaşı kazanmanın tek şansını taze kuvvetlerle birlikte yapılacak büyük bir saldırıda görmüştür.

    Kraliyet Norfolk Alayı taze kuvvetlerin bir parçası olarak 29 Temmuz 1915'de İngiltere'de gemilere bindirildiler. Ve Çanakkale'ye doğru yola çıktılar. Savaşta her şey olabilirdi ama Norfolklular Çanakkale'de başlarına gelecek olayı asla düşünemezlerdi...

    Sir Hamilton Tekke ve Kavaktepeleri'ne bir gece karanlığında ani ve hızlı bir saldırı yapmayı planlamıştı. Bu is için 12 Ağustos gecesi 54. Tümen ilerlemeye başladı. İçlerinde Norfolklular'ın Tugayı da bulunuyordu. Tepelerin yamacına kadar gelecekler ve şafak sökerken saldırmak üzere hazırlanacaklardı. Fakat gece yürüyüşünün yapılacağı Küçük Anafartalar Ovası denilen yerde Türk askerlerinin pusuya yattığı zannediliyordu. Bu yüzden Norfolklular'ın bir Tümeni önden giderek yolu açmak amacıyla l 2 Ağustos öğleden sonra harekete geçti.

    Bu öncü Tümen'in ilerleyişi tam bir bozgunla sonuçlandı. Gelibolu Savaşı'nda İngilizlerin gösterdiği şaşkınlık ve beceriksizliğin tipik bir örneğini verdiler. Öğleden sonra saat 4'de topçu desteği başlayacaktı ama 45 dakikalık bir gecikme oldu. Haberleşme hatası yüzünden gecikmeyi öğrenemeyen topçu desteği gereksiz yere saatinden önce ateşe başladı ve boşuna ateş gücünü harcadı.

    Savaş alanı hiç incelenmemişti İngiliz komutanlarının arazi hakkında bilgileri yoktu. Hedefleri hakkında tam bir karara varamamışlardı. Haritaların çoğu son anda çalakalem çizilmişti ve yarımadanın diğer tarafını gösteriyordu. Ayrıca Türk kuvvetlerinin gücünden de habersizdiler.

    163. Tümen gün ışığında çıplak ovayı geçmeye çalışmanın bariz bir hata olduğunu anladığında ancak 900 metre kadar ilerleyebilmişti. 4. Norfolk Taburu onların gerisindeydi. Türkler'in direnci İngilizlerin tahmin ettiğinden çok daha büyüktü. İngiliz Tümeni'nin büyük bir kısmı yoğun makinalı tüfek atışı altında kaldığı için olduğu yerde çakılmıştı. Ancak sağ tarafta yer alan 5. Norfolk Taburu daha az bir mukavemetle karşılaştığından ilerlemeye devam etti.

    Esrarengiz Bulutun İçine Doğru...

    İşte tam bu sırada 22 kişilik Yeni Zelanda sahra birliğinin gözleri önünde Norfolk Alayı'nın 4. Taburu'na bağlı askerler karşılarındaki tepeye doğru yürümeye başladılar. Tepenin üzeri ekmek somunu şeklinde beyaz bir bulutla kaplıydı İngiliz askerleri yavaş yavaş tepeye yaklaştılar ve bulutun içinde gözden kayboldular. Bulut yüzünden askerler görülmüyordu. Son asker de bulutun içine girdikten sonra beyaz bulut yavaşça havalanmaya başladı ve rüzgarın aksi yönüne doğru hareket etti. Bulutun hareket etmesiyle birlikte tepenin üstü de görüş alanına açılmıştı. Ama 4. Norfolk Taburu'ndan hiç bir asker tepede görünmüyordu!...

    Komutan Hamilton İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener'e gönderdiği telgrafta olaya şöyle anlattı: "Savaş sırasında 163. Tümen her bakımdan üstün olduğu bir anda çok garip bir şey meydana geldi... Türkler'in zayıflamakta olan kuvvetlerine karşı Albay Sir H. Beauchamp cesur ve kendinden emin bir subay olarak büyük bir gayretle hızla ilerledi ve savaşın en önemli kısmı böyle başladı. Mücadele iyice kızışmış ve iyice karışmıştı. Albay 16 subayı ve 250 askeriyle önüne düşmanı katmış hızla ilerlemesine devam ediyordu... Daha sonra bunlardan hiç bir haber alınamadı. Ormanlık bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadı içlerinden hiç biri geri dönmedi."

    267 kişi hiçbir iz bırakmadan kaybolup gitmişti...

    Savaş sonunda bu Tabur kayıp ilan edildi. 1918 yılında Anadolu işgal edildiğinde İngiltere'nin ilk talebi bu Tabur'un iadesi olmuştu. Buna karşılık Türkler böyle bir Tabur'un varlığından haberdar olmadıklarını bildirmişlerdi.

    Bu Olayın Sonunda Yenilgi Kaçınılmaz Oldu

    O gün öğleden sonra başlayan ilerleyişin başarısızlıkla sonuçlanması Sir Hamilton'ın savaşı kendi lehine döndürme ümidini de yok etmişti. Böylece 1915 yılı sonunda Müttefik Kuvvetler geri çekilerek büyük bir yenilgiye uğradılar. Gelibolu Savaşı 85 ay sürdü ve 46.000 askerin ölümüyle sonuçlandı. O zamanın savaşları için bu korkunç bir rakamdı...

    50 yıl sonra...

    Çanakkale Savaşı'nın bitmesinden 50 yıl sonra olayın görgü tanıklarından üç Yeni Zelandalı asker ortaya çıktılar ve çok önemli bir açıklama yapmak istediklerini bildirdiler: "Aşağıda anlatılanlar 12 Ağustos 1915 tarihinde meydana gelmiş garip bir olayın dökümüdür..." sözleriyle başlayan bir rapor sundular. Raporda bu garip olayın ayrıntıları tüm açıklığıyla anlatılmıştı. Raporlarını: "...Olayın 50. yılında geç de olsa aşağıda imzası olan bizler anlattığımız bu olayın kelimesi kelimesine doğru olduğunu beyan ederiz" sözleriyle bitiriyorlardı...

    Olaya Dünya Basını'nda Geniş Bir Şekilde Yer Verildi

    Bu savaşta hayatta kalanlar yaşadıklarını hiç bir zaman unutmadılar. Hatıralarını gelecek kuşaklara anlattılar. Savaşın tarihi yazıldı. Ölenlerin yaralıların kaybolanların sayısı tespit edildi.

    Şimdi o yılları yaşayan çok az sayıda insan kaldı... O yıllarla ilgili unutulmayan pek çok şey oldu... Fakat tek bir şey özellikle unutulmadı. O da Norfolk alayının garip bir şekilde kaybolan askerleriydi..


    "Bölükler Anzak Koyu'na çikarken 1915'te
    Gelibolu'da yartlar korkunçtu: Dizanteri,
    erleri yere yikip, her tarafa cesetler yayildikça,
    kabus büyüyordu..."

    10 Agustos 1915 Çanakkale... Günesin göz kamastiran parlakligi, toplarin bitmez, tükenmez gürlemelerine karisiyor... Gelibolu Savasi'nin son dönemi, Cehennemi Çanakkale'ye
    tasimis... Siperler firin gibi... Savas kokusu ile dolu sicak bir rüzgar, ovada eserken, ince bir koz tabakasini da havaya kaldiriyor. Yiyeceklerin, siperlerin, ölü ve yaralilarin üzerine bulutlar halinde çöken iri yesil sinekler, dizanteriye yakalanan Ingiliz askerlerini büsbütün perisan ediyor... Ve Mehmet Akif'in dedigi gibi "O ne müthis tipidir ki; savrulur enkazi beser"

    iNGiLiZ KOMUTAN YENiILECEKLERiNi ANLAYINCA

    Ingiliz askeri tarihinin en büyük yenilgilerinden birine adim adim yaklasiyor. Ingiliz komutan Sir Ian Hamilton, korkunç bir yenilgiye ugrayacaklarini sezmis, savasi kazanmanin tek yolunu, taze kuvvetlerle birlikte yapilacak büyük bir saldirida görmüstü.

    NORFOLK ALAYI GELiYOR

    Kraliyet Norfolk Alayi, taze kuvvetlerin bir parçasi olarak 29 Temmuz 1915'te Ingiltere'de gemilere bindirildiler. Savas tecrübeleri yoktu. Ordu mensuplarinca tatil gecebi askerleri diye anilan savunma birliklerine bagliydilar. Norfolk alayi, savas hatti gerisinde iklime alismalari için bekletilmeden 10 Agustos günü Suvla Koyu'nda unutulmaz bir macera yasamak hayali yerine, cehennemi andiran kabusla kucaklastilar.

    BASLARINA GELECEKTEN HABERSiZ

    Sahile yakin bir yerdeki tuz gölü, kavurucu yaz günesinin etkisi ile kurumus ve günesin
    parlakligini ve isisini ayna gibi Norfolk alayinin üzerine yansitiyordu. Kuzeydeki Kireçtepe, iki yaninda Kavaktepe ve Tekketepe, güneydeki Saribayir arasinda kalan Suvla düzlügü, dev bir arenayi andiriyordu. Ingiltere'nin Dereham Kasabasi'nda toplanan Norfolk alayi 4. ve 5. taburlari, anayurtlarindan uzak bu topraklarda, kendilerinden önce gelenlere mezar olan bölgede saskina döndüler. Savasta hersey olabilirdi ama, Norfolklular, savasin disinda baslarina gelecek olayi asla düsünemezlerdi...

    iNGiLiZLERiN BOSUNA HÜCUMLARI

    Sir Hamilton, Tekke ve Kavaktepeleri'ne bir gece karanliginda ani ve hizli bir saldiri yapmayi planlamisti. Bu is için 12 Agustos gecesi 54. tümen ilerlemeye basladi. Içlerinde Norfolk tugayi da bulunuyordu. Tepelerin yamacina kadar gemecekler ve safak sökerken saldirmak üzere hazirlanacaklardi. Fakat, gece yürüyüsünün yapilacagi bölgede, Küçük Anafarta Ovasi denilen yerde, Türk askerinin pusuya yattigi saniliyordu. Bu yüzden Bir Norfolk tümeni önden yolu açsin diye 12 Agustos ögleden sonrasi harekete geçti.
    Bu öncü tümenin ilerleyisi tam bir bozgunla sonuçlanmisti. Gelibolu savasinda Ingilizler'in gösterdigi saskinlik ve beceriksizlik, topçu atisinin 45 dk. önce baslamasina neden oldu. Bosuna cephane harcayan Ingilizler, savas alaninida hiç incelememislerdi. Araziyi bilmiyorlardi. Hedeflerin yerini çalakalem belirlemislerdi. Gücünden habersiz olduklari Türk
    birliklerini yarimadanin diger tarafinda çizilmisti.
    4. Norfolk Taburu, geride olmak üzere 163. tümen, gün isiginda çiplak ovayi geçmeye çalismanin bariz bir hata oldugunu anladiginda, ancak 900 m ilerleyebilmisti. Türkler'in direnci, Ingilizler'in tahmin ettiginden çok daha büyüktü. Ingiliz tümenin büyük bir kismi yogun makineli tüfek atisi altinda kaldigi için oldugu yerde çakilmisti. Ancak sag tarafta yer alan 5. Norfolk taburu daha az bir mukavemetle karsilastigi için ilerlemeye devam etti...

    BULUTUN iÇiNE DOGRU

    Iste tam bu sirada 22 kisilik bir Yeni Zelanda sahra birliginin gözleri önünde Norfolk alayinin 4. taburuna bagli çok sayida asker, karsilarindaki tepeye yürümeye basladilar. Tepenin
    üzeri ekmek somunu biçimli beyaz bir bulutla kapliydi. Ingiliz askerleri, yavas yavas tepeye yaklastilar ve bulutun içinde kayboldular. Son asker de bulutun içine girdikten sonra, bulut sanki kargosunu almis gibi yavasça havalandi ve rüzgarin aksi yönüne dogru hareket etti...
    Dahasi gökyüzünde bu bulutun kopyasi olan 3-4 bulut da rüzgara ragmen yerlerini koruyorlar.
    Ve sanki diger buluta eskortluk ediyorlar...

    KOMUTAN HAMILTON ANLATIYOR

    Kumandan Hamilton, Ingiliz Savas Bakani Lord Kitchener'e gönderdigi telgrafta, olayi
    söyle anlatiyordu:
    "Savas sirasinda, 163. tümen her bakimdan üstün oldugu bir anda, çok garip bir sey meydana geldi... Türkler'in zayiflamakta olan kuvvetlerine karsi, Albay Sir H. Beauchamp, cesur ve kendinden emin bir subay olarak büyük bir gayretle, hizla ilerledi ve savasin en güzel kismi böyle basladi. Mücadele daha kizismis ve iyice kizismisti.
    Bu askerlerin çogu yarali ve susuzluktan perisan bir haldeydiler. Bunlar, kampa ancak gece vakti geri dönebildiler. Fakat, Albay, 16 subayi ve 250 askeriyle önüne düsmani katmis,
    hizla ilerlemesine devam ediyordu... Daha sonra bunlardan hiçbir haber alamadik.Ormanlik bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadi. Içlerinden hiç biri geri dönmedi."
    267 kisi, hiç bir iz birakmadan kaybolup gitmisti.

    YENiLGi KAÇINILMAZ OLDU

    O gün ögleden sonra baslayan ilerleyisin basarisizlikla sonuçlanmasi, Sir Ian Hamilton'in
    savasi kendi lehine döndürme ümidini de yok etmisti. Böylece, 1915 yili sonunda Müttefik Kuvvetler, geri çekilerek, büyük bir yenilgiye ugradilar. Gelibolu savasi, sekiz buçuk ay sürdü.ve 46 bin askerin ölümüyle sonuçlandi. O zamanin savaslari için, korkunç bir rakamdi bu. 1916'da Ingiliz Hükümeti, savasin kaybedilme nedenlerini arastirmak üzere, resmi bir kurulu görevlendirdi.

    GiZLENEN RAPOR

    Gelibolu Kurulunun Son Raporu adi altinda bastan asagi sansür denetiminden geçmis bir rapor, önce 1917'de ve daha sonra da 1919'da yayinlandi. Raporun asli, 1965 yilina kadar ortaya çikarilmadi.
    1918 sonunda, ingilizler, gelibolu'ya sanki galip gelmisçesine geri döndüler. Isgal Kuvvetleri'nin bir askeri savas alaninda gezinirken, Kraliyet Norfolk Alayi'na ait bir rozeti buldu. Çevrede yaptigi bir sorusturma sonunda, bir Türk çiftçisinin kendi arazisinde buldugu bir sürü cesedi, yakindaki bir dereye attigini ögrendi.

    DOSYA KAPANMADI

    8.5 ay süren Çanakkale Savasi Bogaz'in iki yani için de tam bir Cehennem olmustu. Savasin tarihi yazildi. Ölenlerin , yaralilarin, kayiplarin sayisi tespit edildi. Fakat bir tek sey, özellikle unutulmadi. Kaybolan Norfolk Alayi Askerleri... Ikinci dünya savasindan kalan Philedelphia Efsanesi gibi bu savastan da bu olay tüm gizemiyle kalmisti ortada. Bir çok kitapta bu olaya genis yer verilir hatta bazilari bunun Çanakkale Savasi'nin kendisinden de önemli oldugunu düsünüyor.
    Philedelphia 2. deneyinde de Eldridge 'in ilk görüldügü limanin NORFOLK olmasi sanki bu isimde bir sey var diye düsündürüyor.







    çanakkale savaşının ardından yılların geçmesine ragmen geçmişteki yakın bir zamanda Çanakkalede yol çalışmaları yapılırken kepçenin dişlileri bir şeye takılıyor.işçiler gelip bakıyor şehit silahlı bir mehmetçik yıllar once orda bizler için canını feda etmiş.işçileri sadece mehmetçiğin toprakta nasıl olurda cürümedigini hatta elbiselerinin bile sağlam durdugu deil aynı zamanda silahını onca çabaya ragmen elinden alamamaları hayrete düşürdü.bu duruma o civardaki en rütbeli askeri çagırmak zorunda kaldılar çunku eli silahlı mehmetçigi gommek istemiyorlardı.ve ordaki komutanlardan biri şehit mehmetçiğin kulagına yaklaşarak ''asker harp bitti silah teslim'' dedi ve şehit mehmetçik o anda parmaklarının arasından silahı bırakı verdi. herkes hayretlere düştü. çanakkale savasının daha buna benzer ve etkileri hala devam eden olaylar var. onların mantıkları '' varlığım Türk varlığına armagan olsun!!!'' mantığı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karahisar -- 12 Şubat 2009; 17:03:47 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.