Önce şu "yanarak can verme" ajitasyonunun düzeltilmesi lazım.
Yangında ölenlerin neredeyse tamamı yanarak değil, boğularak ölür.
İtfaiyede çalışanlara bir zahmet soranlar öğrenirler.
Yanan şey cesettir.
İlle abartma sanatı yapılacaksa "can verip yandı" demek doğru olanıdır.
quote:
Orijinalden alıntı: sgrafik
Önce şu "yanarak can verme" ajitasyonunun düzeltilmesi lazım.
Yangında ölenlerin neredeyse tamamı yanarak değil, boğularak ölür.
İtfaiyede çalışanlara bir zahmet soranlar öğrenirler.
Yanan şey cesettir.
İlle abartma sanatı yapılacaksa "can verip yandı" demek doğru olanıdır.
Tamamı kelimesi yanlıştır. Yanarak da can verebilirsiniz.
quote:
Orijinalden alıntı: Sosyal-Sol
quote:
Orijinalden alıntı: Principes
Atayız gencin dine b*k atıp zihinsel mastürbasyon yapmasıdır.
Bende inanmıyorum ama herkesi Madımak kafasına bağlamıyorum.
Aç Aç.. Biraz Daha Aç.. Kelime Oyunları Yapmadan Aç.. Madımak Kafası Nedir? Yakanlar Mı? - Yakılanlar Mı?
Yakandır elbette. Yakılan olacak hali yok
@sgrafik
Dolaylı yoldan ölüme sebebiyet vermekten yine yangından ölmüş oluyor
quote:
Orijinalden alıntı: Principes Yakandır elbette. Yakılan olacak hali yok
@sgrafik
Dolaylı yoldan ölüme sebebiyet vermekten yine yangından ölmüş oluyor
"Yangın sebebiyle ölüm" ile "yanarak ölmek" arasında çok fark olduğu için yazdım.
Bu bir propaganda yöntemidir. Kendilerine sevdiklerinin yanarak öldüğü ısrarla vurgulanan insanlar tahrik edilmiş oluyor.
Ayrıca "neredeyse tamamı" demekle "tamamı" demek arasında fark var.
Yangın eğitim programlarında bu konu işlenmektedir.
Bağlamak mümkün ama uğraşmak lazım
gün geçtikçe forumdaki şeriatçı yobaz sayısında bir artış gözlemliyorum
quote:
Orijinalden alıntı: Yeni Türkü
quote:
Orijinalden alıntı: El-Cezeri
Böyle ciddi meselelerde tek bir cümleyi kesip bunu tamamen mutlak gerçek olarak vermek çok ama çok yanlış.
Aynı şeyi önceki mesajda Gülen'in yazısı içinde yaptınız. Yazının tamamını okuduğumuzda kast ettiği şeyin aynı şey olduğunu gördük. Burada da önemli bir hataya düşülüyor bana göre. Yukarıda da izah ettiğim üzere bu meselede zaman, mekan ve durumlar iyi tahlil edilmeli.
Mesela bazı kuran ayetleri de vardır sırf bir hadiseye yönelik inmiş ve kaide olarak kesin kanun hükmünde olmayan. Yani sırf Rabbimizin peygamberine rehperlik etmek için inen ayetler var. Ben size burda oturur on tane ayet sayarım bu şekilde ve bildiğiniz dini tamamen değiştiririm. Bu konuda amaç bu olsaydı bu rahatlıkla yapılır. Gerçi yapan yapıyor zaten.
Neyse asıl meseleye geliyorum; Nasıl ki bu bazı kuran ayetleri bile özel durumlar için iniyor ve tamamen genel geçer bir kanun hükmünde değillerse, bazı hadislerde aynı şekildedir. Hatta çoğu hadisin doğruluğu bile tartışılmakta. Bu örneğime buharide dahildir. Örneğin buharinin hz. aişe ile evlilik yaşını aktardığı metin tarihi verilerle tamamen zıt düşmekte. Tarihi akışa ve farklı nakilleri incelediğimizde asıl yaş 17-18 yaş çıkmakta. Bu mevzu tamamen ayrı bir konu ama örnek olarak verdim sadece.
Çoğu hadis kaynağının güvenirliği olmadığı gibi aynı zamanda peygamberin buyurduğu pek çok hadiste yine günün koşulları için geçerli kaidelerdir. Orta çağ dünyası nasıl vahşi ve acımasız kanunlarla yönetiliyordu aynı şekilde cahiliye dönemi dahada acımasız idi. Bu tarz kesin ve etkili yöntemlerin kullanılması gayet doğal idi.
Ve ayrıca önemli bir husus olarak unutmamalıyız ki; Peygamber efendimiz zamanındaki devlette İslam devletidir. Yukarıda Osmanlı örneği için yaptığım izah aynı şekilde o dönem içinde geçerlidir. Bir İslam devletinde sistemi muhafaza adına böyle önlemler alınmış olabilir.
Şuraya kadar şayet anlatabildiysem meramı lütfen bu son paragrafa da dikkat buyurunuz;
Biz bazen detaylarda o kadar çok takılıyor ve kafayı yoruyoruz ki asıl mesajı kaçırıyoruz. Allah'ın insanlara mesajı aslında çok basit ve temel şeyler. Değişmeyecek ve asla kaybedilmeyecek olan işte o basit, temel ve bir o kadar önemli ilkelerdir. Bunlar genel ilkelerdir. Allah bizden bu ilkeleri, emir ve yasakları yerine getirmemizi istiyor. Geriye kalan detayları, yaşam şeklini, yönetim sistemini ve rejimini belirlemekte bizi özgür bırakmış. Peygamberlerin aracılığı ile bunları iletmiştir. Onların rehberliği ile insanlık belli bir noktaya gelmiştir. Ama en nihayetinde peygamberlerde birer insandır. Bizim gibi yer içerler, bizim gibi çocukları vardır, görüşleri bizden daha derindir ama bizim gibi düşünürler. Aynı şekilde bizim gibi çağa uygun çözümler üretirler ve önderlik ederler.
Velhasılı kelam; Unutulmaması gereken hakiki ilkeleri unutup detaylara takılıp yitirmemek lazım Allah'ın gerçek mesajını.
Selam ve muhabbetle...
Şeytan ayrıntıda gizlidir.
Detayları boşver, onlara takılma, sorgulama, ne gereği var. Hadisler çelişiyormuş, uygulamalar değişiyormuş. Ayet gerçek anlamlıymış, olmadı mı gerçek anlam sıkıntı mı çıakrdı? O zaman ayet mecaz anlamlıymış. Bu kadar basit. Hadislere göre devleti yönettik şeriat uyguladık, anlayışımız mı değişti? O zaman hadislerin gerçekliği tartışmalı olur. Ne var bunda? Önemli olan olayın özü, detaylara takılmayın. Ohoo detaylara girerseniz olmaz değil mi? Asıl mesajı kaçırıyoruz
Tamam kusura bakma. Böyle genelleyici mesajlara tepkiliyim biraz. Tamam sakinim. Tekrar özür diliyorum. Hadi kaçtım ben.
(üstteki mantıkla herkes her dini savunur. Detalara takılma, asıl mesajı kaçırma, elhamdürillah atadan dededen paganız, detaylara takılmayın vs vs)
Senin bu mesajını görünce aklıma tam skeçlik bir diyalog geldi:
-Ya bu ayette yazanlar bu ayettekilerle uyuşmuyor gibi. Hem o hadiste niye öyle buyrulmuş İslam barış dini değil mi?
-Aha bak kuş geçiyor!
-Ooo...Maaşallah rabbim ne de güzel yaratmış! Ne diyodum?
.....
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme