Şimdi Ara

ÖTV ZAMMINA SES ÇIKARMAZSANIZ %40 OLAN ÖTV %50 'YE YÜKSELECEK (15. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
415
Cevap
1
Favori
13.141
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    erkek dediğin 18 yaşında babadan kesilir bu zaten hep var.
    okumuyorsa çalışmıyorsa sigortasını kendisi yapması gerekiyor. bu yeni bir şey değil ki.


    Erkeğin 18 yaşında bağımsız olması yeni bir şey değil tabi ki ama bu sistemin getirdiği durum şu;

    Eskiden üniversiteyi kazanamazsanız babanın sağlık sigortasından düşerdiniz.Üniversiteyi kazanana kadar bütün sağlık harcamalarını cebinizden karşılardınız.Üniversiteyi kazanınca tekrar babanın üzerine geçebilirdiniz sigortalı olarak.Buna eyvallah zaten.

    Şu anda üniversiteyi kazanamazsanız her ay sgk'ya borçlu çıkıyorsunuz.Seçme hakkınız yok.Sigorta istemiyorum,hastalanırsam hastanede parasını öderim deme şansınız yok.1 sene boyunca ağrı kesici bile almasanız da her ay borçlusunuz sgk'ya.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DolceVita. -- 26 Eylül 2012; 15:46:33 >




  • beddua etmek yasak mı forumda? bu zammı yapanlara çok güzel dualarım var da
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    quote:

    Orijinalden alıntı: superegoid


    birinin islamı eleştirmesine şiddetle karşı çıkarken " o adam da zaten yahudi" demeniz olmuyor.

    http://www.arastiralim.net/ilker-basbug-ve-yahudilik.html
    http://www.timeturk.com/tr/2010/06/17/aglama-duvarinin-onunde-bir-turk-general.html


    Gönderdiğim linkte genelkurmay başkanımızın yahudi olduğunun ıspatı olan, ibadet ederkenki resimleri mevcut.. Bunun yanısıra oğlunun da PKK'lılarla ilişkileri diye bir haber mevcut.. Okumanı tavsiye ederim..

    Çok daha fazla kaynak bulabilirim ama ilk karşıma geleni gönderiyorum, normal bir insan için zaten yeterlidir..




    Dipnot: Bir insanın yahudi olmasının ne zararı var diye bir soru soruyorsun bana.. Cevabım şudur: Eğer hristiyan olsaydı sorun değildi, ama yahudilik dediğin inançta Dünyanın tüm varlıkları yahudilere aittir, tüm topraklar ve tüm yeraltı kaynakları.. Yahudi olmayanlar tarafından gasp edilmiştir ve mutlaka yahudiler tarafından geri alınmalıdır...

    Yahudi olmayan bir insanın canının değeri bir yahudi hayvanı kadara bile yoktur.. "Yahudinin köpeğinin çıkarttığı dışkı bile bir müslüman gencin canından daha kıymetlidir" diye inanan bir Genelkurmay başkanı, ordusunda şehit olan gençler için üzülür mü zannediyorsunuz...


    Yaptığınız yorumu tamamen yahudilik hakkında bilgisizliğinize vermek gerekiyor, tekrar söylüyorum mevzu kişinin inandığı din değildir, genelkurmay başkanı hristiyan ya da eşeğe tapan bir adam olsa sıkıntı değil ama yahudilik olamaz.. Ben evladımı; tüm amacı yahudiliğe hizmet etmek olan bir komutanın, müslüman gencine köpek kadar değer vermeyen bir yahudi komutanın emrine nasıl gönderebilirim...

    bakın yaptığınız yanlış...yaptığınız şey insanları bölmekten başka bir şeye yaramaz..yaptığınız şeyin bir kademe ötesi bir kitapevinde başların kesilmesi...santorini kilisesinde papazın öldürülmesi...almanyada ve bütün dünyada müslümanların dışlanması...

    din adına insanları bölmektir yaptığınız..

    yahudilik şöyle kötü böyle kötü...yahudilerde bir müslümanın dışkı kadar değeri yoktur...

    bunlar nasıl cümleler allah aşkına...

    git sor bakalım bir hıristiyana, bir museviye msülümanları nasıl anlatacaklar? hergün din için, islamiyet için insan öldüren, kafa kesen kimler diye sormayacaklar mı?

    islamın kesinlikle ibadet yerleriyle sınırlı kalmak istemeyen ve toplumun gündelik hayatının tamamını kontrol etmek arzusunda olan bir din olduğunu söylemeyecekler mi?

    din üzerinden insanları kamplaştırmayalım..

    siz birinin dinine inanışına hakaret ederseniz, onlar da sizinkine eder bu kadar basit..



    siz ağlama duvarı önünde fotoğraf çektirenin emrinde çalışması için çocuklarınızı göndermeyin...şimdiki yahudi değildir herhalde...siz şimdikinin emrinde çalışmak üzere gönderin çocuklarınızı...onu da hatırlıyoruz..bunu da görüyoruz.

    valla size bir şey söyleyeyim mi, ben 25 şehitten sonra halı alırken fotoğraf çektirenin yerine ağlama duvarı önünde fotoğraf çektireni tercih ederim...

    bu konuyla da ilgili yazmayacağım artık çünkü burası yeri değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: causeandeffect

    quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    erkek dediğin 18 yaşında babadan kesilir bu zaten hep var.
    okumuyorsa çalışmıyorsa sigortasını kendisi yapması gerekiyor. bu yeni bir şey değil ki.


    Erkeğin 18 yaşında bağımsız olması yeni bir şey değil tabi ki ama bu sistemin getirdiği durum şu;

    Eskiden üniversiteyi kazanamazsanız babanın sağlık sigortasından düşerdiniz.Üniversiteyi kazanana kadar bütün sağlık harcamalarını cebinizden karşılardınız.Üniversiteyi kazanınca tekrar babanın üzerine geçebilirdiniz sigortalı olarak.Buna eyvallah zaten.

    Şu anda üniversiteyi kazanamazsanız her ay sgk'ya borçlu çıkıyorsunuz.Seçme hakkınız yok.Sigorta istemiyorum,hastalanırsam hastanede parasını öderim deme şansınız yok.1 sene boyunca ağrı kesici bile almasanız da her ay borçlusunuz sgk'ya.

    owww şimdi anlaşıldı.

    SGK'ya borçlu çıkmak ne demek yahu? Belki hayatım boyunca hiç çalışmıycam baba parası yiyeceğim. saçmalık olmuş bu biraz hatta daniskası olmuş.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: superegoid

    quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    quote:

    Orijinalden alıntı: superegoid


    birinin islamı eleştirmesine şiddetle karşı çıkarken " o adam da zaten yahudi" demeniz olmuyor.

    http://www.arastiralim.net/ilker-basbug-ve-yahudilik.html
    http://www.timeturk.com/tr/2010/06/17/aglama-duvarinin-onunde-bir-turk-general.html


    Gönderdiğim linkte genelkurmay başkanımızın yahudi olduğunun ıspatı olan, ibadet ederkenki resimleri mevcut.. Bunun yanısıra oğlunun da PKK'lılarla ilişkileri diye bir haber mevcut.. Okumanı tavsiye ederim..

    Çok daha fazla kaynak bulabilirim ama ilk karşıma geleni gönderiyorum, normal bir insan için zaten yeterlidir..




    Dipnot: Bir insanın yahudi olmasının ne zararı var diye bir soru soruyorsun bana.. Cevabım şudur: Eğer hristiyan olsaydı sorun değildi, ama yahudilik dediğin inançta Dünyanın tüm varlıkları yahudilere aittir, tüm topraklar ve tüm yeraltı kaynakları.. Yahudi olmayanlar tarafından gasp edilmiştir ve mutlaka yahudiler tarafından geri alınmalıdır...

    Yahudi olmayan bir insanın canının değeri bir yahudi hayvanı kadara bile yoktur.. "Yahudinin köpeğinin çıkarttığı dışkı bile bir müslüman gencin canından daha kıymetlidir" diye inanan bir Genelkurmay başkanı, ordusunda şehit olan gençler için üzülür mü zannediyorsunuz...


    Yaptığınız yorumu tamamen yahudilik hakkında bilgisizliğinize vermek gerekiyor, tekrar söylüyorum mevzu kişinin inandığı din değildir, genelkurmay başkanı hristiyan ya da eşeğe tapan bir adam olsa sıkıntı değil ama yahudilik olamaz.. Ben evladımı; tüm amacı yahudiliğe hizmet etmek olan bir komutanın, müslüman gencine köpek kadar değer vermeyen bir yahudi komutanın emrine nasıl gönderebilirim...

    bakın yaptığınız yanlış...yaptığınız şey insanları bölmekten başka bir şeye yaramaz..yaptığınız şeyin bir kademe ötesi bir kitapevinde başların kesilmesi...santorini kilisesinde papazın öldürülmesi...almanyada ve bütün dünyada müslümanların dışlanması...

    din adına insanları bölmektir yaptığınız..

    yahudilik şöyle kötü böyle kötü...yahudilerde bir müslümanın dışkı kadar değeri yoktur...

    bunlar nasıl cümleler allah aşkına...

    git sor bakalım bir hıristiyana, bir museviye msülümanları nasıl anlatacaklar? hergün din için, islamiyet için insan öldüren, kafa kesen kimler diye sormayacaklar mı?

    islamın kesinlikle ibadet yerleriyle sınırlı kalmak istemeyen ve toplumun gündelik hayatının tamamını kontrol etmek arzusunda olan bir din olduğunu söylemeyecekler mi?

    din üzerinden insanları kamplaştırmayalım..

    siz birinin dinine inanışına hakaret ederseniz, onlar da sizinkine eder bu kadar basit..



    siz ağlama duvarı önünde fotoğraf çektirenin emrinde çalışması için çocuklarınızı göndermeyin...şimdiki yahudi değildir herhalde...siz şimdikinin emrinde çalışmak üzere gönderin çocuklarınızı...onu da hatırlıyoruz..bunu da görüyoruz.

    valla size bir şey söyleyeyim mi, ben 25 şehitten sonra halı alırken fotoğraf çektirenin yerine ağlama duvarı önünde fotoğraf çektireni tercih ederim...

    bu konuyla da ilgili yazmayacağım artık çünkü burası yeri değil.

    Bak arkadaşım.. Tartışmayı bilen veya yahudilik ne demektir bilen bir insanla sabaha kadar tartışırım, hiç üşenmem..

    Ancak; "Bir yahudi genelkurmay başkanını, türk olanına tercih ederim" diyen bir insana anlatabileceğim hiçbir şey olduğunu düşünmüyorum...

    Çünkü Yahudi sevgisinin sadece 2 sebebi olabilir:

    1- Yahudi olmak
    2- Yahudiliğin ne olduğunu bilmemek, amaçları hakkında zerre bilgi sahibi olmamak... Yahudili sıradan bir din ile aynı zannetmek...


    Her iki durumda da seninle konuşabileceğim ne var diye düşünüyorum ama cevap bulamıyorum...




  • İddialar Maliye Bakanı’nı ve ekibini kızdırdı.

    Başta akaryakıt olmak üzere vatandaşı çileden çıkaran son zamların Maliye’nin kötü yönetiminden kaynaklandığına dair iddialar Maliye Bakanı’nı ve ekibini kızdırdı. Tam da Ak Parti’nin Genel Kurulu sonrası beklenen kabine değişikliği öncesi yapılan bu eleştiriler manidar bulunuyor. Maliye Bakanlığı kaynakları, “Tepkinin bize yönelmesi doğru değil. Bu önlem paketi Başbakan’ın onayı ve kararı olmadan hayata geçmez. ‘Kerhen imzaladık’ diyen bakanlar da kendilerini kurtarmaya çalışıyor” diyerek kendilerini savundu.


    Vatan'ın haberine göre Maliye Bakanlığı’nın başta alkol ve akaryakıt olmak üzere vergi artışlarına gitmesine dönük tepkiler kabinede sıkıntı yarattı. Maliye Bakanlığı zamlarla ilgili eleştirilerin sadece kendi bakanlığına yönelmesine tepki gösterirken, bu kararın bir “hükümet kararı” olduğunu ve kabinedeki tüm bakanlar tarafından imzalandığını vurgulamaya başladı.

    Maliye Bakanlığı kaynakları, özellikle de vatandaşın aleyhine olan bir vergi düzenlemesiyle ilgili Başbakan’ın onayı ve kararı olmadan adım atılamayacağını hatırlattı. Kaynaklar, kararın Başbakan’ın onayından geçtiğine dikkat çekti.

    Bir Maliye Bakanlığı üst düzey bürokratı “Zamlarla ilgili Başbakan’a bilgi verildi. Bu konuda defalarca toplantı yapıldı. Hatta Başbakan bir paket hazırlandığını ve bunun orta ve üst gelir gruplarına etkisi olacağını kamuoyuna da söylemişti. Dolayısıyla karar detaylarıyla konuya hakim olan Başbakan’ın bilgisiyle ve onun kararıyla alınmıştır. Ayrıca kabinedeki tüm bakanların bu kararda imzası bulunuyor. Bu karar sadece Maliye Bakanlığı’na fatura edilemez” diye konuştu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    quote:

    Orijinalden alıntı: causeandeffect

    quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    erkek dediğin 18 yaşında babadan kesilir bu zaten hep var.
    okumuyorsa çalışmıyorsa sigortasını kendisi yapması gerekiyor. bu yeni bir şey değil ki.


    Erkeğin 18 yaşında bağımsız olması yeni bir şey değil tabi ki ama bu sistemin getirdiği durum şu;

    Eskiden üniversiteyi kazanamazsanız babanın sağlık sigortasından düşerdiniz.Üniversiteyi kazanana kadar bütün sağlık harcamalarını cebinizden karşılardınız.Üniversiteyi kazanınca tekrar babanın üzerine geçebilirdiniz sigortalı olarak.Buna eyvallah zaten.

    Şu anda üniversiteyi kazanamazsanız her ay sgk'ya borçlu çıkıyorsunuz.Seçme hakkınız yok.Sigorta istemiyorum,hastalanırsam hastanede parasını öderim deme şansınız yok.1 sene boyunca ağrı kesici bile almasanız da her ay borçlusunuz sgk'ya.

    owww şimdi anlaşıldı.

    SGK'ya borçlu çıkmak ne demek yahu? Belki hayatım boyunca hiç çalışmıycam baba parası yiyeceğim. saçmalık olmuş bu biraz hatta daniskası olmuş.

    Kesinlikle saçmalık.

    Ek olarak;sgk denen kurum özel sağlık sigortasını da kabul etmiyor.Özel sağlık sigortan olabilir ama yine de bana aylık 300küsür lira ödemek zorundasın diyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alvarez

    quote:

    Orijinalden alıntı: t8nx81tn

    Mesajların tamamına yakını benim görüşlerimin tam tersinde yazılıyor.
    Ama sevindirici bir şey var ki seviye genelde düşmüyor, üslup bozulmuyor.
    Her fikire tahammüllü olmayı bilmek, yazılan bir görüşe karşı eğer fikrin varsa yazabilmek, yoksa da o nedenle hakaret etmeyi seçmemek gerek.

    Yukarıda yazan arkadaşlara şu konuda katılıyorum. Ülke halkı gerçekten kutuplaşmış durumda. Birbirinden ölesiye nefret eden azımsanmayacak sayıda kişiler var. Karşı fikri dinlemeye, anlamaya hiç bir niyet yok. Sadece onun bildiği kayıtsız şartsız doğru. Bu kutuplaştırmayı gerçekleştiren ise evet bu hükümet dönemidir. Ancak bundan kaçmak mümkün değildi. Bu ülke eskisi gibi sadece belli bir görüş doğrultusunda yönetilse, bunlar bu ülkenin sahibi olarak sadece kendilerini görüp kendilerine imtiyazlar biçmeye devam etse ve bir zaman gelip hep o hor görülen, itilip kakılan, sesi dikkate alınmayan o halk kitlesinin temsilcisi olduğunu söyleyen, onlara hitap eden bir parti iktidara gelmemiş olsa o zaman kutuplaşma olmaz, bu devran döner giderdi. Ve bu kutuplaşmayı biz farklı bir şekilde 12 eylül öncesi sağ ve sol olarak görmüştük. Sonu ihtilalle bitmişti. Bu kutuplaşma bana göre daha da keskinleşecektir. Bir taraf diğerini anlamaya çalışmadan öfkesinin esiri olarak cahillikle, oy satmakla, onlara koyun, bidon kafalı demeye devam ettiği sürece ve diğer taraf da devamlı provokasyona gelip, candaş medyanın gazıyla sanki hep yarın şeriat geliyormuş, yaşam tarzları tehdit altındaymış, yeterince içemiyormuş, memleket satılmış bitmiş biz kirada oturuyormuşuz (onlara kalsa sınırlara duvar örüp liberal ekonomiyi silip kendi aramızda takılacağız, merkez devletçi anlayışla her şey zarar edecek) ekonomi bitmiş (bu kadar az çalışıp, her şeye ama en ucuzuna, en üst düzeyde maaşla sahip olmak isteyen vatandaş modeli bulunmaz) biz yanmışız, bitmişiz vs.vs. lafları ile suçluyor.

    Bu günler güzel günler. En sert bildiğimiz elmasın bile yıprandığı malum. Bu iktidar da yıpranacaktır ve özellikle bu terör bence akp yi bitirecektir. İşte ondan sonrasında başka iktidarlarla veya koalisyonlarla bu ülke nereye yelken açar, nsıl yönetilir Allah sağlık verirse görürüz. özellikle ben görmeyi çok istiyorum. O zaman şimdi devamlı saydıranların ne konuşacağını, ne yazacağını çok merak ediyorum.

    Merhaba,

    Öncelikle AKP'ye ve bu gorüse omrum yettikçe oy vermeyecek biri olarak cevaplamak istiyorum bazı şeyleri.
    Birincisi akp bu ülkeden gittiği gün, ülke büyük bir kriz yaşayacak o kesin. ama bazen 3 adım ileri gitmek için bir adım geri gitmek gerekir.

    ülkedeki zenginlere paranızı ülkede tutun diyip,ara karşı gelen iş adamları ki uzanlar,doğanlar,koçlar,boynerler ne durumda biliyoruz.Bu işadamları korku ve tehditle paralarını ülkede tutuyorki ülkede para rezervi var.He bu kötü bir şey mi değil.Ama bunun karşılığında neleri,nasıl elde ediyorlar bakmak lazım.

    Örneğin üsküdar'da bir süpermarketi olan kiler'in şu türkiye'nin en uzun binasına sahip olduğundan başlayip en 1 dakikada 10 ornek verebiliriz. Ya da sokaktaki türbanlı hanımefendilerde üstü açık mercedesler ,louis vutton cantanlarla gezenleri gormussundur.

    Daha çok değil bugün,OSS'yi kazanamayan gencler için ki az bir rakam değil çıkan borclandırmayı duymussundur.

    AKP bugune kadar ekonomide basarılı gozuktuyse tamamen miras yemesindendir.ama artık yiyecek miras kalmadıgı için (ozellestirmeler yuzunden) şimdi halka kucak actılar.

    Yazık degilmi dünyaya bir kere geliyoruz arkadasım. hepimizde en az ortalama 25 sene yedik. kaldı kac senemiz. 20.000 euroya binilen arabalara sen burada 80.000 euroya biniyor 3 milyar vergi oduyorsun. adam 649 dolara iphone alıyor sen 3350 tl .

    Adam şehir dısında universite kazanıyor kirasını devlet oduyor. sende aldıgın bursu işe girince maasından kesiyorlar.

    Artık bence biraz gozumuzu acalim cunku biz ornegi var. zordan gelen miletiz.

    canakkale savası mesela.

    Tamam işte.
    Sizin tüm bu şikayetlerinizi giderecek, ülkeye ucuzluğu ve yüksek maaşları getirecek iktidarı bulmanızı can-ı gönülden diliyorum. Ama öyle bir şey yok işte. Umarım ben yanılıyorumdur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: avensis42

    yapacak birşey yok arkadaşlar %50 böyle istiyor demokraside yaşamayı öğrenin çoğunluk ne derse o ... %50 yi hazmedemiyor olabilirsiniz..

    ben hayatımdan memnunum her koyun kendi bacağından asılır.. siz hayatınızdan memnun değilseniz babane ister açlıktan sürünün ister geberin kapitalist düzende yaşıyoruz malesef... umrumda bile değil ... yok herkesi düşünecekmişimde yok bilemem ne... banane milletten ben kendi kazancıma ekonomime bakarım.. benim kazancıma göre şu anda ekonomide sorun göremiyorum...

    oldu canım akşama kadar yat sonra gel burada ekonomi kötü diye ahkam kes... yemezler canım... sokaklar sıfır araç kaynıyor demekki ekonomi kötü değil...
    iş yerimize 6 aydır eleman arıyoruz... başvuranlara ben şartlarımı sayacağıma adamlar bana şartlarını sayıyor ... millet masa başı iş istiyor... şu kadar maaş veririm diyorum beğenmiyor.. ulan zaten işsizsin hiç para kazanamıyorsun birde benim verdiğim ücreti beğenmiyorsun... sonra çıkıp burada atıp tutyorsun 6 aydır 3 tane elaman bulamadım birde işsizlik var derler...... ekonomi kötü derler... şurada kaçınız vergi ödüyor ssk ödüyor işçi çalıştırıyor... bütün söylediklerinize bakılırsa hayal aleminde yaşıyorsunuz... çok biliyorsan sen geç başbakan ol bakalım.. herşey klavyeden yazdığın gibi basitmi

    buradan atıp tutuyorsunuz ancada klavye başında yazıyorsunuz birazda sorunların çözümü için çaba harcasanıza ... yok anca eleştir çözüm yok üretim yok fikir yok kuru kuruya chp gibi eleştir.


    Sana ne desek ki... Bir şey desek de bir şey fark etmeyecek ki... %50 lik koyunlar olarak inşallah kendi bacağınızdan güzelce asılırsınız.




  • 1 dk ayırıp da okuyun lütfen, gerçeklerimizi.

    TEVFİK GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN
    Büyümenin nimetlerinden Yararlanabiliyor muyuz ?

    Devamlı olarak büyümeden söz ediyoruz. Büyüme nedir ? Milli gelirin artmasıdır. Milli gelir nedir ? Ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değerinin büyümesi, yaratılan bu gelirin üretime katılanlar arasında adil şekilde dağıtılmasıdır. Her yıl büyüme oranlarının yüksek olmasını istiyoruz. Büyüme oranı düşük çıkınca üzülüyoruz. İyi de büyümenin nimetlerinden bu ülkede yaşayanlar nasıl yararlanıyor ? TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) sitesinde, N. Emrah Aydınonat 'ın" Fırsat eşitliği ve büyüme" konusunda çok kapsamlı bir yazısı yayınlandı. Aydınonat, Devlet'in (TÜİK'in ) rakamlarını değerlendirmiş. TOBB'un desteği ile bu tür çalışmalara imkan hazırlayan TEPAV da bu yazıyı yayınlamış. Aydınonat, "İktisadi büyüme ve kalkınmanın önündeki en önemli engellerden biri, fırsat eşitliğinin olmamasıdır. Türkiye'nin önündeki en büyük engellerden biri de budur" diyor.Eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığını vurguluyor. Diyor ki, Türkiye'de yaşayan 14 yaşından büyük bireylerin %65'inin lise eğitimi yok. Türkiye'de yaşayanların %42'si ilkokul mezunu. Ortaokulu okuyup, eğitimi o seviyede bırakanların oranı ise %23. Evet, Türkiye'nin %65'inin lise eğitimi yok! Bu rakamı dikkatlice düşünün lütfen. Üniversite sınavına girebilmek için liseyi bitirmek gerekiyor. Lise veya dengi bir okul bitirmiş olmanız yani lise diplomasına sahip olmanız sizi %30'luk şanslı bir azınlığın üyesi yapıyor. Üniversite diploması ise, sadece %9'un üye olabildiği çok seçkin bir kulübe giriş belgesi olarak değerlendirilebilir. Türkiye'de üniversite mezunu olanların nüfusa oranı sadece ve sadece %9 Tabii, üniversite okumak ayrıcalık olunca, yüksek lisans ve doktora da lüks oluyor. Eğer bir yüksek lisans veya doktora diplomanız da varsa, %1'lik kaymak bir tabakanın üyesisiniz demektir. Ne kadar şanslı olduğunuz için, sizinle aynı şansa sahip olmayanların durumunu değerlendirmekte de güçlük çekiyor olabilirsiniz.
    Ne kadar şanslı (veya şansız) olduğunuzu görmek için yaşam standartlarınızı değerlendirip, Türkiye'nin geneliyle karşılaştırmanız faydalı olabilir.

    . Türkiye nüfusunun %35,8'i ihtiyacı olsa da yeni giysiler alamıyor. AVM'lerden değil, ucuzcu dükkânlardan veya pazardan alışveriş yapsalar dahi yeni giysiler alamıyorlar, eski giysilerle idare etmek zorunda kalıyorlar.

    · Nüfusun %80,3'ü eskimiş ve yıpranmış mobilyalarını yenileyemiyor. Mecburen eski mobilyalarla yaşıyor.

    · Nüfusun %35,4'ü sıcak bir yuva hayaliyle yaşıyor. Kışın üşüyor, evini ısıtamıyor.

    · Nüfusu %67,6'sı beklenmedik ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Mesela, beklenmedik bir hastalık veya kaza gibi bir durumla karşılaştığında oluşacak ek masrafları karşılayamıyor.

    · Nüfusun %60,20'si et, tavuk veya balık satın almakta güçlük çekiyor. Bu pratik olarak temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları anlamına geliyor. Bu insanların sağlıklı vejetaryen bir diyet uyguluyor olma ihtimallerinin çok düşük olduğunu kabul edersek, sağlıksız bir biçimde beslendiklerine kesin bir gözle bakabiliriz. Eğer makarnaya talim eden bir üniversite öğrencisi değilseniz, mobilyalarını yenileyebilen, damı akınca tamirci çağırabilen, evinde ısınma problemi yaşamayan azınlığın üyeleri olarak, siz, pek tabii ki iki günde bir et, balık veya tavuk yiyemeyenlerin nüfusun %60'ını oluşturduğuna şaşırmış olabilirsiniz. Ancak, gerçek bu!

    · Son olarak, nüfusun 86,5'i evden-işten uzakta bir haftalık bir tatile bile gidemiyor. Böyle bir tatil nüfusun çoğu için lüks.
    Özetlemek gerekirse, iyi bir eğitim almışsınız, satın alma gücünüz fena değil, ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılıyor, karnınızı doyurabiliyor, kışın üşümeden uyuyabiliyor, bir iki hafta da olsa tatile gidebiliyor ve bunun gibi şeyleri yapabiliyorsunuz. Eh dolayısıyla, "sorun yok, ekonominin durumu fena değil" diye düşünüyor olmanızda şaşılacak bir şey yok. Ancak, kabul edersiniz ki şu soruyu sormamız gerekiyor. İktisadi büyümeye rağmen nüfusun eğitim düzeyi ve yaşam standartları neden bu kadar düşük? Kişi başına gelirimiz 10 bin dolar civarında. Neden herkes bu gelirden faydalanamıyor? Eğer iktisadi büyümeye rağmen hala nüfusun %42'si ilkokul seviyesinin üzerinde eğitim alamıyorsa, %40'ının çatısı akıyor ve ısınma sorunu varsa, %60'ı iyi beslenemiyorsa, %80'i eskiyen mobilyalarını yenileyemiyorsa, iktisat politikalarımızı gözden geçirmemizin zamanı gelmiş demektir. Herhalde iktisadi büyümeyi, sadece borsaya yatırım yapanlar para kaybetmesinler diye istemiyoruz, öyle değil mi?

    Hazır iktisadi büyüme yavaşlamışken ve büyümeyi yeniden hızlandırmak için neler yapılabileceği düşünülürken, büyümenin bir amaç değil, bir araç olduğunu hatırlamamızda fayda var. Asıl amacın insanların yaşama standartlarını belirgin bir biçimde geliştirmek olduğunu aklımızdan çıkarmamamız lazım. N.Emrah Aydınonat'ın değerlemelerini özetleyerek aktardım. Sayın okuyucularım, büyüyelim de ne için büyüyelim ? Kalkınmak için,gelişme için, insanlarımıza fırsat eşitliği refah sağlamak için büyüyelim. Bütün bunların arkasında eğitim var. Eğitim olmaz ise insanlara fırsat eşitliği sağlanamıyor. Eğitim olmaz ise tarımda,sanayide teknoloji,yenilikçilik sağlanamıyor.




  • yapılacak tek doğru var. türk milleti iç temizlik operasyonuna başlayacak
    bayrak düşmanı din düşmanı namussuzu vatan hainini temizleyecek (kılıçtan geçirilecek darağacına sallanacak)
    ötv kdv küçük sorunlar.
  • Ahmet Bey, sabah saat 7.00'de

    *Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.

    *Puffy** yorganını kaldırdı.

    *Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp

    *Adidas** terliklerini giydi.

    *WC** 'ye uğradıktan sonra banyoya geçti.

    *Clear** şampuan ve

    *Protex** sabunuyla duşunu aldı.

    *Colgate** ile dişlerini fırçaladı.

    *BRAUN** ile saçlarını kuruttu.

    *Bill's** gömleğini ve

    *Pierre Cardin** takımını giydi.

    *Lipton** çayını içti.

    *Sony** televizyonda medya özetlerini ve

    *flash** haberleri izledi. *

    *Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine

    *'BYE'** deyip

    *Peogeot** otomobiline bindi.

    *Blaupunkt** radyosunu açarak,

    *rock** müziği buldu. Ağzına bir

    *Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki

    *Mega Center** 'daki ofisine varınca,

    *Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.

    *Microsoft Excel'e** girdi.

    *Ofisboy** 'dan

    *Nescafe** 'sini istedi. Saat 10.00'a doğru açlığını

    yatıştırmak için

    *Grissini **yedi. Öglen

    *Wimpy's Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,

    *Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.

    *Camel** sigarasını yakıp

    *Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı

    *Image Bar'** a uğrayıp

    *JB'** sini yudumladı, sonra köşedeki

    *Shopping Center** 'a uğradı. Eşinin sipariş ettiği

    *Ariel** deterjan,

    *Ace** çamaşır suyu,

    *Palmolive** şampuan,

    *Gala** tuvalet kağıdı,

    *Sprite **gazoz ve

    *Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.

    *Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
    Hafta sonu eşi Münevver'le

    *Galleria** 'ya giden Ahmet Bey,

    *Showroom** 'ları dolaşıp

    *Converse** ayakkabı, *

    *Lee Cooper blue jean** satın aldı.

    Akşam evde bir gazetenin verdiği

    *TV Guide** 'a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında

    *zapping** yaparak,

    *First Class** ,

    *Top Secret** ,

    *Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda

    *Outdoor** dergisini karıştırdı.

    Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
    ** 'Ne mutlu Türk'üm diyene!'** diye gerindi ve uyudu.

    *Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.






  • Acaba bu forumda ırkçılık ve anti-semitizm silinmeye ya da yazan kişinin cezalandırılmasına mevzubahis konular değil midir?

    Arkadaş resmen şov yapıyor, biri de çıkıp sen napıyorsun demiyor. İnanılır gibi değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu Ahmet Bey eski değil mi? 5 nisan paketleri ya da kitap fırlatma krizinde de benzer bir şey okumuştum. Değişmiyor işte bir şeyler...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DXM06 -- 26 Eylül 2012; 18:59:05 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avensis42

    2001 de batan gemi için o dönemdeki hükümete hesap sordunuz mu ?

    Yavaş yavaş hesap sormaya başlıyoruz işte.80 darbesini yapanları bir cezalandıralım , Turgut Özal'ın katilini bulalım , sıra ona da gelir elbet.

    Ecevit'ten de hesap soracağız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gündüz06

    quote:

    Orijinalden alıntı: avensis42

    2001 de batan gemi için o dönemdeki hükümete hesap sordunuz mu ?

    Yavaş yavaş hesap sormaya başlıyoruz işte.80 darbesini yapanları bir cezalandıralım , Turgut Özal'ın katilini bulalım , sıra ona da gelir elbet.

    Ecevit'ten de hesap soracağız.

    yavas sorun,,,ne kadar abartmışsınız,
  • quote:

    Orijinalden alıntı: newerdais

    yapılacak tek doğru var. türk milleti iç temizlik operasyonuna başlayacak
    bayrak düşmanı din düşmanı namussuzu vatan hainini temizleyecek (kılıçtan geçirilecek darağacına sallanacak)
    ötv kdv küçük sorunlar.





    Parlementoda milletvekili kalmaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: newerdais

    yapılacak tek doğru var. türk milleti iç temizlik operasyonuna başlayacak
    bayrak düşmanı din düşmanı namussuzu vatan hainini temizleyecek (kılıçtan geçirilecek darağacına sallanacak)
    ötv kdv küçük sorunlar.


    Din düşmanını temizleyecek mi ?

    Herkes sizin gibi olmak zorunda mı ?

    Siz ateistlere, hristiyanlara, yahudilere düşmanlık yapmıyormusunuzda onlar size kardeşçe yaklaşsın ?

    Şu hayatımda kimseyi düşüncesi yüzünden dışlamadım yada ezmedim.

    Ama bana düşüncem yüzünden farklı yaklaşanların da hepsinin haddini bildirmesini bildim.




  • Vaziyete, yorumlara bak. Bazen diyorum acaba şu dinler yeryüzüne hiç indirilmeseydi acaba dünya daha mı huzurlu olurdu?

    Tanrının planı ters tepmişe benziyor.


    Dinler, yüzyıllardır insanları birbirine kırdırmaktan başka bir işe yaramadılar...
  • Öncelikle sevgili asoz , herkesin yazmak isteyecegi seyi bir cırpıda yazmıssın. Cöpe ata ata ülke kalmadı ortalıkta anasını satıyım.

    Az önce haberlerde SAKALLI bakanımız taner bey, dogalgaz zammı karsısında birsey söylemeyip , sorulan soruları da eveleyip geveliyor.

    Sonra haşırtttt. Dogalgaza zam. Tabi millet kısın essek gibi yakacak. Yakmazsa donacak.

    Elektrik ona da bi haşırtttt diyelim mi ? 250 lira ödeyen biri artık zamla 300 lira ödeyecek.

    Yahu bırakalım akaryakıtı , araba vergisini. Daha yasamakta bile zorlanıyor bu millet. Dogalgaz zaten yalama oldu zam yiye yiye. Su kaldı zamlanmayan. Oda zamlanır yakında.

    Ama işin tuhaf olan kısmı bu %50 lik kısım hala rahat. Hala secimde %50 garanti. Bu mudur devlet yönetimi.

    Vatan millet dedikce bu ülkeden sogutuyolar adamı. Dünyaya bir kere geliyoruz. Bizim diger milletlerden neyimiz eksik de adam gibi yasayamıyoruz.

    Bu zihniyetler devam ettikce yolunu buldugum anda baska ülkede yasayacagım. Hemde insan gibi , herkes gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.