İşte Sabah Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in yazısı:
French kiss...
Fransa yanıyormuş. Vah vah. Eyfel Kulesi'ni meşale gibi yakmazlarsa, hatırım kalır.
Çünkü bu işler böyledir... Ne diyor "elebaşı" Fransa'da çöreklenen bizim terör örgütü: "Susma, sustukça sıra sana gelecek..." Gelir...
Neymiş, otomobilleri yanıyormuş. Ermeni İtfaiyesi'ne haber verin kardeşim...
Fransız işgal güçleriyle birlikte Urfa'yı Antep'i Maraş'ı; diplomatlarımızı da çocuklarının gözü önünde yakmışlardı... Yangından anlarlar. Hem zaten soykırım yalanını da güzel "üflüyorlar" sizin oralardan... Söyleyin, uf olan yerlerinizi de üflesinler.
Olmadı, PKK'nın ablası Madam Mitterrand'ı devreye sokun. Malum, o da şefkat mefkat işlerinden iyi anlar.
11 gündür sönmemiş, Belçika'ya da sıçramış alevler. Sıçrar. Fehriye Erdal'ı "tam otomatik" değil, "yarı otomatik" silahla suikast yaptığı için bize vermiyorlardı. Gördüğüm kadarıyla, otomobilleri de "yarı otomatik" yakıyor zenciler. Yani, telaşa gerek yok. Söner...
Diyeceksiniz ki, "yakışıyor mu bir gazeteciye bu sözler... Teröre karşı tüm dünyada ortak tavır sergilemek gerekmiyor mu?" Biz bu soruyu çok sorduk. Cevap olarak, Fransız malı mayın, Belçika malı tabanca gönderdiler bu ülkeye... Şimdi "yandım Allah" diye bağırıyorlar. Başka kapıya...
Harika bir yazı
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme