Şimdi Ara

Oyunlardan Soğudum Yardım(sohbet) (8. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
156
Cevap
4
Favori
7.312
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
11 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bir şeyden keyif almak için aktif olmak gerekiyor en az 2 saat yürümek lazım.Bunu 6-8 ay yapın sonra vucud toplanıyor.Her şey sağlıkla alakalı.
    Bende hiç bir şeyden keyif almiyordum şimdi her şey keyif veriyor.Sürekli oyuna sarmıyorum internet dünyası geniş sağlıklı kaldıktan sonra hayattan keyif alınıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Oyundan soğuduysan ne mutlu sana.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HuoYuanJi

    Yeminle kitap gibi okudum ve o anları yaşadım. Benim de başımdan hepsi geçti. Muhtemelen oynadığın ama yazmayı unuttuğun bir oyun daha var adı parasite eve 1 ve 2. Bunu asla oynamamış olamazsın abi. Ah lara croft 99 senesinde tanışmıştım onunla. Bütün şifreleri çözebilmek için gece gündüz demeden oynardık babam ben ve amcam. Resident evil serisi. Final fantasy serisi. Dino cris 1 ve 2. Medal of honor serisi. Hala daha pc ye emulator indirip oynuyorum. Hiç birinin verdiği zevki şu an ki oyunlar veremiyor. 99 senesinde playstation 1 im vardı. Sevgilim çocuğum gibiydi gözüm gibi bakardım bişi olmasın diye. Cd yi takınca ps ekranında heycanlı bekleyişler ah ah çok güzeldi be.
    Hocam daha yazamadığım çok oyun var ve doğrudur bunlardan biri parasite eve 2. ps 1 oyunlarında listemde top 10 a alacağım bir oyundur. 2001 yılında resident evil tarzı bir oyun ararken kızılayda japon oyuncak sarayında bulmuştum parasite eve 2 yi. kendimi hazır hiisedene kadar sanırım 3 hafta oynamadım. vizeler bitsin, etrafımda kimse olmasın diye bekledim. sonra bi cumartesi günü çerez kola meyve falan depolayıp eve kapandım, müthiş bir hayranlıkla madene kadar oynadım, pazar günü öğle civarı abim aradı, fethiyede tüm kardeşler toplanıyoruz çık gel diye. oyun öyle güzelki hiç gitmek istemiyorum, tabi gönülsüz çıktım yola, valizimde ps1 , her bulduğum fırsatta oynuyorum, teyzemde , abimim evinde , köyde. o kadar güzel bi oyun ki parça parça dahi oynasam beni içine çekiyordu. Ölüdenizde yüzerken benim aklımda köprünün şifre ne olabilir acaba? saklıkentte kanyonda ilerlerken aklımda piramitin renkli şifreleri, patara plajında ben yine grenade gun mı yoksa m400 mü alayım düşünüyorum. Oyunu o tatilde bitirdim, ancak nightmare modu öğrenince heyeceanla tekrar başladım, defalarca oynanacak bir oyundur, çok severim parasite eve 2 yi.
    Bu arada parasite eve 2 min de ilk ona girdiği evimin en sevdiğim yerinin fotosu:)
    Oyunlardan  Soğudum Yardım(sohbet)




  • 25 yasındayım son yıllar ben de aynı durumdayım. yalnız daha iyi bir bilgisayarım olsa witcher3, forza 4, cyberpunk 2077 vs. oynamayı isterdim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konudaki tüm mesajları -klinik psikolog olarak da ayrıca- ilgimi çektiği için keyifle okudum. dh kariyerim boyunca birkaç mesaj dışında bu kadar uzun bir mesaj yazmamıştım yazmış olalım :) bu arada her paragrafta daldan dala atlayacağım. nostalji oyunları da konuyla hatırladığım için yazı bütünlüğü çok olmayacak şimdiden kusura bakmayın.

    28 yaşındayım kendimi bildim bileli sizler gibi oyun sektörünün içindeyim ama oyuna bağımlı olarak değil de, oyunları kendime bağımlı yaparak bu sektörde devam ediyorum.

    fifa serileri 2001'den başlayarak, cm serileri 2001'den başlayarak, max payne 1, gta 3, nfs underground, far cry 1, hard truck 2: king of the road, midtown madness, crazy taxi, serious sam, cod, medal of honor, ford racing 3 ve burada belirtmediğim bir sürü eski internet kafe oyunları diye tabir ettiğimiz 2000'li yılların oyunlarıyla bu serüvene başladım. Fakat başladığım yıllar dahil olmak üzere şu anda da hiçbir zaman abartıya kaçmadım günün 16 saati uyanık isem 14 saatini oyun karşısında öldürmedim. tabi üniversite bittikten sonra ve iş hayatına atılınca uyanık saatin çok oluyor da malumunuz eş, arkadaş, çocuk vb. derken boş saatiniz baya azalıyor :)

    neyse..oyun oynamaya başladım başlayalı bazı kazanımlardan bahsetmek isterim. oyunları oynarken empati yeteneğimi geliştirdim, kimi zaman tarihi öğrendim kimi zaman tarihi öğrenmeye oyun tarafından zorlandım ve kitap okudum :) o kırmızı kaplı efsanevi ingilizce sözlüğü sadece bilgisayar karşısında oyun oynarken kullandım ve acayip faydasını gördüm :D ve en önemlisi hayal gücümü ve hayal etme sınırlarımı geliştirdim. oyunlara bağımlı olmadığım ve oyunları kendime bağımlı yaptığım için bu olumlu tarafların yanında sosyal gelişimi de bir hayli güzel devam ettirdim :)

    gelelim neden oynuyoruz sorusuna?(kimse sormadı gördüğüm kadarıyla ben soruyorum :D) mesleki gelişimim arttıkça fark ettim ki oyunlarla tanışma ve-veya oyun oynamadaki tek nedenimizin kendimize GÜVENLİ ALAN YARATMAK olduğuna. yani az oynamak çok oynamak fark etmez bizlerin oyunları oynamasının tek nedeni ''bence'' GÜVENLİ ALANLAR OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZ BU DÜNYALARDA ADIM ATMAK. yani demek istediğim gerçek dünya düzeni içerisinde bazen bizim elimizde olmadan hissettiğimiz kaygı, stres, öfke, nefret, üzüntü vb. durumlardan uzaklaşarak oyunda bulduğumuz güvenli alanlarda bizim istediğimiz ve oyun içinde yönetebildiğimiz duygularla adım atmak bizi oyun oynamaya iten en büyük güç. buradan yapacağımız çıkarım şu: gerçekten gün içindeki elimde olmadan hissettiğim duygulardan kaçmak için mi oynuyorum? veya oynamak istiyorum? bu soru-soruların cevabı evet ise oynama sürenizi de gözden geçirerek tekrar bir öz değerlendirme yapınız. hayır ise muhtemelen oyunları kendinize bağımlı etmiş olabilirsiniz ve kontrol sizde olduğu için rahat edebilirsiniz :D

    eski oyunları hatırlayarak yazdığım ve daldan dala atladığım bu mesajımı bitirirken ufak bir bilimsel bilgi geçmek isterim: Henüz oyun bağımlılığı bir hastalık olarak litaratürde yerini almadı fakat geçen sene DSÖ yaptığı açıklamada oyun bağımlılığını da kumar bağımlılığı gibi kabul edilebileceğinden bahsetti, doğal olarak henüz hastalık olarak da kabul edilmediği için DSM-5'te bulunan bağımlılıklar arasında da oyun bağımlılığını göremiyoruz lakin yakın zamanda görürüz :) '




  • devil_80 kullanıcısına yanıt
    Abi sen nasıl kralsın ya yeminle cdleri görünce gözlerim doldu içim titredi. Ah beee playstation 1 gözümün nuru. Pc ye emulator indirip tekrar oynayacağım o kadar özledim ki hepsini. Gecelerce o şifreleri çözmek için uyku uyumadık. Resident evil 2 de ikiz kule arasındaki köprüden kız düşüyordu ağlamıştım orda ufakken hiç unutamadığım sahnesidir. Metal gear solid o bossları kesmek için ne uğraşırdık. Silent hill zaten mükemmeldi ah ahh.

    Bu arada resmi kaydettim bilgisayarıma abi bilgin olsun. Ben onu ömür boyu saklarım valla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HuoYuanJi -- 21 Ağustos 2020; 19:41:45 >
  • AIK kullanıcısına yanıt
    O sözlüğü bende kullanırdım ve çok faydasını görmüştüm Diğer konu hakkında ise şöyle söyleyebilirim. Elbette aşırı bağımlı olmak kötü fakat insanı içine çeken değişik bir duygu vardı o zamanlarda. Yani o dünyaya girip orada yaşamak istiyorduk. Bilinçaltımız şifrelerle doluydu E buda zevk veriyordu bana yeni bir çözüme ulaşmak mükemmel ötesiydi. Şimdi zaten o kadar bağımlısı değilim ama yinede oynuyorum 1-2 oyun. Tabi eskilerin tadını asla vermiyor hiç biri.




  • HuoYuanJi kullanıcısına yanıt
    :)
  • AIK kullanıcısına yanıt
    hocam altlardan geliyorum, çok güzel yazmışsınız, hayırlı günler dilerim

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Carlsén kullanıcısına yanıt
    Hocam selamlar, ben güzel geri bildirimlerin için teşekkür ederim.
  • O kadar iyi sistem topladım, oyun kütüphanem full çakılı, ama gel gör nette video film izliyorum anca.
  • Girip ne olursa olsun oynayacağım diyeceksin ve tekrar bünyeni alıştıracaksın

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.