Şimdi Ara

Peugeot 307 içinde uğultu var? (Hidrolik Direksiyon ile ilgili) (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
55
Cevap
0
Favori
27.435
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaslar ben bır sey sormak ıstıyorum, bu bızım aracların dıreksıyon hıdrolıklerı yağlımı yoksa servomu ?

    yağlı ise yağ haznesı nerede oluyor bende yagı degısmek ıstıyorum.

    birde hava filitresi nasıl sokulucek anlamadım yağ degısımı ıcın gıttıgım yer bana sılecek fılan sokulmesı lazım ded ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: login35

    @Bukowski JR

    @dbmaster



    Arkadaşlar 307'lerde eski kasa ve yeni yani makyajlı kasa arasında en büyük fark ses izalasyonu konusunda.Bunu Söylüyorum çünkü hem eski hemde yeni kasa 307 kullanan birisiyim.

    Araçtaki sesin özellikle LPG uygulamasından sonra arttığını söylemişsiniz.

    Bu uygulama esnasında izalasyonun zarar görmüş olaması oldukça yüksek ihtimal.

    Birde daha önce karşılaştığım bir araçta gördüğümü sizinle paylaşmak istiyorum.

    LPG sistemine ait bakır borular Hidrolik direksiyon sistemine ait hidrolik borulara plastik kelepçelerle bağlanmıştı.Bu hatalı montaj nedeni ile araçta garip sesler duyuluyordu. Bakır borular hidrolik borulardan ayrılıp izalasyon yenilendikten sonra özellikle bakır boruları izalasyon içine aldıktan sonra bu seslerden kurtulmuş olduk.

    Sizinde aracınızda bu tür hatalı bir montaj yapılmış olabilir.Bunu bir inceleyin ve mümkünse LPG sistemine ait bakır boruları izalasyon içine almanız


    Yalnız bende garip sesler duyulmuyor, sadece direksiyon hidrolik pompasndan gelen bir uğultu var. Yani o uğultuyu anlatmam gerekirse "uçakta giderken arka plandaki kulağı boğan uğutlu" gibi bir şey. Ve direksiyonu çevirdikçe dalgalanıyor. Yani bu uğultunun birbirine montajlanan bakır boruların birbirleriyle etkileşiminden kaynaklandığını sanmıyorum. Fakat şu olabilir; daha önce direksiyon hidrolik pompasından yine bu seviyede bir ses geliyordur, fakat montaj sırasında bir şekilde izolasyon zarar görmüş olabilir. Mesela LPG ye ait bir boruyu geçirmek için hidrolik pompanın sesini kesen bir izolasyon parçası çıkarılmış, ve buna bağlı olarak da hidrolik pompanın sesini içeri gelmeye başlamış olabilir. Hidrolik pompaya özel bir izolasyon malzemesi var mıdır? Bu konuda bilginiz var mı?

    Bir de, hidroliğin yağı normal seviyede idi, fakat acaba yağ özelliğini yitirmiş de, böyle bir sesin çıkmasına neden olmuş olabilir mi acaba?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukowski JR

    Yalnız bende garip sesler duyulmuyor, sadece direksiyon hidrolik pompasndan gelen bir uğultu var. Yani o uğultuyu anlatmam gerekirse "uçakta giderken arka plandaki kulağı boğan uğutlu" gibi bir şey. Ve direksiyonu çevirdikçe dalgalanıyor. Yani bu uğultunun birbirine montajlanan bakır boruların birbirleriyle etkileşiminden kaynaklandığını sanmıyorum. Fakat şu olabilir; daha önce direksiyon hidrolik pompasından yine bu seviyede bir ses geliyordur, fakat montaj sırasında bir şekilde izolasyon zarar görmüş olabilir. Mesela LPG ye ait bir boruyu geçirmek için hidrolik pompanın sesini kesen bir izolasyon parçası çıkarılmış, ve buna bağlı olarak da hidrolik pompanın sesini içeri gelmeye başlamış olabilir. Hidrolik pompaya özel bir izolasyon malzemesi var mıdır? Bu konuda bilginiz var mı?

    Bir de, hidroliğin yağı normal seviyede idi, fakat acaba yağ özelliğini yitirmiş de, böyle bir sesin çıkmasına neden olmuş olabilir mi acaba?



    Garip seslerden kastım araçta duymaya alıştığımız seslerden farklı sesleri kastetmiştim.

    direksiyon hidrolik pompası için böyle bir izelasyon yok yanlız sizinde belirttiğiniz gibi LPG montajı sırasında sökülen bazı izalasyon malzemeleri ya yerine tam olarak oturtulmamıştır yada hiç takılmamıştır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: login35
    Garip seslerden kastım araçta duymaya alıştığımız seslerden farklı sesleri kastetmiştim.
    direksiyon hidrolik pompası için böyle bir izelasyon yok yanlız sizinde belirttiğiniz gibi LPG montajı sırasında sökülen bazı izalasyon malzemeleri ya yerine tam olarak oturtulmamıştır yada hiç takılmamıştır.


    LPG takılması esnasında direksiyon hidroliği ile ilgili herhangi bir parçaya dokunulup dokunulmadığı konusunda bilginiz var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukowski JR

    quote:

    Orijinalden alıntı: login35
    Garip seslerden kastım araçta duymaya alıştığımız seslerden farklı sesleri kastetmiştim.
    direksiyon hidrolik pompası için böyle bir izelasyon yok yanlız sizinde belirttiğiniz gibi LPG montajı sırasında sökülen bazı izalasyon malzemeleri ya yerine tam olarak oturtulmamıştır yada hiç takılmamıştır.


    LPG takılması esnasında direksiyon hidroliği ile ilgili herhangi bir parçaya dokunulup dokunulmadığı konusunda bilginiz var mı?



    Bu konuda bir yorum yapmam imkansız.Her usta montaj esnasında aynı yolu kullanmıyor.Hatta aynı usta aynı marka aynı model iki araçta bile farklı montaj yapabiliyor.

    Montaj esnasında meydana gelen bu gibi sorunlar nedeni ile LPG konusuna he soğuk bakmışımdır.




  • siz peki lpg takılan yere gidip görüştüğünüzde ne diyor ustalar ? Her zamanki gibi çamura yatmaktalardır tahminimce ... İnanın sesi bende merak ettim,
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukowski JR

    Arabanın içinde bir uğultu var. Daha çok yavaş ve sessiz yollarda giderken ya da araba çalışır halde park durumunda iken duyuluyor. Hafif ama çok rahatsız edici bir ses. Uçakta gidiyormuş gibi.. Lpg taktıdırğım günün hemen ertesinde oldu. Önce lpg den sandım. Ama taktırdığım yerdeki lpg ustasına sorunca sorunun lpg ile ilgili olmadığını, sesin direksiyondan geldiğini söyledi, direksiyonu oynatınca hakikaten de ses artıp azalıyor, yani dalgalanıyor.. Aynı problemi yaşayanlar oldu mu? Çözümü nedir?

    dostum öncelıkle sacma sapan yorumlara kulak asıpta vaktını paranı harcama..307 lerın eskı kasalarında yanı makyajsız olanların cogunda bu ugultu var.calıstırdıgında 1.vıteste ve park ederken duyuyosun emınım..hıdrolık yagını degıstırmeyle duzelır dıyen arkadaslar sallamıslar.ızolasyonu sokülmüştür dıyen arkadaslar fena uydurmuslar..lpg ıle alakası zaten hıc yok.bunlar elektırıklı pompadır.baslıca arıza sebebı ugultudur.bu ugultu nasıl meydana gelıyor dersen dıreksıyonu tam saga tam sola cevırme sıklıgındandır..tamırı mumkundür emin ol.ama şöle bı sorun var 200 tl ye tamırı var ertesı gün yapmıcagı mechul.yada tamamen kesılebılırde ses.denemek lazım..yenısı ıse 450 tl +işçilik .arızalı parcanın adı dıreksıyon pompası..ayrıca elektırıklı dıreksıyon pompaları bozuldugunda ıkı elınızle zor cevırırsınız...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dbmaster

    arkadaslar ben bır sey sormak ıstıyorum, bu bızım aracların dıreksıyon hıdrolıklerı yağlımı yoksa servomu ?

    yağlı ise yağ haznesı nerede oluyor bende yagı degısmek ıstıyorum.

    birde hava filitresi nasıl sokulucek anlamadım yağ degısımı ıcın gıttıgım yer bana sılecek fılan sokulmesı lazım ded ?

    sanada yardımcı olayım dostum.sımdı sanada derlerkı yag haznen arka koltugun ıçındedır dıye..motor kaputu aç.solunda sılecek suyunun plastıgını sök.o plastıgın 15 santım altındadır.dıreksıyon hıdrolık haznen..sen muhtemelen yanlıs anladın sılecek suyu demıstır usta..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arslan selim

    dostum öncelıkle sacma sapan yorumlara kulak asıpta vaktını paranı harcama..307 lerın eskı kasalarında yanı makyajsız olanların cogunda bu ugultu var.calıstırdıgında 1.vıteste ve park ederken duyuyosun emınım..hıdrolık yagını degıstırmeyle duzelır dıyen arkadaslar sallamıslar.ızolasyonu sokülmüştür dıyen arkadaslar fena uydurmuslar..lpg ıle alakası zaten hıc yok.bunlar elektırıklı pompadır.baslıca arıza sebebı ugultudur.bu ugultu nasıl meydana gelıyor dersen dıreksıyonu tam saga tam sola cevırme sıklıgındandır..tamırı mumkundür emin ol.ama şöle bı sorun var 200 tl ye tamırı var ertesı gün yapmıcagı mechul.yada tamamen kesılebılırde ses.denemek lazım..yenısı ıse 450 tl +işçilik .arızalı parcanın adı dıreksıyon pompası..ayrıca elektırıklı dıreksıyon pompaları bozuldugunda ıkı elınızle zor cevırırsınız...


    yazdıklarınızdan hareketle birkaç sorum olacak;

    1- aracım imzamda yer alıyor 2005 model 307 XR otm. vites, ben aracımın eski kasa(makyajsız)-yeni kasa(makyajlı) olup olmadığını nasıl anlayabilirim? diğer 307 lerden görüntü olarak fark göremiyorum baktığımda. bunun bir ayırdedici noktası var mıdır?

    2- sorun aynen dediğiniz gibi, sadece düşük hızlarda, dolayısıyla düşük viteslerde duyabiliyorum sesi. aracı çalıştırdığımda ses fazla duyulmuyor ilk başlarda. ama bir süre sonra ses hissedilmeye başlıyor. ama 3-4-5 gibi viteslerde motorun ve yolun sesi o sesi bastırıyor. fakat yavaşlayınca bu sefer ses net olarak duyulabiliyor. sesin elektrikli direksiyon pompasından olduğundan neredeyse %100 emin oldum. fakat benim direksiyon çöyle çok çok da sert değil. siz demişsiniz ki "elektırıklı dıreksıyon pompaları bozuldugunda ıkı elınızle zor cevırırsınız..." yani böyle bir durumum yok, bunun anlamı ne olabilir?

    3- tamiri olur demişsiniz, bunun tamiri nasıl oluyor? parça mı değiştiriyorlar?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukowski JR


    quote:

    Orijinalden alıntı: arslan selim

    dostum öncelıkle sacma sapan yorumlara kulak asıpta vaktını paranı harcama..307 lerın eskı kasalarında yanı makyajsız olanların cogunda bu ugultu var.calıstırdıgında 1.vıteste ve park ederken duyuyosun emınım..hıdrolık yagını degıstırmeyle duzelır dıyen arkadaslar sallamıslar.ızolasyonu sokülmüştür dıyen arkadaslar fena uydurmuslar..lpg ıle alakası zaten hıc yok.bunlar elektırıklı pompadır.baslıca arıza sebebı ugultudur.bu ugultu nasıl meydana gelıyor dersen dıreksıyonu tam saga tam sola cevırme sıklıgındandır..tamırı mumkundür emin ol.ama şöle bı sorun var 200 tl ye tamırı var ertesı gün yapmıcagı mechul.yada tamamen kesılebılırde ses.denemek lazım..yenısı ıse 450 tl +işçilik .arızalı parcanın adı dıreksıyon pompası..ayrıca elektırıklı dıreksıyon pompaları bozuldugunda ıkı elınızle zor cevırırsınız...


    yazdıklarınızdan hareketle birkaç sorum olacak;

    1- aracım imzamda yer alıyor 2005 model 307 XR otm. vites, ben aracımın eski kasa(makyajsız)-yeni kasa(makyajlı) olup olmadığını nasıl anlayabilirim? diğer 307 lerden görüntü olarak fark göremiyorum baktığımda. bunun bir ayırdedici noktası var mıdır?

    2- sorun aynen dediğiniz gibi, sadece düşük hızlarda, dolayısıyla düşük viteslerde duyabiliyorum sesi. aracı çalıştırdığımda ses fazla duyulmuyor ilk başlarda. ama bir süre sonra ses hissedilmeye başlıyor. ama 3-4-5 gibi viteslerde motorun ve yolun sesi o sesi bastırıyor. fakat yavaşlayınca bu sefer ses net olarak duyulabiliyor. sesin elektrikli direksiyon pompasından olduğundan neredeyse %100 emin oldum. fakat benim direksiyon çöyle çok çok da sert değil. siz demişsiniz ki "elektırıklı dıreksıyon pompaları bozuldugunda ıkı elınızle zor cevırırsınız..." yani böyle bir durumum yok, bunun anlamı ne olabilir?

    3- tamiri olur demişsiniz, bunun tamiri nasıl oluyor? parça mı değiştiriyorlar?

    dostum aracın eskı kasa makyajsız.yenı kasalarda bırıncısı ön kaput degısık.ikincisi ön ızgaralarda sıs farı bulunur.üçüncüsü eskı kasaları makyajlarken 2000 adet parça yenılendı.vıdalarından plastık soketlerıne kadar.dıreksıyon hıdrolıgı dahıl.yanı yenılerınde o ugultu yok.ikinci sorunda senın dıreksıyon hıdrolıgın bozuk degıl.fransızlar uretımını çinlilere yaptırdıgı ıcın kımı 307 parçaları sorunlu uretılmıştır.ekranda siliklik.com 2000 arızası,aırbag arızası gbi..sen o sesle yasamayı ögren bence enguzelı budur..tamırı oluyor aslında.bızzat tamır eden ustalarla konustum yapıyoruz ertsı gun ses baslıyor dıyorlar.kımısınıde yapıyoruz bırdaha ses cıkmıyor dıyorlar.yenısını almak mantıklı ama servısın dedıgı söz şu takarız ılerde ses yıne duyulucaktır dıyor.yani sonuc olarak en ıyısı ölece kalsın.zaten 1.vıteste ve park edeken duyarsın.yuksek vıtste duyulmuyor.alıstıktan sonrada kafana takmassın eminol..




  • Bana salla at falan diyebilirsin Selim ama burada yaşça büyük Erol abi, (login35) var.

    Üslubunda bunu da gözetirsen sevinirim.


    Ayrıca bazı hidrolik sistemlerin yağlarının peryodik olarak değiştirilmesi gerekiyor.

    Yağın fiziksel özellikleri değiştiğinde, ya içinde hareket eden parçaların akustikleri de değişiyor.

    2005 senesinde hobi olarak imal ettirdiğimiz bir mobil vinç maketinin de böyle bir sistemi vardı.

    Benzer problemi onda da yaşamıştık.

    Ki burada tavsiye verenlerin çoğu sesin normalden daha fazla olduğunu düşünenler.

    Çünkü araç sahibi bize öyle aksettirdi.Kendisi arkadaşının, direksiyonun sert olduğunu söylediğini aktardı bize.

    Buna göre de çoğu kişi tavsiyesini yaptı.

    Zira alışın olduğumuz için bize ses batmıyor.Daha doğrusu olağan bir sesmiş gibi geliyor.

    Aracıma binse o kullanıcı belki "işte bu ses, aynısı" diyecek ama dışarıdan anlattığı ile pek normal

    olmayan bir olay olduğu rahatlıkla anlaşılıyor.


    Fransızlar üretimi çinlilere yaptırmış ne demek?

    Kıçınızdaki dona kadar neredeyse çinden geliyor çoğu şey.

    Ayrıca işçilik ucuz diye çoğu firma çinde üretim yapıyor.

    Dünyanın en büyük otomobil parça üreticilerinden birinin, ki aracındaki emniyet kemeri,

    direksiyon simidi ve havayastıkları bu firmanın eseri olmalı (neredeyse tüm markaların)

    bir fabrikası da Çin'de.


    Şimdi çin'den geldiği zaman dandik mi diyeceksin buna?Ya da sorunlu?


    Ayrıca çoğu firma çine üretim yaptırtıyor.

    Araçların da her parçasını aracın markası üretmiyor.

    Üreticilerle temasa geçiliyor.Üretici ile ortak tasarım geliştiriliyor, böylece üretim ilk adımı atılmış oluyor.

    Çin hakkında birşey bilmeden yorum yapmışsın, ne ürettikleri, hangi fabrikaların orada çalıştığı hakkında

    biraz bilgi edinmen gerekiyor bence.




  • Daha önce güzel paylaşımları olan arslan selim'in bu konudaki cehalet ve saygısızlığına şaştım kaldım. Arabadan da anlamayan biri olsa oturup anlatacaksın hidroliklerin değişim prosedürlerini ama, hele de çin yorumu son darbeyi vurmuş kendisine.. herneyse, yıllardır hep derim bir bakım prosedüründe hep ucuzdan pahallıya yol izlemek en mantıklısıdır, kuşkulananlar arasında motor sıvıları var ise de bunlardan başlanılması önerilir zira farz edin ki işe yaramadı sorununuz düzelmedi, hem cebinizden az para çıkmış olur hemde zaten değişmesi şart olan birşeyi değiştirmiş olursunuz. Arslan selime ömürlük hidrolik yağı ile mutlu yarınlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Soylukan

    Daha önce güzel paylaşımları olan arslan selim'in bu konudaki cehalet ve saygısızlığına şaştım kaldım. Arabadan da anlamayan biri olsa oturup anlatacaksın hidroliklerin değişim prosedürlerini ama, hele de çin yorumu son darbeyi vurmuş kendisine.. herneyse, yıllardır hep derim bir bakım prosedüründe hep ucuzdan pahallıya yol izlemek en mantıklısıdır, kuşkulananlar arasında motor sıvıları var ise de bunlardan başlanılması önerilir zira farz edin ki işe yaramadı sorununuz düzelmedi, hem cebinizden az para çıkmış olur hemde zaten değişmesi şart olan birşeyi değiştirmiş olursunuz. Arslan selime ömürlük hidrolik yağı ile mutlu yarınlar


    Arkadaşlar,

    Bu akşam aracımın hidrolik yağını değiştirdim, ama ses değişmedi. Bunun üzerine bir direksyion hidrolik tamircisine götürdüm. Aracı inceledi. Söyledikleri şu şekilde;

    1- Sesin kaynağı direksiyon pompası,
    2- pompanın(üst kısmının) değişmesi gerekiyor, 250 TL ye değişiriz dedi, pazarlık yaptık 220 ye bıraktı.
    3- Bu değişimle sesin büyük ihtimalle kesileceğini, kesilmezse de para almayacağını söyledi. sesin kesilip kesilmemesi konusunda %100 garanti veremedi, ama ses kesilmezse para almayacağının garantisini verdi.
    4- Sesin normal olmadığını, fakat çok da yüksek olmadığını, eğer aşırı rahatsız etmiyorsa böyle de kalabileceğini söyledi. Ses beni rahatsız ediyor. Ama 220 TL verecek kadar mı bilmiyorum, düşünme aşamasındayım..


    Esasen ses beni baya rahatsız ediyor. Çin işkencesindeki küçük su damlasında olduğu gibi, sesin seviyesinden çok sürekliliği beni rahatsız ediyor. Sizce 220 TL verip yaptırmaya değer mi? (bu arada değişecek parça muhtemelen çıkma parça gibi geldi. orjinal olduğundan emin değilim..)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: extremeenvy

    Bana salla at falan diyebilirsin Selim ama burada yaşça büyük Erol abi, (login35) var.

    Üslubunda bunu da gözetirsen sevinirim.


    Ayrıca bazı hidrolik sistemlerin yağlarının peryodik olarak değiştirilmesi gerekiyor.

    Yağın fiziksel özellikleri değiştiğinde, ya içinde hareket eden parçaların akustikleri de değişiyor.

    2005 senesinde hobi olarak imal ettirdiğimiz bir mobil vinç maketinin de böyle bir sistemi vardı.

    Benzer problemi onda da yaşamıştık.

    Ki burada tavsiye verenlerin çoğu sesin normalden daha fazla olduğunu düşünenler.

    Çünkü araç sahibi bize öyle aksettirdi.Kendisi arkadaşının, direksiyonun sert olduğunu söylediğini aktardı bize.

    Buna göre de çoğu kişi tavsiyesini yaptı.

    Zira alışın olduğumuz için bize ses batmıyor.Daha doğrusu olağan bir sesmiş gibi geliyor.

    Aracıma binse o kullanıcı belki "işte bu ses, aynısı" diyecek ama dışarıdan anlattığı ile pek normal

    olmayan bir olay olduğu rahatlıkla anlaşılıyor.


    Fransızlar üretimi çinlilere yaptırmış ne demek?

    Kıçınızdaki dona kadar neredeyse çinden geliyor çoğu şey.

    Ayrıca işçilik ucuz diye çoğu firma çinde üretim yapıyor.

    Dünyanın en büyük otomobil parça üreticilerinden birinin, ki aracındaki emniyet kemeri,

    direksiyon simidi ve havayastıkları bu firmanın eseri olmalı (neredeyse tüm markaların)

    bir fabrikası da Çin'de.


    Şimdi çin'den geldiği zaman dandik mi diyeceksin buna?Ya da sorunlu?


    Ayrıca çoğu firma çine üretim yaptırtıyor.

    Araçların da her parçasını aracın markası üretmiyor.

    Üreticilerle temasa geçiliyor.Üretici ile ortak tasarım geliştiriliyor, böylece üretim ilk adımı atılmış oluyor.

    Çin hakkında birşey bilmeden yorum yapmışsın, ne ürettikleri, hangi fabrikaların orada çalıştığı hakkında

    biraz bilgi edinmen gerekiyor bence.

    senın abin tanımadıgı ınsanlara mal dıyebılıyorda ben sallamıslar dememmı zoruna gdıyor salıh.ustelık yasaklanan uye de ben oluyorum..bak arkadas yagı degısmış ses aynı.benım dedıgım dimi.bır ara 307 uygulamalarında aks kafası ıle tartısıyorduk hatırlarsan.ben körük içindekı yay kırık dıyordum bazı arkadaslar aks kafası dıyolardı.sonuc körük içindeki yay cıkmıştı.burda ben kesın bıldıklerımı paylasıyorum sallamıyorum salıh kımsenın zoruna gtmesın..ıstersen yıne yasaklasınlar problem degıl.ama ınsanları yanlıs yonlendırmeyelım..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bukowski JR


    Arkadaşlar,

    Bu akşam aracımın hidrolik yağını değiştirdim, ama ses değişmedi. Bunun üzerine bir direksyion hidrolik tamircisine götürdüm. Aracı inceledi. Söyledikleri şu şekilde;

    1- Sesin kaynağı direksiyon pompası,
    2- pompanın(üst kısmının) değişmesi gerekiyor, 250 TL ye değişiriz dedi, pazarlık yaptık 220 ye bıraktı.
    3- Bu değişimle sesin büyük ihtimalle kesileceğini, kesilmezse de para almayacağını söyledi. sesin kesilip kesilmemesi konusunda %100 garanti veremedi, ama ses kesilmezse para almayacağının garantisini verdi.
    4- Sesin normal olmadığını, fakat çok da yüksek olmadığını, eğer aşırı rahatsız etmiyorsa böyle de kalabileceğini söyledi. Ses beni rahatsız ediyor. Ama 220 TL verecek kadar mı bilmiyorum, düşünme aşamasındayım..


    Esasen ses beni baya rahatsız ediyor. Çin işkencesindeki küçük su damlasında olduğu gibi, sesin seviyesinden çok sürekliliği beni rahatsız ediyor. Sizce 220 TL verip yaptırmaya değer mi? (bu arada değişecek parça muhtemelen çıkma parça gibi geldi. orjinal olduğundan emin değilim..)



    Bence arabanın saüını solunu söktürtmeden önce lpg sistemini bir gözden geçirt.Yanlış hatırlamıyorsam bu ses sorunu sende lpg sistemi takıldıktan sonra başlamıştı.

    Hidrolik sıvısını değiştirtmen senin için artı bir işlem olmuş.

    Şimdi araç üzerinde kullanılan hidrolik,soğutma sıvılarının değişitirilme periyotlarını ve bu periyotlarda değişmezse neler olur onunla ilgili teknik bilgileri buraya ekliyeceğim forumdaki bazı arkadaşlar üzerlerine alınıp olur olmaz konuşmaya başlayacak bu nedenle buna değinmiyorum.

    Siz öncelikle sorunun başlamasına sebeb olan uygulamanın doğruluğundan emin olun ondan sonra bu arızaya neden olabilecek konuları tekrar tekrar konuşur irdeleriz.Bundan da sıkılmayız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi login35 -- 4 Mayıs 2010; 21:16:18 >




  • haaa unutmadan bu ugultunun nezaman yapıcagı bellı olmaz.bır sabah kalkmıssın arabanda motor arıza ısıgında yanmıstır.hersey mumkün.bu arızanın baslıca sebebı dıreksıyonu tam sag ve tam sola cevırıp zorlamandır..tavsıyem ugrasma zaman ve para kaybıdır.baska bırsey degıl..baska sorunun olursa yaz buralardayım tabi yasaklanmassak yıne..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arslan selim

    dostum emın ol ki hıdrolık yagının degısme zamanı geldıgınde kendını bellı eder




    Yağlar hatta hiçbir motor sıvısı sana değişim zamanını haberdar etmez, sen onların çalışmaları ile ilgili bir problem sezdiğinde iş işten geçmiştir. Bu yüzden tüm yağların km ve yıl olarak kullanım ömürleri vardır ve bu süre içerisinde değiştirilmeleri aracınızın üreticisi tarafından belirlenmiş hatta garanti şartlarından da biridir. Senin mantığınla hareket edersek o zaman motor yağı değişimi için de illa motordan ses gelmesi mi gerekecek, lütfen diğer paylaşımlarda olduğunuz gibi tutarlı ve ayriyetten saygılı hareket ediniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Soylukan


    quote:

    Orijinalden alıntı: arslan selim

    dostum emın ol ki hıdrolık yagının degısme zamanı geldıgınde kendını bellı eder




    Yağlar hatta hiçbir motor sıvısı sana değişim zamanını haberdar etmez, sen onların çalışmaları ile ilgili bir problem sezdiğinde iş işten geçmiştir. Bu yüzden tüm yağların km ve yıl olarak kullanım ömürleri vardır ve bu süre içerisinde değiştirilmeleri aracınızın üreticisi tarafından belirlenmiş hatta garanti şartlarından da biridir. Senin mantığınla hareket edersek o zaman motor yağı değişimi için de illa motordan ses gelmesi mi gerekecek, lütfen diğer paylaşımlarda olduğunuz gibi tutarlı ve ayriyetten saygılı hareket ediniz.

    sen normalde kullandıgın aracın neyının degısmesının zamanı geldıgını anlayamıyormusun.mısal balataların bıtıyordur dısklerı cızer sesınden anlarsın.yada kalınlıgından anlarsın.olmadı bakım zamanı geldıgınde ustan nekadar gdecegnı söler sana.aracın motor yagının bıttıgını zaten uyarı ısıgından anlarsın.ben demıyorumkı sana hıdrolık yagı hıc bozulmaz dıye.bozulur ve kıvamından anlasılır rengınden anlasılır.hatta dıreksıyonun sertlıgınden bıle anlarsın hıdrolık yagının bozuklugunu yada kacaktan bosaldıgnı.arkadas aracı ustaya götürüyor.kasapa degıl.dıyorkı ugultu var,usta zaten bakıyor hıdrolık yagına bozulmusmu yada yag kacagı varmı dıye.hersey normal parcanın kalıtesızlıgınden yapıyor sesı dıyor.hala yagın degısme zamanından bahsedılıyor.saygıya gelınce ben saygılı davranana saygılı olurum.sana sözüm yok alınma üstüne.ama kesınlıkle bıldıgım konularda cahıl konumuna düşürmem kendını..




  • Yağlar konusunda biraz bilgi vermenin zamanı geldi galiba;

    1- YAĞLARIN GENEL TANIMI
    2. GENEL TEKNİK TERİMLER
    3- KATIKLAR VE FONKSİYONLARI
    4- MOTOR YAĞI
    5- MOTOR YAĞLARI SINIFLANDIRMASI
    6- OTOMOTİV DİŞLİ YAĞLARI API SINIFLANDIRILMASI



    1.YAĞLARIN GENEL TANIMI

    İki katı cismi birbirinden ayırmak, sürtünmeyi en aza indirmek ve parçaların kolay hareketini sağlamak amacıyla madeni yağlar kullanılır.
    Bu maddelerin yaptığı göreve ise yağlama adı verilir.
    Yağlar elde ediliş şekline göre iki ana gruba ayrılır:

    1. Tabii Yağlar
    a. Madeni Yağlar
    b. Bitkisel Yağlar
    c. Hayvansal Yağlar

    2. Sentetik Yağlar
    Mineral esaslı yağlar ile fatty yağlar dediğimiz hayvani ve nebati yağlar arasındaki fark, hayvani ve nebati yağların yapılarında bir hidrojen köprüsünün bulunmasıdır.

    MADENİ YAĞLAR

    Madeni Yağların Elde Edilişi :

    Ham petrolün rafinerilerde işlenmesi ile elde edilen ürünlerinden biri olan mineral yağlar, tekrar özel işlemlerden geçirilerek, madeni yağların ham maddesi olan baz yağlar elde edilir.Bu yağlar, viskozitelerine göre sınıflandırılır. Tüm madeni yağları, doğrudan elde etmek mümkün değildir. Madeni yağlar, değişik viskoziteli baz yağlara, üründen beklenen özelliklere göre seçilen, çeşitli katkı maddelerinin karıştırılmasıyla elde edilir.

    Piyasada çeşitli marka ve cinslerde madeni yağ satılmaktadır. Ancak tüm madeni yağların hammaddesi aynı olduğuna göre, bu yağlar arasındaki fark nedir?

    Bunun iki nedeni vardır:
    1. Kullanılan baz yağların kimyasal özelliklerinin farklı olması
    2. Kullanılan katıkların cinsi ve miktarının farklı olması

    Madeni Yağların Sınıflandırılması

    Mineral baz yağlar, kimyasal yapıları bakımından üç büyük gruba ayrılırlar:

    1. Alifatikler:
    a) Parafinik
    b) Naftanik

    2. Aromatikler
    3. Alifatik ve Aromatik

    Yağların endüstri standartlarından geçmelerinde baz yağ seçimi son derece önemlidir. Kimyasal bakımdan oldukça farklı özelliklere sahip bu baz yağlardan üretilen madeni yağlar farklı özellikler göstermektedir. Bu nedenle madeni yağlarda standart ve performansın gerektirdiği baz yağlar ve sentetikler kullanılmalıdır.

    Madeni Yağların Görevleri:

    En mükemmel şekilde üretilmiş parçaların yüzeylerinde bile tam bir düzgünlük ve parlaklık sağlanamaz. Yüzeyde asperit adı verilen, çok küçük ve ancak mikroskop ile görülebilen girinti ve çıkıntılar vardır. İki kuru yüzey birbirine temas ettiğinde, bu girinti ve çıkıntılar yüzeylerin hareketine karşı direnç gösterir. Bu dirence “sürtünme’’ denir. Yağlayıcının esas görevi, yüzeyler arasındaki bu sürtünmeyi azaltmak, birbiriyle temas halindeki yüzeyler arasında film tabakası oluşturarak iki katı cismi birbirinden ayırmak ve parçaların kolay hareketini sağlamaktır.

    SENTETİK YAĞLAR

    Mineral esaslı baz yağların özellikleri, ham petrolün özellikleri ile sınırlıdır. Ayrıca; son yıllarda dünyadaki ham petrol üretiminin azalması ile petrol fiyatlarında görülen hızlı artışlar, günümüzün gelişen teknolojisi sonucu daha zor şartlarda çalışabilecek yağlara gereksinim duyulması nedeniyle sentetik yağlayıcıların kullanılması ile ilgili çalışmalar gün geçtikçe artmaktadır.

    Sentetik yağlar petrol esaslı olmayan kimyasal sentez yöntemleriyle elde edilir. Kimyasal proseste sentetik yapıyı meydan getirecek hidrokarbon moleküller boyut ve şekil bakımından birbirinin benzeri olacak biçimde tasarlanır. Sentetik yağlar özenle düzenlenmiş bu yapısı sayesinde düşük sürtünme, düşük sıcaklık, en az aşınma, enerji (yakıt) tasarrufu gibi birçok üstün özelliklere sahiptir. Çok düşük sıcaklıkta kolay akar, çok yüksek sıcaklıkta incelmez. Yüksek oksidasyon ve ısıl mukavemeti sayesinde kullanım ömrünü uzatır. Laboratuar ortamında farklı bir teknoloji ile üretilen sentetik yağlar, mineral yağlara oranla daha yüksek ve daha düşük sıcaklıklar ile yüksek basınca karşı dayanıklıdır.

    Sentetik yağlar da, kullanılan sentetik baz yağın tipine göre adlandırılır.

    Başlıca Sentetik Baz Yağlar

    · Polialfaolefin (PAO)
    · Alkali aromatik
    · Polybutenes
    · Alifatik Diester
    · Polyester
    · Polyalkeneglycol
    · Phosphate Ester

    Sentetik yağların hammaddesi olan sentetik baz yağ, ileri teknoloji ile yoğun işlemlerden geçerek üretildiği için maliyeti yüksektir. Bu nedenle sentetik yağlar mineral yağlara göre daha pahalıdır.


    2.GENEL TEKNİK TERİMLER


    VİSKOZİTE: Akışkanların akmaya karşı gösterdikleri iç dirençtir, akışkanların en önemli ve belirgin özelliklerinden biridir. Başka bir deyişle, bir sıvının kalın ya da ince oluşunun bir ifadesidir. Viskozite yağın film oluşturmasını sağlayan özelliktir. Yüzeyler yük altında hareket ederken aradaki yağ akmaya çalışır, ancak iç sürtünmesi akışına karşı koyarak film oluşumunu sağlar. Bir viskozite değerinin bir anlam ifade edebilmesi için daima hangi sıcaklıkta olduğunun belirtilmesi gerekir.

    En çok kullanılan viskosite birimleri:

    Kinematik viskozite centistoke (cSt), Engler derecesi, Centipoise (cP), Redwood viskozitesi, Saybolt Universal Viskozite.(Bu viskozitelerin birbirine dönüştürülmesinde kullanılan çevrim tablosu ektedir.)


    VİSKOZİTE İNDEKSİ:

    Yağın sıcaklık değişimlerine karşı viskozitelerini koruyabilme özelliğidir. Yüksek viskozite indeksine sahip motor yağları soğukta ince ve akıcı, sıcakta ise kalındır. İndeks numarası yükseldikçe yağın viskozitesinin sıcaklık değişiminden etkilenmesi azalır. Bu özellik madeni yağlarda katıklarla geliştirilir,

    Viskozite seçiminde dikkat edilmesi gereken üç özellik:

    - Hız
    - Yük
    - Sıcaklık

    Hızın viskozite seçimine etkisi:
    Düşük hız-yüksek viskozite
    Yüksek hız-düşük viskozite


    Yükün viskozite seçimine etkisi:

    Düşük yük-düşük viskozite
    Yüksek yük-yüksek viskozite

    Sıcaklığın viskozite seçimine etkisi:

    Yüksek sıcaklık-yüksek viskozite
    Düşük sıcaklık-düşük viskozite

    Akma noktası:
    Bir petrol ürününün kendi ağırlığı ile akabilme özelliğini koruduğu en düşük sıcaklıktır.Akma noktasının düşük olması motor yağının sıfır altı sıcaklılarda akıcı kalmasını sağlar. Böylece yüksek viskozite indeksi ile beraber ilk çalışma aşınmaları en aza iner, yakıt tüketimi azalır.


    Alevlenme noktası:

    Yanıcı bir ürünün (yağın) hava ile karıştığı anda parlayabilen bir karışım meydana getirdiği en düşük sıcaklık olarak tanımlanır. Madeni yağlarda alevlenme noktası Cleveland açık kap (Cleveland open cup-COC) ve Pensky Martens kapalı kap (Pensky Martens closed cup-PMCC) metodu olmak üzere iki farklı yöntemle belirlenebilir. Cleveland açık kap metodunda atmosfere açık şartlarda alevlenme noktası belirlenir. 79 °C altında olan kimyasallar için açık kap metodu uygulanmaz. Düşük alevlenme noktaları Pensky Martens kapalı kap metodu ile belirlenir.

    Anilin noktası:

    Eşit hacimdeki anilin ile baz yağ veya yakıtın tam olarak karıştığı en düşük sıcaklıktır. Baz yağ yada yakıt içerisindeki aromatik ve naftanik yapıdaki kimyasalların toplam miktarını tahmin etmeye yarar. Aromatik ve naftanik yapıdaki kimyasal içeriği fazla olan baz yağların anilin noktaları düşüktür. Birimi °C veya °F'dır.

    Asit değeri (sayısı):
    Bir petrol ürününü nötralize etmek için gerekli KOH miktarı. Ayrıca nötralizasyon değeri olarak da belirtilir. Birimi mg.KOH/g. şeklindedir.

    Aşırı basınç katığı:(EP:Extreme pressure)
    Çok yüksek basınç altında çalışan dişli ve yataklarda kayan iki yüzeyin çok yakın teması halinde metal yüzeyi ile kimyasal reaksiyona girerek koruyucu bir film oluşturan katık çeşididir.

    Damlama noktası:

    Gresin katı halden sıvı hale geçerek damlayabilecek kadar akıcı olduğu en düşük sıcaklıktır. Gresin çalışabileceği en yüksek sıcaklığın belirlenmesinde önemlidir.
    Demülsibilite:
    Standart bir test metodu ile de tesbit edilebilen ve yağın suyu itme ve sudan kolayca ayrılabilme özelliği.

    Dispersan (dağıtıcı) katığı:
    Motor yağlarında kullanılan ve yağdaki yabancı partikülleri süspansiyon halinde tutan katık. Bu katık yardımı ile kirler birikerek yağlama kanallarını tıkaması engellenir. Katığın işlev görmemesi halinde yağlama kanalları tıkanır ve yağın yağlama ve soğutma işlevi azalır, buna bağlı olarak yağda lakımsı çamurumsu atıklar oluşur.

    Deterjan katığı:

    Yüksek sıcaklık altında çalışan yağlarda motorda yanma olayı sonucu oluşan çeşitli kirleticilerin yüzeylere tutunmasını önleyen katık çeşididir.

    Emülsiyon:

    Birbiri ile hiç karışmayan ya da kısmen karışabilen iki sıvının oluşturduğu karışım. Pek çok emülsiyonda malzemelerden bir tanesi yağ diğeri ise su veya su bazlı çözeltilerdir.
    Gres:

    Gres, bir akışkan yağlayıcı ile kalınlaştırıcının karışımından meydana gelen, kıvamı katıdan yarı akışkana kadar değişen bir maddedir. The National Lubricating Grease Institute (NLGI) tarafından gresler işlenmiş penetrasyon değerlerine göre sınıflandırılmışlardır.

    Molibdendisülfür:

    Katı yağlayıcıdır. Kimyasal yapısının özelliğine bağlı olarak çok yüksek sıcaklıklarda dahi yağlama yapabilen bir kimyasal bileşimdir.

    Oksidasyon mukavemeti:

    Havadaki oksijenin yüksek sıcaklık ve kirlilik gibi bazı olumsuz etkilerin yardımıyla yağın
    yapısını bozmasıdır. Yağın viskozitesi artar, rengi koyulaşır, asidik tortular oluşur. Kaliteli baz yağ ve oksidasyon engelleyici katıklarla yağa uzun servis ömrü sağlanır.

    Pas ve korozyon:

    Nemli ve asidik ortamın etkisiyle metal yüzeylerde meydana gelen bir tür aşınmadır. Yüzey aşınırken yağ rengi değişir, pas kirliliği oluşur. Yağın pas ve korozyon önleme özelliği katıklarla geliştirilir.

    Penetrasyon değeri:

    Gresin sertliğini nümerik olarak belirten kavramdır. Greslerin kıvamları yani penetrasyon değerleri, içlerindeki kalınlaştırıcının ve yağlayıcının miktarına, cinsine, yağlayıcı viskozitesine ve kesme hızına bağlıdır.

    Sülfatlanmış kül:
    Laboratuvar şartlarında motor yağının sülfürik asitte çözülerek yakılması sonucu kalan küldür. Yakılan motor yağı numunesinin yüzdesi olarak söylenir (% kül). Motor yağının içerdiği katıkların miktarı ve kalitesi konusunda bir ölçüdür, optimum değerde olması subap ve yuvaları için önemlidir.

    TBN değeri (Alkalinite):

    Motor yağının, çalışma sırasında motorda oluşan asidik maddeleri etkisiz hale getiren bazik özelliğidir. Motor parçalarını aside karşı korumada uygun TBN değeri alkaliniteyi artıran katıklarla sağlanır. Dizel motor yağlarının TBN değeri; motorin kükürt içerdiği için önemlidir.
    Timken OK değeri:
    Timken EP test cihazında yağ filminin yırtılmadan dayanabildiği maksimum yük.

    Yük taşıma kapasitesi:
    Bir yağ filminin yüksek basınç, yüksek sıcaklık ve yüksek hız altında yırtılmaya karşı gösterdiği direnç.



    3.KATKILAR VE FONKSİYONLARI

    Piyasada satılmakta olan çeşitli marka ve cinslerde madeni yağların hammaddesi aynıdır. Bu yağlar arasındaki farkın nedenlerinden biri de kullanılan katıkların cinsi ve miktarının farklı olmasıdır. Ham petrolden elde edilen yağlar her makinenin gereksinim duyduğu özellikleri taşıyamaz. Bir yönden uygun olan bir yağ, diğer yönden yetersiz kalabilir. En kaliteli baz yağlar bile ağır çalışma koşullarında tam yağlama ve koruma görevlerini gerçekleştiremez. Gelişmiş motorlar, baz yağların yapabileceği görevlerden daha fazlasını istemektedirler. Bu nedenle bazı kimyasal maddeler katılarak yağlar güçlendirilmekte ve özel nitelikler kazandırılmaktadır.

    Yağlara istenen bazı özellikleri kazandırmak, mevcut özelliklerini geliştirmek, istenmeyen bazı özelliklerini minimuma indirmek veya yok etmek amacıyla kullanılan maddelere katık denir.

    Bir yağın vazifesini tam anlamıyla yapabilmesi için bir veya birkaç katık birlikte kullanılabilir. Yağın kendi özelliklerine ilaveten katıkların birbirine zarar vermemesi ve dayanıklı olması yağın kalitesine etki eder.

    Katıkların, yağlayıcının özelliklerini geliştirici nitelikleri yanında sahip olması gereken hususlar:

    · Petrol esaslı üründe çözünürlüğü
    · Sulu çözeltilerde çözünmezlik
    · Uçuculuk
    · Bozunmadan kalma dayanıklılığı
    · Yağlayıcıya ilave edilen katıkların birbirine uygunluğu
    · Katığın değişik oranlarda kullanılabilmesi
    · Katığın yağlanan sistemin çalışma sıcaklığı limitlerinde etkin olması

    Modern yağlayıcı katıkların görevleri üç ana grupta toplanır.

    1- Kullanılmakta olan yağlayıcının özelliklerini kimyasal olaylara ve bozunmaya karşı korumak
    2- Yanma ve yağlayıcının oksidasyon ürünlerinin zararlı etkilerinden, yağlayıcının zayıflayarak ödevini tam olarak yapmaması halinden makineyi korumak, aşınma ve korozyonu önlemek, makineye daha uzun ömür sağlamak
    (Modern yağlayıcı katıkları bu ödevlerini yağlayıcının kimyasal yapısı üzerinde etkili olarak gerçekleştirir.)
    3- Yağlayıcının fiziksel özelliklerini geliştirmek; değişik koşullarda yağlayıcının yağlama fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için gereken yeni fiziksel özellikleri yağlayıcıya kazandırmak.


    Katıklar:

    İki grupta toplanır.

    · Yağlayıcının kimyasal yapısı üzerinde etkili olanlar
    · Yağlayıcının fiziksel özelliklerine etki edenler

    Kimyasal yapı üzerinde etkili olanlar

    1- Oksidasyon önleyiciler
    2- Korozyon önleyiciler
    3- Aşınma önleyiciler
    4- Deterjan – Dispersan katıklar
    5- Pas önleyiciler
    6- Aşırı Basınç katıkları

    Fiziksel yapı üzerine etkili olanlar

    1- Donma noktası düşürücüler
    2- Viskozite indeksi geliştiriciler
    3- Köpük önleyiciler
    4- Emülsiyon yapıcı katıklar
    5- Renk ve koku stabilizatörleri
    6- Antiseptikler

    4.MOTOR YAĞI

    Motor yağları, petrolden arıtım yolu ile elde edilen baz yağlar ve/veya sentetik olarak elde edilen polimerik yapıdaki baz yağların, katıklarla belli standartları, şartnameleri karşılayacak oranlarda karıştırılmasıyla üretilmektedir.

    Motor Yağının Görevleri

    Motor parçaları arasında sürtünmeyi ve aşınmayı en aza indirir.
    Korozyonu önler.
    Soğutmaya yardımcı olur, motordaki ısınmayı dengeler.
    Motoru temizler, tortu ve birikinti oluşumunu kontrol eder.
    Yakıt tüketimini azaltır.
    Motor performansını arttırır.
    Motor elemanlarını korur ve motorun ömrünü uzatır.

    Motor yağları mevsimlere bağlı kullanışlarına göre ikiye ayrılır:

    - Tek dereceli “ Monograde’’ yağ
    - Çok dereceli “Multigrade’’ yağ

    · Tek dereceli “Monograde’’ yağlar tek mevsim yağlardır, tek rakamla sınıflandırılmıştır.
    - SAE 15W: Soğuk şartlar için tek mevsim yağ.(W kış mevsimini belirtmektedir.)
    - SAE 40: Sıcak şartlar için tek mevsim yağ.

    · Döt mevsim yağları olan çok dereceli “Multigrade’’ yağlar ise iki rakamla sınıflandırılmışlardır. Örneğin 15W-40.
    - 15W : Soğuk hava şartlarında çalışma özelliği. (Bu sayı azaldıkça yağın düşük
    hava sıcaklıklarında dayanıklılığı artar. )
    - 40 : Sıcak hava şartlarında çalışma özelliği. (Bu sayı büyüdükçe yağın yüksek hava sıcaklıklarında dayanıklılığı artar.)



    5.MOTOR YAĞLARI SINIFLANDIRMASI

    Otomotiv yağlarının sınıflandırılması, çeşitli kuruluşlar tarafından yapılmış ve yağlara uygulanan test numaralarının önünde, bu kuruluşların isimlerinin baş harfleri kullanılmıştır. Bu sınıflar, yağın performansını belirler.

    Bu kısaltmaların açılımları şu şekildedir:

    SAE: Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği
    API : Amerikan Petrol Enstitüsü
    ILSAC: Uluslar arası Yağ Standartları ve Onay Komitesi
    ACEA: Avrupa Otomobil İmalatçıları Birliği
    MIL: ABD Ordusu Yağ Spesifikasyonları
    JASO: Japon Otomobil Standartları Organizasyonu.

    API KALİTE SINIFLANDIRMASI

    Motor yağlarının kalite sınıflamasında en geçerli ölçütlerden biri API’dır. Örneğin API SH/CF. "S" harfi, bujiyle ateşlemeli araçlarda (spark ignition), "C" harfi, basınçla ateşlemeli araçlarda (compressed ignition) kullanılacağını gösterir. Bu iki harf sabit olmak üzere, arkalarından gelen harfler ise performans derecelerini belirtir. ( SA, SB, .......SH, SJ gibi). S ve C harflerinden sonra gelen harfler, alfabetik sıraya göre ilerledikçe motor yağının kalitesi artar.

    BENZİNLİ MOTOR YAĞLARI API SERVİS SINIFLANDIRILMASI

    API motor yağı kalite sınıflandırılması, Amerikan Petroleum Institute (API), Amerikan Society for Testing Materials (ASTM) Society of Automotive Engineers (SAE)’nin 1960’lı yıllarda bir araya gelip çalışmalarının neticesi ortaya çıkmıştır.

    SA : Katıksız madeni yağ.
    SB : Oksidasyonu ve yatak korozyonunu önleyen katık içeren motor yağı.
    SC : 1964 yılı garanti testlerinden geçen; aşınma, oksidasyon, pas ve korozyon önleyen, depozit kontrolü sağlayan benzinli motor yağı.
    SD : 1968 yılı garanti testlerinden geçen, SC seviyesine göre daha üstün aşınma, oksidasyon, pas ve korozyon önleyen, depozit kontrolü sağlayan benzinli motor yağı.
    SE : API SC ve SD'ye göre yağ oksidasyonuna, yüksek sıcaklık motor depozitlerine, pas ve korozyona karşı daha dayanıklı benzinli motor yağı.
    SF : Araç üreticilerinin bakıma ilişkin önerileri doğrultusunda, 1980 yılı başında yayınlanan ve benzinli araçlar için geliştirilen bir servistir. Bu kategoride üretilen motor yağlarında, API Servis Sınıflaması SE'de istenilen asgari şartlardan oksidasyon stabilitesi artırılmış ve aşınma önleyici performans geliştirilmiştir. Bu yağlar ayrıca, motor depozitlerine, pas ve korozyona karşı da koruyucu özelliktedir. Bu kategorideki yağlar; SE, SD veya SC seviyelerindeki yağların yerine de kullanılabilirler.
    SG : Araç üreticilerinin bakıma ilişkin önerileri doğrultusunda, 1999 yılında yayınlanan ve benzinli araçlar için geliştirilen bir servistir. Bu seviyede üretilen motor yağları, daha önceki kategorilerde yer alan yağlara göre, motor depozitlerine, yağ oksidasyonu ve aşınmaya karşı performansları arttırılmıştır. Ayrıca, bu yağlar, pas ile korozyona karşı da koruyucu olup, SF, SF/CC, SE veya SE/CC seviyelerindeki yâğların yerine de kullanılabilirler.
    SH : 1994 yılı garanti testlerinden geçen, SG performansına ek olarak testleri ve üretimi Kimyasal Madde üreticileri (Chemical Manufactures Associations, CMA) protokolüne uygun yapılan benzinli motor yağı.
    SJ : 1997 Benzinli Motor Servis Kategorisi. API servis kategorisi SJ'yi karşılayan yağların, yüksek sıcaklıkta depozit oluşumu, aşınma, köpük ve alevlenme özellikleri geliştirilmiştir. Bu yağlar, CMA (Chemical Manufacturers Association) ürün onay kodlarına göre test edilmektedir. API SH, daha önceki API ve servis kategorilerini tavsiye eden motorlarda da kullanılabilirler.
    SL : 1 Temmuz 2001 itibariyle yayınlanmıştır. 1 Nisan 2002 tarihinden itibaren üretilen motorlarda önerilecektir. Bu tarihten önce üretilmiş araçlarda da kullanılabilir. Yüksek sıcaklıklarda daha iyi depozit kontrolü ve düşük yağ tüketimi sağlayan yağlardır. En son ILSAC Şartnamesi'ni karşılayabilir ve/veya Energy Conserving Sınıflaması'na girebilir.
    SM : Kasım 2004 tarihinde çıkarılmış benzinli motor yağı kategorisi, SL’e göre daha üstün performans ve antioksidan özelliği taşır.


    DİZEL MOTOR YAĞLARI API SERVİS SINIFLANDIRILMASI

    CA : 1940 yılında yayınlanan, korozyon ve depozit oluşumunu önleyen, MIL-L-2104A testlerinden geçen, düşük kükürtlü yakıtla çalışan hafif ve orta güçlü dizel motor yağı.
    CB : Hafif ve orta şartlarda çalışan bu servisteki dizel motorlar CA seviyesindeki yağlara göre daha düşük kalitede yakıt kullandıkları için aşınma ve depozite karşı daha duyarlıdırlar. Yüksek kükürtlü yakıtların kullanıldığı doğal havalandırmalı dizel motorlar için üretilen bu yağlar, yatak korozyonuna, conta depozitlerine karşı gerekli korumayı sağlarlar. Bu servisteki yağlar 1949'da hizmete sunulmuştur.
    CC : Orta ve ağır şartlar altında çalışan doğal havalandırmalı, turboşarjlı ve süperşarjlı dizel motorlar ile ağır şartlarda çalışan bazı benzinli motorların yer aldığı bir servistir. Bu kategorideki yağlar 1961'de piyasaya sunulmuş olup; yüksek sıcaklık depozitleri ve yatak korozyonlarına karşı başarılı koruma sağlarlar, benzinli motorlarda ise düşük sıcaklık depozitlerine karşı dayanıklıdırlar.
    CD : Aşınma ve depozit kontrolünün yüksek olduğu, yüksek kükürtlü yakıtlar da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede yakıt kullanabilen doğal havalandırmalı, turboşarjlı veya süperşarjlı dizel motorlar için geliştirilmiş bir servistir. Dizel motorlardaki yüksek sıcaklıklardaki depozitlere ve yatak korozyonuna karşı koruyucudur.
    CD-II : API CD seviyesindeki tüm performans şartlarını karşılayan, ek olarak iki zamanlı motorlarında daha fazla aşınma önleme ve tortu kontrolü sağlayan, Detroit Diesel testlerinden geçen dizel motor yağı.
    CE : 1983 yılında yayınlanan, CD performansına ek olarak, kam ve segman aşınmalarını, oksidasyon, depozit kontrolü ve yağ tüketimi testlerini içeren Mack ve Cummins testlerinden geçen, düşük ve yüksek hız, ağır yük şartlarında çalışan turbo ve süperşarjlı dizel motor yağı.
    CF : 1994 yılında yayınlanan, CD'ye göre daha yüksek piston depozit kontrolu ve yatak korozyonu önleme özelliği sağlayan, yüksek kükürtlü yakıtla çalışan, indirekt enjeksiyonlu, turbo ve süperşajlı, doğal emişli dizel motor yağı.
    CF-2 : CF performans taleplerini karşılayan; ek olarak iki zamanlı motorlarda silindir ve segman aşınmasına, depozit oluşumuna karşı daha etkili koruma sağlayan dizel motor yağı.
    CF-4 : CE yerine dört zamanlı motorlarda daha ağır şartlar için 1991 yılından itibaren uygulanmaya konan ve Caterpillar ve Detroit Dizel gibi uluslararası motor imalatçıları tarafından kabul edilen yağ.
    CG-4 : 1994 Ağır Hizmet Dizel Motor Servis Kategorisi. API Servis Kategorisi CG-4, yüksek hızda, 4 zamanlı dizel motorlarında, düşük kükürt oranına sahip yakıtların da kullanıldığı tüm ağır hizmet şartlarında kullanılan yağları tanımlar. API CG-4 yağları, yüksek sıcaklıkta piston depozit oluşumu, aşınma, korozyon, köpürme, oksidasyon stabilitesi ve kurum birikimi oluşmasını önler. Bu yağlar özellikle 1994 egzost emisyonları standartlarını karşılayan motorlarda etkilidirler ve API CD, CE ve CF-4 servis kategorilerini tavsiye eden motorlarda da kullanılabilirler.
    CH-4 : 1998’de yayınlanan, EPA (Environmental Protection Agency) 1998 egzos emisyon standartlarını karşılayan, 4 zamanlı ağırlıkça % 0,5'e kadar kükürt içeren dizel yakıtları kullanan motorlar için özel olarak formüle edilmiş dizel motor yağı. Bu yağlar özellikle aşınma kontrolü, yüksek sıcaklık stabilitesi ve kurum dağıtma özelliklerini sağlayarak motor dayanıklılığını arttırırlar. Ayrıca, korozyona, kalınlaşmaya, köpürme ve kesilmenin neden olduğu viskozite kaybına karşı optimum koruma sağlar. API CD, CE ve CF-4 ve CG-4 standartlarını da karşılar.
    CI-4 : Çok Ağır Hizmet Dizel Motor Yağı şartnamesi olan CI-4, 2002 yılında açıklanan 2004 egzost emisyon standartlarını karşılayan, dört zamanlı yüksek devirlerde kullanılan, kükürt içeriği ağırlıkça % 0.5'e varan dizel yakıtlı tüm uygulamalar için hazırlanan dizel motor yağlarını tanımlamaktadır. Korozif kurum kontrolü, piston depozit oluşumu, kurum birikmesi, oksidasyon, yağ sarfiyatı gibi özelliklerde kontrol özelliği daha fazladır.
    CI-4+ : Ağustos 2004 tarihinde yayınlanan ağır hizmet dizel motor yağıdır. CI-4 göre daha yüksek kesilme mukavemeti(shear stability) özelliği sağlar ve Mack T11 testinden geçer.


    MOTOR YAĞLARI ACEA KALİTE SINIFLANDIRILMASI

    Avrupa Otomobil İmalatçıları Birliği ACEA (Association des Constructeurs Europèens d’Automobile),eski CCMC organizasyonuna ait sınıflamanın yerini alan yeni bir motor yağları kalite sınıflamasını 1996 yılında uygulamaya koydu. Bu sınıflamaya göre benzinli motor yağları A, hafif dizel motor yağları B, ağır hizmet motor yağları E, harfleri ile gösterilmişti. Kasım 2004 tarihinde kalite sınıflaması tekrar düzenlenmiştir. Buna göre benzinli ve hafif hizmet dizel motor yağı sınıflamaları birleştirilerek A/B, özel filtre donanımlı benzinli ve hafif dizel motor yağlan C, Ağır hizmet motor yağları E harfiyle gösterilmiştir.

    Benzinli ve Hafif Hizmet Dizel Motor Yağları ACEA Kalite Sınıflandırılması:

    A1/B1 : Viskozitesini koruma özelliği CCMC G-4 ile CCMC PD -2 limitlerini aşanr yakıt ekonomisi sağlayan, düşük viskozite sınıfları için geçerli motor yağı.
    A2/B2: Genelde CCMC G-4 ve CCMC PD-2 oksidasyon kararlılığı G-5 e eşdeğer, viskozitesini koruma özelliği gelişmiş konvansiyonel motor yağıdır.
    A3/B3: Viskozitesini koruma özelliği ve oksidasyon kararlılığı CCMC G-5 ile CCMC PD-2 limitlerini aşan, yoğun kurum altında viskozite artışı kontrol edilen, düşük tüketimli yüksek performanslı motor yağıdır.
    A3/B3/B4: A3/B3 ilave olarak direk enjeksiyonlu motorlar için revize edilmiş motor yağıdır.
    A5/B5: Yüksek performans, düşük viskoziteli ve sürtünmeli özeliklerde uzun yağ değiştirme periyoduna sahip indirek ve direk enjeksiyon yakıt ekonomisi sağlayan motor yağıdır.


    Özel Filtre Donanımlı Benzinli ve Hafif Hizmet Dizel Motor Yağları ACEA Kalite Sınıflandırılması:

    C1: Kasım 2004 tarihinde yayınlanan, ACEA B5 şartnamesini sağlayan, düşüksülfatlanmış kül, fosfor (0,05% max), kükürt özellikli ve 2,6/2,9 HT/HS şartlarını karşılayan yakıt tasarruflu motor yağı.
    C2: Kasım 2004 tarihinde yayınlanan, ACEA B5 şartnamesini sağlayan orta seviyesülfatlanmış kül, fosfor (0,07%-0,09%),kükürt özellikli ve 2,9 HT/HS şartlarını karşılayan yakıt tasarruflu motor yağı.
    C3: Kasım 2004 tarihinde yayınlanan, ACEA B4 şartnamesini sağlayan, orta derecesülfatlanmış kül, fosfor (0,07%-0,09%), kükürt özellikli ve 3,5 HT/HS şartlarını karşılayan, MB 229,31 şartnamesi ile uyumlu motor yağı.
    Ağır Hizmet Dizel Motor Yağları ACEA Kalite Sınıflandırılması:

    E1: Genel olarak CCMC D-4 ve MB 227,1 performansında dizel motor yağı.
    E2: Genel olarak CCMC D-5 performansının üstünde ve MB 228,1 performansında dizel motor yağı.
    E3: Genel olarak CCMC D-5 ve MB 228,3 performansında, yoğun kurum altında viskozite artışı kontrol edilen dizel motor yağı. (ACEA 2004 sınıflandırılmasında bulunmamaktadır.)
    E4: E3 performansını aşan yoğun kurum altında aşınmayı önleyen, viskozitesini koruyan, yakıt ekonomisini sağlayan ve emisyon performansı yüksek dizel motor yağı.
    E5: 2002 yılında yayınlanan E4 performansını aşan yoğun kurum altında aşınmayı önleyen, viskozitesini koruyan ve emisyon performansı yüksek, uzun ömürlü dizel motor yağı.
    E6: 2004 yılında yayınlanan E4 performansı seviyesini aşan, Euro IV motorlar için tasarlanmış daha yüksek kesilme mukavemeti (shear stabiliteli), uzun kullanım ömrüne sahip dizel motor yağı.
    E7: 2004 yılında yayınlanan E5 performans seviyesini aşan, Euro IV motorlar için tasarlanmış daha yüksek kesilme mukavemeti (shear stabiliteli), uzun kullanım ömrüne sahip dizel motor yağı.




    BENZİNLİ MOTOR YAĞLARI ILSAC KALİTE VE YAKIT EKONOMİSİ SINIFLANDIRILMASI

    AAMA (American Automobile Manufacturers Association) ve JAMA (Japan Automobile Manufacturers Association) birleşerek, benzinli motor yağlarında, yakıt ekonomisi içeren yeni bir kalite sınıflaması belirlemek amacıyla ILSAC (International Lubricants Standardization and Approval Committee) isimli organizasyonu oluşturulmuş ve 1994 yılından başlayarak, aşağıdaki kalite sınıflarını uygulamaya koymuşlardır.


    GF-1: API SG performansını sağlayan, ek olarak SAE OW, 5W ve 10W ile başlayan multigrade (çok mevsim) yağlarda EC-I (Energy Converving-I) yakıt ekonomisi testini geçen motor yağı.
    GF-2: API SG performansını sağlayan, ek olarak SAE OW, 5W ve 10W ile başlayan multigrade (çok mevsim) yağlarda EC-II (Energy Converving-II) yakıt ekonomisi testinden geçen motor yağı. % ILSAC GF-2 yağları katalist zehirlenmesini önlemek için GF-1 fosfor limiti olan max. 0,12 yerine max. 0,10 limitini sağlar.
    GF-3: API SL performansını sağlayan, ek olarak GF-2' ye göre daha düşük yağ tüketimi ve daha yüksek yakıt ekonomisi değerlerine sahip benzinli motor yağı.
    GF-4: API SM performansını sağlayan, ayrıca SAE 0w-20,5w-20,0w-30 ve 10w-30multigrade yağlarda EC 111 yakıt ekonomisi testlerinden geçen ve bu ekonomisini kullanım süresince koruyan benzinli motor yağı.



    MOTOR YAĞI DLD ( Duty Light Diesel ) KALİTE SINIFLANDIRILMASI

    2004 yılında ACEA (Association des Constructeurs Europèens d’Automobile ), EAM (Ethylene Acrylic Copolymer Material), JAMA (Japon Automobile Manufacturers Association) tarafından ortak olarak geliştirilen hafif hizmet dizel motor yağı kalite sınıfıdır.

    DLD-1: 2004 yılında yayınlanan yüksek kükürtlü yakıt kullanımlı hafif hizmet dizel motor yağı.
    DLD-2: 2004 yılında yayınlanan yakıt tasarrufu sağlayan yüksek performans seviyesi sunan hafif hizmet dizel motor yağı.
    DLD-3: 2004 yılında yayınlanan en yüksek performans seviyesini karşılayan hafif hizmet dizel motor yağı.



    6.OTOMOTİV DİŞLİ YAĞLARI API SINIFLANDIRILMASI

    API GL-1 : Hafif şartlarda çalışan spiral, konik, sonsuz dişli tipi diferansiyel ve bazı düz şanzımanlar için katkısız madeni yağ.
    API GL-2: API GL-1'in yeterli olmadığı sonsuz dişli tip diferansiyaller için özel katıklı yağ.
    API GL-3: Orta servis şartlarında çalışan konik ve spiral diferansiyeller , düz şanzımanlar için özel katıklı yağ.
    API GL-4: Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller için aşırı basınç ve diğer özel katıklar içeren, MIL-L-2105 şartnamesinden geçen yağ.
    API GL-5 : Ağır şartlarda çalışan hipoid dişli tipi diferansiyeller için aşırı basıncı ve darbeli yükleri karşılayan katıklar içeren, MIL-L-2105 D şartnamesine uygun yağ.
    API GL-6: Ağır servis şartlarında çalışan, yüksek basınca maruz hipoid dişli tipi diferansiyel yağı.




    Şu asla unutulmamalıdır ki araçlarımızda kullanılan her türlü sıvının (HİDROLİK,YAĞ VE SOGUTMA) üretici firmalar tarafından uzun süren test aşamalarının ardından belirlenmiştir.
    Bu değişim periyodları kullanıcılara araçları ile birlikte verilen bakım kitaplarında bir tablo halinde belirtilmiştir.




  • Hidrolik sistemli direksiyona sahip araç kullanıcıları araçlarını park ederken direksiyonu tam sağa kırıp veya tam sola kırıp parkederek bırakmayın direksiyon pompasına zarar veriyor.Ayrıca direksiyonun aşırı şekilde tam sağa kırıp veya tam sola kırıp zorlamakta yine direksiyon pompasını bozuyor biraz dikkat ve titiz kullanım gerekli.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.