Şimdi Ara

Peugeot ALACAKLAR burayı mutlaka okuyun!! (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
58
Cevap
0
Favori
21.952
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Soylukan
    Çok geçmiş olsun, insanlar euroncap den ziyade güvenlik için hiçbir önemi olmayan kaporta üzerinde yoğunlaştığı için yanlış anlaşılmalar olabiliyor, 207 nin güvenliği zaten tartışmaya açık bir mevzu değil 5 yıldız almış bir otomobil. Sizin araçta tamponlar mı hasarlı sadece yoksa radyatör ve iç aksam hasar gördü mü? Görünüşe bakılırsa airbag masrafı olmadığından perte çıkmamıştır diye tahmin ediyorum doğru mu? Tekrardan geçmiş olsun diliyorum, Allah kimseye kaza vermesin.


    Önümdeki tranporter'a vurdum, onun taban ve arka çıta yamulmuş ve arka koltuk ön koltuğa fırlamış. Çarpışma şiddetini hesap edin artık... Şükürler olsunki sadece plastik aksam hasarlı, metal kısımlarda ve radyatör-motor kısmında hasar yok. Tahmin ettiğiniz gibi airbaglar açılmadı, zaten tek kafama takılan soru bu. Niye açılmadı?

    Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkürler, Allah kimseye kaza-bela vermesin.

    Konu sapmasın, 207 alacaklar gönül rahatlığıyla alsınlar bence




  • Mazda kullanmayan herkes Peugeot'yu över.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SabitSalınım

    Mazda kullanmayan herkes Peugeot'yu över.



    Yani bu kadar saçma sapan alakasız bir mesajın burda işi ne? Bari hazır saçmalamışken hava durumunu da verseydin.

    Mazda kullandım, hemde sizin altınızdaki fordtan bozma melez mazdalardan değil 91 model 626 kullandım, 6 sene de biz de kaldı. O Mazdayı kullanabilen biri de şu andaki melez mazdalara sümüğünü atmazdı.
  • bence piyasaya sürülen bu eralardan sonra HYUNDAİ'nin arıza durumu %38'den %50-60'lara çıkacaktır
  • ya arkadaşlar her markada sorun var..normaldir...
  • Aralarda ne kadar gerizekalıca mesajlar var, sadece güldüm

    2007 model 2006 Ağustos trafiğe çıkışlı 207 1.4 16v Trendy kullanıyorum. Aracım şu anda 54bin km'de.
    Bundan önce de 120.000km'ye kadar 2000 model 106 Quiksilver kullandım.

    Ama üçüncü aracım artık Peugeot olmayacak.

    Benim kullandığım araçlar öyle manyak arızalar çıkarmadı ama abuk subuk, gerizekalıca hatalardan, işçilik hatalarından, aptal sorunlardan bıktım.
    Mesela Hulki Cevizoğlu'nun yazdığı sorunlar 607 gibi bir sınıftaki otomobilde olmaması gereken sorunlar. Hiç kimse savunmaya kalkmasın.

    - 207'de fren stop müşürü bozuluyor mesela.

    Bu parça ne biliyor musunuz? Fren pedalına basıyorsunuz, stopları yakıyor. Ama bu aptal parça bozuluyor ve frene bastığınızda stoplarınız yanmıyor. Trafikte süper tehlike yaratıyorsunuz, tavsiye ederim
    Ve bu parça daha önce kullandığım 106'da da bozuluyordu.
    106'nın o kasası ne zaman üretildi biliyor musunuz? 1996 yılında makyaj gördü. Öncesinde daha köşeli kasa 106 vardı, allah bilir bu parça onda da kullanılıyordu. Şimdi bakıyorum 207 veya Peugeot forumlarında 2010 model araçta bile adamlar bu parçayı garantiden değiştirdiklerini söylüyorlar. Yuh artık yuuuuuuuuuuuuuuuh

    - Bagaj kapağının tangırdaması sorunu.

    Böyle dandik bir sorun görmedim. Kapak kapalı, aracın en ufak salınımında tık tık tık arkadan ses geliyor. Sorun neymiş belli değil, kilit karşılığına bant doluyorsunuz geçiyor. Ya da 20 TL'ye kilit karşılığını alıp değiştiriyorsunuz, sorun kalmıyor. Ama bu sorunu bulup sesin nereden geldiğini anlayana kadar kafayı yiyorsunuz.

    - Görünmeyen yerlerdeki "mükemmel" işçilikler.

    Aracın sağı solu söküldüğünde bakıyorsunuz ki feci işçilik hataları, feci özensizlikler var.

    - Giderilmeyen sorunlar

    Yukarıda da yazdığım gibi, araç ilk çıktığında bazı hatalar olur, ancak sonraki üretimlerde bunlar giderilir. Peugeot bunu kesinlikle yapmamakta inat ediyor. Sorun çıkan parçaları inadına kullanıyorlar.

    - Sağından solundan çok çabuk ses gelmeye başlaması.

    Örneğin 207, 206'ya göre çok tok bir araç olmuş ama o da yakında dağılacak. Torpido gözünden ses gelir, yok burası sallanır bilmemne olur.

    Başka markalarda da sıkıntı yok mu, illa ki var.
    Ama Peugeot'daki kesinlikle normal değil. Buna allah aşkına normal demeyin.
    Çalıştığım yerde bir arkadaşım daha önce Peugeot Yetkili Servisi'nde "Servis Sorumlusu" imiş. "Aynı zamanda bayi de vardı, bayiye gelen bazı sıfır araçların merkezi kilitleri bile bozuk gelebiliyordu, serviste tamir edip öyle veriyorduk" diye anlatıyordu. Hatta daha neler neler oluyormuş da müşteri çoğu zaman bilmiyordu diye anlatıyor eleman. Kendisi bile isyan etmişti, bir otomobil fabrikadan bu derece hatalı gelebilir mi, hatalı araçları özellikle bize çaktıklarını düşünüyorum demişti. Aksi halde fena halde bi üretim kalitesi bozuklukları var diye yorum getirmişti.

    Sırf Peugeot mu, Renault da böyle, Fransızlar otomobil yapmayı bilmiyor sanırım... Beteri var, o da Fiat...
    Fransız ve İtalyan kesinlikle almam bundan sonra tövbe.
    Alman veya Japondan vazgeçmeyeceğim bundan sonra.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ormanci -- 5 Ocak 2011; 14:20:11 >




  • ne kadar geri zekalıca mesajlar var derken sizinki de pek ileri zekalıca olmamış doğrusu !..

    sorunsuz markamı var , sizin o japon olacak toyotaları frenleri için geri topladıklarını çok çabuk unuttunuz , veya alman fordunun (focus) asfalt sesi problemlerini , veya c-maxın elektronik el freninin balataları erken bitirmesini !.. hele hele ki servis lardeki tanıdıkları tartışmaya hiç gerek yok , ferrari servisinde yakınınız ola aynısını söyliyecektir !..

    biraz şansa bakar , bakımını aksatma , drift te kalkışma kolay kolay üzeceğine inanmıyorum !..
  • Üzerinize mi alındınız bilmiyorum ama aralarda gerçekten konuyla alakasız, salak saçma mesajlar var, körü körüne savunan mı dersiniz, başka şeyler saçmalayan mı dersiniz. Her neyse...

    Sorunsuz marka elbette ki yok ama Peugeot'nunkiler kadar aptalca sorunlara sahip otomobil görmedim.
    Üstelik bunları yıllarca Peugeot kullanıp söylüyorum, atmıyorum yani. Olaya biraz "objektif" bakabilen her Peugeot sahibi bunları yazıyor.

    Üretim hatası vs. her araçta olur. Peki Japon olarak şöyle bir örnek vereyim, 80.000km'de Honda Jazz, bir defa bile problem çıkarmadı, alet pek de dikkatli kullanılmamasına rağmen sağından solundan çıt çıkmıyor. Oysa benim 50.000'deki 207'nin bagaj kapağı tangırdıyor, bant yapıştırarak çözüyoruz, konsoldan sesler geliyor, üstelik ben daha dikkatli kullanıyorum bu aracı, demek langır lungur kullansak dağılacak. Önceden dediğim gibi 207, 206'ya göre daha tok bir araç ama Peugeot'nun hala kendisini geliştirmesi lazım, üretim kalitesi anlamında rahat bi 5 sene geriden geliyorlar.

    Toyota'da bahsettiğiniz fren sorunu tek sorun, Peugeot'da herkes ayrı birşey yaşıyor, kontağı kapatınca stop etmeyen motor, elektrik sisteminin göçmesi vs. gibi ne ararsanız var Şansa elbette ki bakıyor, ben Peugeot'da milletin yaşadığı sorunların belki yarısını yaşadım ama beni yine de korkutuyor, her an birşey çıkacak diye. O yüzden "sorunsuzluk" anlamında Peugeot'ya güvenmiyorum.




  • konuya yorum yapmadımki üzerime alınayım !.. ama kimin yorumunu hedef aldıysanız o kişide kendi görüşünü belirtmiş , "geri zekalıca" derken biraz ağır olmuyor mu ?..
  • Peki kusuruma bakmayın, ama DH forumlarının bu konuda maşallahı var, bir konuya giriyorsunuz bilgi almak için, aralarda birbirinden saçma mesajlar oluyor, her konuda böyle. Sayfalarca okuyorsunuz, adam gibi yorum yazabilen sayısı az. Bu kişilerin yazarkenki ya da genel anlamdaki ruh hallerini çok merak ediyorum. O yüzden o sinirle öyle bir ifade kullandım. Şöyle bir baştan aşağı okuyun, "kendi görüşüdür" dedikleriniz haricinde "pehhh, salakk" dediğiniz mesaj hiç yok mu? Anlatabilmişimdir sanırım
  • Merhaba arkadaşlar,

    Birçok araç kullandım ve bir önceki aracım olan peugeot 207 1.6HDİ aracımı 75000km sattım.Özellikle şunu belirtmeliyimki Peugeot araçların sorunlu oldugu kanısındaydım ve deselerki 207 kullanacaksın yok artık derdim.Çünkü etrafımda 106,307 lerde elektronik ve süspansiyon ile ilgili birçok arıza yaşayan akrabam olup tövbe etmişlerdi.Ben Focus dizel bakarken bu aracı görüp dizaynına aşık oldum diyebilirim.Sonunda yahu gülü seven dikenine katlanır dedim ve aldım.Kırmızı renkte muhteşem görünümlü bir araçtı.Hergün elim yüregimdeydi ilk aldıgım günlerde sonra baktım benim afacan tık demiyor.6 ay yurt dışında oldugum için kullanmadıgım araç ilk marşın yarısında aldı.
    75000km sonunda sadece spor yay olması ve yolların harika olması nedeniyle üst takoz ve bilyeleri değiştirdim (200tl) onun haricinde hepsi rutin bakım.Bagaj kapagından ses geldimi EVET geldi,ince bir ayarla tak kesildi.Arkadaşım önce arabana bakacaksın onu dinleyeceksin...Her arabanın huyu suyu vardır,eskiler demezmi öyle..Eski aracımdan referansla simdi 3008 hdi aldım,çok memnunum.Kapılarından ses geldimi?Evet ! servise rica ettim Bir ayar kesildi.Büyütmeyin sorunları arkadaşlar Her arabada sorun yaşanır..BMW 320d elektronik direksiyon pompası arızalanıp Ataşehir yuvarlagının ortasında direksiyon kilitlendiğinide bilirim,Megan coupe aracımın camının tırnagı kırılıp kapı içine düştüğünüde..307 serilerinin kurbanı olan peugeot hala o eski hatıraları silemedi.Umarım bu bilgiler kullanışlı olur.
    Bir hatıramı anlatayım ,bir yol çalışması olan yolda yanımdan adam 207 ile vın diye geçti..bende 30la filan anca gidiyorum.kimse 30dan yukarı çıkamıyor yolun durumu felekat.İçimden vaybe dedim ne saglammış aracım aks nasıl kırılmyor hayret.3km ilerde sağa çekmiş amcam kırık aksa bakıyor :) Kardeşim sonra aracın aksı kesti,peugeot kötü araba demeyin.
    Bu arada son yıllarda elektronik sistemlere geçiş ve sürümlerin aşırı artması nedeniyle üretim sonrası kontrol ve denetim kalitesi çok düştü.Bu her marka için geçerli tabi.
    Siz siz olun markası ne olursa olsun aracınıza iyi bakın,yola göre sürün ,bakımlarını zamanında yaptırın koay kolay birşey olmaz.Tabi biraza şans işi :)




  • pejo nun en sorunsuz arabası 206,6 aydır kullanıyorum z rod asınması dısında bir sorunu yok saat gibi masallah
  • her markada olan sorunlar illaki pejoda da olur..neden pejo cok sorunlu gelıyor ınsanlara acaba?benım kendı düşümcem şu.pejo donanım olarak kendı sınıfında kı araclardan bır kademe onde gıdıyor bence..elektronık bır aracta arıza olma rıskı yuksek ..bazı arkadaslar kötülemiş aracı bagaj tıkırdıyor torpıdodan ses gelıyor hele bırısı yazmıskı kontagı kapatsanda motor calısıyor.hangı aklı basında ınsan buna ınanır acaba.soruyorum kım torpıdodan tıkırtı gelıyor dıye yolda kalmış.bagaj kapagı tıkırdıyor dıye yolda kalıp ısyan etmiş..pejo avrupa standdartlarına göre arac uretıyor.malüm turkıye şartlarına göre kullanıyoruz yollar kazılı asfaltlar yamalanmış.tunel gecıslerı su doluyor.kanallar taşıyor.herkez dıkkatsız.araba kullanmayı bılmeyen bırsuru ınsan trafıkte.ben trafıge cıktıgımda gün içinde ıllakı 30 veya 40 adet pejo görürüm.bunların 10 veya 12 si 307 dir.bukadar cok satılan 307 nın elbette arızaları cok olucak.cunku aracı kullanan cok.trafıktekı ınsanların yuzde 30 unda pejo var gbı bırsey.bu yuzdenın yuzde 17 sı belkı arac kullanmayı bılmeyen ınsanlar yuzde 10 da genc aracı hor kullanan hız,makas,el frenı,kalkış yapmayı seven ınsanlardır.kalan yuzde ıse sakin kullanıcılardır.bende 307 kullanıcısıyım bozuk yollarda tıkırtı duymadım degıl elbette duyarım.arka yaylar cok sert ama hızlı gırdıgım vırajlarda guven verıyor.ben 307 de arıza olarak tek dıreksıyon pompasının ugultusunun sesı ıle rahatsız oldum onuda kendı yontemımle çözdum.aracı cok hor kullanırım ozellıkle kalkıslarda 1.vıteste devır saatını sonunu görürüm..yol daraldıgında kaldırıma cıkarım böle huylarımda vardır.anlıcagnız hor kullanırım ama bana göre abartılıcak sorun yasamadım.cevızogluna gelınce ust sınıf arac alacagna ya arabayı kullanmayı ogrensın yada şöför kullansın varsada şöförü degıstırsın..yada en basıtınden kuş serısı arclara bınsın..klıması bozulmaz cunku yok.dıskler otmez.falan fılan..yıne belıteyım cok üretılen çok kullanılan araclarda ıllakı problemler yasanır.




  • arkadaşlar arabamı bu yakınlarda değiştirecem bu yüzden almak istediğim araçları ve bunların kronik sorunlar varmıdır diye bir araştırma yapmak istedim netten ama bunları okuyunca tüylerim diken diken oldu zira ilk tercihlerim arasında 307 ve megane 2 vardı ikisinide araştırınca inanın arıza yönünden birbirlerinden arta kalan yanlarının olmadığını öğrendim şu an için sahip olduğum araç meğerse ne sorunsuzmuş diye düşünmeye başladım zira 5 seneden beri bakım masrafından başka extra masraf çıkarmadı halada taş gibi sadece 4lastik değiştirdim ayrıca 307 nin dizelimi benzinlisimi daha kullanışlı manuel mi otomatikmi bilgi verecek arkadaşlar varsa teşekkür ederim .....

    _____________________________
  • Konuyu hortlatmak gibi olmasın ama ben yorum yazan kimsenin başlığı doğru
    anlamadığını düşünüyorum...
    Yahu verilmek istenen mesaj peugeot'nun ne kadar dandik olduğu filan değildir...
    Adamın demek istediği Peugeot Türkiye'nin müşteri hizmetlerinin kötü
    olduğu, malının arkasında durmadığıdır. Burada anlatılmak istenen Peugeot marka arabaların
    kalitesizliği değil, müşteri mağduriyetinin giderilmesindeki acizliktir...
    Bence herkesin peugeotları bu başlık altında övmesi de saçmalık, ve fanatizmin göstergesi adeta...
    Ben de zamanında peugeot 406 kullandım, memnun da kaldım, arıza da yaptı her 2. el araç
    gibi, ama genel anlamda mennundum. Fakat o başka bir durum, burda söylenmesi gereken:
    "Çok şanssız adammış. Adamı bu kadar uğraştıran Peugeot'yu kınıyorum. Çok geçmiş olsun."
  • bende 207 var. sorunsuz kullanıyorum. kullanacaklara tavsiye ederim.
    genel olarak pejo fiyat/kalite oranı en iyi olan firma diyebilirim turkiyede. servis ve
    yedek parca olayında da sıkıntı yok. bunlarda önemli. gönül isterki bir mercedes alıp taş gibi
    binelim. ama bu şartlarda yapacak bu.
    genel müdürlüğün yaptığı ise hulki cevizoğluna tamamen terbiyesizlik. hulki beyi kutluyorum sonuna
    kadar hakkını aramış.
  • Hulki Cevizoğlu başından geçen bir deneyimini sizlerle paylaşmış. Doğru-Yanlış fanatizme gerek yok. Peugeot iyidir-kötüdür dememizle cebimize para girmiyor. Ben de başımdan geçeni yalansız-dolansız anlatayım. Forumda Peugeot servis arızası başlığı altında aynı konuya da değinmiştim. Konuyu taze tutayım. Faydalanan 1 kişi bile olsa umarım faydalı olurum.

    PEUGEOT SERVİS ARIZASI
    Arkadaşlar başımdan yakın zamanda geçen deneyimi sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazıyı Peugeot Genel Merkeze’de yazdım.
    ….. plakalı 2005 model Peugeot 307 XT 1.6 HDİ 2006 yılında 17.000 Km.’de yakın arkadaşımdan, temiz kullandığı için ve Peugeot’un bende uyandırdığı imajından dolayı diğer markalar arasında gidip gelmeme rağmen satın aldım. Aracımı 2006-2007 yılından beri servis olarak düzenli bir şekilde Adana’da Dörtler’e, Afy….. geldiğimden beri ise ……… götürmekteyim. Tatil sırasında arızalanan aracım için dahi (Antalya Haşim Balaban) yetkili servis kullanmaya özen gösterdim.
    2006 yılından itibaren araçta normal yıllık bakımları haricinde (şu an aracım 50.000 Km.’de) BSİ kutusu(600 TL, İşçilik hariç 25 Temmuz 2007), Debriyaj kiti,Ön fren balatası(450 TL. İşçilik hariç 23 Nisan 2008), Fan Motoru(222 TL. İşçilik hariç 25 Temmuz 2009), Triger kiti,Su devir daim,Alternatör Kayışı(350 TL. İşçilik hariç 12 Nisan 2011) ve ilave olarak 1.000 TL.’nin üzerinde olan ve yaptırmadığım Volan problemim var.(Bu problem için Peugeot Genel Merkezi ile görüştüm gittiği yere kadar, yaptırmayın dediler belgem yok) 12 Nisan 2011 yıllık bakımları esnasında ödediğim ücret 581,48 TL.
    12 Nisan 2011 yılında yıllık bakımım esnasında arka park sensörümün çalışmadığını belirterek bakmalarını rica ettim. Servis elemanı vites kolunu geri vitese çektiğinde dıd…şeklinde park sensörünün devreye girdiğini gösteren sesi duydu ve park sensörünün çalıştığını söyledi. Bende sesin geldiğini fakat sistemin uyarı yapmadığını ifade ettim. Ayrıntılı bakmalarını istedim. (Sensör bozulduğunu bilmediğim durumda geri geri giderken az kalsın çarpacaktım ben de bu vesile ile öğrendim sensörün çalışmadığını) Sonunda ikna oldular sensörün bozuk olduğuna. Bana arka park sönsürünü sağlayan kutunun içine (bu kutu bağaj içinde ve her yeri kapalı) su girdiğinden dolayı bozulduğunu söylediler. Bende kutucuğu görmek isteyince gösterdiler. Yenisinin fiyatının 400 TL. gibi bir fiyat olduğunu öğrenince(Park sensörleri piyasa fiyatı tabii ki orijinal Peugeot değil 40 TL’den başlıyor) “kalsın daha sonra taktırırım piyasada bulunan diğer markalardan, elzem bir parça değil nasılsa, arkaya kendim bakarım, o parayı vermem” diye düşündüm. (Mekanik bir parça olsa 1 dakika düşünmem değiştiririm)
    Bana tamir ettirebileceklerini söylediler. Bende ne kadara mal olacağını ve tamir sonrası çalışıp çalışmayacağını sorduğumda problemin kutucukta olduğu, tamir olması durumunda park sensörünün görevini yapacağını söylediler. (Servis müdürü ve elektrikçi) Bana bilgi vereceklerini yapılıp yapılamayacağını bildireceklerini söylediler. Parçayı bırakarak yıllık bakımlarımı da yaptırarak servisten ayrıldım.
    Zaman zaman Peugeot’u arayarak parçanın tamir olup olamayacağını sordum. Sürekli aradığımda hep aynı cevapla parçanın tamirde olduğu bana daha sonra bilgi verileceği söylendi. 19 Mayıs günü aradığımda parçanın geldiği ve tamir edildiği söylendi. Servise gittiğimde parçayı taktılar fakat sensör çalışmıyordu. Sensörün sağ arka tarafında da problem olduğu bu parçanın 187 TL. fiyatı olduğu söylendi. Ben de bu fiyata taktırmamım mümkün olmadığını, neden problemin sadece kutuyu tamir ederek giderileceğini söylediklerini ekstra olan bu maliyeti karşılamıyacağımı ifade ettim. Benden kutunun tamir ücreti olan 140 TL.(kargo ücreti işçilik) talep ettiler. Servis müdürü Sonuçta sensörün çalıştığına dair sesin geldiğini ifade etti. Ben de zaten tamire gitmeden önce bu sesin olduğunu ifade ettim.(Son noktada bu ücret 80 TL.’ye indi) Ben de daha önce böyle konuşulmadığını, sorunumun giderilmediğini ve ücreti ödemeyeceğimi ifade ettim.
    Bu arada sensörle ilgilenirken aktif olan uzaktan kumandayla çalışan, (klavuzda belirtilen) A düğmesine bir uzun basışla açık olan camlarında kapanmasını sağlayan sistemin çalışmadığını fark ettim. Bu durumun düzelmesi için (servis müdürü dahil) bir saatin üzerinde uğraşıldı. Fakat geldiğinde bozuk olduğu veya akünün zayıf olduğundan dolayı ön camlara akımın gitmediğini söylediler. Fakat seyyar aküyü taktıklarında da sonuç vermedi.
    Servis müdürü beyefendiye bu ücreti ödeyemeyeceğimi , sorunumun giderilmediğini ifade ettim. Servis müdürü bana bağırarak bir daha servislerine gelmememi, arabaya fazla para vermeyeceksem Tofaş, Şahin almam gerektiği , bir an önce arabamı satmam gerektiği, servislerine geldiğim takdirde hizmet verilmeyeceğini diğer çalışanların önünde ifade ederek beni servisten kovdu. Ben hiçbir şekilde tepki vermeyerek (tepki versem durum başka yönlere kayacaktı) sadece benimde kendi servislerini zaten kullanmayacağımı iade ettim.
    Çıkışta bir sinirle Afy…… Renault yetkili servisi …….servis müdürü …. bey’in yanına gittim. Bozulan sistemimden ve durumu anlattım. Hemen bir arkadaşı yanına çağırdı. Ve Peugeot Afy…. Yetkili Servisi ….. Servis Müdürü dahil yapamadığı arızayı camları açmaya yarayan butonları bir uzun basışla yukarıya doğru itmesiyle sistem çalışmaya başladı.(Bu özellik bütün Renault vb. gruplarında aynıymış ayrıca daha sonradan okudum Peugeot forum sitelerinde arızanın bu şekilde giderileceği yazılı)
    Sevgili Peugeot bu yazıyı tüm samimiyetimle size yazıyorum. Sizde aynı samimiyetle ve Türk insanına verdiğinizi değeri göstererek cevaplandıracağınıza ve gereğini yapacağınızı umut ediyorum.

    Sonuç koca bir sıfır. Peugeot ve türk insanına verdiği değer. Bu durum Avrupa'da bir insanın başına gelse Peugeot'un tutumu acaba nasıl olurdu?
    Bir daha Peugeot mu? TV'de, Gazetede, Yolda nerde bir peugeot görsem ne yaptığımı siz iyi biliyorsunuz. Teşekkürler Peugeot.....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sahap08

    Hulki Cevizoğlu başından geçen bir deneyimini sizlerle paylaşmış. Doğru-Yanlış fanatizme gerek yok. Peugeot iyidir-kötüdür dememizle cebimize para girmiyor. Ben de başımdan geçeni yalansız-dolansız anlatayım. Forumda Peugeot servis arızası başlığı altında aynı konuya da değinmiştim. Konuyu taze tutayım. Faydalanan 1 kişi bile olsa umarım faydalı olurum.

    PEUGEOT SERVİS ARIZASI
    Arkadaşlar başımdan yakın zamanda geçen deneyimi sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazıyı Peugeot Genel Merkeze’de yazdım.
    ….. plakalı 2005 model Peugeot 307 XT 1.6 HDİ 2006 yılında 17.000 Km.’de yakın arkadaşımdan, temiz kullandığı için ve Peugeot’un bende uyandırdığı imajından dolayı diğer markalar arasında gidip gelmeme rağmen satın aldım. Aracımı 2006-2007 yılından beri servis olarak düzenli bir şekilde Adana’da Dörtler’e, Afy….. geldiğimden beri ise ……… götürmekteyim. Tatil sırasında arızalanan aracım için dahi (Antalya Haşim Balaban) yetkili servis kullanmaya özen gösterdim.
    2006 yılından itibaren araçta normal yıllık bakımları haricinde (şu an aracım 50.000 Km.’de) BSİ kutusu(600 TL, İşçilik hariç 25 Temmuz 2007), Debriyaj kiti,Ön fren balatası(450 TL. İşçilik hariç 23 Nisan 2008), Fan Motoru(222 TL. İşçilik hariç 25 Temmuz 2009), Triger kiti,Su devir daim,Alternatör Kayışı(350 TL. İşçilik hariç 12 Nisan 2011) ve ilave olarak 1.000 TL.’nin üzerinde olan ve yaptırmadığım Volan problemim var.(Bu problem için Peugeot Genel Merkezi ile görüştüm gittiği yere kadar, yaptırmayın dediler belgem yok) 12 Nisan 2011 yıllık bakımları esnasında ödediğim ücret 581,48 TL.
    12 Nisan 2011 yılında yıllık bakımım esnasında arka park sensörümün çalışmadığını belirterek bakmalarını rica ettim. Servis elemanı vites kolunu geri vitese çektiğinde dıd…şeklinde park sensörünün devreye girdiğini gösteren sesi duydu ve park sensörünün çalıştığını söyledi. Bende sesin geldiğini fakat sistemin uyarı yapmadığını ifade ettim. Ayrıntılı bakmalarını istedim. (Sensör bozulduğunu bilmediğim durumda geri geri giderken az kalsın çarpacaktım ben de bu vesile ile öğrendim sensörün çalışmadığını) Sonunda ikna oldular sensörün bozuk olduğuna. Bana arka park sönsürünü sağlayan kutunun içine (bu kutu bağaj içinde ve her yeri kapalı) su girdiğinden dolayı bozulduğunu söylediler. Bende kutucuğu görmek isteyince gösterdiler. Yenisinin fiyatının 400 TL. gibi bir fiyat olduğunu öğrenince(Park sensörleri piyasa fiyatı tabii ki orijinal Peugeot değil 40 TL’den başlıyor) “kalsın daha sonra taktırırım piyasada bulunan diğer markalardan, elzem bir parça değil nasılsa, arkaya kendim bakarım, o parayı vermem” diye düşündüm. (Mekanik bir parça olsa 1 dakika düşünmem değiştiririm)
    Bana tamir ettirebileceklerini söylediler. Bende ne kadara mal olacağını ve tamir sonrası çalışıp çalışmayacağını sorduğumda problemin kutucukta olduğu, tamir olması durumunda park sensörünün görevini yapacağını söylediler. (Servis müdürü ve elektrikçi) Bana bilgi vereceklerini yapılıp yapılamayacağını bildireceklerini söylediler. Parçayı bırakarak yıllık bakımlarımı da yaptırarak servisten ayrıldım.
    Zaman zaman Peugeot’u arayarak parçanın tamir olup olamayacağını sordum. Sürekli aradığımda hep aynı cevapla parçanın tamirde olduğu bana daha sonra bilgi verileceği söylendi. 19 Mayıs günü aradığımda parçanın geldiği ve tamir edildiği söylendi. Servise gittiğimde parçayı taktılar fakat sensör çalışmıyordu. Sensörün sağ arka tarafında da problem olduğu bu parçanın 187 TL. fiyatı olduğu söylendi. Ben de bu fiyata taktırmamım mümkün olmadığını, neden problemin sadece kutuyu tamir ederek giderileceğini söylediklerini ekstra olan bu maliyeti karşılamıyacağımı ifade ettim. Benden kutunun tamir ücreti olan 140 TL.(kargo ücreti işçilik) talep ettiler. Servis müdürü Sonuçta sensörün çalıştığına dair sesin geldiğini ifade etti. Ben de zaten tamire gitmeden önce bu sesin olduğunu ifade ettim.(Son noktada bu ücret 80 TL.’ye indi) Ben de daha önce böyle konuşulmadığını, sorunumun giderilmediğini ve ücreti ödemeyeceğimi ifade ettim.
    Bu arada sensörle ilgilenirken aktif olan uzaktan kumandayla çalışan, (klavuzda belirtilen) A düğmesine bir uzun basışla açık olan camlarında kapanmasını sağlayan sistemin çalışmadığını fark ettim. Bu durumun düzelmesi için (servis müdürü dahil) bir saatin üzerinde uğraşıldı. Fakat geldiğinde bozuk olduğu veya akünün zayıf olduğundan dolayı ön camlara akımın gitmediğini söylediler. Fakat seyyar aküyü taktıklarında da sonuç vermedi.
    Servis müdürü beyefendiye bu ücreti ödeyemeyeceğimi , sorunumun giderilmediğini ifade ettim. Servis müdürü bana bağırarak bir daha servislerine gelmememi, arabaya fazla para vermeyeceksem Tofaş, Şahin almam gerektiği , bir an önce arabamı satmam gerektiği, servislerine geldiğim takdirde hizmet verilmeyeceğini diğer çalışanların önünde ifade ederek beni servisten kovdu. Ben hiçbir şekilde tepki vermeyerek (tepki versem durum başka yönlere kayacaktı) sadece benimde kendi servislerini zaten kullanmayacağımı iade ettim.
    Çıkışta bir sinirle Afy…… Renault yetkili servisi …….servis müdürü …. bey’in yanına gittim. Bozulan sistemimden ve durumu anlattım. Hemen bir arkadaşı yanına çağırdı. Ve Peugeot Afy…. Yetkili Servisi ….. Servis Müdürü dahil yapamadığı arızayı camları açmaya yarayan butonları bir uzun basışla yukarıya doğru itmesiyle sistem çalışmaya başladı.(Bu özellik bütün Renault vb. gruplarında aynıymış ayrıca daha sonradan okudum Peugeot forum sitelerinde arızanın bu şekilde giderileceği yazılı)
    Sevgili Peugeot bu yazıyı tüm samimiyetimle size yazıyorum. Sizde aynı samimiyetle ve Türk insanına verdiğinizi değeri göstererek cevaplandıracağınıza ve gereğini yapacağınızı umut ediyorum.

    Sonuç koca bir sıfır. Peugeot ve türk insanına verdiği değer. Bu durum Avrupa'da bir insanın başına gelse Peugeot'un tutumu acaba nasıl olurdu?
    Bir daha Peugeot mu? TV'de, Gazetede, Yolda nerde bir peugeot görsem ne yaptığımı siz iyi biliyorsunuz. Teşekkürler Peugeot.....



    Sahap bey çok geçmiş olsun...
    Bu tür olayların anlatılması, markaların kalitesine zarar vermekten öte müşteriye verilen
    değerin belirlenmesi ve alışverişlerde akılda tutulması açısından çok değerlidir...
    Paylaşım için teşekkürler...




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.