Aykut Kocaman'dan beri yavaş ve defansif futboldan muzdarip olan, bir türlü hız yapamadığı için sürekli olarak yarış dışında kalan ve taraftarı tatmin edecek yeterli baskıyı oluşturamayan takıma kalenin önüne "otobüs çekmesiyle" meşhur olan, defansif ve sıkıcı futbolun yeryüzündeki peygamberi Mourinho'yu getirmek resmen bir akıl tutulmasıdır.

Hoca seçimi yanlıştı, hoca yanlış olunca onun seçtiği oyuncular da yanlış oldu. Uçurtma bekler, süratli kanat oyuncuları, bitirici golcü transferleriyle hücumcu bir hoca kombinasyonu yapılmalıydı.

Sürekli aynı tip hocalar, aynı tip oyuncularla köy takımı gibi futbol oynatılıyor. Heyecan, baskı, pres istiyor taraftar. Mıymıy futboldan bıktı herkes.

FENERBAHÇENİN BAŞINA EN SON NE ZAMAN HÜCUMCU HOCA VE YILDIZ GOLCÜLER GELDİ?

BUNU BİRAZ DÜŞÜNÜN.

Bugün Taksim'e İsrail'in yaptığı katliamı protesto etmek için yürüyenleri AKP engelledi.

Polis kitlenin önünü kesti.

"Kahrolsun İsrail" sloganları atıldı.

Kaynak:

diken - yaramazlara biraz batar!

Filistin için Taksim'e yürümek isteyen CHP'lileri polis Tünel'de durdurdu - Diken

https://www.diken.com.tr/filistin-icin-taksime-yurumek-isteyen-chplileri-polis-tunelde-durdurdu

Şimdi bugüne kadar size öğretilen, politik sebeplerle duyduğunuz bir çok veciz sözü arkanızda bırakın.

Beraber zihin fırtınası yapmamız gerekiyor, çünkü cumhuriyetin kuruluşunda verilmiş bir kararı eleştirel bir akılla ele alacağız.

Cumhuriyet bir "üst kimlik" olarak "Türk kimliğini" benimsedi. Bu teze göre:

"Bu topraklarda başka millet yoktur, burada yaşayan halka da topluca Türk milleti denir. Onun da tarihi Orta Asya'ya dayanır." dendi. Ancak görüyoruz ki şu anda devlet Kürtleri resmen tanıdı. Bu topraklarda başka millet yoktur tezi çöpe gitmiş görünüyor. Çünkü Orta Asya'dan gelmediği belli olan birden fazla millet var.

Şimdi özellikle milliyetçi arkadaşlarımda bir kafa karışıklığı görüyorum. Biz bir üst kimlik belirledik, peki bunun tanımı aşağıdakilerden hangisi:

A) Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türktür.

B) "Türk" Orta Asya'dan gelen millete verilen addır.

Eğer A şıkkı doğruysa, vatandaş olan mülteciler dahil herkesi Türk kabul etmek zorundasın ki bu adamlar Türkçe bile bilmiyorlar. Bir üst kimlik tanımı olarak bir coğrafyada yaşayan insanlarla ilgili bir tanım yaptığın için bu gayet mantıklı, ama burada Türk dediğin zaman baltayı taşa vuruyorsun. Mesela Urfa'daki Kürt de Türk olursa, onun Suriye'deki Kürt akrabalarını da senin "soydaşın" olarak kabul etmen gerekmez mi? Başka türlü adlandırsan kurtarabilirdin.

Eğer B şıkkı doğruysa da Orta Asya'dan gelmediği belli olan insanlara ne diyeceksin? Bu iki şık aynı anda doğru olamaz arkadaşlar. Yani biz bir yandan millete "Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türktür." deyip, bir yandan da "Çin'deki Uygur soydaşlarımız" diyemeyiz. Burada bir çelişki var ve bu bütün milletin ulus hâline gelmesini fena hâlde engelliyor.

Buna çözüm olarak kimileri "Anatolian" üst kimliği altında herkesin kendi tarihinin ve kökünün tanındığı çok milletli tek uluslu bir reçete sunuyor. Bana bu ne yalan söyleyeyim son dönemde mantıklı gelmiyor değil. Anladığım kadarıyla iktidar da buna çözüm olarak "İslamcılık" arayışında. Ama ben bunun ilerici bir çözüm olmadığını düşünüyorum. Coğrafî bir adlandırmayla çok güzel sıyrılabiliriz, neden islamcılık yoluna girelim? Bunun yanında birçok kişi yaşadığı çelişkiden haberdar bile değil. Ben eminim üzerine düşününce sizin de kafanız karışacak hakikaten. Siz ne diyorsunuz, etraflıca düşünerek yazacağınız fikirleri merak ediyorum.

Ne kadar ucuz ve basit bir şey için oy vermemişsiniz, bu fotoğrafı görünce anlamıyor musunuz? Kılıçdaroğlu garibanı sadece Selahattin Demirtaş serbest kalsın demişti. 9 yıldır içeride zaten, dediğinde yanlış bir şey yoktu.

Siyaseti öğrenmeniz lazım. Siyasette böyle şeyler yoktur. AKP tarafı siyaseti biliyor, duruma göre pozisyon değiştiriyor.

Siz bu sabit fikirlilikle hiçbir seçimi kazanamazsınız.

.

Arkadaşlar ya, telefonum Xiaomi'ydi ve artık batarya gidici. Yeni telefon alacağım.

Herkes çektiğim fotoğrafların kalitesiz olduğunu, artık iphone almam gerektiğini söylüyor. Kafamı kurcalıyor bu, ama ben bir telefona o kadar parayı vermek istemiyorum bir yandan.

Bütçem 30-40 bin. Ne almalıyım?

...

.

%25 zam sınırı garabetine girmiyorum, kimse uymadı ona zaten.

Yalnız %65-80 arası açıklanan enflasyon oranına da uymadı ev sahipleri, dahası 2 sene önce hissettiğimiz enflasyon olan %100'e de uymadılar. Her sene ikişer defa %100, bazen tek seferde %300 zam yapan ev sahipleri oldu.

Bu ev sahipleri enflasyonu da, TÜFE'yi de, %25 zam sınırını da hiçe saydı.

Bugünkü piyasanın bu kadar yüksek olmasında da pay sahibi oldular. Komisyoncular ve emlakçılar ceplerini haybeye doldurdu.

Şimdi %25 zam sınırı kalkınca, yeniden TÜFE oranında zamlar gelecek. Bu oran %60-64 bandında bu yıl için. Ama zaten iki üç kez %100-%200 zamlarla cebini doldurarak yasa çiğnemeye alışanlar şimdi bu %64'e de uyacak mı muamma.

%25 Kira zam sınırı kaldırıldı. Sınır yeniden TÜFE yapıldı.

Ocak ayı için yıllık TÜFE %64'tü. Yani Ocak ayında kira zammı yapacak bir ev sahibi %64'ü geçemeyecek.