Unreal Engine ilk kez 1998 yılında Epic Games tarafından geliştirilmesinden sonra FPS oyunlarının sayısının ne kadar da arttığı bir gerçektir. Çok az C+ deneyimi olanlar bile bu oyun motoru sayesinde oyunlar yapmaya başladılar. Unity de oyuna dahil oldu ve 2014 yılında oyun motorunu geliştiricilerinin hizmetine sundu.

Oyun sektörüne sayısız oyun kazandıran bu iki oyun motoru sadece oyun tasarlamakta mı kullanılabilir?

Unreal Engine’ e göre hayır. Etkileşimli 3D uygulamalarının profesyonel iş dünyasında baş döndürücü hızla ilerliyor olması Epic Games’i böyle yeni bir projeye itti.

Oyunlarla başlayan Unreal Engine motorunun kullanımının şimdi de tıp eğitiminden filmlere kadar her sektörü etkileyen ürün tasarımı ve mimarisi konusunda kullanımında yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Eğitimcilere yönelik  portal hazırlayan Epic Games öğrencileri için uygulama hazırlamak isteyen eğitimcilere 6 yol öneriyor.

Kendinize İnanın
Etkileşimli 3D sadece teknik amaçlı profesyoneller için değildir. Tüm öğretmenler önceden hazırlanmış ders planları ve eğitmen kılavuzları ile tarih, sanat, dil, matematik, teknoloji dahil tüm derslerde 3D içerik oluşturabilirler.

Onlara İmkan Verin
Öğretmeyi 3D olarak deneyin ve onlara açık uçlu problemler sunarak hayallerinin ötesinden çözümler üretmesine imkan tanıyın.

Onları Oyunla Başbaşa Bırakın
Öğrenciler zaten FPS dünyasına oyunlara hakimler. Onların oyun dünyasındaki tasarımlarını yaratıcı düşünceleriyle birleştirmesine izin verin.

Dokunmalarını Sağlayın
Öğrenciler etkileşim içine girdikleri dokundukları herşeyi daha çabuk kabullenir ve öğrenirler. Bu teknolojiyi kullanarak neler sunabileceklerine şaşıracaksınız.

İş Yaptırın
Gerçek dünyadaki bir işi yapmaları için öğrencilere fırsat verin. Hem eğlensinler hem de iş dünyasında üretsinler.

Kariyer Fırsatı Sunun
Öğrencilere pazarlama, sunma becerileri kazandırarak, geleneksel ve akademik derecede sertifikasyon sağlayın.

Oyun motorlarının etkileşimli içerik üretmede profesyonel kullanımı için eğitim sistemimizin içerisine entegre edilmesi gerekmektedir. Böylelikle profesyonel iş dünyasında interaktif 3D üretme becerisine sahip bireylerin yetişmesi sağlanmış olacaktır.

Resim Galerisi

Galeri12 Görsel

2021 yılı itibariyle tüm dünyada yaklaşık 2 milyar öğrenci olduğu tahmin ediliyor. Dünya nüfusunun dörtte birine denk gelen bu kitlenin pandemiden en çok etkilenen kitle olduğunu söylemek sanırız yanlış olmaz.

Aynı zamanda da Z kuşağı olan bu kitle belki de yapıları gereği reddettikleri okul ortamından çıkarak, daha da bireysel ve özgürlükçü olan uzaktan eğitim ile tanıştılar.



Her ne kadar devletler uzaktan eğitime geçişte büyük zorluklar yaşadıysa da Z kuşağı öğrencileri için bu duruma alışmak hiçte zor olmadı. Zaten ellerinden düşürmedikleri dijital dünyada eğitim öğretim işlerini de halletmiş oldular.



Peki bundan sonra ne olacak? Pandemi bittiğinde geleneksel okul tabanlı eğitim sistemine geri mi döneceğiz?

Eğitim uzmanları ve fütüristiklerin bu konuda çeşitli öngörüleri var. Fiziksel okul yapılanmasının önce hibrit bir yapıda yüzyüze ve uzaktan eğitim birlikte bir modele dönüşmesinin, sonra da uzaktan (bireysel) eğitimin yerleşik hale gelmesi ağırlıkta.

OECD’nin raporuna göre okullar yapı olarak kalacak ancak duvarların dışına çıkarak, çevresi ile bütünleşecek bir yapıda sivil toplumun bir parçası haline gelecek. Rapora göre eğitim her zaman ve her yerde ulaşılabilir hale gelecek, resmi olan ve olmayan sistemler birbirinin içine girecek, öğrenme hiç bitmeyen bir yapıya bürünecek.

İnternetin her yerde olduğunu, yapay zekanın her geçen gün hayatımıza daha da fazla girdiğini, artırılmış gerçeklik teknolojilerini düşündüğümüzde sanırız dünya eğitim sisteminde köklü bir değişikliğe hazır.

Resim Galerisi

Galeri7 Görsel