Renault'dan ÖTV muafiyetine giren modeller hakkında açıklama

Kötüye kullanım yok mu ?? Fazla iyi niyetli düşünüyorsunuz bence . Zamanında engelli aracı olarak Mercedes s serisi bile alanı bilirim ben . Hemde aynı aracı ÖTV li alabilecek gücü varken . Bu iş tamamen ticarete dönmüştü . Engelliden çok yakını kullaniyordu araçları .

Kötüye kullanım falan yok o iş hikaye, Tertibatlı aracı sadece kendi sürücüsü kullanabilir.

%90 Raporlu aracı Ruhsatta yazan kişi kullanabilir.

Efendim yok komşusuna aracını kiralıyormuş, yok komşusu parayı verip engelli kişi üzerine alıyormuş yok abi öyle bir şey hangi aptal parayı verip engellinin üzerine aracı alır ? o engelli o aracı geri verir mi ?

Sadece engelliler günah keçisi seçildi o kadar başka bir sebebi yok. Kötü giden ekonomiye bir günah keçisi lazımdı gündemi böyle değiştirdiler.

Şimdiye kadar 1.591 bin tl idi engeli araç limiti öyle BMW,Mercedres,Audi vs yok alınamaz bile tamamen şehir efsanesi

Sanırım yazılanları anlamakta güçlük çekiyorsunuz.

Engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun araç tertibatları genellikle sıradan araçlarda bulunmaz ve bu tür özellikler sonradan eklenemez. Ayrıca, bu tür eklemeler yapıldığında araç garanti kapsamından çıkar. Kör Nokta Uyarı Sistemi gibi hayati önem taşıyan güvenlik özellikleri buna iyi bir örnektir. Sağlık komisyonu bu özellikleri zorunlu kıldığı durumlarda Engelli birey araçlarında bu özellik yok ise trafiğe dahi çıkamaz ehliyetsizmiş gibi işlem görür. Ancak, bu özellikler sadece mevcut araçların en üst paketlerinde bulunur ve bu da araç fiyatını ciddi ölçüde artırır. Örneğin, Hyundai Tucson'un temel modeli yaklaşık 1.850.000 TL iken, Kör Nokta Uyarı Sistemi içeren üst paketi 2.470.000 TL’ye kadar çıkar. Yani, engelli bireyler için bu sistemlerin bulunduğu araçları almak daha da zorlaşır.

Engelli bireyleri aşağılamaya çalışmadan önce, bu insanların Devletin bağışlarıyla değil, kendi kazançlarıyla bu araçları aldığını anlamalısınız. Topluma yük olarak gördüğünüz bu bireylerin haklarını savunmak yerine, onları hedef göstermek insanlık dışıdır. Toplumdan tamamen dışlayıp “köpek uyutur gibi” uyutalım mı? Bu ifade, insanlık adına utanç verici bir bakış açısıdır.

Engelli bireylerin yaşadığı zorluklar bununla sınırlı değil. Normal bir birey, basit bir aile hekimine giderek hiçbir muayene olmadan beş dakika içinde sağlık raporu alabilirken; engelli bireyler, aynı hak için aylarca süren zorlu bir süreçle karşı karşıya kalmaktadır. Şehir hastanelerinde her bölüm için 1.250 TL, araştırma hastanelerinde ise 500 TL gibi ücretler ödemek zorunda kalıyorlar. Üstelik, itiraz ettiklerinde iki farklı şehirdeki komisyonlara sevk ediliyor ve yol, yemek, otel gibi tüm masrafları kendileri karşılamak zorunda bırakılıyorlar.

Engelli bireylerin sürücü olmasında yasal bir engel bulunmasa bile, sık sık sürücü belgelerinin komisyonlarca iptal edildiği vakalar yaşanmaktadır. Ehliyeti ve hatta arabası olan bir engelli birey bile, hiçbir mantıklı gerekçe olmadan sürücü belgelerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, engelli bireylerin zaten zorlu olan hayatını daha da çekilmez hale getirmektedir.

Ayrıca, engelli bireyleri "dobloya layık" görmek, bu insanların yaşadığı gerçeklikten bihaber olduğunuzu gösterir. Doblo tarzı araçlar otomatik vites olduğunda ciddi şekilde arıza yapar ve konfor açısından çok yetersizdir. Zaten hareket kabiliyeti kısıtlı olan bu bireyler, bir de sanayi sanayi dolaşıp araçla mı uğraşsınlar?

Sizi vicdan ve empatiye davet ediyorum. Devlete veya topluma olan öfkenizi, engelli bireyler gibi sizinle hiçbir suçu ve ilgisi olmayan gruplara yönlendirmekten vazgeçin. Eleştirilerinizi daha yapıcı bir zeminde dile getirmeyi öğrenmelisiniz.

Son olarak, engelli bireyleri aşağılayıcı veya hedef gösteren ifadeler, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç teşkil etmektedir. TCK 122. Madde’ye göre “Bir kimseyi ırkı, dini, dili, mezhebi, cinsiyeti, engelliliği veya farklı bir nedenle aşağılamak, hakarete uğratmak veya dışlamak” suç olarak tanımlanmış olup, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile sonuçlanabilir. Ayrıca, TCK 216. Madde’ye göre “halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya engellilik nedeniyle alenen aşağılamak” da suçtur ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Lütfen ifadelerinize dikkat edin ve yasalarla belirlenen sınırların dışına çıkmamaya özen gösterin.

Engellilerin ÖTV’siz araç alımlarında hiçbir şekilde suistimal yok. Bu ülkede milyonlarca engelli birey var. Araç satışlarının yüksek olmasının nedeni, bu hakkı kazanan birçok kişinin gerçekten bu araçlara ihtiyaç duymasıdır.

Kötü giden ekonominin faturası engellilere kesilmeye çalışıldı ve engelliler adeta günah keçisi ilan edildi. Peki ya şehit ve gazi ailelerine verilen araçların sayısını biliyor musunuz? Bu araçlar da engellilere satılmış gibi gösteriliyor. Toplumun tepkisini bastırmak için gerçekleri çarpıtıyorlar; başka bir açıklaması yok.

Engellilerin araç alımına ilk limit 7 yıl önce getirildi. Yani 7 koca yıldır bir suistimalden bahsetmek mümkün değil. En son belirlenen limit 1.591.000 TL’ydi ve bu fiyatla doğru düzgün bir araç bulmak bile zor. BMW, Mercedes veya Audi gibi markalar zaten bu limitin dışında. Buna rağmen hâlâ "suistimal" kelimesi ağızlardan düşmüyor.

Engelli bireylerin ehliyet alması bile başlı başına bir mücadele. İşte süreç:

1. Aile Hekimi onayından geçmek gerekiyor.
2. Eğitim ve Araştırma Hastanesi: Çoğu engelli birey, burada daha ehliyet almadan eleniyor. Araç kullanabilecek durumda olanlar bile bu süreçte engelleniyor.
3. İl Sağlık Komisyonu: Bu aşamaya gelebilen engelli bireylerin büyük bir kısmı (%85’i) yine reddediliyor.

Eğer İl Sağlık Komisyonu "sürücü olamaz" ya da uygunsuz bir kod kararı verirse, engelli birey bu karara 30 gün içinde itiraz edebilir. Ancak itiraz süreci inanılmaz zahmetli: Ankara da oturan Engeli bireyler için Kırıkkale>Samsun yada en yakın 2 il e gönderilir.

• İlk olarak, itiraz eden kişi Kırıkkale’ye en az iki kez gitmek zorunda. Eğer Kırıkkale "haklısınız" derse, bu yeterli olmuyor.
• Daha sonra, engelli birey ve ailesi Samsun’a evrak teslimi ve komisyon için gönderiliyor. Samsun da haklı bulursa süreç olumlu sonuçlanıyor. Ancak Kırıkkale ve Samsun farklı kararlar verirse, örneğin biri "sürücü olur" diğeri "sürücü olamaz" derse, birey sürücü olma hakkını tamamen kaybediyor. Ve bu süreç ancak 2 yıl sonra yeniden başlatılabiliyor.

Gördüğünüz gibi, bir engelli bireyin ehliyet alması yıllarca sürebiliyor. Arkadaşlar aynı ilde bile herhangi bir hastanenin bir doktoru, tek bir cümleyle "sürücü olamaz" kararı verebilir ve sürücü olur komisyon kararını yada sürücü belgesini iptal edebilir fakat engelli birey aleyhine çıkmış karara itiraz edebilmek için iki farklı şehirde masraflı ve yorucu bir süreç yaşamak zorunda kalıyor. Yol, yemek, otel masrafları derken harcanan para ve yıllık izinler boşa gidiyor. 4 Kişinin Kırıkkale ve Samsuna yol,yemek,otel masrafı ne kadar tutar ? Ben söyleyim Sadece Otobüs paraları 9 bin tl tutuyor. Otel,Yemek paralarını siz hesaplayın aranızdan kaç kişi aile hekiminden alacağı sağlık raporu için 20-30-40 bin hatta 50 bin gibi ücretler çıkarttı ? Engeliler bu ücretleri ödemek zorunda bırakılıyor daha Hastanelerin alacağı ücretlerden bahsetmedim.

Sağlıklı bireylerin 1-2 dakikalık bir aile hekimi muayenesiyle ehliyet aldığı yerde, engelliler aylarını, bazen yıllarını kaybediyor. Bu kadar zor bir süreçten geçtikten sonra engelli bireylerin ÖTV’siz araç alması neden bu kadar sorun ediliyor?

Ülkeyi batıran şey, alınan yanlış ekonomik kararlar, sığınmacı politikaları ve Somali’nin 6 milyon dolarlık IMF borcunun bile bizim tarafımızdan ödenmesi gibi skandallardır. Ancak kimse bunlara ses çıkarmazken, sessiz ve masum engellilere yüklenmek çok kolay geliyor. Gerçekten güç gösterinizi engelliler üzerinde mi yapıyorsunuz?

Ek olarak %90 altı araç sürebilir engellilerin trafiğe çıkması ya engelleniyor yada zorlaştırılıyor ama %90 üstü engelli üzerine araçları çatır çatır da veriyorlar :)

@Elefue

Hocam mesela il komisyon kararında Kör Nokta sistemi zorunlu olan engelliler var. Bu adamlar kör nokta olmayan aracı alamaz alırsa kullanamaz. Sıfır alacakları araçlara sonradan kör nokta sistemi taktıramaz. Sıfır araçlara taktırırlarsa araç garanti dışı kalıyor. Kör nokta sistemi ise araçların genelde üst paketlerinde oluyor.

Nasıl suistimal yok. Çevremde engelli indirimi ile araba alan 2 kişi biliyorum. Nineleri üzerinden aldılar. Nineleri bırakın binmeyi, arabaları belki görmediler bile. Buna benzer çok örnek var. Adam İstanbul'da yaşıyor, memleketindeki engelli dedesi, ninesi üzerinden araba alıyor.

Bu açık bir suistimaldir.

%90 üstü olanlar için zaten nineleri binsin diye o araçlar verilmedi hastaneye ve seyehate uygun olsun diye verildi. %90 üstü araç almak zaten zor değil ayrıca Engelli ile aynı şehirde değilse o araç ilk çevirmede yakalanır ve trafikten geçici olarak men edilir. Devlet zaten %90 olanlara bu hakkı tanımış burada ne gibi bir suistimal var ? Hiç bir suistimal yok çünkü sana bu hakkı devlet vermiş.

Sen önce Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ödediği 6 milyon dolar Somaliye ait İMF borcunu sorgula engelinin 3-5 kuruşuna göz dikeceğine :)

%90 ve üzeri engelli adına alınan araçların kullanım kuralları ve ihlallere ilişkin cezalar, Türkiye'deki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Bu kurallara göre:

1. Kural:

%90 ve üzeri engelli birey adına alınan araçlar, yalnızca engelli bireyin taşınması amacıyla kullanılabilir. Bu araçların, engelli birey içinde bulunmaksızın kullanılması yasaktır.

2. Cezai İşlem:

Eğer engelli birey araca binmeden, araç başka kişiler tarafından kullanılırsa, aşağıdaki yaptırımlar uygulanabilir:

• Vergi Avantajının Geri Alınması:
• Aracın ÖTV muafiyetiyle satın alınması nedeniyle sağlanan vergi avantajı (ÖTV ve KDV farkı) geri alınır. Araç sahibine, araç alımındaki indirimli vergi tutarının tamamı ödenmesi için tebliğ edilir. Bu, ciddi bir maddi yükümlülük anlamına gelir.
• Trafik Cezası:
• Polis veya jandarma denetimlerinde, aracın engelli birey taşımadan kullanıldığının tespit edilmesi durumunda, idari para cezası uygulanabilir. Ceza miktarı, Kabahatler Kanunu ve ilgili Trafik Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
• Araç Bağlanabilir:
• Bu tür ihlaller tespit edilirse, araç geçici olarak bağlanabilir. Araç sahibinin, gerekli açıklamaları ve belgeleri sunarak işlemleri tamamlaması gerekebilir.

3. Süreç:

İhlalin tespiti durumunda:

1. İlgili vergi dairesine bildirim yapılır.
2. Araç sahibine tebligat gönderilerek ÖTV avantajı ve uygulanabilecek diğer vergiler istenir.
3. Trafik ekipleri tarafından uygulanan ceza ve yaptırımlar ayrıca işleme alınır.

Engelli araçları sisteme tanımlı olduğu için sık sık çevirmelere özelikle takılırlar yani uygun olmayanların kurtulma imkanı yok. Hem adam ne yapsın %90 engelliyi işe giderken çöp torbası gibi araç içinde mi gezdirsin yada engelli aracı alıp o aracı kullanmasın sadece engelli gezdirmek için kullanıp işe gitmek için de ayrıca araç mı alsın ?

Doblo gibi bir hurdayı neden alsınlar ? Adam babanın parasını yemiyor ki kendi parası ile alıyor.

Devlet aracı bedava verecekse doblo da alırlar. Otomatik vites de en iyi araçlar suv az problem çıkartır. Ayrıca çoğu engelli için doblo uygun değil çünkü Kör Nokta gibi özel tertibatlar doblo da yok.

Adam tertibatı dobloya eklettirirse garanti dışı kalır o yüzden suv almak mantıklıdır.

kıskanmayın oğlum milleti gücünüze bu kadar gitmesin, senden daha aşağılık gördüğün insanlara bunu mu reva görüyorsun ?

Engelliler için özel tertibat kodları var örnek olarak kör nokta sistemi bu tertibat çoğu aracın üst modellerinde olur. Artık doblo da alamıyor engelliler merak etme :)