Şimdi Ara

Rica üzerine magazin, rica ile ün yapmak

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
536
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Acaba bu ünlüler sipariş haberlerlermi ünlü yapılıyor? Gazetelerde çalışan tanıdıklarına rica ederekmi orada burada haber yapılıp adı her yerde geçince ünlü oluyor?

    Bununla ilgili arkadaşımın başıma çok acaip bir olay geldi. Her nasıl olduysa birileri sürekli olarak bunun e-mail adresine basın görevlisi falan sanarak e-mailler gönderiyor. Bugün yine kendisine bir e-mail gelmiş. Görseniz şaşarsınız.



  • Arkadaşa gelen e-maili aynen koyuyorum.


    Kimden: Demirhan HARARLI [dhararli@hurriyet.com.tr]
    Konu: Fw: E-posta gönderiliyor: ETHEMCAMBAY05
    Tarih: Perş 21.05.2009 12:08

    İsmail siteye koyabilirmisin rica haberi..

    dhararlı
    ETHEMCAMBAY05



    Evet e-mail aynen böyle. İçindede haber içeriği olarak konulması için ne var bakın. Aynen alttaki içeriği koymuşlar. Birde kel birine ait yüksek çözünürlüklü 5MB boyutunda bir resim var. İnternetten bulduğum alttaki resmin aynısı arkadaşa gelen e-maile konmuş.:

     Rica üzerine magazin, rica ile ün yapmak



    ÖZGÜN MÜZİK PRENSİNİ BULDU
    Ethem Cambay ustası Zülfü Livaneli’nin de desteğini alarak müzik piyasasına iddialı bir giriş yaptı.

    Zülfü Livaneli: adını Türk müzik tarihine altın harflerle yazdıran, 30 yıl önce bestelediği şarkıları şimdi konserlerinde genç kızlar ve erkekler tarafından hep bir ağızdan söylenen bir usta . Bestelediği hiçbir eser unutulmuyor. Eserleri birçok dile çevrilmiş, birçok ülkede yorumlanmış olan Livaneli şimdi müzik dalında yeni bir ismi destekliyor. Bu isim özgün müzik dalında oldukça iddialı birisi olan Ethem Cambay. Gençliğinde Zülfi Livaneli’nin müziğine aşık olan Cambay ustasından da destek alarak kendi albümünü çıkardı. Ustasının “kan çiçekleri” ve “leylim ley” parçalarını albümüne koyan Cambay bu eserlere kendine has yorumuyla farklı bir hayat verdi.

    — Ethem cambay kimdir , müzik piyasasına nasıl girdi.
    Ethem Cambay gençliğinden beri Zülfü Livaneli'nin müziklerini seven ve O'nun müzikleriyle büyüyen biri. En çok dinlediği isimlerden biridir Zülfü Livaneli. İnsanlığı, duruşu, yaptığı müzik hareketi beni çok etkilemişti. Dolayısıyla o müzik dalgası içerisinde Zülfü Bey'in müziklerini dinlerken bir gün Zülfü Livaneli ile tanışma nasip oldu. Çıplak sesimi dinledi ve onay verdi. Sağ olsun desteğini de alarak albümümüzü çıkardık.

    Zülfü Livaneli'nin sizin albümünüze getirdikleri nelerdir?
    Zülfü Livaneli, bir defa uluslararası kültür adamı. Kitap yazarlığıyla, köşe yazarlığıyla, müzisyenliğiyle, UNESCO kültür elçiliğiyle dünya çapında sevilen, sayılan bir insan. Bu ülkemizin bir evladı. Bu insana hayran olmam ve bana iki eserini hediye etmesi benim için bir referanstır diye düşünüyorum. Herkese eser vermiyor Zülfü ağabey. Çok inanmadığı insanlara vermez. Daha ilk albümümde bana bu ustalığı yaptığı için ayrıca onur duyuyorum.

    Şu sıralar ülkemizde albüm çıkarmak fazlaca riskli, çünkü satış yok. Bu riski nasıl göze aldınız

    Evet haklısınız.Türkiye şartlarına baktığımız zaman albüm satışları yok. Hatta korsanlar bile iş yapamıyor. Çünkü İnternet korsanın bile belini kırdı. Ama ben bu piyasada daha çok yeniyim. Kendimi ifade edebilmem için birkaç albüm yapmam gerekiyordu. Çünkü elinizde yaptığınız reel bir şey yoksa dinleyici tarafından da pek dikkate alınmazsınız. Bu albümü kar amaçlı yapmadım zaten. Tek beklentim dinleyici tarafından şöyle bir kanı oluşması “Ethem Cambay isimli sanatçı başarılı bir albüm çalışması yapmış. Uzun zamandır boş bırakılmış bir kulvarı doldurmaya çalışıyor” bu bana yeter.
    Sanatçılık zordur. Neden bu yolu seçtiniz
    Doğru, uzun ve meşakkatli bir yol seçtim kendime. Bunun farkındayım. Fakat bu sorunuzun cevabını çok sevdiğim bir sözle vermek isterim. “Gül derki yüzüm yüzlerden güzelken , ezip suyumu çıkarırlar bilmem neden. Bülbül de derki ona içinden; yıllarca dert çekmeden var mı bir gün sevinen”. Önümde uzun ve meşakkatli bir yol var gerçekten. Ama sabrımla, azmimle ve çalışmamla bunun üstesinden gelip Türk müzik tarihine adımı yazdıracağıma inanıyorum.


    Ülkemizde müziğin yeri nedir şu an
    Bence ülkemizde her türlü müzik paraya kurban edildi. İnsanların çoğu yapacağı müziğin kalitesinden çok maddi getirisine bakıyorlar. Durum böyle olunca da ister istemez kaliteden ödün veriliyor. Bu özellikle genç jenerasyonda görülüyor. Sakın yanlış anlaşılmasın . Zülfü Livaneli , Sezen Aksu gibi ustaların yanında birçok genç sanatçı kardeşimiz işini layıkıyla yerine getiriyor. Ama onların yanında yukarıda bahsettiğim amaçlı arkadaşlarımız da yok değil

    Keşke yerinde olsaydım dediğiniz biri var mı?
    Zülfü Livaneli. Kesinlikle aklıma başka bir isim gelemez. Bunu tekrar söylüyorum Zülfü Livaneli gibi bir müzik yapmak isterdim. Yaptığı hiçbir beste unutulmuyor. Aradan yıllar geçmesine rağmen yaşlısı, genci her kes bir solukta size eşlik edip sizinle birlikte coşuyor. Bende onun gibi kendi sözlerimi yazıp , onları besteleyip milyonların sevgisini kazanmak isterdim. Kaldı ki bunları yapıp kişiliğinden, düşüncelerinden, duruşundan taviz vermeyen bir isim zülfü Livaneli. Tek idolüm odur. Ama bu ülkeye ikinci bir Livaneli gelmeyeceğini de söylersem abartmış olmam sanırım
    Zaten şuan da sanat yapılmadığı için sanat yok olmaya doğru gidiyor. Şöyle örnek vereyim. Popüler sanatçılar var şuanda televizyonlarda dolaşan. Birkaç isim dışındaki insanların şarkıları bir süre sonra kaybolup gidiyor. Çünkü o eser yakın tarihi kurtarıyor, o anlık, hafızalara belleklere girmiyor. Ama ustaların geçmişte yaptıkları eserler aradan yıllar geçmesine rağmen ilk günkü gibi popüleritesini koruyor ve halk dinliyor. Neden o yıllar öncesine dönüp duruyor dinleyici. Çünkü günümüzde yapılan eserlerin çok büyük bir kısmının kalıcı olma gibi bir iddiası yok. Bu da sanatı baltalıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Batuhan* -- 21 Mayıs 2009; 19:44:27 >




  • Arkadaşa gelen e-mail alttaki gibi ama bu e-mail kime geldi diyeceksiniz değilmi. Ben olayı ancak şimdi çözebildim. Bu e-mail arkadaşıma geliyor. Arkadaşımın adı Hürriyet gazetesindeki bir sinema muhabiri ile aynı. Hürriyet muhabirinin e-mail adresi (idegirmenci@hurriyet.com.tr). Bu eleman ise sanırım bu muhabirin Gmail adresi sanarak daha hızlı olsun diye 5MB dosya bulunan e-maili arkadaşım İsmaile gönderiyor. Hurriyet e-mail yavaş çalışıyor demekki yoksa niye gmail ile göndersin.


    Kimden: Demirhan HARARLI [dhararli@hurriyet.com.tr]
    Konu: Fw: E-posta gönderiliyor: ETHEMCAMBAY05
    Tarih: Perş 21.05.2009 12:08

    İsmail siteye koyabilirmisin rica haberi..

    dhararlı
    ETHEMCAMBAY05


    Hürriyette gerçektende İsmail Değirmenci adlı bir muhabier var :-)
    http://sinema.hurriyet.com.tr/haberler.aspx?newsid=10747308

    Gördüğünüz gibi Hürriyet internet sitesinde yayınlanması için rica üzere gelen bir torpilli haber yanlışlıkla arkadaşın emailine geliyor. Demekki bu alemde işler biraz rica ile dönüyor.




  • vay beeeee
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.