Kıymetli kardeşim , o kadar umursamaz aileler var ki , çoğu durumda kamunun tedbir alması lazım geliyor. Herkesi kendin gibi bilinçli sanma , bana kalsa çocuk sahibi olmak için ehliyet sınavı koyardım . Bunun totaliterlik ile alakası yok emin ol... |
RTÜK'ten Netflix, BluTV ve MUBI'deki iki filme yayın yasağı kararı! (6. sayfa)
-
-
İslam dinini yıpratanlar bizzat şu an memleketin de yönetim kadrolarına yuvalanan dinciler, tarikatçılar ve siyasal islamcılardır. Din kisvesi altında tüm herzeleri yiyip, bu garanti dünyanın bütün nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp veresiye öbür tarafa fakir kitleleri ikna edip kandıran ahlaksızlardır. Cevaplarınızı onlara yönlendirmeniz samimi bir müslüman olarak yerinde olacaktır. Ayrıca, dünyanın herhangi bir yerinde varsa örnek alınacak müslümanlık,paylaşmanız hepimize fayda sağlar. Yoksa gerisi lafı güzaftır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Achilles1973 -- 1 Ağustos 2024; 16:34:0 >
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Ben yerinde olsam bu dijital yayın servislerinin komple çekerim hizmetlerimi Türkiye'den. Ne sabır varmış arkadaş ortadoğu ülkesiyiz resmen.
-
rtük kapatılmalı taliban kafalılardan saçma yasaklar...
-
Daha önce bir başka hadise hakkında yazdığımız aşağıdaki parça, güncel duruma tam uymasa da (yayından kaldırma durumu söz konusu olduğu için) ideal ve sonuç verecek uygulama tarzı hakkında ciddi fikir veriyor:
RTÜK’ÜN BAZI YAYIN PLATFORMLARINA CEZA KESMESİ HAKKINDA DEĞERLENDİRMEMİZ
Rtük’ün Netflix, Dismey, Prime, Mubi gibi yayın platformlarına, ağırlıklı neden olarak eşcinsel ve genelde müstehcen ve aile yapısını bozucu nitelikteki yapımlar nedeniyle üst seviye ceza kesip yayıncıları toplantıya çağırması hakkında bizim aklımızdan geçenleri ve söz konusu ceza uygulamasını nasıl değerlendirdiğimizi aktarmak istedik.
Şimdi bu haberi ve kesilen cezayı okuyunca, Rtük’ün yaptığı bu uygulama ters geldi. Yani kafama yatmadı. Genelde muhafazakar ve dindar kesimler genelde bu tür yapımların verdiği zarar nedeniyle “yasakçı ve ceza kesen” uygulamalara taraftar olurlar. Ancak burada başka hususlar var. Tamam, elbette bu tür yapımların yayınlanmasını uygun görmüyoruz ve zarar verdiğini de kabul ediyoruz.
Ancak Rtük de diyor ki, bu yapımlar aile yapısına zarar veriyor. Biz de soruyoruz? Şimdi sizin maksadınız aile yapısının zarar görmemesi mi? Öyle diyorsunuz? Peki yaptığınız nedir? Bu yapımlar yayınlandıktan çok sonra gelen şikayetler üzerine, rapor hazırlayıp, ona dayanarak ceza kesiyorsunuz. Peki maksadınız olarak düşünmek istediğimiz şey yani “aile yapısının zarar görmesini engellemek”, bu cezayla yerine geliyor mu?! Yayın platformlarına bakıyoruz ki, söz konusu yapımlar hâlen şu anda, yayınlanmaya devam ediyorlar. Hatta sizin ceza kestiğinize ilişkin haberler bu yapımların çok daha fazla kişi tarafından merak edilmesine, seyredilmesine sebep oluyor! Acaba sizin maksadınız gerçekten de “aile yapısının zarar görmesini engellemek” mi? Maksadınız buysa, yaptığınız ceza kesme uygulaması, bu maksada değil, tam tersine hizmet ediyor. Maksadınız devlete para kazandırmak mı yoksa? Eğer öyleyse, bu kesilen cezalarla maksadınıza ulaştığınız söylenilebilir.
Evet, bizde pek çok iş tersinden ve uygunsuz bir biçimde ve kolaya gelen şekilde yapılıyor. Halbuki neden bu adamlar böyle yüksek tutarda ceza ödetiyorsunuz ki? Var mı böyle bir şeye gerek? Siz yayınlanacak içerikleri önceden inceleyip, onaya gönderdiniz ve yayınlanmasına izin vermediniz de, bu yayın platformları bu yöndeki kararınıza ve izin vermemenize rağmen yayınladılar mı da, böyle yüksek cezalar kesiyorsunuz?! Bu platformlar bu işlere yüksek sermaye ortaya koyuyorlar. Yurtdışı ve yurtiçi yapımlar için uygulama tabi ki farklı olacaktır ama kesin olarak söylenebilecek şey sanırım şudur: Bu yayınlar yayınlanmadan önce incelenmeli, tetkik edilmeli ve ancak izin verilirse yayınlanmalı. Yurtiçi yapımlar için daha senaryo aşamasında bu onaya gönderme ve izin verme veya vermeme meselesi halledilirse, hem yapımcıların boş yere bir sürü masraf etmemesi, hem de sonradan yüksek miktarlarda cezalar ödemek durumunda kalmamaları sağlanabilir. Ve yayınlanmadan önce bu uygunsuz yayınların önünün alınması en isabetli uygulama olacaktır. Yine yurt dışı yapımlar için de yayın platformları telif ücretleri ödeyerek, o yapımları yayınlayabiliyorlar. Yayınlamayı düşündükleri yapımları önceden inceleseniz ve yayınlanmalarına ancak siz izin verirseniz başlansa, herhalde bu hem aile yapısının zarar görmemesi hem de yapımcılar açısından daha uygun olacaktır. Ama siz yorulacaksınız bu işte. Bu işin tek eksisi sizin için kolay olmayacak olması.
Böyle işin kolayına kaçmakla olmuyor bu işler. Ceza kesip bırakmışlar. O yapımlar yayınlanmaya devam ediyor. Ne anladık bu işten? Bir de yayıncıları Ankara’ya toplantıya çağırmışlar! İşte bu da işin kolayına kaçmanın bir örneği.
(Diyecekler ki, bakın bir daha bü tür yapımlar yayınlamayın. Emriniz olur! Siz oturun yerinizde yeter ki, onlar emrinizi yerine getirirler.)
Siz onları toplantıya çağırmayacaksınız! Onlara diyeceksiniz ki, yayınlayacağınız tüm yapımları önce ben inceleyeceğim, ben onay ve izin verirsem, yayınlamaya başlayacaksınız.
Başka türlü ey RTÜK, bizim hiçbir işimize yaramazsın!
Ancak kestiğin cezalarla devlete para kazandırırsın o kadar!
-
Bu kurum neden televizyondaki osuruktan aşk dizilerine ve toplum ahlakını, çocukları psikolojik yönden etkileyebilecek gündüz kuşağı vakalıların olduğu programlara bakmıyor da hep böyle kıyıda, köşede milletin para verip aldığı platformları görüyor ? Mesela Dilber çok mu ahlaklıymışta bunlar ahlaksızmış vay be.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gamer4141 -- 2 Ağustos 2024; 00:10:47 >
-
Teşekkür ederiz
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Sarı muhalefet de it peşinde koşmaya devam etsin. Ülkede muhalefet yok ki. Oy versen de yok. Yeminle ilk seçimde % 50 oy alsın sarı muhalefet yine iktidar olamaz. Olmak istemiyor çünkü. Böyle boş beleş işler peşinde koşup parayı ceplemek daha hoş.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
kuzey kore bizden daha özgürdür.
-
Hayır ben şunu anlamıyorum, platformlardaki diğer dizilerde filmlerde de bin türlü çıplaklık şu bu var. Ne alaka 1-2 yapım üzerinden "sadece bunu yasakla" muhabbeti, onu anlamadım.
Olimpiyatlardan da çekilecekmişiz, niye, voleybolcu kızların kolu bacağı mı rahatsız etti? Niye izliyorsun o zaman? Kanalı değiştiremiyor musun? Laflara bak, mantalitelere bak ya.
Zaten bu sağda solda da "nerede edep nerede ahlak" diye yazan karaktersizlerin profillerini arada ifşa ediyorlar, hepsi porno falan takip ediyor, insta'da orada burada rus hatun hesapları, iç çamaşırı bilmemneleri falan şeklinde. Sanki bilmiyoruz, iki yüzlü riyakarlar.
-
Kesinlikle....
-
siz milletin kılık kıyafetine karışırken sorun yoktu değil mi! bunlar iyi günleriniz!
-
Herkes kendinden sorumludur, benim kimin ne giydiğiyle veya giymediğiyle ilgili bir problemim yok.
İyi günlerimizmiş daha ne yapacaksınız? Sen varya hani şu sözlü tacize uğrayan kadınlara o saatte orda ne işi varmış, niye kısa giyinmiş diyen tiplere benziyorsun gelmiş bana burda laf atıyorsun.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Aldatma, hetero dışı cinsellik, o bu şu yassah, çünkü cana kastediyor.
Silah, şiddet, öldürme caiz, çünkü ahlaki.
İlahi!
-
taliban kafası her yerde...
-
taliban kafası her şeyi yontmuş... yasakçı zihniyeti savunuyor...
-
İki filmi de izledim.Çizgi film cinselliğe esprili yaklaşmış.Öyle abartılacak bir şey yok.Gül geç yani.Zaten çocuklar için değil.
Climax te ise cinsellik neredeyse yok.Aslında bu filme yararlı bile denebilir.Çünkü uyuşturucunun kullanan kişiyi nasıl insanlıktan çıkaracağını ve zararlarını anlatıyor.
Paralı platformlara bile karışmaları gerici tayfanın gazını almak için.
-
Hiç haberim yoktu böyle filmler olduğundan.
Şimdi çok merak ettim. İlk fırsatta izleyeceğim neyi yasaklamışlar....
Sorentte morentte bulunur hazaar...
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X