|
Şah İsmailin Azerbaycan Türkçesinde yazılmış fermanı bulundu
-
-
Azerbaycan devleti olan Sefevileri fars devleti olarak gosteriyolar. Şah İsmayıl Azerbaycan türkçesini devlet dili yapan ilk Şahdır -
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı? -
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
mezhep, güç, iktidar -
quote:
Orijinalden alıntı: LE10
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
mezhep, güç, iktidar
Mezhep olabilir ama, bundan daha baskın önemli bir neden var oda iktidar. Osmanlı o zaman dünyadaki tüm türklere hakim olmak istiyordu. Hatta Osmanlı bir ara iran üzerinden orta asyaya gitmeyi bile düşünmüştür. yani en büyük nedenimiz türkleri kim yöneticek mücadelesi olabilir diye düşünüyorum.
-
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
quote:
Orijinalden alıntı: LE10
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
mezhep, güç, iktidar
Mezhep olabilir ama, bundan daha baskın önemli bir neden var oda iktidar. Osmanlı o zaman dünyadaki tüm türklere hakim olmak istiyordu. Hatta Osmanlı bir ara iran üzerinden orta asyaya gitmeyi bile düşünmüştür. yani en büyük nedenimiz türkleri kim yöneticek mücadelesi olabilir diye düşünüyorum.
Keşke biri başarıpta tüm Türkleri bir araya toplayabilseydi.
Şimdi Çin gibi kalabalık bir nüfusumuz olurdu.
-
"Xətay-i-də natiq oldu, Türkistanın piri oldu"
"Iran'ın şahısan, Türkistan xanı!
Mürşid-i kamilsən, cəhanın canı"
Yukarıdaki sözler Ahl-i Haqq adlı el yazmasında Şah İsmail hakkında yazılan sözler. Türkistanın Piri, Türkistan Hanı.
Buda onun "Bağdaş qurup oturdu nigarım" adlı yazdığı şiir. Dikkatli okuyun. Mülki-Əcəm sorar ki, qiyamət xaçan qopar? Yetdükcə tükənür ərəbün kuyi məskəni...Bağdad içində hər necə kim türkmən qopar.
"Bağdaş qurub otursa nigarım, fəğan qopar,
Dursa-otursa, fitneyi-axirzaman qopar.
Şirvan xəlayiqi qamu Təbrizə daşına,
Mülki-Əcəm sorar ki, qiyamət xaçan qopar?
Yetdükcə tükənür ərəbün kuyi, məskəni,
Bağdad içində hər necə kim, türkmən qopar.
Çıxsa saraydən bu cahan varisin dutar,
Bir mürşidi-təriqət, pirü cəvan qopar.
Görmüşdü ta Xətayi əzəldən yəqin muni,
Nuhun əlaməti gəlür, andan tufan qopar."
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shinigamii -- 30 Eylül 2012; 16:35:15 >
-
Birisi anlayacagimiz sekilde sunabilir mi bunlari? -
Şah İsmail Hatayi deyişleri ;
Muhabbet bağında bir gül açıldı,
Bir derdim var bin dermana değişmem,
Yüküm lal-ü gevher mercan saçarım,
Bir derdim var bin dermana değişmem.
Məhəbbət bağında bir gül açıldı,
Bir derdim var min dərmana dəyişməm,
Yüküm lal-ü gevher mərcan saçarım,
Bir derdim var min dərmana dəyişməm.
Gözlerime can göründü,
Şah Xətaî, Şah Xətaî,
Qırxlara meydan göründü,
Şah Xətaî, Şah Xətaî ...
Göydən yerə indi Heydər,
Hü hü deyib olduq Əsgər,
O şah kimdir qulu qəmbər,
Şah Xətaî, Şah Xətaî ...
Önündədir yeddi mələk,
Əlindədir çərxi fələk,,
Minbir adın bilmək gərək,
Şah Xətaî, Şah Xətaî ...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huzur İzlanda -- 29 Temmuz 2013; 1:16:51 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: KayhanKaan
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
quote:
Orijinalden alıntı: LE10
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
mezhep, güç, iktidar
Mezhep olabilir ama, bundan daha baskın önemli bir neden var oda iktidar. Osmanlı o zaman dünyadaki tüm türklere hakim olmak istiyordu. Hatta Osmanlı bir ara iran üzerinden orta asyaya gitmeyi bile düşünmüştür. yani en büyük nedenimiz türkleri kim yöneticek mücadelesi olabilir diye düşünüyorum.
Keşke biri başarıpta tüm Türkleri bir araya toplayabilseydi.
Şimdi Çin gibi kalabalık bir nüfusumuz olurdu.
Osmanlının OrtaAsya'ya ulaşmak için önündeki tek engel İrandı. Hatta oraya ulaşmak için Rusyanın sıcak denizlere inmesini engellemek, İranla savaş sırasında donanmadan yararlanmak ve Orta-Asyadaki Türkler ile bağlatılı olmak için Karadeniz ile Hazar Denizini birleştirme projesi yani Don-Volga Kanal Projesini uygulamaya almış ama başarılı olunamamıştır. Benim düşüncem; Eğer başarılsaydı Osmanlının askeri igücü daha da artacaktı ve Devlet belkide daha uzun yaşacaktı. Aynı dönüm noktası bakımından benzetme olarak Osmanlının Viyanayı alsaydı Avrupada önünde duracak kimsenin olmayışı yapılabilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ThunderVoid -- 30 Temmuz 2013; 9:17:11 >
-
-
Şah İsmail'in ünvanı "Xətai" değil miydi? -
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
eski türklerde cihan hakimiyeti inancı vardı. bu hepsinde vardı. yani kendilerine göre cihan hakimi olmak hepsinin hakkıydı. o yüzden biz soydaş devletler olarak kardeş kardeş yaşayalım demediler. çünkü dediğim gibi ikisinin de cihan hakimi olma iddaası vardı ve bu yüzden diğerini yenmeliydi.. o yüzden hep çekişme hep savaş..
bu arada ben tarihteki türk savaşlarını okurken çok sinirleniyorum. mesela tarihteki en zeki komutanlar arasında kesinlikle ilk 3'e giren Timur Han (benim için diğer ikisi Büyük İskender ve Cengiz Han), çok büyük bir hata yaparak Türk devleti olan Altın Ordu'yu darmaduman etti. Altın Ordu bu sıralarda Moskova Hanlığı ile uğraşıyordu. Altın Ordu devletini Timur yıkınca Moskova Knezliği güçlendi ve o olay bugünkü Rusya'nın ortaya çıkmasına sebep oldu. yani 2 Türk'ün savaşması yüzyıllar süren olaylar dizisini başlattı. Ne yazıktır ki bu hep böyle olmuştur tarihte.. hep kardeş kanı döktü türkler..
-
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
quote:
Orijinalden alıntı: LE10
quote:
Orijinalden alıntı: eypenseypen
Safevi devletini fars olarak gösterebilmek için ya güzel bir uydurucu olmalıyız, yada 10 dereceden miyop olmalıyız. Şuanda safevi devletinin mirası azerbeycandır. Safevilerin anadili gerçek Türkçeye daha yakın bir dildi.
Beni üzen şey neden iki türk imparatorluğu birbiriyle bu kadar savaştı?
mezhep, güç, iktidar
Mezhep olabilir ama, bundan daha baskın önemli bir neden var oda iktidar. Osmanlı o zaman dünyadaki tüm türklere hakim olmak istiyordu. Hatta Osmanlı bir ara iran üzerinden orta asyaya gitmeyi bile düşünmüştür. yani en büyük nedenimiz türkleri kim yöneticek mücadelesi olabilir diye düşünüyorum.
yavas gitsin orta asyaya.osmamli avrupa imparatorlugudur.
1-eskisehir sivrihisar konyada osmanlinin dikili agaci yoktur.eski cami han hamam hepsi selcukludur(eskisehir kursunlu ve aleaddin camii sivrihisar ulucamii selcukludur).ama tekirdagda bosnaya taaa sirbistanin dibine kadar her koy kasaba cami han hamam kopru doludur.anadoluda askeri vergiyi almis yatirimi yeni topraklarina yapmistir.keske doguyu abad etselermis.ozturk olan en azindan rumlarla rus hatunlarla evlenmeyen karamanoglunu yikmasalar yikamasalarmis.
2-beyliklr doneminde her yerde beylik vardi da hakkaride hangi beylik vardi? beylik kuramadigi yerin otesine nasil gitcek utopik olmayalim pls...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 26_bbz_26 -- 11 Ekim 2013; 23:21:52 >
< Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >
-
osmanlı ile safevi devleti birlik olsalar romaya kadar giderlerdi. nedense olmuyor. bugün de olmuyor dünde olmadi. yarında olmayacak
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bir Anadolu Kızılbaşı, Bektaşisi olarak aranızdayım. Şah İsmail Hatayi Türk tarihinin gururudur. Farsçanın popüler edebiyat dili olduğu bir dönemde, Türkçeyi edebiyat dili anlamında güçlenmesi adına katkıda bulunmuş, bugünün tabiri ile Türkçeyi resmi dil yapmış, dışlanmış ve ağır vergilere muhatap olmuş Türkmenleri baştacı yapmış, saza, söze, sanata önem vermiş, büyük hakanımız, mürşidi kamilimizdir.
-
Din (mezhep) ve iktidar nedeniyle. Aslında Türk kimliği bizim onlara atfettiğimiz şekilde onlar için önemli değildi. Bilhassa klasik dönem Osmanlı için Türk terimi genelde aşağılayıcı anlamlar taşırdı ve daha çok Avrupalıların Osmanlılar için başvurduğu bir egzonimdi. Batıda gelişen ve dünyaya yayılan milliyetçi akımlardan sonra Türk terimi Osmanlı'da endonimleşti. Diğer bir deyişle Osmanlı'nın Türkçe konuşan Müslümanları kimlik tanımlama bazında "Türkleştiler". Yalnızca pragmatizm içerisinde Türkik iktidar unvanları ve mitlerine başvurmanın ötesine geçtiler. Osmanlılar haliyle içinde Jön-Türkler hareketi gibi Türk milliyetçisi doğdu. Buna mukabil bu sosyal evrimi henüz yaşamamış bulunan klasik Osmanlılar Safevileri milli kardeşleri gibi görmediler. Mezhep farkından dolayı birbirlerini karşılıklı zındık, münafık, bozguncu, fesat yayan sapkınlar olarak nitelediler. Özellikle de I.Selim'den - Yavuz'dan - beri Osmanlılar tüm İslam alemi üzerinde addettikleri ve evrensellik iddiasındaki teokratik iktidarlarına da Safevileri ciddi bir tehdit olarak algıladılar.
Tıpkı Osmanlılar gibi ortodoks - yani hakiki inanç - saydıkları bir mezhep temelindeki dinsel kimliklerini yani mezhepleri bazındaki Müslümanlıklarını birincil önemde kabul eden Safevilerin de zaten - hem egzonim hem de kısmen endonim şeklinde - Rumî, Rum, Romani, Romalı addettikleri Osmanlı hakkındaki tavrı söylediğimiz gibi aşağı yukarı Osmanlılarınkine paraleldi. Hatta Safevilerde Türk terimi daha çok Cengizid Moğolları anlatırdı. Safevi kaynaklarında Türk terimi ile Cengiz Han ve sülalesinin Türklerden gelen hanlık iktidar geleneğini devralan Moğol-Türk unsurları kastedilir. Bu çerçevede Safeviler için zamanında bölgeye istilaya gelmiş Moğollar ve Hülagu Han "Türktü". Osmanlılar (Rumîler) ise başkaydı ve Safevilerin nezdinde Osmanlılar / Rumîler Allah'ın kendilerini cezalandırmak için vakti zamanında Türkleri yani Cengizid Moğolları üzerine saldığı küffar mezhepsel geleneğin devam ettiricisi sapkınlardı. Osmanlı ise daha da ileri giderek Safevileri ayrı bir devlet veya hükümranlık olarak bile görmezdi. Osmanlı kaynakları Safevileri düpedüz asi, isyancı, çapulcu addediyor.
Tarihsel ana kaynakları incelemenizi tavsiye ederim. Zamanın din/mezhep endeksli hakim anlayışlarını ve meseleyi çok daha iyi anlarsınız. Günümüzde dahi İran-Hamas yakınlığı gibi bazı istisnalar hariç Ortadoğu'daki politikalar ve ittifak yapıları mezheple belirleniyor. Bir tarafta Suudilerin liderliğinde Sünni Körfez Ülkeleri Bloğu, öbür tarafta İran liderliğinde Şii Bloğu var. Aslında İslam tarihindeki - Sünni Osmanlı Şii Safevi bölünmesinin de bir parçası olduğu - mezhepsel bölünmenin yinelenmesinden ibaret. Bu mezhepsel bölünmenin kökleri aslında Ali - Muaviye kavgasının da öncesine gider. Tartışılmaz bir otoriteye sahip Muhammed Peygamber'in vefatıyla beraber kendisinin ruhani-siyasi otorite mirasına kimin hilafet taşıyıcısı olarak sahipleneceği üzerine hemencecik patlak verir. Takip eden tarihsel süreç içerisinde bilhassa belirleyici hadiseler - misal Kerbela Olayı - ve nüfuz kazanan doktrinler - misal 12 İmam öğretileri - temelinde kemikleşir ve kurumsallaşır. Osmanlı Safevi meselesini anlayabilmek için işte tüm bu dinsel tarihsel arka planı iyi özümsemek gerekir. Din ve dinsel figürler, bunların etrafında dönen doğru ve yanlış tüm hikayeler - bilhassa Müslüman cemiyetlerde - insanların çok hassas olduğu ve uğruna savaş verdikleri bir konu. Pekala bu çok önemli görünen tüm bu sosyal örüntülerin nihai biyolojik arka planı evrimsel bir kabileciliğin gelişiminden, evrimsel bir sürü psikolojisinin insan davranışı, sosyolojisi ve kültüründeki bir takım araçsallaşmış referanslar çerçevesinde yinelenmesinden ibaret. Ama koskoca bir Müslüman Alemi, yani milyonlarca hatta milyarlarca insan, bu gerçeklerin farkında değil. Kendilerinin inanç Ortodoksluklarını paylaşmayanları, kabilelerinin dışında addettiklerini saf dışı bırakma, aforoz etme derdindeler, pratikte karşılarındakiler de kendilerini Müslüman addetse de. :)
Osmanlılar Safeviler gibi gelenseksel ortaçağ toplumları şüphesiz bunun bir istisnası değildi. Esasında onlardan aksini beklemek pek de gerçekçi olmazdı. Anakronistik - yani dönem ve bağlam dışı - kaçardı
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu zalim sahin hakkinda hurmetli padisahimiz Yavuz Sultan Selim han hazretleri gelmistir. Yoksa Dogu Anadolu bastan assagiya sii olacakti.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X