Şimdi Ara

salkım sçğut nazım hikmet

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
662
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • akıyordu su
    gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
    salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
    yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
    koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
    birden
    bire kuş gibi
    vurulmuş gibi
    kanadından
    yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
    bağırmadı,
    gidenleri geri çağırmadı,
    baktı yalnız dolu gözlerle
    uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!

    ah ne yazık!
    ne yazık ki ona
    dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
    beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!


    nal sesleri sönüyor perde perde,
    atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!


    atlılar atlılar kızıl atlılar,
    atları rüzgâr kanatlılar!
    atları rüzgâr kanat...
    atları rüzgâr...
    atları...
    at...

    rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

    akar suyun sesi dindi.
    gölgeler gölgelendi
    renkler silindi.
    siyah örtüler indi
    mavi gözlerine,
    sarktı salkımsöğütler
    sarı saçlarının
    üzerine!

    ağlama salkımsöğüt,
    ağlama,
    kara suyun aynasında el bağlama!
    el bağlama!
    ağlama!

    ah ulan ah her daim ağlıyorum bu şiire







  • bu adam kadar kadr vatınını seven adam yoktur
  • kesinlikle katılıyorum

    bir insan bir iftiraya bu kadar kolay atılır. her şiirinde bizi sömüren emperyalizme karşı çıkmıştır komünizmi övmemiştir. ama malesef iftiralara maruz kalmıştır

    her yerden tüm dünya ona sevgi gösermiş büyüklüğünü anlamış bi biz akıllıyız ya vatan haini ilan etmişiz nazım ı.

    halbuki her defasında kahrolmuştur vatanında halkıyla yaşayamadığı içini. her defasında kahrolmuştur vatanının emperyalizme uşak olmasından.

    not: öyle birşey demyior kardeşim kaynağın var mı??

    öyle birşey olsa bile hain dememiştir hain ilan etmemiştir buna asla inanmam. komünist şair olduğu için destek vermemiş olabilir. ama hainlik lafına kesinlikle inanmam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi birahalasoguk -- 31 Aralık 2008; 23:02:16 >
  • Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu.
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
    birdenbire beş adım sağında onu gördü.
    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saatı sordu.
    Paşalar : «Üç,» dediler.
    Sarışın bir kurda benziyordu.
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı."
  • ah ulan ah
  • Karlı Kayın Ormanında

    Karlı kayın ormanında
    yürüyorum geceleyin
    Efkarlıyım, efkarlıyım,
    elini ver, nerde elin?
    Ayışığı renginde kar,
    keçe çizmelerim ağır.
    İçimde çalınan ıslık
    beni nereye çağırır?
    Memleket mi, yıldızlar mı,
    gençliğim mi daha uzak?
    Kayınların arasında
    bir pencere, sarı, sıcak.

    Ben ordan geçerken biri:
    Amca dese gir içeri
    Girip yerden selamlasam
    hane içindekileri.
    Eski takvim hesabıyla
    bu sabah başladı bahar.
    Geri geldi Memed'ime
    yolladığım oyuncaklar.
    Kurulmamış zembereği
    küskün duruyor kamyonet,
    yüzdüremedi leğende
    beyaz kotrasını Memet.
    Kar tertemiz, kar kabarık,
    yürüyorum yumuşacık.
    Dün gece on bir buçukta
    ölmüş Berut, tanışırdık.
    Bende boz bir halısı var
    bir de kitabı, imzali.
    Elden ele geçer kitap,
    daha yüz yıl yaşar hali.
    Yedi tepeli şehrimde
    bıraktım gonca gülümü.
    Ne ölümden korkmak ayıp,
    ne de düşünmek ölümü.
    En acayip gücümüzdür,
    kahramanlıktır yaşamak:
    Öleceğimizi bilip
    öleceğimizi mutlak.

    Memleket mi, daha uzak,
    gençliğim mi, yıldızlar mı?

    Bayramoğlu, Bayramoğlu,
    Ölümden öte köy var mı?
    Geceleyin, karlı kayın
    Ormanında yürüyorum,
    Karanlıkta etrafımı
    gündüz gibi görüyorum.
    Şimdi şurdan saptım mıydı,
    şose, tirenyolu, ova.
    Yirmi beş kilometreden
    pırıl pırıldır Moskova...

    Nazım Hikmet



    Zülfü Livaneli-Karlı Kayın Ormanında




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.