Şimdi Ara

SAMSUNG GALAXY NOTE 3 [ANA KONU] (39. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
62.820
Cevap
341
Favori
2.537.218
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
47 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şimdi yakında pil ve şarj etme, kalibrasyon tartışmaları başlar. Daha önceden çevirip hazırladığım Lityum pillleri kullanım rehberini tekrar vereyim. böylece ilk sayfa için de rehber çalışmaları başlamış olsun.

    Lityum Pilleri Kullanım Kuralları.
    Dün burda paylaştığımı SSS rehberine ek olarak lityum piller hakkında makale. Telefonu yeni alanlar veya sadece lityum pilleri çalışma prensibini merak edenler için faydalı olacaktır.

    Günümüzde çoğu telefon, tablet ve diğer mobil cihazlar lityum ion veya lityum polimer pillerini (aküleri) kullanıyor. Bu tür piller büyük kapasiteli ve uzun ömürlüdür ancak pilin uzun süre sağlam çalışması için katı kurallar vardır. Bu kurallar genel anlamda ikiye ayrılır.

    1. Kullanıcıdan bağımsız kurallar
    2. Kullanıcıya bağımlı kurallar.

    1. Kullanıcıdan bağımsız kurallar
    Bu gruba pilde bulunan şarj kontrol elementi ve telefonda bulunan ek şarj kontrolörü tarafından uygulanan temel şarj kurallar giriyor. Bu kurallar basittir.

    - Bir lityum pilin voltajı ömrü boyunca max 4.2V, min 2.7V aralığında bulunmalıdır. Bu değerler sırayla %100 ve %0 değerlere tekabül eder. Min 2.7V'luk voltaj kok elektrodlu piller için geçerli, ancak yeni mobil cihazlarda çoğu lityum pil grafit elektrodludur ve bunlar için min voltaj 3V'tur.

    - Pilin %100'den %0'a doğru deşarj olurken verdiği enerji miktarı pilin kapasitesini belirler. Bazı üreticiler pilin max voltajını 4.1V2ta ayarlıyor, bu iekilde pilin ömrü uzamış oluyor, ama kapasitesi %10 kadar düşüyor. Aynı şekilde bazen min voltaj değeri 3.0-3.3V değerine çekiliyor ve aynı sonucu veriyor.

    - Pilin için en uygun şarj miktarı %45 civarıdır, bu durumda en uzun yaşam döngüsüne sahiptir. Bu değerin altına ve üstüne çıktığında pilin ömrü kısalmaya başlar. Ancak yukarıda belirtilen voltaj sınırları içinde olduğu sürece ciddi bir kayıp yaşanmamaktadır. (bu yüzden yeni aldığınız telefonlar genelde sadece yarıya kadar dolu bir pille gelir)

    - Belirtilen voltaj sınırların üstüne veya altına düştüğünde ise pilin ömrü hızlı bir şekilde kısalır. Bu durumlara aşırı şarj ve aşırı deşarj deniliyor ve pil için çok tehlikelidir.

    - Pil kontrolörleri (kaliteli bir şekilde üretildiyse) pilin voltaj değerlerini asla sınır değerlerinin dışına çıkartmaz. Üst voltaj değerini max 4.2V'ta tutarken, alt voltaj değerini cihaz durumuna göre değişebilir. Örneğin bir pilli tornavidada bu alta voltaj değeri gerçekten en düşük değer olabilir (2.7V) ama bir smartphonda bu alt eşik daha yukarılarda bulunacaktır, çünkü cihazın elektronik devreleri daha çok güç tüketir (3V veya üstü). Bunun için gelişmiş mobil cihazlarda pilde bulunan kontrolör haricinde cihazın içinde ek bir şarj kontrolörü bulunmaktadır.

    Şimdi ise şarj işleminin nasıl yapıldığına bakalım. Lityum pillerin şarj aletleri DC 5V ve pil kapasitesini %50-100 civarında akım verebilecek şekilde üretilirler. Yani 1000mAh kapasiteli pil için min 500mA, NŞA 1A akım verebilecek şarj aleti gerekiyor.
    Lityum pilin şarj işlemi temelde 3 evreden oluşuyor (Sony firmasının örneği üzerinde inceleme yapalım)
    Altta gördüğünüz grafikte
    Kırmızı - Pil Voltajı
    Pembe - % Şarj değeri
    Mor - Şarj Akımı



    - İlk aşama yaklaşık bir saat sürer; pil, sabit akımla, 4.2V değerine ulaşana kadar şarj olur, arkasında ikinci evre başlar
    - İkinci evre de yaklaşık bir saat sürer; bu evrede şarj cihazı pildeki 4.2V değerini sabit tutarak yavaş yavaş şarj akımını kısmaya başlar. Şarj akımı belli bir değere düştüğünda (pil kapasitesinin %20 civarı) üçüncü evre başlar.
    - Üçüncü evre; bu evre ikinci evreyle aynı işlemi yapar, voltajı sabit tutup şarj akımını kısmaya devam eder, ama ilk iki evreden farklı olarak bu evrenin sabit zamanlaması vardır - tam 1 saat. Bu süre bittiğinde kontrolör pil ve şarj aleti arasındaki bağlantıyı tamamen keser.

    Pilin doluluk oranları sırayla ilk aşamada %70, ikinci aşamada %90, üçüncü aşamada %100.
    Bazı firmalar üretimi ucuzlaştırmak adına basitleştirilmiş şarj şemalarını kullanıyorlar. Örneğin şarj işlemi pilin voltajı 4.2V değerine ulaştığı anda bitirilir Bu şekilde "hızlı şarj olma" yeteğini elde edilir ancak gerçekte pilin sadece %70 dolmuş oluyor.
    Sonuç itibariyle gerçek şarj süresi 3 saat civarı olmalıdır, piliniz daha az sürede doluyorsa, üreticisi üçkağıtçılık yapmış olabilir.

    2. Kullanıcıya bağımlı kurallar.
    Bu gruba kullanıcıların uyması gereken ve pilin ömrünü etkileyen kurallar giriyor. Yine zor bir kural yok aralarında:

    - Pili "öldürmeye" çalışmayın, özellikle de cihazın kapanıp bir daha açılmadığı şarj değerlerine getirmeyin. Böyle bir durum olduysa da en kısa sürede şarja takmaya çalışın.

    - Sık sık veya kısmi şarj etmelerden korkmayın. Kısmi şarj pillere zarar vermiyor.

    - Genel düşüncelerden farklı olarak aşırı şarj lityum pillere derin deşarjdan daha fazla zarar verir. Pil ve cihazın içindeki kontrolör voltaj sınırlamasını yapıyor tabi ki, ama burda bazı püf noktalar mevcut. Bilindiği gibi pillerin kapasiteleri sıcaklık değişimlerinde etkilenir. Yani siz pilinizi oda sıcaklığında %100 şarj ettiğnizde dışarıya çıktığınız zaman hava çok soğuksa pilin kapasitesi %80'e düşebilir veya tam tersi hava çok sıcaksa pilin kapasitesi %105'lere çıkar bu da pile zarar verir. Bu tür durumlarla en sık cradle tarzı adaptör kullanırken karşılaşırsınız. Cihaz sürekli kapalı alanda ve şarj ediliyor, pil sıcaklığı artıyor ve aşırı şarj değerlerine çıkıyor. Bunu önlemek için cihazı cradle takarken eğer şarjınız doluysa, şarj kablosunu takmayın. Bu arada aynı durum ve tavsiyeler notebook tarzı bilgisayar kullnıcılarını da ilgilendirir.

    - Lityum piller için en ideal uzun süreli saklama/depolama koşulları, cihazdan ayrı durması ve %50 civarında şarj içermesidir. Bu şartlarda sağlam bir pil aylarca durumunu koruyabilir.

    Son olarak birkaç not daha:
    - Lityum pillerinde "hafıza etkisi" neredeyse hiç yoktur. Bunun için yeni bir pili "şarj antremanlarına" ihtiyacı yoktur. Hala kendinizi rahatlatmak istiyorsanız bir iki sefer tam şarj/deşarj yapın ama abartmayın.
    - Lityum piller derin dondurulmayı sevmezler, aşırı soğukta pil ömürlerini hızlı bir şekilde kısalır dolayısıyla uzun süre dışarıda eksi derecelerde telefonlarınızı kullanmamaya özen gösterin
    - Lityum pillerin kapasitesini etkileyen unsur sadece sıcaklı değildir. Hava basıncı azaldıkça pil kapasiteleri düşer. Yüksek dağlık bölgelerde oturanlara ve uçaklarda sık sık seyahat edenlerin bilgisine.
    - Yüksek kapasiteli pil aldığınızda telefonunuz bazen tam doğru şarj göstermeyebiliyor veya saçmalamaya ve kitlenmeye başlıyor. Bunun iki sebebi olabilir, şarj durum bilgisi kontrolör tarafından doğru iletilmiyor veya şarj cihazınız bu pil için yeterli akım vermemektedir.

    Orijinal metin: slimest
    Çeviri: Chronos1121



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Chronos1121 -- 5 Eylül 2013; 9:51:51 >




  • ve ikinci ek olarak da note serisine has olan

    S-Pen Çalışma Prensibi
    Cihazımızın diğer telefonlardan ana farkı olan S-Pen'in nasıl çalıştığını en az bir kere hepimiz merak etmişizdir. İşte bu yazı bunu açığa kavuşturmak için hazırlanmıştır.



    İlk önce biraz teorik bilgi verelim.
    Kapasitif ekranlar dokunuşları kondansatör şarjından verilen kaçak akımdan tespit ederler. Bu durumda bir "kutbu" telefon ekranı, diğer "kutbu" ise insan vücudu oluşturur. Telefonunuzun ekranının arka tarafına iletken materyallerden yapılan ince şeritler uygulanmıştır (direk ışığa doğru tutunca bunları görebilirsiniz)


    Resim 1: Kapasitif ekran sensörü ("H" şeklinde olana mini kondansatörler ve aralardaki iletkenler.)

    Sensör ekranın kontrolörü saniyede birçok kez kondansatörleri doldurup boşaltır ve her seferinde kapasitelerini kontrol edip hafızadaki değerlerle karşılaştırır. Ekrana dokunduğunuz anda kondansatörler için şarj edilmesi gereken bir nesne olarak algılanırsınız ve akım çekmeye başlayacaksınız. Ekran kontrolörü ise bu aşırı kaçak akımını tespit eder (kondasatörler sınırlı akımla şarj olur, oysa insan vücudu çok daha fazla akım çeker) ve ekrana dokunduğunuzu anlar.

    Birkaç kondasatörden gelen verilere göre karmaşık formüllü hesaplardan sonra dokunuşun yeri ve alanı tespit edilir. Veya birkaç dokunuş aynı anda tespit edilebilir. Tek seferde gerçekleştirilen dokunuş sayısı sadece kontrolör ve ekran boyutlarıyla sınırlıdır (3" içine 20 parmak sığdırmayı deneyin bakalım).

    Bu teknolojide bir takım sınırlayıcı durumlar var. İlki, elementleri birbirine çok yakın şekilde konumlandıramıyorsunuz (saydamlık azalıyor), camın sınırlı iletkenliği ve pazazit sinyal eşiği (rastgele ve kısmi dokunuşlar, kir vs) bu durumda minimum algılama alanı 5x5mm sınırlandırılmış oluyor.
    Ayrıca ekrana dokundurulan obje insan vücudunun iletkeliğine yakın bir iletkenliğe sahip olmalıdır, bu da eldivenle ekranı kullanamayacağınız anlamına geliyor (eldivenlerin direnci vücut iletkenliğini algılama eşiğin çok altına indiriyor) ve çok büyük stylusları (kalemleri) kullanmak gerekiyor, ayrıca kalemler galvanik olarak insan vücuduyla etkileşimli olmalıdır (bunun için çoğu zaman metal gövdeye sahipler)
    Peki habgi giriş sistemleri stylusları kullanıp, basınç derecelendirmeye ve net pozisyonlamaya sahipler? Bunlar elektromanyetik antenli sistemlerdir ve birçok çizim tablette kullanılmaktadır.


    Resim 2: Wacom markalı grafik tablet ve kalemi

    Bu tabletlerin çalışma prensibi de çok karmaşık değil. Stylus (kalem) belli frekansta sinyal iletiyor, tabletin içindeki anten ise bu sinyali algılıyor. Kontrolör dokunulan yerleri karmaşık antan yapısı sayesinde net algılıyor ve basınç derecelendirme ise frekans veya kod iletimiyle belirleniyor.


    Resim 3: Grafik tabletin içindeki karmaşık anten yapısı

    Aynı sisten Samsung Galaxy Note serisi telefonlarında da mevcut. Üst tarafta cam, camın arka tarfında kapasitif sensör, onun altında ekran ve ekranın altında kalem için alıcı/verici anten bulunmaktadır.


    Resim 4: Samsung Galaxy Note serisi telefonların yapısı

    Bu da herşeyi kontrol eden, sensörlü ekranın Wacom markalı kontrolörü (mavi) ve anten iletişim kablosu (yeşil)


    Ancak yukarıda verdiğimiz teknolojinin kısa çalışma prensibi bize yetmez ve kalemin içinde neler var diye merak ediyoruz. Altta verilen kalem fotografları microsin nick'li arkadaşa aittir.


    Resim 5: S-Pen yandan görünüşü.

    Kalem gövdesi zımparayla aşındırldı, pil görünmüyor, demek ki enerjiyi kalem ekrandan alıyor.


    Resim 6: Alıcı/verici bobin yakından görünüşü


    Resim 7: Kalem gövdesinden çıkarılmış halde


    Resim 8: S-Pen anakartı

    Elektrik şeması çok basittir


    Değişken rezonans frekanslı basit dalgalanma devresi. Frekans değişimi kapasite değiştirilerek (ek kondansatör tuş vasıtasıyla bağlanır ve tuş basmalarını algılar) veya indüksiyon değişmesiyle (bobinin sarılmış olduğu çekirdeğin iki parçası arasındaki aralık boyutu değiştiğinde) elde edilir.


    Resim 9: Dokunuş sertliği algılama prensibi

    Aralık boyutu ise kalem ucuna basınç artarken değişir. Basınç yumuşak silikon contaya iletiliyor ve conta ezilerek aralık boyutunu değiştiriyor.


    Resim 10: 1- Silikon conta, 2- Çekirdeğin ikinci parçası, 3- Kalem ucu

    Kalem ucu da iki kısmdan oluşuyor. Plastik temelin üstünde floroplastik uç.


    İşin ilginç tarafı bu yapıya sahip olan bir kalemin, dokunuşu gerçekleştirmek için ekranın kendisine ihtiyacı yoktur. Kalemi ekrana yaklaştırıp, kalem ucuna tırnakla bastırdığınızda telefondaki kntrolör dokunuşunuzu algılar.
    Kalem ucunu bantla sabitlediğiniz anda, ekrana hiç dokunmadan kalemi havada oynatarak resim çizebilir veya yazı yazabilirsiniz. (Bazı kişilerin şikayet ettiği "sorun" bu değilmiydi?)

    Şimdi ise öğrendiklerimizi toparlayalım:


    Ekranın altındaki alıcı/verici anten impulsları üretir (tahmini frekans aralığı onlarca kHz), resimde bunlar ana frekans olarak gösteriliyor (turuncu ok). Bu impulslar, kalemin içindeki dalgalanma devresinde bulunan indüksiyon bobini tarafından algılanıyor. Bu devre "dalgalanmaya" başladıktan sonra belli bir süre depolanan enerjiyle kendi rezonans frekasında dalgalanmaya devam eder, bir kısım enerji ısı ve ışınlama olarak dışarı çıkar. Tabi bu bahsettiğimiz ısı ve ışınlama değerleri çok çok düşüktür, ışınlar etkisi birkaç santim uzağında kaybediyor zaten. Harcanan enerji de çok düşüktür, mühendisler sağlam bir verimlilik çalışması yapmışlar.
    Dalgalanma devresi kendi rezonans frekansta ışınları gönderir, devrenin frekansı ise bobin indüksiyonuna (o da kalem ucu pozisyonuna) ve kondasatör kapasitelerine (tuş basmaları) bağlıdır. Devrenin ışınları alıcı/verici anten tarafından algılanır ve antende elektrik akımları oluşturur.



    Artık anten içinde karmaşık yapılı bir akım dolaşmaktadır. Bu akım iki frekanstan oluşuyor, sabit "verici" frekansı ve kalemden alınan değişken "alıcı" frekansı. Kontrolör antendeki gerilim uç noktalarını tespit edip, o noktanın merkezini buluyor ve bu merkez kalemin dokunuş noktası olarak tespit ediliyor, ardından "verici" frekansını eleyip kalem durumunu sorguluyor (tuş basıldı mı? basınç setliği ne kadar?).

    İşte dersimiz bu kadar. Okurken sıkılmamışınız umarım :)

    Resimlerin orijinalleri picasa albümünde görebilirsiniz

    Orijinal metin: vvzvlad
    Çeviri: Chronos1121




  • lütfen yukarıdaki büyük veya çok resim veya video içeren mesajları alıntı yapmayı, CEVAP seçeneğini kullanın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Chronos1121 -- 5 Eylül 2013; 9:55:54 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: guguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Chronos1121

    4K video testi (youtube player video kaliteleri arasında "original" seçin)
    http://www.youtube.com/watch?v=WScs1Nutr28
    veya indirip izlemek isteyenler için
    http://yadi.sk/d/15zqoAph8jppe

    Benim bilgisayar kasılarak gösteriyor dona dona izledim benim bilgisayardan daha iyi galiba bu note 3

    Bende note2'ye indirip denedim. Ses var görüntü yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ka ka ka ka

    .istediğim tek şey şu özelliklrin note 10.1 e gelmesi ki inşallah gelur

    Ben de note 10.1e gelmesini çok isterim. Umarim bizm cihazara da gelir
    Samsung un verceegini düşünüyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nero67

    Cebe rahat girseler problem olmaz o kadar ama cebe sığdırması problem biraz

    Cebime koymaya kıyamam zaten
  • bilgiler için teşekkürler dostum..
  • Kategorisinde tek olduğu için her konuda en iyi oluyor zaten, tek phablet bu değil mi?
  • Chronos1121 kullanıcısına yanıt
    Video oldukça iyi...



    3840x2160 Çözünürlük
    30 Fps
    22.000 Bitrate
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AVSEQ01.DAT


    quote:

    Orijinalden alıntı: guguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Chronos1121

    4K video testi (youtube player video kaliteleri arasında "original" seçin)
    http://www.youtube.com/watch?v=WScs1Nutr28
    veya indirip izlemek isteyenler için
    http://yadi.sk/d/15zqoAph8jppe

    Benim bilgisayar kasılarak gösteriyor dona dona izledim benim bilgisayardan daha iyi galiba bu note 3

    Bende note2'ye indirip denedim. Ses var görüntü yok.

    ben bilgisayara indirdim ses var görüntü yok




  • mahmut2306 M kullanıcısına yanıt
    bilgisyaraları çöpe atın, Note 3 size yeter
  • Chronos1121 kullanıcısına yanıt
    Samsung işi biliyor valla note 2 den sonra s4 aldım fakat ilk düşürmemde ekran gitti 550 TL masraf çıktı çok sinirlendim çok kızdım ilk alanlardan olduğum için 2000 tl de para verdik bidaha samsunga bulaşmam dedim ama çıkartıncada dayanamıyorum bu sefer kendimi biraz frenleyip kampanya ya da yurt dışı kovalıycam
  • Telefon büyük, ıvır zıvır diyelere kore metrosundan bi kapak gelsin. Bayanların bile kullandıkları cihazlara dikkat edin :)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Chronos1121 -- 5 Eylül 2013; 10:24:05 >
  • telefon büyük diyenlere çözümü söylüyorum. ALMAYIN VE YAZMAYIN BAŞLIGA.. bu kadar basit yani :)
  • Narki kullanıcısına yanıt
    dirennote3 plastik ve cok buyuk yaeee' neremize sokucuz' culara gelsın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: genelsekreter

    dirennote3 plastik ve cok buyuk yaeee' neremize sokucuz' culara gelsın

    hocam beyaz daha guzel görunuyor siz hangi renk alacaksnz..?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kudretxxx K kullanıcısına yanıt
    Siyah her türlü akar :))



    Bu arada resimde usb 3.0 girişi açıkça görünüyor.
  • kudretxxx K kullanıcısına yanıt
    selamlar hocam bu sefer beyaz benım hosuma gıttı sızın gıbı. note2 griydi, bu sefer beyaz alırım ınsallah. arka tarf da önde şık bence.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Leskodjer

    quote:

    Orijinalden alıntı: yinesacmaladim

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rampage

    Türkiye'de ne zaman satışa çıkacak?

    ekimde çıkacak .

    16 ve 25 eylül lafları dönüyordu, 1 haftayı gelme payı olarak siz mi eklediniz yoksa satış tarihi ekim olarak netleşti mi?

    Alıntıları Göster
    quote:




    16 ve 25 eylül lafları dönüyordu, 1 haftayı gelme payı olarak siz mi eklediniz yoksa satış tarihi ekim olarak netleşti mi?


    1 aya çıkar anlamında , 25 eylülde geliyorsa daha ne isterim..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-CE73730B4 -- 5 Eylül 2013; 10:33:34 >




  • Micro usb 3.0 type B'nin ne olduğu bilmeyenler için




  • 
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.