12 yıl boyunca eline kitap almamış, oturup hiçbir dersi öğrenmek istememiş, toplama çıkarmayı dahi yapamayan, kendine gram güveni bulunmayan ve meslek lisesinden mezun birinin 1 milyondan yaklaşık 100k'ya çekiş hikayesi Öncelikle derslerde sıfır olmak ne demek onu bir düşünelim. Forumda bir çok konuda "sıfır olmak", "sıfır değilsen", "temelin yoksa olmaz" gibi ifadeler görüyoruz. Peki nedir bu sıfır ve temel? Bizzat sıfır olan ben bundan 6 ay önce nasıldım bir bakalım Matematik ile başlayalım, 2020'nin sonlarına doğru toplama çıkarmayı bile zor yapıyordum. En basit işlemlerde dahi uzun uzun düşünüyor, fazlasıyla vakit kaybediyor ve yanlış yapıyordum Matematiğin en basit konularını bile bilmiyordum. Çarpanlara ayırma, tam kare açılımı, sadeleştirme, oran orantı, fonksiyonlar, analitik geometri, üçgenler, doğruda açı, trigonometri vesaire bunların adlarını dahi bilmiyordum. Türkçe ile devam edelim. 2020 YKS Türkçesinde 10.75 netim var. Yani daha okuduğumu anlayamıyordum bırakın dil bilgisini falan Fen direkt sıfır, sosyalde öyle. Şimdi birazda işin beyin kısmına odaklanalım. Burada bahsedeceklerim derslerle ilgili değil, vücudumun çalışmaya karşı verdiği tepkiyle ilgili. Yukarıda da belirttiğim gibi 12 yıl boyunca elime kitap dahi almadım. Tabi bunun yaratmış olduğu etkiler yalnızca kötü dersler değil aynı zamanda çalışamamak ve tembellik gibi problemler de bununla beraber oluşan etkilerden. İlk defa bu yıl çalışmaya başladığımda 1 saat çalıştığım halde deli gibi başım ağrıyordu ve başımın ağrısını kesmek için uyuduğumda 4-6 saat civarı uyuyordum. Çok ciddi odaklanma eksiklikleri yaşıyordum. 1 saattir çalıştığımı düşünen ben aslında hiç çalışmamış oluyordum. Kafam sürekli başka yerlere kayıyordu ve en basit konuları dahi anlamakta güçlük çekiyordum. Kendimi çok ama çok aptal hissediyordum. Bir de foruma girdiğimde forumdaki insanların "optiğe mıçsam 70 net gelir Ayrıca ben çalışmayı bilmiyordum. 1 saat çalışmak ne demektir hiçbir fikrim yoktu. Forumda takılan herhangi birini tutup getirsek yüksek ihtimalle onun bugün çözdüğü test sayısını ben hayatım boyunca çözmemişimdir. Dehşet derecede pratik eksikliğim vardı ve ben nereden başlayacağımı, neler yapacağımı, hangi kaynakları alacağımı, konuları nasıl öğreneceğimi, zamanımı nasıl planlayacağımı, nasıl not tutacağımı, nasıl soru çözeceğimi ve bunun gibi temel ama bir o kadarda önemli olan hiçbir şeyi bilmiyordum. Bunu okuduğunuzda bir çoğunuzun aklına "ya alt tarafı soru çözüyorsun abi amma abarttın." gibi bir düşünce geldiğine eminim. Ancak ben gerçekten sorulara nasıl yaklaşacağımı ve nasıl çözeceğimi bilmiyordum. Bütün bunların üzerine iyice bitik olan psikolojimi daha da bitirmeye çalışan bir takım "dış etkenler" vardı. Neydi bu etkenler? Aile ve arkadaşlar. Meslek lisesi mezunu olduğum için arkadaşlarım rezaletti. Sürekli beni dışarı çağıran ve sürekli "hadi içmeee gidelim" gibi söylemlerle dikkatimi dağıtma ve zamanımı boşa kullanmaya yönelik arkadaşlarım vardı. Ailem ise ilk senemde hiçbir yeri kazanamadığımı bildiği için bana resmen geri zekalı gözüyle bakıyor, "ilk senende kazanamadıysan ikinci senende hiç kazanamazsın!" diyorlardı. Bir de 1.5 yıllık sevgilim vardı, bu da dikkatimi dağıtıyordu tabi. Peki sonrasında neler oldu? Yukarıda saydıklarımın hiçbiri beni çalışmaktan alıkoyamadı. Çünkü çalışmazsam hiçbir şeyin değişmeyeceğinin farkına varmıştım. Ayrıca erteleyerek, yatarak, gezerek, tozarak daha fazla nereye kadar sürdürecektim ki hayatımı? En dipte olduğum halde ve cidden çok zorlandığım halde hiç durmadan çalışmaya devam ettim. Günde 1-2 saat çalışabilmek için günümün yaklaşık 8-10 saatini harcıyordum. En basitten başladım, toplama çıkarmadan. Antrenmanlarla matematik 1 kitabıyla başladım çalışmaya, ardından 2. kitabını da alıp bitirdim ve rehber matematiğin 49 günde tyt matematik serisine başladım. Sonrasında ise karekök 0 (2018) çözüp bitirdim. Tüm bunları bitirdiğimde ise yanlış hatırlamıyorsam aralık ayındaydım Böyle böyle bir temel attım ve mart ayında ayt matematiğe başladım. (halen daha çarpanlara ayırma gibi konularda -ben o zamanlarda fark etmesem dahi- çok ciddi eksikliklerim vardı.) Tabi bu söylediklerimi yapabilmem için zamanımı boş geçirmemem gerekiyordu. Arkadaşlarım ve sevgilim buna izin vermedikleri için hepsini çöpe attım. Çok küçük yaşlarımdan itibaren arkadaşım olan insanları ve neredeyse 2 yıl olmuş olan ilişkimi bitirdim. Gram pişman değilim Aynı zamanda sigara ve oyun oynamakta çalışmamı büyük ölçüde etkilediği için onları da bıraktım. Peki ya sosyal medya? Instagram, Twitter, YouTube gibi birçok sosyal medya uygulamasındaki hesaplarımı kalıcı olarak sildim ve bir daha kullanmamak üzere telefonumdan da kaldırdım. Yalnızca YouTube'u kullanıyorum çünkü derslerin tamamını oradan öğreniyorum. Şuan ki durumuma gelecek olursak; Günde 1 saat çalışmayla bayılacak konuma gelen ben artık ortalama 6+ saatleri görebiliyorum. Geçen Haftanın ekran süresi; ![]() Focus Keeper uygulamasıyla çalışıyorum. TYT Türkçe 24+ Sosyal 10+ Matematik 15+ Fen 7+ Toplam 56+ netim var. AYT Matematik 15 civarı (türevdeyim) Fizik 2-3 (itme ve momentumdayım) Kimya 7+ (kimya ve elektriğe başlamadım bugün başlıyorum) Biyoloji 0 (biyoloji sevmiyorum.) Toplam 24-25 net civarı. HEDEF Hedefimi yazmadan önce belirtmek istediğim bir durum var. Meslek lisesi öğrencilerine özel bazı üniversitelerin M.T.O.K. kontenjanları mevcut. Bu kontenjanlar, Anadolu lisesinden mezun olan öğrencilerin 30-40k gibi sıralamalara girebildiği bölümlere meslek lisesi öğrencilerinin 120k civarı sıralamalara girebilmesine olanak sağlıyor. Marmara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi M.T.O.K. kontenjanlarına sahip olan okullardan. Bazı üniversitelerde "Teknoloji Fakültesi" adı altında fakülteler görmüş olabilirsiniz. M.T.O.K. kontenjanları yalnızca Teknoloji Fakülteleri için bulunmakta. Bu fakültelerin mühendislik fakültelerinden farkı öğretim üyeleri ve diplomada ki fakülte ismidir. Teknoloji Fakültesinde okuyanlar mühendislik eğitimi alır ve mühendis unvanına sahip olur. (unvan doğru kullanımdır, +1 dil bilgisi (obp'm 89. bunun sebebi okuldaki meslek derslerinin ders saati bakımından yüksek olması ve aşırı derecede basit olmasıydı.) Hedef Netler Marmara Ceng M.T.O.K. TYT - 63 Net AYT - 38 Net Obp 80. Sıralama bazında 130k-100k aralığı. 2020 YKS Sonucum; ![]() Ayt matematikte ki 4 netin tamamı sallamaktan ibaret 2021 YKS Sonucum; ? Not; Bir kez daha mezuna kalmayı kaldıramam. 1 Temmuz 2021 Editi; Hatırladığım kadarıyla (10 soruyu hatırlamıyorum -8 tyt, 2 ayt-) 2021 YKS'de aşağı yukarı gelecek olan netler 55.75 TYT ve 28 AYT. TYT'de Türkçemi çokta sağlam tutmamıştım yukarıda da önceden yapmış olduğum netleri görebilirsiniz genel olarak 24 civarı geliyordu ancak bu sınavda 28-29 bekliyorum, matematik için çok konuşmak istemiyorum 13 net bekliyorum yalnızca. fende bayağı batırdım, sosyal 11.75 net bekliyorum. AYT için konuşmak gerekirse kimya 10D 0Y, fizik 5D 2Y (1 soruyu hatırlamadığımdan yanlış saydım.), Biyoloji 0, Mat 15D 6Y. Matematikteki netlerimin çok büyük bir kısmı LTİ'den geliyor. Limitteki 1 soru boş diğeri doğru, türevde 1 soruyu hatırlamıyorum (hatırlamadığımdan yanlış saydım.) diğerleri full ve integral full. Hedefimi de Marmara üniversitesinden Gazi üniversitesine çektim. Çekme sebebim sınavda az yapmam vs kesinlikle değil, sınava girmeden önce hedefimi değiştirmiştim. Hedefimin değişme sebebi tamamen İstanbul. Gerek maddi açıdan gerekse insanların fazla olmasından dolayı Ankara'yı daha uygun buldum. (Ayrıca Marmara Üniversitesinin Teknoloji Fakültesinin akademik kadrosu Gazi Üniversitesinin yanında çok daha düşük kalıyor ancak şehir İstanbul olduğu için sorun olmaz demiştim önceden. Şimdi ise sorun İstanbul. Şuan ki Netlerim; TYT 55.75 AYT 28 OBP 89.4 Ortalama Hedef Netlerim; 2019; 2018; TYT 65 TYT 64 AYT 36 AYT 28 Ort OBP 80 Ort OBP 78 Umarım gelir, gelmezse de sağlık olsun ne diyeyim. Tekrardan hazırlanmak istemiyorum. 2020 YKS ile 2021 YKS de yaptığım netleri karşılaştıracak olursam; TYT; Türkçe 2020; 10.75 --> 2021; 27+ Sosyal 2020; 7.25 --> 2021; 11.75 Matematik 2020; 7 --> 2021; 13 Fen 2020; 1 --> 2021; 3.50 AYT; Matematik 2020; 2 --> 2021; 13.50+ Fen 2020; -1.75 --> 2021; 14.50+ Artık sınav bittiğine göre ayrıntılara inebilirim diye düşünüyorum. Nasıl 0'dan günde 6 saatlik çalışmalar yapabilir duruma geldim? Bu soruyu cevaplamadan önce yılın başına nasıldım onu bir düşünelim daha sonrasında neyi nasıl düzelttiğimi daha iyi anlatırım. Yıl başında ben; hiçbir sorumluluğu bulunmayan (daha doğrusu almak istemeyen ve almaktan çekinen), oturup herhangi bir şeyi öğrenmek istemeyen, aşırı isteksiz ve hiçbir şeyden zevk alamayan, tüm bunlara rağmen zamanını sürekli boş geçiren biriydim. Haliyle böyle olunca isteseniz dahi masanın başına oturup saatlerce çalışmaya başlayamıyorsunuz. O iş o kadar kolay olmuyor. Forumda arada sırada çıkan "x" sürede "y" sıralama yapılır mı adlı konulara gelen "hayır" cevaplarının sebebi de budur. Çünkü siz hayatınız boyunca hiç bu kadar fazla çalışmadıysanız çok kısa bir sürede 1-2 saatten 10 saate çıkamazsınız. Ha var mıdır çıkan? Elbet vardır ancak bunun oranına bakarsanız çok çok düşük olduğunu görürsünüz. Şimdi ben bu isteksizliği, oyunları vesaire nasıl bırakıp tüm gün ders çalışmaya başladım ona gelelim. İlk yaptığım şey düşüncemi değiştirmek oldu. Ders çalışıyorum çünkü... Diye bir düşünce kurdum ve kendime zorundayım dedim. Ben lisede azda olsa yazılım görmüş biriyim ve bu ufacık şeyden bile aşırı derecede zevk aldım. Bende bunu meslek haline getirmeyi ve kendimi bu alanda geliştirmeyi istedim ancak ailemin maddi durumu aşırı kötü ve biraz eski kafalılar. Yani ben evde oturup kendi başıma üniversitesiz öğrenmeye kalksam böyle bir şey pek mümkün olmayacaktı. Bu yüzden de tek bir şansım vardı o da üniversite. Yani zorundayım psikolojisine soktum kendimi. Sürekli ama sürekli ne zaman çok yorulsam, ne zaman yapamayacakmış gibi hissetsem bunu düşünürdüm. Kendinize bir sorun, bugün çalışmazsanız yarın ne yapacaksınız? Bir hedefiniz var diyelim ve bu hedefe gitmenin tek yolu ders çalışmak. Erteleyerek daha nereye kadar gideceksiniz? Nereye kadar ailenizden geçineceksiniz? Nereye kadar hedefinizin hayalini kurup öylece oturacaksınız? Nereye kadar hedeflerine ulaşan insanları görüp sadece izleyeceksiniz? Nereye kadar yatacaksınız? Artık kalkmanın, bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi sizce de? Sürekli bunları kendinize sorun. Ben bugün ders çalışmadım, peki ne oldu çalışmayınca? Ne oldu çalışınca? Sürekli kendinizi sorguya çekin. Ben böyle yaptım. Belki bazılarına ilginç veya saçma gelebilir ancak işe yaradı mı yaradı. Oyun konusuna gelirsek. Ben, kaç yaşıma gelirsem geleyim oyun oynayacağımı düşünen biriydim. Oyunların çocuklar için olmadığını, arada sırada da olsa oynarım diye düşünüyordum ancak diğer her şeyde olduğu gibi bunda da böyle olmadı. Ne zaman çalışmaya başlasam hemen o sıralar oynadığım oyun aklıma geliyordu ve derse odaklanamıyordum. 1 saat ders çalışıyorsam 6 saat oyun oynuyordum. Beynim uyuşuyordu resmen. Bu yüzden ders çalışma süremi arttırdıkça oyunları da zamanla azalttım. Bunun öyle sihirli bir yolu yok, kapatacaksınız, sileceksiniz, oynamayacaksınız. Hayat bazen insanı istemediği şeyleri yapmak zorunda bırakabiliyor. Bu anlattıklarım zamanla oldu tabi ama isteksizlik hariç. Çünkü isteksiz olduğumda hiç oturup çalışamıyordum bile Bende ilk olarak isteksizliği hallettim geri kalanı kendiliğinden geldi. Çalışmaya başladığımda forumdaki birçok arkadaşın neredeyse hiçbir zaman fark etmediği zorluklarla karşılaştım. Bunlardan ilki konuyu öğrenmekti. Bakın, hayatım boyunca hiç ders çalışmamıştım. Bu yüzden örneğin matematikte bir konuya nasıl çalışılır bilmiyordum. Ne yapacaktım? Hocayı öylece dinleyecek miydim? İlk zamanlar bunu bilmediğim için önüme bir kağıt aldım ve youtube üzerinden rehber matematik kanalını açıp 49 günde tyt matematik serisine başladım. Başladım başlamasına ancak o kadar aptalca çalışıyordum ki yaptığım çalışmalar neredeyse hiçbir işe yaramıyordu. Hocanın söylediği süre 49 gün olduğu için bende 49 günde bitirmeliyim gibi bir düşünceye girdim. Her gün ciddi ciddi 1 tane video izliyordum. Önce hocayı dinledim daha sonra soruları kendim çözdüm. Bilmiyordum ki soruların aşırı kolay olduğunu. Boşa özgüven pompalıyordum öylesine. Bu dediklerim uzun bir süre devam etti. Taa ki marta kadar. Neden mart? Çünkü ben (forumda okuduklarım üzerine) aytye martta başlama kararı almıştım. Forumdaki insanların ayt hakkındaki söylemleri yüzünden aytyi cidden basit sanmıştım. Neyse mart ayı gelmişti ve benim aytye çalışmam gerekiyordu. İlk olarak matematik ile başlamalıyım diye düşündüm çünkü matematiğin uzun uğraşlar gerektireceğini düşündüm. İyi ki de öyle düşünmüşüm çünkü ayt matematik kadar zorlandığım başka hiçbir ders olmadı. Ayt matematik için ilk olarak konulara baktım, hangi konuyla başlanıyor hangisiyle devam ediyor vesaire. Sonrasında eyüp b. adında bir kanal buldum ve bu kanalın oynatma listesi ile gittim. Bence gayet iyiydi özellikle de fonksiyon kısmını çok iyi oturttuğumu düşünüyorum. Ancak benim bu zamanlar farketmediğim bir problem vardı. Bu problem soru çözmeydi. Ben soru çözmüyordum ki, hiç alışık değildim soru çözmeye. Eyüp hocanın videolarında gördüğüm soruları yapıp geçiyordum. Sonrasında polinom, parabol vs derken ben logaritmaya kadar böylece ilerledim. Daha sonra dedim ki "üff içinden geçeceğim bu sınavın, baksana nasılda öğrendim konuları!". Bunu dedikten sonra ayt kimya çalışmaya başladım. Kimya yağ gibi aktı. Tüm dersleri teker teker dinledim, not aldım ve sorularını çözdüm. Elektriğe gelene kadar böyle yaptım ve devamında tekrardan matematiğe dönmek istedim. Matematiğe döndüğümde durum felaket kötüydü. Neredeyse mayıs ayına gelmiştim ve benim ayt matematiğim tekrardan 0 gibiydi. Hiçbir soruyu yapamıyordum. Oturup düşündüm, ne yapabilirim de bu matematiği düzeltebilirim acaba? Sonra aklıma gelen ilk düşünceyi uyguladım. Hızlıca seri bir şekilde not alarak ve soruları çözerek logaritmaya kadar bir tekrar yapacaktım. İşe de yaramıştı aslında. Ardından logaritma da öğrenip ayt fiziğe geçtim. Ayt fizik için çok fazla kanal aradım. Hiçbiri bana hitap etmiyordu. Bir gün forumda dolaşırken fizik kanalı için özcan aykın isminde bir kanala rastladım. Abonesi çok azdı ama bir bakmak istedim yine de. İyi ki bakmışım çünkü adamın videoları mükemmeldi. Mekanik kısmını o kadar iyi oturttum ki ben bile kendime inanamadım. Neyse işte ayt fiziğe mekanik dışında pek bakmadım. Sonrasında son olarak tekrardan ayt matematiğe döndüm ve limit türev integrale başladım. Haziran ayında başlamıştım ltiye. Limit kısmını geçtim, bayağı kolaydı. Türevde ise gerek forum gerekse sınava hazırlanan diğer insanların fazlaca zorlandığını söylemeleri üzere bende tabi biraz korktum ama yine de içimde "ne kadar zor olabilir ki?" sorusu vardı. Yerinde bir soruydu da aslında çünkü türevin yksde gelen soruları çok güzeldi. Hepsini yapabilmiştim. Sonrasında en son integrale geldik. İntegrale başladığımda sınava yalnızca 1 hafta vardı ve garip bir şekilde türevi gayet sağlam tutmama rağmen integralde çok zorlanmıştım. Günde birkaç saat çalışa çalışa ilerledim ve sınav günü Limitten 1 soru, Türevden 3 soru (diğerini hatırlayamıyorum) ve İntegralden 4 soruyu doğru yaptım. Ne kadar zor olsa da bir şekilde yapılabiliyormuş. Son kısımlarda konulara nasıl çalıştığımı söylemedim çünkü herkesin farklı bir çalışma stili var. Benim örneğin çok ilginçti. Bazen aynı konu olmasına rağmen hiçbir şey anlayamayan ben bir hafta sonra konuya tekrar baktığımda anında anlayabiliyordum. Bazen yazarak anlayan ben bazen dinleyerek anlayabiliyordum. Bu yüzden en doğru çalışma şeklini kendinizin belirlemesi gerekiyor. Ayrıca yıl boyunca bir ton plan yaptım ama hiçbir zamanda bu planlara uyamadım o yüzden plansız çalıştım. TYT Türkçeyi 10 netten 27-28 bandına nasıl çıkardım? Bunun hakkında çok bir fikrim yok. Çok bir şey yapmadım türkçe için. Ben genelde kitap okuyan biri değilim, herhangi bir paragrafa uzun süreler boyunca odaklanabilen biri de değilim ancak bu sınav için bunu yapmam gerekiyordu. Forumda ve internette biraz araştırdığım üzerine bunun deneme ve paragraf çözerek çözülebileceğini gördüm. Bende aynen öyle yaptım, gittim denemeler aldım ve çözdüm. İlk zamanlar çok zor geliyordu (hala öyle geliyor.) ancak yapmak zorunda olduğunu bilmek bir şekilde o soruları sana çözdürüyor. Sınav anında ise türkçe sorularını çözerken başımın çok ağıracağını ve matematiğe yeterince özen gösteremeyeceğimi düşündüm. Gerçekten de öyle oldu, başım çok ağırdı ancak matematiğe veya diğer sorulara gösterdiğim özen düşmedi. O stres zihnimi ayakta tutmaya devam etti. Sosyal hakkında hiçbir şey yapmadım. Fen içinde ayrıca bir tyt çalışması yapmadım yalnızca ayt fen bilgimle girmiştim. Derslere çalışma şeklim; tek bir dersi seçip o ders bitene kadar sadece ona çalışmak şeklindeydi. Örneğin ayt matematiğe çalışıyorsam gelmek istediğim yere kadar yalnızca matematik çalışıyordum sonra diğer derse geçiyordum. Asla aynı gün içerisinde birden fazla derse çalışamadım. Soru çözerken sorun olmadı ancak konu çalışırken tek ders şeklinde çalışmak bana çok şey kattı. Özetlemek gerekise; Çalışamıyorsanız, sisteme sövüp sövüp duruyorsanız artık durup köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz gerektiğinin farkına varmalı ve kendinize çeki düzen vermelisiniz. Düşüncenizi değiştirdiğinizde adımlarınızı hızlandırabilirsiniz. Olabildiğince öğrenmeye bakın, sağda solda bu konu zormuş kolaymış diyenlere aldırmayın direkt öğrenin. Öğrendikçe nasıl öğrendiğinizi anlayacak ve konulara olan bakış açınızı arttıracaksınız. TYT'ye kendinizi kaptırıp AYT'yi boşlamayın. AYT'ye marttan önce aralık ocak şubat gibi başlayın. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-083A15948 -- 3 Temmuz 2021; 1:3:47 > |
SAYISAL 1 MİLYONDAN 100K'YA BİR MESLEK LİSELİ - Onocrotalus
![](/static/forum/img/downicon.png)
![](/static/forum/img/upicon.png)
![](/static/forum/img/Forum-Mobil.gif)
![](/static/forum/img/close.png)
-
-
Helal olsun hocam iyi çalışmalar
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Meslek liseliye göre noktalama işareti kullanımı çok iyi
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
-
çok iyi bir gelişim tebrik ederim
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-083A15948hocam ayrı yeren bir şey sormak istiyorum
marmara ceng ile marmara ceng mtok arasında ne gibi fark var aynı bölüm mü
-
Marmara Ceng (Türkçe) = Marmara Ceng M.T.O.K.
M.T.O.K. bölümleri meslek lisesi öğrencilerine özel kontenjanlardır. Yaklaşık 10 öğrenci alıyorlar. M.T.O.K. olmayan ise herkese açık olan kontenjan. İki bölümde teknoloji fakültesi diye geçer.
Yalnız Marmara Ceng (İngilizce) mühendislik fakültesidir ve M.T.O.K. kontenjanı yoktur. Öğretim üyeleri farklıdır ancak ders içeriği %99 oranında aynıdır.
Sonradan edit; Ders içeriğinin %99 oranında aynı olması teknoloji fakültelerini iyi yapmaz. Her zaman en son ihtimal olarak Teknoloji Fakültesini seçmeye bakın, Mühendislik Fakültelerinin öğretim üyeleri çok daha iyi oluyor genel anlamda. Tabi ben bu insanları karşılaştırabilecek yetkinliğe sahip değilim ancak eğitimlerini karşılaştırdığım üzere "genelde" mühendislik fakültesi ağır basıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-083A15948 -- 1 Temmuz 2021; 12:11:28 > -
baya güzel uygulamaymış
-
1 Temmuz 2021 Editi.
-
Limit Türev İntegrali ilk önce Matematiğin Güler Yüzü'nden dinleyip ardından Eyüp B. ile kusursuzlaştırdım. "Temeli olmayanlar Eyüp B. dinlemesin" diyenleri dinlemeyin, hoca gayet iyi anlatıyor.
Fonksiyonların tamamını Eyüp B. den iki kez dinledim.
Kimya için kimya ve elektrik ünitesine kadar kimya adası, kimya ve elektrik ünitesini de bizim hocalardan dinledim.
Fiziği özcan aykından dinledim. (Modern fiziğe, elektriğe, radyoaktiviteye, dalgalara vs çalışmadım yalnızca 11. sınıfın elektrik harici bilgimle girdim sınava.)
-
Tebrikler hocam en dipten belirli bi noktaya tırnaklarınızla kazıya kazıya gelmişsiniz
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Tebrikler. Gerçekten çok iyi bir çekiş
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-083A15948Marmara Ceng (Türkçe) = Marmara Ceng M.T.O.K.
M.T.O.K. bölümleri meslek lisesi öğrencilerine özel kontenjanlardır. Yaklaşık 10 öğrenci alıyorlar. M.T.O.K. olmayan ise herkese açık olan kontenjan. İki bölümde teknoloji fakültesi diye geçer.
Yalnız Marmara Ceng (İngilizce) mühendislik fakültesidir ve M.T.O.K. kontenjanı yoktur. Öğretim üyeleri farklıdır ancak ders içeriği %99 oranında aynıdır.
Sonradan edit; Ders içeriğinin %99 oranında aynı olması teknoloji fakültelerini iyi yapmaz. Her zaman en son ihtimal olarak Teknoloji Fakültesini seçmeye bakın, Mühendislik Fakültelerinin öğretim üyeleri çok daha iyi oluyor genel anlamda. Tabi ben bu insanları karşılaştırabilecek yetkinliğe sahip değilim ancak eğitimlerini karşılaştırdığım üzere "genelde" mühendislik fakültesi ağır basıyor.
Ben teknoloji fakültesinde ee müh okuyorum ve senin dediğin gibi bi durum yok hocam öğretim üyesinin cvsinin dolu olması onun iyi bir öğretici olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Ne proflar gördük en basit şeyleri bile anlatamayan ne asistanlar gördük bütün calculusu mükemmel anlatan yani bunun pek bir alakası yok prof olması da iyi bir şey değil her zaman sen bilmediğin için öyle diyorsun adamın cvsi gram umrumda değil ne kadar iyi bir öğretici olduğu önemli
-
Ben karşılaştırabilecek kadar yetkinliğe sahip olmadığım için eğitimlerini karşılaştırmıştım yalnızca. Onun dışında sonuna kadar haklısınız
-
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-083A15948Ben karşılaştırabilecek kadar yetkinliğe sahip olmadığım için eğitimlerini karşılaştırmıştım yalnızca. Onun dışında sonuna kadar haklısınız
Bu arada güzel çekmişsin hocam tebrikler, Marmara'da okuyorum bu arada yazmayı unutmuşum soruların varsa sorabilirsin
-
ayrıntılar eklendi.
En Beğenilen Yanıtlar
![](/static/forum/img/enbegenilen_icons/tumyanitlarigenislet.png)
Meslek liseliye göre noktalama işareti kullanımı çok iyi
|
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X