Şimdi Ara

Severek Ayrılanlar buraya...... (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
286
Cevap
1
Favori
12.778
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lincoln10


    quote:

    Orjinalden alıntı: crossor


    quote:

    Orjinalden alıntı: ziley

    seven insan heryerde herzaman kabul eder sevdiğini

    oda kabul ediyor ama ayrılduı işte sanırım en büyük etken ailesi oldu o olaydan sonra dogru düzgün konusmamaya basladık annesi izin vermiyordu bilmiyorum yani anlıyacagınız dogru düzgün bir neden yok

    işte bu koyu yazılı yer ilişkinizin bitme sebebidir Crossor.. Kızlar için anne hayatlarında ilk gördükleri, en çok gördükleri, en çok dertleştiği kişidir, ama abartılı olunca bu sevgi, kız anneden bağımsız karar almakta zorlanıyor, anne ise kızının bir yabancı insan nedeniyle bir an bile suratının asık olmasına dayanamıyor, ve kızın hayatına-kararlarına karışıyor, iyilik yapayım derken ne kadar büyük kötülük yaptıklarının farkında değiller, insan bu elbet üzülecek- sevinecek, robot değiliz ki her günümüz aynı geçsin, o anne çok sevdiği kızıyla hiç mi tartışmaz sanki, işte bunu göremeyince , düşünemeyince, sürekli kızının ilişkisine karışıyor ters yorumlar yapıyor ve kızında psikolojisi bozuluyor..
    Allah'tan hakkınızda hayırlısını dilerim..

    dostum kesinlikle yazdıklarının hepsi doğru annesine asırı derecede düskün her insan ailesine annesine cok düskündür ama bizimkininki biraz abartılı bir sekildeydi. o olaydan sonra annesi sanki bizi izliyomus gibinezaman arasam hemen annesi gelirdi dogru düzgün konusamazdık ondan sonra aramız bozuldu ailesinin annesinin özellikle baskı yaptıgını biliyorum ne yüzünden zamanında dedigim gibi benimle birlikte olmak isteyen ve bizi kıskanan bir kız vardı son sene yaz okulunda benim sevgilimn ailesine telefon acıp bir sürü yalan söylüyor tabi ailesi inanmadı ama o olaydan sonra baskı yaptılar kıza tabi bu bir bahane degil sonucta beni ailesi degil kendisi tanıyordu.
  • Sorunları warmış belki hallettikten sonra hata yaptını anlıcak .. Benimde başıma böyle benzer bir olay gelmişti o tekrar istedi ama ben artık vazgeçmiştim .. Sendede böyle bir durum olmaz umarım .. Allah kolaylık versin ..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nuhancuri

    Sorunları warmış belki hallettikten sonra hata yaptını anlıcak .. Benimde başıma böyle benzer bir olay gelmişti o tekrar istedi ama ben artık vazgeçmiştim .. Sendede böyle bir durum olmaz umarım .. Allah kolaylık versin ..

    bilmiyorum dostum öyle birsey olurmu ama umarım olur
  • Okuyunca aklıma bu yazı geldi






    SON...
    Daha çok küserdik sanıyordum…

    Her küsmenin ardında barış vardı ne de olsa…

    Ve barış şık duruyordu üstümüzde…

    Ama biz kirletiyorduk çok geçmeden, çamura yatarak hemi de…

    Ben küserdim…

    Sen küserdin…

    Kimsenin araya girmesine gerek kalmadan çocukça bir bahane yeterdi barışmamıza…

    Kısa bir dargınlığın orta yerine durup dururken düşen “ne beni çok mu seviyorsun” kısa mesajı bile, uzun bir ateşkesti bizim için…

    Olmazdı ki olmazdı…

    Biz ayrılamazdık…

    Uzun süre ayrı yapamazdık…

    O yüzden dikkat etmedim hayatın son kez ikimize sunduklarına…

    Bilseydim son uykumuz olduğunu, bir an için bile arkamı dönmezdim…

    Sabah sen giderken, yatağa mahkûm, yastığa gizlenmiş bir “güle güle” dökülmezdi ağzımdan…

    Uykusuzdum…

    Ve uykusuzum hala içerisinden sadece araba gürültüsü geçen, zamanın geçmediği gecelerde…

    Son sinemaya gidişimizmiş meğer…

    Filmde “burada n’oldu şimdi ben anlamadım”larım tükeniyormuş…

    Ama seninle filme gitmekten çok, son seansı da kaçırıp açık sinema aramakmış güzel olan…

    Oooof!..

    Yaşanılan her son gözümün önünde doluyor…

    Tuzlu suya bastırıyorum anıları bir bir…

    İlk ve son çay bahçesi kahvaltımızmış bir arının ısrarlı nezaretinde…

    Ilık bir İzmir Akşamı’nı son kez solumak da keyifliydi Kordon’da seninle…

    Şimdi biliyorum ne zaman gitsem kordon olup boğazıma dolanacak oralar benim…

    Yine de gitmeliyim…

    Hakkını teslim etmem gereken bir yer var ki, Çeşme’de nargile içip, tavla oynadığımız yer gerçekten güzeldi…

    Ben yan masadakilerden nem kaptım, nemrut tavrım bundandı…

    Lakin ısrarlıyım, dışarıdaki masada oturmalıydık!..

    Moda tabiriyle ‘beach’e gitmek ve sonrasında çıkışta kalmak öyle…

    Köhne, kirli bir plastik masanın etrafında taksi beklemek…

    Keşke hiç gelmeseydi…

    Dursaydık, durdursaydık olanı biteni…

    Kırılanı, döküleni…

    Bitmeyen sebepsiz çekişmeleri…

    Geldi…

    Kırıldı…

    Döküldü…

    Gittik!..

    ***

    Yine de heyecan verici seni sevmek…

    Dokunmak senin dokunduğun ne varsa…

    Koltuğun hep oturduğun yerine oturmak mesela…

    Masanın bir santimetrekaresine bile dokunduğun için şanslı hissetmek ya da…

    Saçının bir teline bile zarar gelsin istemem fakat…

    Nerede saklanıyorsa birden çıkan ve beni dağıtan, dökülmüş saç tellerinin üstüne bırakıyorum şu sıra avuntularımı…

    Her şey bitiyor sana dair…

    Tek tek…

    Azar azar…

    Birlikte aldığımız zeytin ezmesi misal…

    Kavanoz dibinden zar zor çıkarıyorum artık…

    Ve en kötüsü; temas ettiğin, aldığın ne varsa mana yükleyip, duygusal bir bağ oluşturuyorum aramda…
    Yoksa aktif oksijen içeren deterjan beni niye ağlatsın balım…

    Yo hayır, balım değilsin artık…

    Telefon defterimde ‘balım’ı adınla değiştirdim önce…

    Sonra sildim tamamen…

    Kolay olmadı lakin “kaydı tamamen silmek istediğinize emin misiniz” sorusuna “yes” tuşuyla onay vermek…

    Tamamen değil ama bir kısmı kalsa…

    Üzmeyen, üşütmeyen, ağlatmayan, yaralamayan kısmı kalsa…

    Kalmaz ki!..
    Silince her şey geçecekmiş gibi geliyor…

    Hep böyle midir?..

    Yani her ayrılık halinde…

    Mutlak bir öfkeyle, dahası ısıran, acıtan bir yalnızlıkla…

    Aşkım’lar, canım’lar, birtanem’ler resmi bir isme mi dönüşür ilk çaresizlikte...

    Sahi ben ne oldum senin telefon defterinde?..

    ***

    Alışık olduğum bir hal bu…

    Ben gitmeyi bilemem, kusura bakma ne olur…

    Bir otel odasından bile ayrılmayı yüzüme gözüme bulaştırırım…

    Ya saatimi unuturum ya düş fırçamı…

    Ben gitmeyi beceremem…

    Daha çok küserdik sanıyordum…

    Her küsmenin ardında barış vardı ne de olsa…

    Ama bu kez barış dar geldi küslüğümüze…


    ZKC
  • quote:

    Orjinalden alıntı: firtikk

    Okuyunca aklıma bu yazı geldi






    SON...
    Daha çok küserdik sanıyordum…

    Her küsmenin ardında barış vardı ne de olsa…

    Ve barış şık duruyordu üstümüzde…

    Ama biz kirletiyorduk çok geçmeden, çamura yatarak hemi de…

    Ben küserdim…

    Sen küserdin…

    Kimsenin araya girmesine gerek kalmadan çocukça bir bahane yeterdi barışmamıza…

    Kısa bir dargınlığın orta yerine durup dururken düşen “ne beni çok mu seviyorsun” kısa mesajı bile, uzun bir ateşkesti bizim için…

    Olmazdı ki olmazdı…

    Biz ayrılamazdık…

    Uzun süre ayrı yapamazdık…

    O yüzden dikkat etmedim hayatın son kez ikimize sunduklarına…

    Bilseydim son uykumuz olduğunu, bir an için bile arkamı dönmezdim…

    Sabah sen giderken, yatağa mahkûm, yastığa gizlenmiş bir “güle güle” dökülmezdi ağzımdan…

    Uykusuzdum…

    Ve uykusuzum hala içerisinden sadece araba gürültüsü geçen, zamanın geçmediği gecelerde…

    Son sinemaya gidişimizmiş meğer…

    Filmde “burada n’oldu şimdi ben anlamadım”larım tükeniyormuş…

    Ama seninle filme gitmekten çok, son seansı da kaçırıp açık sinema aramakmış güzel olan…

    Oooof!..

    Yaşanılan her son gözümün önünde doluyor…

    Tuzlu suya bastırıyorum anıları bir bir…

    İlk ve son çay bahçesi kahvaltımızmış bir arının ısrarlı nezaretinde…

    Ilık bir İzmir Akşamı’nı son kez solumak da keyifliydi Kordon’da seninle…

    Şimdi biliyorum ne zaman gitsem kordon olup boğazıma dolanacak oralar benim…

    Yine de gitmeliyim…

    Hakkını teslim etmem gereken bir yer var ki, Çeşme’de nargile içip, tavla oynadığımız yer gerçekten güzeldi…

    Ben yan masadakilerden nem kaptım, nemrut tavrım bundandı…

    Lakin ısrarlıyım, dışarıdaki masada oturmalıydık!..

    Moda tabiriyle ‘beach’e gitmek ve sonrasında çıkışta kalmak öyle…

    Köhne, kirli bir plastik masanın etrafında taksi beklemek…

    Keşke hiç gelmeseydi…

    Dursaydık, durdursaydık olanı biteni…

    Kırılanı, döküleni…

    Bitmeyen sebepsiz çekişmeleri…

    Geldi…

    Kırıldı…

    Döküldü…

    Gittik!..

    ***

    Yine de heyecan verici seni sevmek…

    Dokunmak senin dokunduğun ne varsa…

    Koltuğun hep oturduğun yerine oturmak mesela…

    Masanın bir santimetrekaresine bile dokunduğun için şanslı hissetmek ya da…

    Saçının bir teline bile zarar gelsin istemem fakat…

    Nerede saklanıyorsa birden çıkan ve beni dağıtan, dökülmüş saç tellerinin üstüne bırakıyorum şu sıra avuntularımı…

    Her şey bitiyor sana dair…

    Tek tek…

    Azar azar…

    Birlikte aldığımız zeytin ezmesi misal…

    Kavanoz dibinden zar zor çıkarıyorum artık…

    Ve en kötüsü; temas ettiğin, aldığın ne varsa mana yükleyip, duygusal bir bağ oluşturuyorum aramda…
    Yoksa aktif oksijen içeren deterjan beni niye ağlatsın balım…

    Yo hayır, balım değilsin artık…

    Telefon defterimde ‘balım’ı adınla değiştirdim önce…

    Sonra sildim tamamen…

    Kolay olmadı lakin “kaydı tamamen silmek istediğinize emin misiniz” sorusuna “yes” tuşuyla onay vermek…

    Tamamen değil ama bir kısmı kalsa…

    Üzmeyen, üşütmeyen, ağlatmayan, yaralamayan kısmı kalsa…

    Kalmaz ki!..
    Silince her şey geçecekmiş gibi geliyor…

    Hep böyle midir?..

    Yani her ayrılık halinde…

    Mutlak bir öfkeyle, dahası ısıran, acıtan bir yalnızlıkla…

    Aşkım’lar, canım’lar, birtanem’ler resmi bir isme mi dönüşür ilk çaresizlikte...

    Sahi ben ne oldum senin telefon defterinde?..

    ***

    Alışık olduğum bir hal bu…

    Ben gitmeyi bilemem, kusura bakma ne olur…

    Bir otel odasından bile ayrılmayı yüzüme gözüme bulaştırırım…

    Ya saatimi unuturum ya düş fırçamı…

    Ben gitmeyi beceremem…

    Daha çok küserdik sanıyordum…

    Her küsmenin ardında barış vardı ne de olsa…

    Ama bu kez barış dar geldi küslüğümüze…


    ZKC


    eline sağlık çok güzel ve anlam dolu bir yazı
  • herşeyi zamana bırakmaktan başka çaren yok.

    veya

    çok istiyorsan ailenle konuş kıza haber ver istemeye gidin ama bundan çok etkili bir sonuç alırmısın veya alsan bile eskisi kadar sevebilecekmisiniz.Bir defa aranıza zehir karışmış beyin hücrelerinize ayrılma unutma düşüncesi zerk edilmiş bu saatten sonra güven tesisi çok zor olacak.

    senin için en hayırlısı o kızı hiç tanımamışcasına unutmak onda bulduğun her özellik için hayatına yeni varlıklar kat.sen aslında kendi içindeki güzellikleri sevdin bunu başkasında bulunca ona bağlandın.Aslında her insan kendi iç dünyasının güzelliklerine göre seçer karar verir ve aşık olur.
    kendini yeniden sev hayata dolu bak milyonlarca insan içerisinde bir tane bulabildiysen emin ol yine istediğin gibi birisini bulacaksındır.
    ama onu istiyorum ben diye duygusallığa kapılırsan sonsuz girdabın içerisinde debelenir durursun.
    yaşanmış ve bitmiş bukadar basit ama acı kalp yarası can kırıklarıyla dolu.

    yukarıda bir arkadaş doğru demiş kendini işe veya seni oyalayabilecek bir meşgaleye ver yoksa hep aynı çevre aynı ortamda illaki hep aklına gelecektir.Çünkü hatıraların o çevreyle ilişkili.Çevreyi değiştirmeden bu bunalımdan kurtulman çok zor.
    Yeni çevre yeni insanlar arasına katıl ozaman düşüncelerin gömlek değiştirecek.Sevmeyi karşılıksız ölümüne bağlanmak olarak değil karşılıklı el ele yola çıkmak olarak göreceksin.
    Elini bırakanı sende bırak daha ne taşıyorsunki kalbinde.Senin o güzel kalbine yazık boşver daha fazla hedere etme kendini.
    İçindeki güzellikleri keşfet kendini sev önce
  • quote:

    Orjinalden alıntı: WarSaw

    herşeyi zamana bırakmaktan başka çaren yok.

    veya

    çok istiyorsan ailenle konuş kıza haber ver istemeye gidin ama bundan çok etkili bir sonuç alırmısın veya alsan bile eskisi kadar sevebilecekmisiniz.Bir defa aranıza zehir karışmış beyin hücrelerinize ayrılma unutma düşüncesi zerk edilmiş bu saatten sonra güven tesisi çok zor olacak.

    senin için en hayırlısı o kızı hiç tanımamışcasına unutmak onda bulduğun her özellik için hayatına yeni varlıklar kat.sen aslında kendi içindeki güzellikleri sevdin bunu başkasında bulunca ona bağlandın.Aslında her insan kendi iç dünyasının güzelliklerine göre seçer karar verir ve aşık olur.
    kendini yeniden sev hayata dolu bak milyonlarca insan içerisinde bir tane bulabildiysen emin ol yine istediğin gibi birisini bulacaksındır.
    ama onu istiyorum ben diye duygusallığa kapılırsan sonsuz girdabın içerisinde debelenir durursun.
    yaşanmış ve bitmiş bukadar basit ama acı kalp yarası can kırıklarıyla dolu.

    yukarıda bir arkadaş doğru demiş kendini işe veya seni oyalayabilecek bir meşgaleye ver yoksa hep aynı çevre aynı ortamda illaki hep aklına gelecektir.Çünkü hatıraların o çevreyle ilişkili.Çevreyi değiştirmeden bu bunalımdan kurtulman çok zor.
    Yeni çevre yeni insanlar arasına katıl ozaman düşüncelerin gömlek değiştirecek.Sevmeyi karşılıksız ölümüne bağlanmak olarak değil karşılıklı el ele yola çıkmak olarak göreceksin.
    Elini bırakanı sende bırak daha ne taşıyorsunki kalbinde.Senin o güzel kalbine yazık boşver daha fazla hedere etme kendini.
    İçindeki güzellikleri keşfet kendini sev önce

    çok tesekkür ederim fikirlerinizi paylastıgınız için söyledikleriniz tamamıyla dogru evet ben gercekten istedigim gibi bir kız buldugumu düsünmüstüm onun için baglanmıştım cok sevmiştim güvenmiştim ve 4 sene böyle gecti. elbette unutmak gerekiyor unutacagımda ama insan ister istemez cok üzülüyor yıpranıyor su iki aydır neler yasadıgımı bir ben birde allah bilir. sebepsiz yere yasattı bunları bana ama işte insanın içindeki sevgi de mantıklı düsünmesine engel oluyor bazen dogru olanı görebiliyorum ama uygulayamıyorum sanırım bunun içinde zaman gerekecek biraz
  • bende yaşadım merak etme aynı sınıfta diyilseniz eher hala, daha doğrusu onu her gün görmüyorsan artık
    1 bucuk senede unutursun
    2 sene sonra gülüp geccek duruma gelirsin,

    ama hergün karşılaştığın bi kızsa işin cok zor.... genede 2 sene yeterli ama.... ilk günler ilk aylar falan dayınılmaz ama ya....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: american_camaro

    bende yaşadım merak etme aynı sınıfta diyilseniz eher hala, daha doğrusu onu her gün görmüyorsan artık
    1 bucuk senede unutursun
    2 sene sonra gülüp geccek duruma gelirsin,

    ama hergün karşılaştığın bi kızsa işin cok zor.... genede 2 sene yeterli ama.... ilk günler ilk aylar falan dayınılmaz ama ya....

    yo bundan sonra karsılasacagımı pek sanmıyorum
  • quote:

    Orjinalden alıntı: crossor

    4senelik ilişkim biteli tam 2 ay oldu. ama hala ilk gün gibi dayanamıyorum hala birşeyler içimi acıtıyor. işte yine düstü içime yine özlemler sardı herbiryanımı. unutmak imkansız gibi. insan kabullenemiyor ayrılıgı. cok zor geliyor birzamanlar birbirimizin herseyiyken şimde bi yabancı olmak cok zor yasanmış onca seylerden sonra unutmak cok zor acıya engel olmak mümkün degil. bazen insanı öyle bir sarıyorki bu özlem,acı,isyan gibi karısık duygular nefes bile alamıyor insan.bugün facebook da fotolarına baktım okadar degişmiş o kadar güzel olmuşki insan bazı seylerin kıymetini kaybettikten sonra anlıyor ve görüyor. ama resimlerin altındaki yorumlara bakınca cok üzüldüm. herkes rahatlıkla konusabiliyorken ben birzamanlar herseyi olan ben konusamıyorum bişey yazamıyorum. bazı erkekler hemen sarmış etrafını fotolardaki yorumlardan belli oluyor. buda bana cok koyuyor evliligi düsündügümüz insanla ayrıldık ve ben bu dört senenin ardından ayrılıktan sonra sanki bir yabancı gibi konusamıyorum bile millet birzamnlar bir ömür boyu beraberiz diye yeminler eden intihara bile kalkısan ama ardından beni terkeden sevgilime iltifatlar yagdırıp belkide cıkmak için can atarken ben acılarla susarak yasamaya calısıyorum. sizinle paylasmak istedim arkadaslar bazen insan dayanamıyor bende döktüm içimi. allah gercekten seven insanlara ayrılık acısı yasatmasın insan kensdisini tanıyamıyor. hele birde bukadar uzun süre beraber olup aynı evi paylasmış her güzel şeyi yasamıssa cok zor.

  • quote:

    Orjinalden alıntı: Darkchild

    Sensiz olamam yapamam yaşayamam laflarına hiç bi zaman inanmadım.. kullanmadım da... biraz gerçekçi olmak lazım...



    insan bir süre sonra bunların ne kadar büyük yalanlar olduğunu ve hiç de gerçekçi olmadığını anlıyor...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dambara


    quote:

    Orjinalden alıntı: Darkchild

    Sensiz olamam yapamam yaşayamam laflarına hiç bi zaman inanmadım.. kullanmadım da... biraz gerçekçi olmak lazım...



    insan bir süre sonra bunların ne kadar büyük yalanlar olduğunu ve hiç de gerçekçi olmadığını anlıyor...

    bu sözler zaten hiçbirzaman gercek olamaz bu sözler zaten gercek manada söylenmez hiç birzaman sadece o anki içinde bulundugun duygu yogunlugunun etkisiyle sevgini içindeki o duyguyu ifade etmek için kullanılır
  • çıkmadık candan ümit kesilmez, en ufak bir ihtimal bile varsa dene
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Batuhan Kılıç

    çıkmadık candan ümit kesilmez, en ufak bir ihtimal bile varsa dene

    bende çok yoruldum nekadar cok sevsemde zoruma giden gururuma dokunan bir cok şeyde var. bundan sonra dönsede eskisi gibi olamayız ona eskisi gibi sarılamam eskisi gibi bakamam içimde hep bir güvensizlik olur ama işte sonucta seviyosun ve bitincede acı cekiyorsun. cok zaman gecmeden dönmesini bekledim bunun içinde çok cabaladım ama iki ay oldu ve dönmedi. o arkadaslrıyla gülüp eğlenip hayatına güzel bir şekilde devam ederken rAhatca yastıga basını koyup uyurken ben o güzel hayatımdan oldum geceleri benim için kabus gibi oldu. gözyaslarımı içime akıttım kimseye belli etmemek için ailem de üzülmesin diye. her sabah kalktıgımda yastıgımda dökülen saclarımı topladım. ne için onun için sucsuz günahsız yere yasadım bunları yasattı bana. oysa ilk basta benimle olmak için nekadar çabalamıştı. oda cok sevdi biliyorum ama bitirmesine benden vazgecmesine hala anlam veremiyorum bazen inanasım gelmiyor. oda benim için canını bile verebilecek kadar sevdi gösterdide bunu bana. onca yasanan seylerden sonra kendimdende utanıyorum oysa okadar güvenmiştimki ailemle tanısmak istemişti annemin elini öpmüş anne diye hitap etmişti. bende güvenmiştim ona göre yeri gelidiginde aileme karsı gelmiştim simdi ailemin yüzüne bakarken utanıyorum. bunları bana yasattı sucsuz yere. sonra bir yabancı gibi davrandı. oysa bu dört sene boyunca bensiz olamıyacagını söyleyen insan acımasızca bıraktı beni. o şimdi arkadaslarıyla gülüp eglenirken geçmiş geçmişte kaldı düsüncesiyle umursamaz bir tavırla hayatına devam ederken ben onun bıraktıgı yıkıntıların içinde savasıyorum hergün. evet degmez diyeceksiniz neden hala üzülüyorsun diyeceksiniz ama elimde degil ben kendimi kontrol edemiyorum anılar hatıralar her dk zorluyor beni. oysa ben herseye onu koydum hayallerime umutlarıma ortaktı. ohayalleri umutlarıda kendisiyle beraber her gece yataga yattıgımızda kurardık. son konuşmamızda sinirli bir ses tonu vardı sanki benden nefret ediyormuş sanki ben onun düsmanıymısım gibi bir ses tonu vardı. ona seni cok seviyorum biliyormusun neden böyle yaptın dedigimde cevabı sadece biliyorum oldu ve kapattı telefonu. 4 sene okadar yasanmışlık bukadar kolay silinemez silinmemeliydi nası basarabildi keşke bende onun gibi olabilseydim istedigim zaman bitirebilseydim ama işte degilim sevgime sahip cıkmaya calıstım cabaladım emek verdim baska kızlara dönüp bakmadım bile adam gibi davrandım adam gibi sevdim ama adam olmak adam gibi sevmek önemli degilmiş. bana bugüne kadar hiçbir kızın yasatamadıgı kadar cok güzel seyler yasattı ve cok sevdi. ama sonundada hiç kimsenin acıtamıyacagı kadar canımı acıttı yaktı yıktı. lanet olsunn
  • allah kimseye böyle bir acı yasatmasın birgün onun pişman oladugunu görmek nasip olsa pişman oldugun birgün hissedebilsem yeter bana yasattıgı bunca acıya ragmen cünkü hiç haketmedim ayrılıgı. ama bukadar yasanmışlıktan onra ayrılan biride hiç birzmaan pişman olmaz sanırım.
  • allah sabır versin dostum cok zor bilirim ama gerçekten çok sevdiyse hatasını anlayıp geri dönecektir umudunu kesme
  • sen diyosun ki suan pişman oldugu günü görmek istiyorum görünce ne olacak sen kabul etmeyeceksin nerde gerçek sevgin ?

    sen ona böyl yaparak onun gibi oldugunu göstermiş olacaksın

    bence unut yani zamanla unutacaksın o aklına geldiği an baska seylerle ilgilen sürekli onu düşünürsen unutman zor olur
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ziley

    sen diyosun ki suan pişman oldugu günü görmek istiyorum görünce ne olacak sen kabul etmeyeceksin nerde gerçek sevgin ?

    sen ona böyl yaparak onun gibi oldugunu göstermiş olacaksın

    bence unut yani zamanla unutacaksın o aklına geldiği an baska seylerle ilgilen sürekli onu düşünürsen unutman zor olur

    aynı seyleri bende yasadım pişman oldugunu görmek onun kötülügünü yada mutsuz olmasını istemek degildir sadece yasanan acıların bi nevi tesellisidir. aynı şeyleri bende yasadım düsündüm ama herzaman mutlu olmasını istedim ve istiyorumda
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ziley

    sen diyosun ki suan pişman oldugu günü görmek istiyorum görünce ne olacak sen kabul etmeyeceksin nerde gerçek sevgin ?

    sen ona böyl yaparak onun gibi oldugunu göstermiş olacaksın

    bence unut yani zamanla unutacaksın o aklına geldiği an baska seylerle ilgilen sürekli onu düşünürsen unutman zor olur

    arkadasın dedigi gibi pişman olmasını görmek mutsuz olmasını yada kötü olmasını istemek degildir onun en küçük üzüntüsü benide üzer. ama benimde bazı seyleri haketmedigimi düsünüyorum. umarım herzmaan mutlu olur
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.