Öncelikle kendimle ilgili şunu belirtmek isterim. Ne sigara içerim ne de alkol kullanırım. Fakat şekerli ürünleri çok sık tüketen bir insandım. Geçtiğimiz iki ay boyunca bunun üstesinden gelmeye çalışıyorum. İzlediğim belgesellerle, yaptığım araştırmalarla bilinçlenmeye çalışıyorum. Kısa bir sürede yaptığım tespit şu ki şekerin hayatımıza bir çok olumsuz etkisi var. Ve bağımlılık etkisi tıpkı nikotin ve kokainde olduğu gibi.
1700'lü yıllarda yılda kişi başına 1.7 kg olan şeker tüketiminin 2000'li yıllara gelindiğinde bazı ülkelerde yıllık 80 kg gibi inanılmaz bir boyuta ulaştığını biliyor muydunuz? Bununla birlikte obezite, diyabet ve kalp hastalıkları da hızla artmaktadır.
Bugün Popüler konular arasında gezinirken 'Sigara' ile ilgili bir konuya rast geldim. Yorumları okuduğumda ''Sigara içenler hastalandığında hastaneye gitmemeli'' , ''Zehir olduğunu bile bile içiyorlar'' vs. tarzında sigara içenleri gerizekalı konumunda gören bir kitle var. Bu kişilerin marketten aldığı ürünlerin 'içindekiler' bölümünde yazan maddelerin ne olduğu, vücudunda nasıl etkiler bıraktığı hakkında en ufak bir fikri var mı? Veya var ama yine de bile bile o anlık hazla bunu mideye indiriyor muyuz? Bağımlılık konusunda sigara içenlerden ne farkın kaldı? Bugün toplumun büyük kısmı bu bilinçsizlikle hareket ediyor.
Şu an yaz mevsiminde olduğumuz için marketlerde bulunan dondurmaların(!) içeriklerini kısaca ele alalım.
Ürünün ambalajında da görülebileceği gibi Yasal tanımına bakıyoruz. Tanım şu şekilde; Kakao soslu, Kakaolu ve Vanilya Aromalı Su Buzu! Yani ürün külahta bir dondurma şeklinde satılıyor olsa da aslında temelde bildiğiniz buzdur. Sadece buzun şeker, mısır şurubu, aroma vericiler, renklendiriciler ve bitkisel yağlar ile renk, koku, tat ve kıvam verilmiş halidir. Ürünün içeriğine baktığımızda temel olarak dört adet bileşen ile karşılaşıyoruz; Su, Şeker, Mısır şurubu ve Bitkisel yağ. Üründe İlave şekerin yanı sıra Glikoz-fruktoz şurubu da bulunuyor. Buna ilave olarak Doymuş yağ oranı en yüksek iki yağ; Hindistan Cevizi ve Palm yağını görüyoruz.
Bir doz basit şekerin geçtiği süreçler görsel olarak;
İzlediğim en önemli belgeselden bazı kesitlerin olduğu videolar bırakıyorum buraya.. Kısa videolar olduğu için bunları izleyeceğinizi ümit ediyorum. Diğer yandan belki bu kısa videoları izlediğinizde merak eder detaylı ''full'' olan filmini de izlersiniz.
Beslenmenin önemini ve modern dünyada para için bize sevimli gösterilen tüm yiyeceklerin aslında ne olduğunu birebir gerçek deneyle anlatan, beslenme tarzının insan yaşamını nasıl etkilediğini net ve sürükleyici bir şekilde anlatan bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Kesinlikle önemli konu...
Şekerin zararı abartılıyor.. Sporunu yapan bir insansan haftada 2 3 kere abartmadan tatlı yiyebilirsin
Bu şeker olayı da son zamanlarda popi oldu.. Boş konu
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-89183934B
Şekerin zararı abartılıyor.. Sporunu yapan bir insansan haftada 2 3 kere abartmadan tatlı yiyebilirsin
Bu şeker olayı da son zamanlarda popi oldu.. Boş konu
Zaten asıl sorun, farkında olmadan veya olarak tükettiğimiz ''fazla şeker''.
Amerikan Kalp Derneği’nin yayınladığı rakamlara göre günlük olarak alınması tavsiye edilen şeker miktarı erkekler için 35 gram (150 kalori), kadınlar içinse 25 gram (108 kalori). Yani bir gün boyunca 1 kutu kolanın içerdiği şekerden daha az şekere ihtiyacımız var.
Fazla şeker, başta aşırı kilo olmak üzere tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve daha pek çok ciddi sağlık sorununun tetikleyicisi durumunda. Bazılarınız “e iyi ben bu kadar şeker kullanmıyorum ki” diyebilir ancak işin aslı öyle değil. Çünkü gün boyu tükettiğiniz meyveler, sebzeler ve sonradan şeker eklenmemiş diğer doğal besinler bu miktarı karşılıyor. Bunun üzerine eklediğiniz her şeker (küp şeker, kola, simit, poğaça…vs) fazladan şeker anlamına geliyor. Yani doğal olarak şeker içeren gıdalar dışında sonradan eklenen şekere aslında hiç birimizin ihtiyacı yok.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme