Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
sizce hangisi? sıfır km b sınıfı mı, ikinci el c sınıfı mı? (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
yıllık geliri 10bin-25bin ytl arasında olan orta gelir grubu için 3-5bin ytl azımsanmayacak bir meblağdır.
her konuda olduğu gibi araç seçim tercih kosunda da ekonomik koşullar bizi sınırlıyor.
yani ki en az 35bin ytlsi olan biri gidip c sınıfı almak dururken b sınıfı araca yönelmez diye düşünüyorum. tabi vergi, yakıt, parça vs. işin içine girerse değişir o zaman.
selamlar -
quote:
Orjinalden alıntı: ronin23
yıllık geliri 10bin-25bin ytl arasında olan orta gelir grubu için 3-5bin ytl azımsanmayacak bir meblağdır.
her konuda olduğu gibi araç seçim tercih kosunda da ekonomik koşullar bizi sınırlıyor.
yani ki en az 35bin ytlsi olan biri gidip c sınıfı almak dururken b sınıfı araca yönelmez diye düşünüyorum. tabi vergi, yakıt, parça vs. işin içine girerse değişir o zaman.
selamlar
Değil tabi'ki. Mesela bende gidip arabayı aldıktan hemen 6 ay sonra veya 1 yıl sonra satıp değiştirmiyorum. Uzun yıllar kullanıyorum. 90 Şahin'den önce'ki arabalarımız sürekli değişirdi ve hepsi de beyaz 131 Şahin'di. Babam o zamanlar işi icabı İstanbul dışında çalışıyordu. Dolayısı ile arabası ile giderdi her yere ve arabalar da sürekli yenilenirdi. 90 Şahini tam 14 yıl kullandık ve kullandım. Bu arabamı da mesela alırken 5 yıl ömür biçtim. Eğer şartlar el verirse seneye bu zamanlar yenileyip 2010 model almayı düşünüyorum. Yine B sınfı olur. Ama seçenek olarak yeni Symbol veya Era arasında gidip gelir ve ikisinden içime sineni alırım. Tabi bu benim şu an'ki düşüncem. Belki değiştirerem ve yine kullanırım o ayrı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 29 Ekim 2008; 13:12:49 >
-
Eve televizyon alırsam gidip sıfır en güzel/ekonomik olanı alırım.
Senelerce de kullanırım.
Ev alacaksam sıfır ve en iyisini almaya çalışırım.
Araba farklıdır.
İsterseniz sıfır alın, özellikle İstanbul gibi bir şehirde 2 ay içinde aracınız 2. el haline gelir.
Nem, çarpmalar, çizen çocuklar gibi faktörlerle aracınız 1-2 ayda haşat oluyor.
Tamam iç anadoluda 10 yıl kullanın hiç bir şey olmuyor arabalara.
Ama büyükşehirde, araba alırken işimi görsün mantığıyla alıyorum.
Şehiriçi yoğun kullanıyorum ancak şehirlerarası da bir çıkarsam enaz 2000-3000 km yapıyorum.
-Kesinlikle yormayan, rahat, performanslı, geniş bir araç tercih ederim.
Az yaksın diye de ya dizel, ya da LPG li binerim.
Ama B sınıfı bir araç da tercih edilebilir.
Burada kişinin kendi kullanım koşullarını ve "Cebini" göz önüne alarak hareket etmesi lazım.
Şehir içi çok kullanıyorsanız, konfor çok önemli değil az yaksın diyorsanız ve aracınıza en az 5 sene binecekseniz sıfır bir B sınıfı alabilirsiniz.
Duruma göre hepsi tercih edilebilir yani.
Yalnız şu mantığı anlamıyorum:
"C sınıfına o kadar para vereceğime sıfır B sınıfı alırım"
- Madem paran değerli niye sıfır?
- Sıfıra para verebilecek kadar zenginsin, niye C sınıfı alanları hava atıyorlar diye küçümsemek ?
Sözüm meclisten dışarı.
Haksız mıyım ?
-
Öncelikle b sınıfı ile c sınıfını karşılaştırmak yanlıştır. İhtiyacınız için hangisi gerekiyor ise onu tercih etmelisiniz. Sıfır ve ikinci el konusunda ise kendi düşüncem eğer uzun bir süre arabanızı kullanacaksanız sıfır, kısa bir süre kullanacaksanız ikinci el tercih etmelisiniz. -
quote:
Orjinalden alıntı: Ogün®
Eve televizyon alırsam gidip sıfır en güzel/ekonomik olanı alırım.
Senelerce de kullanırım.
Ev alacaksam sıfır ve en iyisini almaya çalışırım.
Araba farklıdır.
İsterseniz sıfır alın, özellikle İstanbul gibi bir şehirde 2 ay içinde aracınız 2. el haline gelir.
Nem, çarpmalar, çizen çocuklar gibi faktörlerle aracınız 1-2 ayda haşat oluyor.
Tamam iç anadoluda 10 yıl kullanın hiç bir şey olmuyor arabalara.
Ama büyükşehirde, araba alırken işimi görsün mantığıyla alıyorum.
Şehiriçi yoğun kullanıyorum ancak şehirlerarası da bir çıkarsam enaz 2000-3000 km yapıyorum.
-Kesinlikle yormayan, rahat, performanslı, geniş bir araç tercih ederim.
Az yaksın diye de ya dizel, ya da LPG li binerim.
Ama B sınıfı bir araç da tercih edilebilir.
Burada kişinin kendi kullanım koşullarını ve "Cebini" göz önüne alarak hareket etmesi lazım.
Şehir içi çok kullanıyorsanız, konfor çok önemli değil az yaksın diyorsanız ve aracınıza en az 5 sene binecekseniz sıfır bir B sınıfı alabilirsiniz.
Duruma göre hepsi tercih edilebilir yani.
Yalnız şu mantığı anlamıyorum:
"C sınıfına o kadar para vereceğime sıfır B sınıfı alırım"
- Madem paran değerli niye sıfır?
- Sıfıra para verebilecek kadar zenginsin, niye C sınıfı alanları hava atıyorlar diye küçümsemek ?
Sözüm meclisten dışarı.
Haksız mıyım ?
katılıyorum.
ben her gün en az 16 km yol yapıyorum (işe gidiş geliş) bunun dışında bir kaç ayda bir 600-700 km. ve yılda en az bir defa yaklaşık 3000 km yapıyorum. kafamı karıştıran da uzun yol yapıyor olmam. yani bana uzun yol konforu iyi olan bir araç lazım. öte yandan ince elenip sık dokunulmazsa alınan ikinci el araç can yakabilir.
beyin fırtınasına devam arkadaşlar. teşekkürler.
-
quote:
Orjinalden alıntı: Yataghan
Öncelikle b sınıfı ile c sınıfını karşılaştırmak yanlıştır. İhtiyacınız için hangisi gerekiyor ise onu tercih etmelisiniz. Sıfır ve ikinci el konusunda ise kendi düşüncem eğer uzun bir süre arabanızı kullanacaksanız sıfır, kısa bir süre kullanacaksanız ikinci el tercih etmelisiniz.
kişinin kendi koşulları seçimde çok önemlidir bence de. sıfır b sınıfı almayla ilgili sıkıntımız şu:
1-kontak çevrilince 3-5 bin değer kaybı
2-yetersiz donanım ve kalite seviyesi
bunlar göze alınırsa sıfır b sınıfı alınır. ben colt, jazz almaya değer diye düşünüyorum. ancak 2. eli, parça, servis vs korkutuyor insanı. haliyle insanın aklına sümbül gerçeği geliyor hemen.
selamlar -
selamlar
peki arkadaşlar bu dod, araç firmalarının kendi ikinci elleri ve daha kurumsal olarak ikinci el işi yapan diğer kurumlardan ikinci el alınır mı? nasıldır? -
quote:
Orjinalden alıntı: ronin23
selamlar
peki arkadaşlar bu dod, araç firmalarının kendi ikinci elleri ve daha kurumsal olarak ikinci el işi yapan diğer kurumlardan ikinci el alınır mı? nasıldır?
Bence alınır.
Adamlar aracın her noktasının durumunu rapor ediyorlar. Ayrıca fatura kesiyorlar bildiğim kadarıyla.
Aldığınız araçların bazılarına 1 yıl garanti veriyorlar.
Yani herhangi bir sorunda mahkeme yolu açık.
Zaten Doğuş Oto, Ford ikinci el, G2, Renault 2. el gibi firmalar zaten sıfır araçlar üzerine yoğunlaştıklarından, üç beş kuruş için itibarlarını düşürmezler.
Yıllardır piyasada en fazla araç satan firmalar bunlar. -
hiç bence riske girme, bende senin gibi ikilemdeydim aldım sıfır araç ve şu an çok memnunum, aracı ilk kullanmak ve tüm eveliyatını bilmek çok büyük bir artıdır, bunu göz ardı etme, 20 bin ytl ve üstüne araç alınıyorsa bence sıfır araç alınmalı -
C sınıfının neresi prestijli orasını anlamadım yanlız? -
Kendi adıma 2. el üst sınıf bir aracı tercih ederdim zaten öyle de yaptım.
Çünkü,
Alacağım aracın, aynı donanım seviyesinde 0'ı 36.000-ytl iken 1.5 yaşında 52.000 kmdeki aracı 23.000-ytl'ye aldım. Araç Megane 2 dizel dynamic.
23 milyara ise alabileceğim seçenekler B sınıfı vasat araçlardı. Örneğin, Hyundai Getz olabilirdi. Bir kere olsa olsa benzinli olurdu ya da illa da dizel alacam desem ABS gibi bence önemli olan donanımlar olmayacaktı.
Bunun dışında B sınıfı ile C sınıfı arasındaki bilinen farklar(konfor,güvenlik vs.) dışında, kendi adıma büyük arabaları seviyorum. Ne kadar büyük o kadar iyi : ))
Eğer bütçeniz 0 km. C sınıfına yetmiyorsa ya da arabaya çok paraya ayırmak istemeyip C sınıfı araca binmek istiyorsanız 2. el temiz bir araç tabiiki olabilir. 0 km B sınıfı da olabilir.
Sorunun cevabı aslında sizin hayata bakış açınıza, arabalardan anlayıp anlamamanıza, risk almayı göze alıp alamayacağınızla ilgili.
Bazıları da 0 araç alır sadece.Onlar için sınıf önemli değildir. Araba için ayırdıkları bütçe neyse ona uygun 0 araç alırlar. Ancak maddi sıkıntıları varsa 2. el araç alırlar. Genellikle böyle olanlar arabalardan pek anlamazlar. Kendi çevremde gördüğümü söylüyorum, sizler istisnasınız, anlamasanız burda işiniz ne zaten :))Bu tipler 0 araç alırım, kafam rahat eder, bozulursa karşımda muhatap bulurum, servisi ilgilenir, garantisi olur vs... şeklinde düşünürler.
Halbuki ben yetkili servise gitmeye en başından karşıyım...yetkili servislerde kazık yiyecek kadar zengin değilim. Aynı işi zaten dışarda yarı fiyatına yaptırabiliyorum.
Sadece seçim meselesi aslında, sonuçta her iki seçimde de cebinizden çıkacak para aynı.
-
Sıfıra oranla ikinci el bence daha mantıklı..
Aynı paraya daha iyisi varken sıfır olsun mantığı bence yanlış.. -
Bugüne kadar sürekli sıfır aldık, yeteri kadar canımız yandı. Bundan sonra sıfır araç ne kendim alırım ne de babamam aldırırım. Kafadan zarar ediyosunuz. Hele ki büyük şehirde yaşıyosanız, o gözünüz gibi baktığınız aracınızın başına birsürü iş geliyor. Tüm bunların yanında gidip de sırf sıfır olacak diye B sınıfı bir araca binmek mantıksız. -
quote:
Orjinalden alıntı: armi
Bazıları da 0 araç alır sadece.Onlar için sınıf önemli değildir. Araba için ayırdıkları bütçe neyse ona uygun 0 araç alırlar. Ancak maddi sıkıntıları varsa 2. el araç alırlar. Genellikle böyle olanlar arabalardan pek anlamazlar. Kendi çevremde gördüğümü söylüyorum, sizler istisnasınız, anlamasanız burda işiniz ne zaten :))Bu tipler 0 araç alırım, kafam rahat eder, bozulursa karşımda muhatap bulurum, servisi ilgilenir, garantisi olur vs... şeklinde düşünürler.
Halbuki ben yetkili servise gitmeye en başından karşıyım...yetkili servislerde kazık yiyecek kadar zengin değilim. Aynı işi zaten dışarda yarı fiyatına yaptırabiliyorum.
Sadece seçim meselesi aslında, sonuçta her iki seçimde de cebinizden çıkacak para aynı.
0 km. araba alanın arabadan anlamadığını ilk defa senden duyuyorum. Şimdi yani ikinci el kullananlar arabadan iyimi anlıyor? Çok şükür sıfır km. C sınıfı bir Corolla veya Jetta alacak imkanım da var. Ama almayı gerek görmüyorum. Tüm paramı bir Jetta veya Corolla'ya verip sıfırlamak da istemiyorum. Onun yerine gidip sıfır km. B sınıfı bir arabayı alıyorum ve illa'ki C sınıfı olsun arabam diye de bir takıntım yok. Bu kesinlikle bakış açısı, tarz meselesi.
Kimi gidip geceliği kişi başı 200 lira verip Ferhat GÖÇER'i dinler ve ondan hoşlanır. Kimi'de benim gibi 25-30 lira verip Erkin KORAY'ı dinler. E çünkü ben Erkin baba ve onun jenerasyonunu seviyorum, dinliyorum. Tabi daha çok Erkin baba'yı severim, o ayrı.
Eve TV veya herhangi bir beyaz eşya aldığımız zaman gidip sokaktaki tamirciye götürmüyoruz değilmi? Hemen yetkili servisi ararız. Araba da böyle bence. Belki kazıkçıdır, ama en azından değiştirdikleri parçalara garanti veriyorlar. Şahsen yetkili servisten şaşmam. Eski arabamı bile 14 yıllık Şahinimi bile yetkili Tofaş servisi dışında hiç bir yere götürmezdim.
İkinci el dahi olsa gidip C veya D sınıfı bir araba alacağım ama servise değil de sanayide ki bilmem ne ustaya götüreceğim. O kadar da değil, kusura bakmayın. Gülü seven dikenine katlanmalı.
Sıfır alan adam sıfır alır. İkinci el alan da ikinci el. Herkesin düşüncesi farklıdır. Aynı olsa zaten hayatın zevki kalmaz.
Ama şu bir gerçek. Toplum olarak biraz gösterişi seviyoruz. Tabi sözüm herkes için değil ama böyleyiz. Gösteriş uğruna fiyaka uğruna herşeyini sıfırlayanlar var. Kimisi gidiyor daha oturmaya evi yok, yıllardır kira da oturur ama gidip kredi ile vs. ile araba alır. Kimisi de "B sınfı teneke yahu, ona bineceğime alırım 4-5 yaşında bir C sınıfı adam gibi arabaya binerim ve bana ooo bak bilmem ne markaya biniyor derler" der. Bu zihniyette insanlar da var. Kimse yolda giderken bana "çek kenera sen B'ye biniyorsun" demiyor veya "ohoo bak, bu adam C sınıfı arabaya biniyor yol verelim selam duralım" demiyor kimse. Yanlış anlamayın, sözüm bu tip düşünenlere. Bir tanıdığımın patronu 1991 yılında Flash almış. Ve bu adam şirketin genel müdürü ve ortağı. O Flash halen daha durur ve adam 2000 yılında Audi A4 aldı ve A4'ü halen daha kullanıyor. Flash şirket arabası olarak kenar da duruyor ve bazen adam onu da kullanıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 30 Ekim 2008; 8:22:36 >
-
İhtiyaca ve somut şartlara göre alınır -
hepinize çok teşekkür ediyorum arkadaşlar. 2. el mi sıfır mı diye düşünürken kafamı iyice allah bullak ettiniz :)))
birisi şunu kısaca özetleyebilir mi?
maddi imkanınız sıfırlara yetmiyor ama aynı aracın 1-2 yıllıklarına yetiyor. bu 2. el aracı almak mantıklı mıdır? -
quote:
Orjinalden alıntı: serdarlike
hepinize çok teşekkür ediyorum arkadaşlar. 2. el mi sıfır mı diye düşünürken kafamı iyice allah bullak ettiniz :)))
birisi şunu kısaca özetleyebilir mi?
maddi imkanınız sıfırlara yetmiyor ama aynı aracın 1-2 yıllıklarına yetiyor. bu 2. el aracı almak mantıklı mıdır?
Eğer beğendiğin ve sevdiğin bir araba ise ve gerçekten de çok çok temiz ve bakımlı ise neden mantıklı olmasın.
İkinci el almam mesela ama bazen ne var ne yok diye yolumun üstünde ki galerileri gezer ve bakarım. Gözüme kestirdiğim arabaları incelerim. Allah için şimdi, bazısı var o kadar temiz'ki gerçekten sıfır gibi. Ama kimisi de var'ki, dışına aldanıp kapısını açtığın an dakika bir, gol bir. Ön koltukta sigara yanığı izleri. Koltuk delik, kapı eşiği ayak izinden plastiği eskimiş, ve arabanın kapı içi kumaşı ve koltuk kumaşının rengi dönmüş. Ama araba 6 aylık. Birde madalyonun bu yüzü var. Mesela benim arabamın iç halısına süpürge değmedi daha. Çünkü pislenmesine fırsat vermem. En ufak bir kırıntı dahi yoktur. Mesela pazar gün übir yere gidip geldiğimiz zaman park ettikten sonra içini temizlerim, koltukları kolonya ile silerim, ve hatta pedalları bile temizler öyle eve girerim. Arabaya hafta içi sadece ben binerim işe gidip gelirken. Mesela yağmurlu havada paspasım kirlensin eve girmeden o paspası silkeler temizlerim. Kapı içi kumaşı, plastiklerim, kapı eşiklerim halen ilk günkü gibidir. Dışı hava şartlarından dolayı pis olsa da içi tertemizdir. Zaten arabama binen beni bildiği için dikkatli biner. Sigara içmediğim için sigara da içtirmem.
Yani demek istediğim, ikinci el tertemiz dört dörtlük ve uygun bir araba bulduysan ve beğendiğin bir araba ise alınır tabi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 30 Ekim 2008; 9:25:19 >
-
oh oh maaşallah allah bana da sizinki gibi bir araba sahibi denk getirsin. valla 1-2 ay içerisinde 2. el almayı düşünüyorum ama arabadan pek anlamayan biri olarak tüm sorunları ustaca saklanmış bir araba almaktan korkuyorum. onun için arabadan çok iyi anlayan bir abi var, ona danışıp alıcam kısmetse..
düşünsenize maddi imkanınız 2. ele yetiyor ama arabanın 3-4 yıllık sürede çıkardığı masraf sizin 2. el alıp kar ettiğinizi düşündüğünüz masrafa denk geliyor. size de sıfır yerine 40-50 bin km. lik bir arabaya binmek kalıyor. satmak isteseniz de bu 50-60 bin km.nin üzerine sizin yaptığınız km ekleniyor ve değer otomatikman düşüyor.
mesela ben işimi gören dert tasa çıkarmayan bir arabam olmasını istiyorum. değiştirmeden uzun yıllar binerim. ilerde çok param olsa bile hayatta üst modele, sıfıra geçmem çünkü daha ev alıcam. param olsa daha lüks bir araba yerine dünyayı gezerim. görmediğim ülkelere giderim. dünyaya 2 kez mi geliyoruz?
güzel yaşamak da bir sanattır. çevremde bir sürü adam var. tonla parasın pulu var, tek yaptıkları daha fazla ve iyi kıyafetler, evler arabalar almak...hep hayatın maddi kısmıyla alakalılar. ne bir tanesi adam gibi bir fakirin karnını doyurmuş ne de kendi manevi dünyasını zenginleştirmiş....
vay anasını 2. el arabadan girdim manevi dünyadan çıktım..çok doluyum canlar çokkk...
quote:
Orjinalden alıntı: brkcad34
quote:
Orjinalden alıntı: serdarlike
hepinize çok teşekkür ediyorum arkadaşlar. 2. el mi sıfır mı diye düşünürken kafamı iyice allah bullak ettiniz :)))
birisi şunu kısaca özetleyebilir mi?
maddi imkanınız sıfırlara yetmiyor ama aynı aracın 1-2 yıllıklarına yetiyor. bu 2. el aracı almak mantıklı mıdır?
Eğer beğendiğin ve sevdiğin bir araba ise ve gerçekten de çok çok temiz ve bakımlı ise neden mantıklı olmasın.
İkinci el almam mesela ama bazen ne var ne yok diye yolumun üstünde ki galerileri gezer ve bakarım. Gözüme kestirdiğim arabaları incelerim. Allah için şimdi, bazısı var o kadar temiz'ki gerçekten sıfır gibi. Ama kimisi de var'ki, dışına aldanıp kapısını açtığın an dakika bir, gol bir. Ön koltukta sigara yanığı izleri. Koltuk delik, kapı eşiği ayak izinden plastiği eskimiş, ve arabanın kapı içi kumaşı ve koltuk kumaşının rengi dönmüş. Ama araba 6 aylık. Birde madalyonun bu yüzü var. Mesela benim arabamın iç halısına süpürge değmedi daha. Çünkü pislenmesine fırsat vermem. En ufak bir kırıntı dahi yoktur. Mesela pazar gün übir yere gidip geldiğimiz zaman park ettikten sonra içini temizlerim, koltukları kolonya ile silerim, ve hatta pedalları bile temizler öyle eve girerim. Arabaya hafta içi sadece ben binerim işe gidip gelirken. Mesela yağmurlu havada paspasım kirlensin eve girmeden o paspası silkeler temizlerim. Kapı içi kumaşı, plastiklerim, kapı eşiklerim halen ilk günkü gibidir. Dışı hava şartlarından dolayı pis olsa da içi tertemizdir. Zaten arabama binen beni bildiği için dikkatli biner. Sigara içmediğim için sigara da içtirmem.
Yani demek istediğim, ikinci el tertemiz dört dörtlük ve uygun bir araba bulduysan ve beğendiğin bir araba ise alınır tabi.
-
Gönlünden geçen arabayı en kısa zamanda alman dileklerim'le serdarlike arkadaşım.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
