Şimdi Ara

Sokak Hayvanı Kavramının Ortadan Kalkması Gerekliliği (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
91
Cevap
3
Favori
2.385
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
43 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • coolman7 C kullanıcısına yanıt

    herkesin kabul edeceği bir öneri...gerçekten hayvan sever birinin köpeklerin sokaklarda aç hasta dolaşmasını istememesi lazım zaten

    git barınakta doğal yaşam alanında istediğin kadar vakit geçir

  • august landmesser kullanıcısına yanıt
    herkes kabul etmiyor maalesef. bunu birkaç ortamda açıkladım. kabul eden çok az kişiden birisi sensin
    ben biraz umutsuzluğa kapıldım açıkçası.


    şu an 3 büyük sorunumuz var.

    1. barınakların kapasitesi yetersiz ve yönetimi belediyelerde. belediyeler de bu işi görev onlara verildiği için yapıyor. bu yüzden çok da verimli olamıyorlar.
    2. sokakta çok fazla hayvan var, hızla ürüyorlar, sayıları arttıkça daha çok insana saldırıyorlar. kısırlaştırmayla önü alınamaz hale geldi.
    3. halk iki kampa ayrılmış durumda: 1) köpeklerin öldürülmesini isteyenler, 2) her ne şartta olursa olsun köpeklerin sokakta yaşamalarını isteyenler

    benim birkaç kez ayrı konu olarak açtığım çözüm önerisi, ilk 2 sorunu çözüyor. ama 3. sorunu çözemiyor. 3. sorundaki her 2 gruptan da benim önerimi kabul etmeyen çok kişi gördüm. sen bu öneriye olumlu yaklaşan az sayıda kişiden birisin. umarım bu sayı önümüzdeki günlerde daha fazla artar ve çıkacak yasa bu öneriye yakın bir çözüm getirir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Daha 2 sene önceye kadar sabah durakta otobüs beklerken 8 10 tane büyük iri sokak köpeği sürü halinde önümden geçti. 2-3 tane boynunda dikenli tasma ve ipi ile beraber kangal türü vardı. Diğer 6-7 köpekte sıradan iri sokak köpeği. Hepsi anlaşıp bana saldırsalardı muhtemelen ölmüştüm otobüs gelene kadar. O an anladım ki sokak köpekleri toplatılmalı ne olursa olsun şehrin veya sitelerin merkezinde öyle başıboş gezmemeleri gerekiyor. Hatta köylerde bile salınmaması herkesin kendi bahçesinde olması gerekiyor.

  • WatchAndLearnn kullanıcısına yanıt

    senin bu yazdığını 2010 lu yıllarda eve girmek için mücadele ederek geçirdim mesai sonrası araçtan inemeden beklediğim çok oldu evin önüne 10-12 köpek dizilmiş yatar yada bklerdi birileri bunları beslemese evin önünde götürüp parkta beslese ölür alışkanlık yapıyor hayvanlar ama anlatamadık bir çok kez etrafa ve inanlara saldırdıkları oldu ama etkili ve yetkililer bugünden farklı değildi.

  • Sorunun çözümü çok basit saldırgan olanları topla gerisi gezsin sokakta zararları yok şikayet oldukta toplarsın

  • Saldırgan olup olmaması o an ki duruma ve saldırdığı bireye göre değişir. (Bölgecilik ve adamcılık faktör).İçgüdüsel davranan; bilinçli davranmayan duruma göre nasıl aksiyon alacağana karar veremeyen bir varlığın nasıl uysal veya saldırgan olarak tanımlayacaksınız?

    Sorunun çözümü basit; önemsediğin köpeğini sahiplen evinde bak. Evcil hayvansa; sokakta ne işi var?

  • Hepsini uyutun gitsin daha yeni izmirde kedi öldürdü

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bakanin bugun yaptigi aciklamalara baktigimda sunu anladim bu sorunu cozmekte kararlilar. Bakanin sozlerini iyi analiz ederseniz en buyuk korkularinin Turist sayisinda azalma oldugunu anlarsiniz. Bircok ulke Turkiyeye seyahat eden turistlere kuduz uyarisi yapiyor ve kopeklere karsi uyariyor. Hayvansever insanlar sokak kopeklerinin cok oldugu ulkelere seyahat etmek istemezler, aokakta cok hayvan olmasi o ulkenin hayvan swverligini degil tam tersini gosterir. Hayvan dostu insanlar evcil hayvanlariyla birlikte tatil yapabilecekleri ulkelere giderler. Bu konuda Yunanistan bizden ondedir. Bizim ulkemizde boyle yerler olsa bile basibos kopek tehlikesinden saldiriya maruz kalma tehlikeside var.

    Yani baklayi cikardilar, sebep daha cok Turizm endiselenir tehlikesi ve bu yuzdende soyledikleri sekilde kosa sirede cozecekler.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    Batıda insan hayatı degerlidür.


    Türkiyede ise köpeğin bile altındadır.


    Avrupalı In hayatı için bu işi yapmaları anlam kazandı, bizi kimse düşünmüyor zaten, kendimiz bile kendimizi nsan yerine koymuyoruz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt
    Bizim birbirimize yani kendimize saygimiz yok. Her yerde herkes hep ben diyor, once ben kazanayim, once benim isim gorulsun, trafikte once ben geceyim. Ahlaksizlik ( saygi anlaminda) diz boyu. Esnaflik meslegi insanlarin cebine yasal sekilde uzanmak olan bir
    Meslek olmus. Halkina herseyi cok goren bir iktidar ve bu hirsla pahalilik algisini kaybetmis bir halk.

    Ne yazikki iktidar sokak kopegi sorununu halk icin degil Turistler azalacak kaygisiyla cozmeye calisiyor. Avrupada yilda tek bir insanin dahi sahipli kopek saldirisna maruz kalmasi cok goruluyor. Ciddi yasalar ve onlemler aliyorlar. Biz insanimizi ve canimizi hep ucuz gorduk nedense.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • La olm bu ülkenin tüm derdi tasası sokaktaki masum hayvanlar mı ? Milyonlarca mülteci doldurunuz ülkeye ve bunları kontrol edemez/etmezken hangi amaçla sıra köpeklere geldi ? Önce mültecileri kontrol et, geri gönder gönderebiliyorsan. Seçim vakti mülteci lafını ağzına sakız eden muhalefet nerde ? Gören duyan var mı ? Yok, seçim bitti tabi özüne döndü herkes. Çözüm uyutmak, öldürmek değildir. Evrim herkese aynı şekilde tezahür eden bir olgu değil. Kimi ileri doğru evrilirken bazıları da geri gidiyor. İnsanların içindeki hayvan sevgisi belki de bu çağın tek saf, temiz duygusu. Ahlak, etik diye birşey kalmamış, hergün katliam haberleri vs. Tamam rahatsızlık verenler için toplanın adam gibi karar alın ama yok sahiplenilmeyenler öldürülecek vs. Avrupa öyle yapıyor diye değil, bize en yakışanı neyse onu yapalım. Ona bakarsan Avrupa'nın yaptığı bir sürü şeyi yapmıyoruz, domuz yemiyoruz. Onlar yiyor diye domuz da yiyelim madem. Kanun, kural, kaide yaratırken kendi toplumunu iyi tanıman gerek sayın kural koyucular.





  • cmanager kullanıcısına yanıt

    Bir sorunun var olması, diğer sorunların üstünü örtmez. Her biri ayrı ayrı çözülür. Sokak köpekleri de ciddi bir sorun. İnek, domuz, keçi, vb et yemek insanın ölüm riskini çok değiştirmiyor. Balık en yararlısı. İsteyen istediğini yer. Sonuçta öldürmüyor. Biz inek etinin tadını daha çok seviyoruz. Domuz eti yemek de bize bir yarar sağlamaz.


    Whataboutism yapmayın lütfen. Whataboutism: haklı olunmayan konularda, konuyu değiştirip karşı tarafı suçlamak için yapılan demagoji.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tugrul_512bit -- 28 Mayıs 2024; 14:25:32 >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    hayvanlara yaşama alanı kalmadı her yer beton yığını oldu .Gezegendeki her canlı türü önemlidir ve ekosistemi dengede tutmaya yardımcı olur.


    Ekolojik denge, türlerin diğer türlerle ve çevreleriyle bir arada yaşadığı istikrar durumunu ve ekosistemin nasıl organize olduğunu açıklayan bir terimdir.


    biz insanlar olarak bu dengeyi bozduk. hayvanlarda akıl olmadığı için onlara birşey demiyoruz. bu konuyu belediyeler kırsallarda onlara yasam alanı sunması gerekir. burda çocuklara park yapılmış ama çocukların oynaması mümkün değil.


    tüm kontrolleride yapılsa hayvan içgüdüsü ile farklı bir davranış sergileyebilir bir tanesi. insanlar bile kendilerine sağlıklarına dikkat ettikleri halde son dönemlerinde Alzheimer alabiliyorlar.

    Ezcümle hayvanlarında insanlarında rahat edebilecekleri bir ortam sağlamak için adım atılmalı. projeler geliştirilmeli.





  • bulduren kullanıcısına yanıt

    İşin matematiğini konuşalım dedikten sonra hiç matematik geçmemesi de ayrı eğlenceli olmuş.


    Öncelikle:


    Köpek kısırlaştırınca daha az saldırgan olmuyor kısmı : Kısırlaştırmanın amacı basitçe sayılarının zamanla azalması, size kısırlaştırınca pambık oluyorlar falan diyen yok. Yıllar içinde gözardı edilip birikerek artan soruna ani çözüm isteme komikliği sizde var.


    Köpeklerin ve dahi kedilerin sayısının azalması gerektiğini tartışan yok zaten, temel ayrışma bunun yöntemi üzerine.


    Hayırsızada gibi bir örneği vermek için empatiden yoksun olmanız lazım, aynı zamanda etikten bahsetmeniz ise oksimoron. Köpek kendi başına yaşayabilse zaten ormanlarda dağ taş köpek olurdu, köpekleri hayırsızada tarzında bir yere çevirip bıraktığınızda tek olacak olan sizin sandığınız gibi Darwinist bir seçilimle hiç yemek ve su içmeden yaşayan süper köpekler ya da sulu tarıma geçen zeki köpekler olmayacak. Sizin etik veya empatiden bahsetme lüksünüz olamaz bu bakış açısıyla.


    Yıllardır her naneye para bulduk ama konu köpekler olunca Amerikan liboşu gibi "ben o parayı nasıl kazandım biliyor musun adamım?" tarzı ötmeliyim diyen zekadan bahsetmişsiniz. Matematiğini konuştuğunuzu iddia ettiğiniz yazıda gerçekten makul bir matematik konuşsanız insanlar ekonomik yükü konusunda fikirlerini ifade ederler.


    Sözde hayvanseverler , karanlık mama baronları, galaktik köpek senatoları bunu ranta çevirmişse kimsenin elinden tutan yok; köpek sevmenize bile gerek yok, siz sürdürülebilir büyük çaplı bir yapı kurun, kendinize de 6 haneli maaş yazın işinizi yaparsanız helal-i hoş olsun.


    Türkiye'de bulunan köpek sayısını, sallama olmayan artış hızını ( daha dün bir tanesi köpeklerin artış hızı %240 dedi çıktı seneye 4 milyon köpek 13,6 milyon olacakmış, bu zekasız hesaba göre Türkiyede 10 sene önce 2 köpek varmış ) , başabaş noktası için gerekli kısırlaştırma sayısını, hibrit yapı kuracaksanız barınak maliyetini çıkartırsınız.


    Türk milletinin bu işi bir kaç milyar dolara çözmek istemediğini nereden çıkarttınız? Bizi neredeyse kasıtlı içine soktukları ekonomik krizden fırsatla mı?





  • Hdp chp tip secmenleri bunu beğenmedi.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Belethor06 kullanıcısına yanıt

    Kısırlaştırma dediğiniz mevzu da köpeğin neslinin devam etmesini engelliyor, bunun neresi ahlaki o zaman? Hayırsızada gibi bir vakada ne öldürdüm ne de kısırlaştırdım, kendi aralarında serbestçe bırakıyorum. Rekabet eden hayatta kalır, bunun neresi kötü ki? Zaten doğanın kanunu da böyle, güçlü olan hayatta kalır. Ha zaten bunu iki taraf da istemez. Yine de boş konuşmamak için kendi yöntemimi ortaya koyuyorum.


    Öyle ya da böyle bu sorunu çözmekle mükellef devlet, eğer çözmezseniz ve buna dair bir net irade ortaya koymazsanız insanları daha da radikalleştirirsiniz. Sonra haberlerde köpekleri zehirlediler, öldürdüler, antifriz içirdiler diye çok haber okuruz. İnsanlar da haklı, çocuğunu, ailesini sokakta bulmadı ya. Her yer köpek dışkısıyla doldu hocam, bunun akla mantığa sığar tarafı yok. Her gün belki de yüzlerce başıboş köpeklerden dolayı ısırma vakası mevcut, bunlar sadece medyaya yansımıyor. Ayrıca bu sorunu ne kadar geciktirirse devlet o kadar maliyete katlanır, köpeğin ısırdığı insana devlet kuduz aşısı yapmak zorunda. Onu parayla alıyorsun Hindistan'dan, eğer köpeklerden dolayı kazaya karışırsa hastanede tedavi oluyor yine maliyet devlete. Başka hastalığa kapılırsa yine hastaneye gidiyor, yine devlete maliyet olarak döner. İnsana ve o insanın ailesinin yaşadığı maddi-manevi kayıplarını söylemiyorum bile.


    Siz her yeri yaşadığınız yer gibi sanmayın. Geçen sokakta yirmi tane köpek saydım, beraber geziyorlardı. Birine saldırsalar canlı çıkamaz, o derece derin bir sorundan bahsediyoruz burada. Yola sıçrayan köpekler yüzünden trafik kazaları oluyor, geçtiğimiz günlerde Balıkesir'de bir kaza oldu, köpek aniden yola sıçramış ve şoför, köpeği kurtarmak için manevra yapmış ve kaza olmuş. Olayda üç kişi ölmüştü, dördüncüsü de sonraki günlerde ölmüş maalesef. Bunun hesabını kim verecek? Her yerin köpek dışkısı olduğundan bahsetmiştim, hem pislik kaynağı hem de öldürücü hastalığın kaynağıdır bu dışkılar. Belediyenin temizlik görevlileri temizlemesi gerekiyor ama hangi parkı, hangi çimeni temizlesin? Her yer böyle çünkü. Yağmur yağdığında o dışkılar toprağa karışıyor ve kuruyor. Kuruyunca toz haline geliyor ve havaya bulaşıyor, sen de onu soluyorsun. Hastanede, okulda, parkta, bahçede, otobüste... Her yerdeler.


    5199 Sayılır Hayvanları Koruma Kanunu, 2004 yılında hayatımıza girdi ve girdiği günden beri kısırlaştırmayla köpek popülasyonunun azaltılmasını öngörüyor. Peki o kadar yıldır ne değişti? Belediyeler bu işi çözemez ki zaten çözemeyecek. Bu konuyla ilgili dün Tarım ve Orman Bakanı bir açıklama yapmış, onu alıntılıyorum aşağıya.


    "Başıboş sokak köpekleri sorununun temelinde, bu hayvanların sorumluluklarını yasal olarak üstlenen sahip bir kişi veya kurumun olmaması yatmaktadır. 


    Bu konuya dair çözüm tartışmalarında, teknik bazı bilgilerin göz önünde bulundurulması mecburiyetine istinaden aşağıdaki hususları kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum.


    1-) Başıboş köpek sayısının, 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Yıl içinde 1-2 defa doğum yapabilmeleri, her seferinde ortalama 6-8 yavru doğurmaları ve sürekli yer değiştirmeleri sebebiyle yerel yönetimlerce sağlıklı kayıt tutulamamakta ve net sayı belirlenememektedir. 


    2-) Bilimsel verilere göre, başıboş köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi, bir sene içinde toplam sayının %70’inin kısırlaştırılması ile mümkündür. Ancak son 5 yılda ortalama 260 bin, bir yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırılabilmiştir.


    3-) Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkemiz kuduz riski açısından yüksek risk kategorisinde tanımlanmaktadır. Birçok ülke, ülkemize gelecek vatandaşlarına kuduz riskine ve başıboş köpeklerden kaynaklı tehlikelere karşı seyahat uyarısı yapmaktadır. 


    4-) Sağlık Bakanlığı verilerine göre, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı iki katına yakın artarak 438 bine ulaşmıştır. Bu tablonun insan hayatı ve sağlığı açısından ürkütücü boyutlarda olduğu aşikârdır.



    5-) İçişleri Bakanlığı verilerine göre son 5 yılda hayvana çarpma ile gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakası kayıtlara geçmiştir."


    Bu işin uzmanları da anlatıyor, zaten Bakan'ın açıklamalarına bakarsanız o da dikkat çekmiş. Yılda gerçekleştirilen en fazla kısırlaştırma sayısı 350 bin civarı. Memlekette 4 milyondan fazla başıboş köpek var, her yıl 350 bin civarını kısırlaştırsanız 10 yılda 3,5 milyon yapar. Peki 10 yılda bu köpekler üremeyecek mi hiç? Hatta ben 10 milyona yakın olduğunu düşünüyorum köpek sayısının. Tek tek saymanız imkansız, tahmini rakamlar bunlar tamamen.


    Ayrıca bir köpeğe bakmanın aylık maliyeti (maması, sağlığı, aşısı, ona bakan personelin maliyeti vs.) 3500 TL olduğu söyleniyor, Bakan'ın bahsettiği 4 milyon köpeğin yarısına baksanız yıllık maliyeti 2,6 milyar doların üzerinde. Geçtiğimiz aylarda yapılan 31 Mart seçimleri sonrasında CHP'ye geçen belediyelerin borçları açıklandı ve kıyamet koptu bu memlekette. Hiçbir belediye bu kadar maliyetin altına girmez.


    Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bütün imkanlarını seferber edin, kısırlaştırmayla bu mesele çözülmez. Olabildiğince sahiplendirmeye yönelik teşvikler uygulamalı ve sahipli köpeklerin sokağa salınması konusunda ciddi cezalar ve önlemler olmalı. Hala sahiplendirilmeyenler varsa uyutulmalıdır, dünya standartları bunu öngörür ve çoğu gelişmiş ülke sorunları böyle çözmüştür.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bulduren -- 28 Mayıs 2024; 15:20:54 >




  • Tecnoteknik T kullanıcısına yanıt

    Şehirler insanlar içindir, hayvanlar için şehir kurulmaz. Hayvanların yaşama yeri doğa.

    Köpek zaten saldırgan bir varlıktır. Binlerce insanı parçalayan sokak köpeklerinin şehirlerde yaşamasına onay verenler psikolojik tedavi görmeli mutlaka.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • august landmesser kullanıcısına yanıt
    Sokak Hayvanı Kavramının Ortadan Kalkması Gerekliliği


    Bu üyenin katliam olmasın diyenlere mesajları şu tarzdı bir ara. Mesele de zaten arada bir böyle değilmiş gibi davranıp sonra gerçek yüzlerini ortaya koymaları.


    Şu anda da 3-5 aynı üyenin konular açıp dedikleri ortak şey "köpeklerin hepsi öldürülecek, kesinlikle tek kuruş para harcatmayız. buna karşı çıkan insanlara da gereken yapılsın zaten biz onları insan olarak görmüyoruz". Meseleyi de genelde bunlar körüklüyor.


    Avrupada bunların sandığının aksine çoğunluk sorunu öldürerek çözmezdi. Ama dediğim gibi karşıda sana en basitinden troll diyen biri olunca tartışılamıyor, bunlar konuşulamıyor.





  • Köpekleri mama rantı için çoğaltıp çoğaltıp neden bir de üstüne barınaklarda besliyoruz? Belediyenin parası senin benim param, mama çetesi beslenecek diye bizim paramızla rant için köpek besleyen havansever görünümlü para çetesini besleyecek 1 krş param yok.

    Belediyeler barınağa alınacak köpeklerin mama bütçesini asla üstlenemez. Barınaklardaki köpeklere de mama çetesi bakacak, parayı nereden bulacaksa bulsunmilletin parası ile köpek besleyecek halimiz yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt
    Iyi de ona sen karar vermiyorsun ki? Ben de vermiyorum. Ben versem ben de senin beslenmene karsiyim. Hastane masrafini bilmem neyini karsilamak istemiyorum. Senin mesuliyetin altinda olan cocuklar haric kimsenin.

    Oluyor mu istememle? Olmuyor di mi senin arzularin da kiymetli. E benimki de kiymetli. Demek ki orta yolu bulacagiz, yeter da daha bos yapma.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.