|
Bildirim
|
Bilim henüz çok genç ve daha yeni yeni dinin boyunduruğundan kurtuluyor. Din ise binlerce yıllık geçmişe, dünyadaki parasal ve beşeri sermayenin çok büyük bir kısmına, milyarlarca savunucuya sahip bir kurumdur.
Bundan 200 yıl önce, herhangi bir insan çıkıp da drone üzerinde gezseydi, insanlar muhtemelen o kişiye "Peygamber" derdi. Bundan 300 yıl önce herhangi biri hologramla kendi görüntüsünü yaysaydı, insanlar muhtemelen o kişiye "Peygamber" derdi. Bundan 1.000 yıl önce herhangi biri eline bir tabanca alıp birini vursaydı, insanlar muhtemelen o kişiye "Peygamber" derdi. Bundan 2.000 yıl önce, herhangi biri insanların karşısına çıkıp ikna yeteneği ile hikayeler uydursaydı, insanlar muhtemelen o kişiye "Peygamber" derdi. Eskiden peygamber olmak daha kolaydı. Hem kadroda boşluk vardı hem de insanlar daha kolay tüketiyordu. Bu devirde de peygamberler türüyor ama sorunlu insanları peşlerinden götürmek dışında pek bir başarıları olmuyor. Herşey bir yana, Ortadoğu menşeili dinlerin hepsini temel senaryosunda yer alan "Kader" kavramı bu dinlerin en büyük handikapı durumundadır ve inananlar bu konuyu düşünmekten bile kaçınırlar. Mesela birazdan inançlı biri çıkıp "Kader" konusuna açıklık getirmeye çalışacak ve gelen soruları mantık süzgecinden geçirmeden cevaplamaya, sonrasında da kendi edeceği cümlelerin anlamsızlığından kaçmaya çalışacak. |
O halde sizin seviyenize yükselteyim ilgili fikirleri:
- Her şeyin yaratıcısı olan tanrı, yaratmış olduğu evrenden önce nerede, ne yapmaktaydı? Bulunduğu pozisyon yine kendi tarafından mı yaratılmıştı, yoksa farklı bir evrendeki farklı bir üst akıl tarafından mı? - Kendisinin sonsuz merhamet sahibi olduğunu iddia eden ulu yaratıcı dahi eşitlik konusunda bu denli felsefi sorunlar yaşıyorken, oldukça kısıtlı olan insan aklından, eşitlik, merhamet, vicdan gibi konularda katı kurallar eşliğinde maksimum bir fayda istemek ne denli vicdanidir? Kimse tanrıdan %100 eşitlik ve merhamet beklemedi. Bu iddiada bulunan kendisidir ancak görünen köy kılavuz istemiyor. - Kıt insan aklı ve vicdanı bile açlıktan ölen bir çocuk görünce, hangi milletten, devletten olduğuna bakmadan yanıp tutuşabiliyor ve o anda diğer tüm her şey önemsiz oluyor ise; sonsuz yücelikte olan yaratıcı aklı ve vicdanı, nasıl oluyor da ''denge'' gibi kavramların arkasında, kendi koyduğu kuralların kelepçelediği ellerini serbestçe bekletmeye devam edebiliyor? |
Ultra Hasan demiş ki; Mesajı Yerinde Gör
Allah kendisine küfredilmesinden hoşlanıyor mu yoksa? |
islam ilk insanla basladi ama puta tapan kavimlerin (misir, aztek, inka, sumer, gobeklitepe paganlari) islamdan haberi yok
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sething -- 24 Eylül 2018; 0:57:19 > |
|
|
|
|