Şimdi Ara

Tanrı varmış Yanıldım !!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
1
Favori
249
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yanılmışım arkadaşlar. Tanrı yok demiştim ve inananları yobaz olarak görüyordum. Ancak aslında asıl kör olan bizleriz.

    Şu an yaşadığımız gerçeklik, tamamen üst bir bilincin yarattığı holografik bir evrenmiş. Maddeyi yaratan üst bilince göre, bizim gördüğümüz şeyler aslında sanal bilgi olarak gözüküyor; bizim için ise madde olarak algılanıyor. Yani, aslında yaratan üst bilince göre madde yok.

    Fizikte öğretilen her şey çöpe gitmiş gibi görünüyor. Biz gözlemlediğimizde evreni madde olarak görüyoruz, fakat yaratıcı bu evreni sanal holografik bilgi olarak algılıyor. Biz de katı madde değiliz; biz de birer hologramız. Bilinç ve ruh ise çok daha derin bir konu.




  • Peki inançsız olduğun zamanlarda,

    Kuranın insanlar tarafından yazılamayacağını biliyor muydun

    yoksa söylenti din saçmalıklarından fırsat bulup Kurana odaklanamamış mıydın ?

  • limbesh kullanıcısına yanıt

    Bana bu soruyu sorduğun için teşekkür ederim. Aslında, inançsız olduğum zamanlarda Kuran’ın insanlar tarafından yazılamayacağına dair düşüncelerim vardı. Ancak bu düşüncelerimi şekillendiren yolculuğumda, bir dizi önemli düşünür ve bilim insanı ile tanıştım. Richard Dawkins gibi, din karşıtı görüşleriyle bilinen bir biyologun eserlerini takip ediyordum. Onun bakış açısı, inançsızlık yolculuğumda etkili oldu.


    Daha sonra Stephen Hawking ve Albert Einstein gibi zeki bilim insanlarının, evrenin karmaşık yapısını çözmeye çalıştıklarını ve bu süreçte bazı derin sorulara yanıt aradıklarını gördüm. Ancak, bu iki büyük zihin arasında kaybolmuş gibi hissettiğimde, fizikçi Niels Bohr’un kuantum mekaniği ve deneyleri üzerine düşüncelerine yöneldim. Bohr’un indeterminist bakış açısı, evrenin doğasına dair yeni bir anlayış kazanmama yardımcı oldu.


    İslam filozoflarından Gazali’nin determinizm yorumu üzerinde düşündüm. Aristoteles’in bir varlığın oluşması için ilk bir nedene ihtiyaç duyduğunu fark ettiğimde, bu düşüncenin benim için önemli olduğunu anladım. Kelam kozmolojik argümanı, Aristoteles’in ilk nedeni olarak Tanrı’yı işaret ediyordu. Bu, benim düşünce dünyamda yeni kapılar açtı.


    Matematik konusunda da önemli bir farkındalık geliştirdim. Matematiğin bir keşif değil, bir icat olduğunu farkettim. İnsanların, Tanrı’nın yarattığı evreni anlamak amacıyla geliştirdiği bir araç olarak gördüm matematiği. Fakat zamanla, insanların bu icadı keşif olarak gösterme çabalarının gerçek dışı olduğunu anlamaya başladım. Teorik fiziğin temeli olan matematiğin, sadece bir icat olduğunu ve evrenin yapısını anlamak için bir araç olarak kullanıldığını fark ettim.


    Tüm bu düşünceler, Gazali ile Bohr’un haklı olduğunu görmeme neden oldu. Evrenin, Tanrı’nın indeterminist bir matrisi olduğuna dair inancım güçlendi. Bu bağlamda, Kuran-ı Kerim, İncil ve Tevrat’ı okuyarak, bu matrisin yaratıcısının yüce Rabbimiz, Aziz Allah (c.c.) olduğunu anladım.


    Sonuç olarak, inançsızlık dönemimde bile Kuran’ın derinliklerine inmeyi başardım. Bu süreçte, çeşitli bilimsel ve felsefi görüşler beni şekillendirdi. Kuran’ın insanlar tarafından yazılamayacağına dair inancım, bu derin düşünce yolculuğunun bir sonucu olarak ortaya çıktı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 26 Eylül 2024; 11:43:17 >




  • Benim düşüncelerim basit, basit.

    Evrenin genişlemesi nasıl bilinebilsin de yazılsın gibi

    kitaptaki olağanüstülüklere dayanıyor.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.