Şimdi Ara

TELEVİZYON için parazit veya bozucu devre. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
0
Favori
18.163
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • bi yöntem daha var ama biraz sakat. apartmanın girişinde buşon sigrtaların bulunduğu bir kutu vardır. o sigortalardan her biri apartmandaki katlara eşit olarak bölünmüştür. sigortaları sırasıyla sökerek hangi katlarda elektrik kesilecek bi kontrol et eğer sigortayı söktüğünde komşunuzun elektriği kesilirse o sigortayı da alarak eve git (kutuyu kapatmayı unutma:) milletin bunu anlaması 2-3 günden fazla sürer. sende rahat edersin:)
  • Ben bir kere fm verici ile uğraşırken yapmıştım, tv de parazit oluşuyor yada sesim tv den çıkıyordu. Fakat kanalların frekansları farklı olduğu için iş biraz zorlaşıyor. Ama iki çözümlemem var. Sana bir devre vereceğim ve bu devreden 10.000 volt çıkıyor, bunu adamın sigortasına direk bağlayacaksın ve tv olmak üzere evde fişe takılı olan bütün elektronik cihazları anında yakacaksın , ama buna gönlün elverir mi bilemem. 2. çözümlemem bu devre fasıtası ile birazdaha güçlendirirsek apartmanda ki bütün tv lerde iyi bir paraziy yapabilmen mümkün. Bende eskiden uğraşıyordum fakat başka işlerle uğraşıyorum artık. Bu devreyi geliştirirsek mahallede ki bütün tv leri bozabiliriz. İlk olarak bir osilatör devresi yapacağız yüksek ampeli. Bunun çıkışlarını en az 10 watlık (1 watt da uygun fakat etki mesafesi 1-2 metre olur) bir trafo yani transformatöre bağlıyorsunuz. Çıkışları ise (çıkışları yüksek voltaj çıkışlı tarafı) boşta kalmayacak yoksa trafonun bobinlerinde yüksek volt geçtiği için kısa devre yaptırır. Bir kömür bağlayabilirsin , fakat bir uca kömür bağla diğer ucuda yarım cm kadar yaklaştır. Arada boşluk olsun , ve 5 ila 20.000 volt bir gerilim oluşur , dalgalı bir gerilim bu yüzden yüksek frekansta bir çıkış elde edersiniz. Apartmandaki bütün tv lere elveda diyebilirz sonra.




  • Devreyi buldum şimdi. Evde vardı halihazırda fakat burada detaylı.http://tacashi.tripod.com/elctrncs/555sstc/555sstc.htm Adamın bağladığı trafo yerine normal bir trafo alıp uygulayabilirsin. Maliyeti düşüktür. Dikkat et çarpılma, ama çarpılırsan öldürmüyor merak etme ben en az 1000 kere çarpıldım sadece gıdıklıyor. Çünkü voltaj yüksek fakat akım düşük. Ama yüksek watt olan trafolarda denemedim onda öldürebilir.
  • Ben zamanında Jammer yapmıştım karasal için ama hem Tek frekans ta etkili olması hemde Ayarının zor yapılıp istanbulda oturmam dezavantajıydı!
    Çamlıca Vericilerinin kuvveti çok yüksek olduğu için bağzı kanalların sinyalini hiç kesemiyordum sadece etkisiz parazit çizgileri çıkıyordu ama çok etkisiz ,ama Zayıf güçteki kanalları 100 metrelik bir alanda kesebiliyordum İzleyenler ekranda beyaz bir görüntü görüyorlardı.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    Çözüm olarak 400-870 Mhz arası 470 MHZ Band genişliği olan bir vericiniz olmalı ki Tüm sinyaller kesilsin.
    en az 2W olmalı 3 Metre Çubuk anteni olmalı.
    Kesin çözüm ancak bu.

    Ayrıca üstte arkadaşın verdiği Yüksek voltaj devresi binada yangın çıkarıp Sizin de zarar görmenize sebep olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi harti212 -- 23 Temmuz 2012; 17:28:37 >




  • bu konu ilgi alanıma girdi
  • Arkadaşlar Bişey daha var üzerinde çalışıyorum Hani karasal yayın antenleri varya onların yayın kuvvetlendirme kutusu olur! Ona bir keresinden multimetre bağlayıp voltaj falan vermiştim nasıl olduysa bir yere temas ettirdiğimde (Tabi o sırada o kutu antende bağlı değildi TV direk antene bağlıydı ben sadece çalışma masamda kutuyu nasıl daha güçlü yaparım düşüncesindeydim) Tüm yayınları kestim Beyaz parazit çıktı mutlimetreyi kaldırdığımda yayınlar eski haline geldi yani demek istediğim yükselteç kutusuna bişeyler ekleyebilirsek artık nasıl olacaksa UHF Kesici gibi çalışabiliyor .
  • Binamız 4 katlı çatıda uydu antenleri ve bu antenlerin dairelere dağıtan bir sistem var.

    Binamızda uyumsuz bir kişi, binanın sistemini kendi kararı ile kullanmamaya karar vermiş ve kimseye sormadan balkonuna digiturk anteni takmış.

    Kendisini dış cephe görüntüsüne zarar verdiği için balkonundaki anteni sökmesi gerektiği yönünde uyardık fakat halen anteni sökmüyor. Bu konuda mahkemelerin verdiği kararları inceledim, alınan karar örnekleri binada sistem bulunuyorsa sistem dışı iş yapanları haksız buluyor.

    Fakat yasal süreçle uğraşmak istemiyorum, kişinin kuralları tanımadan keyfi taktığı anteni etkisiz bırakacak bir çözüm var mıdır?

    Yayınını bozmak istediğim çanak anten 2 nci kat balkonunda bulunuyor ve yoldan görünüyor.
    Binanın çanak antenleri ise çatı ile birlikte 5 kat yukarıda bulunuyor ve yoldan görünmüyor.

    Bu şahsın anten yayını keserken, binanın yayınına zarar vermeyecek bir jammer bulabilir miyim?
    Önereceğiniz bir çözüm varsa paylaşabilirseniz memnun olurum.




  • Sayın Soyuts; çok şaşırttınız!
    İnsanları rahat bıraksak daha iyi değil mi?
    O çanağa odaklı bi sistem muhtemelen yapılabilir. Ama tv dalgaları yayılacağından başka yerleri de bozabilir. Yani anten olmasa bile antenden kablo ile evlerine sinyali alan kişilerin de tvsi çalışmayabilir.
    Ama vatandaşın balkonuna taktırdığı antenden kime ne? En fazla apartmanla aynı renge boyamasını istersiniz. İnsan balkonuna bile hükedemezse ne olur?
  • Ne yazık ki sizinle aynı fikirde değilim.

    Sonuçta apartman yaşamı kuralları var, mustakil bina sahibi değilseniz tabii ki.

    Balkon bana ait diye ortak alan olan bina dış cephesinin görüntüsünü bozmaya kimsenin hakkı yok açıkçası, ayrıca sizi bilgilendireyim bu durum yasal da değil. (Bina dış görünüşü tüm kat maliklerini etkileyen olumsuz bir durum, çünkü direkt olarak bina ve daire değerini etkiliyor.)

    Önceki mesajımda belirttiğim gibi konu ile ilgili mahkeme karar örnekleri binada bulunan klima ve anten sisteminin kullanılmasının zorunlu olduğu yönünde. İnsanların bu şekilde düşüncesizce keyfi davranması toplu yaşam kurallarına aykırı. En önemlisi görüntü kirliliği oluyor. İnsanlarımız bu şekilde bilince sahip olsalar zaten yere çöp atmazlar veya televizyon seyredeceğim çevreden banane diyerek keyfi anten takmazlar. Fakat ne yazık ki toplumumuzda bu gayet normal bir olay görünüyor. Benzer bir örnek de kaldırımlara, bina girişlerine, yol ortasına umarsızca araçlarını parkeden kişiler, sorsanız kendilerince çok haklılar. Avrupa da bir tane düzensizlik bulamazsınız. Bizde ise ne yazık ki düzeni bulabilmek için çok uğraşmak gerekiyor.

    Konudan sapmamak adına, daha çok detay örneklemelere girmeyeyim. :)

    Benim tabi çevredeki diğer kişilerin televizyon izleme haklarını engellemek istemiyorum, aradığım şey direk ses yönlendiren hoparlör gibi bir şey. direk olarak jamming yapmak istediğim antene tutarak sadece onun alışını bozmak. Muhtemelen Türkiye de bu şekilde bişey bulunmuyor. Yurtdışında da var mı emin değilim. Bu durumda yasal yollara gitmekten başka bir çaremiz kalmadı. Kolaya kaçamayacağız biraz süreç uzun olacak anlaşılan.

    https://www.youtube.com/watch?v=4eZVF1ouTT4

    yine de yorumunuz için teşekkür ederim.




  • Bir insanın kendi balkonuna bile başkasının karar vermesini nasıl açıklayabiliriz? Menfaat uğruna insani değerleri yok etmek?
    Balkondaki anten bina değerini nasıl etkilesin?Bina ile aynı renge boyarsanız kimse fark etmez zaten. AMA hepsi bi tarafa bir insanın insanlığına müdahale ederseniz o insan insanlıktan çıkabilir.
    Bir diğer çözüm de vatandaş terasa taktırsın antenini.
    Ayrıca avrupanın şakülü kaymış, düzen kelimesi ile aynı cümleye bile giremiyorlar.

    Mahkeme kararları her olaya özeldir. Yani mahkeme kararı kanun demek değildir. Her olayın nevi şahsına münhasır özelliğğine göre karar alınır. Bir denge kurulur. Bir vatandaşın müstakil anten taktırmasına da mahkeme değil ilgili kurumlar karar verir. Hem zaten vatandaşla kimse uğraşmasın..

    Diğer taraftan İngilterede tv vergisi mi ne vardı. Mahalleden geçen görevliler duvarın arkasından beri tv olduğunu anlıyorlardı.Yani sokaktan ev içindeki tvyi algılayıp ceza kesiyorlardı(eğer vergisini ödememişse) Bu tip devreler düşünüldüğünde bi şey yapılabilir. ANtene odaklanmış tv dalgaları da bu anteni sabote edebilir.

    Tabi vatandaş da bu foruma üye olup konuyu takip etmiyorsa!!!

    Bu arada sizin kapı otomatiği çözüldü mü? Hiç yazmıyosunuz oraya?




  • Kapı otomatiğini bir süre takip edeceğim ama çok büyük ihtimalle röle süresini arttırmak sorunu çözdü. :)

    Bir sürü şey yazmadan önce şunu belirtmeliyim. Benim yazdığım örnek olayda, Bahsi geçen bu kişinin balkonundan antenini veya klimasını sökmesi ona bir şey kaybettirmeyecek. İstenilen sadece tüm bina sakinlerinin yaptığı gibi, ortak anten ve bina arka cephesinde klimalar için ayrılmış alanı kullanması.
    Binadaki herkes bu şekilde ortak tesisatları kullanıyor ve gayet memnunlar. Bu şahıs ise kolaya kaçarak ön cephe balkonuna klima ve anten takması yoldan direk göründüğü için bina dış cephe görüntüsünü bozuyor. Bina 3 yıllık yeni bir bina, yüksek bakiyelerle alınmış daireler... siz bu şekilde bir yeni binadan daire satın almış olsanız, özenerek yüklü miktar birikiminizi vererek satın aldığınız sitede bu şekilde çarpık bir görüntü olmasını ister miydiniz?

    Bu açıklamadan sonra hala aynı şahıs haklı diyorsanız;
    anlaşabilmemiz zor galiba :), çünkü anten takan birçok insan gibi sizde olaya duygusal yaklaşıyorsunuz demektir, sizin de mi balkon da anteniniz var yoksa :)

    Açıkçası ben düzenden bahsediyorum, çevre kirliliği ve toplu yaşam kurallarına uyulması gerektiğini dile getiriyorum; siz ise kişinin bireysel yaşam hakkı yok mu diyorsunuz. Bu durumda hiçbir kuralı tanımadan her istediğimizi yapabilmeli miyiz?

    Ülkemizde sadece anten değil o kadar çok ki bunun örnekleri, yol tıkalı ters yola gireyim. yol ilerlemiyor emniyet şeridinden gideyim benim yaşam hakkım yok mu? Belediye yakına çöp konteynır koymamış o kadar vergi veriyorum yol köşesine çöpümü atayım. Eğitim de değil, eğitimli eğitimsiz, yaşlı genç birçok kişide var bu şahsi hak özgürlük delikanlılığı. Bu durum toplu içi çıkar çatışmalarını, kavgaları, saygısızlık ve sevgisizlikleri tetikliyor. Çok üzücü hiç hoş değil :(

    Öte yandan kişisel hak odağından bakarsanız da, 1 kişinin kişisel hakkı var ise konu özelinde aynı binada yaşayan diğer (mesela 22 daireli bir bina da) 21 kişinin kişisel hakkı bulunmuyor mu?

    Hukuki açıdan, kanunda bir çelişki yoktur verilen hükümler şahsi istek ve arzulardan önce toplu yaşam kuralları dikkate alınarak verilir. Sonuçta bir ovada müstakil bir evde yaşamıyoruz değil mi? :) bir kişi bir şey istiyorsa, aynı konuda başkaları başka şey isteme hakkı yok mudur?

    Bina ile ilgili hukuki hükümler sırasıyla; bina anayasası olan yönetim planına, ardından Kat Malikleri kanunu hükümlerine ve en son olarak çevre ve şehircilik yasası/yönetmelerine uygun bir şekilde verilir. Dolayısı ile bina ortak alanlarından olan bina cephesine kişinin keyfi olarak kişisel zevkleri için müdahalesi hukuken uygun değildir.

    Bina balkonları, teraslar (özellikle bina ön cephesi) ne kadar bağımsız bölüm sahipliğinde olsa da, aynı zamanda bina cephesinden açık bir şekilde görünmesi nedeni ile dışarıdan görüntü kirliliğine neden olabilecek klima motoru, uydu anteni gibi sabit uygulamalar kişinin kendi kararı ile taktırılamaz.

    Balkona kapalı SABİT camekan uygulaması dahil hukuki yönetmeliklere göre yasaktır. Tabi takılan camekanın sabit olmaması durumu hariç, köşeye toplanan cam paneller sabit olmamaları nedeni ile bu yasağa dahil değildir.
    Tabi Bina ile ilgili verilen Hukuki hükümlerde ilk bakılan yer, Yönetim Planı ve Kat Malikleri kararıdır. Çünkü birden çok kişinin yaşadığı bir yerde, toplu yaşam gereği çoğunluğun kararına ve haklarına saygı önem taşır. (Hatta ortak alında yeni bir eklenti için oy çokluğu değil OYBİRLİĞİ lazımdır. Bu hüküm Kat Malikleri Kanununda nettir.)

    Tabi burada önemli olan binanın anten ve klimalar için ayırılmış özel bir bölümünün olması şartı önemli.
    Eğer binada klimalar için ayrılmış bir alan yok ise, kişinin yaşam hakkı gereği bu hakkı kullanarak balkona yasal olarak klima ünitesi taktırabilir. Aynı durum anten için de geçerlidir. Eğer binanın bir uydu anten sistemi bulunmuyorsa, kişi rıza aramaksızın bu anteni kişisel kullanım alanına taktırabilir. Buna kimse itiraz edemez.

    Açıkçası kişinin bu formu takip etmesi beni sevindirir. Belki söz ile anlatamadığımızı olayın hukuki hak boyutunu, herhangi bir sürece gerek kalmadan, yazı ile anlatmış oluruz. :)
    Bu sayede hukuki süreç masraflarından kurtulmuş olur.

    Hukuki süreç net olmasına karşılık, bilimsel bir çözüm olur mu merakında yazmıştım. Ama net bir çözüm yok işte. Aradığım hazır bir cihaz, anladığım kadarıyla böyle bir cihaz varsa da muhtemelen pahalıdır. Şahsa karşı şahsi bir durumum yok ben bina adına önlem alacağım için bu şekilde bir harcamaya gerek yok. Zaten mahkeme süreci sonrasında tüm masraflar kendisine ait olacak, bu durumda en doğrusu hukuki süreci işletmek gibi görünüyor. Böyle bir sürece gerek kalmadan çözümlenebilseydi iyiydi fakat telefonlara çıkmıyor ne yazık ki..




  • Kanunların ne kadar değiştiği malumunuz. Hakimlerin değişen kanunlardan haberi olmadığı ve hatta eski kanuna göre karar aldığı bile oluyor. Yanlış karar aldıysam gitsin temyize gözüyle bakıyorlar. Ve de birilerinin ürettiği kanundan önce Adalet Hak Maneviyat geçerlidir.

    Sabit cam yasak, seyyar cam serbest.... Şu söz ne kadar büyük yanılgıda olduğunuzu aslında göstermekte. Aynı şeyi hem yasak hem de serbest yapabiliyorsunuz. Seyyar camı yani açılır balkon pencerelerini hiç açmazsa gidip de" yasak var arada aç camlarını" mı diiceksiniz??

    Eğer bina değerleri dış görünümden etkileniyorsa bu ekonomiye yansır ve ev fiyatlarını piyasa kendi içinde düzenler. BU dış görünümden etkilenmeyecek ev fiyatını geliştirir. Ama devlet eliyle insana saldırmak hem piyasadaki bu gelişmeyi önler hem de insanlık suçu işlenmiş olur.

    İnsanın bireysel özgürlüğü ve doğuştan gelen aynı zamanda da yaşadığımız hayatta hissiyat ile elde ettiği maneviyatı vardır. Diğer insanların sırf şımarık zevkleri tatmin olacak diye insandan vazgeçebilir miyiz? Biz menfaatlerimize göre değil Hakikate göre şekil almalıyız. Hem bir kardeşimizin kalbini kırmaya değer mi?

    Sizden ricam asla mahkemeye başvurmayın. Memleket insanını süründürmeyin...

    Klima hattının uzun olması verimliliğini azaltır. Klima motoru balkon içine de alınabilir, bu taktirde uygun renklerde boyanırsa fark bile edilmeyecektir. Hem de dış ünite ufaltılarak önemsiz boyutlara indirilebilir.

    tv bozucu muhtemelen odaklı bir noktada uygulanabilir. Çok da pahalı olacağını zannetmem. tv verici devresi kullanacaksınızdır. Hatta anten kablosu yakınına küçük bir bozucu ünite yapılsa da iş görebilir. Zamanında fm vericimin anten kablosu tv kablosunun yanından geçiyordu ve tv çekmiyordu.

    Ama uzlaşmanızı tavsiye ederim. Dostluk kazansın...

    AYrıca kapı otomatiğinizi elle deneyin. O küçük pimi elinizle basılı tutup kapıyı açtırın ve uzun zaman geçse bile kapının bu pim sayesinde açılmaya hazır beklediğini görün. Uzun röle süresi kapının kapanmasına sağmen açık kalması ihtimalini doğurmakta.

    Lütfen yanlış anlamayın sizin zarar görmenizi istemeyiz ama üç kuruşluk dünya için de kimseyi ezmeyelim...

    Kapı otomatiği konusuna da detay beklyoruz...




  • Kusura bakmayın ama toplu yaşam kurallarına uymayanları haklı göremiyorum ne yazık ki. Bence bu insanlar bencilliğin tam sözlük anlamı. Kendi isteklerini gönül rahatlığı ile yapma fakat diğer insanların yaşam alanlarını hiçe sayma özgürlüğüne sahip olduklarını düşünüyorlar çünkü. Önceki yazımda uzunca belirttim. 1 e karşı 21 açıkçası ben 21 e karşı bir durum oluştursam çok pis utanırım. Neyse bu insanlar nasıl olsa ne yaparsanız yapın isteklerini yapmaya devam edecekler. Arkadaşın telefonlarını açmadığını, anteni sökeceğini belirterek fakat sökmeyerek zaman kazandığını belirtmiştim.

    Adaleti sağlamanın, kanuna ve nizama uyulmasının tek yolu ne yazık ki bu gibi durumlarda mahkeme,

    Evimde 3 adet belirttiğim sisteme bağlı klima var, hiçbirinde sorunum yok. zaten sorun varsa sistemin tamirinin yapılması gerekir çünkü binanın kuralı bu şekilde ve 1 kişi hariç herkes uyuyor.

    Bodrum kapısında ise dün ve bugün tekrar tutukluk yaptı.
    Fakat yeni bir şey buldum. Kapı akbiline bastıktan ve röle sesi duyduktan sonra kapı açılmadı ise kapıyı çok sert çekersem açılıyor. (veya tabi röle sesi ile aynı anda çekersem zaten açılıyor.)

    Sorunun röle süresi ile ilgili olmadığını anlamış oldum.




  • Uydu alıcısı çanağı üzerindeki LNB yı çengele taktirip odağını bozdun mu oldu bitti

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • "diğer insanların yaşam alanını hiçe sayma" demişsiniz. Peki bu kişiye ait olan bir yaşam alanını siz nasıl sahiplendiniz? 1e karşı 21 demişsiniz. Kalabalık olmak haklı olmak mıdır?
    BUrada menfaatlerin çatışması halinde bir karar veriliyor kanunen. Yani kişilerin menfaatlerinin birbirinin alanına girdiği herkesin menfaatinin diğerine zarar verdiği. AMa esas menfaat birisine aitken diğerleri keyfen menfaat sahibi oluyor.

    Klima dış ünitesini balkon iç duvarına sıfırlanmasını, renginin de dış cephe ile aynı yapılmasını sağlayarak kaliteli bir iletişimi imza atabilirsiniz. Mahkemeyi unutun lütfen. Ayrıca merkezi soğutma sişsteminizi de elektronik yanındaki mekanik bölümünde tanıtın lütfen.

    Kapı otomatiği konusunda da küçük pimden bahsetmiştik. Kilit dilinin karşılığı yuvadaki küçük pim ile kapı kilit dilinin üst üste binmesini sağlayın. Elinizle pime basılı tutarak deneyin ve görün. Sonra da kapı dilinin bu pime denk getirilmesini sağlayın. Denk gelmemesi kesinlikle montaj hatası.




  • Sayın Karafetva konu çok uzadı.
    Şehir yaşamında toplumsal hak bireysel haktan daha üstün olmalıdır, kanunlar toplum yaşamı düşünülerek yazılır.
    Sonuçta şehirde yaşıyoruz, doğada değil.
    Duygular bireyseldir mantık evrensel.

    Kimse kimsenin hakkını yiyemez.
    Benim örneğimde nasıl 1 kişi diğer 21 kişinin hakkını yiyemezse,
    Tabii ki 21 kişi de 1 kişinin hakkını yiyemez.

    Nitekim de bu örnek olayda hak yenilecek bir durum yok. Sadece kural tanımaz düşüncesiz bir şahsın tutumu var.
    Çok uzun yazdığımdan anlaşılmadı muhtemelen,
    Şikayetçi olunan kişi, bina kurallarına göre hareket etse hem klimasını kullanabiliyor, hem de uydusunu seyredebiliyor.

    Deseniz ki, klima motorunu sökmesini istiyorsunuz, klima kullanmasın mı bu kişi diye?? Böyle bir durum yok.

    Kişi kiracı olduğu için bina sistemine entegrasyon ile uğraşarak zaman harcamak istemiyor.

    İtiraz etmezsiniz heralde;
    Toplumsal yaşam ve çevre kurallarına, bu toplum içerisinde yaşayan veya yaşamak isteyen herkes uymak zorundadır.
    Aksi halde herkes şahsi hakkının peşine düşerek birbirlerini öldürür.
    Kanun nizam olmaz. Herkes haklı ise, her birey kral benim iddiasında olur.

    1 kişi sırf ben bunu böyle istiyorum, bu benim hakkım diyerek birlikte yaşadığı çoğunluğa rağmen keyfi hareket edemez.

    Önceki notlarımda, bu konu özelinde kanun ve mevzuatla ilgili hükümleri de net belirttim. Özet olarak,
    Kanunda, çevre ve şehircilik yasası gereği net olarak; birey, ikamet ettiği binada eğer sistem bulunuyorsa (klima veya anten) bu sistemi kullanmak zorundadır.
    Öte yandan bina yönetiminde bina ile ilgili tüm hükümler, bina yönetim planına ve Kat Malikleri Kanununa göre verilir.
    Bizim örnekte de Bina yönetim planında, "binada oturanların bina cephelerine müdahale edemeyecekleri bina görüntüsüne aykırı işlem yapamayacakları" net bir şekilde belirtilmiştir.
    Ayrıca son yapılan Kat Malikleri toplantısında da katılım gösteren tüm daire sahipleri (sadece 2 daire toplantıya katılmadı) Bina dış cephe görselinin korunması gereği yönünde OY BİRLİĞİ İLE karar almıştır.

    Anlaşmazlık durumunda da bu yasal kuralları çiğneyen şahıs eğer uzlaşmaya açık değilse mecburen yasal hakeme gidilir.
    Bu durumda da, tüm yasal süreç ile ilgili masraflar davayı kaybeden şahsa ait olacaktır.
    Konu Şahsi bir durum değil toplumsal bir uyum sorunu örneğidir.

    ***************

    Bodrum kapısında ise, zannedersem kapının dili biraz uzun geliyor.
    Belki de kilit mekanizmasını bazen sıkıştırıyor ve takılmasına sebeb oluyor.
    Takıldığı durumda, mekanizma açık oluyor fakat dil kilit mekanizmasına baskı uyguladığından kapı rahat bir şekilde açılmıyor. Kapıyı güçlü bir şekilde çekerseniz açılıyor.
    (Kapı kilitliyken, kapıyı güçlü de çekseniz kapı açılmıyor.)
    Tahminlerim bu şekilde

    Kapının diline bakmıştım direk kilidin üstüne denk geliyordu.
    Kilit içindeki pime basarak deneme yapma fırsatım olmadı ilk fırsatta deneyeceğim.




  • DOğada geçerli olmayan ve sadece şehirde geçerli olan hangi kanun var acaba? Ööle bi şeye kanun denebilir mi? Yani yeşili görünce kaybolacak kanun mu var?

    Herkes ben kralım dememesi için birilerinin toplanıp biz kralız demeleri gerekiyor anlaşılan. Peki başkaları da toplanıp kralım derse bu krallıkların birbiri içinde elçilikleri de olucak mı? Yok yani başka krallığın içinde diğer krallığın vatandaşı kalırsa sonu kötü olur. Elçilik olsun ki işşi çözsün...

    Toplumun karar verebilecekleri var, teklif bile edemeyecekleri var. Vatandaşın size ne zararı var? Hiç. Peki nedir sorun? Kanun yanlışsa kanunun düzeltilmesi lazım. Menfaatimize göre koz kullanmak yerine yaptıklarımızı herkesin refahı için yapmalıyız. Toplu sistemi yapan sizsiniz. Bireyin işine gelmiyorsa o sizin sorununuz. Siz bi çeşme yapmışsınız şunlar bunlar içmesin diyorsunuz. Radyo yayını yapıyorsunuz ama dinlemeyin diyorsunuz. Bazı şeyleri verirsinz ama karşılık göremeyebilirsiniz.

    Bir tarafın bizzat insanlık hakkı varken diğer taraf keyfen hüküm veriyor. Buradaki menfaat çatışması eşit değil.

    İnsanlar nası birbirini yiyor değil mi? Vatandaşın numarasına ulaşabilir, tanımadığı numaradan ankesörden arayabilirsiniz. Çözüme gidin mahkemeye değil. Hem de her akşam evine gelen birisine nasıl ulaşamıyorsunuz? Yani siz yayınını bozmaya çalıştığınıza göre adam o yayını izliyor olmalı di mi?

    Klima eğer dış görüntüyü bozuyorsa balkon içine alsın dedim. Ne var bunda? İçe alınca sorun bitecektir? Hem de dış cephe ile aynı renge boyarsa zaten sorun kalmaz.

    Apartman kapınızda bahsettiğim pimi kontrol etmek çok kolay. Elinizle o pime basılı tutup, bi kere açtıktan sonra açık kalıyor mu die bakacaksınız. Mekanizmasını bozmuş da olabilirsiniz.Mekanizmayı kontrol edin. Hem de kendi konusunda bilgilendirebilirsiniz.




  • Konu hakkında israrınızı takdir ediyorum fakat tebrik edemiyorum. :)
    Açıkçası ben tartışılacak bir durum göremiyorum,Toplumsal yaşam hakları açısından konu net
    İlk yazımda belirttiğim gibi, aynı sözü geçen şahıs gibi siz de konuya duygusal yaklaşıyorsun.
    Ama üzgünüm, konu duygusal değil. Zaten herkes duygusal yaklaşsa kavgalar olur.

    İnsan sorumluluğunu bilmiyorsa kimse onun peşinden koşmak zorunda değil
    Dolayısı ile sorumsuzluk karşısında hukuki gerek ne ise o yapılır.

    Yazılarımda detaylıca belirttiğim gibi önce toplum gelir, toplumu oluşturan birey tek başına şahsi hak iddiası ile topluma karşı gelemez.
    Böyle bir durum hukuksuzluk oluşturur ve yasal gereği yapılır.

    Yazıştığımız bu konu başlığı farkındaysanız,
    keyfi hareket etmek sureti ile başka bir şahsın hakkına tecavüz ederek umarsızca anten takan kişiyi nasıl engellerim sorusu üzerine kurulmuş.
    Yani hakka tecavüz edenin hakkına nasıl tecavüz ederim sorusu.
    Karşılıklı duygusallık ve sonuçta kaçınılmaz kavga ve çatışma.
    İlk olarak ben de, kural tanımaz bir şekilde anten takan kişinin yayınını bozmayı düşündüm fakat hemen ardından bunun yanlış olduğunu idrak ettim.
    Çünkü bu durum anten takarak toplumsal hakka tecavüz eden kişinin şahsi hakkına tecavüz anlamına geliyor.

    Dolayısı ile toplumsal yaşam kurallarını hiçe sayarak, bireyin şahsi hükmü ile hak iddiasında bulunarak yapmış olduğu hukuksuzluğa
    ilk kendisini uygun bir dille bir kaç defa uyararak (biz bunu defalarca yaptık)
    Sonrasında ise kişi hukuksuzluğunu devam ettiriyorsa, gerekli yasal süreci yürüterek çözmek gerekiyor.

    Ve üzgünüm,
    Şahsın çevre ve şehircilik yasası, bina yönetim planı, kat malikleri kanunu, konu ile ilgili yasal hükümler ve en önemlisi bina kat maliklerinin oy birliği ile almış oldukları karar gereği,
    balkonuna kendi insiyatifi ile anten ve klima takma hakkı bulunmuyor.

    Bununla Şahsın bu hakkı iddia edebilmesinin tek yolu binada klima ve anten sisteminin bulunmaması
    Binada bu iki sistem de bulunuyor ve tüm kat malikleri tarafından kullanılıyor.

    Kişi bu sistemleri kullanmak istemiyorsa, hiç klima takmama veya televizyon seyretmeme özgürlüğüne sahip
    Fakat klima ve anten kullanmak istiyorsa, tüm bahsettiğim hukuksal teammüller gereği, bina sistemlerini kullanması zorunludur.

    Toplumsal yaşam kurallarını her bireyin öğrenmesi ve uyması şart. Uymayanlar için mahkemeler ve kollu kuvvetler bulunuyor.




  • "Uymayanlar için mahkemeler ve kolluk kuvvetler bulunuyor"
    her türlü serserilik ortada gezinirkeni her türlü suç işlenirken ses çıkarmayan kuvvetler değil mi....

    Adamın balkonundaki bir şey üzerinde sizlerin toplumsal olarak ne hakkı oluyor? Ne?

    Görüntü... Olmaz olsun görüntü? Olmasın görüntü? İnsan özgürlüğüne yeterince saygı gösterilirse bina değerleri de görüntü ile ölçülmez, ekonomik özgünlük kazanır. Hem bir insanın Hakkı üç kuruşluk bina değerine değişilmez.

    Kanunlar ve herşey değişebilir ve günümüze kadar değişmiştir.

    Adamın klimasını balkon iç duvarına taktırmasına da mı karşısınız? Balkonun içine? Ve dış cephe ile aynı renge boyamasına? Anteni de boyasın?

    Anteni takmak sorun değil ama klima hattını uzatmak klima verimliliğini azaltmakta. Teknik bi çözüm lazım size.

    Bi de o vatandaşı toplanı toplanıp ezmeyin lütfen. Yani o kadar mesele varken neden birbirimize düşelim?




  • Anlatamıyorum galiba,
    arkadaş da anlamıyor aynı sizin gibi
    Kanun ve yasal düzenlemeler ve toplumsal yaşam gereğine her bireyin uyması gerekiyor.
    Bir kişi kalkıp da topluma karşı geliyorsa kendi bilir
    cengaverlik yapmakta özgür herkes

    Özgürlük diyorsanız evet isteyen istediği kanunsuzluğu yapmakta özgürdür.
    Bu kural tanımaz davranış ve yaklaşımın tabii ki çözümü toplumu temsil eden mahkeme ve kollu kuvvetlerdir.

    Kanunu değiştirmek?? Tabii ki toplumsal çoğunluk aynı fikirde olursa kanun yasa tüzük herşey değişir.

    Benim tartıştığımı düşünüyorsunuz benimle tartışıyorsunuz zannedersem.
    Belirttiğim gibi siz duygusal ben mantıksal yaklaşıyorum duruma.
    Kusura bakmayın da 1 kişinin hakkını gasp edilmesine bu kadar karşıt bir şekilde yazıyorsunuz da
    bu 1 kişinin hakkını ihlal ettiği diğer topluluğun hakkının ezilmesini nasıl hak görüyorsunuz.

    Empati??

    Tabii ki o kişi klimasını da antenini de sökecek
    ister kendi rızası ile isterse de yasal cezaları ile birlikte mahkeme kararı ile

    İnsanlar topluluk içinde yaşamasını öğrenmeliler.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.