|
The Outer Worlds (2019) [ANA KONU]
-
- Şimdi gelelim eksilere :
-
-
çok mutlu oldum be
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kayser -- 8 Aralık 2018; 1:59:18 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
-
Borderlands benzerliği ile beni benden aldı.. -
Gameplay eklenmiştir. -
Fallout 4’e hatta 76’ya güzel diyen varsa asıl sahiplerinden yeni bir oyun oynayın demek düşer bize de. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Konuşmak için erken ama rpg mekanikleri yönünden unreal engine'ın kısıtlamalarına karşı oldukça farklı çözüm yolları geliştirmişler. Gameplay'de dikkatimi çeken en önemli unsur bu oldu. Yine bu ue4 mekanik kısıtlamaları yüzünden dialog bazlı kısımları Cyberpunk 2077 de gösterildiği gibi görev odaklı çalışılmış görünüyor lakin daha iyi yazılmış ve daha çeşitli görünüyor. (Klasik obsidian kalitesi) Daha fazla bilgi olmadığı için belki de düşündüğüm gibi olmayabilirde. Neyse yeni videolar ve yeni bilgiler geldikçe daha net yorumlarda bulunabiliriz. Bunların dışında her şey harika görebildiğim kadarıyla. -
Yeni bilgiler geldi
Obsidian geleneğine uygun olarak, Outer Worlds'e nasıl yaklaştığınız size kalmış. Seçimleriniz sadece hikayenin gelişimini etkilemez; ama karakteriniz, arkadaş hikayeleri ve son oyun senaryoları da etkiler.
İyi bir karakter olmak ya da olmamak bize kalmış olacak. Dış Dünya, oyuncuları kötü karakter olmaya zorlayabilir.
Yoldaşlarınızı yönlendirin: En uzak koloniden yolculuğunuz sırasında, ekibinize katılmak isteyecek birçok karakterle tanışacaksınız. Eşsiz yeteneklerle donanmış olan bu yoldaşların hepsinin kendi görevleri, motivasyonları ve idealleri vardır. Hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak ya da kendi amaçlarınıza çevirmek size kalmış.
Şirket kolonisini keşfedin: Halcyon, bir şirket yönetim kurulu tarafından sahip olunan ve işletilen galaksinin kenarında bir kolonidir. Koloninin iki gezegeninin terraformasyonu tam olarak plana göre gitmediğinde geride kalan uzaylı canavarlar hariç her şeyi kontrol ediyorlar. Geminizi bulun, mürettebatınızı kurun ve Halcyon'da yerleşim yerlerini, uzay istasyonlarını ve diğer ilgi çekici yerleri keşfedin.
-
trailer i ilk izlediğim andan itibaren oyuna vuruldum resmen. sevdiğim tüm oyunları bir potada eritmiş gibi gözüküyor daha şimdiden . Hadi hayırlısı bakalım. -
Tam Obsidian'dan umudu kesmiştim M$ satışı ile bu oyun geri kazandı umudumu. Merakla bekliyorum bakalım ne olacak. -
Bizlere 'Fallout New Vegas' gibi bir şaheseri hediye eden Obsidian, güzel bir RPG ile geri dönecek gibi. Bakalım zaman ne gösterecek. -
Yabancı basında ki incelemere şöyle bir göz atıp bakındıktan sonra az çok kafamda bir şeyler şekillendi gibi. Öncelikle hala karakter geliştirme ekranı görünmediği için kesin konuşamam lakin 6 dinamiğin olduğu söylenmiş. Cyberpunk 2077'de de 6 dinamik vardı. Bethesda oyunlarında bu durum 7 oluyor genelde. Kısaca da "special" olarak bilinir. (Strength, Perception, Endurance, Charisma, Intelligence, Agility, Luck.) Bir tek dinamiğin bile oyuna etkisi büyük olduğu için 6 olması kötü olmuş lakin obsidian ue4 kısıtlamalarını farklı şekillerde aşmak için klasik perk/skill kullanımın dışında "ability" dediğimiz olayı getirerek kapatmaya çalışmış görünüyor. Karakter lvline göre 3-5 farklı yeteneklere sahip olmak en azından görmek istediğim bir şey. Ayrıca şu korku/ödül sistemini ue4'de in-exile farklı şekilde kullanmıştı zaten the bards tale 4'de. (level mi atlamak istersin yoksa oyuna save mi atmak istersin?..vb gibi) Tabi kendi yazdıkları rpg kodlarını ue4'e ne kadar entegre edebildikleri şimdilik soru işareti ama gameplay'den görebildiğim kadarıyla yapamasalar bile benzerini bir şekilde entegre etmeyi başarmışlar. En azından insanlarda o izlenimi uyandırdıkları garanti. Örneğin gameplayde ki kilitli kapıyı açarken 9 saniye bekleme süresi olduğunu görüyoruz normalde mini bir oyun ile maymuncukla falam açmamız lazım ya da outer world için kart falam kullanarak açmamız lazım ya da hack ile. Buna rağmen lockpick kullanıldı 1000exp uyarısı geliyor. Aynı şekilde yere eğildiğinde snake modu + lockpicking olduğunu da düşünürsek aslında oyunda "pickpocket" dinamiğini de kullanabileceğimize işaret ediyor. İlerleyen zamanlarda yeni gameplay videoları geldikçe az çok durumu belli olacaktır zaten yada karakter geliştirme ekranını gördüğümüzde. Bunun dışında malum obsidian'ın 2 ekibi var. Diğer ekibin başında ki josh sawyer skyrim oynuyor ve "Skyrim" paylaşımları yapıyor bu aralar. Büyük ihtimal microsoft tarafı poe dünyasını arpg şekilde karşımıza sunma planları olabilir. Yoksa icewind dale gibi bir oyunu yapan adamın skyrim oynaması hiç hayra alamet değil -)
Bonus: The outer worlds 2 ve josh'un elinden çıkacak olan fantastik oyunun AAA seviyesinde olacağı neredeyse garanti görünüyor çünkü obsidian'ın alınacağını sızan arkadaş şunu da yazmış geçenlerde.
"In 2016 Ninja Theory launched Senua Studio, a dedicated studio for live capturing and rendering of realistic digital characters in games (enhanced motion-capturing-technologies). With Ninja Theory now a MS studio, this allows new possibilities for all Xbox first-party studios."
Hellblade teknolojisini kullanan ve o görselliği sunabilecek bir obsidian oyunu görmek gerçekten keyifli olacak galiba -)
-
Tim Cain ve Leonard Boyarsky güzelce bir röportaj vermiş PCGamer a.
https://www.pcgamer.com/the-creators-of-the-outer-worlds-on-learning-to-make-better-rpgs/
Bu arada Josh Sawyer PoE 2 ardından bir süre kendine zaman ayıracağını söylemişti diye hatırlıyorum, bu oyunda adı geçmeyebilir. -
Josh en son kendisine sorulan soruya şöyle cevap vermiş.quote:
Orijinalden alıntı: siberarmi
Tim Cain ve Leonard Boyarsky güzelce bir röportaj vermiş PCGamer a.
https://www.pcgamer.com/the-creators-of-the-outer-worlds-on-learning-to-make-better-rpgs/
Bu arada Josh Sawyer PoE 2 ardından bir süre kendine zaman ayıracağını söylemişti diye hatırlıyorum, bu oyunda adı geçmeyebilir.
" -I'm assuming the answer is no, but are you in any way involved with The Outer Worlds? Even if just providing design or systems feedback
-As the studio’s design director, I provide feedback, that’s all."
Kendisine zaman ayırıyor aslında şu aralar ama bir taraftan da muhtemelen yeni proje için araştırmalar yapıyor. Yoksa durduk yere skyrim ile alakası bile olmazdı. -) MS satın alımlarından sonra brian fargo bile emekliliğini iptal etti neticede. Bu arada josh'un yeni projesinin poe3 olacağını zannetmiyorum özel bir anlaşma yapmazlarsa.
İyi haber: MS poe serisinin ip'ini almamış. Feargus yeni bir şirket kurmuş Dark rock isimli (obsidian veya black isle'a gönderme)
Link:https://trademarks.justia.com/owners/dark-rock-industries-limited-3316531/
En kötü ihtimalde MS şirketi kapatsa bile grupun gideceği yer belli.
Kötü haber: Yeni çıkacak olan oyunun ip'i MS'ye ait. Yani The Outer Worlds ve 4 lisans var. Oyunun devam oyunu çıkarsa artık MS'ye ait olacağı için xbox tarafında çıkar lakin pc'de de olacağı için sorun yok aslında.
https://trademarks.justia.com/owners/obsidian-entertainment-inc-1303648/
Bu arada Ms tarafı çoktan oyuna sahiplenmiş hatta the outer worlds'u oynamışlar bile -)
Özetle obsidian kendini ve poe serisini garantiye aldığı için fanlar da rahat aslında. Şimdi para da var siz yeter ki yapacağınız oyunlara odaklanın demişler gibi görünüyor. İlk zamanlar bende de tedirginlik vardı ama şu aşamadan sonra yeni projeleri heyecanla bekleyebiliriz.
-
Kısaltma SPACER olabilir bu oyun için.
Strength
Perception
Agility
Charisma
Endurance
Reason -
quote:
Orijinalden alıntı: siberarmi
Kısaltma SPACER olabilir bu oyun için.
Strength
Perception
Agility
Charisma
Endurance
Reason
SPACER's Choice.. Gayet mantıklı
Bu arada obsidian'a xcom2 ve BioShock: ınfinite'nin (unreal engine) ek programlama ile içerik ekleyen Matt Campbell da dahil olmuş. (Yaklaşık 1 aydır çalışıyor görünüyor obsidian'da) Muhtemelen trailer'den sonra ilgi yükselince oyuna çeşitli mekanikler ekleme kararı almış olabilirler. Oyun biraz daha büyüyecek, bu iyi haber -)
https://www.linkedin.com/in/matt-campbell-b682a114/
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi undy1ng -- 19 Aralık 2018; 18:17:52 >
-
Steam veri tabaninda oyunun çıkış tarihi sızmış.
6 Ağustos 2019
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Oyunu 39 saat sonunda bitirdim ve beğendiğimi söyleyebilirim. Obsidian ortaya yenilikçi bir RPG çıkarmamış fakat yıllar sonra New Vegas tadını aldığımız kaliteli bir iş ortaya koymuş. Yapımcısı Obsidian olduğundan dolayı oyun birçok konuda Fallout oyunlarına benziyor. Bu durum aslında iyi bir şey çünkü Bethesda son zamanlarda seriye hasar verdi, arkasında Microsoft’un desteği ile Fallout’a rakip çıkaran bir Obsidian, Fallout oyunlarının da gelişmesine katkı sağlar. Uzayı konu almaları da ayrıca güzel olmuş. Sonuçta uçsuz bucaksız bir derya ve evreni istedikleri kadar genişletebilirler. Bu tipte uzayı konu alan RPG oyunu pek çıkmıyor, Mass Effect serisi bu işi iyi yapıyordu ama EA sayesinde seri yara aldı.
Oyun Halycon kolonisinde geçiyor ve bu koloniyi konu alıyor. Dünyadan bu koloniye 2 farklı gemi gönderiliyor, bir tanesi başarılıyla koloniye ulaşırken diğeri yani karakterinde içerisinde bulunduğu Hope nedeni bilinmeyen bir şekilde galakside sürükleniyor ve koloniye ulaşamıyor. Hope’un içerisindeki binlerce sanatçı, mühendis, bilim adamı özel kapsüller içerisinde hiper uykuda bekliyorlar. Koloni kuruluyor, yıllar geçiyor fakat Hope hala uzayda sürüklenmeye devam ediyor. Oyunun evreninde hiper uykuda en fazla on sene kalınabiliyor, bu süre sonrasında uykudaki kişi uyandırıldığında ise vücudu içerisinde gerçekleşen hücre patlamaları ölmesine sebep oluyor. Koloninin idaresine sahip olan The Board, Hope gemisine erişimi engelliyor fakat Phineas Welles isimli bir bilim adamı bir şekilde gemiye girmeyi başarıyor ve hiper uykuda 10 seneden daha fazla kalanların hücre patlaması yaşamadan uyanmasının bir çözümünü buluyor. Sonrasında ise bu çözümü ilk olarak sizin üzerinizde deniyor. Hiper uykudan seneler geçtikten sonra uyanan karakter kendini bir anda Welles’in yanında buluyor fakat Welles daha durumu açıklayamadan The Board güçleri Hope gemisine varıyor ve Welles ile beraber kaçmak zorunda kalıyorsunuz. Sonrasında ise oyunun hikâyesi başlıyor. Oyunun hikâyesine damdan düşmüş gibi başladığınız için çözmeniz biraz zaman alsa da bir süre ilerledikten sonra olayı idrak edebiliyor, Halycon kolonisi ve hikâyesine yakından tanık oluyorsunuz. Oyunun en çok beğendiğim ve keyif aldığım tarafı diyalogları oldu, devasa genişlikte diyalog seçeneği sunmasa da iyi yazılmış ve esprili diyaloglar sayesinde konuşmalar oldukça keyifli geçti ki oyunun büyük bir kısmının diyaloglardan oluştuğunu düşündüğümüz de bu durum güzel bir şey. Pillars of Eternity ve Tyranny’deki gibi uzun ve yer yer sıkıcı olan metin blokları neyse ki bu oyunda yoktu. Oyundaki mizah anlayışı gayet güzeldi ve diyaloglara güzelce yedirilmişti, birçok defa ilginç ve komik anlar yaşadım diyaloglar sayesinde. Karakter yeteneklerinin diyaloglarda kullanılmış olması da güzel olmuş özellikle oyunda yalan söylemek çok keyifli. New Vegas oynarken de karakterin diyalog özelliklerine ağırlık vermiştim bu oyun içinde aynısını oldu. Karakter yetenekleri arasında oyunda en etkin olanlar diyalog ve gizlilik yetenekleriydi zaten, geri kalan yetenekler bu ikisine kıyasla nispeten daha az etkiliydiler. Oyundaki yoldaş karakterlerin çoğunu beğendim özellikle Ellie ve Nyoka favori yoldaşlarım oldu. Oyundaki gemi ortamı ve gemi mürettebatı muhabbeti güzel olmuş. Özellikle gemiyi idare eden yapay zekâ ADA’nın olaylara müdahale etmesi, gemi içerisindeki etkileşimleri ortaya keyifli ve komik anlar çıkarmış. Gemi mürettebatının kendi aralarında yaptığı muhabbetler zaman zaman tekrar etse de onlar da gayet keyifliler. Özellikle ADA ve SAM’in muhabbetleri çok iyiydi. Yoldaş karakterlerin sahip olduğu yan görevleri de beğendim. Toplam da 8 tane yoldaş görevi bulunuyor, bunlar arasında Ellie’nin ki ve Vicar’ın ki favorilerim oldu. Bu konuda Obsidian güzel bir iş ortaya çıkarmış, yoldaş karakterleri güzel yaratmışlar. Yerine ve konuştuğunuz kişiye göre yanınızdaki karakterin de muhabbete dâhil olması güzel düşünülmüş ve ilginç durumlara sebep olabiliyor. Oyunda yaratılan dünyayı çok beğendim. Oyunun dünyası capcanlı ve rengârenk, bu durum bazı kişilerin hoşuna gitmese de ben beğendiğimi söyleyebilirim. Oyunda oldukça canlı bir dünya var, iç mekânlar birbirini andırsa da gezegenler farklı şekillerde tasarlanmış. Obsidian uzay ve uzay kolonileri konsepti üzerinden gittiği için oyunda açık bir dünya bulunmuyor. Farklı gezegenler, uzay üsleri, asteroitler, vb. bulunuyor ve bence doğru bir karar almışlar. Uzay gibi devasa bir alan içerisinde tek ve büyük bir açık dünya oyunun konseptiyle ters düşerdi. Oyundaki bölgelerin çoğu büyük olmasa da içleri iyi doldurulmuş, özellikle etrafı araştıran ve keşfetmeyi seven biriyseniz oyundan oldukça keyif alırsınız. Oyundaki gezegenler ise tek bir bölgeden değil kendi içerisinde birkaç bölgeden oluşuyorlar bu yüzden kademe kademe araştırıyorsunuz, tek bir seferde tüm gezegeni araştırmak mümkün değil. Görevler yapısı gereği sizi koloni içerisinde sürekli seyahat ettiriyor, oyunun başlangıcında bulunduğunuz bir bölgeye oyunun sonuna doğru görev gereği dönebiliyorsunuz. Bahsetmiş olduğum gezegen içi bölgelerde genelde bu şekilde açılıyor, görevlerde ilerledikçe veya yan görev yaptıkça bir gezegeni tamamen açabiliyorsunuz. Olası devam oyunlarında da büyük ihtimalle bu yönde karar alacaklar fakat sonraki oyunlarda bölgelerin büyüklüğü Microsoft’un verdiği bütçeye göre The Witcher 3’deki gibi devasa da olabilir. Oyundaki ana ve yan görevler de genel olarak keyifliydi. Özellikle koloniyi yakından tanımak ve evrenin önemli figürlerini, gruplarını öğrenmek için yan görevleri yapmak gerekli. Oyunda 5 farklı grup ve 3 farklı şirket bulunuyor, görevlerdeki tercihlerinize göre bu gruplara yaklaşıyor veya uzaklaşıyorsunuz. New Vegas’daki gibi gruplar arası keskin düşmanlıklar yok. Bu oyunda gruplar arasındaki düşmanlık, görevleri yapma şeklinize göre yumuşayabiliyor. Grupların görevini yaptıkça koloninin nasıl işlediğini ve ne konumda olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Görevleri birkaç farklı şekilde tamamlamak mevcut, etrafı araştırırken öğrendiğiniz ekstra bilgilere göre de görevi farklı şekilde yapabiliyorsunuz. Oyunun en büyük eksiği ve göze çarpan noktası ise yapay zekâsı ve zorluğu. Oyun bu konuda maalesef başarısız kalıyor. Gerek düşman yapay zekâsı gerekse de yanınızdaki karakterlerin zekâsı sırıtıyor. Oyunu Hard zorluğunda oynadım fakat zorlandığımı söyleyemem hatta silah kullanımı yeteneklerine hiç ağırlık vermemiş olmama rağmen. Yetenek puanlarının çoğunu diyalog, gizlilik, teknik özelliklere harcadım ve silah kullanımı yeteneklerimi olduğu gibi bıraktım. Yanınızdaki karakterleri daha etkin hale getirmek için liderlik yetenekleri koymuşlar fakat çatışmalarda etkili olmadıkları için sadece özel saldırılarını gerçekleştirmeleri için biraz ağırlık verdim. Etrafa zaten deli gibi eşya, silah ve mermi koymuşlar. Oyunun daha ilk 10-15 saatinde oyun boyu beni idare edecek sağlık eşyası, ilaç, mermi, vb. topladım. Eğer Supernova seçmediyseniz oyun zorluk anlamında pek bir şey sunmuyor. Supernova’yı da gereksiz zor yapmışlar, New Vegas’daki Survival mod gibi istediğin vakit kayıt alamama, sadece gemide kayıt alma, yoldaşlar çatışmada düştüğünde gerçekten ölmesi gibi oyuncuyu yoran gereksiz etkileri var. Zorluk anlamında oyun maalesef iyi bir denge sunamıyor, zoru gerçekten zor geri kalanı ise yeteri kadar değil. NPC’lere belli bir rutin koymamaları da kötü olmuş, bazı yerlerde özellikle NPC’ler put gibi dikiliyorlar, bir saniye bile ayrılmıyorlar. Bu durum hem eşya çalmayı kolaylaştırıyor hem de zorlaştırıyor. Mesela adamın arkasındaki kilitli kapıyı açıyorum, hiçbir şekilde tepki vermiyor, içeri giriyorum her şeyi alıp çıkıyorum, karakter müdahale etmiyor. Bir diğer durumda ise görev gereği almam gereken bir şey var fakat karakter kasa veya alacağım eşyanın dibinde durduğu için alamıyorum, alsam anında görüyor, “Hop! Kardeşim ne yapıyorsun sen?” diye müdahale ediyor. Perkler’in çoğu da oyunda zorluk dengesi iyi olmadığı için Supernova dışında pek etkili olmuyor. Ben çatışmada işime yarayacak çoğu perki seçmedim ve oyunda da zorlandığımı söyleyemem. Oyunun sunduğu kusur mekaniği fikir olarak güzel olsa da uygulama da maalesef pek çeşitlendirilememiş ve rol yapmaya pek etkisi olmamış. Bu kusurları edinebilmek için oyunda belli olaylar yaşamalı ve bazen de yanınızda belli bir yoldaşın olması gerekli. Oyun boyunca yaklaşık 15’e yakın kusur ile karşılaştım ve bunlardan 4’ünü seçtim. Bu dördü dışındakiler 1 perk için çok fazla şey talep ediyordu, oyun benden 1 perk için 3 tane ana niteliğimi düşürmemi bekliyor. Zaten oyunun başında bunlara ekleyebileceğim 6 puan var, bir perk için bu 6 puanın 3’ünü hiç etmek hiç mantıklı gelmiyor. Ayrıca edinilen kusurların rol yapma konusunda da etkisinin olmasını isterdim. Mesela Raptidon korkusu diye bir kusur sundu oyun bana, bunu kabul ettim. Bir görev gereği Raptidon bölgesine girip bunları öldürmem lazımdı fakat oyun bana verdiği kusuru diyaloglarda ek seçenek olarak sunmadı. Sonuçta karakterimin bu konuda bir kusuru var ve bunu rol yapma kısmında kullanabilmeliyim diye düşünüyorum. Mesela bu görevde oyun kusurumu diyaloglara eklese ve görevin seyri değişse ortaya çok güzel ve ilginç bir durum çıkabilirdi. Yine de ilginç bir mekanik olduğunu söyleyebilirim umarım devam oyunlarında üstüne koyarak daha güzel bir şey ortaya çıkarırlar. Obsidian bu oyunla beraber yine ortaya güzel bir iş çıkarmış bence. Ben oyunu beğendim sebebi ise New Vegas tadında bir oyunla karşılaşmış olmam ve beklentimin bu olmasıydı. Obsidian büyük ihtimalle uzun seneler devam edeceği yeni bir seriye ve evrene bu oyun ile başlamış oldu. Oyunun evreni, içerisindeki gruplar, karakterler, önemli figürleri beğendim ve devam oyunlarını merakla bekliyorum. Tabii yenilikçi bir RPG oyunu arıyorsanız oyun beklentinizi pek karşılamayabilir. Obsidian garanti oynamış ve klasik bir RPG deneyimi sunmuş fakat bunu olabildiğince iyi bir şekilde sunmuş. AA bir yapıma göre oldukça kaliteli ve gelecekte alacağı Microsoft desteği ile devasa bir seriye dönüşebilir. |
Arkadaşa Fallout 4 vereceksin
4 tane şık var sadece. Yes, No, Maybe, Ananıda al git. Dialog konusundan gayet iyi durumda oyun. Fallout 3 ten sonra gerçek fallout 4 oynuyor hissini veriyor. Oyun mekanikleri ancak Supernova ile zevk verecek durumda oda biraz fazla zor bir mod. |
Oyunu 1,5-2 saat oynadım ve genel yorumların aksine pek beğenemedim. Nedenlerine gelecek olursak en temelden başlayım.
1-Optimizasyon ve FPS. Bu çok bireysel bir sorun ama her FPS oyununu oynayamıyorum, oyunun akıcı olması lazım yoksa başım dönüyor belli bir süreden sonra ve bu oyun akıcılıktan çok uzak ne yazıkki, hemde 60 FPS'e rağmen. Gerek çevre tasarımı, gerek grafikler çok göz yorucu olmuş, hepsi birleşince benim için oynaması epey zor oldu. 2-Çakma bir fallout olmuş. Tamam obsidian oyunun yapımcısı eyvalalhda attığım her adıdma Fallout oynuyorum hissine kapılıyorum. sözde yeni bir oyun. 3-Oynanış. Doğal olarak düşük bütçeli bir oyun için kısır bir oynanış sunuyor ilk 2 saatlik kısımda gördüğüm kadarıyla. Oyun bizden çok fazla saat istiyor ama bu oynanışla zor. 4-Son olarak hikaye. Hikaye olarak hiç içine çekmedi beni. Tamam gezegene felan düştükde abi eeee ? Hiç oynama isteği uyandırmadı. 10 tane konuşma seçeneği olunca iyi bir RPG veya hikaye olmuş olmuyor ne yazıkki. Ben bu yüksek puanların biraz stüdyo gazı olduğunu düşünüyorum beklentileri düşük tutun bence. |
Rpg oyununda diyaloglar uzun diyorsan zaten senin türüb değildir Cod, Bf falan oyna Rpg'lerin default özelliklerinden biriaidir hikayebin ağır işlenmesi ve diyaloglar.
|
Sabahın köründe baktım biraz hoşuma gitti. Bütün skillerin savaşlarda bir şekilde işe yaraması iyi düşünülmüş. Persuade-lie falan kullanışlı.
En yüksek ayarlarda hafif fps düşüşü oluyor açık alanlarda ve 1-2 defa masa üstüne attı ama onun dışında problemsiz bir Obsidian RPG si gibi duruyor şu an için. Oyun nedense kolay geldi bana, belki başlardayım diyedir(hard zorlukta). Ortalama 2 silah bulunca lay lay lom ilerlemeye başladım. Hırsızlık da aşırı kolay, en kalabalık yerde bile problem yaşamadım aşırırken. Lockpick, engineering ve science skillerini 20 yapmak çok işe yarıyor başta haberiniz ola. Pickpocket olayı da sneak 40 olunca geliyor. Sneak ile başlar başlamaz çok vuramıyoruz bu arada dengeli olmuş az da olsa. İyice yatırım yapınca artıyor süpriz saldırı hasarı. "Q" ile yaptığımız zaman durdurma bana çok işlevsel gelmedi nedense, çok kullanmıyorum. |
Oyunu 72 saatte, hard zorlukta, Peril on Gorgon ve Murder on Eridanos ek paketleriyle birlikte bitirdim. Gamepass sürümünde DLC'ler olmadığı için indirim döneminde Epic'ten 130 TL'lik hediye kuponunu da kullanarak her şey dahil sürümünü almıştım. Genel olarak sevip zevk aldığım bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim. Puanlayacak olursam 100 üzerinden 80 veririm. Hiç uzatmadan The Outer Worlds'ün artı ve eksilerine geçeyim hemen : ++ Oyunun en büyük artısı şüphesiz RPG ögeleri ve sunduğu diyalog çeşitliliği. Obsidian pek riske girmemiş ve ortaya tam bir Fallout - Mass Effect - Borderlands kırması bir iş çıkarmış. Diyalog sistemi ve konuşma opsiyonları açısından Fallout New Vegas'tan, uzay temasında geçip gemimiz olması ve gemiye companion'lar alıp onlarla ilişkileri geliştirip bu kişilerin yan görevlerini yapmamız ve zırhlarını, silahlarını, skill'lerini belirleyebilmemiz açısından Mass Effect'ten, cıvıl cıvıl renkli ortamlarda geçip çok fazla loot imkanı sağlaması ve barındırdığı mizah unsuru açısından da Borderlands'ten ilham alınmış. Ve bu 3 yapımın en başarılı yönleri alınıp direkt The Outer Worlds'e eklenmiş. Sonuçta ortaya çok farklı ve yenilikçi bir şey konulmasa bile oynaması oldukça hoş ve içine girmesi sürükleyici bir iş çıkmış. Özellikle diyalog çeşitliliğine ve oyuncuya sunulan opsiyonlara bayıldım. Yapılan seçimlere, yanınızda olan companion'lara, oynanış tarzınıza ve dağıttığınız skill-perk puanlarına göre o kadar çeşitli ve ilginç opsiyonlarla karşılaşıyorsunuz ki... En ufacık bir şey bile bir görevin ilerleyişini ve sonucunu direkt değiştirebiliyor. Hatta oyundaki bütün ama bütün NPC'ler öldürülebildiği için o duruma göre de bambaşka bi yön belirleyebiliyorsunuz. Görevleri verip hikayeyi ilerleten kişileri öldürünce bile alternatif ilerleyişler çıkıyor ortaya. Veya en basitinden bir NPC ile konuşmadan önce onun önemli bir eşyasını cepçilik yapıp çaldıktan sonra onunla konuşurken size eğer hikaye gereği kendisi o item'ı verecekse oyun buna göre farklı diyalog ve senaryolara giriyor. Yapımcılar böyle farklı deneyler için bile yeni diyalog akışları yazıp oynanışa yedirmişler yani. Fallout New Vegas'tan beri bana bu tadı veren ilk oyun oldu diyebilirim The Outer Worlds. Hatta oyun genel olarak gayet ortalama, hani bu üstte saydıklarım olmasa 65-70 puan vereceğim kıvamda fakat üstte saydıklarım oynanışı ciddi anlamda çeşitlendirip eğlenceli bir hale getirdiği için beni oyuna bağlayıp içinde tuttu. Mesela bu yüzden de genel tecrübe olarak bana kalırsa Fallout 4'ten net daha iyiydi. ++ Oyunda yan görev bolluğu var. Resmen her yerden side quest fırlıyor. Yan görev için gidip konuşup bi daha hiç görmeyeceğiniz bir NPC bile gizli bir diyalog seçeneğinde bambaşka yeni yan görevler verebiliyor. Yan görevception gibi bi durum var yani DLC'ler ortalama 10'ar saatten 20 saat sürse ve ana oyun 50 saat olsa bunun rahat 20-25 saati ekstra görevlerle geçmiştir. Yani öyle Witcher 3 veya Cyberpunk'ın hikayeli yan görevleri kadar kaliteliler mi derseniz hayır değiller fakat bir Ubisoft işlerine veya diğer pek çok açık dünyalı yapımlara kıyasla tatmin edici ve keyifli yan görevler var. Üstelik bu yan görevler oyunun ana evrenine daha bi hakim olup o evrende yaşananları daha net ve detaylı görmemizi sağlıyor. ++ Oynanış ve atmosfer öyle muazzam olmasa da güzeller. Oynanış Fallout 4 kıvamında, öyle Fallout 3, New Vegas veya diğer pek çok AAA olmayan RPG kalaslığında değil. Yine de devam oyununda fırlatılabilir patlayıcılar, farklı aktif skiller gibi şeyler gelip çeşitliliği arttırmalı kesinlikle. Atmosfer de daha önce dediğim gibi cıvıl cıvıl ve insana uzayda olduğunu hissettirmek konusunda başarılı. ++ Genel mizah seviyesi ve espriler yeterli. Kara mizah üzerinden yaptığı kapitalizm eleştirisini beğendim. ++ Seslendirmeler AAA olmayan bir yapım için son derece iyi. ++ Oynanışınıza göre çok farklı silahlar ve zırhlar kullanabiliyorsunuz. Bi Borderlands bolluğu olmasa da bu konuda yeterli çeşitlilik sağladıklarını söyleyebilirim (bu incelemede ne çok 'çeşitlilik' dedim ya ) ++ Companion görevleri bi Mass Effect 2 kalitesinde değil fakat yine de yeterli. Ayrıca onlarla girdiğiniz diyaloglar eğlenceli ve hepsi farklı durumlarda kendi karakterlerini ortaya koyabiliyor. Ben genelde Ellie ve Parvati ile takıldım. Özellikle Parvati hem karakteri, hem sesi hem de görünüşüyle aşırı tatlı olmuş. Genelde internette Companion'ların çok silik olduğu ve bir Liara, Garrus, Wrex işçiliğinde olmadıkları söylenmiş. Buna bi nebze katılıyorum ama şöyle de bir şey var ki pek çok oyuncu ilk Mass Effect'i bitirdiğinde bu karakterlere öyle aşırı ısınıp ciddi bağlar kurmamıştı zaten. Bunu sağlayan devam oyunları olmuştu. O yüzden The Outer Worlds de hem bu açıdan hem de genel manada 2.oyunda asıl sıçrayışı yapabilir ki arkalarında artık Microsoft'un desteği olduğu düşünüldüğünde zor bir ihtimal değil. ++ Bug, glitch ve optimizasyon sorunlarıyla neredeyse hiç karşılaşmadım. ++ DLC'ler öyle bambaşka deneyimler olmamakla birlikte ikisinden de keyif aldım ve tavsiye ederim. İkisi de ana oyunda eksi görünen birkaç sıkıntıyı gidermişler ve bana kalırsa ana oyunun hikayesinden daha ilgi çekici senaryolara sahipler. Bir de Eridanos'daki otel bana acayip The Grand Budapest Hotel hissiyatı verdi ve çok hoşuma gitti. -- Oyunun en büyük eksisi ana hikayenin insana ilerlemek için yeterli motivasyonu ve merak duygusunu sağlayamaması olmuş (en azından ilk 10 saatte). Dediğim gibi üstte bahsettiğim RPG olayları beni ciddi anlamda bağlamasaydı hikayede ilerlerken son derece sıkılabilirdim. -- Büyük diğer bir sıkıntı da genel olarak ''oyna-unut'' havasına sahip olması. O kadar çok şey yaptık ettik ama bunlar öyle akılda kalıcı değiller. Bir ay sonra falan ana olaylar ve Parvati dışında çok az şey kalır aklımda. -- Oyunda Romance yok. Yani pek çok açıdan Mass Effect'e benzerken bunu neden es geçmişler anlamadım Ve yapımcılar bunu kasıtlı yapmışlar, olmasını direkt istememişler belli yani oynarken net hissediliyor. -- Mekan ve düşman çeşitliliği yine ciddi bir sorun. Hem dış hem de iç mekanlar birbirini çok fazla tekrar ediyor. Bambaşka gezegenlere gittiğinizde bile aynı bina tasarımları ve doğal ortamla karşılaşıyorsunuz. Bunu DLC'lerde çözmüşler ama ana oyunda çok canımı sıkan bi durum oldu. Yine düşman tipleri son derece sınırlı ve kendilerini tekrar ediyorlar. Aynı 1-2 tip insan ve birkaç yaratıkla saatler boyunca savaşıp duruyorsunuz ki bu konuyu DLC'de bile mekan tasarımının aksine pek çözememişler. -- Akılda kalıcı hiçbir müzik veya tını bile yok oyunda. -- Yan görevlerin biraz daha aşamalı, katmanlı olmasını isterdim. Büyük bir kısmı başlayıp direkt bitiyor ve başka bir yere bağlanmıyor. Bağlananlar var ama onları da veriliş tarzından ve görev içeriğinden direkt anlıyorsunuz zaten. -- İlk 4-5 saatten sonra hard bile çok kolay bir hale geliyor ve yeterli challenge'ı sunamıyor. Bir üst seviye olan Supernova ise adeta bir survival kasıntılığında gereksiz zor olduğu için mecbur hard'da oynamak gerekiyor. İşte böyle. Saydığım artılar aslında eksilerden daha fazla. Bu yüzden sanki daha yüksek bir puana sahip olması gerekiyormuş gibi gelebilir ama negatif yönler ciddi anlamda gözüme batmasına rağmen pozitif şeyler RPG ve diyalog olayları dışında o kadar da baskın değildi. Yine de genel olarak hoşuma giden bir oyun oldu ve New Vegas tadı arayıp Fallout 4'ten bile tam anlamıyla o keyfi alamayan ve benzer bir yapım arayan herkese tavsiye ederim |
Oyun Game Pass for PC (Beta) dahilinde çıktığı gibi erişilebilir olacak. Aylık 30 TL şu an sonra sanırım 60 TL olacak falan deniliyor ama. 1 Ay alırsınız en kötü bitirip üzerine de oynayabildiğiniz diğer oyunları oynarsınız her türlü kardasınız Aral'da bok yesin! :)
|
Oyunu genel olarak ortalama buldum. Çok bir beklentim olmadan başladım ve biraz üzdü açıkçası.
-Ana konusu sağlam ama kendinizi zorlamak gerekiyor kaptırabilmek için, sürüklemiyor ana görev zorlamadan. -Yan görevlerin bazıları basit kaçmış, pek uğraşılmamış üzerinde. -Oyun baya kolay, mermi, para ve malzeme yağıyor üstümüze. Gizli ilerlemek de çok kolay. Düşmanların ve bizim elemanların yapay zekası yoktan hallice. -Çatışmalar değişmiyor ve gelişmiyor hiç.El bombası dır, özel güçtür kullanan yok bize karşı. Bizde de fazla bir şey yok zaten. Bu da bayıyor bir süre sonra, oyunun büyük bir kısmı çatışma sonuçta.Düşman çeşidi de 4-5 olunca iyice sıkıcı oluyor bir süre sonra. -Karakter geliştirme de baya sığ olmuş, perkler basit ve anlamsız, silah skillerine vermeden de etkili biçimde kullanabiliyoruz silahları. Persuade gibi konuşma yetenekleri en çok işe yarayanlar, savaşta bile işe yarıyorlar. -Gemi mürettebatı genel olarak hoşuma gitti, kendi aralarındaki muhabbetler hoş, görevler sırasında yaptıkları yorumlarda öyle. Ama kendi görevleri çok baside kaçmış. |
Benzer içerikler
- phantom blade zero
- stranded deep kaç kişilik
- rpg oyun önerisi
- throne and liberty türkçe yama
- rise of the ronin pc
- rp ne demek
- mmorpg oyunlar
- witcher 4
- witcher 1 remake
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X