Oyunu her ne kadar Gamepass üzerinden oynayıp bitirsemde açıkcası Steam'e gelmesini epeydir bekliyordum.Steam'de erişime açılıncada daha önce oynamadığım ek paket içeriği ile birlikte aldım ve iki akşamdır oynuyorum.İlk oynadığım döneme göre dikkatimi çeken bazı değişiklikler olsada bu sefer daha farklı bir karakter oluşturup başladım.Yetenek puanlarını daha çok ikna,kandırma gibi yeteneklere paylaştırdım ve olayları konuşarak çözmeye çalışıyorum. Oyun her ne kadar Gamepass ve Epic üzerinden daha uyguna alınabilsede Steam'deki oyuncu sayısı bir hayli yüksek,16K civarı oynayan ve kısa sürede en çok satan oyunlar arasında yer aldı.Oynanış tarzına göre oldukça uzun bir süresi olabileceği gibi birde yeni eklenen ek paket içeriği ile epey süre oynanabilen bir oyun,eğer açık dünya keşifli ve rol yapma ögeleri barındıran türde oyunları oynuyorsanız ve henüz bu oyunu oynamadıysanız bir göz atmanızı öneririm. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Terminator T-800 -- 25 Ekim 2020; 2:48:1 > |
The Outer Worlds (2019) [ANA KONU] (12. sayfa)
-
-
Oyun benim için müthiş..
Sadece random event'lar eksik. Witcher'daki gibi biraz daha iki üç adımlı side quest'ler olsaymış güzel olurmuş.
Bazı side quest'ler çok basit kaçıyor, sürpriz yok görevlerde.
Eklemem lazım el bombası yok biraz can sıkıcı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rindaman -- 7 Kasım 2020; 14:16:19 > -
Arkadaşlar biraz önce bu oyuna başladım ama gözüme kaplamalarda ki sıkıntılar çarptı. Yada bana öyle geldi bilmiyorum.
Sistemim : İ7 10700K - RTX 2070 Super - 32 GB ram - Ekran Aoc 2K
Tüm ayarlarıda ultra seviyesinde ama gözüme kaplamalarda ki bu kötü görüntü çarptı yada bana öyle geliyor olacağı bu kadar belki de..
Acaba bir sıkıntı mı var yoksa bana mı öyle geliyor ? Yani tüm ayarları ultra seviyeye çekince kaplamaların böyle olmaması gerekiyor bence..
-
Oyunu 72 saatte, hard zorlukta, Peril on Gorgon ve Murder on Eridanos ek paketleriyle birlikte bitirdim. Gamepass sürümünde DLC'ler olmadığı için indirim döneminde Epic'ten 130 TL'lik hediye kuponunu da kullanarak her şey dahil sürümünü almıştım. Genel olarak sevip zevk aldığım bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim. Puanlayacak olursam 100 üzerinden 80 veririm. Hiç uzatmadan The Outer Worlds'ün artı ve eksilerine geçeyim hemen :
++ Oyunun en büyük artısı şüphesiz RPG ögeleri ve sunduğu diyalog çeşitliliği. Obsidian pek riske girmemiş ve ortaya tam bir Fallout - Mass Effect - Borderlands kırması bir iş çıkarmış. Diyalog sistemi ve konuşma opsiyonları açısından Fallout New Vegas'tan, uzay temasında geçip gemimiz olması ve gemiye companion'lar alıp onlarla ilişkileri geliştirip bu kişilerin yan görevlerini yapmamız ve zırhlarını, silahlarını, skill'lerini belirleyebilmemiz açısından Mass Effect'ten, cıvıl cıvıl renkli ortamlarda geçip çok fazla loot imkanı sağlaması ve barındırdığı mizah unsuru açısından da Borderlands'ten ilham alınmış. Ve bu 3 yapımın en başarılı yönleri alınıp direkt The Outer Worlds'e eklenmiş. Sonuçta ortaya çok farklı ve yenilikçi bir şey konulmasa bile oynaması oldukça hoş ve içine girmesi sürükleyici bir iş çıkmış. Özellikle diyalog çeşitliliğine ve oyuncuya sunulan opsiyonlara bayıldım. Yapılan seçimlere, yanınızda olan companion'lara, oynanış tarzınıza ve dağıttığınız skill-perk puanlarına göre o kadar çeşitli ve ilginç opsiyonlarla karşılaşıyorsunuz ki... En ufacık bir şey bile bir görevin ilerleyişini ve sonucunu direkt değiştirebiliyor. Hatta oyundaki bütün ama bütün NPC'ler öldürülebildiği için o duruma göre de bambaşka bi yön belirleyebiliyorsunuz. Görevleri verip hikayeyi ilerleten kişileri öldürünce bile alternatif ilerleyişler çıkıyor ortaya. Veya en basitinden bir NPC ile konuşmadan önce onun önemli bir eşyasını cepçilik yapıp çaldıktan sonra onunla konuşurken size eğer hikaye gereği kendisi o item'ı verecekse oyun buna göre farklı diyalog ve senaryolara giriyor. Yapımcılar böyle farklı deneyler için bile yeni diyalog akışları yazıp oynanışa yedirmişler yani. Fallout New Vegas'tan beri bana bu tadı veren ilk oyun oldu diyebilirim The Outer Worlds. Hatta oyun genel olarak gayet ortalama, hani bu üstte saydıklarım olmasa 65-70 puan vereceğim kıvamda fakat üstte saydıklarım oynanışı ciddi anlamda çeşitlendirip eğlenceli bir hale getirdiği için beni oyuna bağlayıp içinde tuttu. Mesela bu yüzden de genel tecrübe olarak bana kalırsa Fallout 4'ten net daha iyiydi.
++ Oyunda yan görev bolluğu var. Resmen her yerden side quest fırlıyor. Yan görev için gidip konuşup bi daha hiç görmeyeceğiniz bir NPC bile gizli bir diyalog seçeneğinde bambaşka yeni yan görevler verebiliyor. Yan görevception gibi bi durum var yani DLC'ler ortalama 10'ar saatten 20 saat sürse ve ana oyun 50 saat olsa bunun rahat 20-25 saati ekstra görevlerle geçmiştir. Yani öyle Witcher 3 veya Cyberpunk'ın hikayeli yan görevleri kadar kaliteliler mi derseniz hayır değiller fakat bir Ubisoft işlerine veya diğer pek çok açık dünyalı yapımlara kıyasla tatmin edici ve keyifli yan görevler var. Üstelik bu yan görevler oyunun ana evrenine daha bi hakim olup o evrende yaşananları daha net ve detaylı görmemizi sağlıyor.
++ Oynanış ve atmosfer öyle muazzam olmasa da güzeller. Oynanış Fallout 4 kıvamında, öyle Fallout 3, New Vegas veya diğer pek çok AAA olmayan RPG kalaslığında değil. Yine de devam oyununda fırlatılabilir patlayıcılar, farklı aktif skiller gibi şeyler gelip çeşitliliği arttırmalı kesinlikle. Atmosfer de daha önce dediğim gibi cıvıl cıvıl ve insana uzayda olduğunu hissettirmek konusunda başarılı.
++ Genel mizah seviyesi ve espriler yeterli. Kara mizah üzerinden yaptığı kapitalizm eleştirisini beğendim.
++ Seslendirmeler AAA olmayan bir yapım için son derece iyi.
++ Oynanışınıza göre çok farklı silahlar ve zırhlar kullanabiliyorsunuz. Bi Borderlands bolluğu olmasa da bu konuda yeterli çeşitlilik sağladıklarını söyleyebilirim (bu incelemede ne çok 'çeşitlilik' dedim ya )
++ Companion görevleri bi Mass Effect 2 kalitesinde değil fakat yine de yeterli. Ayrıca onlarla girdiğiniz diyaloglar eğlenceli ve hepsi farklı durumlarda kendi karakterlerini ortaya koyabiliyor. Ben genelde Ellie ve Parvati ile takıldım. Özellikle Parvati hem karakteri, hem sesi hem de görünüşüyle aşırı tatlı olmuş. Genelde internette Companion'ların çok silik olduğu ve bir Liara, Garrus, Wrex işçiliğinde olmadıkları söylenmiş. Buna bi nebze katılıyorum ama şöyle de bir şey var ki pek çok oyuncu ilk Mass Effect'i bitirdiğinde bu karakterlere öyle aşırı ısınıp ciddi bağlar kurmamıştı zaten. Bunu sağlayan devam oyunları olmuştu. O yüzden The Outer Worlds de hem bu açıdan hem de genel manada 2.oyunda asıl sıçrayışı yapabilir ki arkalarında artık Microsoft'un desteği olduğu düşünüldüğünde zor bir ihtimal değil.
++ Bug, glitch ve optimizasyon sorunlarıyla neredeyse hiç karşılaşmadım.
++ DLC'ler öyle bambaşka deneyimler olmamakla birlikte ikisinden de keyif aldım ve tavsiye ederim. İkisi de ana oyunda eksi görünen birkaç sıkıntıyı gidermişler ve bana kalırsa ana oyunun hikayesinden daha ilgi çekici senaryolara sahipler. Bir de Eridanos'daki otel bana acayip The Grand Budapest Hotel hissiyatı verdi ve çok hoşuma gitti.
- Şimdi gelelim eksilere :
-- Oyunun en büyük eksisi ana hikayenin insana ilerlemek için yeterli motivasyonu ve merak duygusunu sağlayamaması olmuş (en azından ilk 10 saatte). Dediğim gibi üstte bahsettiğim RPG olayları beni ciddi anlamda bağlamasaydı hikayede ilerlerken son derece sıkılabilirdim.
-- Büyük diğer bir sıkıntı da genel olarak ''oyna-unut'' havasına sahip olması. O kadar çok şey yaptık ettik ama bunlar öyle akılda kalıcı değiller. Bir ay sonra falan ana olaylar ve Parvati dışında çok az şey kalır aklımda.
-- Oyunda Romance yok. Yani pek çok açıdan Mass Effect'e benzerken bunu neden es geçmişler anlamadım Ve yapımcılar bunu kasıtlı yapmışlar, olmasını direkt istememişler belli yani oynarken net hissediliyor.
-- Mekan ve düşman çeşitliliği yine ciddi bir sorun. Hem dış hem de iç mekanlar birbirini çok fazla tekrar ediyor. Bambaşka gezegenlere gittiğinizde bile aynı bina tasarımları ve doğal ortamla karşılaşıyorsunuz. Bunu DLC'lerde çözmüşler ama ana oyunda çok canımı sıkan bi durum oldu. Yine düşman tipleri son derece sınırlı ve kendilerini tekrar ediyorlar. Aynı 1-2 tip insan ve birkaç yaratıkla saatler boyunca savaşıp duruyorsunuz ki bu konuyu DLC'de bile mekan tasarımının aksine pek çözememişler.
-- Akılda kalıcı hiçbir müzik veya tını bile yok oyunda.
-- Yan görevlerin biraz daha aşamalı, katmanlı olmasını isterdim. Büyük bir kısmı başlayıp direkt bitiyor ve başka bir yere bağlanmıyor. Bağlananlar var ama onları da veriliş tarzından ve görev içeriğinden direkt anlıyorsunuz zaten.
-- İlk 4-5 saatten sonra hard bile çok kolay bir hale geliyor ve yeterli challenge'ı sunamıyor. Bir üst seviye olan Supernova ise adeta bir survival kasıntılığında gereksiz zor olduğu için mecbur hard'da oynamak gerekiyor.
İşte böyle. Saydığım artılar aslında eksilerden daha fazla. Bu yüzden sanki daha yüksek bir puana sahip olması gerekiyormuş gibi gelebilir ama negatif yönler ciddi anlamda gözüme batmasına rağmen pozitif şeyler RPG ve diyalog olayları dışında o kadar da baskın değildi. Yine de genel olarak hoşuma giden bir oyun oldu ve New Vegas tadı arayıp Fallout 4'ten bile tam anlamıyla o keyfi alamayan ve benzer bir yapım arayan herkese tavsiye ederim
-
-
Oyunun ilk 2 saatini oynadım ve devam etsem mi bilemiyorum.
Grafiklerdeki blur çok can sıkıcı, hiçbir görüntü keskin değil ultrada bile, çevre ve sanat tasarımı sıkıcı, combat çok tekdüze.
Falloutların verdiği keyfin yanından bile geçemez.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Oyunu dün bitirdim dialogların uzunluğu biraz bunaltsa da güzel oyundu.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X