Şimdi Ara

Tıpta ingilizcenin önemi... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
38
Cevap
2
Favori
9.593
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • İng okumak kolaylik gibi gozuksede degil bence neticede turkce kadar verim alinacagini dusunmuyorum.Akademik gidiceksen kesin ing oku derim.Ama iyi bi doktor (cerrah) tahminimce turkiyede calismayi dusunen bilhassa tr okumali bence.Ayrica fakulteyi bitirp tusa hazirlanan bir kac kisiyle konustum ing biraz eziyet olarak goruyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olanzapine kullanıcısına yanıt
    Lise sondan önceki yıl aynı İngilizce kurundaki arkadaşlarımla FCE sınavını geçmiştik. Ertesi yıl YGS_LYS sınavına ciddi hazırlanmayanlar TOEFL'a hazırlanıp geçtiler. Sanırım seni çok korkutuyor. Aşırı da bir zorluğu yok.
    İngilizce bölüm okuyup okumama da TOEFL için aşırı bir fark yaratmaz çünkü size İngilizce nasıl konuşulur değil, bilimsel İngilizce nasıl kullanılır, onu öğretiyor veya öğretecekler. İngilizce TIP okumak da güzeldir ama çok da bir artısı yoktur. İsteyen Türkçe Tıpta çok iyi İngilizce öğrenir, istemeyen de İngilizce derdini anlatıp, başkasınınkini anlamakla yetinir. Türkiye'de tek İngilizce öğrenen sizmişsiniz havasını vermeyi lütfen kesin.
  • yds sınavı zor bir sınavdır,50+ almak için minimum intermediate olmanız gerekir,kaldı ki hatta bana göre upper intermediate olmanız gerekmektedir

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lord Joker kullanıcısına yanıt
    O değişti hocam tıpçılar yds yerine tıpdil sınavına giriyor.Yds çok daha kolay bir sınav

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olanzapine kullanıcısına yanıt
    He kardeş, sen ingilizce okudun diye muhteşem bi prof. olacaksın.Biz türkçe okuduk diye amele bi uzman???

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mrvtbal kullanıcısına yanıt
    Katılıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • khems kullanıcısına yanıt
    Kardeşim dilerseniz türkçe tıp okuyun ben avantajlarını ve dezavantajlarını yazdım. Türkçe tıp okunmasına da karşı değilim. Niye karşı olayım ? Türkiyede ingilizce tıp eğitimi veren üniversite sayısı bir elin parmağını geçmiyor zaten :D Beni korkutan birşey yok elimde toefl im var zaten. FCE yi geçmek B2 seviyesine denk gelir. Arkadaş C1-C2 den bahsetmiş ona güldüm baya ben. Benim söylemeye çalıştığım şey, ingilizceyi madem bu kadar önemsiyorsunuz, madem hem tıpı hemde ingilizceyi yürüteceğim yürütmem "gerekiyor" diyorsunuz, o zaman ingilizce tıp okuyun bir taşla iki kuş vurun diyorum. Diğer tıp okuyan arkadaşlarda gerekli cevabı vermiş bence. Elinizde 2 aylık tatil oluyor bir daha o öğrencilik yıllarını mumla arayacak o tıp öğrencileri, o 2 aylık tatilide ingilizce kurslarında sürterek geçirmek ne kadar mantıklı bilemiyorum. Üstelik para da veriyorsunuz :)
  • mrvtbal kullanıcısına yanıt
    Cümleyi çarpıtmak yerine mantıklı bir antitez üretin de bari boş yere parmaklarınız yorulmasın
  • niye mesele oldu anlayamadım. Zaten tıp okuyanların en az %90'ı TUS'a girecek. USMLE falan bunlar çok az bir kısım için gerçek olacak. Ve yine çoğu doktor bir süre sonra başlarım idealistliğine deyip klasik doktor anlayışına girecek.
  • Tıp okurken ingilizcenin pek bir önemi yok. Ama okul bittikten sonra uzmanlık sınavı için biraz ingilizce istiyorlar. Daha da önemlisi uzmanlık sırasında. Asistanlık döneminde sürekli yabancı kaynaklardan çalışmak gerekiyor. Yeri geldiğinde çeviri yapacak yabancı dil olması lazım. Tez, sunum gibi görevler için ingilizce şart bence

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olanzapine kullanıcısına yanıt
    Dostum ben İngilizce okumaya da kötüdür demedim, sadece abartmayın dedim. "Diyorsan ki ben türkçe tıp okuyacağım türkiyede kalacağım ideallerim devlet hastanesinde uzman olarak amele gibi çalışmakla sınırlı" lafınız da sizin bu konudaki görüşünüzü açıkça belli ediyor. Herkes doktor oluyor, güzel yerlere geliyor.
    İngilizce okudum, her sınavı geçerim, Amerika'nın en lüks hastanelerinde çalışırım modundan çıkıp gerçekçi dünyamıza gelmenizi temenni ediyorum. İngilizce'nin avantajlarına benim de lafım yok fakat Türkçe okuyan amele, İngilizce okuyan en üst kademe anlayışınızı terk edin.
    Şu sınav mevzusuna gelirsek, 11. sınıfta FCE'yi arkadaşlarımla geçmiştik, 1 yıl çalışarak TOEFL'ı da geçtiler fakat üniversite temposundan ben hazırlanamamıştım dedim. Yani ahım şahım bir şey de değil.
  • khems kullanıcısına yanıt
    Bende abarttığımı düşünmüyorum. Avantaj olarak 4 tane neden yazdım, bu kişinin hayalleriyle alakalıdır dedim. Gerçekçi dünyamıza dönmek istiyorsan tıp fakültesinde olanların kendini geliştirmeye ayıracakları vakitlerinin çok çok kısıtlı olduğunu göz ardı etmemek gerek. 1.sınıflara klişe olarak ne derler ? "Git kitap oku, gez, toz çünkü 3.sınıftan sonra buna zamanın kalmayacak." Buraya türkçe tıp okumanın sayısız avantajlarınıda yazabilirim. Konuyu açan arkadaş ingilizce tıp fakültesi okumanın avantajı ve dezavantajından bahsetmemizi istemiş. Bende buna uygun bir cevap verdim. Türkiyede doktorların çok ağır şartlar altında çalıştırıldığı bir gerçek, bunu kimse inkar edemez. Popüler özel hastanelerin doktor profillerine bakarsanız eğer çoğunun yabancı dil bildiğini görürsünüz. Siz kendinizi lisede geliştirmeye fırsat bulmuş olabilirsiniz, fakat bu fırsatı her devlet okulu öğrencisi yakalayamıyor. Dolayısıyla üniversite hazırlık sınıfında 1 sene boyunca ingilizce duymaya, kendini ingilizceye vermesi için gerekli zamanı yakalamalılar diye düşünüyorum. Bu ingilizce kalitesi elbette her devlet üniversitesinde sağlam bir şekilde verilmiyor fakat en azından kendilerine bir şans tanımalılar. Dikkat edersen zaten saydığım avantajların hepsi akademik kariyer anlamında yükselme ve yurtdışıyla alakalı. Kişi akademik kariyer hedeflemeyebilir, bu onu alt kademeye sokmaz. Fakat ağır çalışma şartlarını da göz önünde tutması gerekir. Konuyu açan kişi gerekli cevabı aldı, tartışmak anlamsız bu noktada. Saygılar.




  • sen 7 sene ingilizce tıp gör hasta gelsin böğrüm ağrıyo desin Meslekte yükselmek istemiyosanız bi uzman olsam yeter gözüyle bakıyosanız çok gereksiz bence ingilizce.
  • Tıpta ingilizce gereksiz diyen adam da gördüm ya artık pes diyorum Böyle diyen dostlarımızın yayımlanan makaleleri incelemek gibi bir niyetleri yok herhalde. Bana kalırsa İngilizcenin en önemli olduğu bölümlerden birisidir tıp, tabii benim makaleyle falan işim olmaz diyorsanız o farklı. Ondan sonra vasat bir doktor olup çıkın, sonra da yanlış bilgilendirme yaptığınız için ya dayak yiyin ya da mahkemelik olup çalıştığınız kurumdan kovulun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: RABBANİYYUN


    quote:

    Orijinalden alıntı: Olanzapine

    C1 veya C2 seviyesi dediğin seviyenin hangi seviye olduğundan haberin yok sanırım. Boğaziçinden mezun olmuş adam bile o seviyeye gelemeyebiliyor. Neyin tartışmasını yapıyorsun İngilizce tıp okuyanlar dahi TOEFL ı verebilecek miyim derdine düşüyorken bunu türkçe tıp okuyan arkadaşlardan beklemek doğru olmaz. Zira birkaç arkadaşım bunu denedi ben USMLE sınavına gireceğim diye. Yol yakınken geri dönmek zorunda kaldılar.

    C1 ve c2 advanced yani ileri seviye ingilizce ama abartıldığı gibi değil. Ekstra fazladan iki üç gramer öğreniyorsun o kadar bu seviyede. Devrik cümle kurmayı ve anlamasını öğretiyor c1 ve c2 seviyeleri. Kelimelerin temel anlamlarından ziyade ikinci veya üçüncü anlamları kullanılıyor. Eş anlam, zıt anlam ve deyimler öne çıkıyor. Başka da fark yok b1 ve b2'den. Ben fen lisesi çıkışlı olmama rağmen kendi çalışmamla geliştirdim ingilizcemi. İngilizce kur sınavına girdim ve b2'den başladım hızlandırılmış kursa. B2 bitti ve c1'e geçtim. Muhtemelen c1'den c2'ye geçemeyeceğim ama gramer, reading ve listening iyi gelişti şu an. Biraz emek veren herkes iyi ingilizce öğrenebilir.

    Yazdığın çoğu şey yanlış neden diye sorarsan c2 seviyesi %70-80e yakın anadil gibi konuşabildiğini ifade eder tabii c2 sertifikan varsa(kurslarda vb.)ve ben tüm gramerleri biliyorum(pek bir şey kattığını düşünmem 2-3 tanesi dışında) kelime bilgimde gayet yerinde ama akıcı konuşamıyorum,karşımdakinin ne dediğini net bir şekilde anlayabiliyorum ama c2 seviyesine daha gelemedim çünkü c2 seviyesi dediğin gerçekten şuan türkçe konuşuyor gibi ingilizce konuşturmayı gerektiriyor(anadil gibi hiçbir zaman olamaz zaten sadece yaklaşabilirsin).Bu yüzden c2-c1 abartıldığı gibi değil demen yanlış olmuş.Şöyle bir durumda var yumulursun gramer kelime,tek kelime konuşamazsın karşındakiyle(lisede ki ingilizce)dinlenenleri çat pat anlarsın sınavlara girersin gramer bilginden kazanırsın(ör:yds).Ama bunun faydalı olacağını düşünmüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emple

    quote:

    Orijinalden alıntı: RABBANİYYUN


    quote:

    Orijinalden alıntı: Olanzapine

    C1 veya C2 seviyesi dediğin seviyenin hangi seviye olduğundan haberin yok sanırım. Boğaziçinden mezun olmuş adam bile o seviyeye gelemeyebiliyor. Neyin tartışmasını yapıyorsun İngilizce tıp okuyanlar dahi TOEFL ı verebilecek miyim derdine düşüyorken bunu türkçe tıp okuyan arkadaşlardan beklemek doğru olmaz. Zira birkaç arkadaşım bunu denedi ben USMLE sınavına gireceğim diye. Yol yakınken geri dönmek zorunda kaldılar.

    C1 ve c2 advanced yani ileri seviye ingilizce ama abartıldığı gibi değil. Ekstra fazladan iki üç gramer öğreniyorsun o kadar bu seviyede. Devrik cümle kurmayı ve anlamasını öğretiyor c1 ve c2 seviyeleri. Kelimelerin temel anlamlarından ziyade ikinci veya üçüncü anlamları kullanılıyor. Eş anlam, zıt anlam ve deyimler öne çıkıyor. Başka da fark yok b1 ve b2'den. Ben fen lisesi çıkışlı olmama rağmen kendi çalışmamla geliştirdim ingilizcemi. İngilizce kur sınavına girdim ve b2'den başladım hızlandırılmış kursa. B2 bitti ve c1'e geçtim. Muhtemelen c1'den c2'ye geçemeyeceğim ama gramer, reading ve listening iyi gelişti şu an. Biraz emek veren herkes iyi ingilizce öğrenebilir.

    Yazdığın çoğu şey yanlış neden diye sorarsan c2 seviyesi %70-80e yakın anadil gibi konuşabildiğini ifade eder tabii c2 sertifikan varsa(kurslarda vb.)ve ben tüm gramerleri biliyorum(pek bir şey kattığını düşünmem 2-3 tanesi dışında) kelime bilgimde gayet yerinde ama akıcı konuşamıyorum,karşımdakinin ne dediğini net bir şekilde anlayabiliyorum ama c2 seviyesine daha gelemedim çünkü c2 seviyesi dediğin gerçekten şuan türkçe konuşuyor gibi ingilizce konuşturmayı gerektiriyor(anadil gibi hiçbir zaman olamaz zaten sadece yaklaşabilirsin).Bu yüzden c2-c1 abartıldığı gibi değil demen yanlış olmuş.Şöyle bir durumda var yumulursun gramer kelime,tek kelime konuşamazsın karşındakiyle(lisede ki ingilizce)dinlenenleri çat pat anlarsın sınavlara girersin gramer bilginden kazanırsın(ör:yds).Ama bunun faydalı olacağını düşünmüyorum.

    Bende de konuşma yok. Derdimi bir ingilize anlatabilirim ama oturup onunla rahatça sohbet edemem. Native ingilizcem yok çünkü. Ama bana ver ağır bir metin hiçbir yardım almadan çevireyim senin için. Gazeteleri ingilizce okuyup anlayabiliyorum. Haberleri anlayabiliyorum. Benim aldığım kur zaten b2-c1 arasında. Henüz c1'i bitirmedim ben. Dolayısıyla native ingilizceyi anlayamam. Uzun ve kompleks cümleleri konuşurken kuramam. Ona daha çok var. Gramer, kelime ve karmaşık kalıplar, deyimler devrik cümleler kurma şimdilik yeterli benim için. Speaking de zamanla gelişecektir. Zaten c1 kurunun sınavlarını geçip c2'ye gelmem çok zor gibi.

    Kur Sistemi
    1. Elementary / Başlangıç (A1-A2): Kursiyer, bu düzeyde genel olarak İngilizce ile tanışır ve temel bilgileri edinir. Öğrendiği temel zamanlarla basit cümleler kurabilir, kendini kısaca ifade edebilecek düzeye ulaşır. “Geçmiş” ve “şimdi” ile ilgili konuşabilir, yazabilir, istekte bulunabilir.

    2. Pre-intermediate / Orta Öncesi (A2-B1): Dilbilgisi ve pratik kullanım bilgileri bu düzeyde biraz daha gelişir. Orta düzey öncesine hazırlık aşamasıdır. Sözcük dağarcığında gelişim hızlanır. “Gelecek zaman” işlenerek İngilizcenin temel zamanları iyice pekiştirilmeye çalışılır. Bu düzeydeki kursiyerler, öğrendikleri yeni kavramlarla, çok karmaşık olmayan konularda okuduklarını anlayabilir ve istemlerini yazılı olarak ifade edebilirler.

    3. Intermediate / Orta (B1-B2): Orta düzey bireyin İngilizcesinin yapısal özelliklerini kavramış olarak, artık dilin inceliklerini öğrendiği ve uyguladığı, dört dil becerisindeki eksikliklerini giderdiği bir aşamadır. Bu düzeyde öğrenci, kendini daha rahat ifade edebilir. Çok karmaşık olmayan metinleri rahatlıkla çözebilir. Belirli bir konuda düşüncelerini daha zengin bir sözcük dağarcığıyla dile getirebilir. Günlük yaşamda çok rahat iletişim kurabilir.

    4. Upper-intermediate / İleri Orta (B2-C1): Dilbilgisinin en ince ayrıntılarına kadar özümsendiği, akıcı ve hatasız yabancı dil kullanımının esas itibarıyla kotarıldığı düzeydir. Dört dil becerisi bu düzeyde iyice gelişir ve pekişir. Öğrenci, geliştirdiği sözcük dağarcığı, karmaşık ve bileşik sözcük ve eylemler vb. yapılar ile etkin iletişim kurar. Bu aşamaya ulaşmış bireyler, yapacakları bireysel çalışmalarla (kitap, dergi, gazete okumak; TV ve CD izlemek, ilgi alanlarına giren konulara yoğunlaşmak vb.) İngilizcelerini kullanılır duruma getirirler.

    5. Advanced / İleri (C1-C2): Bu düzeye ulaşan ya da öğrenimlerini, düzey belirleme sınavı sonuçlarına göre bu aşamadan başlatmak isteyen öğrenciler genel İngilizce kazanımlarını daha yukarı çekerek, “near native compendence” (anadili İngilizce olana yakın düzeyde dile hakimiyet) seviyesine ulaşırlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AppleFans -- 6 Ağustos 2015; 19:52:38 >




  • Çok fazla. Çok çok fazla.
  • karışmış buralar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.