Şimdi Ara

!***Tüm Fenerliler Haberiniz Olsun***! (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
65
Cevap
0
Favori
4.139
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tarihçi Tuğrulun Fenerbahçe tarihinden önce ki en büyük yalanı.

    Gönderen: Kıvanç Kırgız
    Tarih: 22.12.2005 01:20
    Konu: Huylu huyundan vazgecmez...

    Bjkhaber.net'den

    WEBKARTALLARINDA DEPREM
    BEŞİKTAŞ ETKİN GRUPLARINDAN BİRİ OLAN WEBKARTALLARI'NDA AYRILIK RÜZGARI
    ESİYOR. ASPARAGAS HABER YAPTIĞI İDDİASIYLA SUÇLANAN WEBKARTALLARI KURUCU
    ÜYESİ TUĞRUL YENİDOĞAN GRUPTAN AYRILMA KARARI ALDI.


    Van Hooijdonk'un yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ortaya
    çıkmasının ardından Tuğrul Yenidoğan'a yapılan eleştireler nedeniyle Yenidoğan,
    webkartalları grubundan ayrılmaya karar verdi. Tuğrul Yenidoğan, Şerif
    Alan imzasıyla yayınlanan bu yorum sonrası webkartallarindan ayrılma kararı
    aldı; "Aslında anlatılacak yada açıklanacak bir şey olduğunu zannetmiyorum.
    Çünkü 12 gün önce 8 aralıkta yazdığım yazıda çok açık yazdığımı zannediyorum.
    Demekki tam anlaşılmamış ki Sayın Ark'ın yazısından bu anlaşılıyor. O zaman
    biraz daha açmak boynumun borcu oldu. Adı geçen dergi 24 mart 2004 tarihinde
    yayınlanmış. 6 ocak 2005 tarihinde Tuğrul telefonla beni arayıp elinde
    hollandaca bir dergi olduğunu bölümlerini benden tercüme etmemi istedi
    ve bunun çok önemli olduğunu iletti. Ben de 'hay hay seve seve yaparım'
    dedim. Bahse geçen bölümü gönderdi ve tercüme ettim o arada telefonla da
    konuştuk. Tuğrul aslında benden önce birilerine tercüme ettirmiş olmalı
    çünkü o bölümde samsun maçıyla ilgili açıklamanın Türçesini biliyordu ve
    bunu da bana teyit ettirmek istiyordu. Daha sonra da röportajı yapan kişi
    ile de diyalog kuracaktık. O arada ben de heyecanlanmadım desem yalan olur.
    haber çok önemliydi tabii. Yalnız tercüme ederken içime bir kurt düştü
    çünkü Hooijdonk'un böyle açıklama yapmasından şüphelerim vardı. O yüzden
    Tuğrul'dan derginin başka bölümlerinin de scan edip göndermesini istedim.
    Ve şüphelenmekte haklı çıktım çünkü o açıklamalar Hooijdonk'a ait değildi.

    bunu Tuğrul'a mail aracılığıyla bildirdim ve üzüldüğümü belirttim. Tuğrul
    da, "Şerif çok teşekkür ederim. Ne yapalım haber boş çıktı. Sonra görüşürüz.
    ben de üzüldüm" dedi ve konu kapandı. çünkü hiç bir haber niteliği yoktu.
    Ve o saatten sonra gizli tutmanın da bir anlamı kalmamıştı. O arada Hollanda
    WK olarak buluştuk ve ben olayı Hollanda WK'na anlattım. Çünkü gizli kalması
    gerekmiyordu artık. Bunu yaparkende Tuğrul'a övgüler yağdırdım; 'Biz Hollanda'da
    yaşamamıza rağmen haberimiz yok, Tuğrul Türkiye'de oturduğu halde Hollanda'daki
    dergiyi buluyor" dedim. Neredeyse büyük bomba patlatıyordu ama olmadı'
    dedim. Ve aradan aylar geçti ve 20 kasım akşamı aynı dergiyi Tuğrul yeniden
    ortaya çıkarmış. Sonrası malum. Hollanda kartalları beni arayıp, "abi hani
    sen bu dergiyi tercüme ettirmiştinHani o sözler Hooijdonk'a ait değildi'
    diye sormaya başladılar. Ne cevap vermeliydim? Ben de daha önce ne söylediysem
    onu söyledim. Yalan mı söylemeliydim? 'Hayır ben tercüme etmedim mi' demeliydim.
    Bu forumda kaç kişi o sözlerin Hooijdonk'a ait olduğuna inandı. Neden kimse
    çıkıp o gün bir açıklama yapmadıda bugün yapıyor? Tekrar yazıyorum. Benim
    bildiklerim bu kadar Son olarak bir konuda açıklama yapmam gerekiyor. Ben
    o yazıyı şifresiz astım. Daha sonra belki saatler sonra şifrelendi. O arada
    kim ne yaptı yazıyı kopyaladı mı bilemem. Yani kimsenin webkartallarını
    zan altında bırakmaya hakkı yok. Sonuç olarak Tuğrul o dergiyi tüm Türkiye'ye
    gösterirken ve o sözlerin Van Hooijdonk'a ait olduğunu söylerken şifremi
    koyduki ben yazımı şifreleyeyim! Veya beni arayıp yada mail atıp 'bak ben
    kullanıyorum bilesin, diye uyardı mı beni? Bu arada birşeyin bilinmesinde
    yarar var. Tuğrul ile kişisel olarak en ufak problemim yok. Bu dergi olayında
    adım geçti. ve bildiklerimi anlattım. Bugün forumda özellikle sayın Ark'ın
    şahsıma yönelik yazılarını okuyunca hatta benim yazdıklarım olarak açıklamasına
    anlam veremedimama kendisine yine de teşekkür ederim. En azından direkt
    beni hedef alan yazı yazmış. 'Domates biber patlıcan şarkısını kim söyledi?
    Hangi yılda söyledi? Ne kadar sattı?' diye sorup bunların cevabını vermemiş
    en azından. Umarım bu kez anlatabilmişimdir. Son olarak isterseniz bu yazı
    da benim son yazım olsun. Ben de çok şey öğrendim insan ilişkeleri olarak.
    Benim için önemli ola Beşiktaş. Bunca yılda edindiğim dostlarımda bana
    yeterde artar. Özlü söz; 'Sen dostlarını hiç kandırmadığın zaman dostların
    da seni kandırmaz" Şerif Alan.

    http://www.bjk.com/cgi-bin/wtools/wboard?-c+bjk_forum.cfg+-s+5+-m+1135232450+-f+1




  • ne kadar özletmişiz kupayı bu sene size..
    1 kupa bile ne kadar sevindirmiş sizleri
  • Bunu unutmuşum

    quote:

    Bu bölümden sonra Yenidoğan FB başkanları listesini açıyor ve 1914-15
    yıllarında FB başkanlığı yapan S. Hulusi Kezrak ın fotoğrafını gösteriyor.
    Konuşmasının bu bölümünde öncelikle ismin bu şekilde yazılışından dolayı FB
    tarihçileri tarafından bu kişinin Salih paşa olduğunun saklanmak istendiği
    imalarında bulunuyor. Daha sonra bu kişinin yılların Salih paşa sı olduğunu,
    İstanbul un işgali sırasında sadrazam olduğunu, İngilizlerin işgal emrini
    imzaladığını, Atatürk tarafından Bilecikten geri çevrildiğini bu nedenle FB
    yalancı tarihçileri tarafından gizlendiğini söylüyor.

    Yenidoğan tarih açıklamalarına devam ederek,

    "İngiliz, Fransız zırhlıları toplarını meclis-i mebusan a çevirdiğinde
    başbakan Salih paşa Yani milliyetçilerin tutuklama emrine okey veren
    ingilizlerin bildirisini de resmi bildiri oılarak yayınlayan kişi bu FB
    başkanı Salih paşa" dır diyor. (bunun da Yenidoğan yalanlarından biri
    olduğunun ispatı yazımın devamındadır. Hemde Yenidoğan ın TV karşısında
    gösterdiği, Bilal Şimşir in İngiliz Belgelerinde Atatürk kitabından.

    Tuğrul Yenidoğan ın 8 mart 1920 den 2 nisan 1920 ye kadar yani toplam 25 gün
    hükümette kalan ve işbirlikçi ve hain ilan ettiği Salih paşa nın FB
    başkanlığını Sadrazamlığından 5 yıl önce, 1914-1915 yıllarında yaptığını
    hatırlatmakla yetiniyorum. Çünkü bu noktadan yola çıkarak FB ye yönelik
    ithamlarda bulunma girişimine ahlaki ve insani değerler bakımından verilecek
    cevap ve örneklemeler, eğer yazmaya başlarsak bitmez.

    Ancak menfaATI uğruna Milli tarihimizi tahrif etmeye yeltenen densiz ve
    hayasızlara karşı söyleyecek sözümüz bitmez.

    Tuğrul Yenidoğan ın başı sonu belli olmayan ve Kısaca anlattığım bu
    konuşmasının ana fikri şudur. İstanbulun işgal edildiği gün başbakan olan
    Salih paşa ve hükümeti işbirlikçi ve vatan hainidir.

    Tarih Tuğrul Yenidoğan ın sandığı ve göstermeye çalıştığı kadar basit ve
    siyah beyaz olarak gösterilebilecek bir vaka değildir. Tarihi anlamak ve
    anlatmak Tuğrul Yenidoğan ın kazan kadar koca ama içi bomboş kafasının
    almayacağı kadar derin ve karmaşık bir gayya kuyusudur. Sayfaları arasına
    sarı post it ler yapıştırılmış Kalın kitaplardan "seçilmiş" cümleler
    okuyarak tarihçi olunmaz. görmekteyiz ki Yenidoğan inkılap tarihi ile
    "ilgilenmeye" ve "okumaya" son iki haftada ve sayemizde başlamıştır. Ancak
    "okuduğu" (yada birileri tarafından önüne konulunca göz gezdirdiği) tarih
    üzerinde yaptığı tahrifatlar artarak devam ediyor.
    Hatırlayınız, bu kişi daha iki hafta önce Türk basın camiasının herhangi bir
    üyesinin adını bilmemesinin utanç vesilesi sayılacağı A. Naci Karacan ı
    Kayacan olarak biliyordu. İki hafta önce Ali Naci Karacan İstanbulda
    ingilizlerle gazetesini sattırmak için düzmece maç tartip ettirdi derken.
    Bizim yazdıklarımızı okuduktan sonra, bu hafta Lozan görüşmelerini takip
    eden "Karacan ın iki tane kitabı var ikisini de okudum, hiçbiyerde
    istanbuldaki maç sonunda lozan dan bir kutlama telgrafı çekildiği yazmıyor"
    diyebilmektedir.
    Ortalama bir insanın böyle bir durum karşısında yüzü kızarır ancak bu zat
    utanmak bir yana 15 gün sonra "Karacan ın iki kitabını da okudum"
    diyebilecek kadar arsız ve yüzsüzdür. Ancak ağzını her açtığında cehalet
    dökülen bu zat bunu söylerken bile yalancılığını belgelemektedir. Çünkü
    ikisinide okudum dediği kitaplar aslında aynı kitaptır. Karacan ın "Lozan"
    adlı kitabının ilk Basımı 1943 yılında "Lozan Konferansı ve İsmet Paşa"
    ismiyle yayımlanmıştır. Piyasada her iki isimle de satılmaktadır.


    Aynı Kitabın İki Değişik Baskısını Ayrı Kitap Sanan ve Bunu Okurken Farkedemeyen Tarihçi Ulu Tuğrul




  • Selamlar ;

    @Sylar ilgin ve araştırman için sanada teşekkür ederim kardeşim.Senin yolladığın yazıda bazı cevaplar var, her ne kadar kişiden kişiye değişsede benim bakış açımla cevap olarak kabul edilebilir.Benim bu konuyla çok zor ikna olacağım konu Fenerbahçe kitabını basan yayınevinin Kemal BELGİN'e verdiği cevaptır.Fenerbahçe tarihi kitabını yazan isime dikkat ettin mi ? Yazan Altan TANRIKULU.Bu kitabı okuduktan sonra yayın evini aradığında Kemal BELGİN'in aldığı cevap " biz herhangi bir eksik veya yanlış varmı diye kulüplere baskıyı yolladık.Galatasaray ve Beşiktaş kulübü tarafından eksikler görüldü, eklenmeyen, atlanan kısımlar bildirildi ve bizde gerekli düzenlemeleri yaptık.Ama Fenerbahçe kulübü aynen basılsın diyerek baskı geriye yollandı " olmuş.
    Benim bundan çıkarttığım sonuç, kulüpte Fenerbahçe'nin tarihini bilen kimsenin olmadığıdır.Ve bu sonuca şaşırmamın en büyük nedeni Aziz YILDIRIM'ın hazırlattığı " Bahçedeki Fener " belgeselindeki detay inceliğidir.O derece iyi ve detaylı bir belgesele imza atanların nasıl olupta sonradan Fenerbahçe tarihinde yapılan tahribatı göremedikleri veya görmezden geldiklerini hala anlayabilmiş değilim.Nasıl olurda bilmem ne adalarında vefat eden birisi Kurtuluş savaşında şehit düştü yazılır, nasıl buna sessiz kalınır ? Neden (!) ve nasıl olurda koskoca Fenerbahçe tarihini yazmak Altan TANRIKULU gibi birisine bırakılır, bu işi kendisinden çok daha iyi ve layıkı ile yapabilecek kişiler varken ? Bu kadar dikkat çekici detay nasıl atlanır, bunların kitap meraklıları ve kulübün tarihini iyi bilenler tarafından çok rahatlıkla farkedileceği ve polemik konusu olacağı neden hesaplanmaz ?
    Bu konu ve sorular uzar gider.Benim sevgili @onbes'e vermek istediğim mesaj polemik konusu olur.Yine tartışmasını ve paylaşmasını bilmeyenler tarafından suistimal edilir ve ceza almalara yol açar.Benim için uzun uzadıya okunup, araştırılıp, doğruların bulunması gereken bir konu.Ama dediğim gibi suistimal edilecek adım gibi eminim.O yüzden daha fazla polemik yaratmamak için sorularımı kendime sakladım.İlgilenen, cevap veren ve paylaşımda bulunan kardeşlerimize tekrar teşekkür ederim.

    Saygılarımla.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: reef1905

    Selamlar ;

    @Sylar ilgin ve araştırman için sanada teşekkür ederim kardeşim.Senin yolladığın yazıda bazı cevaplar var, her ne kadar kişiden kişiye değişsede benim bakış açımla cevap olarak kabul edilebilir.Benim bu konuyla çok zor ikna olacağım konu



    Hojdonk haberinde bile kendini nasıl belli ediyor. Yaptığı basit hataları(Hele Türk konusunda) bariz belli. Bu adamı Beşiktaş bile dışlamıştır.

    ....Rayting uğruna tv programcılığını, Beşiktaş�ın her türlü değerinin üzerinde tuttuğu açıkça görülen Tuğrul Yenidoğan, 13 Şubat Pazartesi gecesi yaptığı tv programında, Kulübümüz hakkında amacından uzaklaşarak, küçük düşürücü ve çirkin iddialarda bulunmuştur.....

    ...Konu ana hatlarıyla bu safhada iken ve yargıya taşınmışken, Tuğrul Yenidoğan kendi tv programında sansasyonel bir durum yaratarak haksız ve kamuoyunu yanlış yönlendirecek yorum ve açıklamalar yapmak suretiyle; konuyu, kanunen suç olan mesnetsiz eylem ve yargısız infaza büründürmüştür
    http://www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?h_no=7125

    Bitmedi

    Ve General Harrington kupasını ayıp olarak nitelendirmesi. (işgal yıllarında GS ve BJK de maç yapmıştır) 3 kulüpte aynı anda hata yapıp ayıp ediyor demi tarihçi Tuğrul.

    Müttefik Kuvvetleri ile yapılan maçlar.
    1918/19
    24 11 1918 Fenerbahçe 3-1 Fransız Garnizonu (Kadıköy)
    29 11 1918 Fenerbahçe 1-2 İngiliz Misilivadis (Kadıköy)
    08 12 1918 Fenerbahçe 2-3 İngiliz Garnizonu (Kadıköy)
    15 12 1918 Fenerbahçe 5-1 İngiliz Lightning (Kadıköy)
    20 12 1918 Fenerbahçe 4-2 İngiliz Lightning (Kadıköy)
    22 12 1918 Fenerbahçe 5-1 İngiliz Denizcileri (Kadıköy)
    29 12 1918 Fenerbahçe 4-1 Fransız Garnizonu (Kadıköy)
    12 01 1919 Fenerbahçe 4-0 İngiliz Misilivadis (Kadıköy)
    19 01 1919 Fenerbahçe 5-3 İngiliz Lightning (Kadıköy)
    26 01 1919 Fenerbahçe 4-1 İngiliz Misilivadis (Kadıköy)
    21 02 1919 Fenerbahçe 3-0 İngiliz Kara Karması (Kadıköy)
    07 03 1919 Fenerbahçe 4-1 Fransız Kara Karması (Kadıköy)
    16 03 1919 Fenerbahçe 5-1 Fransız Patrie (Kadıköy)
    23 03 1919 Fenerbahçe 7-0 Fransız Patrie (Kadıköy)
    30 03 1919 Fenerbahçe 6-1 İngiliz Denizcileri (Kadıköy)
    06 04 1919 Fenerbahçe 3-1 İngiliz Lightning (Kadıköy)
    13 04 1919 Fenerbahçe 4-0 İskoçyalılar (Kadıköy)
    20 04 1919 Fenerbahçe 6-0 İskoçyalılar (Kadıköy)
    27 04 1919 Fenerbahçe 5-1 Irish Guards (Kadıköy)
    04 05 1919 Fenerbahçe 4-0 Irish Guards (Kadıköy)
    09 05 1919 Fenerbahçe 6-0 Fransız Kara Karması (Kadıköy)
    11 05 1919 Fenerbahçe 5-0 İskoçyalılar (Kadıköy)

    1919/20
    05 09 1919 Fenerbahçe 4-0 Irish Guards (Kadıköy)
    28 09 1919 Fenerbahçe 4-1 İskoçyalılar (Kadıköy)
    06 12 1919 Galatasaray 3-1 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    09 01 1920 Fenerbahçe 2-1 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    30 01 1920 Galatasaray 1-1 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    27 02 1920 Galatasaray 5-1 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)

    1920/21
    08 08 1920 Galatasaray 2-2 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    22 08 1920 Galatasaray 3-3 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    12 09 1920 Galatasaray 2-3 Fransız Garnizonu (Bakırköy Çayırı)
    01 10 1920 Galatasaray 2-0 Irish Guards (Kadıköy)
    05 10 1920 Fenerbahçe 4-1 Fransız Kara Karması (Kadıköy)
    13 01 1921 Fenerbahçe 9-0 İngiliz Subaylar Karması (Kadıköy)
    22 04 1921 Fenerbahçe 11-1 Fransız Deniz Kara Karması (Kadıköy)

    1921/22
    31 07 1921 Galatasaray 2-1 İngiliz Garnizonu (Kadıköy)
    16 04 1922 Beşiktaş 1-1 Fransız Garnizonu (Taksim Stadı)

    1922/23
    23 06 1922 Galatasaray 0-0 İngiliz Garnizonu (Taksim Stadı)
    13 08 1922 Fenerbahçe 3-0 İngiliz Sporting Karması (Taksim Stadı)
    20 08 1922 Fenerbahçe 2-2 İngiliz Iron Duck (Taksim Stadı)
    22 09 1922 Fenerbahçe 1-1 İngiliz Essex (Taksim Stadı)
    13 10 1922 Galatasaray 2-2 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    22 11 1922 Beşiktaş 0-1 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    24 11 1922 Fenerbahçe 2-2 İngiliz Revenge (Taksim Stadı)
    01 12 1922 Fenerbahçe 2-1 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    17 12 1922 Galatasaray 1-4 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    24 12 1922 Galatasaray 5-0 Fransız Garnizonu (Kadıköy)
    10 01 1923 Fenerbahçe 7-0 İngiliz Filotilla Karması (Taksim Stadı)
    12 01 1923 Galatasaray 1-1 İngiliz Revenge (Taksim Stadı)
    26 01 1923 Galatasaray 5-1 İngiliz Malaya (Taksim Stadı)
    04 02 1923 Fenerbahçe 3-0 İngiliz Essex-Engineers Karması (Kadıköy)
    11 02 1923 Fenerbahçe 2-6 İngiliz Goldstream (Kadıköy)
    16 02 1923 Galatasaray 2-4 İngiliz Goldstream (Taksim Stadı)
    23 02 1923 Beşiktaş 1-2 İngiliz Karlfors (Taksim Stadı)
    25 02 1923 Fenerbahçe 5-0 İngiliz Tayyareciler (Taksim Stadı)
    01 04 1923 Galatasaray 0-0 İngiliz Karması (Taksim Stadı)
    22 04 1923 Galatasaray 0-0 İngiliz Artillaries (Taksim Stadı)
    27 04 1923 Galatasaray 0-1 İngiliz Royal Sovereign (Taksim Stadı)
    29 04 1923 Beşiktaş 1-2 İngiliz Kara Karması (Taksim Stadı)
    06 05 1923 Fenerbahçe 2-0 İngiliz Artillaries (Kadıköy)
    13 05 1923 Fenerbahçe 2-0 İngiliz Artillaries (Kadıköy)
    17 05 1923 Galatasaray 2-1 İngiliz Denizcileri (Taksim Stadı)
    18 05 1923 Fenerbahçe 4-0 İngiliz Anatolia (Kadıköy)
    20 05 1923 Fenerbahçe 1-1 İngiliz Nakliyeciler (Kadıköy)
    25 05 1923 Fenerbahçe 4-0 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    27 05 1923 Fenerbahçe 2-3 İngiliz Kara Karması (Kadıköy)
    03 06 1923 Fenerbahçe 5-1 İngiliz Kara Karması (Kadıköy)
    29 06 1923 Fenerbahçe 2-1 İngiliz Guard'lar Karması (Taksim Stadı)
    01 07 1923 Galatasaray 1-3 İngiliz Guard'lar Karması (Taksim Stadı)
    22 07 1923 Beşiktaş 1-2 İngiliz Lightning (Taksim Stadı)
    10 08 1923 Fenerbahçe 0-3 İngiliz Karması (Taksim Stadı)
    26 08 1923 Galatasaray 1-2 İngiliz Kara Karması (Taksim Stadı)

    9 Kasım 1923 tarihine dek Müttefik kuvvetlerle 80 maç yapılıyor. Bu maçların 50'sinde Fenerbahçe, 23'ünde Galatasaray ve 7'sinde Beşiktaş oynuyor. Fenerbahçe bu maçların 41'inde galip gelmiş 4 kez berabere kalmış 5 kez de yenilmiştir.




  • konu ne hale geldi yaws!!
  • Millet memleketi savunurken Fenerbahce yabancı devletlerin keyfi çıksın diye maç yapıyordu ondan bahseden yok
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wepis

    Millet memleketi savunurken Fenerbahce yabancı devletlerin keyfi çıksın diye maç yapıyordu ondan bahseden yok


    Senin takımında maç yapıyordu, hemde yurtdışına bile gitti. Bundan haberin yok galiba

     !***Tüm Fenerliler Haberiniz Olsun***!

    İşgal yıllarında Galatasaray’ın Kadıköy’deki Fransız İşgal Kuvvetleri’ne mensup Fransız Garnizon takımıyla yaptığı maç öncesi iki takım futbolcuları bir arada. Sağ başta görülen Fransız subayı maçı yöneten hakemdi. Galatasaray, çubuklu formalı, Fransız Garnizon takımı ise düz formalı olan ekiplerdir.
    Kaynak: Türk Futbol Tarihi, Cilt I, Syf:43




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wepis

    Millet memleketi savunurken Fenerbahce yabancı devletlerin keyfi çıksın diye maç yapıyordu ondan bahseden yok

    işgal yıllarınde yurtdışında yaptığınız maçlar

    Galatasaray Avrupa'da
    Galatasaray bir buçuk aylık bir Avrupa turnesine gidiyor ve 17 maç yaparak dönüyor.
    31 08 1921 Lausanne-Sport 7-2 Galatasaray (Lausanne)
    02 09 1921 Servette FC Genève 10-0 Galatasaray (Genève)
    04 09 1921 Phönix Karlsruhe 1-0 Galatasaray (Karlsruhe)
    07 09 1921 1.FC Saarbrücken 5-3 Galatasaray (Saarbrücken)
    11 09 1921 Germania Frankfurt 2-1 Galatasaray (Frankfurt)
    14 09 1921 Phönix Karlsruhe 1-1 Galatasaray (Ludwigshafen)
    17 09 1921 Ballspiel 1-4 Galatasaray (Köln) *
    18 09 1921 Germania 0-1 Galatasaray (Bochum) *
    21 09 1921 Arminia Hannover 5-3 Galatasaray (Hannover)
    23 09 1921 Volkenbut 1-1 Galatasaray (Peine) *
    25 09 1921 Hamburger SV 6-0 Galatasaray (Hamburg)
    28 09 1921 SV Werder Bremen 0-1 Galatasaray (Bremen)
    02 10 1921 1.FC Nürnberg 6-0 Galatasaray (Nürnberg)
    04 10 1921 Gusmuts 7-0 Galatasaray (Dresden) *
    06 10 1921 Sparta Praha 12-0 Galatasaray (Praha)
    11 10 1921 Bratislava 4-1 Galatasaray (Bratislava) *
    18 10 1921 Üniversite Karması 3-3 Galatasaray (Budapest)

    Gs linki veriyorum inanmazsın belki.http://www.alisamiyen.net/forum/viewtopic.php?p=129574#129574

    işgal yıllarındeyken ne işiniz var Avrupa da gibi düz mantık yürütmek kolay ama o dönemde neden işgal kuvvetleriyle maç yapılıyor bunu öğrenmek gerek. 3 büyükte aynı hatayı yapmıyor heralde Bu maçlar o zaman için moral.

    Hatta ismet inönü telgraf bile çekmiştir.
    quote:

    Bu galibiyet, milli bir zafer etkisi uyandırmıştı. Nitekim maç gecesi Lozan Konferansı’nda bulunan Türk Heyetine de bu galibiyet haberi ulaştığında heyet başkanı İsmet Paşa tarafından Fenerbahçe kulübüne; “Heyetimiz namına hepinizi meserretle tebrik eder, gözlerinizden öperim.” diye bir kutlama telgrafı gönderilmişti.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/345808.asp

    Birde şu var.

    Bu dönem aynı zamanda İstanbul ve İzmir'in işgalleri gibi acı yılları da kapsamaktadır. Özellikle İstanbul'da, işgal kuvvetlerine mensup askeri takımlarla yapılan maçlarda Türk takımlarının kazandıkları galibiyetler futbolu bir "milli dava" haline getirmiş ve milletin kırık gururunu okşayan olaylar olmuştur. İşte bu yüzden futbol ülkemizde çok geniş kitleler tarafından sevilmiş; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi kulüplerimizin futbol takımları, işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri zaferlerle milletin gönlünde unutulmaz yerler işgal etmişler ve bugün tüm yurdu kaplayan o büyük sevginin ilk tohumlarını işte Mütareke’nin o karanlık günlerinde atmışlardır.
    Türk Futbol Tarihi / TFF Yayınları / Cilt 1 / Sayfa 16 :

    Fenerbahçe'nin bu büyük sevgiyi kazanmasında en önemli amillerinden biri de, Mütareke yıllarında işgal kuvvetlerine mensup askeri takımlarla yaptığı maçlarda kazandığı parlak galibiyetleri de önemli rolü olmuştur.
    Türk Futbol Tarihi / TFF Yayınları / Cilt 1 / Sayfa 21 :

    Neyse konu çok dağıldı ve saptı. Son cümlemi yazayım.
    @reef1905 saldırmadan, inanmasan bile seviyeyi korduğun için teşekkürler. İyi akşamlar.




  • birazdan osmanlının yıkılmasını da galatasaraya bağlarsınız....
  • Mesaj yazmıcaktım yazdırtıyorsunuz. Arkadaşım GS ye çamur atan yok öyle amacım olsaydı Avrupaya gidip maç yapıyorsunuz hainler diyebilirdim asla demem. O zamanın şartları altında 3 büyüklerde işgal kuvvetleri takımlarıyla maç yapıyor ve futbol yeni yeni yayılmaya başlıyor.
    Takımlarımız şehitler bile vermiştir.
    Gönlün rahatlıyacaksa buyur.
    http://www.turkfutbolu.net/yayinlar/sehit/sehit2.html
     !***Tüm Fenerliler Haberiniz Olsun***!

    Dört Şehitli Fotoğraf... Şimdiki kulüpler futbolcuların yalnızca rakip takımlara kaptırıyor. Eskiden azrailede kaptırıyorlardı... İşte Galatasaray takımından 4 şehitli fotoğraf... Önde yere çömelerek oturan iki kişiden soldaki İdris... Arkada sandalyede oturanlardan sol baştaki Kürt Celal... En arkada ayakta duranlardan beyaz kazaklı Abdurrahman Robenson ve onun sol yanındaki Asım... ( Bu futbolcu şehit olmadan önce, Beşiktaş'a geçmişti.)




  • @sylar ben öyle geyik olsun diye yazdım ama yani topic nerden nereye gelmiş galatasaraylı arkadaşlarda fenerbahçeli arkadaşlarda çok abartıyorlar olayları
  • Selamlar ;

    Arkadaşlar birbirimizin yüz ifadelerini göremediğimiz, yazanın hangi ruh halinde olduğunu bilemediğimiz için geyik olsun diye yazılan mesajlar forumdaki bir çok kardeşimizin yanlış anlamasına ve bunun akabinde ceza almalara yol açıyor.@darendeli konu dağıldı haklısın ama burda paylaşılanlar bence abartmak değil bilgi paylaşımı oldu.Hepimiz bildiklerimizi ortaya koyarak doğruyu bulmaya çalıştık diye düşünüyorum.
    @sylar saatlerdir konunun gelişimine göre çeşitli linkler vererek konuyu ve olayların o günkü gelişimini buraya aktarıyor.Ben inanıyorum ki her ne kadar benimde payımla konu amacından sapmış olsada bir çok öğretici bilgi barındırıyor bu topic.Ama son zamanlarda alışılagelmiş bir hastalık türedi.Herkes konuların en ince yerini cımbızla tutayım, polemik ve tartışma çıkartayım derdinde.O yüzden hem konunun daha fazla dağalmaması, hemde polemik çıkmaması adına başlıktaki konudan devam edelim.
    İtiraf edeyim uzun bir süredir bu kadar keyifli, sataşmasız ve karşısındakine izah etmek için çabalanan başka bir topic olmadı benim gördüğüm kadarıyla.Son olarak konusunu dağıttığımız için konuyu açan kardeşimizden özür diliyor, çeşitli soru ve görüşlerime seviyeyi koruyup paylaşmak, bilgilendirmek amacıyla kaynak yaratan ve cevap veren kardeşlerime de tekrar teşekkür ediyorum.

    Saygılarımla.




  • Bu haber için tepkim aşırı olmuş belki ama konu edep olunca hakikaten Fenerbahçe Resmi sitesinin üstüne yok (Hâlâ edep ne demek bilmiyorsanız BKZ: TDK 1. anlamı )
    Konu edep olunca sizinkiler sütten çıkmış ak kaşık diğerleri pislik. Ben klüplerin tamamının normal olmadığını kabul ediyorum ama siz hâlâ aziz yıldırım ve tayfasını normal olarak görüyorsunuz ya o komik oluyor.

    Basit örnek : Koskoca bir klübün resmi sitesinde bu haberin ne işi var? (http://www.fenerbahce.org/popdetay.asp?ContentID=7927 ) Ha bizimkiler yapmıyor mu onlar da yapıyor. Ama ben ve bir çok beşiktaşlı diyoruz ki topunu Allah bildiği gibi yapsın. Siz savunun ben artık size bişey demiyeceğim.



    Konu dışı. Silencer ; Hakkı Yalçın hakikaten Fenerli değilmiş. Sen haklıymışsın
    http://www.fotomac.com.tr/2006/12/03/yaz1291-50120-116.html
    http://www.fotomac.com.tr/2007/05/14/yaz1291-50120-121.html




  • yuh ya bu kadar demogojik adamlar olur mu,konu gene nerden nereye gelmiş...

    DH futbol forumu,Türkiyede ilk ve tek(şükürler olsunki)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: YoK

    Bu haber için tepkim aşırı olmuş belki ama konu edep olunca hakikaten Fenerbahçe Resmi sitesinin üstüne yok (Hâlâ edep ne demek bilmiyorsanız BKZ: TDK 1. anlamı )
    Konu edep olunca sizinkiler sütten çıkmış ak kaşık diğerleri pislik. Ben klüplerin tamamının normal olmadığını kabul ediyorum ama siz hâlâ aziz yıldırım ve tayfasını normal olarak görüyorsunuz ya o komik oluyor.

    Basit örnek : Koskoca bir klübün resmi sitesinde bu haberin ne işi var? (http://www.fenerbahce.org/popdetay.asp?ContentID=7927 ) Ha bizimkiler yapmıyor mu onlar da yapıyor. Ama ben ve bir çok beşiktaşlı diyoruz ki topunu Allah bildiği gibi yapsın. Siz savunun ben artık size bişey demiyeceğim.



    Konu dışı. Silencer ; Hakkı Yalçın hakikaten Fenerli değilmiş. Sen haklıymışsın
    http://www.fotomac.com.tr/2006/12/03/yaz1291-50120-116.html
    http://www.fotomac.com.tr/2007/05/14/yaz1291-50120-121.html



    1 - Kullandığın kelimeden dolayı özür dileyeceğin yerde, halen konuyla alakasız saçma sapan örnekler vererek aklınca hakaret etmeye çalışıyorsun.

    2 - Hakkı Yalçın Fenerli değildir. Sen ister inan ister inanma, istersen yap istemezsen yap, hiç problem değil, bir şeyi de öğrenmemiş olursun.




  • +1907
  • quote:

    Orjinalden alıntı: silencer01


    quote:

    Orjinalden alıntı: YoK

    Bu haber için tepkim aşırı olmuş belki ama konu edep olunca hakikaten Fenerbahçe Resmi sitesinin üstüne yok (Hâlâ edep ne demek bilmiyorsanız BKZ: TDK 1. anlamı )
    Konu edep olunca sizinkiler sütten çıkmış ak kaşık diğerleri pislik. Ben klüplerin tamamının normal olmadığını kabul ediyorum ama siz hâlâ aziz yıldırım ve tayfasını normal olarak görüyorsunuz ya o komik oluyor.

    Basit örnek : Koskoca bir klübün resmi sitesinde bu haberin ne işi var? (http://www.fenerbahce.org/popdetay.asp?ContentID=7927 ) Ha bizimkiler yapmıyor mu onlar da yapıyor. Ama ben ve bir çok beşiktaşlı diyoruz ki topunu Allah bildiği gibi yapsın. Siz savunun ben artık size bişey demiyeceğim.



    Konu dışı. Silencer ; Hakkı Yalçın hakikaten Fenerli değilmiş. Sen haklıymışsın
    http://www.fotomac.com.tr/2006/12/03/yaz1291-50120-116.html
    http://www.fotomac.com.tr/2007/05/14/yaz1291-50120-121.html



    1 - Kullandığın kelimeden dolayı özür dileyeceğin yerde, halen konuyla alakasız saçma sapan örnekler vererek aklınca hakaret etmeye çalışıyorsun.

    2 - Hakkı Yalçın Fenerli değildir. Sen ister inan ister inanma, istersen yap istemezsen yap, hiç problem değil, bir şeyi de öğrenmemiş olursun.



    Konu= Fenerbahçe Resmi Sitesi (en azından benim için )
    Benim Verdiğim Örnek = Sitede yapılan bir haber. Benim için büyük klüplerin hiçbirine yakışmayan senin yakıştırdığın.
    Hala alâkâyı anlamadın mı?
    Özür dileyeceğine demişsin. Ben bu haber için aşırı tepki verdiğimi kabul ettim. Daha ne yapayım?

    Hakkı Yalçın hakkındaki Fenerbahçeli değil iddian hakikaten çok komik. Al bir kaç haber daha
    http://www.fotomac.com.tr/2007/06/19/yaz1291-50120-118.html
    http://www.fotomac.com.tr/2007/05/27/yaz1291-50120-105.html

    Teker teker vermeye gerek yok hepsi bir arada :http://www.fotomac.com.tr/arsiv/ars,yaz,1291,501,1.html
    yok onlara da inanmıyorsan


    Antu: Ne zaman Fenerbahçeli olacaksınız?

    Hakkı Yalçın: Bazen arkadaşlarım bana takılıyorlar. Diyorlar ki, “Sen zaten Fenerli oldun”. Ben onlara şunu söylüyorum. “Herkes ilk sevgilisiyle evlenmedi” Yani şu var, Fenerbahçeyi seviyorum. İkincisi benim çok sevdiğim yeğenlerimde, arkadaşlarımda Fenerbahçe sevgisini görüyorum. Bu sevgide açıkçası beni Fenerbahçe’ye çekiyor. Bir insan bir yolun ortasında durduğu zaman herkesi mutlu etme şansı yoktur. Fenerbahçe maçlarına gelmekten zevk duyarım. Geldim. Herhalde Rizespor maçına geldim. 90 dakika da seyrettim. Keyif de aldım. Ama benim G.Saray’la ruh bağım kopmuş.

    Bak bakalım hangi takım taraftarıymış. Adam henüz kendi ağzıyla ben Fenerbahçeliyim dememiş ama Fenerbahçe'yi seviyorum diyen bir adam. Bu adamın galatasaraylıyım demesi sizin daha da çok işinize gelir. Çünkü Fenerli birinin Fenerbahçe için güzel yazı yazması başka, Galtasaraylı! birinin Fenere methiye düzmesi başka.




  • quote:



    Antu: Ne zaman Fenerbahçeli olacaksınız?

    Hakkı Yalçın: Bazen arkadaşlarım bana takılıyorlar. Diyorlar ki, “Sen zaten Fenerli oldun”. Ben onlara şunu söylüyorum. “Herkes ilk sevgilisiyle evlenmedi” Yani şu var, Fenerbahçeyi seviyorum. İkincisi benim çok sevdiğim yeğenlerimde, arkadaşlarımda Fenerbahçe sevgisini görüyorum. Bu sevgide açıkçası beni Fenerbahçe’ye çekiyor. Bir insan bir yolun ortasında durduğu zaman herkesi mutlu etme şansı yoktur. Fenerbahçe maçlarına gelmekten zevk duyarım. Geldim. Herhalde Rizespor maçına geldim. 90 dakika da seyrettim. Keyif de aldım. Ama benim G.Saray’la ruh bağım kopmuş.

    Bak bakalım hangi takım taraftarıymış. Adam henüz kendi ağzıyla ben Fenerbahçeliyim dememiş ama Fenerbahçe'yi seviyorum diyen bir adam. Bu adamın galatasaraylıyım demesi sizin daha da çok işinize gelir. Çünkü Fenerli birinin Fenerbahçe için güzel yazı yazması başka, Galtasaraylı! birinin Fenere methiye düzmesi başka.


    Yani adam Fenerbahçe'li ve antu ona "Ne zaman Fenerbahçeli olacaksınız?" diye soruyor öyle mi? Asıl komik olan sensin. Sana hiç kimse "Ne zaman BJK'li olacaksın?" diye sordu mu? Sorsa sen yukarıdaki gibi mi cevap verirsin... komikmiş!

    Bu adam Galatasaray'lıdır. Kendi deyimiyle "Ruh bağı kopmuş"tur kopmamıştır, Fenerbahçe'yi sever sevmez orasını bilemem. Ama senin işine gelen bu adamın Fenerbahçe'li olması olduğu için, seni herhangi birşeye ikna etmeye çalışmayacağım. Zaten anlayacağın olsa okuduğunda anlardın.




  • aloo kime diyorum
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.