Tüpraş 4.140 milyon dolara gitti (4. sayfa)

quote:

Orjinalden alıntı: fuzbing

Bu dediğinin olayla ne alakası var anlayamadım dünyadaki birçok şirket bu tip programları satın alıyor hatta virüs yazdırtan şirketlerde var benim yukarda bahsettiğim echelon amerikanın uydu tabanlı takip sistemi şuanda yaptığın her telefon görüşmesi takip ediliyor olabilir.

Ayrıca yukarda bill gates hakkındaki teorini neye dayanarak söylüyorsun ?

quote:

Orjinalden alıntı: aimmurat

şimdi 70 milyon uğraşsında böyle bir para basan bir yeri tekrar kursun.
ne güzel iş ya vatandaştan al elaleme ver...


se se se se se se

quote:

Orjinalden alıntı: marapoglu

Türkiyenin tümüne ne kadar verirler acaba yakında ülkeyide satacak bunlar

quote:

Orjinalden alıntı: quatroxx

quote: Orjinalden alıntı: neu Tüpraş devlet yönetiminde olmasına rağmen; Bugüne kadar gerek teknolojik altyapısı ve gerekse insan kaynağı olarak dünyanın en modern ve en karlı şirketleri arasında! - Türkiyenin toplam GSMH'nın %2-3'nü Tüpraş tek başına üretiyor - Yıllık Cirosu 15 milyar doların üzerinde - Geçen sene 500 milyon dolar kar açıkladı - Türkiyede şu an için tekel konumunda - Petrol fiyatlarının artmasına bağlı olarak karlılığı hızla artmakta - 2005 karı yaabancı analistlere göre 1 milyar dolar civarında olacak - Dünyanın en büyükleri arasında ve Türkiyeninde en büyük sanayi kuruluşu . . . yüzlerce Tüpraşı özelliklerini yazabilirim. Fakat asıl sorun bu değil! Dünyanın En kapitalist ülkesi olarak bilinen Amerika bile petrol rafinelerinin satışına petrol rafinelerinin stratejik olmasından dolayı izin vermemesine rağmen biz daha kapitalist mi yoksa bir muz cumhuriyeti olduğumuzdan mı böyle çok önemli,stratejik ve karlı bir şirketi satıyoruz!!!!!!! Bunun partiler ile ilgisi yok! Bunun sizin sömürge ülkesi olup olmamanızla ilgili!!!!!!!!!!!!!!! Son olarak piyasa değeri 5,1 milyar dolar eden bir grup sizce 4.1 milyar doları nasıl bulacak? Lütfen arkadaki oyuncularıda görmeye çalışın

ne güzel yazmışsın, tamamı satılmadıki yarısı satıldı, yani 1 milyar dolar kar edecekse bu işin profesyonellerinin elinde 2 milyar kar eder, e yarısıda devletin elinde olduğuna göre devlet yılda 1 milyar dolar kazanmaya devam eder, 4 milyar dolarda ülkenin kasasına girer...

quote:

Orjinalden alıntı: bal974

Hayırlısı olsun

Tüpraş'da kaç kişinin çalıştığı ve bunların aylık toplam maliyetinin ne olduğunu bilen var mı?

Ve bu insanların gerçekten % kaçının gerekli olduğunu?
Yani bu personelin % kaçı ile aynı işin gerçekleştirilebileceğini?

Merak ettim de...

quote:

Orjinalden alıntı: pajero

quote: Orjinalden alıntı: marapoglu Türkiyenin tümüne ne kadar verirler acaba yakında ülkeyide satacak bunlar

Bitiyorum şu Vatan satılıyor geyiklerine

quote:



Görgü tanıklarına göre, Telafer'deki direnişçilerin tamamı Türkmen. Ve işgalciler hareket eden her şeye ateş ediyor. Telafer'den cehenneminden kurtulanlar katliamı anlattı:

Özgür Ferhatoğlu: Kentte adeta kıyım yapılıyor. Amcamın oğlu su vanalarını açmak için çıkarken ABD'liler tarafından öldürüldü. Elinde beyaz bayrak vardı ve sadece 8 yaşındaydı. Onlar için hareket eden her şey suçlu. Tüm erkekleri topluyorlar, geri dönen olmadı.

Ömer Saraylı: Hava saldırısı sırasında direnişin sürdüğü yere sarı bir şey düştü. Sonra yeşil sarı arası bir renkte dumanlar çıkmaya başladı. Çok kötü kokuyordu. Orada yüzden fazla insanın öldüğünü gördük. Öğrendik ki napalmmiş. İşkence ve yağma yapılıyor.

Paşa Ferhat: Telafer kentindeki direnişçilerin tamamı Türkmen. Bu kadar işkenceden sonra tabii ki insan direnir. Demokrasi diyorsunuz, ama herkesi öldürüyorsunuz. Evine biri girip karını itip kaksa, çocuklarına vurmaya kalksa, seni aşağılasa sen saldırmaz mısın.

ABD ve Iraklı askerlerin Telafer'deki operasyonundan kaçan Özgür Ferhatoğlu , kentte yaşayanlara sivil ya da direnişçi demeksizin ateş açıldığını belirterek ''Kentte adeta kıyım yapılıyor. Su vanalarını açmaya gönderdiğimiz çocukları bile vurdular'' dedi. ABD'nin kente çok sayıda Kürt peşmerge ve Bedir Tugayları ile girdiğine de vurgu yapan Ferhatoğlu, bazı mahallelere bir çeşit kimyasal silah olan napalm bombası atıldığını söyledi.

ABD baskını sürerken Irak'ın Telafer kentinden Türkiye'ye kaçan Türkmenler; Ferhatoğlu, Paşa Ferhat ve Ömer Saraylı yaşananları anlattı. Saldırıların ardından kentten ayrılan Ferhatoğlu, kentte yaşayanların çok zor durumda olduklarını vurguladı. Saldırılar öncesinde Şiilerin kent dışına taşındığını söyleyen Ferhatoğlu, ''Boşaltmanın ardından Şiilerin oturdukları evlere Bedir Kuvvetleri'nin keskin nişancıları yerleştirildi. Bu kişiler evlerinden dışarıya çıkan herkesi vuruyor'' dedi.

Hareket eden her şey suçlu
Kendi anne ve karısının da kentte olduğuna dikkat çeken Ferhatoğlu, ''Kentten kaçmak çok zor. Hareket eden her şeye ateş ediyorlar. Benim amcamın 8 yaşındaki oğlu su vanalarını açmak için çıkarken ABD'liler tarafından öldürüldü. Çocuğun elinde beyaz bayrak vardı ve sadece 8 yaşındaydı. Onlar için hareket eden her şey suçlu'' görüşünü dile getirdi.

Ferhatoğlu, ABD'lilerin ''çatışmalar başlamadan önce halkı tahliye ettik'' açıklamalarının ise gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şunları anlattı:

''ABD operasyonu başlattığında halkın direnciyle karşılaşmadı. Ancak onlar ilk önce suları kestiler. Ondan sonra da Telafer yönetiminin su arabalarını kaldırdılar. Uçak ve Apaçiler ile kentin her yerini vurdular. Hava saldırısı bittiği gibi de tank ve diğer hızlı yer araçlarıyla kente girdiler. Kent hâlâ dolu. Kimse evlerinden ayrılamadı. ABD'liler de Bedir Tugayları da peşmergeler de kentin içinde. Keskin nişancılar yüzünden insanlar hava saldırılarında da evden çıkamıyorlar.

'Geri dönen kimse olmadı'
Bir de kontrol merkezi diye bir yer var. 8 yaşından büyük tüm erkekleri topluyorlar ve götürüyorlar. Henüz geri dönen kimse olmadı. O kişilere neler yapıldığını da bilmiyoruz.''

Ömer Saraylı da ABD'nin direnişçiler tarafından savunulan yerlerin havadan kimyasal silah ile vurulduğunu belirterek şöyle konuştu:

''Hava saldırısı sırasında şehrin direnişinin sürdüğü kısmına sarı bir şey düştü. Sonra yeşil sarı arası renkte dumanlar çıkmaya başladı . Çok kötü kokuyordu. Saldırı bittikten sonra oraya gittiğimizde yüzden fazla insanın öldüğünü gördük. Kömür haline gelmişlerdi. Sonradan öğrendik ki napalmmiş. Peşmergeler ele geçirdikleri herkesi vahşi bir şekilde öldürüyorlar. İşkence yapıyorlar. Arkadaşlarımızı kalplerinin üzerinden matkap ile delerek öldürdüler. Bir de evlere girip değerli olan her şeyi alıyorlar. Yağma da yapıyorlar.''

Paşa Ferhat ise kentteki direnişçilerin tamamının Türkmen olduğunu ve bu kişilerden hiçbirinin bir terör örgütü ya da Saddam Hüseyin ile ilgisinin olmadığını söyledi. Ferhat, ''Bu kadar işkenceden sonra tabii ki insan direnir. Demokrasi diyorsunuz ama herkesi öldürüyorsunuz. Bu direniş değil işkenceye karşı örgütlenmedir. Senin evine biri girip karını itip kaksa, çocuklarına vurmaya kalksa sen onlara saldırmaz mısın'' görüşünü dile getirdi.

quote:

Orjinalden alıntı: @ng@r@lı

En azından hintliler degilde turk sirketi olan koç aldı tuprası. Neyse bu mevzular yoruma acık tabi.

Asıl tuprasın kalitesiz yakıt uretmesinden sikayetciydi herkes. Dizel yakıtlardaki kirlilik yuzunden (kukurt miktarı degil tortu-kirlilik.) kaçtane dizel arabanın arzalandıgını duyduk. En azından bundan sonra kalite yukselir artık ve bizlerde ithal euro dizel almaktan kurtuluruz diye ümit ediyorum.

quote:

Orjinalden alıntı: neu

Görgü tanıklarına göre, Telafer'deki direnişçilerin tamamı Türkmen. Ve işgalciler hareket eden her şeye ateş ediyor. Telafer'den cehenneminden kurtulanlar katliamı anlattı:

Özgür Ferhatoğlu: Kentte adeta kıyım yapılıyor. Amcamın oğlu su vanalarını açmak için çıkarken ABD'liler tarafından öldürüldü. Elinde beyaz bayrak vardı ve sadece 8 yaşındaydı. Onlar için hareket eden her şey suçlu. Tüm erkekleri topluyorlar, geri dönen olmadı.

Ömer Saraylı: Hava saldırısı sırasında direnişin sürdüğü yere sarı bir şey düştü. Sonra yeşil sarı arası bir renkte dumanlar çıkmaya başladı. Çok kötü kokuyordu. Orada yüzden fazla insanın öldüğünü gördük. Öğrendik ki napalmmiş. İşkence ve yağma yapılıyor.

Paşa Ferhat: Telafer kentindeki direnişçilerin tamamı Türkmen. Bu kadar işkenceden sonra tabii ki insan direnir. Demokrasi diyorsunuz, ama herkesi öldürüyorsunuz. Evine biri girip karını itip kaksa, çocuklarına vurmaya kalksa, seni aşağılasa sen saldırmaz mısın.

ABD ve Iraklı askerlerin Telafer'deki operasyonundan kaçan Özgür Ferhatoğlu , kentte yaşayanlara sivil ya da direnişçi demeksizin ateş açıldığını belirterek ''Kentte adeta kıyım yapılıyor. Su vanalarını açmaya gönderdiğimiz çocukları bile vurdular'' dedi. ABD'nin kente çok sayıda Kürt peşmerge ve Bedir Tugayları ile girdiğine de vurgu yapan Ferhatoğlu, bazı mahallelere bir çeşit kimyasal silah olan napalm bombası atıldığını söyledi.

ABD baskını sürerken Irak'ın Telafer kentinden Türkiye'ye kaçan Türkmenler; Ferhatoğlu, Paşa Ferhat ve Ömer Saraylı yaşananları anlattı. Saldırıların ardından kentten ayrılan Ferhatoğlu, kentte yaşayanların çok zor durumda olduklarını vurguladı. Saldırılar öncesinde Şiilerin kent dışına taşındığını söyleyen Ferhatoğlu, ''Boşaltmanın ardından Şiilerin oturdukları evlere Bedir Kuvvetleri'nin keskin nişancıları yerleştirildi. Bu kişiler evlerinden dışarıya çıkan herkesi vuruyor'' dedi.

Hareket eden her şey suçlu
Kendi anne ve karısının da kentte olduğuna dikkat çeken Ferhatoğlu, ''Kentten kaçmak çok zor. Hareket eden her şeye ateş ediyorlar. Benim amcamın 8 yaşındaki oğlu su vanalarını açmak için çıkarken ABD'liler tarafından öldürüldü. Çocuğun elinde beyaz bayrak vardı ve sadece 8 yaşındaydı. Onlar için hareket eden her şey suçlu'' görüşünü dile getirdi.

Ferhatoğlu, ABD'lilerin ''çatışmalar başlamadan önce halkı tahliye ettik'' açıklamalarının ise gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şunları anlattı:

''ABD operasyonu başlattığında halkın direnciyle karşılaşmadı. Ancak onlar ilk önce suları kestiler. Ondan sonra da Telafer yönetiminin su arabalarını kaldırdılar. Uçak ve Apaçiler ile kentin her yerini vurdular. Hava saldırısı bittiği gibi de tank ve diğer hızlı yer araçlarıyla kente girdiler. Kent hâlâ dolu. Kimse evlerinden ayrılamadı. ABD'liler de Bedir Tugayları da peşmergeler de kentin içinde. Keskin nişancılar yüzünden insanlar hava saldırılarında da evden çıkamıyorlar.

'Geri dönen kimse olmadı'
Bir de kontrol merkezi diye bir yer var. 8 yaşından büyük tüm erkekleri topluyorlar ve götürüyorlar. Henüz geri dönen kimse olmadı. O kişilere neler yapıldığını da bilmiyoruz.''

Ömer Saraylı da ABD'nin direnişçiler tarafından savunulan yerlerin havadan kimyasal silah ile vurulduğunu belirterek şöyle konuştu:

''Hava saldırısı sırasında şehrin direnişinin sürdüğü kısmına sarı bir şey düştü. Sonra yeşil sarı arası renkte dumanlar çıkmaya başladı . Çok kötü kokuyordu. Saldırı bittikten sonra oraya gittiğimizde yüzden fazla insanın öldüğünü gördük. Kömür haline gelmişlerdi. Sonradan öğrendik ki napalmmiş. Peşmergeler ele geçirdikleri herkesi vahşi bir şekilde öldürüyorlar. İşkence yapıyorlar. Arkadaşlarımızı kalplerinin üzerinden matkap ile delerek öldürdüler. Bir de evlere girip değerli olan her şeyi alıyorlar. Yağma da yapıyorlar.''

Paşa Ferhat ise kentteki direnişçilerin tamamının Türkmen olduğunu ve bu kişilerden hiçbirinin bir terör örgütü ya da Saddam Hüseyin ile ilgisinin olmadığını söyledi. Ferhat, ''Bu kadar işkenceden sonra tabii ki insan direnir. Demokrasi diyorsunuz ama herkesi öldürüyorsunuz. Bu direniş değil işkenceye karşı örgütlenmedir. Senin evine biri girip karını itip kaksa, çocuklarına vurmaya kalksa sen onlara saldırmaz mısın'' görüşünü dile getirdi.

kıbrıs ile ilgili hiç konuşmuyorum.

quote:

Kıbrıs savaşı sırasında ATAS jet yakıtı üretmesine rağmen, jet yakıtları kıbrıs savaşında kullanıldığı için jetlere gerekli olan jet yakıtının üretimini durdurmuştu. Düşünebiliyor musunuz Türkiye cumhuriyetine bağlı bir şirket jet yakıtının ordu ve ülke tarafından kullanımasını engellemek için üretimi durdurmuştu!

Bilin bakalım bu dönemde ATAC'ın başında kim vardı? İsterseniz ben söyleyeyim SHELL

Allahtan bakanlar kurulu kararı ile daha sonra ATAC'a el konuldu.

quote:

Orjinalden alıntı: RSS_02

yorumların hıc bırını okumadım
ama asa yukarı tahmın edıyorum

%51 ı satılan bır yer ıcın
elden gıttı yorumunu yapan anlama ozurlulere,
daha dıkkat lı okumalarını soyluyorum...


oturdugunuz yerden konusması kolay....
orayı sız mı ısletıyordunuz kı ahkam kesıyorsunuz
ıscıler ayaklanıo guya

sankı %51 satılınca uretım durdurulcak adamlar ısten cıkarılcak..
hıc te bıle.. sadece rahatları bozulcak baska bo mok yok...

quote:

Orjinalden alıntı: pilyeri

quote: Orjinalden alıntı: RSS_02 yorumların hıc bırını okumadım ama asa yukarı tahmın edıyorum %51 ı satılan bır yer ıcın elden gıttı yorumunu yapan anlama ozurlulere, daha dıkkat lı okumalarını soyluyorum... oturdugunuz yerden konusması kolay.... orayı sız mı ısletıyordunuz kı ahkam kesıyorsunuz ıscıler ayaklanıo guya sankı %51 satılınca uretım durdurulcak adamlar ısten cıkarılcak.. hıc te bıle.. sadece rahatları bozulcak baska bo mok yok...

nasıl becerdin bu kadar boş konuşmayı
yazık hakkaten yazık sadece oksijen tüketen insanlar var.