Şimdi Ara

Türkiye = 'Gelişmekte Olan' Kapitalist Ülke

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
811
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Siyaset 101 (Ülkemizde Yanlış Bilinenler veya Hiç Bilinmeyenler)

    Demokratik yönetim sistemini, yani demokrasiyi, tüm ülke vatandaşlarının devlet politikasını şekillendirme konusunda eşit hakka sahip olması olarak tanımlayabiliriz. Bu yüzden olsa gerek ki demokrasi günümüzde en yaygın kullanılan yönetim sistemidir ve bu tanımlama üzerinden gidersek demokrasi ile yönetilen ülkelerden bir tanesi de Türkiye'dir. Ülkenin en zengininden en fakirine kadar herkesin oyu eşit değerdedir ve oy kullanma yaşına ulaşmış her vatandaş oy kullanma hakkına sahiptir.

    Demokrasiyle yönetilen bir ülkede siyasetin olmamasına imkan yoktur. TDK'na göre siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış anlamına gelmektedir. Devlet dedik, ülke dedik, fakat ben bu tanımlamayı pek sevmiyorum çünkü içinde "devlet" kelimesi geçiyor. Onun yerine günümüzde bir çok siyasi bilimler kitabında geçen tanımlamayı kullanalım. Siyaset, basit hatlarıyla, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir.

    Bu iki tanım arasında pek bir fark yok diye düşünebilirsiniz. Zaten de öyle. Fakat dikkat çekmek istediğim nokta siyasetin olması için ortada bir devlet olmasına gerek yoktur. Siyaset devlet olmadan da var olabilir fakat siyaset olmadan devlet var olamaz çünkü devlet neden değil sonuçtur. Jean-Jacques-Rousseau'nun da dediği gibi "Devlet toplumsal iradenin ürünüdür."

    Siyasetin somut temelleri eski Yunanlılara kadar dayansa da siyasetin aslında o dönemden çok daha eskiye dayandığı günümüzde hemen hemen herkes tarafından kabul edilmektedir. Zira bir topluluğun beraber yaşamayı sürdürebilmeleri için işin içine siyasetin girmesi şart. Siyasetin temelinde her zaman çıkarcılık yatar. Çıkarcılığı kötü bir anlamda değil daha iyi şartlarda yaşam sürmek anlamında kullanıyorum.

    Eski Yunanlılara baktığımızda Eflatun ve Aristo'nun o zamanlara ait siyasi düşüncelerine ulaşabiliyoruz. Eflatun kendi oluşturduğu siyasal sistemi yöneten ve yönetilen kategorisine göre oluşturmuştu. Onun sisteminden esinlenen Aristo daha sonra kendi siyasal sistemini oluşturmuştur ve bu sistem hala okullarda Aristo sınıflandırması olarak öğretilmektedir. Aristo'ya göre 6 temel yönetim sistemi vardır. Bunlardan üçü monarşi, aristokrasi ve politeiadir. Bu üç sistemin söyleyeceklerimle alakası olmadığı için onlara değinmeyeceğim. Aristo'ya göre diğer üç temel sistem ise aşağıdakilerdir.

    Tiranlık: Tekin çıkarını amaçlayan tekin yönetimi
    Oligarşi: Zenginlerin çıkarını amaçlayan azınlık yönetimi
    Demokrasi: Yoksulların çıkarlarını amaçlayan çoğunluk yönetimi


    19. yüzyılla beraber her alanda olduğu gibi siyaset alanında da bilime yönelme başladı. Okullarda siyasi bilimler ile ilgili bölümler açıldı, dersler verilmeye başlandı. Bunun ışığında Aristo'nun sınıflandırılmasından uzaklaşıldı ve bunların yerini modern dünya sistemleri aldı.

    Bu modern dünya sistemlerini genel hatlarıyla kapitalizm ve komünizm olarak ikiye ayırabiliriz. Bu iki sistem ayrıca kendi içlerinde de ikiye ayrılırlar.

    Gelişmiş kapitalist ülke, Gelişmekte olan kapitalist ülke.
    Gelişmiş komünist ülke, Gelişmekte olan komünist ülke.

    Gelişmiş veya gelişmekte olan komünist ülke olup olmamasına girmeyeceğim çünkü şu an sadece işin teorik kısmından bahsettim. Konuyu Türkiye'ye bağlayacağım için bizi asıl ilgilendiren kapitalist taraf. O yüzden yazının bundan sonrasında yazdıklarımın hepsi kapitalizm ile ilgilidir.

    Gelişmekte olan ülkeler 3. dünya ülkesi olarak da bilinirler. Bu ülkelerden biri de Türkiye'dir; en azından iktidar bize öyle söylüyor. Gelişmekte olan ülkelerin henüz gelişememiş olmalarının bir sürü farklı sebebi olabilir. Bazıları sömürge olmaktan yeni kurtulmuştur, bazıları savaştan yeni çıkmıştır, bazıları da ülkenin başına gelenler tarafından soyulup soğana çevirildiği için gelişememiştir. Eğer son bahsettiğim ülkelerden biriyseniz yandınız çünkü bu şekilde yönetilmeye devam ettiğiniz sürece sittin sene gelişemezsiniz. (Bkz. Türkiye)

    Siyasetin temelinde çıkarcılık yatar dedik çünkü devlet halka hizmet etmek için vardır. Bizim ülkemizde ise devlet halka değil halk devlete hizmet ediyor. Dünyanın en fahiş vergilerini ödüyoruz. Ülkemizde et yemek, arabaya binmek lüks sayılıyor. Güya tarım ülkesiyiz ama dışarıdan saman satın alıyoruz. Paramızın alım gücü gün geçtikçe düşüyor; her geçen gün dolar ve euro artıyor. Fakat bazı kişiler hala ben dolar değil TL harcıyorum beni alakadar etmez kafasındalar. Eğitimin önemi burada ortaya çıkıyor işte...

    Aristo demokrasi için yoksulların çıkarlarını amaçlayan çoğunluk yönetimi demişti ama şu an Türkiye'de "demokrasi" bildiğin yoksulların zenginler için çalıştığı bir sistem halini aldı. Kapitalist düzen ile şartlar değişti ama bu kadar da değil be kardeşim. Aristo sınıflandırmasına baktığımız zaman Türkiye demokrasiden çok Oligarşi'ye benziyor. Fakat ufak bir fark var. Oligarşi için zenginlerin çıkarını amaçlayan azınlık yönetimi demiştik. Fakat şu an Türkiye'deki sistem bildiğin zenginlerin çıkarını amaçlayan çoğunluk yönetimi. En önemlisi ise bu çoğunluğu zengin kısım değil fakir kısım oluşturuyor. Türkiye'de azınlık olan çok zengin kısım gün geçtikçe daha zenginleşirken fakir olan çoğunluk kısım gün geçtikçe fakirleşiyor. Hem de tüm bunlar çoğunluk olan fakir kısmın rızası ile oluyor.

    Açın artık gözlerinizi ve kendinize sorun tüm bunlar olurken kimlerin cepleri doluyor diye. Başımıza sözde dinci olarak gelenler milyarder oldu ve olmaya da devam ediyorlar. Peki tüm bunlar olurken Türkiye gerçekten "onların" dediği gibi gelişiyor mu? Ekonomimiz vergiler ve inşaat sektörü sayesinde ayakta kalıyor. Daha doğrusu kalıyormuş gibi gözüküyor fakat artık çarklar durmak üzere. Ürettiğimiz hiç bir şey yok. Kısaca bizim geliştiğimiz falan da yok. Ülkeyi koca bir balon sardı ve bu balon patladığında ülke belki de 15-20 sene geriye gidecek.

    Peki o zaman ne yapmalı?

    Ne yapılması gerektiği belli aslında ama görene...

    Ne yazık ki ülkenin 40%ı bunu göremiyor. Gördüklerinde ise çok geç olacak; belki de çoktan oldu bile...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kemal Atatürk -- 3 Eylül 2015; 19:19:21 >







  • Okumadım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Durumumuz yoktu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İyi yapmışsınız dostlar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kemal Atatürk kullanıcısına yanıt
    Şimdi okuyabildim hocam. Efsane olmuş diyemem ama gerçekler su götürmemiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hede hödö hede hödö.peki ne yapalım? ak parti haricinde partiye oy verin.o zaman kapitalist değil komunist olacağız bir anda dank diye.bir senede amerika ingiltere japonya almanya düzeyine gelmezsek bende birşey bilmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    hede hödö hede hödö.peki ne yapalım? ak parti haricinde partiye oy verin.o zaman kapitalist değil komunist olacağız bir anda dank diye.bir senede amerika ingiltere japonya almanya düzeyine gelmezsek bende birşey bilmiyorum.

    Bu yorumu sadece başlığı okuyarak mı yaptınız yoksa konuyu gerçekten okudunuz mu?

    Konuyu okursanız kapitalist düzenden değil ülkenin soyulmasından ve yoksul kesimin sömürülmesinden yakındım. Amerika ve bir sürü Avrupa ülkesi de kapitalist ama hiç birinde insanlar Türkiye'deki şartlarda yaşamıyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kemal Atatürk kullanıcısına yanıt
    Komünist misin?Madem kapitalizmi değil de ülke durumunu eleştiriyorsun; öyleyse başlığı "kapitalist ülke" olarak açmandaki sebep ne?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dar-ül Harb -- 3 Eylül 2015; 21:20:08 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Komünist misin?Madem kapitalizmi değil de ülke durumunu eleştiriyorsun; öyleyse başlığı "kapitalist ülke" olarak açmandaki sebep ne?


    Komünist değilim. Farkındaysan başlıkta tırnak işaretini kapitalist ülkeye değil gelişmekte olanın etrafına koydum çünkü gelişmiyoruz.

    Türkiye = "Gelişmekte Olan" Kapitalist Ülke

    Kapitalist olduğunu belirtme sebebimse Türkiye'nin kağıt üstünde kapitalist demokratik bir ülke olmasıdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.