Şimdi Ara

` (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
83
Cevap
2
Favori
2.797
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Loky19 kullanıcısına yanıt

    Ytü yazcan heralde 🤣


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yok yazmayi düşünmüyorum hocam fakat bu en iyilerinden biri oldugunu degistirmez


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • nickolangelo kullanıcısına yanıt
    "Ülkeye yakın ve kısa dönem hariç hangi katma değer kazandırdı?"

    Merhaba sevgili dostum,

    Bilkent üniversitesinin zaman makinesi icat edip geçmişte, cumhuriyet döneminde katma değer kazandıramadığı için ve bu konuda seni hayal kırıklığına uğrattığı için gerçekten üzüldüm. Ama belki de zaman makinesi yapacak kadar olmasa da fizik alanında mesela türkiyenin hatta dünyanın en önde gelen güncel isimlerinden biri olan Mete Atatüre hocamızı yetiştirebilmiş ve de Harvard, stanford düzeyinde bir çok kuruma hoca olacak düzeyde öğrencilerini hazırlayabilmiştir.

    Belki celal bayarı mezun edecek kadar eski değildir ama Refet gürkaynak ve Hakan kara gibi abd ve Türkiye nin ekonomi politikalarında büyük rol oynamış isimleri yetiştirebilmiş sonrasında ise bünyesine katabilmiş bir kurumdur.

    Belki ilber ortaylıyı eğitecek kadar eski değildir fakat hocasına (halil inalcık) yeterli bir çalışma ortamı oluşturabilecek ve de şuan da televizyonlarda, sosyal medyada 2010 sonrası en çok konuşulan tarihçiyi (emrah sefa g.) Yetiştirecek kadar büyük bir kurumdur.

    Mıt başkanlığı sonrası dışişleri bakanı olan Hakan Fidandan gibi bir çok siyasinin de mezun olduğu okul olan bilkent Tarihin en yüksek oranlarıyla yabancı akademisyen ithal eden ve böylelikle beyin göçünü de tersine çevirebilen bir kurumdur.

    Linux un türkiyede kullanılmasından tutun, tarihte ilk kez yurdışından bir hocanın türkiyede online dersine, hatta 5g teknolojisinin geliştirilmesine kadar birçok alanda bilkentin öncülüğünü görebilmekteyiz.

    Ama yok bilkent eski değil. O yüzden evet, cumhuriyet döneminde çalışmaları yok :) baya zekice bir yaklaşım. Ama ne yazıkki bu kadar bilimsel çalışma ve ödülü, bu kadar kısa sürede alabilmesi iyi bir göstergeden başka bir şey değil.

    Ama siz devam edin sevgili dostum, ne kadar eski, o kadar iyi :) (ben mozart dinliyorum bu yeni sanatçılar ne ya en iyisi en eskisi hatta daha da eskisi daha da iyidir mesela mağaralarda yaşayan insanların taşlara vurup ateş etrafında dans ederek söyledikleri... gerçekten muazzam :)

    (Ha örneklerim yalnızca aklımda kalanlar. şimdi "haha şahan gökbakar kim yha" diye çıkagelme sakin ol ve göbekli tepe resimleri çıkart ve onun fotoğraflarıyla zevke gel, sonuçta orası da çok eski bir yerdir. Seversiniz eskiyi)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D0MEST0S -- 30 Temmuz 2024; 7:46:36 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Fetöcülerin buluşma noktası YTÜ den mi bahsediyoruz. Uzak bir fetöcü tanıdık sırf o yüzden yazmıştı biraz araştırırsan çıkar. 2016'dan sonra bu kadar her şeyi yapabilmelerinin sebebi de o, hiç karşı çıkamıyor yönetim adamların tarihi kampüsünün yarısını ham yaptılar ya la. Öğrencisi en sosyal açıdan mal ve protesto yapmayan İTÜ'de bile Taşkışla'yı vs kaptırsalar 10 kat daha fazla eylem olurdu mesela.

  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt

    Gerçekten bu arkadaş logical fallacy M.Sc. yapmıyorsa büyük yazık oluyor. Çünkü bir başka başlıkta (ki orada ağzının payını alınca toz duman olmuştu) da bu tendencyi gösteren bir arkadaşımız.


    Mesajımı okursan mesajın Bilkent'in eski olmamasına değil, senin yaptığın lüzumsuz, boş, bayağı ve nankör yazıya karşıydı. Gerçekten zart zort HUM derslerinde size itina ile cherry picking mi öğretiyorlar çünkü bütün Bilkent öğrencileri bu tarz bir yola gidiyor argümansızlıktan, neyse.


    Mesajımın ana eleştiri hedefi "taş devrinde yaşama" ifadesiydi. Bilkent'in diğer mesajlarda da hile, hurda ve her türlü yolsuzluk ile nasıl bir yakın dönem monopolü olmaya çalıştığına dikkat çekmiştim. İTÜ ve ODTÜ'nün bahsettiğim yenilikler ve ilkler ile bugün "taş devrinde" yaşamama nedenlerimizden en büyüklerinden olduğundan bahsederken, bunu herhangi bir yolsuzluk yapmadan, taxpayer's money ile her türlü vatandaşa eşit ve adil bir şekilde sunarken başardığına değinmiştim.


    Senin mesajında da bahsettiğin üzere Bilkent'in ülkemize katkıları bulunmuştur. Fakat bu senin ne senin mesajındaki ifadeyi haklı çıkarır, ne de Bilkent'in Türkiye'nin ekonomik, teknolojik veyahut düşünce bakımından lokomotifi olduğu gibi bariz yanlış, bayağı biased bir görüşü destekler. Bir önceki mesajımda da bahsettiğim üzere zorunluluktan orada çalıştırılan bir hoca grubuna, taxpayer's moneyden nasıl geldiği belli olmayan bir sermaye ile belirli bir kesime meritokrasi gözetmeden imkan verirsen elbetteki eldeki "kaynaksız" sermayenin büyüklüğü nedeniyle elbette bazı çalışmalar ortaya çıkar.


    Fakat ne kadar ironiktir ki bu kadar yolsuzluk, alavereye rağmen; "hırslı" bir devlet aristokratının bütün emsalsiz çabalarına rağmen Bilkent hala lokomotif olamıyor. ODTÜ, İTÜ, Boun gibi yarattığı devlete rağmen devlet için bir meritokrasi kültürü yaratamıyor, anca son birkaç senedir para ile kur yapmak zorunda kalmadıkları, kendi tedrisatından çıkmış hocaları ile öğrenci yetiştirebiliyor (hala çoğu bölümde ve labda durum bu değil ama konu dışı)


    Farkında isen hiçbir konu Bilkent'in kurulma yılı ile alakalı değil. Mesajımdaki böyle bir mesaj eğilimi göstermediğimi anlamak için gerekli cognitive becerilerden noksan olduğunu fark ettiğimden sana kolaylık sağlamak istedim. Asıl bahsedilen mesele şudur ki ODTÜ, İTÜ, Boun "Devlete, YÖK'e, bazı içten pazarlıklıların bütün umarsız çabalarına rağmen bu" Bilkent olsa olsa "Bunca paraya rağmen anca bu" üniversitesidir. Sadece kısa bir düşünce ile D*ğramacı denen insanın YÖK ile başlayacak ve bir tez konusu olabilecek kadar işleri olmasa ODTÜ, Boun, İTÜ gibi kurumların ne halde olabileceği elbette ki açıktır.


    O yüzden önümüze şapkayı koyup düşünmemiz gerekiyor. Ben aslında neyi savunuyorum, ve karşı argüman ürettiğim kişi gerçekten düşündüğüm şeyi mi savunuyor. Yoksa ortaya yerleştirilmiş birkaç örnek, hiçbir argümana destek çıkmadığı gibi bizi küçük düşürür. Nasıl daha pek çok konuda düştüğün o durum gibi. Şüphesiz ki sana argüman üreteceğim yerler konusundaki beceriksizliğin (göbekli tepe gibi zoooort) ve bu beceriksizliğin yarattığı bazı counter argumentlerının gülünçlüğü mesajını Donanımhaber tarihinin belki de en trajikomik mesajlarından biri haline getiriyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nickolangelo -- 29 Temmuz 2024; 21:10:17 >




  • biri darbecilerin okulu diğeri islamcılığı bu ülkeye musallat edenlerin okulu. boğaziçi ve odtüye laf ediyorsun woke,solculuk vs (bunlar hakkında en ufak fikrin yok. daha üniversiteye bile gitmedin.) ama özal-demirel-erbakan-ihsan doğramacı dörtlüsünün Türkiye'ye attığı kazıkları bütün odtü ve boğaziçi mezunları gelse atamaz.


    itü nedir aq amblemdeki arıdan ayak kokusu geliyor itü ismini duyunca saadet partisi genel merkezindeymiş gibi hissediyorum.

  • nickolangelo kullanıcısına yanıt

    bouna çakmasan müthiş adamsın hocam

  • nickolangelo kullanıcısına yanıt
    Sevgili dostum,
    senden gerçekten zeki olmanı beklemiyorum ama şu mantığı kafanda oturtabileceğine olan güvenim tam. "İtü cumhuriyeti, odtü modern türkiyeyi kurdu" ya da "interneti x üniversitesi getirdi, altyapıyı bu üniversite getirdi" derken bunun eskilik ile alakası olmadığını söylemek biraz beyinsel sorun istiyor. Bilkentten beklentin nedir? İnterneti getirmesi mi? Üzgünüm küçük prens ama bilkent dünyanın en iyi üniversitesi olsaydı dahi İnterneti getiremez, cumhuriyeti kuramazdı. Yazdığın hiçbir şey bilkentin iyi bir üniversite olduğunu yalanlamıyor ne yazık ki, her ne kadar "bilkent eksikliğinde Türkiye ne kaybederdi ?" Diye küçümsemiş olduğunu zannetmiş olsan da (ki yazdıklarımla gösterdim ki baya bir şey kaybediyormuş değil mi?)

    Nerede okuduğunu merak ettim. Bilkente laf attığına göre senden bir Harvard, Oxford beklemiyor değilim :)

    Ha bu arada Bilkent times a göre 110. Olduğunda yıl 2011, odtü 85. Olduğundaysa yıl 2014 tü. Ama sana kötü bir haberim var bu zamanlar yök vardı. Her ne kadar popüler kültürden ayrışmayan sözlerin yök geldi üniversite bitti dese de bak bitmemiş belli ki :)

    (Ağzının payını alınca toz olmuştu dediğin konuyu merak ettim eğer böyle şeyler görüyorsan acilen doktora görünmeni tavsiye ederim)

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt
    Hala aynı noktada direnmen çok ilginç. Mesajımda da belirttiğim üzere bu mesajları atma sebebim "Bilkent olmasa hala taş devrinde yaşıyordu Türkiye" adlı ironi soslu büyük bir bayağılık içeren gerçekten ilginç mesajındı. Bir önceki mesajda belirttiğim üzere bu örneklerim bu üniversitelerin değerini anlatmak üzereyken, Bilkent'in katma değer olayı da yine bir önceki mesaj üstüne görebileceğin üzere sermaye, uğruna feda edilen kurumlar/ başarı endeksli bir bakıştı ki verdiğiniz isimlerin niteliğin ve yine bulabildiğiniz isimlerin acınası niceliğinden ne kadar haklı olduğum hala ortadadır. Lütfen bunu uzatmayınız, küçük düşürücü bir hal almaya başladı.

    YÖK Türkiye'deki üniversiteleri yüksek lise haline getirmiştir. Bu konuda ne kadar kendi görüşlerinin pek çoğuna katılmasam da Celal Şengör'ün anekdotları oldukça net ve dikkat çekicidir. YÖK yüzünden Türkiye'de üniversiteler değil, YÖK'ün farklı şubeleri bulunmaktadır. Bunun etkileri THE veya QS gibi oldukça rahat manipüle edilebilen (bkz. Çankaya Üni 1.liği yıllarca) sıralamalardan çıkarmak elbette ki sizin çapınıza yakışır oldukça başarısız bir girişim. Elinizde bulunan interneti kullanarak büyük akademisyenlerin bu konudaki sakındığı noktaları dinleyebilirsiniz (bkz. ev ödevi)


    Uzun uzun yazmıştım, üşendim sildim. Banane olm özür dilerim bütün Bilkent ve Bilkent ailesinden. DOMESTOS deninen adam benim fikrimi değiştirmeyi başardı ve üstün argüman yetenekleri ile tuş etti. Bundan sonra bu forumda Bilkent ve Bilkent ailesine, ve onlardan daha önemlisi İhsan Doğramacı hazretlerine laf eden aynı şekilde beni karşısında bulacaktır. Saygılarım ve sevgilerim ile.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nickolangelo -- 29 Temmuz 2024; 23:7:41 >




  • nickolangelo kullanıcısına yanıt
    Mesajı sildiğin için ben de siliyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi D0MEST0S -- 29 Temmuz 2024; 23:23:9 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt

    Alıntı

    metni:
    Belki kemal sunalı mezun edecek kadar eski değildir fakat Türkiye tarihinde en çok izlenmiş 1. Ve 2. Filmlerin sahibini (şahan gökbakar) I yetiştirebilmiş bir kurumdur.

     

  • amanallahim2 kullanıcısına yanıt

    Eleman ciddi ciddi recep ivedik filmi için bilkent üniversitesine minnet etmemizi istiyor puahahha


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Boniek kullanıcısına yanıt
    Aynen beyni büyük dostum,

    Tüm mesajdan yalnızca bu ismi tanımış olman ve bunu çıkarman beni gerçekten üzdü biraz kitap okumanı tavsiye ederim

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bilkent Türkiyenin en iyi üniversitesidir.


    Bilkent farkı.


    Bilkentte okuduğumu söylemiş miydim?


    Bilkentten başka üniversite mi var zaten.

  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt

    Bilader iki kelam edemeyip her türlü safsatayı kullanan adamsın büyük laflar ediyorsun


    Edit: Lan pek iplememiştim ama adam kitap okumanı tavsiye ederim falan yazmış. HAHAHAHAHAHA olm sen ciddi misin yaw. Bilkent düşmanı falan bu adam herhalde şu adamı bir de malum diğerini gören bu nasıl kadro der yazmaz anasını satim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nickolangelo -- 29 Temmuz 2024; 23:28:9 >
  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt

    Hahaha sağolun hocam tavsiyenizi dikkate alacağım.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • nickolangelo kullanıcısına yanıt
    Büyük laflar eden sensin maalesef dostum yazdıklarını tekrar okumanı tavsiye ederim. iki kelamdan anlamayıp benim edememiş olmamdan kaynaklandığını öne sürmen de komik

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Dalga geçmeyin hocam Bilkent olmasa Türkiye taş devrindeydi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • D0MEST0S kullanıcısına yanıt

    Yazdıklarımın birine bile cevap veremeyen, iki video essay izleyince, HUM'a girince dünyayı çözdüğünü zanneden küçük çocuklardansın sen. Bu forumdaki bütün Bilkent kadro bu da o da ayrı videonun konusu.


    Neyse mühim meselelere gelelim:


    KEK TARİFİ!!!!!

    ALETLER

    • Kek kalıbı: Kekinizi pişireceğiniz kalıp.
    • Karıştırma kabı: Malzemeleri karıştırmak için geniş bir kap.
    • Mikser veya çırpma teli: Yumurta ve şekerin iyice çırpılması için.
    • Spatula: Kek karışımını kalıba dökmeden önce ve sonra kullanmak üzere.
    • Fırın: Keki pişirmek için.
    • Ölçü kapları: Malzemeleri doğru ölçülerde kullanmak için.
    • Kürdan veya bıçak: Kekin pişip pişmediğini kontrol etmek için.

    MALZEMELER  

    • 1 su bardağı glutensiz un örneğin, pirinç unu veya mısır unu
    • Yarım su bardağı kakao tozu
    • ¾ su bardağı toz şeker
    • 1 çay kaşığı kabartma tozu
    • Yarım çay kaşığı tuz
    • Yarım su bardağı zeytinyağı veya ayçiçek yağı
    • 2 büyük yumurta
    • ¼ su bardağı süt veya laktozsuz süt
    • 1 çay kaşığı saf vanilya özütü veya vanilya

    Islak Karışım İçin:

    • Yarım su bardağı sıcak su
    • Yarım su bardağı pekmez veya bal

    NASIL YAPILIR? 

    • Fırını 180°C'ye önceden ısıtın ve kek kalıbını yağlayıp unlayın.
    • Bir kasede glutensiz un, kakao tozu, toz şeker, kabartma tozu ve tuzu karıştırın.
    • Başka bir kapta zeytinyağı veya ayçiçek yağı, yumurta, süt ve vanilya özütünü veya vanilyayı çırpın.
    • Kuru malzemeleri ıslak karışıma ekleyin ve pürüzsüz olana kadar karıştırın.
    • Hazırladığınız kek karışımını kalıba dökün ve üzerini düzeltin.
    • Keki 25-30 dakika veya kürdan temiz çıkana kadar pişirin.
    • Kek fırında pişerken, ıslak karışım için sıcak su ve pekmezi veya balı küçük bir tencerede ısıtın ve karıştırın.
    • Kek pişip fırından çıktıktan sonra, sıcak ıslak karışımı kekin üzerine dökün ve tamamen emilmesini sağlayın.
    • Kek soğuduktan sonra dilimleyin ve servis yapın.

    NOTLAR

    • Un seçimi: Glutensiz un olarak pirinç unu, mısır unu veya karışık glutensiz unlar kullanabilirsiniz. Her unun farklı bir dokusu ve lezzeti vardır, bu yüzden tercihinize göre seçim yapın.
    • Tatlandırıcı alternatifleri: Tarifte pekmez veya bal kullanılmıştır, ancak damak tadınıza göre akçaağaç şurubu veya stevia gibi diğer doğal tatlandırıcıları da deneyebilirsiniz.
    • Yağ seçimi: Zeytinyağı sağlıklı bir seçenektir, ancak daha hafif bir tat için ayçiçek yağı veya erimiş tereyağı da kullanabilirsiniz.
    • Kakao tozu: Eğer daha yoğun bir çikolata lezzeti istiyorsanız, kakao tozunun miktarını artırabilirsiniz. Ayrıca, kekinize ekstra zenginlik katmak için eritilmiş bitter çikolata da ekleyebilirsiniz.
    • Pişirme süresi: Fırınınızın ısısına göre pişirme süresi değişebilir. Kekinizi pişirirken ara sıra kontrol etmek, en iyi sonucu almanızı sağlar.
    • Islak karışım: Kekinizi daha nemli yapmak için, ıslak karışımı kekin her yerine eşit olarak yayılacak şekilde dökün.
    • Servis önerisi: Kekinizi dilimledikten sonra üzerine pudra şekeri serpebilir veya yanında meyve ile servis edebilirsiniz.
    • Saklama: Keki, hava geçirmez bir kapta oda sıcaklığında 2-3 gün veya buzdolabında 5-7 gün saklayabilirsiniz.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.