Şimdi Ara

TÜRKİYE'NİN GİZLİ TARİDYUM ELEMENTİNE, ABD EL KOYMUŞ!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
1
Favori
10.392
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yakın zamanda dünyanın dengesini değiştirecek element. Ama bu elementi buraya yazmamın asıl sebebi bu değil. Şimdi lütfen koltuklarınıza yaslanın ve hikayeyi okuyun:

    Yıl: 1940 yer: Almanya
    2. dünya savaşının başlamasından bu yana 1 yıl olmuş ama savaş henüz tüm dünyayı etkileyecek hale gelmemişti. ama Adolf Hitler'in doyumsuz egosu bu savaşın önce tüm Avrupa'yı, sonra tüm dünyayı kasıp kavuracağını gösteriyordu. Alman bilimadamlarının en büyük arzusu bu savaşı almanya lehine çevirebilecek silahları ve enerji kaynaklarını yaratmak veya bulmaktı.

    İşte tam o yıllarda Asya'dan gelip Avrupa'ya bir kısrak başı gibi uzanan ve başlamakta olan savaşı uzaktan izlemeyi yeğleyen Türkiye'de kuruluşundan bu yana 5 yıl geçmiş olan Maden Tetkik Arama (MTA) Anadolu'yu karış karış kazıyor, ülke ekonomisine katkıda bulunmak için vargücüyle doğada yeni şeyler bulmaya çalışıyordu. Şanlıurfa ile Gaziantep sınırında küçük bir kasabada araştırma yapan ekibin başındaki Ahmet Rıza Erbay 7 şubat 1940 yılında bulduğu minerallerin aslında yeni bir çağ açmaya yetecek kadar önemli şeyler olduğunun farkında değildi. zaten ilk tetkiklerin sonunda MTA bu bulguyu sınıflandırmayı ve periyodik tabloya yerleştirmeyi dahi başaramamıştı. İşte bu nedenle tahlil için Almanya'ya göndermek gibi vahim bir hata yaptılar.

    Tarih: 16 nisan 1940
    Yer: Berlin / Almanya

    Laboratuvara Türkiye'den gelen ve o güne dek keşfedilen tüm radyoaktif elementlerden çok daha fazla yoğunluğa sahip olduğu anlaşılan bir element; inceleme yapanları şaşkına çevirmiş,nazi diktasının tüm dünyayı ele geçirmesi için çırpınan ve bunun için kaynak arayan Alman bilimadamlarını sevince boğmuştu. Ekibin başındaki Herbert Taninbaium hemen durumu orduya raporlamış, daha fazla araştırma için ödenek istemiş, element hakkında geniş bilgi almak için Türkiye'ye gönderilecek bir de ekip kurulması gerektiğini bildirmişti.

    Tarih: 13 mayıs 1940
    Yer: Ankara / Türkiye

    Almanya ile iyi ilişkiler içinde bulunan ama her halükarda savaştan uzak durmakta kararlı olan asya'nın bu yeni yeni gelişmekte olan ülkesi Türkiye Almanya'dan gelen ekibi şaşkınlıkla karşılamış, açıkçası ne istediklerini tam olarak anlamamışlardı. Almanya Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde sınırsız araştırma yapma hakkı istiyordu ve bunun karşılığında Türkiye'ye çok yüksek maddi bedeller ödemeye hazırdı. Konu İsmet İnönü'ye intikal ettirildiğinde kurt siyasetçi bunun aslında büyümekte olan savaşa iştirak anlamına geleceğini hemen anlayıp ekiple bizzat görüşmek istedi. Onca yoklukiçinde Almanya'nın vaatleri çok çekici gelsede zaten son savaştan yıkık dökük ayrılmış bir memleketi yeniden savaşa sokmaya hiç niyeti olmayan İsmet İnönü sunulan tüm teklifleri geri çevirdi. Alman ekibi eli boş ve biraz da kızgın bir şekilde Almanya'ya döndüler.

    Tam o esnada hiç istenmeyen bir şey oluverdi ve hangi ülkenin casusunun buna sebep olduğu hiç bir zaman anlaşılamadı.Konu İngiltere'nin ve oradan da abd'nin kulağına gidivermişti bile. Birden bire savaşla uzaktan yakından alakası olmayan Türkiye savaşın taraflarından gelen ekiplerle dolup taşmaya başladı. Ama hiç birisi İsmet İnönü'yü ikna etmeyi başaramadı.Sonrasında gerek İsmet İnönü'nün korkuları, gerekse iki tarafın da bu elementi karşı tarafa kaptırmama telaşı dolayısıyla Türkiye'nin de doğudaki araştırmalarına son vermesi, bu element konusunun uzunca bir süre bir daha açılmaması konusunda tüm taraflar anlaştılar. Öyle ki,MTA'nın o dönemde bütün idari yapısı değiştirildi ve araştırma ekibinden kimse MTA'da bırakılmadı. toplam 500 dönümlük bir araziye yayıldığı düşünülen taridyum elementinin adı bir daha anılmadı.

    Savaşın bitiminin ardından kimse Sovyetlerin bu kadar güçleneceğini, dünyanın iki kutuplu bir hale geleceğini, son savaşta birbirinin yanında olanların savaşın hemen ardından birbirine rakip olacaklarını elbette beklemiyordu. savaş sona erdiğinde İngiltere ve ABD'nin aklından hiç çıkmamış taridyum elementinin enerji kaynağı olarak gündeme gelmesi bekleniyordu ama işin içine bu kez de Sovyetler girmişti ve iki taraf da bu elementi işletme hakkına sahip olmak istiyordu.

    Yıl: 1950
    Yer: Türkiye

    Bir yandan ABD-İngiltere baskısı, bir yandan da Sovyetler baskısı arasında sıkışmış küçük Asya'da Adnan Menderes hükümeti kendini ABD'ye yakın hissediyor ama sovyetleri de karşısına almaya çekiniyordu. İşte tam o sırada abd'den garip bir öneri geldi.Sovyetlerin Türkiye'ye coğrafi olarak daha yakın olduğunun ve elemente ulaşmak için kendisinden daha şanslı olduğunun farkında olan bu uzak ülke bu elementin kimselerin eline geçmemesi için içinde bulunduğu arazinin zaten son zamanlarda iyice artmış kaçakçılığın bahane edilerek tümüyle mayınlanmasını öneriyordu. Üstelik mayınlarında maliyetini karşılamaya hazırdı. Bloklar arasında sıkışmış haldeki Türkiye Cumhuriyeti bu öneriye balıklama atladı ve toplam 500 dönümlük arazi tümüyle mayınlandı.

    Aradan yıllar geçti ve Sovyetler tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alırken ABD dünyanın tek süper gücü olarak varlığını sürdürdü. Ortadoğu'da bir ileri karakol vazifesi gördürttüğü israil'le petrol bölgelerine yakın olurken diğer yerlere de gerek işgaller, gerekse uydurma barış güçleriyle yerleşiyordu. (Somali,Afganistan v.s.) ama tüm bu süper güç olmanın bir faturası vardı ve o fatura da ABD'den çıkıyordu. üstelik de ABD'nin enerji ihtiyacı sürekli artmaya devam ederken kullanabileceği k aynaklar azalıyordu. İşte bu şartlar içinde birden bire birilerinin aklına Türkiye'deki taridyum elementi geldi. Bu element ABD'nin enerji ihtiyacını fazlasıyla karşılamaya yetebilir, uranyum'dan çok daha yoğun radyoaktivite kapasitesi ile aynı zamanda ABD ordusunun nükleer silahlar konusunda rakiplerine fark atmasını sağlayabilirdi.

    2001'de kurulmasından 1 yıl sonra 3 kasım 2002'de yapılan seçimlerle iktidara gelen AKP hükümeti ABD ile daima iyi ilişkiler içinde olmuş, ABD'nin ileri karakol vazifesini İsraille birlikte paylaşmaya başlamıştı. Ama her şey gibi bunun da bir bedeli vardı ve ekonomiyi yabancılara teslim etmek bu bedeli ödemek için yeterli değildi. Ekonomik krizle birlikte yeniden alternatif enerji kaynaklarının peşine düşmüş ABD bu elementi her ne pahasına olursa olsun elde etmek ama işletme hakkını Türkiye ile paylaşmamak istiyordu. Çünkü çok fazla enerjiye ihtiyacı vardı ve artık doğuda bir denge unsuru olmaktan çıkmış durumdaki Türkiye'ye pay vermeye hiç mi hiç niyeti yoktu. Bunun için hemen alternatif planlar hazırlandı ve mayınların temizlenmesi konusu gündeme getirildi. Ama bunu doğrudan yapması batıda bu konuyu bilen diğer devletleri işkillendirebilirdi. Bu nedenle Ortadoğudaki güvenilir karakol konumundaki İsrail'in kullanılmasına karar verildi ve Türkiye çeşitli yönlendirmeler sonucu mayınlı arazilerin temizlenmesi için taridyum elementinin bulunduğu tüm arazileri İsrail'e 49 yıllığına kiralamak için meclisten bir yasa çıkardı.

    Şimdi tam olarak anlayabiliyor musunuz meclisin İsrail'e bu arazileri adeta peşkeş çekmek için bunca ısrarcı olmasını? şimdi tam olarak anlayabiliyor musunuz birden bire kürt sorununda adımlar atılmasını? Şimdi tam olarak anlayabiliyor musunuz Türkiye ile İsrail'in köşe kapmaca oynar gibi bir iyi, bir kötü ilişkilerini?Şimdi tam anlayabiliyor musunuz ABD'nin Türkiye'ye ilgisini?

    Size daha vahim bir şey söyleyeyim, internette taridyum diye arama yapın, bakın bakalım hiç kaynak bulabilecek misiniz? Her elementle
    ilgili bir sürü kaynak bulunabilirken taridyumla ilgili tek bir kaynak bilgi dahi bulamazsınız.

    Sizce bunun sebebi ne olabilir?

    lütfen, bu yazıyı tanıdığınız herkese gönderin. bu peşkeşe son verelim. bu peşkeş türkiye'nin ihtiyacından da fazla enerji kaynağı sunabilecek taridyum elementinin sonsuza dek elimizden çıkması anlamına geliyor. akp'nin ülkeyi satması karşısında sessiz kalabilirsiniz ama bu sadece ülkemizin satılması değil, aynı zamanda geleceğimizin de satılmasın anlamına geliyor.

    Çok geç olmadan, bu talanı durdurun!


    Ref:http://www.gaziantephaberler.com/detay.php?id=9164&kategori=1







  • sen de bunu yedin
  • referansa bak gaziantephaberler nokta kom.
  • şehir efsanelerinden sadece biri. piyasada cok böyle haber,onlara kalsa ülke elden gitti.
  • Ateş,tahta,taridyum
  • çok çok ilginç doğrumu bu şimdi
  • Türkiye'de aslında öyle madenler var ki, düşmanlarımızın ağzı sulanıyor ve kullanamıyoruz.Aslında kullansak Kattrilyon karlar elde edilecek ve 70 milyon bedava yaşayabilecek de işte önümüzde birileri var(Her zaman böyledir ya)




    Kaynak inandırıcı değil biraz daha belge toplayıp insanların karşısına çıkın.
  • bi de üşenmeyip bunu hazırlıyorlar ya yuh diyorum ne kadar işsizler var komplo teorilerinden başka birşey değil bunlar.
  • bsgtridyum elementini hiç duydun mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PowerMetal

    referansa bak gaziantephaberler nokta kom.


    Ne oldu rahatsızmı oldun Gaziantepden,
  • peki SİEtrium
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThunderVolt

    bsgtridyum elementini hiç duydun mu?

  • gökten üç elma düşmüş
    ...
  • gönderin bu haberi Hulki Cevizoğluna

    ceviz kabuğunu doldurmayacak 5 bölüm çıkarsın bundan
  • Aslında olayın aslı öyle değil. Ben o elementlerin üstüne ettim ve değişik bir etkileşim sonucunda buharlaştılar. Aslında havaya yükselen ve tekrar yağmur olarak düşen şey aslında yağmur değil ....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Robinson_Crusoe


    quote:

    Orijinalden alıntı: PowerMetal

    referansa bak gaziantephaberler nokta kom.


    Ne oldu rahatsızmı oldun Gaziantepden,

    Niye iktidarı sevmeyen o kadar ünlü haberci varken (Star Kanald v.b) değilde gaziantephaber ? Yalan bunlar öyle birşey olsaydı ismet inönü bunu bulan bilim adamlarına bunu silah olarak kullandırtır ve tek güç olurdu. Hadi onu bırakın o yapmadı Ecevit yapardı. v.s v.s yalan bu haberler.



    Ve Farkettiysen bu haberi yapan kişi ya mhp lidir yada chpli iktidarı suçlamışda durmadan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bey Amca -- 30 Mart 2010; 0:16:14 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThunderVolt

    bsgtridyum elementini hiç duydun mu?


    Ben duydum ama bunun gibi değil o element. Kaynımda prostat ve kabızlık vardı aldı sıcak suda kaynattı beline sürdü hiç bişeyi kalmadı ne prostat ne kabız. günde 1 kere küçük abdeste çıkar 1 kerede büyüğe (İkisini aynı anda yapamıyormuş )
  • contoryum gitti bu geldi
  • Bir element nasıl icat edildi?


    Geçen hafta Ege bölgesinde organ kaçakçılarının çocukları kaçırıp böbreklerini çaldıktan sonra cesetlerini çöplere attığına dair internet yalanını yazmıştım.
    Baktım, internet âleminde bu kez iddiaya iliştirilmiş şekilde benim yazı dönüyor.
    Birisi altına şu notu düşmüş:
    "Peki bu yazının Can Dündar'a ait olduğu ne malum?"

    * * *

    Gerçekten internet öyle güvenilmez bir ortam haline geldi ki, becerikli bir ufaklığın bütün ülkeyi işletmesi mümkün artık...
    Kuzey Irak'taki bir PKK şehitliği fotoğrafı aylardır Diyarbakır'da diye dolaşıp duruyor; mesajı alan da bize yollayıp "Niye bir şey yapmıyorsunuz?" diye fırçalıyor.
    Ama şimdi vereceğim örnek, bence internet tarihine geçecek nitelikte...
    Kahramanımız 30 yaşlarında, bilgisayar meraklısı bir adam...
    Ofisinde bilgisayar başındayken, bu ne idüğü belirsiz mesaj bombardımanından bunalmış; arkadaşlarını işletmek, internetin inandırıcılığını test etmek ve ne kadar ciddiye alınacağını görmek için bir web sitesi kurup orada ciddi bir komplo teorisi de kendisi yazmış.
    Sitenin adı: "Türkiye Bilimsel Araştırmalar Platformu..."
    Adresi :http://tubiap.googlepages.com
    "Türkiye'nin aydınlık geleceğine hoş geldiniz" diye başlayan site "Feomidyum gerçeği ve Türkiye" olayını ifşa ediyor.
    Feomidyum, bizim gencin uydurduğu bir element adı...
    Sözde bu, Amerikan Askeri Bilim Araştırmaları Grubu tarafından tanımlanan ve varlığı bilim çevrelerine deklare edilmeyen yeni bir element... Bu element kullanılarak süper mıknatıs üretilebiliyor. Ve süper mıknatıs, yeni nesil elektrik motorları üreterek petrolü çöpe atıyor.
    Ayrıca uzay araştırmalarından tıbba, elektronikten ulaşıma kadar her alanda bir devrim yaratabiliyor.
    Başta ABD olmak üzere petrol üreticisi ülkeler ve karteller iflas etmesin diye elementin varlığı açıklanmıyor.
    Veee geldik asıl kritik ifşaata:
    "NASA'nın askeri topografik araştırma uydularıyla tespit ettiği verilere göre feomidyum rezervlerinin yüzde 74'ü Türkiye'de... Yani dünyanın geleceğini belirleyecek element Türkiye'nin elinde... Tahmini değeri trilyonlarca dolar..."
    Şimdi sıkı durun:
    Dubaililer (ve perde arkasındaki Amerikalılar) birden İstanbul'a yatırıma heveslendiler, çünkü asıl niyetleri yeraltında jeolojik araştırma yapmak ve feomidyum çıkarmak...
    Site şu çağrıyla bitiyor:
    "Kamuoyu bu gerçekleri bilmeli... Geleceğimizi kurtaracak fırsatların elimizden alınmasına seyirci kalma!!!"

    * * *

    Müthiş değil mi?
    Bizimki bu iddialarını önce bürodaki arkadaşlarına yollamış, sonra internet okyanusuna salıvermiş. Tabii, mesajı alan etrafına yollamaya başlamış ve konu bir anda internet âleminin gündemine girmiş.
    Kimisi hemen inanıp "Gereğini yapalım" demiş, inanmayanlar bile bunu "Komplocuların halkı uyutmak için uydurduğunu" öne sürmüş.
    Bizimki, sıkıntıdan yazdığı teorinin ciddi ciddi tartışıldığını görüp eğlenirken bir de ne görsün:
    Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Osman Yumakoğulları, nisan sonunda, partisinin gençlik kolları şölenindeki konuşmasında "yüzde 74'ü Türkiye'de olan feomidyumdan ve Türkiye üzerine oynanan oyunlardan" söz etmesin mi?
    Yumakoğulları'nın "müthiş iddia"sı Milli Gazete'de 1 Mayıs 2006'da "Saadet Partisi iktidara yürüyor" başlığıyla yayımlandı.http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=22597
    "İktidara yürüyen parti"nin bilgi kaynaklarına bakar mısınız?
    Tabii bizimkinin bürosunda büyük eğlence düzenlenmiş o gün... Tam "Bir deli kuyuya taş atmış durumu" değil mi?
    Sonunda Hürriyet'te Ayşe Özek Karasu, 20 Mayıs'ta "son dönemde feomidyumun milliyetçi ve maneviyatçı forumların gözde tartışma konusu haline geldiğini" yazarak (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ haber.aspx?id=4442549& yazarid=13) iddialara el attı ve element tablosunda "feomidyum" diye bir element görünmediğini açıkladı.
    Kim inanır?
    Google'da "Feomidyum" yazın da neler çıkıyor bir görün...
    Bence elementler listesini de Amerikalılar eksik yazmıştır.

    Can Dündar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zoom-Zoom -- 30 Mart 2010; 0:37:47 >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.