Şimdi Ara

Türkiye'yi Stagflasyon mu Bekliyor? Diye soranlara.. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
77
Cevap
6
Favori
4.344
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: astegon

    Hocam inşaat sektörü can çekişmekte. Halen alacaklıları ile görüşmeler içerisinde. Benim de 3-4 arkadaşım ki kendileri yap-sat sektöründe bile değil, hem özel şirketlere hem de devlete iş yapıyorlar, mali olarak büyük sıkıntı içerisinde. Nasıl döndüreceklerini bilemiyorlar. Konkordato ilan eden onlarca firma var.

    Bazı insanlar buna OH OLSUN diyor. Ama bu şirketlerde onlarca hatta yüzlerce kişi çalışıyor. İşten çıkarmamak için çok çabaladılar ama olmadı. Haczi engellemek için mahkemeye başvurarak konkordato ilan ettiler. Ettiler de ne oldu, konkordato zaten iflas'ın 1 basamak öncesi. Alacaklılar ile anlaşamazlarsa eğer iflas kaçınılmaz.

    Daralma olarak mertebe bilemiyorum ama ciddi anlamda büyük sıkıntı yaşayacağımız belli. Dışardan sıcak para da bulamıyoruz.

    Alıntıları Göster
    Maalesef inşaat sektörü önümüzdeki 3-4 yıl daha çok sıkıntılı olacak.

    Türkiye parayı betona gömerek hata yapıyor diye o yüzden yıllardır bas bas bağırıyoruz..

    Sıcak ve ucuz para dönemi de sona erdi. Biz kendi söküğümüzü kendimiz dikeceğiz..

    Ama bu biraz sancılı olacak..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: WWalker

    Resesyon olursa ne olur stagflasyonun sonuçları nedir biri açıklayabilir mi ?
    Resesyon demek ekonominin küçülmesi demek arka arkaya 2 çeyrek. Yani firmaların battığı, paranın değer kaybettiği senaryo.

    Stagflasyon ise ülke büyümüyor fakat enflasyon hep yüksek seyrediyor demek. Normalde ülke büyümüyor yani zenginleşmiyorsa enflasyonun düşük kalması gerekir.

    Kısacası her iki senaryoda da Kişi Başına Düşen Milli Gelir azalıyor yani fakirleşiyoruz demek
  • @Equris buna ne dersin, yorun ne olur? Bu kadar çok para kaçırılmışmıdır?

    "Yandaş medya vermiş gazı, sonra sus pus, londra fos çıktı, dış güçlerden yardım dileniyorlar!"

    quote:

    'Türkiye'den Londra'ya 100 milyar dolar kaçırıldı'
    3 dakika

    Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, Berat Albayrak'ın Londra ziyaretine ilişkin önemli bir iddiayı gündeme getirdi.

    Hükümetin her şey güllük gülistanlık gibi bir tablo çizdiğini, olup biteni bahar havası gibi yansıttığını, medyaya bakanların bol gülücüklü fotolarının yansıdığını belirten Takan, "Dünya lideri yeni ittifaklar kuruyor!.." kinayesiyle aslında işlerin hiç de yolunda gitmediğine işaret ediyor.

    Ardından da daha somut bir dille, yolunda giden hiçbir şey olmadığını kaydeden Takan, masada Türkiye'nin kazandığı hiçbir şey olmadığını kaydediyor. Katar da dahil, Ankara'nın lehine olan hiçbir gelişme olmadığını savunan Takan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Londra temaslarına değinerek şunları yazıyor:


    "Hazine ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak, Londra'da dünyanın en büyük finans kuruluşlarından 11'inin başkan ve üst düzey yöneticileri ile buluştuğu sırada "Londra'da 15 trilyonluk buluşma" manşetleri atılıyordu havuzda. Ver coşkuyu ver coşkuyu...

    Damat bey döndü geldi Ankara'ya, havuzda Londra temaslarının sonuçlarına dair tek satır yok. Sanki Londra'ya gidilmemiş, o muhteşem (!) görüşmeler hiç yapılmamış!.. Bizimkisi meraklı gazetecilik. Londra'da neler oldu diye İngiltere'de ve Türkiye'de ekonomi ağırlıklı kaynaklarımla kısa bir görüşme trafiği gerçekleştirdim. Üzülerek belirteyim, sonuç hüsran onların deyimiyle de "fiyasko"..."


    Londra'daki temaslara dair, hayli tartışılacak iddialarda bulunan Takan, iki ülke arasındaki görüşmelere Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bir golf arkadaşı ve Londra bankacılık faaliyetleri olan bir Türk'ün aracılık ettiği iddiasını hatırlatıyor ve kaynaklarının şu ifadelerine yer veriyor:

    "Sonuç yok ama bu 2 isim Türkiye'den aracılık faaliyetleri için biraz para tırtıklamışlardır." Bu arada, -isterseniz siz buna piyasa dedikodusu diyin- görüşmelerde Türkiye'den Londra'ya kaçırıldığı ileri sürülen 100 milyar dolar üzerindeki paranın aktarılmasına da "mümkün değil" cevabı verilmiş. Bu parayı kaçıranlar listesinde bazı askeri isimler olduğu iddiasına da hiç inanmak istedim. Londra'daki kaynaklarım, "görüşmeler neden olumsuz sonuçlandı" soruma ise şöyle yanıt verdiler;

    'Bakan beyin konuşma tarzı çok ilginçti. Bu tarz, konuşmayı dinleyenleri gülüp geçmekten öte korkuttu. Albayrak'ın konuşması 'dünya gerçeklerinin dışında' olarak değerlendirildi. Öyle bir konuşma yaptı ki, bu gülmeyi geçti, korkuttu. Türkiye gibi önemli bir ülkenin önemli bir makamında oturan adamı gelip öyle şeyler konuşuyor ki, çok korkuttu."

    www.gercekgundem.com
    'Türkiye'den Londra'ya 100 milyar dolar kaçırıldı'
    http://www.gercekgundem.com/ekonomi/34944/turkiyeden-londraya-100-milyar-dolar-kacirildi




  • Merkur M kullanıcısına yanıt
    Bu konuda bir bilgim yok. Fakat Türkiye'nin geçmişinde özellikle AKP döneminde çok üst düzey yolsuzluklar olduğunu herkes biliyor.

    Bu sebeple çok daha fazla para dışarı çıkarılmış olması beni şaşırtmaz.
  • kriz sarmalındaki ülkelerde,enflasyonla faiz arasında ne kadarı fark olmalıdır?
    perşembe günü faiz %kaç artmalı ki bu oranı yakalayabiliriz?tşkler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustafada

    kriz sarmalındaki ülkelerde,enflasyonla faiz arasında ne kadarı fark olmalıdır?
    perşembe günü faiz %kaç artmalı ki bu oranı yakalayabiliriz?tşkler
    Bunu kabaca hesaplayan bir formül var adıda Taylor Kuralı.

    Bu kurala göre Türkiye'de faizler kabaca %27 bandında olmalı fakat bu kadar ani artış bir anda olumlu olmayabilir.

    Merkez Bankası önce faizleri %22-23 bandına, bir sonraki toplantıda %26-27 bandına çekebilir.

    Fakat bu işsizliği çok hızlı aşağı çekebilir.

    Hep işlerimizi sona bırakıyoruz piyasayı arkadan takip ediyoruz ve yapacağımız işler eskisi kadar etkili olmuyor bu yüzden.

    Edit: Türkiye'nin sorunları artık faiz ile aşılacak noktayı geçti. İlk öncelik jeopolitik krizleri(İdlib vs.) halletmek, ABD ve AB ile ilişkileri düzeltmekten geçiyor. Bu saatten sonra krizden dönüş yok. Biz bunu bırakıp artık geleceğe yatırım yapmalıyız.

    Olan oldu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Equris -- 7 Eylül 2018; 14:59:32 >




  • Yine diyorum bunlar iyi gunlerimiz diye. 2001 deki gibi olsaydi keske de bir anda olup bitseydi. Su anda bildigin iskence cekiyoruz ve daha kotu oluyor her gecen gun
  • "2001 krizinde ki gibi bazı olaylar benzer işte, mesela siyasi kriz, sermaye çıkışı, yükselen faiz oranları.. Ama ozamanki gibi 1999 depremi yok, koalisyon yok, eee 17 yıldır tekbaşınasın, herşey elinde, ne yaptın sen herşeyi sattın , paraları betona gömdün, yolsuzlukla israfla mücadele etmedin yedin içtin, s..tın, yani beceriksizsiniz..."

    quote:

    2001 Ekonomik Krizinin 5 Nedeni ve Sonuçları
    Yazar Eray Bozan
    5-6 dakika
    Türkiye tarihine Kara Çarşamba olarak da geçen 2001 ekonomik krizinin tüm nedenleri ve sonuçları.
    Güncelleme 22 Aralık 2017

    2001 ekonomik krizi ya da Kara Çarşamba olarak da bilinen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ekonomik krizi ülkede binlerce iş yerinin kapanmasına, binlerce kişinin işsiz kalmasına ve orta vadede ülke durumunun çok boyutta değişmesiyle sonuçlanmıştı.

    Politik istikrarsızlık, yüksek faiz oranları, yurtiçi sermaye çıkışı başta olmak üzere 1998 Rusya krizi ve 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi 2001 krizinin nedenlerindendir.
    Yazı

    Beş madde halinde 2001 krizinin nedenleri ve sonuçları.
    1. Siyasi kriz

    O dönemde yaşanan siyasi istikrarsızlık 2001 krizinin en büyük nedenlerindendir. Özellikle Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatması ve daha sonra Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın anayasa kitapçığını bu kez Cumhurbaşkanı Sezer’e aynı karşılıkla fırlatması, aylar öncesinden sinyal vermeye başlayan krizi tetiklemiştir.

    Olaylar nasıl gelişti? – “O Anayasa’yı bir de biz görelim”

    Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile dönemin Cumhurbaşkanı Sezer arasında yaşanan gerginlik yerini bir süre sonra karşılıklı söz düellosuna bırakmıştı. Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in talimatıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu inceliyordu. Ecevit’in yapılan bu çalışmalardan rahatsızlığını dile getirmesi üzerine Sezer, anayasadan doğan hakkını kullandığını ifade ederek, Ecevit’i yasaları bilmemekle eleştirmişti. Tartışmaya dahil olan Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın Sezer’e “O Anayasa’yı bir de biz görelim” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Sezer, anayasa kitapçığını Ecevit ve Özkan’ın masasına fırlatmış, Özkan da aynı üslup ve karşılıkla bu kez anayasa kitapçığını Sezer’e fırlatmıştı.
    Siyasi krizin sonucu:

    Piyasalar yaşanan bu siyasi gerginliğin ardından tabiri caizse ülke ekonomisi altüst oldu. Borsa yüzde 15 gibi tarihi bir düşüş yaşadı. 25 Şubat 2001’de gecelik faiz yüzde 7500‘e kadar çıktı. Kamu bankaları büyük açıklar verirken, piyasa kontrol edilemez bir hal aldı. Bunun üzerine dönemin hükümeti piyasaları kontrol altına alabilmek için dalgalı kur sistemine geçti. Bu kararın ardından ABD doları 695 bin liradan 900 bin liraya yükseldi. Vatandaşı vuran kriz aynı zamanda yatırımcıları da vurmaya başladı. Tüm bunların sonucunda ülkede sermaye çıkışı hızlandı.
    2. Yurtiçi sermaye çıkışı

    Yurtiçi sermaye çıkışı da krizin diğer bir nedenini oluşturdu. Piyasanın kontrol edilememesi yatırımcılarda güven kaybı ve panik oluşturdu. Kasım 2000 ile Eylül 2001 tarihleri arasında ülkeden ciddi sermaye çıkışları oldu.

    Sermaye çıkışı sonucu:

    Yatırımcıların paniklemesi ve güven kaybı yaşaması sebebiyle yurtiçinde hızlanan ve ciddi oranda artan sermaye çıkışı Türkiye genelinde bütçe açıklarının finanse edilememesi ve şirketlerin batmasıyla sonuçlandı.
    Sidebar
    3. Şirketlerin batması

    Bütçe açıklarının finanse edilememesi ve reel sektörde ciddi düzeyde şirketlerin batması aynı zamanda ülkede milyonlarca kişinin işsiz kalmasına da sebep olmuştu. İşsizliğin tavan yaptığı ekonomide esnaflar kepenk kapatarak protestolar yapmaya başlamıştı.

    Akıllarda kalan bu protestolardan en önemlisi hatta krizin simgesi, bir esnafın dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e yazarkasa fırlatmasıydı.
    Bülent Ecevit’e esnaftan yazarkasa protestosu, 2001.
    Şirketlerin batmasının sonucu:

    Ocak ve Eylül aylarında 14540 şirketin batması ve işsizliğin artması hane halkını darboğaza sokmuştu. Ülke genelinde azalan tüketim harcamaları şirketlerin üretimlerini ve personel sayılarını azaltmasına neden olurken bu durum işsizliği daha da artırmıştı.
    4. Yükselen faiz oranları

    Siyasi istikrarsızlık, yatırımcıların paniğe kapılması ve sermaye çıkışının ardından yükselen faiz oranları da krizin nedenleri arasındadır.
    Yükselen faiz oranları sonucu:

    Bankacılık sisteminin kredileri fonlayamaması, yüksek faiz oranlarıyla nedeniyle tahvillere yatırım yapmayı tercih etmesi ve Merkez Bankası’nın yüksek faizler sebebiyle bütçe açıklarını finanse edememesi yükselen faizin sonuçlarındandır.
    5. 1998 Rusya Krizi ve 1999 Marmara Depremi

    Kısmen Doğu Asya krizi ve 1998 Rusya krizi de yükselen ekonomilere sermaye akımlarının daralmasına neden olduğu için ülke ekonomisini etkilemişti. Diğer yandan daha da önemli olan 1999 Marmara Depremi de ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
    1998 Rusya Krizi ve 1999 Marmara Depremi Sonuçları:

    Doğu Asya krizi ülke ekonomisini çok fazla etkilemese de 1998’de Rusya’da yaşanan kriz Türk ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Bu tarihlerde net sermaye akımının negatif seyir izlemesi ve iç borçlanma faizlerinin yükselmesiyle, maliye politikasının sıkılaştırılması büyüme hızının düşmesine neden olmuştur. 1999 Marmara Depremi’de dış kaynak kullanımının artışı ve ekonominin küçülmesiyle sonuçlanmıştır.

    https://ekonomist.co/ekonomist/ekonomi/2001-ekonomik-krizi-nedeni-sonucu-8466/




  • astegon kullanıcısına yanıt
    Enflasyon, kur ve basılan para yüzünden zaten yükseldi. Ben para basma ve peşinden ithalat ve döviz üzerindeki baskılamaların bilinçli olarak geleceğe yönelik yapıldığını düşünüyorum. Yani 2019 enflasyonu 2018 bazına göre düşük çıkması için yapılmış bir eylem. Eğer niyet buysa ve doğru bir adımsa; krizin şimdilik tüketici yönünden fazla hissedilmeyeceğini düşünüyorum. Bu sözümün arkasındayım. Gelecek olan kriz daha çok imalat sektörü ve bankacılığı vuracak. Halkın alım gücü tabi ki düşecek ama ben mesela İtalya İspanya Yunanıstan gibi sokak eylemlerine varacak kadar büyük bir krizi son tüketici bazında beklemiyorum.
  • Equris kullanıcısına yanıt
    ekonomik kriz kur kaynaklı değil. Ona tamam. Ama yaşanan kriz ekonomik kriz değil kur krizi. Bunun sebebi tabi ki öyle Rahibe Teresa falan değil, 2008 de piyasaya çok fazla sürülen Dolar ı bizim akıllı biçimde sanayide üretimde değil betonda harcamamız. Yaşanan global krizi hafife alıp bankalara ve şirketlere gerçekçi bir denetim yapmamamız. Musluğun ömür boyu akacağını sanmamız.

    Tabi bunların toplamı ekomonik krize doğru yol aldığımızı gösteriyor. Ama hocam, yaşınız 35 in üstündeyse bunun kriz olmadığını bilirsiniz. Kriz durumu çok daha kötüdür bugünkü durumdan.

    Yani şimdiden şikayet eden arkadaşlar bir an önce gerekli önlemi alsın yoksa kriz geldiğinde ayakta kalamazlar.
  • soulstriper kullanıcısına yanıt
    Hocam ciddi analiz eksiklikleri var yorumunuzda. Sadece imalat sektörünü değil direkt olarak halkı vuruyor kriz. Kriz yoktur demenize de gülesim geliyor. Şu anda kimsenin alim yaptığı yok. Herkes duruyor. Imalatci malını satamazsa ne yapacak?

    Bankalar önlemini zaten aldı. Faiz oranlarına bir bakın isterseniz. Yıllık %50 ye dayandı tüketici kredileri. Geri dönmeyen kredileri de zaten satıyorlardı şimdi daha da satacaklar. Gişe işlemleri dışında bir şey olmuyor bankalarda. Zorda kalanlar yani kısa vadede ödemeleri olanlar kredi alıp masrafına katlanmaya çalışıyorlar.

    Inşaat sektörünün tam içindeyim ve durum çıkmazda. Konkordato için hazırlıklar tamam. Ama "ya ödeme alırsak" diye bekliyor firmalar. Sene sonunu göremiyorlar. Imalat yapmıyorlar. Bir çok proje durdu veya yavaşladı. Işten çıkarmalar gelecek.

    E üstüne çekirdek enflasyon arttı. Marketlere bir bakın lütfen. Insanlar karın doyurma derdinde. Buram buram kriz hissedilmiş durumda dedikleriniz tam tersi.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • astegon kullanıcısına yanıt
    Hocam kendi mesajınızda bile tüketici değil imalat ve inşaat sektöründen örnek veriyorsunuz. Ben halkın durumunun iyi olduğunu söylemiyorum. Beni anlamıyorsunuz. Kriz gelecek daha. Ve o gün anlayacaksınız şuan yaşanan sürecin aslında devede kulak olduğunu

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • soulstriper kullanıcısına yanıt
    Hocam geldi bile. Daha da derinleşecek. Ama siz atlatırız diyorsunuz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • astegon kullanıcısına yanıt
    Atlatiriz demiyorum Hocam, daha beter olacak diyorum. Şuan daha hiçbir şey yok diyorum. Ben kırtasiyeciyim, fiyatlar aşırı uçtu. Ama halk pek şikayet etmiyor mesela. O gün geldiğinde dediklerimi anlarsınız

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • soulstriper kullanıcısına yanıt
    Hocam mecbur oldukları için aliyorlar. Almasınlar mi? Emin olun aileler kendi yediklerinden keser ama eğitimden kesmezler. Siz esnafsınız ciro hareketlerinden belli oluyordur. Şimdi peak yaparsınız 1 ay kadar sonra zor dönem başlar sizin için. Allah kolaylık versin şimdiden

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • astegon kullanıcısına yanıt
    Amin hocam. Şimdiden zorluklar yok değil. Ama gelecek hiç parlak değil, her kesim için. Bakalım atılan adımlar işe yarayacak mı. He, krizi bitiremezler ama belki 2-3 yıllık bir kayıpla kurtarabiliriz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: soulstriper

    Amin hocam. Şimdiden zorluklar yok değil. Ama gelecek hiç parlak değil, her kesim için. Bakalım atılan adımlar işe yarayacak mı. He, krizi bitiremezler ama belki 2-3 yıllık bir kayıpla kurtarabiliriz.
    Ülkeyi yönetenler için kriz felan yok.
    Geleceğe dair hiç bir planları yok.

    Yükselen kur krizi şuan 2023 yılına kadar sürer. 2001 Yılandaki gibi bir çıkış yok. Amac Ülke ekonomisinin batmasıyla, Ülkenin bölünmesidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: soulstriper

    ekonomik kriz kur kaynaklı değil. Ona tamam. Ama yaşanan kriz ekonomik kriz değil kur krizi. Bunun sebebi tabi ki öyle Rahibe Teresa falan değil, 2008 de piyasaya çok fazla sürülen Dolar ı bizim akıllı biçimde sanayide üretimde değil betonda harcamamız. Yaşanan global krizi hafife alıp bankalara ve şirketlere gerçekçi bir denetim yapmamamız. Musluğun ömür boyu akacağını sanmamız.

    Tabi bunların toplamı ekomonik krize doğru yol aldığımızı gösteriyor. Ama hocam, yaşınız 35 in üstündeyse bunun kriz olmadığını bilirsiniz. Kriz durumu çok daha kötüdür bugünkü durumdan.

    Yani şimdiden şikayet eden arkadaşlar bir an önce gerekli önlemi alsın yoksa kriz geldiğinde ayakta kalamazlar.
    Bu konuda attığım bazı mesajları dikkatli okursanız "Türkiye krize henüz girdi." diyorum.

    Yani yolun başındayız. Eğer haberleri doğru yerlerden takip ederseniz hergün firmaların konkordato ilan ettiğini görürsünüz.

    https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/konkordato-2613469/

    Şuan daha yolun başındayız anlayacağınız bu domino etkisi gibi yayılacak.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soulstriper

    Amin hocam. Şimdiden zorluklar yok değil. Ama gelecek hiç parlak değil, her kesim için. Bakalım atılan adımlar işe yarayacak mı. He, krizi bitiremezler ama belki 2-3 yıllık bir kayıpla kurtarabiliriz.
    Türkiye'de şuan yaşanan kriz "Özel Sektör" kaynaklı bir kriz ve daha önce böyle bir krizi hiç tecrübe etmedik.

    Ekonomi bir anda duracak aslında durdu. İnsanlar son yaz tatillerini yaptılar gelecek sene bu kadar iç turizm olamayacak.

    Çünkü günden güne fakirleşeceğiz enflasyon ile.

    Alınan para anca temel işlere yetecek.

    Yıllardır AKP'nin ülkeyi bu hale getireceğini yazdık durduk ama kimse inanmadı. Şimdi yaşayarak anlayacağız..

    ****** Ne kadar olursa olsun artık paranızı tasarruf edin ve bankada faizde tutun arkadaşlar. Devir artık iyice tasarruf devri! Paranızı enflasyona karşı olabildiğince koruyun!




  • Yılsonu enflasyon, mb. faiz ve kur faiz bekletiniz kaç beyler.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.