Şimdi Ara

Uzun vadede

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
574
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Uzun vadede motor hacmi yüksek olan araç mı daha iyidir. Yoksa HP si yüksek olan mı.
    Mesela 120 HP 2.000 Motor mu yoksa 120 HP 1.5 Motormu.? gibi veya 80 HP 1.3 Yoksa 80 HP 1.6 (Dizel ve benzine ayrı cevap verirseniz)



  • Daha az sıkıştırılan makbuldür.
  • 2.0 120 , 1.5 120 ye göre daha iyidir diye düşünüyorum. Daha düşük hacimli motordan daha yüksek beygir elde etmek arabayı daha çok yormak demek
  • Motor hacmi büyük olan idealdir. Piston sıkıştırma oranı daha düşüktür.
  • Amerikanların 5200 motordan 225 beygir güç çıkartmasının bir sebebi var sanırım.

    Şaka bir yana, hacim / güç oranı ne kadar hacimden yana olursa (Yüksek hacim düşük güç) motor o kadar az yorulur diyebiliriz kabaca.
  • büyük motorun torku daha büyük olur tabi turbo olayın içine girmiyorsa...
  • Yani uzun vadede yuksek hacim daha iyidir. Istenilen hiza daha cabuk ulasilacagi icin ve daha kolay yokus cikacagi icin yakit tasarrufu saglar diyebilirmiyiz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Uzun Yolda Hangi Hybrit?
    4 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Ekonomik anlamda soruyosanız ülke koşullaır için cevap malum. Ama yok rahatlılık olarak soruyorsanız, alaşım teknolojileri ve minimalistleştirme ne kadar başarılı hale geldiyse, fizik kuralları var, küçük hacimli zorlamalı motorlar asla toleransları fazla olan büyük hacimli motorlar kadar rahat ve uzun ömürlü olmazlar. Daha verimli olabilirler ama asla daha uzun ömürlü olamazlar. Fakat şu da var, günümüzdeki teknolojiyle herhangi bir otomobil motoru öyle kolay kolay son nefesini verecek yapıda değil bence. Her iki tip te normal kullanımla çok uzun yıllar kullanılabilir. ANCAAAK önemli fark büyük hacimli ferah motorda her zaman gönlünüz rahat gazlayabilir, son devirleri zorlayabilir, rampa yukarı ivmelenmeye zorlayabilirsiniz. Kafanız rahat olur. Çünkü büyük hacim motor bir nevi doğal dizel motor gibi çekişe sahiptir büyük motor organlarının kompresyonu ve torkundan dolayı. Küçük motorda bunu daha çok gaz vererek, daha yüksek devir çevirerek dolayısıyla motor bloğunu ve motor organları daha uzun süre ve daha sık yorarak yaparsınız. O yüzden ömür anlamında büyük hacimli araçlar rakipsizdir.

    Ayrıca büyük motorlu araçlar kasayı rahat çektikleri için, rampa, hızlanma, sollanma gibi koşullarda aynı kasaya ufacık motor konmuş versiyonuna göre biraz daha az yakarlar. Bundna dolayı bazen üreticileirn çuvallayıp ekonomi yapacağız diye koca kasalara koydukları ufacık motorların hiç çekmeikleri, çekecek şekilde sürüldüklerinde de büyük motorlu muadillerinden çok da farklı bir tüketim değeri sunmadıklarını görürüz. Tabi bunun da bir sınırı var. Aynı kasadaki 2 litre motori o kasaya verilecek 1.2-1.4 kasaya göre avantajlı olabilir çeşitli durumlarda. Ama o kasaya konulacak 3 litre v6 motorun herhangi bir koşulda hacminden ve rahatlığından dolayı küçük motorlu versiyonunu kadar az yakacağını düşünmek yanlıştır.

    Bir örnek w210 ve w211 e serisi mercedeslere bakın. Büyük ve ağır araç. 2litre kompresörlü versiyonlarla atmosferik 3200 v6 veya sıralı 6 motorlu versiyonlarının şehir içi yakıt tüketimi hemen hemen aynıdır. 12-13litre civarı. 2litre motor kasatı kompressor yardımıyla daha zorlanarak çekerek tüketimi yukarı çeker, ve 3 litre motor seviyesine getirir. Bu durumda vergi sorun değilse 320 versiyonu almak hem keyif hem donanınım anlamında daha mantıklı. Tabi 3 litreyi sürekli agresifce sürerseniz kompresör 2 litreli versiyonu hallice aşması işten bile olmaz.

    Bir at arabası düşünün. Buna normal ya da ufak yapılı ama çok dinç, hareketi, yorulmak bilmez enerjik bir at bağlayıp sürerseniz, at her gün sonunda iyice yorulacak, çok yem isteyecek ve uzun vadede bitkin hale geçecektir. Siz bu at arabasına iri bir yük atı bağlarsanız, atın gücüne göre araba hafif kalıp rahatça çekebiliyorsa, at gün sonunda normal bir yorgunluğa gelecektir, yine açıkacak ve yeminiş güzelce yiyecektir. Ama uzun vadede size aynı şekilde hizmet edebilmeye devam eder. Bundan dolayı bakın yük taşıma araçlarında büyük hacimli çok yükske torklu motorlar kullanılır. Bunlar birkaç milyon km yük taşıma kapasitesindedir zorlanmadan. Tüm iş makineleri, pick uplar, yük gemileri, elektrikli motorlar çıkmadan evvel trenler vs. Büyük hacimli atmosferik motor da, uzun ömürlü bir dizelin light versiyonu gibidir diye düşünün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lord Sparhawk -- 23 Ağustos 2014; 9:22:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    Ekonomik anlamda soruyosanız ülke koşullaır için cevap malum. Ama yok rahatlılık olarak soruyorsanız, alaşım teknolojileri ve minimalistleştirme ne kadar başarılı hale geldiyse, fizik kuralları var, küçük hacimli zorlamalı motorlar asla toleransları fazla olan büyük hacimli motorlar kadar rahat ve uzun ömürlü olmazlar. Daha verimli olabilirler ama asla daha uzun ömürlü olamazlar. Fakat şu da var, günümüzdeki teknolojiyle herhangi bir otomobil motoru öyle kolay kolay son nefesini verecek yapıda değil bence. Her iki tip te normal kullanımla çok uzun yıllar kullanılabilir. ANCAAAK önemli fark büyük hacimli ferah motorda her zaman gönlünüz rahat gazlayabilir, son devirleri zorlayabilir, rampa yukarı ivmelenmeye zorlayabilirsiniz. Kafanız rahat olur. Çünkü büyük hacim motor bir nevi doğal dizel motor gibi çekişe sahiptir büyük motor organlarının kompresyonu ve torkundan dolayı. Küçük motorda bunu daha çok gaz vererek, daha yüksek devir çevirerek dolayısıyla motor bloğunu ve motor organları daha uzun süre ve daha sık yorarak yaparsınız. O yüzden ömür anlamında büyük hacimli araçlar rakipsizdir.

    Ayrıca büyük motorlu araçlar kasayı rahat çektikleri için, rampa, hızlanma, sollanma gibi koşullarda aynı kasaya ufacık motor konmuş versiyonuna göre biraz daha az yakarlar. Bundna dolayı bazen üreticileirn çuvallayıp ekonomi yapacağız diye koca kasalara koydukları ufacık motorların hiç çekmeikleri, çekecek şekilde sürüldüklerinde de büyük motorlu muadillerinden çok da farklı bir tüketim değeri sunmadıklarını görürüz. Tabi bunun da bir sınırı var. Aynı kasadaki 2 litre motori o kasaya verilecek 1.2-1.4 kasaya göre avantajlı olabilir çeşitli durumlarda. Ama o kasaya konulacak 3 litre v6 motorun herhangi bir koşulda hacminden ve rahatlığından dolayı küçük motorlu versiyonunu kadar az yakacağını düşünmek yanlıştır.

    Bir örnek w210 ve w211 e serisi mercedeslere bakın. Büyük ve ağır araç. 2litre kompresörlü versiyonlarla atmosferik 3200 v6 veya sıralı 6 motorlu versiyonlarının şehir içi yakıt tüketimi hemen hemen aynıdır. 12-13litre civarı. 2litre motor kasatı kompressor yardımıyla daha zorlanarak çekerek tüketimi yukarı çeker, ve 3 litre motor seviyesine getirir. Bu durumda vergi sorun değilse 320 versiyonu almak hem keyif hem donanınım anlamında daha mantıklı. Tabi 3 litreyi sürekli agresifce sürerseniz kompresör 2 litreli versiyonu hallice aşması işten bile olmaz.

    Bir at arabası düşünün. Buna normal ya da ufak yapılı ama çok dinç, hareketi, yorulmak bilmez enerjik bir at bağlayıp sürerseniz, at her gün sonunda iyice yorulacak, çok yem isteyecek ve uzun vadede bitkin hale geçecektir. Siz bu at arabasına iri bir yük atı bağlarsanız, atın gücüne göre araba hafif kalıp rahatça çekebiliyorsa, at gün sonunda normal bir yorgunluğa gelecektir, yine açıkacak ve yeminiş güzelce yiyecektir. Ama uzun vadede size aynı şekilde hizmet edebilmeye devam eder. Bundan dolayı bakın yük taşıma araçlarında büyük hacimli çok yükske torklu motorlar kullanılır. Bunlar birkaç milyon km yük taşıma kapasitesindedir zorlanmadan. Tüm iş makineleri, pick uplar, yük gemileri, elektrikli motorlar çıkmadan evvel trenler vs. Büyük hacimli atmosferik motor da, uzun ömürlü bir dizelin light versiyonu gibidir diye düşünün.

    Peki hocam performans serisi araclarda 4 cekerleri saymassak ön cekis mi yoksa arka itis mi daha iyidir? neden?
    On ceker olursa bir anda cekeceginden arka hizlanmayi dusurur ve bir anda geri kalir.
    Arka itis olursa cabuk hizlanmaya calisacagindan on sag ve sola kayacaktir denge zor olacaktir siye dusunuyorum siz hangisini tavsiye ediyorsunuz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • normal de 1.9 dizel kullanıyorum
    3 gündür multijet 1.3 dizel kullanıyorum
    farkı net bir şekilde hissediyorsunuz , her ne kadar 1.3 biraz uç da olsa
    araba fena gitmemesine rağmen vitesi attığınız da 2000 devirin altında ise rezil oldunuz demektir
    oldu ya vitesi doğru şekilde atmadınız ve 1700 e düştünür , 2000in üstüne çıkıp arabanın yürümesi için neredeyse 3-4sn geçiyor
    1.9 da böyle bir durum yok , 2000 devirin aştında da kalsanız araba yürür gider

    ayrıca 1.3 ün 3000 devirde yaptığı sürati , 1.9 2500 devirde yapıyor
    bu da özellikle uzun yolda 120-130 gibi süratler de yakıt tüketimi olarak avantaj oluyor

    1.9 105 beygir 1500kg
    1.3 90 beygir 1200kg
  • byfire54 B kullanıcısına yanıt
    Performans araçlarında arkadan itiş hep avantajlıdır. Hızlanma anında aracın tüm yükü arka aksa basacağından tutunma tam olur. Ön tekerlerde çekiş ve tork olmadığından direksiyon son derece net, hisli ve keskin olur. Sportif kullanımda aracın ön tekerlerinin ne yaptığı konusunda direksiyonun çok net olması gerekir ki sürücü gecikmeden müdehale edebilsin. Güçlü önden çekiş araçlarda direksiyonda torque steer dediğimiz olay olur. Ön lastiklerin torktan dolayı birbirinden farklı ivmelenmesiyle direksiyon sağa veya sola çeker. Araç ne kadar güçlüyse direksiyon o kadar kuvvetli çeker. Arkadan itiş araçlarda böyle birşey olmaz. Direksiyon jilet gibi keskindir. Önden çekişli araçlar understeer yapmaya meyillidir, virajda limitlerine zorlandıklarında kafaları viraj dışına doğru çeker, virajı dönmez tek çare yavaşlamak, el freni ile hafif kontra vermektir. Her ihtimalde de hız kaybedilir. Arkadan itişli araçlar ise oversteering yapmaya meyillidir. Limitlerinde arkalarını bırakırlar, araç virajın daha da içine doğru döner ve hafif kontra hareketlerle, yanlayarak akıcı bir şekilde virajı alır. Yanlama yapılmasa bile ufak kontralarla aracın virajı keskin ve çevik şekilde alması sağlanır. Tabi ayarı tutturulamazsa, ya da ıslak, mıcırlı vs zeminlerde dengesi bozularak, spin atma ihtimali önden çekişli araca göre çok daha yüksektir. Aktarma organlarının arkada olmasından dolayı arkadan itişli araçların ağırlık merkezleri de daha dengelidir.

    Arkadan itiş araçta ani hızlanmada önün sağa sola kayması gibi bir durum yoktur, onu önden çeker araçlar patinajda yapar. Arkadan itiş araçlar ani hızlanmalarda arkalarını sağa sola savurur, direksiyon kontrasıyla kolayca toplanır. Özetle arkadan itiş, seri kullanım ve keyif için çok daha tercih edilesidir. Tabi bunun da bir dengesi var. Tecrübe azsa, araç haddinden fazla kuvvetli bir araçsa bu sefer keyiften ziyade aracı yolda tutma çabasına dönüşür. Misal amg mercedesler. Bunu için günümüz arkadan itişlerinde aracı yolda tutacak,ciddi derecede dizginleyecek bir sürü elektronik sınırlama, dengeleme sistemleri bulunur. Bunları kapatıldığı zaman normal kullanıcılar için oldukça tehlikeli ve sürüşü zor araçlar haline gelirler. Tabi amg gibi ekstrem güçlü arkadan itişler için bu böyle. Standart bir 2-3litre motorlu bmw, mercedeste böyle bir problem olmaz gayet de keyifli sürülürler.




  • daha az hor kullanılan
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    Performans araçlarında arkadan itiş hep avantajlıdır. Hızlanma anında aracın tüm yükü arka aksa basacağından tutunma tam olur. Ön tekerlerde çekiş ve tork olmadığından direksiyon son derece net, hisli ve keskin olur. Sportif kullanımda aracın ön tekerlerinin ne yaptığı konusunda direksiyonun çok net olması gerekir ki sürücü gecikmeden müdehale edebilsin. Güçlü önden çekiş araçlarda direksiyonda torque steer dediğimiz olay olur. Ön lastiklerin torktan dolayı birbirinden farklı ivmelenmesiyle direksiyon sağa veya sola çeker. Araç ne kadar güçlüyse direksiyon o kadar kuvvetli çeker. Arkadan itiş araçlarda böyle birşey olmaz. Direksiyon jilet gibi keskindir. Önden çekişli araçlar understeer yapmaya meyillidir, virajda limitlerine zorlandıklarında kafaları viraj dışına doğru çeker, virajı dönmez tek çare yavaşlamak, el freni ile hafif kontra vermektir. Her ihtimalde de hız kaybedilir. Arkadan itişli araçlar ise oversteering yapmaya meyillidir. Limitlerinde arkalarını bırakırlar, araç virajın daha da içine doğru döner ve hafif kontra hareketlerle, yanlayarak akıcı bir şekilde virajı alır. Yanlama yapılmasa bile ufak kontralarla aracın virajı keskin ve çevik şekilde alması sağlanır. Tabi ayarı tutturulamazsa, ya da ıslak, mıcırlı vs zeminlerde dengesi bozularak, spin atma ihtimali önden çekişli araca göre çok daha yüksektir. Aktarma organlarının arkada olmasından dolayı arkadan itişli araçların ağırlık merkezleri de daha dengelidir.

    Arkadan itiş araçta ani hızlanmada önün sağa sola kayması gibi bir durum yoktur, onu önden çeker araçlar patinajda yapar. Arkadan itiş araçlar ani hızlanmalarda arkalarını sağa sola savurur, direksiyon kontrasıyla kolayca toplanır. Özetle arkadan itiş, seri kullanım ve keyif için çok daha tercih edilesidir. Tabi bunun da bir dengesi var. Tecrübe azsa, araç haddinden fazla kuvvetli bir araçsa bu sefer keyiften ziyade aracı yolda tutma çabasına dönüşür. Misal amg mercedesler. Bunu için günümüz arkadan itişlerinde aracı yolda tutacak,ciddi derecede dizginleyecek bir sürü elektronik sınırlama, dengeleme sistemleri bulunur. Bunları kapatıldığı zaman normal kullanıcılar için oldukça tehlikeli ve sürüşü zor araçlar haline gelirler. Tabi amg gibi ekstrem güçlü arkadan itişler için bu böyle. Standart bir 2-3litre motorlu bmw, mercedeste böyle bir problem olmaz gayet de keyifli sürülürler.

    Hocam Kusura bakmayın sizede çok soru soruyorum ama LSD ve eLSD cekis sistemi nedir ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi byfire54 -- 24 Ağustos 2014; 3:38:05 >




  • byfire54 B kullanıcısına yanıt
    Estağfurullah, limitli diferansiyel konularında pek bilgim yok, bilgisi olan birinin yazması daha doğru olur. Özünde bir tür kilitli diferansiyel. Limitli kaydırma diye geçiyor. Çekiş tekerlekleri arası dönüş hızında fark olduğunda, gücü sınırlı oranda yavaş dönen tekere aktararak mekanik olarak çekiş kontrolü sağlıyor. elsd'de bunun elektronik kontrollü gelişmiş olanı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    Estağfurullah, limitli diferansiyel konularında pek bilgim yok, bilgisi olan birinin yazması daha doğru olur. Özünde bir tür kilitli diferansiyel. Limitli kaydırma diye geçiyor. Çekiş tekerlekleri arası dönüş hızında fark olduğunda, gücü sınırlı oranda yavaş dönen tekere aktararak mekanik olarak çekiş kontrolü sağlıyor. elsd'de bunun elektronik kontrollü gelişmiş olanı.

    Hocam difransiyali biliyorumda bilmedigim bu LSD lerde 4 cekerde sag on sol arka havada kalinca arac hareket etmiyormuymus neymis bir yerde okumustum fakat dogrulugunu bilmiyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • byfire54 B kullanıcısına yanıt
    O kadar detayını bende bilmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sparhawk

    O kadar detayını bende bilmiyorum.

    Cok sagol hocam fazlasiyla yardim ettin :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • byfire54 B kullanıcısına yanıt
    Rica ederim.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.