Şimdi Ara

...ve o dünyada en yerinde tercih; vazge­çiştir.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
1
Cevap
0
Favori
380
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yaşam, insanlara bazen ne zor seçimler dayatıyor.

    Bir insanı, sol bacağıyla, hayatı arasında bir tercihe zorlamak kadar sevim­siz ne olabilir?

    "Eşyalar toplanmış seninle birlikte/anı­lar saçılmış odaya heryere/sevdiğim o koku yok artık bu evde/sen...kadınım" diyen o gür sesin sahibinin bugün bir bacağını

    yaşamına diyet olarak vermesi sizi de "seçim"e isyan ettirmiyor mu?

    Ama bazen seçim imkansız gibi görünse de kaçınılmazdır.

    Şimdi bazıları diyorlar ki; "Bu yaşam tarzı da Tanju Okan'ın kendi seçimiydi. Alkolle zehirledi vücudunu... dur durak din­lemedi".

    Peki o tercihin nedeni neydi?

    Bir yanda şöhret, kudret, para ve renga­renk bir hayat gözkırparken, neden dev bir sanatçı, yalnızlığı ve alkolü seçer..? Neden, pırıltılı bir yaşamın getirişinden vazgeçer?

    Yaşamı bir gelir-gider çizelgesi olarak al­gılayanlar elbet bu seçime ilişkin sağlıklı bir "yoklama" yapamazlar. Çünkü onlara göre rasyonel bir insan seçim yaparken öncelikle "güç, kudret ve iktidar şansı" arar. iktidar şansı ol­mayan partiye oy verenler, mutluluk uğruna istikbal şan­sını tepenler, sevdiği kadının kokusu yok diye yaşadığı evden vazgeçenler, her talihsiz borsa oyuncusu gibi sonuçta kaybetmeye razı olmak zorun­dadırlar.

    Lakin başka borsalarda, başka değerlerin prim yaptı­ğını göremezler.

    Bazen bir inzivada dolu dolu ve sevgiyle yaşanmış kısacık bir dönemin, şöhretin sahte ışıkları altında parlatılmış upuzun bir hayata tercih edilebileceğini ve bu tercihin insana her türden finali gözealdırabilecek derin bir tutkuya dönüşebileceğini

    anlayamazlar.

    Seçimde oylarını istikbal garantileri yeri­ne tutkularından yana kullananlar ise, bu tercih şurasında olduğu gibi bedeli öderken de tek başına kalırlar.

    İngiliz Kralı 8. Edward sevdiği kadın için tahtını terkettiğinde de kimse bu tercihe

    anlam verememişti. Çünkü "ge­çer akçe" olan "tahf'tı ve bir ka­dın için koca imparatorluğun ni­metlerim tepmek "akıl dışı" sa­yılıyordu.

    Birisini herşeyden vazgeçebi­lecek kadar çok sevmenin, insa­nın başına, hiçbir tacın sağlaya­mayacağı türden bir asalet hal­kası takacağını düşünemediler.

    İngilizler, tahtsız kralın ardın­dan dövüne dursun, tahtsız kral da sevgisiz İngilizlerin haline acıdı durdu hayatı boyunca...



    ***



    Bir kez daha yazmıştım; "her seçim bir kaybediştir" diye...

    Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...

    Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir mis­kinlik fırsatından vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat binbir seçeneği da­yar burnunuzun ucuna... "Ne giysem" telaşından, öğle yemeğinde "Ne alırdınız" diye başucunuzda biten garsona, "hangi kanal­daki filmi izlesem" kararsızlığından, "bize oy verin" diye bağrışan partilere kadar herşey, herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.

    Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarda ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş olursunuz. Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı ışıldatabilecekken, ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muh­temel bir tanışıklığı tepersiniz. Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köf­teden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanal­daki film, o anki ruh halinize daha uygun­dur.

    Ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez. Geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli bir elbiseyle yeniden yaşama şansınız yoktur.

    Bu seçim oyununda vazgeçtiğimiz şey, seçtiğinizden daha değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır.

    Ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.

    Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, ba­zen şöhret sahnesinin parıltılı neonları da olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kal­maz.

    Çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir ev ya da sevdiğiniz kadınla pay­laşamadığınız bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir değerlerdendir.

    Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz.

    Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada ba­zen kaybetmek en doğru seçimdir.

    ...ve o dünyada en yerinde tercih; vazge­çiştir.



    -------------------------


    Can Dündar

    ----------------------

    Ne dersiniz arkadaşlar sizcede çok güzel bir bakış açısı değilmi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi umutsuzvaka -- 22 Mart 2006; 16:05:40 >







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sessiz olmak en büyük derdim
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.