Şimdi Ara

Vicdan mı? Hukuk mu?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
17
Cevap
0
Favori
1.780
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Siz bir hakimsiniz! önünüze bir dava geldi; dava konusu hukuken hen anayasa hemde ceza yasalarına aykırı. Ama sizin vicdani fikriniz hem anayasa hemde ceza hukukun karşısında! İtirazınız var. Ne yaparsınız?
    Saygılarımla,



  • "Hakim."

    Kağıt üzerinde yazan şeylerin hiçbir zaman yeterli olmayacağı hukuk tarihi ile beraber geliyor zaten.
  • Elbette hiç bir hakim anayasa ve yasaların belirlediği çizgilerin dışına çıkamaz.
    Ancak çoğu durumda yasalarımız zaten hakimlere ciddi bir "vicdan payı" bırakmata, yanlış bilmiyor isem.

    Bunun dışında hukuk ile ilgili genel görüşüm şu;

    Hukuk kurallarımızın en temelinde yatan şey mantık değil aslında vicdanımızdır.
    Bu anlamda hakimler karar verirken;
    Adalet terazisini, vicdan ve mantık dengesi ile kurmalı ve bu iki ağır tartıyı en hassas biçimde dengelemelidir.


    Bu sebeble bazılarının "hukukta sadece mantık" görüşüne katılmıyorum.
    Böyle bir durum olsa idi zaten hakimlere ihtiyaç olmaz, belirli mantıklar ile algoritması kurulmuş makinalar işimizi görür idi.

    ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El-Cezeri -- 9 Mayıs 2011; 14:27:40 >
  • Elbette her bir hakim anayasa ve ceza hukuğu dışına çıkabilir. Eğer onlar çıkamasaydı nasıl bu kadar yol alırdı hukuk? Sorgulama olmadan gelişmek mümkün mü? Madem sorgulma yok! o zaman en ilkel kabilelerin anlayışı ,ahlakı ve hukuğu hem daim olmazmıydı. Niye değimiş bunca zaman ahlak kuralları ve hukuk. Dini söylemi gözardı ediyorum. Zira dini akaidler pek yoruma açık değil.
    Saygılarımla,
  • Suçun durumuna göre değişir bence...Yemek için ekmek çalanla,eve girip para çalan hırsız bir değildir mesela.Yemek için ekmek çalana vicdani,para çalana hukuk.
  • Hakimin vicdanı, sorunun çözümü yasalarda olmadığı zaman devrededir. Bu zaten hukuk anlayışında da vardır, fakat hukuka ters bir karar alabilir mi hakim? Eğer yurtiçindeki sorunu halletmeye yönelik yasalar hakimin vicdanında rahatsızlık yaratıyorsa ve hakimin vicdanı ile evrensel hukuk anlayışı denilen şey paralel ise, hakim ülkesinin anlayışını değil de, evrensel olarak adlandırılan anlayışı kabul etmelidir; bunda bir maruz görmüyorum.

    Fakat hakimin vicdanı hem ülkesindeki yasalara ters, hem de evrensel hukuk anlayışına ters ise, o zaman vicdanı yerine ''yasalar'' diyorum. Sonuçta vicdan da, kişinin yaşadığı hayata göre oluşturduğu bir kavramdır, vicdanının karşılığı hukuk denilen evrensel yasalar içinde yer almıyorsa; kişi vicdanı kabul edilemez.

    Bir de vicdanı ülkesine uygun, fakat evrensel hukuk anlayışına ters ise, ben burada da evrensel hukuku tercih ederim.
  • Hukuk zaten vicdanla birlikte gelen adalet kavramının resmileştirilmiş,yazıya dökülmüş hali değil midir?Böyleyse eğer Vicdan>Hukuk oluyor ki Fetih'in verdiği örnekte para çalana direk olarak hukuk'u uygulamak da vicdanın verdiği bir karar oluyor.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Hukuk mu Eczacılık mı
    10 yıl önce açıldı
    Hukuk mu tip mi???
    7 yıl önce açıldı
    HUKUK HALA OKUNUR MU
    2 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Heinz ve ilaç çalma öyküsü

    Avrupa ölümcül bir kanser hastalığına yakalanan bir kadın için doktorlar bir ilacın yaşamını kurtarabileceğini söylerler. Henüz yeni bulunmuş olan bu ilaç yaşadıkları bir şehirdeki eczanede satılmaktadır. Ancak eczacı ilacı bulmak için çok fazla zaman harcadığından ilaç çok pahalıdır. 2000 dolar olan ilacı almak için heinz’in sadece 200 doları vardır. Heinz tanıdığı herkesten borç para ister ancak halihazırda sadece 1000 doları vardır. Heinz eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu ve ilacı daha ucuza vrip veremeyeceğini ya da borcunu daha sonra ödeyip ödeyemeyeceğini sorar ancak eczacının cevabı buna hayır olur. Umutsuzluğa kapılan heinz camı kırarak içeriye girer ve ilacı çalar. Heinz’ın bu davranışı doğru mudur?

    bu durum psikolojin araştırma konusuna girer. Ahlak Gelişimi adlı bölümde bu durum açıklanmıştır




  • o kisinin yerinde olmak istemezdim
  • yazi icin tesekurler bence en iyisini yapmis ilerde pismanlik duymaktansa bi hayat kurtarmak heleki esinin hastalikta saglikta koruyacagina yemin etigi bi insan icin yapmasi en dogrusu bence dogrudur
    quote:

    Orijinalden alıntı: Nevzat-FC INTER

    Heinz ve ilaç çalma öyküsü

    Avrupa ölümcül bir kanser hastalığına yakalanan bir kadın için doktorlar bir ilacın yaşamını kurtarabileceğini söylerler. Henüz yeni bulunmuş olan bu ilaç yaşadıkları bir şehirdeki eczanede satılmaktadır. Ancak eczacı ilacı bulmak için çok fazla zaman harcadığından ilaç çok pahalıdır. 2000 dolar olan ilacı almak için heinz’in sadece 200 doları vardır. Heinz tanıdığı herkesten borç para ister ancak halihazırda sadece 1000 doları vardır. Heinz eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu ve ilacı daha ucuza vrip veremeyeceğini ya da borcunu daha sonra ödeyip ödeyemeyeceğini sorar ancak eczacının cevabı buna hayır olur. Umutsuzluğa kapılan heinz camı kırarak içeriye girer ve ilacı çalar. Heinz’ın bu davranışı doğru mudur?

    bu durum psikolojin araştırma konusuna girer. Ahlak Gelişimi adlı bölümde bu durum açıklanmıştır





  • Vicdan kisiden kisiye degisir. Bu demektir ki; eger cezalar vicdani olarak verilirse cezalar da kisiden kisiye degisecektir. Bu tanim itibariyle "adaletsizliktir". Adalet sistemi ise tanim olarak "adaletsizlik" yapmaz.

    Eger ceza kanunu ile genel toplum vicdani celisiyorsa, sorun kanunu uygulayanda degil kanunun kendisindedir.

    Evet hakimler birer "juri"dir ve kararlarlari verirken vicdanlarini devreye sokarlar. Fakat bu konumuzun disindadir. Cunku hakimin vicdani ancak yargilanan insanin "ceza tanimina girip girmedigine" karar vermek icin devreye girebilir. Vicdan "ceza kanununun dogru veya yanlis olduguna" karar vermek icin devreye giremez. Burada vicdani devreye sokmasi gereken kisi kanun uygulayici degil, kanun yapicisidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nevzat-FC INTER

    Heinz ve ilaç çalma öyküsü

    Avrupa ölümcül bir kanser hastalığına yakalanan bir kadın için doktorlar bir ilacın yaşamını kurtarabileceğini söylerler. Henüz yeni bulunmuş olan bu ilaç yaşadıkları bir şehirdeki eczanede satılmaktadır. Ancak eczacı ilacı bulmak için çok fazla zaman harcadığından ilaç çok pahalıdır. 2000 dolar olan ilacı almak için heinz’in sadece 200 doları vardır. Heinz tanıdığı herkesten borç para ister ancak halihazırda sadece 1000 doları vardır. Heinz eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu ve ilacı daha ucuza vrip veremeyeceğini ya da borcunu daha sonra ödeyip ödeyemeyeceğini sorar ancak eczacının cevabı buna hayır olur. Umutsuzluğa kapılan heinz camı kırarak içeriye girer ve ilacı çalar. Heinz’ın bu davranışı doğru mudur?

    bu durum psikolojin araştırma konusuna girer. Ahlak Gelişimi adlı bölümde bu durum açıklanmıştır



    Bence bu durumda sorulması gereken kime göre sorusudur




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akadias


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nevzat-FC INTER

    Heinz ve ilaç çalma öyküsü

    Avrupa ölümcül bir kanser hastalığına yakalanan bir kadın için doktorlar bir ilacın yaşamını kurtarabileceğini söylerler. Henüz yeni bulunmuş olan bu ilaç yaşadıkları bir şehirdeki eczanede satılmaktadır. Ancak eczacı ilacı bulmak için çok fazla zaman harcadığından ilaç çok pahalıdır. 2000 dolar olan ilacı almak için heinz�in sadece 200 doları vardır. Heinz tanıdığı herkesten borç para ister ancak halihazırda sadece 1000 doları vardır. Heinz eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu ve ilacı daha ucuza vrip veremeyeceğini ya da borcunu daha sonra ödeyip ödeyemeyeceğini sorar ancak eczacının cevabı buna hayır olur. Umutsuzluğa kapılan heinz camı kırarak içeriye girer ve ilacı çalar. Heinz�ın bu davranışı doğru mudur?

    bu durum psikolojin araştırma konusuna girer. Ahlak Gelişimi adlı bölümde bu durum açıklanmıştır



    Bence bu durumda sorulması gereken kime göre sorusudur


    Ki mesela aşka göre doğrudur...




  • Vicdanimi dinleyip, hukuksal bir bahane uretirdim :)
  • Acaba şöyle ifade etsek daha iyimi olur hatam varsa düzeltirsiniz.

    Zaten dünya üzerindeki mevcut kanunlar; gerek evrensel olarak kabul görmüş olsun gerek devletlere göre değişsin, mutlaka belli bir noktada vicdani konularda düşünülerek konuşmuşlardır. Ama bu vicdan konuşulurken @NEVERLATEninde dediği ortaya çıkacak kimin vicdanı örnek oluşturacak. Şimdi kalkıpta vicdanı tefessüh etmiş bir şahsın vicdanen doğru karar vereceğini kabul edememekle beraber; Avrupa insan hakları mahkemesinde başı çeken bir ülke olmaklada beraber vicdanımızı biraz daha tartışmalıyız derim. Zira hükümetler bazı şeyleri değiştirirken vicdani kararlar vermiyorki bu hukuka yansısın. Dolayısı ile vicdani karar verilirken bence sadece yasalar değerlendirilmemeli mevcut yaşanmış olaylar olayın içerisinde olan kişinin psikolojik durumu, inanç mevzuu, ve çoğu insan tarafından fikirleri kabul görmüş objektif insanların düşünceleri değerlendirilmeli ama tabiki mevcut kanunlarda duruma göre değiştirilmek yerine düzgün bir şekilde ihtiyaca göre değerlendirilmeli. dolayısı ile vicdani kararı vermek her insanın hakkı değil belkide




  • quote:

    Orijinalden alıntı: El-Cezeri

    Elbette hiç bir hakim anayasa ve yasaların belirlediği çizgilerin dışına çıkamaz.
    Ancak çoğu durumda yasalarımız zaten hakimlere ciddi bir "vicdan payı" bırakmata, yanlış bilmiyor isem.

    Bunun dışında hukuk ile ilgili genel görüşüm şu;

    Hukuk kurallarımızın en temelinde yatan şey mantık değil aslında vicdanımızdır.
    Bu anlamda hakimler karar verirken;
    Adalet terazisini, vicdan ve mantık dengesi ile kurmalı ve bu iki ağır tartıyı en hassas biçimde dengelemelidir.


    Bu sebeble bazılarının "hukukta sadece mantık" görüşüne katılmıyorum.
    Böyle bir durum olsa idi zaten hakimlere ihtiyaç olmaz, belirli mantıklar ile algoritması kurulmuş makinalar işimizi görür idi.

    ...


    Budur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Massaimassai


    Elbette her bir hakim anayasa ve ceza hukuğu dışına çıkabilir. Eğer onlar çıkamasaydı nasıl bu kadar yol alırdı hukuk? Sorgulama olmadan gelişmek mümkün mü? Madem sorgulma yok! o zaman en ilkel kabilelerin anlayışı ,ahlakı ve hukuğu hem daim olmazmıydı. Niye değimiş bunca zaman ahlak kuralları ve hukuk. Dini söylemi gözardı ediyorum. Zira dini akaidler pek yoruma açık değil.
    Saygılarımla,

    kesinlikle katılıyorum.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.