Şimdi Ara

Vitamin ve Antioksidan Hapları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
8
Cevap
0
Favori
4.418
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnternette biraz araştırma yaptım ve sonuçlara şaşırdım.Bu hapların normalde çok faydalı olduğu ve alınması gerektiği söyleniyordu.Ama bazı araştırmalara göre bu hapların aslında bi etkisi yokmuş ve hatta bazıları sağlığa zararlı etki gösteriyormuş.

    Bu türkçe gazetede çıkan haber:

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=214297

    Bu da ingilizce bi bilim sitesinde çıkan makale:

    http://www.newscientist.com/article/mg19125631.500

    Ne diyosunuz buna,sizce işe yarıyolar mı yoksa tamamen hikaye mi bu haplar?

    Mesela aklıma gelen haplar şunlar:

    Bütün vitamin ve minerallerin bulunduğu multivitamin hapları
    Ginkgo Biloba
    Alpha Lipoik Asit
    Beta Caroten



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi misterenko_ -- 12 Nisan 2008; 23:39:44 >







  • yorum yokmu
  • Böyle büyük bi pazara yorum olması beklememez zaten Ne kadar para dönüyü ve şirketlerin karları bu araştırma yakın zamanda unutulur gider.
  • Vitamin hapları, vitamin eksikliklerinin yaratacağı olumsuzlukları önlemek için uzun yıllardır tıpta kullanılır. Vitamin eksikliklerinin nelere yol açtığı biliniyor. C vitamini eksikliği skorbüt hastalığına yol açar. B vitaminlerinin eksikliği çeşitli doku bozukluklarına yol açar. Ancak fazladan vitamin alımının sağlığa extradan faydası olup olmadığı tartışılıyor. Özellikle B ve C vitaminleri gibi suda eriyen vitaminlerin fazla alımının extradan yararı olduğuna inanmıyorum çünkü bunların fazlası idrar ile dışarı atılır. E vitamini gibi yağda eriyen vitaminlerin dokuları koruyup yaşlanmayı geciktirdiği iddia adiliyor. Ancak şu da bir gerçek ki vücudu hiç bir zaman vitaminsiz bırakmamak çok önemli.

    Doğal yoldan alınan vitaminler ile vitamin haplarının farkına gelince, meyvelerden alınan C vitamini skorbüt hastalığını önlüyor ise hap ya da suda köpüren C vitamini almak da skorbüt hastalığını önlüyor bu da bilinen bir gerçek. Ancak doğal yoldan aldığımız vitaminler doğal emulsifiye edici maddeler ile beraber geliyor, bu da daha verimli kullanılmasına yol açıyor. İlaç olarak alınan vitamin bu maddelerden yoksun olduğu için verimli kullanılamıyor. Örneğin 500 miligiram C vitamininin 100 miligiramı kullanılabiliyor gibi.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Vitamin hapları, vitamin eksikliklerinin yaratacağı olumsuzlukları önlemek için uzun yıllardır tıpta kullanılır. Vitamin eksikliklerinin nelere yol açtığı biliniyor. C vitamini eksikliği skorbüt hastalığına yol açar. B vitaminlerinin eksikliği çeşitli doku bozukluklarına yol açar. Ancak fazladan vitamin alımının sağlığa extradan faydası olup olmadığı tartışılıyor. Özellikle B ve C vitaminleri gibi suda eriyen vitaminlerin fazla alımının extradan yararı olduğuna inanmıyorum çünkü bunların fazlası idrar ile dışarı atılır. E vitamini gibi yağda eriyen vitaminlerin dokuları koruyup yaşlanmayı geciktirdiği iddia adiliyor. Ancak şu da bir gerçek ki vücudu hiç bir zaman vitaminsiz bırakmamak çok önemli.

    Doğal yoldan alınan vitaminler ile vitamin haplarının farkına gelince, meyvelerden alınan C vitamini skorbüt hastalığını önlüyor ise hap ya da suda köpüren C vitamini almak da skorbüt hastalığını önlüyor bu da bilinen bir gerçek. Ancak doğal yoldan aldığımız vitaminler doğal emulsifiye edici maddeler ile beraber geliyor, bu da daha verimli kullanılmasına yol açıyor. İlaç olarak alınan vitamin bu maddelerden yoksun olduğu için verimli kullanılamıyor. Örneğin 500 miligiram C vitamininin 100 miligiramı kullanılabiliyor gibi.

    O zman tamamen faydasız demek doğru değil.




  • Konuyu açan uzaklaştırılmış ama konuya katkımız olsun...



    Vitamin çılgınlığı sonunda bizi de etkiledi. "Vitamin olmadan asla!" diyenlerin sayısı hızla artıyor ama sorunlar da çoğalıyor.

    Ürünlerin çoğunda dozlar günlük tavsiye edilen miktarların bir hayli üzerinde. Bu durum yağda eriyen vitaminlerin vücutta birikmesine, toksik ve hastalık yapıcı düzeylere varmasına sebep olabiliyor.

    VİTAMİN, mineral veya bitkisel destekleri kullananların farklı beklentileri var. Bu ürünleri bazıları güne dinç başlamak, stresle daha kolay mücadele etmek, yağ eritmek, daha iyi uyumak veya cinsel gücünü desteklemek için kullanırken, bazıları kolesterolünü azaltabileceğini, belleğini güçlendirebileceğini ya da romaztizmal sorunlarla daha kolay baş edebileceğini düşündüğü için satın alıyor. Vitamin kullanım artışını bir çılgınlık gibi görüp "vitaminmania" olarak adlandıranlar var.

    İZİNLER BAKANLIKTAN

    Vitaminler ve diğer besin desteklerinin çoğu ithal. İthalata Tarım Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı izin veriyor. Sağlık Bakanlığı’nın izin süreçleri son derece detaylı. Bakanlık, bu ürünlere ilaç muamelesi yapıyor. Çözünürlüğünden, emiliminden ve biyolojik olarak faydalı olduğundan emin değilse izin vermiyor. Bu nedenle ithalatçıların neredeyse tamamı Tarım Bakanlığın’dan izin almayı tercih ediyor. Tarım Bakanlığı "gıda destek ürünleri" olarak kabul ettiği bu ürünlerde ithal bisküvi ya da çikolataya yaptığı incelemeden daha fazlasına gerek görmüyor.

    CİDDİ DENETİM YOK

    Bütün dünyada olduğu gibi bizde de vitaminler ve diğer gıda destek ürünleri reçetesiz olarak satılıyor. Yani ciddi bir denetime tabi tutulmuyor. Son yıllarda denetimsizliğin, baş ağrıtıcı sonuçlarının olabileceği fark edildi. ABD ve Avrupa Birliği’nde ciddi kontrol mekanizmaları geliştirildi, kısıtlamalara gidildi.

    Vitamin ve benzeri desteklere ilişkin şüphelerin haklı nedenleri var. Destek gıda statüsündeki bu ürünlerin etiketleri de, satış arttırmada kullanılan broşürleri de denetimden yoksun. Özellikle broşürlere konulan bilgilendirme notlarının çoğunun bilimsel desteği yok! "Kilo vermenize yardımcı olur", "Saç dökülmesini engeller", "Seks gücünü artırır", "Hafızayı güçlendirir", "Kolesterolü azaltır", "Karaciğeri destekler" gibi yanıltıcı ve yönlendirici cümleler çok sık kullanılıyor.

    Satın aldığınız vitaminlerin çoğu midede, bağırsakta yeteri kadar çözülmüyor. Bu nedenle de vücuda girmeden dışarı atılıyor. Yani "girdiği gibi çıkma" gibi bir durum söz konusu! Paralar ve zahmetler boşa gidebiliyor. Bu destekleri üretenlerin son kullanım tarihlerine yeteri kadar dikkat edip etmedikleri de belli değil.

    Kısacası, vitamin kullananların sayısı artıyor ama sorunlar da çoğalıyor. Örneğin, doz sorunu da son derece önemli bir problem. Ürünlerin çoğunda dozlar günlük tavsiye edilen miktarların bir hayli üzerinde. Bu durum A, E, D vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminlerin vücutta birikmesine, toksik ve hastalık yapıcı düzeylere varmasına sebep olabiliyor.

    Bir başka sorun da ülkemizde bu ürünlerin çok pahalıya satılması. İthal ve diğer besin destekleri, Türkiye’de, Avrupa ve Amerika’daki fiyatların 5-6 kat üzerinde satılabiliyor. Tüketicilerin çoğu internet yoluyla ciddi fiyat farkını öğrendiğinde, internet siparişini tercih ediyor. Bu durum kontrolü daha da güçleştiriyor. Eğer vitamin ve diğer besin desteklerini kullanırken onlardan yarar yerine, zarar görmek istemiyorsanız, doğal ürünleri satın alırken uymanız gereken kuralları öğrenmenizde fayda var.

    VİTAMİN ALIRKEN NELERE BAKILMALI

    Hiçbir vitamin, mineral ve bitkisel desteği, hastalık tedavisi ya da teşhisi için kullanmayın. Böyle bir kararı yalnızca doktorunuz verebilir.

    Markanın önemi yoktur. Aynı dozda, aynı sayıda tablet içeren ürünün en ucuz olanını alın. Yani pahalı ürün iyi ürün demek değildir.

    Bu ürünlerin reçeteli ilaç üreten ilaç firmaları tarafından imal edileni varsa, onu tercih edin. * Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış ürünleri kullanmaya çalışın.

    Ürün kitapçık ve broşürlerinde, tanıtıcı afişlerde yazan özendirici bilgilerin doğru olmayabileceğini unutmayın.

    Bir vitamin veya bitki özünün rastgele kullanımı, ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu ürünler kendi aralarında veya reçeteli ilaçlarınızla etkileşime girebilir.

    Doktorunuz önermeden, eczacınıza danışmadan bu ürünlere kesinlikle başlamayın.

    Kapıdan pazarlanan, komşudan tavsiye edilen, internetten önerilen ürünlere itibar etmeyin.

    Yüksek dozda vitamin, mineral ve bitki özü içeren "mega", "ultra", "hiqh", "süper", "plus" dozlardan ve üçlü-dörtlü karışımlardan uzak durun.

    Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU




  • ben unutkanlık yaşadığım için parasonun "Ginkgo Biloba" hapını günde iki kere kullanıyorum.

    tek hap 60 mg. sizce bi zararı olur mu? ya da gerçekten fayda sağlıyor mu?

    yardımcı olursanız sevnirim
  • Öncelikle Tarım Bakanlığının izin verdiği ürünlerin denetimi hem tarım hem sağlık bakanlığına aittir.Denetim konusunda (prosüdüre uygun izin alanlar için)bakanlıkların işi ciddi tuttuğu bilinmelidir.Sahte ve fason üretim yapıp yurtdışından kaçak gelen ürünler için de zaten bunların yapılması suç ve devletin başta emniyet ve maliye olmak üzere tüm kurumlarını ilgiliendiriyor Reklamlar konusuna gelincede;Sanai Bakanlığı Tüketici ve Rakabetin korunması genel müdrlüğünün her ay yayıladığı reklam bülteni vardır.Eğer o bültenin gıda ve sağlık başlığı adı altında verilen cezalera bakarsanız 5,900 tl den başlayı yüzbinlerce TL ye kadar bakanlığın ceza verdiğini görürüsünüz.Eğer düzenli beslenip herşeyden yeteri kadar yiyorsanız bu ürünlerede ihtiyacınız olmayabilir.Ama günümüzde düzenli beslenmek hele hele doğal beslenmek neredeyse imkansız.Bu ürünlerin asıl amacı;Beslenmeden eksik kalan ve günlük vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri temin etmektir.Zaten bakanlıktan izin alan bir kuruluş ta bu ürünü"GIDA TAKVİYESİ" olarak beyan ediyor.Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de bu ürünleri ilaçmış gibi pazarlamak yasak.Ekonomik gücü olan firmalar reklama milyarlarca lira harcayıp,reklam özdenitim kurulunu verdiği cezayıda önemsemiyorlar.Bunlarla ilgili yapılacak en ciddi önlem toplatmak olmalıdır.Cezayı alan bir firma cezayı ödeyip malın satışına devam ediyor.Benca sıl sorum bu.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.