Şimdi Ara

Warrior Epic -Rehber

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
2.243
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Oyun forumda olmasına karşın yeterli bilgi içermediğinden Rehber halinde sizlere oyunu tanıtmak isterim.(Bilgiler oldugu gibi resmi sitesinden alıntıdır)

    Oyunumuz Warrior Epic'in konusu şöyle geçiyor;

     Warrior Epic -Rehber


     Warrior Epic -Rehber


    Uzun zaman önce, Aberas bir barış ve bolluk ütopyasıydı. Fakat önde gelen ülkelerin hükümdarları, zalimlik güçlerini toprakları tahrip edip insanlarını köleleştirmek için kullanarak açgözlülüğe ve hırsa kendilerini kaptırınca bu sessizlik aniden sona erdi. Aradan 300 yıl geçti ve geçen zaman içerisinde ayakta kalan eğlenceler hariç, medeni kavimlerin teknolojik kahramanlıklarının hepsi unutuldu.


    Uzun zaman önce, Aberas bir barış ve bolluk ütopyasıydı. Fakat önde gelen ülkelerin hükümdarları, zalimlik güçlerini toprakları tahrip edip insanlarını köleleştirmek için kullanarak açgözlülüğe ve hırsa kendilerini kaptırınca bu sessizlik aniden sona erdi. Aradan 300 yıl geçti ve geçen zaman içerisinde ayakta kalan eğlenceler hariç, medeni kavimlerin teknolojik kahramanlıklarının hepsi unutuldu.

    Medeniyetin sonunu getiren Büyük Savaş hikayeleri, çeşitli bakış açılarından hala mevcuttur; ataları karanlık zamanlarda ayakta kalmış olan çeşitli savaşçı kabileler arasında yayılmıştır. Her ne kadar hikayeler, ülkeden diğerine farklılık gösterebilse de, her biri en az bir ortak yönü paylaşmaktadır: sonrasında gelişen gizli bir krallığın söylentili varlığı. Savaşan ulusların daha hünerli birkaç liderinin farklılıklarını bir yana bıraktıklar, keşfedilmemiş ve vahşi bir ülkede kendilerini inzivaya çektikleri söylendi. Açgözlü kardeşlerini harcamanın kaçınılmaz yıkımına arkalarını döndüler. Kendilerini savaştan ayırdılar; ve gizlice yeni bir krallık kurmaya başladılar… Sağduyu Krallığı.

    Ancak bu krallık bir efsaneydi. Efsanelerin tarif ettiği gibi refah içinde, ve korku uyandırıcıydı. Bu yıkıcı savaşlardan 300 yıl sonra, yeni hükümdarlar bir zamanlar kaybedilenleri yeniden kurmaya başladılar, ve şimdi "Salon Efendileri"; Sağduyu Krallığı'nın koruyucuları olarak hizmet vermeleri için kahramanları çağırıyorlar. Salon Efendileri olarak hizmet verecek kadar cesur olanlara savaşçılar ordusuna, yeni dönemin mesajını iletmeleri ve kaybolan bilgilerin değer biçilemez sanat eserlerini araştırmak üzere vahşilik diyarına götürmede liderlik yapmaları görevi verildi. Ancak bu görevin başlatılmasıyla, birçok Sağduyu Ülkesi efendisi, hayatta kalanların sadece kendileri olmadığını kavramaya başladı… 300 yıl önce yıkımın katalizörü görevini gören karanlık güç, hala pusuda bekliyor. Filizleniyor; kontrolü, şeytanın arzularına boyun eğenlerin iradeleri üzerinde hala kuvvetli. Görev önemli. Hakkaniyet bayrağı altında birleşme. Ancak o zaman, Sağduyu insanlarına barış ve refah geri gelebilir.

     Warrior Epic -Rehber


    KARAKTERLER VE ÖZELLİKLERİ

    ASSASIN

     Warrior Epic -Rehber


    Assasinler, maceracı tabiatlarıyla ve kendilerine özgü silahlarıyla bilinen, gizemli göçebelerdir. Birçoğu, cömert avcı, korsan yada paralı asker ticaret yapar. Hepsi, ateşli silahlardaki ve savaş gözüpekliğindeki eşi olmayan becerileriyle bilinir.

    Kendi aralarında Dead Shot ve Trapper olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Dead Shot - Bir Dead Shot’un becerileri, menzilli mücadelede mükemmelliğe ulaşır. Kendisinin ateşli silahlarını kullanarak, korkusuz bir nişancıdır. Dead Shot Assassins’ler inanılmaz bir isabetle vuruş yapabilirler ve aynı zamanda da kurtulabilirler. İzleri sürülemeyen ölümcül savaşçılardır.

    Trapper - Trapper, avlarını yakalamak için çeşitli tuzaklar ve pusu teknikleri kullanır. İhtiyatsız bir düşmanı korumasız yakalamaktan kişisel bir zevk duyar. Buna ilaveten Trapper Assassins, tabancalarını takarak müttefikleri için fazladan ateş gücü ekleyebilirler. Patlama-menzilli hasarda uzmanlaşır.

    DEVOTRESS

     Warrior Epic -Rehber


    Muhafızların eski düzeninden gelen Devotress, sivilleri zarar görmekten koruma arayışı içerisindedirler. Büyük Krallıkların çökmesinden sonra, Devotress’lerin birçok grubu farklı Düzenlere ayrılarak, her biri kendi temel inancını izledi. Birçok Devotress, hala eski Krallığın kanıtlarını tamamen tahrip etme arayışı içerisinde olanlar tarafından aranmaktadır. Kılıcın ve kalkanın ustaları olan Devotress, meydan saldırılarında ve blok savunmalarda becerilerini kullanarak savaşmaktadırlar.

    Devotress'lerde kendi aralarında Sentinel ve Avenger olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Sentinel - Tüm Sentinel’ler, “Çöken büyük Krallar”ın dehşetli hatıralarını paylaşırlar. İhtiyaçlarına odaklanan ve bunları başkalarına yardım etmek üzere yönlendiren bir hüzünle yaşamın içinde yolculuk ederler. Eski Krallığın refahını yeniden kurma özlemini taşırlar. Sentinel Devotress’leri, müttefiklerine yardımcı olmak için kendilerini feda edeceklerdir. Taraflarını herhangi düşmandan koruyacak olan meydan kavgası becerilerinde uzmanlaşırlar.

    Avenger - Avenger’ler, Çöken Büyük Krallardan sorumlu olanlara karşı intikam arayışıyla duygularına ve öfkelerine tutunurlar. Avenger Devotress’ler, çeviklik eğitimlerini vurgulayan, iyi hazırlanmış savaşçılardır. Huzursuz zihinlerine barış getirmek amacıyla Avenger’ler, kendi öfkelerini becerilerine kanalize etmeyi öğrenmişlerdir. Sonuç olarak, sadece duygularının yönlendirdiği en hızlı saldırıları yapmışlardır.

    DUNGEON ARCHER

    Dungeon Archer, menzilli saldırıların Ustasıdır. Aynı zamanda hayatta kalma ve tuzak kurma becerilerinde de iyidir. Her ne kadar Okçular tüm dünyadan gelseler de, yay ve ok sanatında ustalaşabilen çok az kişi vardır. Dungeon Archernun doğa güçlerini oklara taşıyarak her cins için türden damage verme özelliği vardır.

    Dungeon Archer'lar da kendi aralarında Stalker ve Warden olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Stalker - Stalker, kendi yüreğiyle bir Gezici ve yayın gerçek bir ustasıdır. Geniş bir menzilden yüksek bir isabetle vuruş yapma becerisine sahiptir. Genellikle normal okların verdiği hasarı ikiye katlayarak enerjisini saldırılarına yoğunlaştırabilir. Kendisi aynı zamanda konsantrasyonunu reflekslerine yoğunlaştırarak, agility’sini ve isabet becerisini artırır.

    Warden - Warden, genellikle müzisyen olarak bilinir. Yayıyla şaşırtıcı notalar çalarak başkalarını etkileyebilir. Bu gizemli sesler, hem savaşçılara ilham verebilir yada dusmanların hem kafalarını karıştırabilir hem de moralini bozabilir. Orta-menzilli damage vermekte ve önemli bufflar verme alanında uzmanlaşırlar.

    ILLUSIONIST

     Warrior Epic -Rehber


    Illusionist, eziyetin habercisidir ve ilüzyon ustasıdır. Dağılmış ruhları toplar ve zayıf zihinlerin kaderini belirler. Yeraltı dünyasıyla olduğu söylenen bağları, kendisini ülkedeki en çok korkulan ve takip edilen savaşçılardan biri yapmaktadır. Tatlı yüzü, aldırmazlıkla elinde tuttuğu soğuk vahşetin aldatmasıdır.

    Illusionist'ler de kendi aralarında Spellbinder ve Necromancer olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Spellbinder - Spellbinder, zihinsel hayalin dokumacısıdır ve düşmanlarının kafasını karıştıran becerilerde uzmanlaşmak dehşete düşürür. Yolunda duracak kadar aptal olanların zihinlerini talan edebilir ve kurbanların kendi korkularını ve zayıflıklarını kendilerine karşı kullanmak için özel düşünceleri işgal etme yeterliliğine sahiptir.

    Necromancer - Necromancer kahramanlık hikayeleri genellikle sadece efsanelerde anlatılır, zira bunlar hayatta kalmamışlardır. Karanlık yeraltı efendileriyle sıkıca bağlıdırlar, bunların dalkavuklarına kendisinin teklifini gerçekleştirmeleri çağrısında bulunurlar. Necromancer, ölülerin dünyasını yaşayanların dünyasına bağlayan becerilerde uzmanlaşır.

    PANGOLAN

     Warrior Epic -Rehber


    Pangolan halkı Dev Ağaçların yetiştirildiği yerlerden geliyor. Doğanın muhafızları olarak hareket ediyorlar. Ormanla bir olarak yaşıyorlar ve genellikle kılavuz yada takipçi olarak çalışırlar. Nazik tavırlarını zayıflık olarak görmek yanlış olacaktır, zira nazik oldukları gibi çetin de olabilirler. Pangolan halkı, antik healing uygulamaları hakkında iyi eğitilmiştir; bu da kendilerini tüm taraflar için hoş karşılanır hale getirdi.

    Pangolanlar'da kendi aralarında Shaman ve Tamer olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Shaman - Shaman Pangolanlar “Golin Pa Uru” yada “Karanlık Ormanın Sihri”ni binlerce nesil boyunca taşımışlardır ve doğanın güçlerinin yanısıra yaşayanlarına çağrıda bulunabilirler. Shaman Pangolanlar, düşmanları yenmek ve grubundaki üyelere heal vermek için doğa güçlerini kullanmada uzmanlaşırlar.

    Tamer - Tamer Pangolanları, Evervale olarak bilinen en büyük ormandan gelmektedirler. Ormana olan aşırı bağlılıklarıyla ve Üç Bölgenin muhafızı olarak seçtikleri yaşam tarzıyla bilinmektedirler. Evervale’in koruyucuları olarak, gür ormanlarda yaşayan yaratıkların yardımını talep edebilirler.

    PIT FIGHTER

     Warrior Epic -Rehber


    Pit Fighterları en güçlü meydan savaşçılarıdır. İki farklı bölgeden selam vererek, her biri kavganın farklı alanlarında uzmanlaşır. İkisi uygulamada farklılık gösterse de her ikisi de, kendi ustalarının öğrettiği temel taktiklerde ustalar. Sürüden ayrılan hedefler, sadece Pit Fighter'ın meydan sallamalarının saf gücünün hakimiyeti altındadır. Bunlar, AoE meydan kavgası vuruşlarında becerilere imkan veren elden-ele dövüşün uzmanlarıdır. İçgüdüleri, yenilecek duruma düştüklerinde tehlikeden kaçarken düşmanları hızla bertaraf etmektir. Pit Fighterlarının kullandığı silahları ve itemleri ‘Ustalıkla’ benimseme becerisi vardır. Bu beceri, Pit Fighterlarının, Sağduyu Krallığı’ndaki başka herhangi silaha özel olan silahları değiştirmiş olmalarına imkan tanır.

    Pit Fighter'lar da kendi aralarında Outcast ve Berserker olarak ikiye ayrılırlar.

     Warrior Epic -Rehber


    Outcast - Outcast Pit Fighterları, Kuzeyin sert Vahşiliğinden geliyor. Kasabalardan, şehirlerden yada başka bir medeniyet biçiminden uzakta, bu bölgeden dışlanmaları, tek başlarına dövüşmelerine sebeb olur, ve sonuç olarak hayatta kalma taktiklerinde oldukça beceri kazanmışlar, bu da kendilerini mükemmel bir tank sınıfı haline getirmiştir.

    Berserker - Berserker Pit Fighterları, Searing Plains olarak bilinen dökme toprakların uzak yerlerinden gelmektedirler. İsimlerinin de ifade ettiği gibi, bu Savaşçıların itici gücü kuru kızgınlıktır; bu da Berserker enerjilerini düşmanları unutulmaya mahkum ederek yok etmeye yöneltmelerine imkan verir. Büyükbaş hayvan kütleleriyle mücadele etmede mükemmelliğe ulaşırlar ve özellikle de elden-ele AoE saldırılarında ölümcüldürler.

    RUH SİSTEMİ

    Ruhlar Warrior Epic’in benzersiz bir özelliğidir, savaşçının ölümü stratejide ve oyunda yeni bir safhanın başlangıcı olmaktadır. Savaşçı bir macera sırasında öldüğünde, ruh formuna dönüşmekte ve salonunuzdaki tapınakta oturmaktadır. Ruh, yaşayan savaşçılar tarafından izleyen maceralarda davet edilebilmekte ve düşmanlarınıza karşı tahrip edici saldırılarda bulunabilmekte veya ruh ekipmanınıza özel güçler vermek üzere bağlanabilmektedir.

    Ruhlar Warrior Epic’in benzersiz bir özelliğidir, savaşçının ölümü stratejide ve oyunda yeni bir safhanın başlangıcı olmaktadır. Savaşçı bir macera sırasında öldüğünde, ruh formuna dönüşmekte ve salonunuzdaki tapınakta oturmaktadır. Ruh, yaşayan savaşçılar tarafından izleyen maceralarda davet edilebilmekte ve düşmanlarınıza karşı tahrip edici saldırılarda bulunabilmekte veya ruh ekipmanınıza özel güçler vermek üzere bağlanabilmektedir. Savaşçının sınıfı ve savaşçının öldüğündeki seviyesi ruhun yetkinliklerini etkilemektedir. Ruhlar yeniden canlandırılabilmektedir.

    Oyuncunun kendi savaşçılarından biriktirdiği savaşçı ruhlarına ek olarak, oyunda canavar ruhlar da bulunmaktadır. Bu canavar ruhlar savaşçı feda etmeden ekipmanlarınızın bir üst seviyeye yükseltilmesine yardımcı olmaktadır.

    Savaşçılar ve canavar Ruhlar oyuncunun Salonundaki tapınakta bulunur. Tapınakta ölülerin ruhları barınır ve Hall Lordları tarafından serbest kaldıklarında görülebilmektedir; burası aynı zamanda ruhların oyuncu tarafından diriltildiği yerdir. Ruhlar bir zamanlayıcıya bağlı değildir; bir başka deyişle yok olmazlar ve oyuncular istedikleri sürece ruhlarını tutabilir. Ancak, oyuncu ruhu bir silaha veya diğer bir ekipmanın içine sokmaya karar verdiğinde bu eylem geri alınamaz. Bu kurban söz konusu öğenin seviyesinin kalıcı olarak yükseltilmesini sağlar. Hall Lordları akıllı seçim yapmalı!

    SAVASÇI SALONU

    Sağduyu Krallığı'na barışın yeniden getirilmesi için mücadele eden savaşçılara konaklamaları ve kişiselleştirmeleri için özenle hazırlanmış Salonlar verilir. Kale-benzeri mimari yapı, Sağduyu boyunca yapılacak yürekli yolculuklarda gerekebilecek her şeyi içine alıyor. Salondaki çeşitli kanatlar, daha fazla gelişmek için yeni odalar kurmak ve genişleme seçenekleri ile hizmet ediyor.

    Savaşçı Salonu sizin dayanak noktanız. Burada sonraki maceralarınızın ve görevlerinizin stratejilerini oluşturacak ve Salondaki çeşitli odaları kişiselleştireceksiniz (bu da savaşçıların ve yeteneklerin gelişmesiyle sonuçlanacak), savaşçınızın ekipmanını, silahlarını ve daha fazlasını kapsamlı bir biçimde kişiselleştireceksiniz.

    Barakalar:
     Warrior Epic -Rehber


    Burası her türden, yetenekten ve yerden çeşitli savaşçıların, bir salon sahibi tarafından işe alınma ümidiyle birarada toplandıkları yerdir. Salon efendileri, bu savaşçıları işe almak için özel güçlerini ve uzmanlıklarını değerlendirebilecekler. Burası aynı zamanda Salon Efendilerinin kendi savaşçılarını kişiselleştirdikleri ve onlara Sağduyu'nun sunması gereken en iyi silahları ve zırhları verdiği bir yerdir.

    Tapınak:
     Warrior Epic -Rehber


    Ölen savaşçılar, Salon Tapınağında ruhlar olarak toplanırlar. Burada, Salon efendileri ruhların kaderi hakkında karar verebilir. Esrarlı güçleri bulunan kutsal bir oda olarak saygı gören Tapınak, düşmanların ulaşma tehlikesine karşı, özellikle Salon sahibine bağlı olan sihirli güçlerle çok iyi gizlenmiştir.

    Atölye:
     Warrior Epic -Rehber


    İşe alınan savaşçılar için bir eğitim sahası görevi gören Atölye bölmesi, belirli yeteneklerin gücünü ve isabetliliğini artırmak için yükseltilebilir ve seviyesi arttırılabilir. Burada Salon efendileri, Atölye bölmesindeki çeşitli odalara ekipman ve sanat eserleri temin etmek suretiyle kendi savaşçılarını eğitebilir. Bu aynı zamanda Salon yapımının büyük bölümünün gerçekleştiği yerdir. Atölye, efendilerin özel bir amaca hizmet vermek üzere daha fazla oda yapabildikleri, sonunda da savaşçıların sayısını artırabilecekleri ve bunları geliştirebilecekleri yerdir.

    Ödül Odası:
    Bu yoğun biçimde korunan oda, görevlerden ve Kral'dan gelen tüm başarılar ve ödüller için bir kütüphanedir. Burada efendiler, özel görevlerden elde ettikleri ödülleri toplayabilir ve bir sonraki görevleri için ne yapmaları gerektiğini öğrenebilirler. Bu oda aynı zamanda Salon sahibi ’s profil sayfasında herkese açık şekilde gösterilebilir. Kraldan verilen ödüller, sadece değerli metalden yapılmış altın gözlükler değil. Bunlar aynı zamanda savaşçı istatistiklerini ve gücünü artıracak sihirli gelişimlerdir.

    Savaş Odası:
    Savaş odası, tüm dünyadan salon efendilerinin biraraya geldiği ve sonraki maceralarını planladıkları yerdir. Strateji, Warrior Epic'te başarının esas kısmıdır, ve Savaş Odası stratejinin ayarlandığı yerdir. Bu oda aynı zamanda müttefik Salon efendileri için ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle efendiler, müttefiklerini kendi görkemli yerlerinde karşılamak için sadece prestijin satınalabileceği en iyi eşyaları kullanma eğilimindedirler.

    HARİTALAR - ÇEVRELER

    ABERAS

     Warrior Epic -Rehber


    "Aberalar Yeniden Doğdu!" balıkçılar sahile seslendiler. “Biz Affedildik! Maraendee’ye Övgüler Yapılsın!” Fakat Aberalar’ın batan toprağı, Abaecian denizinin derinliklerinden geri geldi, sürgüne gönderilen Sumanti Kabilesi, Maraendee tanrıçasının çocukları,affedilmedi,fakat terkedildi…

    "Aberalar Yeniden Doğdu!" balıkçılar sahile seslendiler. “Biz Affedildik! Maraendee’ye Övgüler Yapılsın!” Fakat dört yüzyıl önce söylenen ve artık sadece çöken bir tapınak duvarında tahrip olmuş gümüş harflerde hatırlanan bu neşeli kelimeler, sonunda sığ olduğunu ortaya koydu. Aberalar’ın batmış toprağı bir müddet Abaecian denizinin derin sularından geri geldi, sürgüne gönderilen Sumanti Kabilesi, deniz tanrıçası Maraendee’nin çocukları affedilmedi.

    Açgözlülük sonlarını getirdi; açgözlülük ve eli açık Maraendee’nin sundukları için saygı göstermemek. Sumantiler, ondan teklif edilenden daha fazlasını aldılar; bu nedenle Aberalar’dan ödeme olarak, yuvaya çağırdıkları toprağı alarak, mavi sularında yuttular. Utanç içindeki Sumanti, Aberalar’ı mahveden kader günü yeniden ortaya çıkıncaya kadar evsiz ve tövbekar olarak gezindi.

    Bölünen Sumanti geri geldiğinde, bağışlama ve kurtuluş bekleyen "Affedildik!" nakaratı geldi. Fakat gür ormanlar gitmişti; geniş vadiler gitmişti; ve cömert sular da gitmişti. Çünkü aslında.. Maraendee gitmişti. Kaçtı mı? Öldü mü? Peygamberler dahi böyle olmadığını bilir. Fakat artık iradesiyle çepeçevre sarılmayan Aberalar, yıkıma uğramış, tanrısız bir atık toprağı olarak yeniden ortaya çıktı. İnançları sarsılan Sumantiler, yine de geri dönerek, bir imparatorluğu yeniden inşa etme rüyalarıyla ıslak molozu ayrıştırdılar. Fakat eksikliği hissedilen Tanrıçalarının bıraktığı boşluğu doldurmayı vadeden sihir ve bilim atılımlarına rağmen, Aberalar’ı yeniden sömürgeleştirme teşebbüsleri sonuçsuz kaldı, ve Sumanti ile Maraendee Kültleri artık hatıradan biraz daha fazlası.

    Fakat zaman değişiyor ve yaralar sarılıyor: balta girmemiş ormanda artık iki kat daha fazla yıkıma uğramış Abera var. Medeniyet, yavaş yavaş geri dönerek, tahribata uğrayan topraklara karışık duygularla tecavüz etti. Daha yeni – daha az – Tanrı, unutulan imparatorluk için savaşarak, İnsan denilen pençelerle güç mücadelesi verdi. Güneyde Sağduyu yer alıyor, yıllar süren mücadele sonrasında istikrarlı bir ticaret yolu için ümitsizce arayış içerisinde olan, zayıflamış İttifak için parıldayan bir düzen ve ümit ışığı. Fakat Kuzeylilerin saldırıları, toprakları tahrip eder ve garip yaratıklar sınırlarında avlanır. Ve karmaşa ve kavga dünyasının içine yeni bir tehdit girer, çünkü balıkçılar artık zevk için bağırmak istememekte, fakat dehşet içinde fısıldamaktadırlar:"Maraendee geri döndü ...".

    FAUSTUS ESTATE

     Warrior Epic -Rehber


    Bir zamanlar çiçek açan ağaçların iskeletleri, rüzgarsız gecelerde dahi, bir zamanlar köpüren kaldırım taşlarının tozda kırık ve hasarlı uzandığı Faustus Mülkünün kıvrımlı yolları boyunca ürkeklikle gıcırdıyor. Bir zamanlar – sıra-dışı olmasa da – mükemmel mimar, Faustus adlı adamı çocukların şiirlerine destek veren kişi olarak hatırlıyor ve yaşlı kadınların anlattığı hikayeleri fısıldıyor.

    Mükemmel insanların hüzünlü geleneklerinde, parlaklıkları genellikle artık bu dünyanın parçası olmadıklarında farkedilir. Faustus’un çalışması, halen akademisyenler tarafından övülse de, zamanında, kendi mülküne komşuluk eden sıradan insanların kavrayışının ötesinde fantastik ve paranoya olarak alay konusu ediliyordu. Utanmaya ve paranoya düşürülen büyük mimar, izole yaşantısının etrafında kocaman bir binayla ailesinin serveti tüketilmek üzere içine döndü; haksızca gelip geçenlere karşı korunmak için yüksek duvarlar, gizlilik için büyük yapraklı ağaçlar ve birçok oda.

    Kasaba halkı, bir zamanlar mutedil mülke doğru genişleme dalgasında yeniden mırıldandı. Bütün bölmeler, tek bir yerleşik insanla uzlaşmak üzere mi yapılmıştı? Faustus’un eşi yoktu, ne de ailesi, dostları. Bu büyük salonlar, kimin için inşa edilmişti? Bunun yanısıra, kim tarafından… zira ne herhangi biri yerde tek bir işçi görerek yeniden toplayabilir ne de çekiçlerin yada testerenin sesleri duyulabilirdi. Yeni inşaatların hayal kırıklığına uğratıcı kısa bakışları, her sabah ağaçların arasından görünerek, anlatılmaz biçimde gece boyunca dururdu. Mülke giden kapılar kilitli tutulur ve açılması en zor kilitlerle kilitlenir ve zincirlenirdi. Hiç kimse gelmedi. Hiç kimse ayrılmadı. Yine de ev büyüdü, görünürde hiç kimse seyretmiyordu.

    Bunlar 300 yıl önce oldu. Faustus’un uzun bir zaman önce, sonsuz oda salonları inşa etme sürecinde öldüğü varsayıldı. Fakat mülkü çevreleyen gizem, hala hakimiyetini koruyor…çünkü her ne kadar Faustus toz ve kemikten başka bir şey olmasa da, odaların yapımı devam ediyor…

    TROGKEN SWAMPS

     Warrior Epic -Rehber


    İlk kaşifler, genellikle Trogken Bataklıkları’nın küçük, ilkel köylerinde yaşayan, garip, sessiz bir ırkın sinirli ses tonuyla konuşuyorlardı. Cesur ruhlar, “Trogken” olarak adlandırılmaya başlanan ırkla temas kurduktan sonra dahi, dost, yerli kabilelerin hiçbir sözlü yada yazılı dili olmadığı için bu gibi gizemler bir süre etraflarını kuşattı ve kendi bölgelerinin dışından gelebilecek canlılara karşı artan biçimde ihtiyatlı oldular.

    Şimdi utangaç ve münzevi olan sessiz Trogken, atalarının kutsal topraklarını korumak için medeniyetten uzak durdu. Yine de Trogken kabileleri her zaman böyle değildi. Bir zamanlar yabancı gezginlere karşı oldukça sosyal ve uzlaşmacıydılar. Sessizliklerine rağmen, gezginlerle kabileler arasında dil engelleri yoktu, çünkü Trogken halkı işaret diliyle ve jestlerle konuşuyordu. Gezginlerin kendileriyle iletişim kurmayı öğrenme kolaylığı, birçok akademisyeni sınırlı bir telepati biçimine sahip olduklarına inanmaya yöneltti, fakat bu teori hiçbir zaman tam olarak araştırılmadı. Trogken’in konuşmayı eğlendirici ve hatta çekici buluyor görünmeleri sadece not edilmektedir. “Medeni” bakış açısında, kendileri ilkeldi; ataların hikayelerinin jestlerini yapan, kabile şamanlarının etrafında sessiz bir saygıyla biraraya gelen kırpılmayan gözlerle küçük avcı-toplayıcı gruplardı. Köylerine gelenler, genellikle kelimeleriyle istenen duyguları ve hayalleri taşımaya teşebbüs ettiler, fakat boşuna.

    Kaderin bir günü bir grup kaşif kayboldu ve yorgun düştü ve hepsi de Trogken misafirperverliğiyle karşılaştıkları için mutlu oldular, Trogken Güneşin Batışı Festivaline şahitlik ettiler, ve dolayısıyla Bayan Ağacının gizemli yanan küresiyle, garip bir biçimde parıldayan, Trogken tarafından garip bir törensel dansı aydınlatmak üzere tepesinde taşıdığı soğanlı kök çıkıntılarıyla tanıştılar. En tepesinde dansçılar, etrafında daire oluşturdukları, ıslaklığına rağmen alevlenen, ışığı bataklıktaki benzeri danslarda sayısız diğer ateşle birleşen, bütün büyük kabileleri birleştiren ve onları eğiten, büyük bir odun yığını haline gelen ıslak ahşap binada Küreleri parçaladılar. Fakat kaşifler sadece, geceden gündüze dönüşebilecek Küreleri ve yolundaki herşeyi yok edebilecek ateşi gördüler.

    Sonraki birkaç günü, barutla dolu gizemli küreleri öğrenerek geçirdiler ve Trogken misafirperverliğini görmeye devam ettiler. Trogken halkının ateşin kendi ataları ve savaşçı ruhları olduğuna inandıklarını keşfettiler. Bunların yanmasına izin vermek, ebedi barışa yükselmeyi başlatacaktı. Kaşifler ayrılmakta olduğu için, “Trogken Ateşi” adını verdikleri kürelerden birini istediler. Trogken halkı ret jestleri yaptığında şok oldular. Kendi eşyalarını sadece tek bir Trogken Ateşiyle değiştirmek için birçok başarısız teşebbüsten sonra, sert bir hiddetle ve hınçla köyden ayrıldılar. Birkaç ay sonra, kaşifler Trogken kabile köyüne geri döndüler. Ancak bu kez, kaybolmadılar ve yorgun düşmediler, fakat iştahları ve hiddetleriyle silahlı ve güçlüydüler. Trogken köyünün eşi yok. Kaçacak kadar talihli olanlar, kardeş komşu köyleri uyardılar. Atalarının alevlerini arkalarında bırakarak… birlikte kaçtılar.

    Trogken halkı kendini silahlandırdı ve kendi kutsal topraklarını ele geçiren, genişleyen Ateş Madenlerine karşı savaşmaya başladılar. Tehlikeli – kötü şöhretli hale geldiler, en sonunda da erken kaşiflerin korktuğu şey haline geldiler. Ve dolayısıyla Kaos Çağı, Trogken Bataklıkları’nın bir zamanlar barış içinde yaşayan köylülerine dahi yıkımı getirdi. İmparatorluğun ileri düzey silahlarına denk gelemiyorlardı. Kaşiflerin yaptığı geniş ateş madenleri boyunca, zengin Trogken kabile kültürü tahrip oldu. Bataklıklar, kendi muhafızlarının kaybının cezası olarak zehirli dumanlar çıkardı. Bütün bunlardan arkada kalan, zehir ve bunlara uyum sağlayan yaratıklardı.

    WELKIN WARRENS

     Warrior Epic -Rehber


    "Bilgi Güçtür”, diye şarkı söyler ozanlar; ve derler ki güç, yolsuzluğa yöneltir. Nezaket ve bilgelik ellerinde olsa dahi, güç her zaman hırslı gözleri ve yarısına kadar çekilmiş bıçakları kendine çekmiştir, hırsızlık yapma, rahatsız etme yada tahrip etme arayışıyla. Bunlar, Welkin Mavna Deposu’nun ve onları korumak için mücadele eden katledilmiş Maymunların kaderiydi. Sonunda, güç gerçekten yolsuzluğa bulaştı ve bilgiyle bilgelik, karanlık çağına girdi.

    Fakat her zaman böyle değildi. Sağduyu Krallığı, Kaos Çağı’nın küllerinden medeniyet ateşini yapmak için ortaya çıkmadan çok önce, bilinmeyen eller tarafından İnsanlığın başarıları için dağların derinliğinde Welkin adlı görkemli bir tapınak yükseltildi. Gerçek kökeni antik çağlarda kaybolmuştu, Mavna Deposu bilgeler, azizler ve alimler için masalsı bir yol noktasıydı, çünkü Doğru Düzenli Birleşme Kardeşleri, sadece evrensel bilgiyi ve anlayışı yayma arayışı içerisinde her gelene bilinen tüm dünyadan süslü yazıları, sanat eserlerini, düzenekleri ve tasarımları sundu.

    İyi Kardeşler, sadece geçmiş dönemlerin tozlu kalıntılarını korumaktan memnun değildi, ancak; verimli entelektüel topraklar benzersiz bir yeniliğe ve başarıya babalık ettiler. Zaman içerisinde keşişler, vahşilik dünyasının bir zamanlar sağır olan yaratıklarının dahi Ambarın insanlarıyla uyumlu bir varlığa yükseldiği kelimelerle ve bilimle diğerlerinin zihinlerini yükseltmeye çok uygun hale geldiler. Bazıları konuşmayı dahi öğrendi. Bugünlerde, karnavallarda ufak bir para için acı verici sıçramalarla “dans eden” ayıları görmek çok yaygın; bu dünyanın köşeleri bu hüzünlü yaratıklarla dolu. Fakat kurtlar çok insani kelimelerle şarkı söylerken, isteyerek dahi olsa iyi dans etmeleri yada gezici satıcıların onlar için müzik aleti çalmaları daha az yaygın.

    Ve dolayısıyla, bir zamanlar bilgi arayışıyla unutulmuş yollarda gezinen öğrenmiş sadece birkaç kişinin bildiği Welkin Mavnası, Başkaları için de bilinir oldu. Komşu krallıkların casusları, bilgelerin ve sincapların eğitimine göre kolaylıkla daha … karlı … kullanımlara dönüştürülebilecek olan, korunmasız sözlerin ve cihazların depolarını haber verdi… Ve hayvanların, bir kere kamçıyla ve ateşle yeniden eğitildiklerinde hazır bir işgücü – yada ordu – olabilecekleri. Ordular, aptal Keşişlerin “koruması”nı güvence altına almak için – kısa süre içerisinde – toplanmalı, aksi halde bilgi yanlış ellere düşer.

    Fakat keşişler aptal değildi; rekabet eden gruplar olarak dahi, karanlık çağının geldiğini bildikleri dağlık geri çekilme alanlarında çarpıştılar, ve bu nedenle büyük sanat eserlerini dağların altında gizli yollarda; böyle bir gün için yapılmış tünellerde ve mahzenlerde sakladılar. Ve Yüceltilmiş Hayvanlara, tek bir komut verdiler: Aydınlanma geri dönünceye kadar Kendinizi Koruma Altına Alın ve Koruyun. Kaos Çağı gelmişti; muzaffer ordular, köle ve talan arayışı içerisinde Mavnanın Topraklarını sildi geçti ve kutsallığına saygı göstermedi, fakat sadece en büyük sırrı korumak için kendi yaşamlarını veren, kendilerini adamış Kardeşlerin boş raflarını ve soğuk cesetlerini buldular.

    Tarihsel kayıtlar burada sona erdiğinde bazı gezginler, Mavnanın eski yerinde garip hayvanları gördüklerini bildirdiler. Fakat hayaletlerin bu yerde gezindiği söylenir ve çok azı, uzun zaman kalır. Kayıp sanat eserlerini bulmak ve Welkin yaratıklarını aramak için son sefer, kötü şöhretli Gideon Halkı kültü mensupları tarafından beş yıl önce yapılmıştı. Hayatta kalan tek kişi, dağın eteklerinde … Gideon Halkı için bile saçma gelecek sözler söylerken ve bilinçsizce atıp tutarken keşfedildi…


    DOWNLOAD İÇİN

    http://www.warriorepic.com/tr/tr/oyunu-download-edin

    KAYIT İÇİN

    http://www.warriorepic.com/tr/user/register

    VİDEO İÇİN

    http://video.mmosite.com/bbs/d2Fycmlvcl9lcGljL3dhcnJpb3JfZXBpY19jaW5lbWF0aWNfdHJhaWxlci5mbHZ8ODU5OXw2Njd8/v.swf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkempir3 -- 30 Mayıs 2009; 12:06:40 >







  • close beta ya katılmıştım hiçte beğenmedim sıkıcı bence
  • kopyala yapıştır yerine kendin anlatsaydın şu karakterleri
  • Karakterlerin tamamıyla oynamadığım için ve haritaları gezmediğim için şimdilik kendi görüşlerimi ne kadar belirtebilirimki.Ayrıca dana kadar '' oldugu gibi resmi sitesinden alıntıdır'' yazdık.Körmüsün



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkempir3 -- 30 Mayıs 2009; 17:03:39 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nedimkara

    close beta ya katılmıştım hiçte beğenmedim sıkıcı bence

    aynen
  • oyundan bi halt olmaz bence . Bende eskiden oynadım2nci Cbsindeydi sanırım. daha 3 tane class açıktı 1 ay sonra 2 tanesi daha gelcek dediler hala gelmemiş
  • nasıl oynanıyor benim deneme fırsatım olmadı...biraz anlatsanız ...sitedeki rehberdede iş yok zaten...

  • quote:

    Orjinalden alıntı: _GeWeZe_

    nasıl oynanıyor benim deneme fırsatım olmadı...biraz anlatsanız ...sitedeki rehberdede iş yok zaten...



    Bende merak ettim. Baya ilgi çekici görünüyor Resimlerden.
  • Bütün Klaslar acık aslında ama şöyLe oyuna girerken verio bitane daha sonra iLk görevi yapdıkdan sonra adam alabiLiosun bütün KarakterLer acık ama değmicek bi oyun ya indirmeye biLe değmedi benim için
  • Bu oyunu halen oynayan varsa düsüncelerini alabilirmiyim baslamak istiyorumda ?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.