Şimdi Ara

yakıt gerektirmeyen kuvvet makinesi (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
303
Cevap
0
Favori
8.645
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • burada sistem COP değeri açısıdan 3 veya 4 olursa ısı kazancı açısından 3 veya 4 katı kazanç elde edilmekte diye söyleyebilirim.Anlaşılması açısından söyle özetleyeyim.yoksa bilmeyen birisi yoktan enerji çıktı zannedecek.

    Eğer siz 1000 watt lık resistanslı ısıtıcınız ile bir evi ısıtıyorsanız , saatte 3412 BTU lül maximum ısıtma yapabilirsiniz.Nereden çıktı dersen, 1 kw =3412 BTU (işallah yanlış hatırlamıyorumdur ) elektrikli ısıtıcılarda verşm en fazla %100 olur.Yani saatte 1 kw enerji harcarsın ,elektrik saatin bunu 1kwh olarak yazar.

    Ancak klima ile ısınma ylunu seçersen klimanın kalitesine göre bu COP değerleri değişir. mesela COP değeri 3 olan bir klimada , sen saate 1kw elektrik yakmana rağmen 3kw=10236 BTU ısı alırsın. Zaten piyasada 9000 BTU diye satılan kilmaların enerji tüketimne bakarsan bu koralasyonu sen de rahatlıkla yapabilrisin.

    Olayın filozofisini anlamak için http://en.wikipedia.org/wiki/Heat_pumps yazısını okuman ve anlaman gerekli .

    Bundan sonra evinde resistanslı ısıtıcıyı hala kullanıyorsan ya çok zengin yada klimaya gıcık olan gerekir.


    quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    aşagı yukarı doğru söylemiş ,iş elektrik üretmeye gelince elktrik motorlarında oluşan ısı verim kaybına neden olmaktadır.Eğer -273 derecede sistemi işletebilsek veya süperconductive kullanabilirsek ısı kaybı minimuma inmektedir.Bu durumda verim yükselir.
    Sadece ısı farkı ile çalışan bence mucizevi buluş stirling motorları dahi belirli verim çemberlerini aşamamaktafır.Verimi yükselmek için regenerative çevirimler ile % 10-15 ek kazanç sağlanabilmekle birlikte her zaman önümüze görünmeyen bir bariyer bulunmaktadır.Bu bariyerin adı thermodinamik kanunlarıdır. Eğer siz bunları özümsememişseniz, kayıp daha da fazla olabilmektedir.

    bu konuda temel bilgi olması açısından aşagıdaki linki inceleyiniz.Isı pompası adı altında çalışan klimalarımız verimlilik açısından %300-400 sayılarını kolaylıla yakalayabilmektedir.Bunlar COP değeri bakılarak bulunur(klimalarınızı alırken bu COP değerine dikkat ediniz.Yoksa havayı ısıtmak için fazladan enerji harcarsınız) .Ancak bu verim değeri ısı için geçerlidir.Sİstemi terden çalıştırıp elektrik motorunu çevirmek için yaptırınızda 1/4 veya 1/3 yan,i %25 -%33 kaba verimle sistem çalışacak gibi görünmekle birlikte aslında entropi kanunu yüzünden asla bu değeri yakalayamazsınız.MUtlaka bundan daha az değer yakalanır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Heat_engine

    http://en.wikipedia.org/wiki/Thermal_efficiency





    Pardon ama %300 - %400 gibi bir verimlilik nasıl oluyor?
    Bağıl verimlilik mi?




  • yani dediğim gibi bağıl verimden bahsediyorsun, elektrikli ısıtıcıyla kıyaslayarak verimin %300 olabileceğini söylüyorsun.
    anladım, sağol
  • evet doğru ,

    ama siz devri daim makinası gibi akıllılık edip sistemi tesden çalıştırıp bu atık ısıdan motoru çalıştırayım derseniz, çuvallarsınız. Çünkü bu sefer döngü terse döner 4 verirsin bir alırsın buda %25 verim eder.

    quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    yani dediğim gibi bağıl verimden bahsediyorsun, elektrikli ısıtıcıyla kıyaslayarak verimin %300 olabileceğini söylüyorsun.
    anladım, sağol



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 14 Aralık 2006; 12:42:28 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir
    ama siz erke gibi akıllılık edip sistemi tersden çalıştırıp bu atık ısıdan motoru çalıştırayım derseniz, çuvallarsınız. Çünkü bu sefer döngü terse döner 4 verirsin bir alırsın buda %25 verim eder.

    Erke gibi derken?
  • devri daim makinası gibi olarak değiştirdim. Konunun erke sisteminin çalışması ile alakası olmayabilir.Döngü yapıp kazanç elde etmek isteyen akıllılar için söylemiştim.

    quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir
    ama siz erke gibi akıllılık edip sistemi tersden çalıştırıp bu atık ısıdan motoru çalıştırayım derseniz, çuvallarsınız. Çünkü bu sefer döngü terse döner 4 verirsin bir alırsın buda %25 verim eder.

    Erke gibi derken?





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 14 Aralık 2006; 12:45:42 >
  • Arkadaşlar Vestel de enerji işine girmiş gibi görünüyor.
    <alıntı>
    "Taşınabilir elektronik cihazlarda kullanılabilecek yakıt pili üreten Vestel, dünya çapında ses getirecek bir yatırıma da imza attı. Şirket, bor madenine dayalı enerji yatırımları konusunda yatırımlarını Şubat ayında açıklayacak."

    Olayın Erke ile alakalı kısmı ise:
    <alıntı>
    "Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül'ün gizemli açıklamaları üzerine gazeteciler 'Enerji projeleriniz Erke Dönergeci gibi mi ?' sorusunu sordu. Yüngül, “Erke Dönergecini boş görmeyin. Gelişmeleri izleyin” yanıtını verdi."

    Vestel aletin pilini, erke de motorunu mu yapıyor diye şüphelenmedim değil şimdi.

    Yazının tamamına linkten bakabilirsiniz.
    http://proje.hurriyet.com.tr/msnnews/?path=/ekonomi/5610563.asp&y=41



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 14 Aralık 2006; 18:46:19 >




  • Yazılanları okuyunca ürperdim.
    Tamamı yalan bile olsa +1 enerji demek olan ERKE Dönergeci için yazılanları TÜRK MİLLETİ'nin hiç bir ferdi bence hak etmiyor.
    Bilgisayar gibi 30 sene önce hayal bile edilmesi zor olan sistemle tüm Dünya Kütüphanesini elinin altında bulunduran burada yazanlara;
    Siz annenize ve babanıza bir sorsanıza 30 sene önce onlara; bugün sizin çok basit görüp kullandığınız Gogle daki dünya haritasını söyleselerdi 1 tek inanan insan çıkarmıydı.
    En basitinden bugün bile kendi sokağınızı gösterdiğinizde, uzaktaki bir mekanı gösterdiğinizde 50 yaşın üstündekiler kabullenebiliyorlar mı?
    Lütfen biraz saygı.
    Erke girişimi ne olursa olsun. Dünya da bir ilk olma özelliği taşıyor.
    Üreten beyinlerin hemen hemen tamamını meşgul etmiş bir konuyu hayata geçirmeyi anlatıyor.
    +1 enerji benimde hayallerimi halen daha süslüyor.
    Bu enerji sayesinde Yıldızlara bile gidebilecek sistemlerin yapılabileceğini 1989larda düşünmüş, gerçekci araştırma amaçlı proje olarakta 1996 da açıklamıştım.
    Ben istediğim yatırtımları yapabilseydim 2007 de +1 enerjiye ulaşmayı hedefliyordum.
    ERKE ulaştıysa tebrik eder bir TÜRK olarak kıskanmaz kendileriyle gurur duyarım.
    Ve onların buluşları üzerinden Yıldızlara gidecek sistemleri kurmak için çalışmayı kendime hedef olarak koyuyorum. Yıl 2017. Hayal kurmaktan korkmuyorum. Deli denebileceğini ise hiç umursamıyorum.
    Ama aşağılık kompleksinden çok korkuyorum.
    Kainatın yoktan var olduğuna inanan insanların yaşadığının iddia edildiği bir vatanda, x kişinin kanunlarını gösterip kendimizi lütfen aşağılamayalım.
    Lütfen.
    Yalan da olsa, büyük bir fiyasko ilede sonuçlansa şunu unutmayınız.
    1999 da ABD başkanın bile içine katılarak açıkladığı projeyi lütfen unutmayınız. Ortaya konan ise tam bir fiyasko oldu.
    Bizim içimizden çıkacak her büyük hayal bizi hedefleri olan insanlar haline getirir.
    Lütfen hayal kurun.
    Büyük beyinler büyük konularla;
    Orta beyinler planlı konularla;
    Küçük beyinler ise günlük olaylarla uğraşırlar.
    Lütfen biraz daha saygılı ve ölçülü olarak eleştiriniz.




  • daha önceki örnekleri var olan şeylerin devamında bulunmuş icatlardır anlattıkların.. insan aklında saklıyorsa öğreği başka varlığada aktarılabilir. hiç enerji tüketmeden enerji üreten bir varlık varsa bu da sağlanabilir. mutlak varlıktan bahsetmiyorum..
  • Ben burada satırlarca bilimin her alanından ahkam kesen arkadaşlara şunu sormak istiyorum. Bu kadar bilgilisiniz keskin çizgilerle konuşuyorsunuz demekki bilimde ilerlemek için gerekli donanıma da sahipsiniz

    Siz bu güne kadar ne buldunuz açıklayında bizde ögrenelim bu bilgileri ezbere bilerek hala bir şeyler bulamadıysanız bu işte bir yalnışlık var demekki.









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yucoo -- 14 Aralık 2006; 21:27:26 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: yucoo

    Ben burada satırlarca bilimin her alanından ahkam kesen arkadaşlara şunu sormak istiyorum. Bu kadar bilgilisiniz keskin çizgilerle konuşuyorsunuz demekki bilimde ilerlemek için gerekli donanıma da sahipsiniz

    Siz bu güne kadar ne buldunuz açıklayında bizde ögrenelim bu bilgileri ezbere bilerek hala bir şeyler bulamadıysanız bu işte bir yalnışlık var demekki.




    Bu bilgileri ezbere bilenler yani 'bilim adamı' diye tanımladığımız insanlar her gün yeni bir buluşa imza atıyorlar. Herhalde erke kadar reklam yapamadıkları için haberiniz olmuyor. Ya da bu tür magazinsel haberleri takip etmekten zaman bulamadığınız için bilmiyorsunuz.

    Daha termodinamik kanunlarından haberi olmayan yani 'macera adamı' diye tanımladığımız insanlar ise yıllar önce dönergeç makinası gibi işlerin boş uğraşlar olduğunu anladılar. Erkeciler ise biraz geç kalmış bunları anlamakta.




  • quote:

    Erke girişimi ne olursa olsun. Dünya da bir ilk olma özelliği taşıyor.


    bence biraz araştırma yaptıktan sonra böyle cümleler kurun.

    gördüğünüz gibi liste 700lerden başlıyor
    ve en son 2006 da ERKE dönergeci ile son buluyor.

    http://en.wikipedia.org/wiki/History_of_perpetual_motion_machines

    lütfen buna dünyada ilk demeyin çarpılırsınız.
  • 20 yıl önce cep telefonu inanılmaz birşeydi şimdi gündelik birşey diyerek erke için bir savunma yapılamaz. Evet yirmi yıl önce cep telefonu çoğumuza imakansız inanılmaz bir şey gibi gelebilirdi ancak varolan hiçbir fizik kanununyla da çelişen bir durum yoktu o zamanlar sadece o aleti yapmak için teknoloji eksikti. Düşünüyorumda yirmi yıl önce içinde cep telefonu geçen bir film çekseniz filminiz bilim kurgu kategorisine girerdi, ancak içinde fizik kanunlarıyla çelişen aletlerin geçtiği bir film olsa filmin kategorisi ne yazıkki fantastik kurgu olur.
  • Güzel soruma bir cevap aldım. Peki dünyanın manyetik alanı fizik kanunuyla nasıl açıklanır? Amerikada su soldan sağa giderken burda nasıl sağdan sola olur(Sağ ve solu karıştırmış olabilirim ama bu gerçek)? Erkeyi savunmak gibi bir amacım yoktur belirteyim. Bir de fizik yasaları diyorsunuz bu yasalar sınırından hiç çıkamıyormusunuz? Teşekkürler.
  • fizik yasaları "hadi şunlara sınır koyalım, başı boşluk olmasın" diyerekten konulan yasalar değiller. bunlar herkesin her zaman deneyle tekrar tekrar aynı sonuçlara çıkacağı yasalar. yani kütlesi olan cismin çekim gücü vardır. enerjinin korunum yasası vardır. sen bu tarz şeyleri hangi ortamda deneye tutarsan tut hepsinde aynı sonuçları elde edersin.

    fizik kurallarını çiğnemeye istekli olanlar hadi bi taneniz 4 hacimsel boyutlu cisim çizin, ya da çizmeyin sadece 4 hacimsel boyutlu bir cismin şeklini hayal edin. önce bunu yapın sonra gelin biz termodinamiği çökerttik diye.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lacrima -- 15 Aralık 2006; 2:46:58 >
  • @Lacrima Bilim ve fizikten uzak olduğum için yazamıyorum. Basitçe başka türlü anlatabilirmisin.
  • arkadaşlar boş yere çırpınmayın , nasrettin hoca misali göle yoğurt çalıp ya tutarsa diyenlere bu sadece bir fantastik kurgu demek ne ise, burada devri daim makinasının olmayacağını anlatmak da o seviyede bilgi ve bilenlere saygı olduğunu öğrenmiş bulunuyorum.

    Hayal ile gerçek arasındaki fark budur işte.
  • şimdi ben sizlere gerçekçi bir tahmin yapayım. BU sistem büyük bir ihtimal ile temel kaynak olarak hidrojen enerjisini kullanan bir sistem tasarımı olmalı.Burada yakıt hücreleri kullanılarak elektrik üretilmekte ve bunu elektrik motoru sayesinde tekrar elektrik üretiminde kullanması diye tahmin ediyorum.BUrada enerjinnin bir kısmı sudan veya başka bir çözelti veya karışım olabilir hidrojeni çekebilmeli ve sistemde çevirimi sağlayabilmelidir.Enerjinin depolanması aşamasında bor hidrür , iyi bir yöntemlerden birisidir. sistemde bor hidrür hazırlamak için güneşten alınan enerji ile sistemden açığa çıkan enerjiden faydalınanbilinir. Zaten bor hidrürden hidrojeni alırken ısı açığa çıkmaktadır.Bunların detaylarını daha önce yazmıştım isteyenler vakit bulursa okusunlar.Ayrıca konu il eilgili başka bir link veriyorum

    http://www.boraxtr.com/boraxtr/borarabasi/borhidrurarastirma041221.htm

    http://www.hidrojenforumu.com/default.asp?go=haber&islem=detay&id=31

    http://forum.donanimhaber.com/m_4992965/mpage_9/key_hidrojen//tm.htm#7124681



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 15 Aralık 2006; 9:24:27 >




  • Sayın @osman yıldız,

    Hayal etmek,düşünmek,tabi ki güzeldir,insanın en önemli bir vasfıdır,ama kolaydır,

    Düşünerek ve hayal ederek,kendinizi evrenin derinliklerinde hissedebilirsiniz,belki ben kendimi şuan hayal ederek küçük bir evrensel yolculuğa çıktığımı bile düşünebilirim,kim çıkmaz ki bu tip yolculuklara,ve hayal alemine.

    Ama zor olan,düşündüklerini gerçekleştirmektir,bunları uygulamaktır,bunları reel hayatın yaşamsal döngüsüne uyarlamaktır,bunları fizik kanunlarına,doğanın yasalarına göre kurallaştırmaktır.

    Bizden istenen eğer emme basma tulumba gibi kafa sallanmasını istemek ise,hayır kardeşim öyle boşa kafa sallamak yok.

    Sen bir göster bakalım elindikileri,cebindekileri bir boşalt da görelim bakalım neler varmış,cebinden kaç elma çıkartabiliyormuşun bir anlıyalım.

    Öyle durduk yere,hayal ettik gerçekleşti,ama nasıl,neyle,neye göre...




  • bu olayın büyük beyin , küçük beyin ile alakası yok .Internette çok iyi anlatılabliyor artık temel konular , öyle üniversitelere bile gitmeden kafanız alıyorsa birçok şeyi irdeleyebilir anlayabilir veya araştırabilirsiniz.
    Bilimsel araştırmalar veya sonuçlar için yadsılamaz bir şeyi yapmanız gereklidir , bu işin teorisini kurarken daha önce bilinenlerden faydalanmak aynı hataya düşmemek ,
    istatistiki olarak geçerliliğini sınamak ve bunu uluslar arası kabul gören dergiler veya kuruluşların bilgisine sunmak .(yani tarafsızlığını kanıtlamak )
    rastgele değil , devamklı sürekli bir verinin bulunabileceğini ispatlamak.Tabii en son ürüne dönşürken birço kuruluştan onay almak(halk sağlığı , çevre vb etkileri)

    bu aşamalar geçilmeden ortaya çıkıp açıklama yapmak sansasyönel olmaktanöteye gidemez.Yani bunun uylması gereken belki yazılı olmayan kuralları atlanarak , ben böyle yaparım işte demek doğru bir yöntem değildir.Mesele burada

    yoksa isteyen istediğini araştırır , istediği hayali kurar , bununla da yaşayabilir.Ama alakasız bir örnek vermek gerekirse , birinini birini öldürüceğini düşünmesi, hayal etmesi istemesi bugunku kurallar dahilleinde suç değildir.Ama bunu dile getirmesi herkezin içinde haykırması suç olabilmektedir. Eğer bu olay eyleme dönüşüp de teşebbüs edilmesi durumunda bu olay adliyelik olmakta , hele bunun sonucunda ölüm varsa taraflar kabullense bile devlet kabullenmemektir.Benzer durum yok ama neden medyanın önünde açıklama yapıp da gerisinin getirilmemiş olması bu olay ile bağdaşmaktadır. Biz de hadi yap sıkıyorsa diyoruz o kadar




  • Arkadaşlar Aşağıdaki satırlar doğrudan erkenin sitesinden alınmıştır.
    Şirketimize ait buluşun patent başvurusu, 10.10.2006 tarihinde Türk Patent Enstitüsü'nde ve takiben uluslararası patent ofisleri nezdinde yapılmıştır.
    Muhtelif yazılı ve görsel basında gündeme taşınan buluş iddiası sahipleri ile hiçbir ilgimiz bulunmamaktadır. Bu kişilerin buluşlarının da başarıya ulaşmış olmasını temenni ederiz.

    Patent başvurularının yapılıp çok ciddi tanıtım harcamalarının yapıldığı bir şeyin ben fiyasko ile sonuçlanmasını uzak ihtimal görüyorum.
    Vestelden yapılan açıklama ilede firmanın arkasında Vestelin olabileceği kanaatini taşımaya başladım.
    Vestelin erken arka çıkması sanırım oluşturulan olumsuz tablodan kaynaklandı.
    Emin çölaşanın yazısından yola çıktığımda piyasaya sürülecek ürünün dünyada bir ilk olacağını düşündüm.
  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.