Şimdi Ara

yakıt gerektirmeyen kuvvet makinesi (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
303
Cevap
0
Favori
8.645
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ne kadar fanatik arkadaşlar var bu forumda şaşıyorum, bir fikrin neden gerçekte olamayacağını anlattık hatta nasrettin hoca örenğini verdik hala hayal alaminden gerçekliğe dönüş yaptıramadık bazılarını.

    Arkadaşlar gerçeğe dönün rüyadan uyanım.Gerçek hayatta buluşlar ve uygulamalar fiziksel sınırlar dahilinde yapılmaktadır.Fiziksel sınırlar genişler daralır ama yok olmaz veya yoktan var olmaz.

    bir arkadaşımız ''Bu formda yazı yazanlar ne buldu onu merak ediyorum ? '' diye sormuş.Herhalde bunu yazan bir mühendisi bir teknisyenle , bir araştırma görevlisini bir mucit ile karıştırmakta veya görev dağılımını kendince başka türlü görmektedir.

    Bu forumda yazanlar sadece DOĞRU yu bulmaya çalışmakta.Ortaya çıkmamış bir ürünün etkilerini ve sosyolojik sonuçlarını ben kendi adıma cevaplayamam, herşey kendi uzmanlık dalında detaya inmeyi sağlayabilir çünkü. Bilimsel buluşlar derinlik gerektirir, bu derinliği bu meslekten olmayan kişiler de sahip olabilir.Evet herşey üniversitelerde öğrenilmez bu forumdan da birçok şey öğrenilebilir.
    Fakat bir buluş yaptığını ilan ederken yapılması gereken birçok şey vardır. O zaman bu olay evrensel ve insanların koyduğu kuralar dahilinde uygulanabilir ve pazarlanabilinir.Siz ''yakıtsız'' çalışan birşey ima dahi ettiğinizde yakıtın sadece benzin,LPG değil , bütün fosil enerji kaynakları olduğunu bilmeniz gerekecektir.Bunların dışında bir kaynak da kullansanız fizik kuralları içinde bu da yakıttır. (E= m xc 2)

    ''Yakıtsız ''demek büyük bir iddaa dır .İddaa sahibi bunu teorik olarak yanıtlamak zorundadır.Mesele burada ,
    Zaten patent dediğiniz şey kağıt üstünde çalışabilirliğini kanıtladığınız şeyler için verilir.Öyle çok önmli bir şey değildir.Dnyada alınan patentlerin birçoğu işe yaramaz veya ekonomik olarak bir şey veremediği için kullanılmayan şeylerden oluşmaktadır.Bu konuda devri daim makinaları altında araştırma yaparsanız wikipedia da kanıtlanamamış bir sürü patentli buluş var.Ama hiçbiri güncel hayatta kullanılmamaktadır.
    Bu forum başlığı altında kullanılmayan bir konu (devri daim makinası)ile uğraştığımızı sanarak cavap verdiğimi tekrar belirteyeyim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 18 Aralık 2006; 10:14:49 >




  • tekrar vurguluyorum ,konu erkenin ne bulduğu değildir.
    Yoktan enerji ile devri daim işini süreklilik kazandıracak bir buluş olup olamayacağıdır.

    Daha önce de yazdım , 25 sene evvel teorisi konulmuş şu ana uygulaması gerçekleşebilecek BORHİDRÜR olayı ve hidrojen kullanımı ile bu devri daim işini ilişkilendirmek hatadır.Tabii benim yaptığım da tahmindir.Ama bilgi tecrübem ile bu konu bu şekilde gittiğini anlayabiliyorum o kadar. Bor bir enerji kaynağı değildir , hidrojen enerji kaynağıdır ve yeniden dönüştürülebilir.Bor enerji taşıyıcısıdır aynen li-ion pillerdeki gibi kimyasal enerji depolama kaynağıdır.

    Vestel tekrar kullanıma yönelik yakıt pilli uygulamalar ile ilgilenmektedir.Gönülden destekliyorum .Erke ne yapmaktadır onu göreceğiz ancak bulunmamış birşeyi yapabileceğini hiç sanmıyorum.
  • İnsanlardaki önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur. A. Einstein.

    Önyargısız olmak daha iyi bir yaklaşım olur bence.
  • Erkenin ne dediği anlaşılmamış olsa gerek. Enerji almadan üretiyoz demiyor. Yakıt kullanmadan diyor. Yakıt kullanmamak = enerji almamak yaklaşımı yanlıştır. Zaten buna özelliklede dikkat çekmeye çalışmışlar ve kuvvetin tanımında eksikler olduğunu söylemişler. Günümüzdeki Kuvvetin tanımının ne olduğuyla ilgili değil, ne yaptığıyla ilgili olduğunu belirtmişler. Verdikleri bu bilgiler dahilinde konuya bakınca, sihirli birşey yapmadıkları ortada. Zaten varolan enerji dönüşüm sistemleriyle kazanılamayan enerjiyi kazanıyoruz diyorlar. Şimdi böyle bir açıklamaya, nasıl olurda enerji yoktan var edilemez, bu imkansızdır! denebilirki. Adam diyor İstanbul Boğazı, bazıları diyor yandı ... ağzı.

    Kuvvet kelimesinden ne anlıyorsunuz. Enerji, kuvvet, çekme-itme gibi şeyler soyut kavramlar. Bunlar elle tutulmaz, gözle görünmez, kütlesi yok, hacmi yok, rengi yok, kokusu yok, uzayda yer kaplamıyor. O zaman ne menem bişi bu. Hemen hemen hiçbir nesnel özelliği olmayan bu şeylerin varlığından bahsederken neye göre yoktan var, vardan yok olmaz deniyor. Yasaya karşı değilim, ama neyi ifade ettiğinin tam anlaşılmadığı düşüncesindeyim. Termodinamik yasaları, Newtonun 2 cisim için ele alarak açıkladığı etki tepki yasasının çok kalabalık cisimler topluluğuna uygulanmış hali gibi. Daha doğrusu yasalar, ele aldıkları ölçek dahilinde doğrudurlar. Çeşitli yasalar, maddeyi çeşitli ölçeklerde kapsar. Konuyu daha derinlemesine incelemeden önce, buraya kadarki söylediklerime göstereceğiniz tepkiyi merak ettiğimden, bu tepkileri görmek istiyorum. Daha sonra devam ederim.

    Saygılarımla




  • yakıt kullanmamak demek =enerji almamak diye anlamamızın nesi yanılış bunu anlamadım bende.

    thermodinamik yasaları kapalı sistemler için geçerlidir bu yüzden siz dışardan enerji alırsanız yakıt almışınız diye düşünmek yanlış değildir.Bu söyleyen yanlış kelime seçmiş ise onu düzeltsin önce.
    Bu enerji işi birçok kere söyledim E=mxc2 den büyük veya hesaplanamayan bir değer olamaz.Bir gram maddenin en büyük enerji karşılığı budur , bunun altı ulaşalan değerler veriminin göstergesidir.
    Bu günkü bilgilerimize göre bir gram hidrojenden elde edilebilecek en büyük enerji ile bir gram altından elde edilebecek enerji değeri teorik değer aynıdır. Yapılır yapılamaz o ayrı konu ama hesap ortadadır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir
    Bu enerji işi birçok kere söyledim E=mxc2 den büyük veya hesaplanamayan bir değer olamaz.Bir gram maddenin en büyük enerji karşılığı budur , bunun altı ulaşalan değerler veriminin göstergesidir.

    Burada bir düzeltmeye ihtiyaç var sanırım. Maddenin en fazla değil, 'tek' enerji karşılığı E = mxC2 'dir. Dolayısıyla buradan verimle ilgili bir bilgi elde edilemez.

    Kimyasal reaksiyonlarda kütle kaybı çok az olduğundan açığa çıkan enerji de çok küçüktür. Nükleer fizyondaki kütle kaybı buna oranla daha fazladır ve dolayısıyla birim kütleden alınan enerji daha fazladır. Füzyonda ise daha da fazla...

    Ama elde edilen enerji her zaman kaybolan kütlenin ışık hızının karesiyle çarpımıdır. Kaybolan kütlenin ilk kütleye oranını belki verim olarak tanımlayabiliriz ama o da yanlış hatırlamıyorsam kimyasal yanma reaksiyonlarında 'milyonda 1' civarında birşey. Bu haliyle pek anlamlı değil gibime geliyor.

    Ukalalık olarak almayın, sadece düzeltme ihtiyacı hissettim




  • kimyasal olaylarda aradaki bağ bozunmasından çıkmıyor mu enerji? gerçekten bir kütle kaybı oluyor mu?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    kimyasal olaylarda aradaki bağ bozunmasından çıkmıyor mu enerji? gerçekten bir kütle kaybı oluyor mu?

    Evet Üniversitedeyken aldığım "nükleer enerji" derslerinde bu şekilde öğrenmiştik. Hatta şöyle bir cümle hatırlıyorum: lisedeki fizik sorularında kimyasal reaksiyonlarda kütle kaybı olmaz diye öğretilirdi. Ama aslında nükleer reaksiyonlardakine kıyasla çok çok az bir kayıp vardır.

    Ama içime kurt düşürdün şimdi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hasbi 81 -- 18 Aralık 2006; 14:19:25 >




  • evet aynı şeyi söylüyoruz.

    verim= yapılan iş (joule )/ e=m x c2 teorik olarak maddeden elde edibileceğimiz verim dir.Görüleceği üzere kimyasal reaksiyonlar verim çok çok düşük çıktığını hesaplayabilirsiniz.

    nükleer olrak maddenin protonlarının birbirini çekme gücü çok büyük olduğu için büyük potensiyel enerjiye sahip olmasının nedeni budur. vander walls bağları görece düşük enerji seviyesinde kopmaktadır.van der walls bağlarından bahsetmek için çift element veya 2 atom gereklidir.


    quote:

    Orjinalden alıntı: Hasbi 81


    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir
    Bu enerji işi birçok kere söyledim E=mxc2 den büyük veya hesaplanamayan bir değer olamaz.Bir gram maddenin en büyük enerji karşılığı budur , bunun altı ulaşalan değerler veriminin göstergesidir.

    Burada bir düzeltmeye ihtiyaç var sanırım. Maddenin en fazla değil, 'tek' enerji karşılığı E = mxC2 'dir. Dolayısıyla buradan verimle ilgili bir bilgi elde edilemez.

    Kimyasal reaksiyonlarda kütle kaybı çok az olduğundan açığa çıkan enerji de çok küçüktür. Nükleer fizyondaki kütle kaybı buna oranla daha fazladır ve dolayısıyla birim kütleden alınan enerji daha fazladır. Füzyonda ise daha da fazla...

    Ama elde edilen enerji her zaman kaybolan kütlenin ışık hızının karesiyle çarpımıdır. Kaybolan kütlenin ilk kütleye oranını belki verim olarak tanımlayabiliriz ama o da yanlış hatırlamıyorsam kimyasal yanma reaksiyonlarında 'milyonda 1' civarında birşey. Bu haliyle pek anlamlı değil gibime geliyor.

    Ukalalık olarak almayın, sadece düzeltme ihtiyacı hissettim




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    evet aynı şeyi söylüyoruz.

    verim= yapılan iş (joule )/ e=m x c2 teorik olarak maddeden elde edibileceğimiz verim dir.Görüleceği üzere kimyasal reaksiyonlar verim çok çok düşük çıktığını hesaplayabilirsiniz.

    nükleer olrak maddenin protonlarının birbirini çekme gücü çok büyük olduğu için büyük potensiyel enerjiye sahip olmasının nedeni budur. vander walls bağları görece düşük enerji seviyesinde kopmaktadır.van der walls bağlarından bahsetmek için çift element veya 2 atom gereklidir.

    Eğer m yerine kaybolan kütleyi değil de, bütün yakıtın kütlesini yazarsak tabi ki doğru. Ama verimin milyonda veya milyarda 1 gibi komik rakamlar olması insanın canın sıkıyor. O yüzden sistemin verimini bu şekilde ifade etmek pek hoşuma gitmiyor




  • bence verim=yapılan iş (joule )/ e=m x c^2 ifadesi genel anlamda doğru olsa da cihazın veya dönüştürücünün verimliliğinde kullanılmamalı.

    yakıtsal verimde evet, olabilir, sonuçta yakıttan geriye kalan ürünün kütlesi de var işin içinde ve harcanan kütle çıkan enerjiyi oluşturuyor olabilir.

    ama bir elektrik jeneratöründe verimi;

    verim=yararlı iş/(yararlı iş+ısı+diğer yan ürünler) şeklinde tanımlamak daha faydalı olur gibime geliyor.
  • sistemin veriminde bu hesap çok yanıltıcı olur.Ama devri daim makinası yapmaya kalkanlar varsa temel noktalardan biridir.

    Ancak bir makina veya elektrik üretimi söz konusu olduğunda yakıt kavramını biraz deşmek lazım.Kimi fosil yakıt anlarken kimi yakıt hücresi için yakıt kimi kimyasal yakıt kimi nükleer yakıt vb diye anlayabilinir.Hepsinin verimi farklıdır ve termal verim ile sistemin verimi de farklı anlaşılabilecektir.


    quote:

    Orjinalden alıntı: Hasbi 81


    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    evet aynı şeyi söylüyoruz.

    verim= yapılan iş (joule )/ e=m x c2 teorik olarak maddeden elde edibileceğimiz verim dir.Görüleceği üzere kimyasal reaksiyonlar verim çok çok düşük çıktığını hesaplayabilirsiniz.

    nükleer olrak maddenin protonlarının birbirini çekme gücü çok büyük olduğu için büyük potensiyel enerjiye sahip olmasının nedeni budur. vander walls bağları görece düşük enerji seviyesinde kopmaktadır.van der walls bağlarından bahsetmek için çift element veya 2 atom gereklidir.

    Eğer m yerine kaybolan kütleyi değil de, bütün yakıtın kütlesini yazarsak tabi ki doğru. Ama verimin milyonda veya milyarda 1 gibi komik rakamlar olması insanın canın sıkıyor. O yüzden sistemin verimini bu şekilde ifade etmek pek hoşuma gitmiyor




  • katılıyorum , soru ve cevaptan ne istendiğine göre hesap değişir.

    ben sadece thermodinamik kanunlarının ne kadar geniş olarak olaya bakabildiğini göstermek için yazmıştım bunları.Yani bir kanunu yıkarken ,neleri yıkmak için uğraşıldığının anlaşılabilmesi için.Belki bir gün birileri yeni birşeyler yapar bilemeyiz ama yaptığı şey e=mx c2 veriminden asla büyük olamıyacaktır.

    quote:

    Orjinalden alıntı: msurucu

    bence verim=yapılan iş (joule )/ e=m x c^2 ifadesi genel anlamda doğru olsa da cihazın veya dönüştürücünün verimliliğinde kullanılmamalı.

    yakıtsal verimde evet, olabilir, sonuçta yakıttan geriye kalan ürünün kütlesi de var işin içinde ve harcanan kütle çıkan enerjiyi oluşturuyor olabilir.

    ama bir elektrik jeneratöründe verimi;

    verim=yararlı iş/(yararlı iş+ısı+diğer yan ürünler) şeklinde tanımlamak daha faydalı olur gibime geliyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    katılıyorum , soru ve cevaptan ne istendiğine göre hesap değişir.

    ben sadece thermodinamik kanunlarının ne kadar geniş olarak olaya bakabildiğini göstermek için yazmıştım bunları.Yani bir kanunu yıkarken ,neleri yıkmak için uğraşıldığının anlaşılabilmesi için.Belki bir gün birileri yeni birşeyler yapar bilemeyiz ama yaptığı şey e=mx c2 veriminden asla büyük olamıyacaktır.

    Hmm... Bunu biraz irdelemek lazım bence. Enerjinin korunumu dersek, işin özünde felsefi bir mantık da yatıyor. Bana biraz da bu yüzden bu kural bu kadar yıkılamaz geliyor.

    Ama bir kütlenin sahip olduğu toplam enerjinin bu formülle hesaplanması sanki o kadar da değişmez bir bilgi değil.

    Hep örnek verirler ya, "Eskiden Newton mekaniği doğru sanılıyordu, sonra kuantum çıktı. Bilim kendini yeniliyor ama siz örümcek kafalarınızı yenileyemiyorsunuz" diye. Bence enerjinin korunumu termodinamik formüllerinden öte bir fikirdir ve değişmezdir. Ama E = m x C2 en nihayetinde bir formüldür.

    Belki ilerde Newton mekaniğinin çok küçük ölçütlerde uğraşılırken hata yaptığı bulunduğunda kuantum mekaniğinin devreye girmesi gibi, bu formülün de geçersiz olduğu bazı durumlar bulunacak (atıyorum, karadeliklerin içi) ve buradaki hatayı kapatmak için denilecek ki "E = m x C2 + D3F + Y"

    Bunları aslında biraz da enerjinin korunumu ilkesini bazılarının savunduğu gibi fizikçilerin 'uydurduğu' genel geçer formüllerden biri olmadığını belirtmek için anlattım. Umarım yerine ulaşmıştır...




  • Arkadaşlar bizim memlekette (karadeniz) bazılarımız dereye hidro elektirik jenatörü yapıyor ve özellikle kış aylarında bedava elektirik alıyor. Bir nevi devri daim. Bana bilen varsa bu manyetik alanın ne olduğunu açıklayabilirmi.
  • bahsettiğin şey devir daim makinesi değil sevgili kryeck. suyun potansiyel enerjisi kinetik enerjiye dönüşüyor ve bu kinetik enerji de senin jenaratörünü döndürüyor, oradan da elektrik enerjisi alıyorsun.

    su o potansiyel enerjiyi nerden kazanıyor? güneş ve magmadaki ısıdan.

    yani kullandığın enerji güneşin enerjisi yada magmanın ısısı.

    devirdaim makinesinde ise dışarıdan bir girişe gerek olmaz.

    "bu manyetik alan" derken hangi manyetik alandan bahsettiğinizi anlamadım.
  • Tamam devri daim değil unutalım. Dünyanın manyetik alanı nasıl oluşmuştur ve mıknatısları nasıl üretiyorlar? Bunun itme çekme gücünü merak ediyorum.
  • Oy oy oy... Çok derin mevzulara giriyosun kryeck, uyarayım

    Manyetizma, kütle çekim gibi konular fiziğin hala tam bir cevap bulamadığı şeyler. Ama varolan teoriler hakkında bir fikir edinmek istiyorsan 'Elegant Universe' belgeselini izlemeni öneririm Basit anlatımlı, kuantum kavramını çerez kıvamına getirip sunan bir belgesel. Tabi ki fazla derin bir içerik bekleyenleri tatmin etmeyebilir. Ama bu konuları hep merak edip araştırma fırsatı (veya sabrı) bulamamış insanlar için çok güzel bir bilgi kaynağı.
  • Elegant Universe belgeseli online olarak ve ücretsiz (ama ingilizce) şu adresten yasal olarak izlenebilir.

    http://www.pbs.org/wgbh/nova/elegant/program.html
  • karadenizdeki hidro elektrik jenaratörü tahminime göre şöyle çalışmaktadır. karedenizin derinliklerinde Hidrojen sülfür H2S bulunmakta ve kullanım için bizleri beklemektedir.Sonuçta hidrojen enrji kaynağıdır ve sülfürden arındırıldığında direk yakılarak veya fuel cell teknolojisi ile elektrik üretiminde kullanılabilinir.Bu konuda daha önce teknik değerlendirme yapmıştım .Sizlerin konuya ilgisini çekmek için tekrar yayınlıyorum.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Hydrogen_sulfide

    http://en.wikipedia.org/wiki/Claus_process

    http://resim.donanimhaber.com/m_4992965/mpage_10/key_h2s/tm.htm


    quote:

    Orjinalden alıntı: kryeck

    Arkadaşlar bizim memlekette (karadeniz) bazılarımız dereye hidro elektirik jenatörü yapıyor ve özellikle kış aylarında bedava elektirik alıyor. Bir nevi devri daim. Bana bilen varsa bu manyetik alanın ne olduğunu açıklayabilirmi.




  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.