Şimdi Ara

Yaklaşan İstanbul Depremi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
187
Cevap
17
Favori
6.641
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
15 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx


    quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx


    quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx

    Öyle bir anlatmış ki adam depremden sonrasını sanki zombi salgını olmuş.Sanki devlet hepten elden ayaktan düşmüş, sanki devlet yetersiz kalınca başka ülkeler yardım etmeyecek,sanki insanlarımız kendi çabalarıyla başlarının çaresine bakmayacak o kısım çok abartı.İstanbul hayalet şehir olacakmış 1 kişi bile olmayacakmış.

    Nerede yaşıyorsun bilmiyorum ama dün istanbulda kamyon köprüye çarptı ve köprü yıkıldı akşam saatlerine kadar o noktada hayat durdu.

    Bunu istanbuldaki on binlerce köprüde aynı anda olduğunu düşün adamın yazdıkları son derece mantıklı ve hatta iyimser sayılacak varsayımlar.

    Ulaşım istanbul içinde 1 aydan önce kesinlikle normale dönmez. Kocaeliş depreminde babam adapazarından izmite 40 km 6 saate gitmişti.

    İstanbulda 10 kmlik mesafenin az ahsarlı bir tarfik kazasında 2-3 saat aşılamadığını düşünün.

    Bizzat kocaeli depremini yaşamış biri olarak söylüyorum ilk gece hırıslzar evde yardım bekleyen insanlar varken yıkıntılara girip hırsızlık yapacak.

    Hırsızlık olur falan ancak.99 depreminde durum kötüydü ancak dışarı çıkan bir birine yardım ediyordu.Diğer illerden yiyecekler geliyordu ekmek vs..Diğer ülkelerden yardım geliyordu.Yani İstanbul gibi koca bir metropol 1 kişi kalmayacak kadar terkedilemez.Ki bu verdiğiniz örnekler normal hayattan.Nedir orada polis, kazazede, vinç operatörü kafasına göre takılır.Yavaş çalışırlar böyle bir deprem durumunda herkes en hızlı şekilde elinden geleni yapar.Bir kazada insanlar iner arabayı kaldırır kenarı atarlar.Yaralıları araçlarına alırlar.Abartılacak bir durum yok.Üst geçitlerden zaten araba geçmiyor.Araba geçenlerinde yıkılacağı malum.Her türlü abartıya kaçılmış.

    Son cümleniz bu tür senaryo kuramayacağınızı gösteriyor.

    1- Dün yıkılan körü bir yaya üst geçdi idi.

    yaya üst geçitleri genelde araç tarfiğinin üstünden geçer. ve yıkıldıklarında araç trafiğinin aktığı caddeyi kapatır.

    2- Vinç operatörü, itfaiyeci, ambulans şoförü gibi meslek sahiplerinin ölümsüzlüğü mü var?

    depremde bu adamlar veya aileleri zarar görmeyecek mi?

    3- Kocaelinde yardıma istanbul yetişmişti. 1 Milyonluk kocaeline 15 milyonluk istanbulun imkanları sunulmuştu.

    Şimdi 17 milyonluk istanbula 1,6 milyonluk kocaelinin yetişmesi gerekiyor.

    Not: çevre iller zaten kocaeline gelmişti onlar dengeyi bozmaz.

    4- İstanbulda hali hazırda zaten su sıkıntısı var deprem esnasında boruların patlaması ile 157 günlük suyu kalmış istanbulun yarın deprem olursa 2-3 gün içerisinde suyu klmaz. Çünkü o boru hatlarını tamir edecek insanlarda depreme maruz kalacak.

    5- siz depremi hafife alıyorsunuz hiç büyük deprem yaşamadınız sanırım.

    Deprem sonrasında burnu dahi kanamayan evinden gayet sakin ayrılan insanlar dahi günlerce kendikerine gelemiyorlar şok yüzünde.

    Bu şoka birde patlayan tankerler yanan fabrikalar vs. vs. vs katın. İstanbul gazzeden beter bir pozisyona gelecektir 7 ve üzeri bir depremle.

    Bir iç mimar olarak bunu gayet rahat ön görebiliyorum. İstanbulun çoğu semtinde evlere otellere girdim şantiyeleri gezdim 15 yaşından yaşlı binaların zemin den yana şansları olmazsa %60 oranında yıkılır veya ağır hasar görür.

    Depremden 1 hafta sonra kocaeli karayolu ve D100 üzeri sürünerek yürüyen aç susuz insanlar ile dolu olacaktır.

    Haklısınız hocam.Öncelikle 99 depremini bizzat yaşadım.Camide kalmıştık.İtfaiye vs. bu insanlar mesleklerine caanı gönülden bağlı insanlardır.Onlar başkasının yardımına koşar başka bir birimde onların aile'lerinin yardımına koşar.İstanbul kendi içinde çok fazla zarar görürse bu dedikleriniz olabilir ancak.Diğer illerden bu dediklerinizi yapacak binlerce insan gelebilir.Elektrikler sular kesilik evet ancak bu belirli bir süreliğine olur. 99 depreminde aşağı ineceğime çatıya çıktım.Oturduğumuz bina çoook fazla yaşlıydı Allah'tan yıkılmadı.Daha 20 basamaklı merdiveni çıkmak üzereyken elektrikler gitmişti.Ancak benim bulunduğum bölgede sular kesilmemişti.Ben bu sözlerimi milletimizin dayanışma ve yardımlaşma iç güdüsüne dayanarak yazıyorum.

    Umarım sizin değilde benim dediklerim olur böyle bir deprem meydana gelirse.

    Tabiki keşke sizin yazdığınız gibi olsa ama önemli olan şu her zaman kendimizi en kötüye göre hazırlamalıyız önlemlerimizi buna göre almalıyız.Afetleri daha küçük hasarlarla atlatırsak toparlanmamız bu sayede daha hızlı olur.

    Ben ekşi sözlük yazısından sonra kendim için küçük bir eylem planı yaptım açıkcası.

    Eşimide bilgilendirdim.

    Sonuçta ayrı yerlerde çalışıyoruz falan nerede buluşacağız ne olursa nerye gitmemiz gerekiyor vs herşeyi planlamaya çalıştım.

    Kocaeli depreminde tüpraş yanmaya başlamıştı herkes dağlara kaçınca kimse kimseyi bulamamıştı 2-3 mahalle aşağıda oturan amcamları 3 gün sonra bulmuştuk.

    Kısaca depreme karşı hiç bir plan program yapmadan yakalanmamak için en azından teoride yapmamız gerkenler bence şunlar;

    1- Afet sonrası iletişim kesileceğinden kesinlikle bir toplanma noktası oluşturmalı. Beklenmedik bir gelişme sonrası içinde 2 bir toplanma noktası belirlenmeli.
    2- Her zaman kenarda para para bulundurulmalı fakat hangi ilde olunursa olunsun istanbul veya ankara gibi illerde büyük hasarlı bir deprem olduğunda ilk 5-10 dk içinde banka vb yerlerden nakit para çekmek gerekiyor. Çünkü o sistemler günlerce geri gelmeyecek.
    3- Her zaman evde kuru bakliyat bulundurmak gerekli fakat yinede afeti öğrenir öğrenmez biz istanbula çok uzağız bize birşey olmaz demeden ailenize en az 1 hafta yetecek kadar kuru bakliyat veya hazır yiyecek almamız gerekiyor.
    4- Suyu yazmama gerek yok sanırım.

    Not: yukarıdaki maddeler olası istanbul depreminde üsküdarlıların yapması gerekenler değildir. Büyük ihtimal üsküdarda depremden 1 dk sonra hayat duracaktır. Bu maddeler istanbul depreminden sonra kars da dahil her yerde yapılması gereken planlardır. 1. madde istisna. Bu madde daha yakın iller için geçerli.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx


    quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx


    quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx

    Öyle bir anlatmış ki adam depremden sonrasını sanki zombi salgını olmuş.Sanki devlet hepten elden ayaktan düşmüş, sanki devlet yetersiz kalınca başka ülkeler yardım etmeyecek,sanki insanlarımız kendi çabalarıyla başlarının çaresine bakmayacak o kısım çok abartı.İstanbul hayalet şehir olacakmış 1 kişi bile olmayacakmış.

    Nerede yaşıyorsun bilmiyorum ama dün istanbulda kamyon köprüye çarptı ve köprü yıkıldı akşam saatlerine kadar o noktada hayat durdu.

    Bunu istanbuldaki on binlerce köprüde aynı anda olduğunu düşün adamın yazdıkları son derece mantıklı ve hatta iyimser sayılacak varsayımlar.

    Ulaşım istanbul içinde 1 aydan önce kesinlikle normale dönmez. Kocaeliş depreminde babam adapazarından izmite 40 km 6 saate gitmişti.

    İstanbulda 10 kmlik mesafenin az ahsarlı bir tarfik kazasında 2-3 saat aşılamadığını düşünün.

    Bizzat kocaeli depremini yaşamış biri olarak söylüyorum ilk gece hırıslzar evde yardım bekleyen insanlar varken yıkıntılara girip hırsızlık yapacak.

    Hırsızlık olur falan ancak.99 depreminde durum kötüydü ancak dışarı çıkan bir birine yardım ediyordu.Diğer illerden yiyecekler geliyordu ekmek vs..Diğer ülkelerden yardım geliyordu.Yani İstanbul gibi koca bir metropol 1 kişi kalmayacak kadar terkedilemez.Ki bu verdiğiniz örnekler normal hayattan.Nedir orada polis, kazazede, vinç operatörü kafasına göre takılır.Yavaş çalışırlar böyle bir deprem durumunda herkes en hızlı şekilde elinden geleni yapar.Bir kazada insanlar iner arabayı kaldırır kenarı atarlar.Yaralıları araçlarına alırlar.Abartılacak bir durum yok.Üst geçitlerden zaten araba geçmiyor.Araba geçenlerinde yıkılacağı malum.Her türlü abartıya kaçılmış.

    Son cümleniz bu tür senaryo kuramayacağınızı gösteriyor.

    1- Dün yıkılan körü bir yaya üst geçdi idi.

    yaya üst geçitleri genelde araç tarfiğinin üstünden geçer. ve yıkıldıklarında araç trafiğinin aktığı caddeyi kapatır.

    2- Vinç operatörü, itfaiyeci, ambulans şoförü gibi meslek sahiplerinin ölümsüzlüğü mü var?

    depremde bu adamlar veya aileleri zarar görmeyecek mi?

    3- Kocaelinde yardıma istanbul yetişmişti. 1 Milyonluk kocaeline 15 milyonluk istanbulun imkanları sunulmuştu.

    Şimdi 17 milyonluk istanbula 1,6 milyonluk kocaelinin yetişmesi gerekiyor.

    Not: çevre iller zaten kocaeline gelmişti onlar dengeyi bozmaz.

    4- İstanbulda hali hazırda zaten su sıkıntısı var deprem esnasında boruların patlaması ile 157 günlük suyu kalmış istanbulun yarın deprem olursa 2-3 gün içerisinde suyu klmaz. Çünkü o boru hatlarını tamir edecek insanlarda depreme maruz kalacak.

    5- siz depremi hafife alıyorsunuz hiç büyük deprem yaşamadınız sanırım.

    Deprem sonrasında burnu dahi kanamayan evinden gayet sakin ayrılan insanlar dahi günlerce kendikerine gelemiyorlar şok yüzünde.

    Bu şoka birde patlayan tankerler yanan fabrikalar vs. vs. vs katın. İstanbul gazzeden beter bir pozisyona gelecektir 7 ve üzeri bir depremle.

    Bir iç mimar olarak bunu gayet rahat ön görebiliyorum. İstanbulun çoğu semtinde evlere otellere girdim şantiyeleri gezdim 15 yaşından yaşlı binaların zemin den yana şansları olmazsa %60 oranında yıkılır veya ağır hasar görür.

    Depremden 1 hafta sonra kocaeli karayolu ve D100 üzeri sürünerek yürüyen aç susuz insanlar ile dolu olacaktır.

    Haklısınız hocam.Öncelikle 99 depremini bizzat yaşadım.Camide kalmıştık.İtfaiye vs. bu insanlar mesleklerine caanı gönülden bağlı insanlardır.Onlar başkasının yardımına koşar başka bir birimde onların aile'lerinin yardımına koşar.İstanbul kendi içinde çok fazla zarar görürse bu dedikleriniz olabilir ancak.Diğer illerden bu dediklerinizi yapacak binlerce insan gelebilir.Elektrikler sular kesilik evet ancak bu belirli bir süreliğine olur. 99 depreminde aşağı ineceğime çatıya çıktım.Oturduğumuz bina çoook fazla yaşlıydı Allah'tan yıkılmadı.Daha 20 basamaklı merdiveni çıkmak üzereyken elektrikler gitmişti.Ancak benim bulunduğum bölgede sular kesilmemişti.Ben bu sözlerimi milletimizin dayanışma ve yardımlaşma iç güdüsüne dayanarak yazıyorum.

    Umarım sizin değilde benim dediklerim olur böyle bir deprem meydana gelirse.

    Tabiki keşke sizin yazdığınız gibi olsa ama önemli olan şu her zaman kendimizi en kötüye göre hazırlamalıyız önlemlerimizi buna göre almalıyız.Afetleri daha küçük hasarlarla atlatırsak toparlanmamız bu sayede daha hızlı olur.

    Ben ekşi sözlük yazısından sonra kendim için küçük bir eylem planı yaptım açıkcası.

    Eşimide bilgilendirdim.

    Sonuçta ayrı yerlerde çalışıyoruz falan nerede buluşacağız ne olursa nerye gitmemiz gerekiyor vs herşeyi planlamaya çalıştım.

    Kocaeli depreminde tüpraş yanmaya başlamıştı herkes dağlara kaçınca kimse kimseyi bulamamıştı 2-3 mahalle aşağıda oturan amcamları 3 gün sonra bulmuştuk.

    Kısaca depreme karşı hiç bir plan program yapmadan yakalanmamak için en azından teoride yapmamız gerkenler bence şunlar;

    1- Afet sonrası iletişim kesileceğinden kesinlikle bir toplanma noktası oluşturmalı. Beklenmedik bir gelişme sonrası içinde 2 bir toplanma noktası belirlenmeli.
    2- Her zaman kenarda para para bulundurulmalı fakat hangi ilde olunursa olunsun istanbul veya ankara gibi illerde büyük hasarlı bir deprem olduğunda ilk 5-10 dk içinde banka vb yerlerden nakit para çekmek gerekiyor. Çünkü o sistemler günlerce geri gelmeyecek.
    3- Her zaman evde kuru bakliyat bulundurmak gerekli fakat yinede afeti öğrenir öğrenmez biz istanbula çok uzağız bize birşey olmaz demeden ailenize en az 1 hafta yetecek kadar kuru bakliyat veya hazır yiyecek almamız gerekiyor.
    4- Suyu yazmama gerek yok sanırım.

    Not: yukarıdaki maddeler olası istanbul depreminde üsküdarlıların yapması gerekenler değildir. Büyük ihtimal üsküdarda depremden 1 dk sonra hayat duracaktır. Bu maddeler istanbul depreminden sonra kars da dahil her yerde yapılması gereken planlardır. 1. madde istisna. Bu madde daha yakın iller için geçerli.

    Keşkee hocam.Şöyle bir şey var.İnsanlar biraz nasıl söyliyim geri kafalı olmazda değişime açık değil.Bu planları yapsan bile sana değişik gözle bakanlar olacak.Planladık diyelim bir olayda herkes paniğe kapılacak ne çantası vs. diyip hemen dışarı çıkartılacağız yada biz şaşırıcaz.Keşke en eskiden beri bunun eğitimi ve önemi anlatılsaydı iyi geceler hocam.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: interior designer

    quote:

    Orijinalden alıntı: ShaNexxx

    Öyle bir anlatmış ki adam depremden sonrasını sanki zombi salgını olmuş.Sanki devlet hepten elden ayaktan düşmüş, sanki devlet yetersiz kalınca başka ülkeler yardım etmeyecek,sanki insanlarımız kendi çabalarıyla başlarının çaresine bakmayacak o kısım çok abartı.İstanbul hayalet şehir olacakmış 1 kişi bile olmayacakmış.

    Nerede yaşıyorsun bilmiyorum ama dün istanbulda kamyon köprüye çarptı ve köprü yıkıldı akşam saatlerine kadar o noktada hayat durdu.

    Bunu istanbuldaki on binlerce köprüde aynı anda olduğunu düşün adamın yazdıkları son derece mantıklı ve hatta iyimser sayılacak varsayımlar.

    Ulaşım istanbul içinde 1 aydan önce kesinlikle normale dönmez. Kocaeliş depreminde babam adapazarından izmite 40 km 6 saate gitmişti.

    İstanbulda 10 kmlik mesafenin az ahsarlı bir tarfik kazasında 2-3 saat aşılamadığını düşünün.

    Bizzat kocaeli depremini yaşamış biri olarak söylüyorum ilk gece hırıslzar evde yardım bekleyen insanlar varken yıkıntılara girip hırsızlık yapacak.

    İstanbul depremi Kocaeli ile kıyaslanmayacak derece rezillik ortaya çıkartacak.O yıkıntılar arasındaki demirler,çingeneler için madendir bunu da hesaba katmak lazım.İzmit ve adapazarından sağlam çingene akını olacak.

    Ulaşım konusunda söylediklerini desteklemek amacıyla:
    17 Ağustos depremi sonrasında otoyol 3 gün kapanmıştı.
     Yaklaşan İstanbul Depremi


    12 Kasım Düzce depreminden sonra Bolu dağındaki yol çökmüştü.
    http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/118294.asp?0m=-13Y

    quote:

    Bolu ve Düzce’ye gelen yardım ekiplerinin kullandığı Bolu Dağı’nın belli kesimlerinde deprem yüzünden ortaya çıkan çökmeler nedeniyle aynı gün saat 21.00 sıralarında Bolu Dağı ulaşıma kapandı, yaklaşık 200 kişilik komando ve ilk yardım ekibi, yolu yaya olarak geçerek Kaynaşlı’ya ulaştı.




  • Avcılarda yaşıyorum.
    Binam 99 depremini görmüş fakat hasar almamış.
    Geçen ki Gökçeada depreminde oldukça sarsıldı ve çatırdama sesleri duydum.
    Ne yalan söyleyeyim şu iki sene kazasız belasız bitsede gitsem istanbuldan diye bekliyorum ama nafile.
    En iyisi koltukla yatak arasını iyice daraltıp deprem anında o arada cenin pozisyonu almak.
    Bir deprem çantası oluşturup, su, konserve, kraker, çikolata ve bisküviden bol bol stoklayayım gittiğimde.


    Ama ortada bir gerçek var ki 100 bin belkide daha fazla insan ölecek ve ciddi manada kaosu yaşayacaz.
    Ekonomik boyuta girmeye gerek yok zaten.
    O depremden sonra Türkiye bir 30-40 yıl belini doğrultamaz.
    Çünkü üretimin %70'i enkaz olmuş olacak.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • İstanbul'da 40 senelik binada (5 kat) oturuyorum. Son 2 senedir diken üstündeyim. Sokaktan iş makinesi geçip hafif sarsıntı olsa korkudan kaskatı kesiliyorum. Geceleri en ufak gürülü olsa korkuyla uyanıyorum. Ailemi maddi imkansızlıklardan dolayı taşınmaya ikna edemedim. Üniversiteyi sırf bu yüzden şehir dışı yazdım. 2 haftaya gidicem ama arkamda ailemi allaha emanet bırakıyorum. İstanbul için 7 ve üzeri bir deprem yapıların neredeyse yarısının yıkımı demek. Yaklaşık 20 milyon insan bu depremi yakınen hissedicek. Bu ülke bu yükün altından nasıl kalkıcak. Resmen şuan yüzyüze baktığım, sohbet ettiğim, birlikte gülüp eğlendiğim insanlar depremde ölücek. Ailem, ailelerimiz ölücek. Önlem almak için çok geç kaldık. Umarım bu depremden sonra akıllanırız...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dama124

    Bu küçük depremler olunca anidan çok büyük deprem olma ihtimali azalıyor yani bunlar iyi birşey bu şekilde fay hatları rahatlıyor ufak ufak yoksa hepsini bir anda verirse çok fena olur.

    İstanbul da tek fay kaldı. Tüm gerginlik tek fay üzerinde.

    İstanbul depreminde İstanbul'a girilemeyecek bile, her yer ceset olacak, çernobil şehri gibi olur. Uzun süre girilemez. Bunları bir bilim insanı söylüyordu.

    Konuyla alakası fazla olmasa da anlatımı sade ve güzel bir belgeseldir. Mutlaka izleyin ve izlettirin.





  • Ben Ankara'da yaşıyorum.

    Deprem ve felaket ile ilgili belgeselleri, yabancı forumları takip ediyorum.

    Öncelikle İstanbul depremi ilginçtir ki bizlerden çok yabancılar tarafından tartışılıyor.

    En son BBC'de deprem hakkında izleediğim bir belgeselde ingiliz jeoloji profesörü
    İstanbul için sadece en yaşlı ve en genç binalar ayakta kalacak dedi...

    İstanbul deprem haritasını Ankara'lı olmama ve İstanbul'a arada tatil amaçlı gitmem dışında
    (yani yerleşme gibi bir durumum yok) inceledim. hazırlanışı neredeyse 10 yıl alan bu haritaya bakmanızı öneririm.
    Geçtiğimzi günlerde de haber sitelerinde Doğa Hareketleri Araştırma Derneğinin raporu vardı.
    http://www.turkhaberler.net/yerel/istanbul-depreminde-kac-kisi-olecek.htm

    Ortalama ölüm oranı %1 ağır yaralı oranı %1.5 verilmiş ki bu kadar büyük bir felakette ağır yaralıları ben ölü kabul ederim.

    İstanbul geneli
    Nüfus: 8,831,766
    Tahmini ölü sayısı: 87,273
    Tahmini ölü oranı: %1.0
    Tahmini yaralı sayısı: 135,169
    Tahmini yaralı oranı: %1.5

    Özellikle
    adalar %9.3
    eminönü %4,6
    büyükçekmece %2,2

    yüksek ölü oranına sahip.

    99 depreminde resmi vefat sayısı 18373 idi.
    yaralı ise 48901.

    oranlarsak ölüm 4.75, yaralı 2,76 kat fazla...

    ölü/yaralı oranı ise istanbulda 1,55 olarak beklenirken, gölcükte 2,66 olarak belirlenmiş.

    yani istanbul depreminde zaten 1,7 oranında fazladan ölüm beklentisi olduğunu görüyorsunuz.

    şu ana kadar binaların yıkılmaması için yapılacak bir şey yapılmadığı için artık yapılacaklar
    depremden sağ kurtulanların hayatta kalması için yapması gerekenler olarak düşünülmesi lazım...

    yabancı kaynaklardan derlediğim bilgilerle yapılması gerekenleri 4 gruba ayırmalıyız.

    1-kendimizle götürebileceğimiz bir çanta (bu en kötüsü için yani yaya kaldık)
    2-evimiz yıkıldı ama arabamız var yollarda gidebilmemiz için bir takım hazırlıklar. (yakıt, su, gıda, ısınma aydınlatma)
    3-evimiz yıkılmazsa belli bir süre evimizde yaşamamızı sağlayabilecek hazırlıklar (su, gıda, ısınma, aydınlatma, vb)

    açıkcası bunlar çok uzun maddeler ve internette bol bol kaynak var.
    eğer buradan bir talep gelir ise burada bir başlık altında toplanabilir.

    yabancı dil yok diyenler için neden bahsettiğimi anlatan türkçe bir kaynak
    http://www.fuzyonblog.com/2012/03/06/sona-hazirlanan-tedarikci-amerikalilar/

    en alttaki yorumu buraya koyuyorum

    Hazırlıkçıların bu tutumlarıyla dalga geçenlere soruyorum.
    Deprem çantanız var mı? İzmit depremi amerikada olmadı.
    Burada bu cografyada oldu. Başınıza bina çökmese bile,
    enkazlardan kaçıp kurtulmuş olsanız bile, bu devlet size
    en erken 2 gunde yardım edebilir. ilk iki gun ancak
    koordınasyon ve enkaz aramaya yogunlasılır. E kurtulanlar
    ne yapacak? İzmit depremınde ızmıtte olanlar ne dedıgımı
    cok ıyı anlayacaklardır. Bir sırt cantası yapın, asırlık
    yıyecek stoklayın diyen yok size…

    bu yazıya türkçe anti tez de burada
    http://www.kentyasam.com/kiyamete-hazirlanmak-yhbrdty-3302.html

    ayrıca belirtmek isterim ki amerika birleşik devletleri bile resmi olarak
    her amerikan vatandaşına en az 3 günlük hayatta kalma hazırlığı yapmasını açıkca belirtiyor. Çünkü felaket bölgelerine ulaşım nedenlerinden dolayı en az 3 gün yardım ulaşamıyabilir deniliyor.


    http://www.ready.gov/build-a-kit

    yine örnek yabancı kaynak
    http://racerx12345.hubpages.com/hub/California-Earthquake-Survival-KitDo-You-Have-One

    talep gelirse daha ilave ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kuros

    Ben Ankara'da yaşıyorum.

    Deprem ve felaket ile ilgili belgeselleri, yabancı forumları takip ediyorum.

    Öncelikle İstanbul depremi ilginçtir ki bizlerden çok yabancılar tarafından tartışılıyor.

    En son BBC'de deprem hakkında izleediğim bir belgeselde ingiliz jeoloji profesörü
    İstanbul için sadece en yaşlı ve en genç binalar ayakta kalacak dedi...

    İstanbul deprem haritasını Ankara'lı olmama ve İstanbul'a arada tatil amaçlı gitmem dışında
    (yani yerleşme gibi bir durumum yok) inceledim. hazırlanışı neredeyse 10 yıl alan bu haritaya bakmanızı öneririm.
    Geçtiğimzi günlerde de haber sitelerinde Doğa Hareketleri Araştırma Derneğinin raporu vardı.
    http://www.turkhaberler.net/yerel/istanbul-depreminde-kac-kisi-olecek.htm

    Ortalama ölüm oranı %1 ağır yaralı oranı %1.5 verilmiş ki bu kadar büyük bir felakette ağır yaralıları ben ölü kabul ederim.

    İstanbul geneli
    Nüfus: 8,831,766
    Tahmini ölü sayısı: 87,273
    Tahmini ölü oranı: %1.0
    Tahmini yaralı sayısı: 135,169
    Tahmini yaralı oranı: %1.5

    Özellikle
    adalar %9.3
    eminönü %4,6
    büyükçekmece %2,2

    yüksek ölü oranına sahip.

    99 depreminde resmi vefat sayısı 18373 idi.
    yaralı ise 48901.

    oranlarsak ölüm 4.75, yaralı 2,76 kat fazla...

    ölü/yaralı oranı ise istanbulda 1,55 olarak beklenirken, gölcükte 2,66 olarak belirlenmiş.

    yani istanbul depreminde zaten 1,7 oranında fazladan ölüm beklentisi olduğunu görüyorsunuz.

    şu ana kadar binaların yıkılmaması için yapılacak bir şey yapılmadığı için artık yapılacaklar
    depremden sağ kurtulanların hayatta kalması için yapması gerekenler olarak düşünülmesi lazım...

    yabancı kaynaklardan derlediğim bilgilerle yapılması gerekenleri 4 gruba ayırmalıyız.

    1-kendimizle götürebileceğimiz bir çanta (bu en kötüsü için yani yaya kaldık)
    2-evimiz yıkıldı ama arabamız var yollarda gidebilmemiz için bir takım hazırlıklar. (yakıt, su, gıda, ısınma aydınlatma)
    3-evimiz yıkılmazsa belli bir süre evimizde yaşamamızı sağlayabilecek hazırlıklar (su, gıda, ısınma, aydınlatma, vb)

    açıkcası bunlar çok uzun maddeler ve internette bol bol kaynak var.
    eğer buradan bir talep gelir ise burada bir başlık altında toplanabilir.

    yabancı dil yok diyenler için neden bahsettiğimi anlatan türkçe bir kaynak
    http://www.fuzyonblog.com/2012/03/06/sona-hazirlanan-tedarikci-amerikalilar/

    en alttaki yorumu buraya koyuyorum

    Hazırlıkçıların bu tutumlarıyla dalga geçenlere soruyorum.
    Deprem çantanız var mı? İzmit depremi amerikada olmadı.
    Burada bu cografyada oldu. Başınıza bina çökmese bile,
    enkazlardan kaçıp kurtulmuş olsanız bile, bu devlet size
    en erken 2 gunde yardım edebilir. ilk iki gun ancak
    koordınasyon ve enkaz aramaya yogunlasılır. E kurtulanlar
    ne yapacak? İzmit depremınde ızmıtte olanlar ne dedıgımı
    cok ıyı anlayacaklardır. Bir sırt cantası yapın, asırlık
    yıyecek stoklayın diyen yok size…

    bu yazıya türkçe anti tez de burada
    http://www.kentyasam.com/kiyamete-hazirlanmak-yhbrdty-3302.html

    ayrıca belirtmek isterim ki amerika birleşik devletleri bile resmi olarak
    her amerikan vatandaşına en az 3 günlük hayatta kalma hazırlığı yapmasını açıkca belirtiyor. Çünkü felaket bölgelerine ulaşım nedenlerinden dolayı en az 3 gün yardım ulaşamıyabilir deniliyor.


    http://www.ready.gov/build-a-kit

    yine örnek yabancı kaynak
    http://racerx12345.hubpages.com/hub/California-Earthquake-Survival-KitDo-You-Have-One

    talep gelirse daha ilave ederim.

    Eline sağlık çok güzel paylaşım olmuş. Devamını bekliyoruz.

    İlk mesaja ileti linkinizi ekliyorum.




  • Burada bu işleri konuşmadan önce izlememiz gereken birkaç kaynak:

    (çok daha fazlası youtube’da mevcut)

    http://www.youtube.com/watch?v=Z5omQ7JU614
    http://www.youtube.com/watch?v=XI09KW481M8
    http://www.youtube.com/watch?v=EI-NLI0sO9M

    Bunların içinde var mı bilemiyorum ama bu videolardan takip ederek bulabileceğiniz bir videoda hatırladığım kadarıyla kamerayla bu videoları çeken elemana birisi “sen napıyorsun!? Deprem olmuş sen kameraya çekiyorsun” diye çıkıştığında o eleman “yarın öbür gün insanlar bunları unutmamalı” demişti…

    Ben 30 yaşındayım… 99 depreminde liseye gidiyordum. O yüzden son 15 senedir deprem vb. felaketler konusunda geldiğimiz noktayı tartışmaya bile gerek görmüyorum.

    Olayı siyasi bir noktaya çekmeyeceğim. Yani iktidar şöyle böyle diye… Zira 99 depreminden önce AKUT’un (belki AKUT olarak resmileşmeden önce) yörede yaptığı vatandaşı bilgilendirme hareketlerine valilik tarafından yasak getirilmiş, yardım sever ve iyi niyetli bu insanları halkı korku e galeyana getirmekten dava açakla tehdit etmişler. Daha sonra iktidar döneminde ise ilk dönemde sağa sola konan (kendisine hiç denk gelmesem de haberlerde görmüştüm) deprem konteynerları önce ilgisizlikten yağmalandı, sonra da tamamen kaldırıldı.

    İlerleyen dönemde de rant nedeniyle İstanbulluların kalabileceği deprem toplanma alanları itina ile yapılaştırıldı… Yani bu ülkede hayatta kalmanızı devlet istemiyor arkadaşlar… Bu siyasi partilerden daha önemli bir nokta yani…

    Bunun iki sağlaması oldu… ilki van depremi... 2011de evlenmiş balayı için antalyaya gidiyordum. 19 ekim 2011deki 24 şehit verdiğimiz çukurca saldırısından dolayı zaten kötü geçen düğünden sonra, 23 ekimde balayı için uçağa binmiş, uçaktan indiğimiz de ise ortalık karışmıştı… Tesadüfen bindiğimiz uçakta Van’dan antalyaya gelen AKP delegeleri vardı (şu Kızılcahamam kampı vardı meşhur, onun benzeri bir organizasyon için). Uçak indiğinde adamların telefonu carıl carıl çalmıştı… adamlar panik için de yakınlarına ulaşmaya çalışıyorlardı…

    O depremin haberlerine bakın…

    Bir de tabi ki Soma olayı… bu konuda da yorum yapmayacağım…

    Bu yüzden olur da kurtulursanız bence bir takım gereklilikleri İstanbul’da yaşasın yaşamasın çoğu kişinin yapması lazım…

    Şimdi İstanbul depremini düşünürsek Türkiye gerçeği denilen kıstasları göz önünde bulundurmak lazım… Öncelikle depremden sağ kurtuldunuz, kesinlikle akrabalarınızla iletişim kuramayabileceğinizi unutmayın… Günümüzün teknoloji çağında yetişenler bunu unutuyorlar… bunun ne demek olduğunu anlamak için bir arkadaşınızla istiklal caddesi üzerinde bir saat belirleyip buluşun… ama ortak bir nokta belirlemeden ve yanınıza telefon almadan… sonra görün cümbüşü…

    O yüzden mutlaka herkesin böyle bir durumda kullanabileceği bir iletişim ya da ortak buluşma noktası olmalı…

    İkincisi biz organize ve sayısal kafaya sahip bir millet değiliz… yani geçen beyoğlunda sel oldu… kadir başkan çıktı… yauw işte çok yağdı… biz kapasiteyi arttırdık ama yetmedi…
    İşte sel oldu… valla ben şunu merak ettim. Giderlerin kapasitesi ne kadardı, ne kadarlık bir artış oldu, ne kadar bir eksiklikle bu olay vuku buldu… Şimdi bu ne alaka… deprem (ben felaket demeyi tercih ediyorum) oldu… binadan çıktın… sevdiklerine ulaştın ya da ulaşamadın kafayı yedin ya da kaybettin… sen o an farkına varmayacaksın ama vücudun işlemeye devam ediyor… belki de yaralısın… ve tıbbi müdehaleye ihtiyacın var… İşte sen şu anda hiçbir yerde şu kadar kişinin yemek yiyebileceği ya da tedavi görebileceği yer şurasıdır diyebiliyor musun? Yukarıdaki açıklamanın aynısı (tıpkı SOMAdaki gibi) hükümet tarafından yapılacak… dediğim gibi siyaset olarak yaklaşmıyorum. Amerikada (hatta daha yeni isveçte bir sel felaketi oldu) da bu açıklamalar yapılıyor. Ama oradakiler ders alıp felaketin aynı boyutta yaşanmaması için bu bahsettiğim rakamları tespit ediyorlar. Yani uçak kazaları gibi…
    Her yaşanan kazadan sonra bir daha aynı sebeple uçak düşmemesi için… Daha dün damper yaya geçidini devirdi… ve bu olay daha önce defalarca oldu… bir önceki olayda yenilenen köprü (sadece bu köprü olsa bile) damper yüksekliğinden daha yüksek yapılsa idi bu olay olmayacaktı. 1 kişi ölmeyecekti. Ve kamyonlara damper açıkken hızı limitleyen bir sistem getirilse kamyoncu miğfer dibini işgale giden koç başı gibi kalkık damper ile ilerleyemeyecek idi…

    Kısaca hayatta kalmanız kader olabilir ama hayatta kalınca karnınızın doyup doymaması kader değildir…




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kuros

    Ben Ankara'da yaşıyorum.

    Deprem ve felaket ile ilgili belgeselleri, yabancı forumları takip ediyorum.

    Öncelikle İstanbul depremi ilginçtir ki bizlerden çok yabancılar tarafından tartışılıyor.

    En son BBC'de deprem hakkında izleediğim bir belgeselde ingiliz jeoloji profesörü
    İstanbul için sadece en yaşlı ve en genç binalar ayakta kalacak dedi...

    İstanbul deprem haritasını Ankara'lı olmama ve İstanbul'a arada tatil amaçlı gitmem dışında
    (yani yerleşme gibi bir durumum yok) inceledim. hazırlanışı neredeyse 10 yıl alan bu haritaya bakmanızı öneririm.
    Geçtiğimzi günlerde de haber sitelerinde Doğa Hareketleri Araştırma Derneğinin raporu vardı.
    http://www.turkhaberler.net/yerel/istanbul-depreminde-kac-kisi-olecek.htm

    Ortalama ölüm oranı %1 ağır yaralı oranı %1.5 verilmiş ki bu kadar büyük bir felakette ağır yaralıları ben ölü kabul ederim.

    İstanbul geneli
    Nüfus: 8,831,766
    Tahmini ölü sayısı: 87,273
    Tahmini ölü oranı: %1.0
    Tahmini yaralı sayısı: 135,169
    Tahmini yaralı oranı: %1.5

    Özellikle
    adalar %9.3
    eminönü %4,6
    büyükçekmece %2,2

    yüksek ölü oranına sahip.

    99 depreminde resmi vefat sayısı 18373 idi.
    yaralı ise 48901.

    oranlarsak ölüm 4.75, yaralı 2,76 kat fazla...

    ölü/yaralı oranı ise istanbulda 1,55 olarak beklenirken, gölcükte 2,66 olarak belirlenmiş.

    yani istanbul depreminde zaten 1,7 oranında fazladan ölüm beklentisi olduğunu görüyorsunuz.

    şu ana kadar binaların yıkılmaması için yapılacak bir şey yapılmadığı için artık yapılacaklar
    depremden sağ kurtulanların hayatta kalması için yapması gerekenler olarak düşünülmesi lazım...

    yabancı kaynaklardan derlediğim bilgilerle yapılması gerekenleri 4 gruba ayırmalıyız.

    1-kendimizle götürebileceğimiz bir çanta (bu en kötüsü için yani yaya kaldık)
    2-evimiz yıkıldı ama arabamız var yollarda gidebilmemiz için bir takım hazırlıklar. (yakıt, su, gıda, ısınma aydınlatma)
    3-evimiz yıkılmazsa belli bir süre evimizde yaşamamızı sağlayabilecek hazırlıklar (su, gıda, ısınma, aydınlatma, vb)

    açıkcası bunlar çok uzun maddeler ve internette bol bol kaynak var.
    eğer buradan bir talep gelir ise burada bir başlık altında toplanabilir.

    yabancı dil yok diyenler için neden bahsettiğimi anlatan türkçe bir kaynak
    http://www.fuzyonblog.com/2012/03/06/sona-hazirlanan-tedarikci-amerikalilar/

    en alttaki yorumu buraya koyuyorum

    Hazırlıkçıların bu tutumlarıyla dalga geçenlere soruyorum.
    Deprem çantanız var mı? İzmit depremi amerikada olmadı.
    Burada bu cografyada oldu. Başınıza bina çökmese bile,
    enkazlardan kaçıp kurtulmuş olsanız bile, bu devlet size
    en erken 2 gunde yardım edebilir. ilk iki gun ancak
    koordınasyon ve enkaz aramaya yogunlasılır. E kurtulanlar
    ne yapacak? İzmit depremınde ızmıtte olanlar ne dedıgımı
    cok ıyı anlayacaklardır. Bir sırt cantası yapın, asırlık
    yıyecek stoklayın diyen yok size…

    bu yazıya türkçe anti tez de burada
    http://www.kentyasam.com/kiyamete-hazirlanmak-yhbrdty-3302.html

    ayrıca belirtmek isterim ki amerika birleşik devletleri bile resmi olarak
    her amerikan vatandaşına en az 3 günlük hayatta kalma hazırlığı yapmasını açıkca belirtiyor. Çünkü felaket bölgelerine ulaşım nedenlerinden dolayı en az 3 gün yardım ulaşamıyabilir deniliyor.


    http://www.ready.gov/build-a-kit

    yine örnek yabancı kaynak
    http://racerx12345.hubpages.com/hub/California-Earthquake-Survival-KitDo-You-Have-One

    talep gelirse daha ilave ederim.

    devamını yazın hocam bence




  • Kardeşim panikleme boşuna elbet deprem her an olabilir ama akdenizdekilerin hiçbiri tektonik değil hepsi mağara çöküntü depremi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TriLi

    Kardeşim panikleme boşuna elbet deprem her an olabilir ama akdenizdekilerin hiçbiri tektonik değil hepsi mağara çöküntü depremi

    dediğiniz gibi diyelim... çöküntü depreminde bina yıkıldı, enkaz altında kalanlar yaaa bu tektonik değil hacı diye cüneyt arkın'ın kale duvarını delmesi gibi betonları delip çıkacak mı?

    http://www.fendogluticaret.com/deprem.htm

    Depremleri 3’e ayırıyoruz :

    1- Tektonik Depremler: Kırılmalarla meydana gelen depremlerdir. Ülkemizdeki depremlerin neredeyse tamamı tektonik depremdir.
    2- Volkanik Depremler: Açığa çıkardıkları enerjiler son derece sınırlı olan, Volkanik faaliyetler sonucu oluşan depremlerdir. Akdeniz, Pasifik ve Hint Okyanusları ve Japonya taraflarında daha sık görülürler. Tahrip güçleri tektonik depremler ile mukayese bile edilmez. Son derece dar alanlarda etkili olurlar.
    3- Çöküntü Kaynaklı Depremler: Genelde karstik alanlarda ve altında boşluklar olan yerlerde ufak çöküntüler şeklinde olur. Daha çok lokal hasar verir. Zonguldak’ta olduğu gibi şehrin altından kontrolsüz bir şekilde maden çekerseniz, madenlerin boşalttıkları yeri yukarıdaki topraklar çökmek sureti ile doldurarak çöküntü kaynaklı depremler meydana getirir.

    http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/12141.pdf

    bu da istanbul'u da içine alan kuzey anadolu fay hattının nasıl bir tektonik yapıda olduğu üzerine bir makale...




  • Arkadaşlar bu iş burada anlatılamayacak kadar kapsamlı ve derin bir iş.
    Sanırım burada postlar halinde atmaktansa bir blog kapsamında yazıp paylaşmak daha mantıklı olacaktır.
    Sizin fikriniz nedir?

    Yine de şu linki paylaşayım
    http://www.turkkonferans.org/LINKS/depremehazirlik.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kuros -- 5 Eylül 2014; 16:59:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kuros

    quote:

    Orijinalden alıntı: TriLi

    Kardeşim panikleme boşuna elbet deprem her an olabilir ama akdenizdekilerin hiçbiri tektonik değil hepsi mağara çöküntü depremi

    dediğiniz gibi diyelim... çöküntü depreminde bina yıkıldı, enkaz altında kalanlar yaaa bu tektonik değil hacı diye cüneyt arkın'ın kale duvarını delmesi gibi betonları delip çıkacak mı?

    http://www.fendogluticaret.com/deprem.htm

    Depremleri 3’e ayırıyoruz :

    1- Tektonik Depremler: Kırılmalarla meydana gelen depremlerdir. Ülkemizdeki depremlerin neredeyse tamamı tektonik depremdir.
    2- Volkanik Depremler: Açığa çıkardıkları enerjiler son derece sınırlı olan, Volkanik faaliyetler sonucu oluşan depremlerdir. Akdeniz, Pasifik ve Hint Okyanusları ve Japonya taraflarında daha sık görülürler. Tahrip güçleri tektonik depremler ile mukayese bile edilmez. Son derece dar alanlarda etkili olurlar.
    3- Çöküntü Kaynaklı Depremler: Genelde karstik alanlarda ve altında boşluklar olan yerlerde ufak çöküntüler şeklinde olur. Daha çok lokal hasar verir. Zonguldak’ta olduğu gibi şehrin altından kontrolsüz bir şekilde maden çekerseniz, madenlerin boşalttıkları yeri yukarıdaki topraklar çökmek sureti ile doldurarak çöküntü kaynaklı depremler meydana getirir.

    http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/12141.pdf

    bu da istanbul'u da içine alan kuzey anadolu fay hattının nasıl bir tektonik yapıda olduğu üzerine bir makale...



    Yanlış anlamayın konunun ciddiyeti hepimizin malumu
    Benim demek istediğim akdenizdeki depremlerin istanbulla bir ilgisi olmadığı
    Ha tutar sakaryada bir deprem olursa kabul orası ayrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bir de zannımca olayın deprem olarak sınırlandırılması insanları umarsızlaştırıyor.
    Buna depreme hazırlık demek yerine afete hazırlık demek lazım. Zira adam 250 yılda bir olan bir olayı kafasında tasavvur edemiyor. Bu yaz istanbulda en az 3 tane hortum oldu. İklim değişikliği sebebiyle emin olun bu hortumların sayısı gittikçe artacak ve şiddetlenecek. İstanbul'da yaşanacak büyük bir elektrik kesintisini düşğnün mesela(aynısı bırakın istanbulu new yorkta olduhttp://en.m.wikipedia.org/wiki/Northeast_blackout_of_2003 ve insanlar gökdelenlerde mahsur kaldı bildiğin)

    Ya da gezi olayları neredeyse 1 hafta sürdü ve yoldan geçen, ekmek almaya giden insanlar öldü, kör oldu... olaya öncelikle bu şekilde bakmak lazım bu bir

    İki: bu topraklarda bazı sözler vardır. Nedir? Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. Nedir? Bu işin Fıtratında bu vardır. Nedir? Olanla ölene çare olmaz... bunların hepsini antitezi de şudur: her koyun kendi bacağından asılır. Önce eşeğini dağlam kazığa bağla sonra tevekkül et. Biz doğrusunu bilen ama işimize gelmediği için, kolay olmadığı için yapmayan bir millet haline geldik...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ekşisözlükteki yazıyı okudum yani senaryo çokdramatik olası istanbul depremi beklenenlerinde üzerinde olabilir adamın dediğine göre enerji birikmesi çok fazla
  • Sözlükteki yazıyı okuyayım dedim üniversite için gitmeye korkmaya başladım sayende

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Haarp ın işi bunlar
  • BARIŞ55 B kullanıcısına yanıt
    Malesef sondan kaçılmıyor inşallah bu şekilde küçük küçük sarsıntılar vererek yükünü atar zaten bilim adamları eğer uzun süre hiçbir şey olmazsa o zaman korkun diyor.
  • Hedef 2023?
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.